• 24
    binbir ayak oyununun ardından kendince dirayet gösterip nihayet verebildiğin karardan sonra bot hesaplara "gençaslan burakelmas" diye hashtag kastıracak kadar buraları önemsediğine göre bu satırları da bir şekilde okuyacağını tahmin ve ümit ediyorum.

    sana hiç kızmıyorum, öfke duyamıyorum. şairin "artık seninle biz, düşman bile değiliz" dediği noktanın da birkaç adım ötesindeyiz. içimde hayal kırıklığından gayri bulabildiğim yoğun bir tek his var: acıma. sana ölesiye acıyorum "sayın" başkan. çünkü hayatının şahit olabildiğimiz kısımlarından çıkartabildiğim kadarıyla -en azından bir zamanlar- hakikaten bizim gibi bir taraftarmışsın. avrupa deplasmanı kovalayacak, öfke veya mutluluk dolu tweetler atacak, katıldığın bir programda fatih hoca için "beton yetmez" şakasına imalı kahkahalar atacak, çocukluğunun ve gençliğinin her noktasında bir dolu galatasaray hatırası barındıracak kadar bayağı bizim gibi bir taraftarmışsın.

    sana acıyorum çünkü en büyük kötülüğü içindeki o taraftarlık duygusuna yaptın. ihanet ettiğin en büyük şey o duygunun saflığıydı. bir zamanlar senin hissettiğin gibi hisseden insanlara söylediğin yalanlarla, tutamayacağını bile bile verdiğin sözlerle, her muhatabına istediğini söylemene yol açan zafiyetlerinle, güttüğün kişisel hesaplarla ihanet ettiğin şey ne galatasaray'dı, ne galatasaray taraftarıydı, ne fatih terim'di. sen taraftar burak'a, başkan burak elmas olarak ihanet ettin. sana tam da bu sebeple çok acıyorum.

    galatasaray'la ilgili duyduğum en çarpıcı şeylerden biridir ali uras'ın florya hikayesi. hatta benim okuyarak, izleyerek öğrendiğimi belki sen kayınpederinden, ali abi'nden falan dinleyerek öğrenmişsindir. merhum başkan ali uras, derwall'in "hemen buraya çim saha yapın, yoksa geri dönerim" resti üzerine hollanda'dan sipariş edilen çim tohumlarını florya'ya ektirir ve kargalar yemesin diye elde tüfek florya'da nöbet bekler. sana acıyorum çünkü o ali uras'ın oturduğu koltuğu işgal etmek sana; o ali uras'ın torunlarıyla nöbet beklediği florya ise geçmişi eşelendikçe ortalığa ifrazat fışkıran yaverine kaldı.

    bize düşen acımak "sayın" başkan. biz saf duygumuza ihanet etmedik. "torrent başarılı olur mu acaba lan" diye hayal kurmak, fikstüre zayıf ümitlerle hala göz atabilmek hala bizim hissemiz. senin hissene ise önce daha da dibe batmandan başka bir işe yaramayacak olan debelenme hissi ve sonrasında da bir iç yangını kalacak. hayatını etrafına kurduğu en temel değerlerine ihanet etmiş bir adamın hayatının geri kalanında mahkum kalacağı bir iç yangını. seni de ne mali kongre, ne fatih terim, ne taraftar, ne saha sonuçları bitirecek. seni içindeki o yangın, kafanı yastığa her koyduğunda hissedeceğin o vicdan kanaması bitirecek.

    galatasaraylı burak'ın taraftar olarak baksa acıyacağı bir galatasaray başkanı oldun. sana tam da bu sebeple çok acıyorum.
  • 40
    sayın başkan,

    popülist söylemler ve fatih terim sayesinde taraftarı arkana aldın, o rüzgarla divan üyelerini de arkana aldın. transfer dönemi boyunca asıl çürük noktamız 6 numara iken gittin transferin son günü gustavo diye cılız bir çocuk aldın ve çocuk 2 maç bile oynamadı.

    takım avrupada başarı yakaladıkça fatih terim ile fotoğraflar paylaşıp göğsünü kabartmıştın. şov işini iyi biliyosun.
    fatih terim’i kovdun sesimizi çıkarmadık, yerine gittin ne idüğü belirsiz bir yardımcı antrenör getirdin ağzımızı açmadık, yönetim kurulundaki tüm güçlü kişileri aforoz edip, geçmişi kirli ve kötü zihniyetli kişilerle devam ettin bişey demedik, ama geldiğimiz noktada gedson fernandes transferini üç beş kuruş için hala yapmıyorsan bitmiş demektir. senin meşru başkanlığın bitmiş demektir.
    taraftar, takıma bu kadar düşmanken aradaki çimento görevini ancak ve ancak gedson görebilirdi. ama anlıyoruz ki senin derdin transfer değil ağzımıza bir parmak bal çalıp taraftarı yine hayal kırıklığına uğratıyosun.

    sevgili başkan, tarihin gördüğü en kötü başkan dursun özbek’ten bile kötüsün ve bunu 6 ay’da kanıtladın. başkanlığın bittiğinde (ki bu çok yakında olacak) twitterda trollere malzeme olacaksın. sadece dalga geçecekler, kimse kaale almayacak seni.

    hadi selametle.
  • 8
    sayın başkan;

    rizespor ve tff başkan ve üyeleri tüm dünya’da rezil duruma düştükleri bu durumdan kurtulmak için araya cumhurbaşkanı’nı sokacaklardır. çünkü zaten kendileri bu cesareti oradan alıyorlar.

    şimdi çok zor bir karar aşamasındasın. sulh olursan galatasaray taraftarını kaybedeceksin olmazsan belki siyasi hasım kazanacaksın. benim size acizane tavsiyem şudur. sizi arayacak olan ya da aracı gönderecek olan makama, bu konu beni aşmıştır, kararı benim vermem mümkün değildir demendir ki zaten öyle.

    eğer baskılara dayanamaz ve bunlarla sulh olursan taraftar da tarih de seni affetmez sayın başkan. benden söylemesi.
  • 56
    gedson carvalho fernandes' in transfer süreci fatih terim' in ayrılması gibi iki olayı da beceremedin. rizespor başkanı koskoca galatasaray camiasına göndermeli fotoğraflar atıyor. bi basın toplantısı yapıp " başkanım da başkanım, en çok ben başkanım" demeni bekliyorum. bu güne kadarki süreçte tek yapabileceğinizin bu olduğunu görüyoruz çünkü. istifa et.
  • 61
    galatasarayı ite köpeğe maskara ettin. tarih seninki kadar basiretsiz bir yönetim görmemiştir. bugüne kadar camia içerisinde futbolcusundan teknik ekibine, başkanından top toplayıcısına kimseden bu kadar nefret edilmedi ve ben biliyorum ki sen ömrün boyunca ağzına sarı kırmızıyı alamayacaksın çünkü öylesine bir enkaz bıraktın ardında.. seni gördükçe midem bulanıyor, seni sevmiyorum burak elmas. senden razı değilim.
  • 15
    bir an önce seçime gitmeni bekliyorum. o koltukta oturmanı sağlayan hocayı gönderdiğine göre seçime gidip gerçeği görmen gerekiyor.

    nihat abini, ali koç kankanı falan geçiyorum (ki çok ağır şeyler benim için) derhal erken seçim lütfen. görelim bakalım hoca olmadığı zaman ne kadar oy alıyorsun.

    bir atasözü der ki; çingeneye beylik vermişler önce babasını asmış.
  • 70
    bu kadar destekle gelip, tüm herşey de lehinize giderken buradan suçlu çıkmayı nasıl başarıyorsunuz?
    yapacağınız şey basitti. gedson'u transfer edecektiniz. terim devam edecekti. yine başarısız olursa zaten ya kendi istifa edecek ya da taraftar gönderilmesini isteyecekti. başarılı olursa zaten sorun yoktu.
    hayır bu hamleyi yapacağınız adam da seçime ismiyle girdiğiniz, üç yıllık planlar konuştuğunuz yani güvendiğiniz adam.
    gerçekten her anlamda başarısız bir yöneticisiniz ve ekibiniz de sizin kadar başarısız.
    içinizde biraz galatasaray sevgisi var ise hemen sezon sonu için seçim kararı almanızı, bugün torrent'i kovup takımın başına okan buruk'u getirmenizi istirham ediyorum. okan buruk ile yapacağınız sözleşmede "yeni yönetim istemediği takdirde sezon sonunda tazminatsız yollar ayrılır. " maddesi de koyulması gerekir bu durumda tabii.
    gerçekten çok büyük hayal kırıklığı yarattınız. yazık ettiniz, güzelim kulübün kaderiyle oynadınız.
  • 47
    başkan,

    her seferinde olduğu gibi beni yine şaşırtmadın. aylardır kapında yatan, galatasaray tişörtleriyle fotoğraf atan, orta sahamıza belki de ilaç olacak futbolcuyu ne yapıp edip alamadın, bir de üstüne rakibine kaptırdın. taraftarın da bu oyuncuyu ne kadar istediğinden falan hiç bahsetmeyeceğim çünkü taraftarın görüşünü gram önemsediğini düşünmüyorum.

    gelelim bana asıl dokunan olaya: rizespor'un başkanı şu an türk sporunun en büyük markasıyla alenen dalga geçiyor; her zaman olduğu gibi basiretsiz, beceriksiz, 6 aylık görev süresinde galatasaraya herhangi bir katkısını göremediğimiz burak elmas yönetimi yine ölü taklidi yapıyor. göreve gelmeden önce galatasaray'ın hakkını savunacağız demiştin, o bakımdan söylüyorum yani. gerçi kasa kolaylığı falan da vardı, yurt dışında pilot takımımız olacaktı, ilk geldiğin dönem transferleri 10 günde bitirecektin falan. dediklerinin hiçbirini yapmadığın için aylardır bu takımın hakkını yiyenlere karşı sesini çıkarmamana şaşırmadığım gibi galatasaray'a hadsizce dil uzatan tahir'i bile susturamamana da şaşırmıyorum. göreve geldiğinden beri yaptıkların önümüzdeki süreçlerde yapacaklarının bir özeti gibi duruyor ve kuvvetle muhtemel birkaç ay içinde bu taraftara dursun özbek'i bile aratacaksın.

    en çok üzüldüğüm nokta ise bu taraftarın bunların hiçbirini hak etmiyor oluşu. bu takıma gönlünü vermiş milyonlarca insana bunları yaşatıyorsun, yazık değil mi? eğer galatasaraylıysan, galatasaray'ı seviyorsan ve o makama gerçekten galatasaray için geldiysen o koltukta bir dakika daha kalma, lütfen. bari üzüntüden uyku uyuyamayan bu taraftara tek bir iyiliğin dokunsun.
  • 13
    sayın başkan, saygılar sunarım öncelikle.

    ortalık çok karıştı, malumunuz. ama benim anlamadığım, anlamlandıramadım ve daha da önemlisi "yakıştıramadığım" bazı sorularım var, müsaadenizle bunları soracağım.

    sizden cevap almak gibi bir beklentim yok, bilemiyorum belki verirsiniz belki vermezsiniz ama ben bunları sormak zorundayım. galatasaray'ı o kadar önemsiyorum çünkü.

    öncelikle, sizinle tanışmıyoruz izin verirseniz kendimi tanıtayım:

    ben çorum'da yaşıyorum, yaş 33 oldu ve kendimi bildim bileli galatasaray taraftarıyım. uzun zaman boyunca galatasaray'a hizmet ve adını yüceltme maksadı ile ultraslan içerisinde görevler aldım, yanlışlığını sonradan öğrendim ve galatasaraylı taraftarlar derneğinde çalışmaya gayret gösterdim. hatta bir dönem benim gibi iyi galatasaray'lı bir arkadaşım ile derneği hareketlendirmek için aday olduk, kazandık da, çalışmalar yaptık ettik derken dönemin başkanı sayın dursun aydın özbek ile yaptığımız eleştiriler (ki haklıydık, o günkü söylediklerimin tamamen arkasındayım) neticesinde ters düştük ve seçime gidip devretmemiz istedi, öyle de yaptık.
    uzun zamandır aktif herhangi bir oluşum içerisinde görev almasam da bireysel olarak maçlara gitmeye, deplasmanlarda bulunmaya çalıştım. evime aldığım galatasaray ürünlerine artık ya eskiden çorum'da store sahibi olan arkadaşımı bahane edip hediyesi falan diyorum ya da "çekilişten çıktı" diyorum, o kadar siparişim vardır yani. hatta bu sezon 5 maçlık kombineyi de düşünmeden aldım, 4 maça gelebildim ama (1 ceza 1 de yorgunluk nedeniyle gelemediğim var) yine kombine çıkarsa almayı da düşünüyorum.

    onun haricinde beni sayın köksal ünlü abimize sorabilirsiniz, kendisi uzun zamandır twitter'dan takipleştiğim, sohbetinden çok keyif aldığım değerli takipçilerimden birisidir. ha keza sicil kurulundaki sedat besen abim de beni yine köksal abimiz gibi twitter'dan anımsayacaktır, size nasıl galatasaray'lı olduğum ile ilgili bazı bilgiler verebilirler belki, benden değil de başkasından duymak isterseniz.

    ben üye değilim. olmayı istedim ama ücreti uygun olduğunda dediğim gibi dursun aydın özbek yönetimi ile problemliydim ve kabul edilmezdim başvuru yapsam bile. sonra mustafa cengiz yönetimi dönemi ücret arttığı için olamamıştım. bu döneme nasip kısmet belki olur diye bekliyordum.

    ama inanın, bunu can-ı gönülden söylüyorum, twitter'daki beni takip eden üye olan - olmayan herkes de kabul edecektir ben size bu seçimde gerçekten destek verdim. "bir oyum olsa düşünmeden tek seferde burak elmas'a atar çıkardım" diyecek kadar. çünkü ben sizin başkanlığınızda ve liderliğinizde bu kulübün sınıf atlayabileceğini, bu vizyonu sizin ortaya koyabileceğinizi düşündüm. kusura bakmayın kara kaşınızın kara gözünüzün hatrına kimseye destek vermedim, vermem. yakışmaz bana.

    benim için en üstteki rehber, çıta, düşünce her zaman için galatasaray'ın menfaatleri olmuştur. bir adımı atmadan önce onun galatasaray'ın menfaatine olup olmayacağını konunun galatasaray olduğu her adımımda düşündüğümü de bir anektod olarak belirtmek isterim size ki bu mektubun anlamı belki biraz daha derinleşir böylelikle.

    benim hakkımda bu kadar bilgi yeter, gelelim sorularıma:

    1 - başkan yardımcısı olarak belirlediğiniz sayın rezan epözdemir bey istifa etti. olabilir, her zaman yönetimlerde böyle durumlar yaşanmıştır, bu galatasaray için çok yeni ya da hiç görmediğimiz bir durum değil. görmediğimiz durum şu: sayın epözdemir çıkıp spor gecesi digital youtube canlı yayınında istifasının ardından bir cümle sarf etti, sarf ettiği cümle "galatasaray'ın menfaatlerini koruyamadığımız için istifa ettim" dedi.

    şimdi rezan epözdemir sizin ilk listelerinizde yoktu, biliyoruz. sonradan eklediniz kendisini, biliyoruz. ancak diyorum ya size karşı, sizinle aramda bir güven vardı ve ben galatasaray başkanına öncelikle güvenmenin esas olduğunu büyüklerimden öğrendim. ne zaman ki başkan galatasaray menfaatleri dışına çıkar, o zaman karşısına geçeriz ama kimse babamızın oğlu değil. ben sizi duyduğum için, sizin projelerinizi dinlediğim için bu güven oluştu.

    sorum şu: rezan bey galatasaray'ı koruyamıyoruz diyor, siz ise tüm adımları attığınızı ve atmaya devam edeceğinizi her fırsatta söylüyorsunuz. şimdi burada sizce de bir sıkıntı yok mu ve gerçekten galatasaray'ın menfaatlerini korumak için tüm adımları atıyor musunuz? çünkü ben özellikle bu mektubu yazdığım tarihten gerideki 5 maçta olan bitene baktığımda, sizin söyleminiz ile görünenler pek örtüşmüyor gibi...

    2 - bir danışmanınız olduğu konuşulmakta. elbette olacak, büyük makam mevkii sahipleri mutlaka ki danışmanlar ile çalışmalı, hiç kimse her şeyi bilemez. amerika birleşik devletleri george washington'ın ilk kabinesinin fotoğrafının altında bile "washington ve danışmanları" yazmaktadır. sizin de bu pozisyonda profesyonel insanlar ile çalışmak hakkınız.

    hakkınız da, nasıl bir profesyonellikten bahsediyoruz acaba burada?

    söylentiye göre, danışmanınız beyefendinin adı ahmet kasım han.

    yine söylentilere göre kendisi geçtiğimiz dönemde kulüp üyesi olmuş, ama aynı zamanda da bu beyefendi fenerbahçe kulüp üyesiymiş ve geçen ay istifasını vermiş bu kulüp üyeliğinden.

    aynı zamanda (twiti silinmiş ama ekran görüntüsü mevcut görebilirsiniz https://gss.gs/hoc.jpeg ) havacı fenerbahçeliler derneğine üye olacak, hatta başkanlığa kadar tırmanacak seviyede de bir fenerbahçeli kendisi.

    şimdi buradaki sorum şu: bu beyefendi kulüp üyesi ise, kulüp üyelik formunda "başka bir kulüp ile gönül bağım yoktur" maddesinin altını imzalamıştır. yalan beyanat ile üyeliğe giriş yapmış birisini mi danışman yaptınız, biz mi böyle anlıyoruz bu olayı?

    3 - daha önce belirttiğim gibi, uzun zamandır tanıdığım birisiydi sayın köksal ünlü abimiz. elbette fiziki, yüzyüze bir tanışıklık olmadı ama twitter'dan uzunca süredir takipleşiriz. hatta burada sözlükte metin öztürk başkan adayı olduğu dönemde onunla yapıldığı gibi sizinle de bir söyleşi yapılabilir mi acaba diye kendisi ile özel mesajla iletişim bile kurmuştum.

    köksal abi, istifasında "idari, sportif ve iktisadi derin fikir ayrılıkları ve anlaşmazlıklar" diyor. nedenleri elbette sizde kalacaktır, kabulümüz.

    buradaki sorum da şu: bir söylenti diyor ki köksal bey yukarıda 2. maddedeki soruya eklediğim beyefendi ile tartıştıktan sonra istifa etmiş, siz acaba böylesine gönülden bir galatasaray'lı karşısında bir fenerbahçe'liyi mi savundunuz tartışmada?

    4 - bir atama yapıldı, yakın zamanda. camiamıza hayırlı uğurlu olsun.

    gerçi olmayan bir pozisyona atama yapmışsınız, zaten divan toplantısında da konuşulmuştu bu durum.

    benim sorum sadece şu bu konu ile alakalı: bu hanımefendinin atamasından bahsederken siz divanda "böyle bir karar yönetim kurulunda alınmadı" dediniz.

    sayın hande ocak başev hanımefendi, seçilmiş birisi değil seçilerek bu göreve gelmedi. ve atama metni var, kamuoyu aydınlatma platformu'nun sitesinde duruyor. dahası, ceo pozisyonuna atama olarak değerlendiriliyor orada, tüzük ve dernekler kanunu bu şekilde bir atama yapamayacağınızı, böyle bir pozisyon olmayacağını belirtmesine rağmen.

    biz tüzüğümüzü ve kanunu yok sayarak mı hareket ediyoruz, yoksa başka bir durum mu var? bir soru da şu, yönetim kurulunda kararı olmadan bu hanımefendiyi nasıl atayabiliyorsunuz?

    bu mektubu, bu yazıyı yazıyorum; çünkü bu sorular aklımda dönüp duruyor. çünkü cevabını kimseden bulamıyorum, net cevap alamıyorum. ve bazı cevapları alabilmeyi umuyorum.

    son dönemde ünal aysal dışında en ciddi anlamda destek verdiğim yönetimin, belki de dönemlerinde üyeliği bile ciddi ciddi düşündüğüm hatta haziran'da üyelik sırası açıldığında başvurusuna kadar yapmayı hedeflediğim yönetimin şu andaki şekilde bir çatırdaması, daha çok kısa bir süre olmuşken üstelik, pek hayra alamet durmuyor sayın başkan.

    umuyorum bu mektup size ulaşır, umuyorum bana cevap verme nezaketinde bulunursunuz.

    ps. olur da mektup size ulaşır, siz de bana ulaşmak isterseniz sizin için daha kolay olması adına twitter adresimi ekliyorum, bilgilerinize.

    https://twitter.com/Galaefendisi
  • 30
    nerede sayın başkan? takım krizde, küme düşme tehlikesi var, tff her hafta ayrı saldırıyor. hani galatasaray başkanlık sistemiydi? hani başkan camianın lideriydi? fatih hocayı gönderirken güçlü cesur dimdik bir başkandın, şimdi çıkıp konuşsana takımı bu durumdan kurtarmak için ne yapacaksın? nasıl çözümlerin var? yoksa hiçbir şey yapmadan iki maç sonra bu hocayı da mı kovacaksın? eğer lidersen çık bu günlerde göster liderliğini. camiaya sahip çık bir arada tut. hocayı kovduktan sonraki basın toplantısında sesi titreyen başkandan çok mu şey bekliyoruz yoksa?
  • 9
    başkanım merhabalar,

    aslında size ulaşabilecek birilerini tanısam telefona sarılır yalvarırdım ama öyle birileri olmadığından buraya yazmaktan başka çarem yok.

    acilen melo olur, gedson olur, seri olur başkası olur farketmez. kasımpaşa ve farul constanta maçları görmesini bilene allah'ın lütfu. adı geçenler arasında geriden pasla top çıkarabilme özelliği olan kim varsa acilen getirin. ne istiyorlarsa 2 fazlasını verin şu işi hemen çözelim. "transfer gelse ne olacak, bu takıma kante gelse ne olur, hocaya rağmen oyuncu ne yapacak" dediğinizi duyar gibiyim ki azıcık entrylerime bakan zaten benim de bu soruları soranların dernek başkanlığını yaptığımı bilir ama son kale düştü arkadaşlar. benden buraya kadar.

    ben artık şöyle mi olur, böyle mi olur diye düşünmekten yoruldum. hoca ile aynı oyuna devam edeceğimiz belli. kurulan çiçek gibi kadroyu tamamen kaybetmemek adına yaşanacak rezilliğin seviyesini ne kadar aşağı çekersek o kadar iyi. farkındayım kimi getirirseniz getirin rezillikten kaçış zaten yok da en azından kontrollü olsun başkanım bunca yatırım heba olmasın.

    saygılarımla
  • 7
    merhaba başkanım,
    lütfen çok geç olmadan hocamız fatih terim ile yolları ayırın. bakın boşuna zaman kaybediyoruz, takımın tek sorunu oyuncu kalitesi değil. takımın oyun planı ve çeşitli maç içi organizasyonları da eksik. istediğiniz yapılanma fatih terim ile olacak iş değil. biz takımı genç ve dinamik oyuncularla doldursak bile onları etkili kullanıp geliştiremeyeceğiz çünkü takım buna yönelik bir oyun oynamıyor, oynamayacak. bizim genç oyuncularımız bile yeterince koşmuyorlar, takım kondisyonunda problem var, en temel futbol kurallarını bile uygulayamıyoruz. bunlar teknik ekibin hatalarıdır, sadece oyuncular üzerinden değerlendirme yapamayız. lütfen teknik ekip konusunu bir daha düşünün. saygılarımla.
App Store'dan indirin Google Play'den alın