• 2
    sayın başkan, saygılar sunarım öncelikle.

    ortalık çok karıştı, malumunuz. ama benim anlamadığım, anlamlandıramadım ve daha da önemlisi "yakıştıramadığım" bazı sorularım var, müsaadenizle bunları soracağım.

    sizden cevap almak gibi bir beklentim yok, bilemiyorum belki verirsiniz belki vermezsiniz ama ben bunları sormak zorundayım. galatasaray'ı o kadar önemsiyorum çünkü.

    öncelikle, sizinle tanışmıyoruz izin verirseniz kendimi tanıtayım:

    ben çorum'da yaşıyorum, yaş 33 oldu ve kendimi bildim bileli galatasaray taraftarıyım. uzun zaman boyunca galatasaray'a hizmet ve adını yüceltme maksadı ile ultraslan içerisinde görevler aldım, yanlışlığını sonradan öğrendim ve galatasaraylı taraftarlar derneğinde çalışmaya gayret gösterdim. hatta bir dönem benim gibi iyi galatasaray'lı bir arkadaşım ile derneği hareketlendirmek için aday olduk, kazandık da, çalışmalar yaptık ettik derken dönemin başkanı sayın dursun aydın özbek ile yaptığımız eleştiriler (ki haklıydık, o günkü söylediklerimin tamamen arkasındayım) neticesinde ters düştük ve seçime gidip devretmemiz istedi, öyle de yaptık.
    uzun zamandır aktif herhangi bir oluşum içerisinde görev almasam da bireysel olarak maçlara gitmeye, deplasmanlarda bulunmaya çalıştım. evime aldığım galatasaray ürünlerine artık ya eskiden çorum'da store sahibi olan arkadaşımı bahane edip hediyesi falan diyorum ya da "çekilişten çıktı" diyorum, o kadar siparişim vardır yani. hatta bu sezon 5 maçlık kombineyi de düşünmeden aldım, 4 maça gelebildim ama (1 ceza 1 de yorgunluk nedeniyle gelemediğim var) yine kombine çıkarsa almayı da düşünüyorum.

    onun haricinde beni sayın köksal ünlü abimize sorabilirsiniz, kendisi uzun zamandır twitter'dan takipleştiğim, sohbetinden çok keyif aldığım değerli takipçilerimden birisidir. ha keza sicil kurulundaki sedat besen abim de beni yine köksal abimiz gibi twitter'dan anımsayacaktır, size nasıl galatasaray'lı olduğum ile ilgili bazı bilgiler verebilirler belki, benden değil de başkasından duymak isterseniz.

    ben üye değilim. olmayı istedim ama ücreti uygun olduğunda dediğim gibi dursun aydın özbek yönetimi ile problemliydim ve kabul edilmezdim başvuru yapsam bile. sonra mustafa cengiz yönetimi dönemi ücret arttığı için olamamıştım. bu döneme nasip kısmet belki olur diye bekliyordum.

    ama inanın, bunu can-ı gönülden söylüyorum, twitter'daki beni takip eden üye olan - olmayan herkes de kabul edecektir ben size bu seçimde gerçekten destek verdim. "bir oyum olsa düşünmeden tek seferde burak elmas'a atar çıkardım" diyecek kadar. çünkü ben sizin başkanlığınızda ve liderliğinizde bu kulübün sınıf atlayabileceğini, bu vizyonu sizin ortaya koyabileceğinizi düşündüm. kusura bakmayın kara kaşınızın kara gözünüzün hatrına kimseye destek vermedim, vermem. yakışmaz bana.

    benim için en üstteki rehber, çıta, düşünce her zaman için galatasaray'ın menfaatleri olmuştur. bir adımı atmadan önce onun galatasaray'ın menfaatine olup olmayacağını konunun galatasaray olduğu her adımımda düşündüğümü de bir anektod olarak belirtmek isterim size ki bu mektubun anlamı belki biraz daha derinleşir böylelikle.

    benim hakkımda bu kadar bilgi yeter, gelelim sorularıma:

    1 - başkan yardımcısı olarak belirlediğiniz sayın rezan epözdemir bey istifa etti. olabilir, her zaman yönetimlerde böyle durumlar yaşanmıştır, bu galatasaray için çok yeni ya da hiç görmediğimiz bir durum değil. görmediğimiz durum şu: sayın epözdemir çıkıp spor gecesi digital youtube canlı yayınında istifasının ardından bir cümle sarf etti, sarf ettiği cümle "galatasaray'ın menfaatlerini koruyamadığımız için istifa ettim" dedi.

    şimdi rezan epözdemir sizin ilk listelerinizde yoktu, biliyoruz. sonradan eklediniz kendisini, biliyoruz. ancak diyorum ya size karşı, sizinle aramda bir güven vardı ve ben galatasaray başkanına öncelikle güvenmenin esas olduğunu büyüklerimden öğrendim. ne zaman ki başkan galatasaray menfaatleri dışına çıkar, o zaman karşısına geçeriz ama kimse babamızın oğlu değil. ben sizi duyduğum için, sizin projelerinizi dinlediğim için bu güven oluştu.

    sorum şu: rezan bey galatasaray'ı koruyamıyoruz diyor, siz ise tüm adımları attığınızı ve atmaya devam edeceğinizi her fırsatta söylüyorsunuz. şimdi burada sizce de bir sıkıntı yok mu ve gerçekten galatasaray'ın menfaatlerini korumak için tüm adımları atıyor musunuz? çünkü ben özellikle bu mektubu yazdığım tarihten gerideki 5 maçta olan bitene baktığımda, sizin söyleminiz ile görünenler pek örtüşmüyor gibi...

    2 - bir danışmanınız olduğu konuşulmakta. elbette olacak, büyük makam mevkii sahipleri mutlaka ki danışmanlar ile çalışmalı, hiç kimse her şeyi bilemez. amerika birleşik devletleri george washington'ın ilk kabinesinin fotoğrafının altında bile "washington ve danışmanları" yazmaktadır. sizin de bu pozisyonda profesyonel insanlar ile çalışmak hakkınız.

    hakkınız da, nasıl bir profesyonellikten bahsediyoruz acaba burada?

    söylentiye göre, danışmanınız beyefendinin adı ahmet kasım han.

    yine söylentilere göre kendisi geçtiğimiz dönemde kulüp üyesi olmuş, ama aynı zamanda da bu beyefendi fenerbahçe kulüp üyesiymiş ve geçen ay istifasını vermiş bu kulüp üyeliğinden.

    aynı zamanda (twiti silinmiş ama ekran görüntüsü mevcut görebilirsiniz https://gss.gs/hoc.jpeg ) havacı fenerbahçeliler derneğine üye olacak, hatta başkanlığa kadar tırmanacak seviyede de bir fenerbahçeli kendisi.

    şimdi buradaki sorum şu: bu beyefendi kulüp üyesi ise, kulüp üyelik formunda "başka bir kulüp ile gönül bağım yoktur" maddesinin altını imzalamıştır. yalan beyanat ile üyeliğe giriş yapmış birisini mi danışman yaptınız, biz mi böyle anlıyoruz bu olayı?

    3 - daha önce belirttiğim gibi, uzun zamandır tanıdığım birisiydi sayın köksal ünlü abimiz. elbette fiziki, yüzyüze bir tanışıklık olmadı ama twitter'dan uzunca süredir takipleşiriz. hatta burada sözlükte metin öztürk başkan adayı olduğu dönemde onunla yapıldığı gibi sizinle de bir söyleşi yapılabilir mi acaba diye kendisi ile özel mesajla iletişim bile kurmuştum.

    köksal abi, istifasında "idari, sportif ve iktisadi derin fikir ayrılıkları ve anlaşmazlıklar" diyor. nedenleri elbette sizde kalacaktır, kabulümüz.

    buradaki sorum da şu: bir söylenti diyor ki köksal bey yukarıda 2. maddedeki soruya eklediğim beyefendi ile tartıştıktan sonra istifa etmiş, siz acaba böylesine gönülden bir galatasaray'lı karşısında bir fenerbahçe'liyi mi savundunuz tartışmada?

    4 - bir atama yapıldı, yakın zamanda. camiamıza hayırlı uğurlu olsun.

    gerçi olmayan bir pozisyona atama yapmışsınız, zaten divan toplantısında da konuşulmuştu bu durum.

    benim sorum sadece şu bu konu ile alakalı: bu hanımefendinin atamasından bahsederken siz divanda "böyle bir karar yönetim kurulunda alınmadı" dediniz.

    sayın hande ocak başev hanımefendi, seçilmiş birisi değil seçilerek bu göreve gelmedi. ve atama metni var, kamuoyu aydınlatma platformu'nun sitesinde duruyor. dahası, ceo pozisyonuna atama olarak değerlendiriliyor orada, tüzük ve dernekler kanunu bu şekilde bir atama yapamayacağınızı, böyle bir pozisyon olmayacağını belirtmesine rağmen.

    biz tüzüğümüzü ve kanunu yok sayarak mı hareket ediyoruz, yoksa başka bir durum mu var? bir soru da şu, yönetim kurulunda kararı olmadan bu hanımefendiyi nasıl atayabiliyorsunuz?

    bu mektubu, bu yazıyı yazıyorum; çünkü bu sorular aklımda dönüp duruyor. çünkü cevabını kimseden bulamıyorum, net cevap alamıyorum. ve bazı cevapları alabilmeyi umuyorum.

    son dönemde ünal aysal dışında en ciddi anlamda destek verdiğim yönetimin, belki de dönemlerinde üyeliği bile ciddi ciddi düşündüğüm hatta haziran'da üyelik sırası açıldığında başvurusuna kadar yapmayı hedeflediğim yönetimin şu andaki şekilde bir çatırdaması, daha çok kısa bir süre olmuşken üstelik, pek hayra alamet durmuyor sayın başkan.

    umuyorum bu mektup size ulaşır, umuyorum bana cevap verme nezaketinde bulunursunuz.

    ps. olur da mektup size ulaşır, siz de bana ulaşmak isterseniz sizin için daha kolay olması adına twitter adresimi ekliyorum, bilgilerinize.

    https://twitter.com/Galaefendisi
  • 5
    https://twitter.com/...494624567889920?s=21

    'dış' güçlerin, harika giden bir sezon sonrası, kendisini görevden aldığı galatasaray başkanıdır. bu 'dış' güçlerle işbirliği yapan 'iç' güçlerin temsilcisi fatih terim'i kınıyorum. ışıtan gün'ün masumane tweetlerini de gözünde bu kadar büyüten galatasaray taraftarını kınıyorum, arkadaş arasında olan muhabbeti ortaya çıkardıkları için. halbuki daha yapılacak burki, larsen gibi transferler vardı. komisyon vermeyecektik ama, yıllık ücretlerle babel ve feghouli'nin yokluğunu aratmayacaktık.

    kendisi hala durumu bu şekilde görüyor diye düşünüyorum.

    1) 100 milyon dolar dedin, son saniyede erden timur yetişmese, kulübün 6 ay boyunca stat sponsoru olmayacaktı.
    2) mehir vakfı olayında, kulübü rezil ettin.
    3) kurumsallık diye, ceo, danışman, futbol direktörü gibi isimleri kullanarak kulübü zarara uğrattın. içlerinden campos dışında tek bir mantıklı hamle yoktu.
    4) gençleştirme ve ekonomi dedin, ara transferde tam tersi yönde ilerledin.
    5) galatasaray'ın tartışmasız efsanesi olan bir hocayı, ligde çok başarısız olduğu için göndermek istedin (ki burada bir problem yok). ama bunu gerçekleştirmek için en kolay yol olan itibarsızlaştırmayı seçtin.
    6) kendisinin yerine, rezil bir teknik direktörlük kariyerine sahip bir yardımcı hocayı, ücretini hala açıklayamadığın bir şekilde getirdin. üstelik bunu yaparken, yerine gelecek yönetimin de elini kolunu bağladın. bu teknik direktörü!, sanki yardımcısı olduğu teknik direktörmüş gibi pazarladın.
    7) ışıtan gün'ü görevden almayı bile beceremedin. üstüne ışıtan gün'ün yaptıklarını bu camiaya kabul ettirme yolunu seçtin ki, bu bile sadece göreve devam edememek için yeterli bir sebeptir.

    hala daha utanmadan her gördüğün kameraya konuşmaya devam ediyorsun. üstelik seçilirken, bu durumu eleştirip, remzi hoca'yı yanına almadın mı?
App Store'dan indirin Google Play'den alın