• 1
    hadi bakalım, ortalık biraz şenlensin.

    yapılmasında bir sakınca olmayan karşılaştırmadır. özellikle arda'nın son 5 yıldır yaptıklarını düşününce kendisi emre abisi gibi olmaya başlamış ve sözlükte destekçisi yok denecek kadar azalmıştır.

    galatasaray'ı ve fatih terim'i en kritik zamanda bırakmış, gittikten sonra acun-emre b-rıdvan gibi koyu fenerli şahıslarla kanka takılıp her hıyarım var diyene özel uçağıyla gitmiştir. yer yer röportaj verirken galatasaray'ı küçümseyen açıklamalar yapmıştır. öyle ya da böyle bir galatasaray efsanesi olan fatih terim'e son zamanlarda yaptıklarıyla ise sanırım nefret kontenjanında kendine yer bulmuştur.

    emre bildiğimiz emre ama kendisi gittikten sonra fener'e imza atana kadar yine canımız ciğerimizdi. hatta emre fener'e imza atmadan önce kimsenin aklının ucundan geçmiyordu bu. galatasaray taraftarı emre'nin maçlarını açıp izliyordu. evde emre'nin frikik golü sonrası deli gibi sevindiğimi dün gibi hatırlıyorum.

    soru: arda yarın fener'e imza atar mı? atmaz diyebilir misiniz? atmaz diyorsanız karşılaştırma yapın kafanızda.
  • 5
    son dönem "arda" iticiliğinden sonra aklımda ne terim egosu ne emre karaktersizliği kaldı. emre,terim falan ardaya göre en azından bi tık daha mert adamlarmış. karaktersizlik yaptılar ama emre çatışmadan hiçbir zaman vazgeçmedi. yeri geldi laf söyledi kudurttu laflarıyla bizi ama lafını esirgemedi,besteler yaptık sövdük karşılıklı çarpıştık ama taraflar belliydi. terim desen hakeza gitti geldi sattı kaldı ama bir şekilde içimizde ukte bıraktı egoluydu ama babacandı. ueafayı da egosu ve babacanlığı kazandırdı aslına bakarsan.

    ama işte gel gör ki olay ardaya gelince namert bir kişilik var. sürekli geldi bayrampaşalı ağzı yaptı,delikanlı gururlu değerlerine bağlı adamı oynadı,evli çocuk sahibi mankene yürüdü yetmedi evlilik programındaki kızlara yürüdü. bi olayı bi sıkıntısı olduğunu düşünmüyorum çünkü olsaydı barcelonaya gittiğinden beri günübirlik gece kaçamakları için istanbula gelmez, her magazin programlarında onu görmezdik. youtubea arda turan yazınca eminim oynadığı maç sayısından çok magazin haberleri çıkıyordur artık. tvden insanlara akıl verircesine ben oldum dercesine bildiklerimi aktarıyorum ayaklarına hep bir üst telden konuştu. yalandan mertlik yapıp olay çıkardığında arkasında durmayıp sürekli birilerine sığındı, birilerinin kendisi hakkında yapacağı iyi yorumları bekledi, destek çıkmaya zorladı herkesi emrivaki yaptı ama yemedi. kendisi itici olmaktan öteye gidemedi. herkesin eğrisiyle doğrusuyla sevdiği "mahalle abiliğine" soyundu ama farkedemedi ki o insanları sevdiren bile sempatikliğiydi.

    yani ardadan olmadı. ne futbolu pişti ne karakteri. aslına bakarsanız karakteri pişti. arda iyi karakter için mücadele etmesi gerektiğinin farkındaydı ama mücadeleyi bırakalı o kadar çok oldu ki. insan, neyin eksikliğini çekiyorsa onu düşürmezmiş ağzından. yani ardanın "adamlık" ,sıkıntısını hep çektiği ve çekecek şey olacaktır.
  • 9
    emre fenerbahçeli ve agresif saha olayları nedeniyle itici. tıpkı melo’nun ya da terim’in bir fenerliye itici gelmesi gibi. arda ise bambaşka bir boyuta gitti. ben emre’nin magazin programlarında başkalarının eşine falan mevzularını duymadım, hatırlamıyorum. kendisini olduğundan yukarıda gördüğünü de sanmıyorum. adam kendi çapında bu yaşta hala topunu oynuyor. hala itici ve agresif, hala hoşlanmıyorum ama arda’nın yaptıklarının boyutu farklı ve daha iğrenç. işte zaman öyle bir şey ki, gün gelecek arda’yı emre’den daha iğrenç bulacaksın deseler hayatta inanamazdım. insanoğlu ne yaparsa kendi yapıyor kendine...
  • 14
    emre saha içinde, nabız yüksekken kendini tutamayan, karakterinde belli bozukluklar olduğu net olan bir insan. saha dışında iyi çocuktur diyenlerden değilim. ama ahlaksız da diyemem mesela kendisi için. ki çubuklu tosun olmayı seçtiği gün nefret ediyor olsam da, o zaman ergenliğin verdiği hiddetten ötürü, yaş aldıkça saygı bile duymaya başladım kendisine. seviyor muyum, sevmiyorum ama 39 yaşında çatır çatır topunu oynuyor mu oynuyor. kim ne diyebilir?

    ama diğeri öyle değil. arda'nın yediği naneler, yaptıkları bini aştı. sırf saha dışından en az 10 tane olayı bir çırpıda sayabiliriz şu anda hepimiz burada. o yüzden bu versus çoktan arda lehine kaydı. paşalı, zeytinburnu çocuğundan daha pislik çıktı.
  • 16
    çok farklı olmamalarına karşın aradaki fark şudur: emre bulunduğu takım kazansın diye her türlü haltı yapar, çok ileri gider ve hatta bunun yansımalarını da zaman zaman saha dışında görür fakat amacı en nihayetinde takımının kazanmasıdır, bireysel bir düşünce olduğunu düşünmüyorum. kaldı ki herif öyle veya böyle bu yaşına geldi hala topunu da oynuyor.

    arda ise olay olduğu her anda takımla, saha içiyle alakasız saçma sapan işler yapmıştır. haddi olmayan işlere kalkmıştır ve son 2 yıldır da zaten saha içinden bağımsız her türlü rezilliğe imza atmıştır.

    emre belözoğlu da sıkıntılı tabii ki ama arda artık bambaşka bir seviyeye geçti.
  • 17
    bu tarz psikolojik vakalarda insanlarin bir travmalari olduguna inanirim,

    emrenin genc yasta yasadigi talihsiz kaza onu bu hale getirmis olabilir, bilemeyiz tabi profesyonel bir psikolog degiliz,

    ama ardanin bu sebebe gelmesinin sebebi kesinlikle sinem kobal ile yasadigi ayrilik.

    ikisi de o sanli, sohretli, herkesin uzerine titredigi bir dunyadan bir anda bir cukura girdi... birisi kaza yapti, birisi iliskisinden oldu.

    yazik soyleyecek cok fazla konusulacak birsey de yok. bu iki tip de ortam buldugu takdirde herseyi yapabilecek kapasiteye sahip.

    bunlar gibi milyonlarca insan var artik sokaklarda, guc zehirlenmesi.

    kimisi tuttugu partiye guvenip ortalarda dayi gibi geziyor, kimisi etrafindaki insanlara guvenip ortalarda millete zarar veriyor, kimisi cebindeki silaha, kimisi parasina...

    ulke ozeti bir ikili...
  • 18
    emre'nin tek kusuru çirkefliğidir. gattuso gibi, ramos gibi saha içinde pislik yapar, tartışır, küfreder. tiksinç düzeyde hırslı bir adamdır. ama 38 yaşına gelmiş olmasına rağmen 1 gram fazla kilosu olmayan, düzenli aile hayatına sahip, mesleğine saygısı üst düzey bir sporcudur. geçen sene bilmemkaç yıl sonra herifi tek maçlığına milli takıma çağırdılar, gıkını çıkarmadan geldi oynadı ve gitti. aynı hareketi arda'ya yapsalar türk milleti olarak yiyeceğimiz tribi hayal bile edemiyorum.

    arda daha 31 yaşında götü göbeği salmış, takımı puan kaybetti diye hakemin yakasına yapışan, sabaha karşı silahla hastane basan, futbol dışında her şeyle alakalı beyanat veren aptal saptal bir adam. emre'den tiksinsem de onunla aynı cümlede anılması emre'ye yapılmış büyük bir ayıp.

    eğer adnan polat 2008'de emre ona telefon açıp "galatasaray'a geri dönmek istiyorum başkanım" dediğinde onu reddetmeseydi şimdi en az iki şampiyonluğumuz daha olurdu. ama arda başakşehir yerine bize gelseydi imkanı yok şampiyon falan olamazdık, takımın anasını bellerdi. aralarındaki fark çok çok büyük.
  • 20
    emre belözoğlu 13 yaşındayken bile buydu. kendisi ile zeytinburnu'na gitmeden önce 1 yıl çalışan hocam ceyhun eriş'i ahmet şahin'i dilinden düşürmezken o dönem inter'e transfer olan emre belözoğlu'nun adını anmıyodu. düşünsene amatörde minik takım antrenörlüğü yapıyorsun. senin elinden geçen bir çocuk inter'e gidiyor. anlatmaz mısın hiç? babam anlatmıştı süt kupası finalinde eski takımı ile eşleşince saha içinde eski takım arkadaşlarına yaptıklarını.

    arda turan'ı bi bayrampaşa'lı olarak ünlü olmadığı zamanlardan beri bilirim. arda şen şakrak alçak gönüllü bir çocuktu. şimdi ise bir canavar ve bu canavarı türk spor basını yarattı. real madrid'de 3 türk oyuncunun olmasını fazla iplemeyen ntvspor arda barcelona'ya gidince 2 ay arda ile yatıp kalktı. rıdvan, acun, eme ayrı zehirlediler. galatasaray'lı arda'yı türkiye'nin arda'sı yaptılar. yetmedi siyasete soktular. 2010 referandumunda canlı yayına bağlanan başbakana hayırlı akşamlar başbakanım diyen arda turan başkanlık sistemi referandumunda evet oyu isteyen bi figüre dönüşmüştü.

    arda öyle bir canavara dönüştü ki bayrampaşa'lıyım, altıntepsi çocuğuyum demeye utanır olduk. ama beyler tekrar söylüyorum; arda gerçekten bu değildi. ne olduysa barcelona'ya gittikten sona oldu. çevresindekile gazladı, pohpohladı, kralsın, şusun, busun dedi ve ondan bi canavar yarattı.
  • 21
    ikisi de psikolojik olarak sorunlu insanlar.

    lakin... emre belözoğlu'nun yaptığı kazanın burada konu edilmesi çok sakıncalı. ortada e-5'te karşıdan karşıya geçmek gibi saçma sapan bir eylemi gerçekleştirmeye çalışan tezcanlı bir merhum vardı. o kazayı hatırlıyorum, suçlu tamamen merhumdu, kimse kusura bakmasın. merhumun ailesi de o zaman bu olaydan faydalanmaya çalıştı. basının da işine geldi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın