• 27
    --- alıntı ---
    altyapı başlangıçtır, başlangıç her şeydir, doğru altyapı doğru başlangıç demektir, doğru başlayan her şey eğer doğru devam ederse “gelişim” denen şey gerçekleşir

    almanya löw’ün dediği gibi bir günde dünya şampiyonu olmadı.
    2000’li yıllara doğru futbolda göreceli de olsa geriye düşen almanya ciddi bir altyapı hamlesi başlattı. bunun için “altyapılarda futbol akademileri” projesini yaşama geçirdi.

    2014 dünya kupası meyvesi işte bu akademilerin 10-15 yıllık bir sürecinin doğal sonuçlarıdır.

    burada öncelikle dikkat edilecek nokta; söz konusu bu proje löw’e ya da bir başkasına “almanya futbol direktörü” gibi megalomanik paye ve ünvanlar vererek değil, zaten var olan iş ahlakı, iş sorumluluğu, iş üretkenliği, değerli emek ve bilimsel temelden hareket eden geniş bir kadronun işe koşulmasıyla gerçekleşmiştir.

    işe koşulan insanlar eski profesyonel futbolcu veya değil diye ayrıma tabi tutulmamış, özellikle okuyan, kendini geliştiren, yenilik ve gelişmelere açık özellikle de “çocuk ve genç futbolundan” anlayan eğitmenlerden oluşturulmuştur.

    projenin esası, almanya futbol federasyonu’nun, 2002 yılında bundesliga ve 2. ligdeki tüm takımlara altyapı akademisi kurma zorunluluğu getirmesidir. dikkatinizi çekerim altyapı takımları kurma zorunluluğu değil, altyapı akademileri…

    kulüplerin kasalarına, geleceğin yıldızlarını yetiştirmeleri için 900 milyon euro finansman sağlandı. ve bunlar sistematik bir biçimde denetlenerek değerlendirmeleri gerçekleştirildi.

    yetenekli oyuncuların keşfedilmesi için kapsamlı bir tarama sistemi oluşturuldu. bu tarama işinin ciddi, objektif olması yanında pedagojik koşullara uygun olduğunun altını çizmek gerekir. yani boya, kiloya veya maç içinde birkaç motor davranışa bakarak ilkel bir taramadan söz edilmediğinin bilinmesi gerekir.

    çocuk yaşta keşfedilerek amaca uygun olarak yetiştirilen çocukların bazıları alt seviyede olmasa dahi bir üst seviyelerde keşfedilme imkanları buldular. çocuklara “bundan bir şey olmaz” gözüyle bakılmadığı gibi, her çocuğun gelişim sıçramasının bazı dönemlerinin olabileceği göz önünde tutuldu hep.

    işte bugün özenerek ve övünerek izlediğimiz mesut öziller, ilkay gündoğananlar, nuri şahinler çok katmanlı bu altyapı sisteminin ürünleri olarak almanya ve dünya futboluna kazandırıldılar.

    almanya, bu büyük altyapı hamlesini belli bir süreçte bırakmadı. olması gereken oldu ve yetiştirdiği genç oyunculara büyük bir cesaretle görev verdi. tarihinin en genç kadrosuyla gittiği 2010 dünya kupası’nda yarı final oynadı. 2 yıl sonra avrupa futbol şampiyonası’nda bir kez daha son dörde kaldı. ve ardından birbirinden yetenekli oyuncuların bulunduğu bu takım, daha çok da “takım” olma özelliğini öne çıkararak 2014 dünya kupası şampiyonu oldu.

    2010-2011 sezonu itibariyle bundesliga’da forma giyen 525 futbolcunun 275’i kulüplerin altyapısından yetişen oyunculardan oluşmaktadır. bu rakam giderek artmaktadır. bu, altyapıya verilen önem ve değerin pratiğe yansımasının sağlanması ile gerçekleşmektedir.

    bayern münih’in bugün ortaya koyduğu futbolun içinde thomas müller, toni kroos, bastian schweinsteiger ve philipp lahm gibi altyapı ürünleri vardır.

    mesut özil, sami khedira, per mertesacker, lukas podolski gibi yurtdışında forma giyen yıldız oyuncular sözü edilen altyapı projesinin ürünleridir.
    almanya’nın 2009’da avrupa 21 yaş altı şampiyonu olduğu takımda yer alan neuer, höwedes, mesut, boateng ve hummels khedira 2014 dünya kupası’nda yer alan oyunculardı.

    türkiye’deki futbol camiasının başta federasyon olmak üzere, fatih terim ve onun anlayışındaki tüm futbol aleminin böylesi bir projeyi hayata geçirecek tesisleri, paraları ve yaptırım güçleri olduğu halde birikimlerinde ve hayatı algılayış biçimlerinde sorunlar nedeniyle mümkün görünmemektedir.

    çünkü futbol camiasının geneli popüler kültüre teslim olmuş ve var olan sistemi devam ettirerek konumlarını korumak ve sürdürmek peşinde olan insanlardan oluşmaktadırlar.

    başta süper lig takımları olmak üzere hiçbirisinde altyapıya özen, güven ve büyük yatırımlar yoktur. çoğu eski profesyonel futbolcunun egemenlik kurduğu ve kendini konumlandıracağı bir yer olarak algıladığı ve sadece bir şube görünümü sergileyen altyapılar, sadece akademi liglerine takım kurmak peşinde olan birimlerdir.

    bunun yanı sıra altyapılar çoğu antrenör adayı için hedefe ulaşılmak için bir geçiş yeri, öncelikle kapılanacağı bir yer olarak görülen, orada çalışmanın statü ve ekonomik gelir açısından çok değerli görülmediği bir alandır.

    türkiye’de altyapılardan üstyapılara uzanan süreç oyuncu akışını ve değerlendirmesini sistematik bir biçimde işleyecek bir düzene kavuşturulamaz, bunun için gereken nesnel koşullar yaratılamaz ise, tesadüfi olarak 20 yılda bir arda turan ve benzeri futbolcular ile durumu idare etmeye devam edip gidecektir bu ülke.

    --- alıntı ---

    ismail topkaya

    http://www.sendika.org/...arak-ismail-topkaya/
  • 30
    ne kadar içler açısı durumda olduğunu türkiye'nin üçüncü büyük kulübü olan beşiktaş jimnastik kulübünün altyapı tesislerine bakarak öğrendiğimiz, genç oyuncuları yetiştirme akademisi: https://twitter.com/...s/688324883961516034

    bu sahada maç yapmış biri olarak söylüyorum, o genç kardeşimizin topu auta atması çok normal. eğer röportaj sırasında veya topa vurmadan genç arkadaşımızın arka tarafına bakarsanız çimlerin ne kadar berbat halde olduğunu görürsünüz. kısım kısım bölgelerdeki çimlerde topa vurmak yerine çime denk gelirseniz mazallah en az 5-6 ay sahalardan uzak kalabilirsiniz nitekim ben maç yaparken bir arkadaşımız az kalsın bu şekilde hastanelik oluyordu. maç sırasında geri geri koştururken çukara girip yere düşen mi ararsınız, koştururken çimden dolayı sendeleyip tökezleyeni mi ararsınız her türlüsü olmuştu. türk futbolunun altyapı yetersizliğine bire bir örnektir bu saha ki sahanın en düzgün alanı ise hatırlayabildiğim kadarıyla bu genç kardeşimizin şut çektiği kalenin önündeki altı pas dediğimiz alan. teknik anlamda kendisinin bir yeteneksizliği var ise, tabi ki bu da ayrı bir altyapı sorunu.

    bir de şöyle bir sıkıntı var hafta içi veya hafta sonu müsait olduğu zaman burası halı saha şeklinde işletiliyor yani bir sürü insan giriyor çıkıyor, ne zaman bakım yapılacak, ne zaman sulanacak öyle sorular yok allah kerim yağmur yağarsa sulanmış oluyor, insanlar gire çıka da işte çimlere bakım yapılmış oluyor basıla basıla tabi, kramponun altında bir yerden bir yere gidiyordur artık...

    bir de metz takımının altyapı tesislerine bakınca aradaki dağlar kadar uçurum çok net bir şekilde görünüyor: https://twitter.com/...s/687783761065410563
  • 32
    maalesef türkiye'de olmayan $eydir ve ülke futbolunun geli$ememesinde, sermayenen doymu$ yabanci futbolcuya yatirilmasindaki en büyük sorundur.

    altyapidan adam çikaramayinca yabanci futbolcuya yöneliyoruz veya çikiyor ama sayisi az oldugu için, adamlar bir havaya giriyor bu da altyapi'da gençlerin sayilari az da olsa sportif açidan geli$ebildiklerini fakat mental açidan çok geride kaldiklarini gösteriyor.

    sonra ne oluyor?

    solugu yurt di$inda aliyoruz. buradada ya tutmazsa, taraftarin yüzüne sonra nasil bakariz deyip, genç ve gelecek vaad eden genç yabanci futbolcu alacagina, gidip, 30una yakla$mi$, doymu$ futbolculara yöneliyoruz. bunu bilhassa büyük diye tabir ettigimiz istanbul takimlari yapiyor.

    küçük diye tabir edilen takimlarin böyle bir kompleksi yok. adam ya tutarsa diyor, sonra biz (sözde büyükler) de agzimiz açip, izliyoruz.

    bu demek degil, avrupadan 25 ya$i üstü futbolu getirmeyeceksin. hagi gibi, sneijder gibi, elmander gibi adamlari bul getir ama bunlarin yanina muhakkak 25 ya$ alti kaliteli oyuncular serpi$tir.

    belli bir takdigin yoksa, teknigi, top hakimiyeti yüksek futbolcularin yoksa ve top hakimiyeti senin elinde degilde, bazi açiklarini fizik gücün ile kapatabiliyorsun.

    ko$acak, adam kovalayacak, bloklar halinde savunma ve hücuma kalkacaksin. bu da ya$ ortalamasi 28-29 olan bir takimla maalesef olmuyor.

    dolayisi ile bunu hatirlatmakta fayda var;

    galatasaray'in ba$arili oldugu dönemlere bakin. elinde devamli kaliteli (hatta türkiyenin en iyileri) yerliler olmu$tur.

    $imdi bana bir 5 tane 20 ya$ civari adam sayin türkiye liglerinden, galatasaray'da görmek istediginiz.

    siz yorulmayin, ben sayayim:
    - sinan gümüş (bizde)
    - emre taşdemir (bursaspor)
    - yusuf erdoğan (trabzonspor)
    - ?
    - ?

    bundesliga'dan, premierlig'den, la liga'dan saymaya kalksak i$imiz daha kolay olurdu sanirim.

    yabancı sınırı'nin kalkmasi iyi oldu ama biz asil yapilmasi gerekenleri bir türlü yapamadik.

    ne mi?

    - okullarda beden egitiminin yani sira spor ahlaki dersleri
    - spor'a daha profesyonel bir baki$ açisi kazandirmak
    - gençlerin spor yapabilecekleri tesisler in$a etmek (bir tek hali saha ile olmuyor)
    - spor kulüplerine (bakin futbol demiyorum) maddi devlet destegi
    - bu saydiklariama hassasiyet kazandiracak bir takim kamu spotlari ve sosyal projeler
  • 35
    bizim ülkede futbolcular, altyapıda alması gereken eğitimi, bir ihtimal becerip a takıma çıkarlarsa o zaman almaya başladıkları için, avrupalı meslektaşlarından en az 3-4 sene geriden geliyorlar. buna üç büyüklerin altyapıları da dahil. bu a takımdan kastım da orta ve yüksek bütçeli takımlar. çıkamayan elemanlar da "go go go" taktiği ile futbol oynuyorlar işte. beyin sıfır, tamamen içgüdüsel.
  • 36
    abi biz asla alt yapıya yatırım yapamayız çünkü bu tipte bir yönetici yok bize hakikaten vizyon sahibi biri lazım alt yapıya az yönelsek var ya abartmıyorum 5 sene sonra ortalık toz duman olacak.

    alt yapıya harcanması gereken para saçma sapan adamları almamak demek sadece. bakın hamit'in maç başı ücreti 25.000 euro var sen hesap et daha kimler bu takımda beleş beleş para alıyor.

    ülkemin hala galatasaray''ım hali aynı mevzu yatırım olsa uçacağız,çığır açıp o imrendiğimiz takımlar haline geleceğiz ama başımızda manav bile yönetemeyecek zihni fukara cebi bir şekilde dolmuş çürükler var hal böyle olunca biz keremlere, cafercanlara,mülayimlere, oğzulara, irfanlara daha çok kızar daha çok hayattan soğuturuz suçu da bu çocuklarda ararız mevzu her daim sistemdir.

    bizde sistemsizliğin krali, imparatorluğu vardır, her yıl 5 kişi gelip 5 kişi gider kimse gereken önemi vermez, eğitimsizlik had safada...

    okuyun adam daha iyi ve net özetlemiş hem de içten biri..
    https://twitter.com/Fleurquin10
  • 37
    iyi olanlar kadar ihtiyac olanlarinda a takıma yükselmesi gerekiyor. alt yapıda efsane top oynayıp a takima çıkınca sapitan oyuncular varken, alt yapida standart bir performans gösterip a takima çıkınca kendini ispat edecek adamlarin olmasini dusunmek sacma olmaz.

    her zaman transferle eksik gidermeye çalışıyoruz ancak kendi kaynaklarimzdan tedarik etmek hic aklimiza gelmiyor. mesela bursaspor bunu yapıyor. ihtiyacı olan mevkide alt yapi tercihini kullanıyor. türkiyede altyapı olarak en göze çarpan kulüp de bursaspor.

    seneler boyu sagbekte sabri kadar baska adam yok muydu yani. sabrinin diger altyapı oyuncularindan ne artısı vardı. ver adam gibi mental egitimini, yasi ilerleyince de sabri gibi gobek baglayacagina kendine bakmanin da önemini bilsin.
  • 38
    ekonomik olarak dibe vurmuş bütün kulüplerin tek ilacıdır.

    üretim yapmayan ve hazırcılık yapmaya çalışan bir kulüpseniz ve eğer real madrid, chelsea, manchester city muadili bir ekonominiz yoksa galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş gibi her sene uefa'dan ceza yeme korkusuyla yanıp tutuşuyorsanız tek çıkar yol altyapıdır.

    fakat ülke insanımızın zihniyeti cahil çakallığı temelli olduğundan gündeme sadece belli başlı zamanlarda gündeme gelecek ve hiç bir zaman kimsenin gerçekten umurunda olmayacaktır.
  • 41
    ilk 11 dışında kulübede skor katkısı yapabilecek, rotasyona dahil olacak 3 kaliteli adam olduğunu düşünelim. etti mi 14 kişi? bir de 30 yaş üzeri hayli tecrübeli yedek kaleci? ne etti, 15.
    diğer 2 kişiyi ve de kalan mevkilerin yedeklerini altyapından çıkaracaksın. bu çocuklar bir süre kiralık oynayacak, sonra takıma dahil olacak. aralarından parlayıp ilk 11 oyuncun olan da olacak, yetersiz kalan da. ama bu şekilde dönecek çark.

    şunu bile beceremiyorsak, hele hele çok üst düzey olmayan bir ligde bunu beceremiyorsak, altyapıyı değil bu yapıları yöneten zihniyeti kovalım gitsin.
  • 42
    başarıya ulaştıran altyapı kavramı bir kaç temel unsurdan oluşmaktadır.

    1) bütünsel eğitim
    2) demografik özellikler
    3) istikrar
    4) uygulanabilirlik

    neden bütünsel eğitim ?

    ister 8 -10 yaş ister 14 - 16 yaş grubu olsun, bu çocuklar okul eğitimini ayrı futbol eğitimini ayrı yerde aldığı takdirde çevresel faktörler, zaman planlaması ve kişisel gelişim konusunda sıkıntılar yaşıyorlar. la masia benzeri sistemlere baktığınızda hem okulu hem sporu birleştiren ve bir hayat felsefesini yıllar boyu aşılayarak bu çocukları geliştirip daha profesyonel hale getiriyorlar. bütünsel eğitim hem okulu hem sporu birleştirip dil eğitiminden diksiyona yemek alışkanlığından uygun spora yönlendirmeye kadar bir çok konuyu çözümlüyor.

    demografik özellikler

    bu konuda bulunduğumuz coğrafya tam bir nimet. milyonlarca genç keşfedilmeyi bekliyor. milyonlarcası ise doğru yönlendirilmediği için başarısız oluyor. doğru bir altyapı metodu bu gençleri keşfedip bir maden misali işlemeyi sağlıyor. ilk olarak testler yapılıyor hangi spora uygun olduğu belirleniyor oraya yönlendiriliyor. bu sporda başarılı olması için çalışması gereken idman saatlerine kadar hesaplanıyor. bunu uygulayıp olimpiyatlardan futbola dek bir çok başarının geldiğini görüyoruz. zamanında avustralya, yakın zamanda çin, futbolda almanya ve belçika. özellikle fransa. kulüp bünyesinde belçika takımları ile son dönemde monaco ile m. city altyapı için yatırımlar yaptı, yapıyor.

    istikrar şart !

    sabır kurtuluşun anahtarı. yapacağımız yatırımı istikrarlı bir şekilde geliştirdiğimiz sürece başarı mutlaka gelecektir. altınordu'yu tebrik etmek gerek. lakin galatasaray bunu uygular ve güzel bir yatırım yaparsa her branşına müthiş yetenekler çıkartacaktır. türkiye'nin en büyük camiası olarak geleceğimize yapacağımız yatırım bizi devlerle yarışır hale sokacaktır.

    uygulanabilirlik ?

    bu noktada galatasaray kulübü kendi bünyesinde türkiye'nin en büyük spor lisesini oluşturmalı ülkenin dört bir yanından çocuklarımızı spora teşvik ederek ahlaklı yetenekli sporcu bir jenerasyona öncülük etmelidir. gereken bütün bilimsel çalışmalar, yatırım maliyetleri hesaplandığında harcanacak miktar bruma'nın bonservisi bile etmiyor. kaldı ki böylesi bir yatırım ülkeye de örnek olacak devlet desteği de gelecektir. gelecek altyapı da, gelecek bu topraklarda. yeter ki inanılsın. inşallah vizyonu olan abilerimiz böylesi projeler ile hem kulübün hem de ülkenin kaderini değiştirirler.
  • 43
    altyapıya önem verelim altyapıdan topçu çıkmıyor yabancı oyuncular oyuncu yetişmesine engel tarzı konuşmalar yine türk futbolunun gündemi olmuş durumda. neymiş altyapıya önem verilmiyormuş. ulan sen altyapıya hoca alıp 1 sene sonra oyuncu çıkaramadı diyip kovarsan tabi altyapın yetersiz olur. çok net iddia ediyorum futbol öğrenilen bir şeydir. pas vermeyi öğretirsin. frikik kullanmayı öğretirsin. şut çekmeyi öğretirsin. çalım atmayı öğretirsin. öğretemeyeceğin bazı şeyler var; oyun zekası, öngörü vs. eleme yaparken de tek bir maç üzerinden eleme yapmazsın. kim iyi şut çekiyor diye değil kim kafasını kaldırıyor diye bakarsın elemelerde. farklı testler uygularsın. örnek vermek istiyorum. kuzenim vakti zamanında almanya'da altyapı elemelerine katıldığı zaman kendisini ters elle yazı yazma, matematik gibi sınavlara da dahil ediyorlar. geçemiyor tabi. adamlar böyle futbolcu seçiyor altyapıya. zaten topa vurmayı öğretecek.

    kurarsın bugün bir okul. okuldan kastım meb'e bağlı eğitim kurumu. bir de futbol okulu kurarsın. ders programlarını uyuşacak şekilde ayarlarsın. alırsın 6 yaşında adamı. 10 yıl eğitirsin. en az 10 yıl. her yönüyle. 16 yaşına geldiğinde de o okuldan çıkanlar paf takımın yüzde 85-90'ını oluşturur. üstüne bir de okumuş, dünya görüşü geniş bir futbolcu kadron olur altyapıdan çıkmış. instagramda karıya kıza yürümek yerine dostoyevski falan okur.
  • 46
    bence takımının 3. kalecisini**, 4. stoperini, 4. orta sahasını, 4. kanat alternatifini ve 3. forvetini çıkartamayan altyapı, başarısız bir altyapıdır. bu benim görüşüm tabi, ve daha farklı formüller de olabilir.

    16 yaşında stoperi çıkartırsın. takımdaki tecrübelilerden öğrenir, 18-19 yaşında da kiralarsın. iyi mi? tuttu mu? gelir ya direkt oynar, ya da 3. stoper olur. sonra yine aynı formül devam. hiç mu tutmadı? gönderirsin. oynamış oyuncu daha rahat gönderilir. altyapıdan geleceği için maaşı da az olur ve gönderirsin. aynısı diğer bölgeler için de geçerli.

    temelini iyi ver, takımdaki tecrübeli oyuncularla öğrensin, kadrona alternatif olsun, sonra kirala, döndüğünde hazırsa oynat. yoksa kirala, sat, ama altyapını işlet. yukarı sürekli gelsinler. sat, para kazan. tut, oynat. bayrak adam yap. bir formülün olsun yani altyapıda.

    sonra istersen macaristan liginden kulüp al, güzelce tesis yap. o takıma düzenli kirala oyuncularını, oradan da yerel oyuncu yetiştir, yarışmacı/yetiştirmeci takımın olsun bir avrupa ülkesinde. ileri seviyeye böyle geç.
  • 47
    dursun özbek döneminde dibe vurmuştur. başkan ünal aysal zamanında, fatih terim günlerinde yetenekli oyuncu kategorisinde 10 tane futbolcu bulunurken şu an bu kategoride ifade edilen 48 oyuncu bulunmaktadır. alt yapıda bulunan gençlerin imkanları çok kötü durumda. tesislerde çocuklar ayakkabılarını çıkarıp kapı önüne koymakta ancak bunları toplayan ya da temizleyen görevli dahi bulunmamakta. tuvaletlerin bile birçoğu bozuk olmasına rağmen tamir edilmemektedir. fatih terim, başkan özbek ile yapmış olduğu konuşmasında, ‘eğer 48 tane yetenekli alt yapı oyuncumuz varsa kurtulduk’ diyerek güzel bir ironi de yapmıştır. açıkcası benim uzunca bir süre alt yapıdan hiç umudum yok.
  • 48
    türkiyede laf olsun diye kurulmus olan ve bu sebeple de atil kalmis, önem verilmeyen yapidir.

    avrupanin büyük ligleri arasinda altyapi oyuncularina en az süre veren lige sahip olmakla birlikte, genclere verilen süreler de rezalet ötesidir.

    örneklerle aciklayayim;

    (bkz: fransa liginde 21 yas alti fransizlara verilen süre)
    https://twitter.com/...s/951409854794514434

    (bkz: ispanya liginde 21 yas alti ispanyollara verilen süre)
    https://twitter.com/...s/951409604050612225

    (bkz: italya liginde 21 yas alti italyanlara verilen süre)
    https://twitter.com/...s/951409351931019264

    (bkz: ingiltere liginde 21 yas alti ingilizlere verilen süre)
    https://twitter.com/...s/951409100293791744

    (bkz: alman liginde 21 yas alti almanlara verilen süre)
    https://twitter.com/...s/951408597082107905

    (bkz: süper ligde 21 yas alti türklere verilen süre)
    https://twitter.com/...s/951408349194702848

    fransa, almanya, ingiltere ve ispanya zaten almis basini gitmis, aralarinda en kötü durumda olan italya liginde bile listede tek haneli mac sayisina sahip oyuncu yokken bizim listede koskoca yarim sezonde 4 maca cikmis 21 yasinda oyuncu var.

    hadi galatasaray, besiktas, fenerbahce yarismaci oldugundan dolayi altyapidan oyuncu oynatmayi tercih etmiyor diyelim de kendimizi kandirmaya calisalim, peki küme düsmemeye oynayan genclerbirligi neden hala bonservisiyle satin aldigi oyunculari sahaya sürüyor?

    bu sene genclerbirligi küme düsecek, bunu ön göremeyen yoktur sanirim. seneye bu bonservisle aldigi oyuncularin hemen hepsi saga sola dagildiginda bugün oynatmadigin genc oyuncularinla tekrar süper lige cikma mücadelesi vereceksin. e neden ikinci ligde, süper lig tecrübesiyle oynayacak oyuncu yetistirmekten kendini alikoyarsin ki?

    bir de sözlükte yatırımlık genç futbolcudiye bir baslik gördüm. damizlik hayvan arar gibi yatirim yapilacak ya da yapilmayacak oyunculari ayiklamaya calismanin mantigini anlamis degilim. avrupanin kafaya oynayan takimlarinda herkes top sürüp, sut atip, duran top kullanip ayni zamanda muazzam bileklere sahipmis gibi futbolcu prototipi olusturmaya calismak mantiksiz.

    genc bir oyuncuya yatirim yaparsan karsiligini verir. genc yetismiyor diye bir sey söz konusu olamaz, ancak en yetistirmeyi bilmiyorsundur.
  • 49
    altyapı konusunda en yaygın yalan "biz yarışmacıyız biz topçu yetiştirmeyiz burası büyük kulüp" cümleleridir.

    bugün la liga'da en çok kulübün hangi altyapısından çıkmış oyuncular var biliyor musunuz? -real madrid. bildiğim kadarıyla real de yarışmacı bir kulüp. real madrid belki bu oyuncuların tümünü oynatmıyor ama satışlardan elde ettiği paralar hiç de öyle azımsanacak rakamlar değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın