https://www.youtube.com/watch?v=tgq4qXR2RTU hemen söyleyeyim. şu yazıyı okumaktansa bu videoyu izlemenizi öneririm.
3 ocak 2016 günü habertürk'ün sportürk programının tamamı bu video. programın moderatörü faik çetiner. yorumcular halil özer, serdar ali çelikler ve meriç müldür. konuk ise adnan polat. program 2 saat 30 dakika civarı sürüyor. hatırlamayanlar için bir kaç hafta önce araba mevzusu olmuştu o mevzunun çıktığı program bu. şimdi herkes izleyemez, gayet uzun ve 20 gün öncenin programı. bu sebepten sen okuyucu, evet sen belkide kaza ile bu siteye giren sen okuyucu için bir amme hizmeti yapacağım. konuşmayı saniye saniye bölüp özetini yazıp hangi dakikalar arasında özetini çıkardığım konu konuşuldu yazacağım. başlıkları da olacak. benim özet çıkarmama insanlar ne kadar güvenir bilmem ancak konuşmanın içerisinde çok ilginç bulduğum hususlar var.
yazı uzun gözüküyor biliyorum. ancak uzun yazıdan korkan ey arkadaş merak etme. hepsini okumana gerek yok. ilgini çeken başlıklar olursa diye başlıkları da alt alta yazıyorum. korkma... hepsini okuma merak ettiğin yeri bulman için bu entry yapıldı.
kongreye git çağrısı tüzüğe dokunma yanarız `inan kıraç sizi seviyor mu?
-ses kayıtları ve organizasyonlar`
kongreyi hak edecek ne yaptım -
bu ceket hakkaten dar geliyor ünal aysal öneri, iç barış beyaz kapak ve savcı stad açılışı ve protestolar ünal aysal alınan üye sayısı dursun başkan neden tepki alıyor -
geçmişe dönük inceleme hırsızlıklar 3 yıldaki toplam harcama 60 yıldakinden fazla vergi borçları culio, zapata, stancu ve kadrolar -
ünal aysal'ın ibrası -
kayıp kaçaklar 2010 yılı ada oylaması transferleri kim yaptı -
adnan sezgin -
mehmet özbek mektup 3 temmuz hakkında ne düşünüyorsunuz -
denizli maçı -
teşvik primi -
ankaragücü maçı cevat hocayla şampiyonluközet dışı:
kulüp başkanlarının ilişki emre belözoğlu fatih terim(ki kendisine kırgın)
adnan polat'ın disiplin soruşturması iç barış daha önceki konular ile ilgili tekrar şu anki durumun sportif ve mali incelemesi arda turan galatasaray'ın arazilerişimdiden uyarayım konular çok dağıldığı için aynı konuların ayrıntısını daha sonralarda verdi adnan polat. burada yazacaklarım yazar notu diye yazmadığım sürece benim düşüncelerimi içermiyor.
kongreye git çağrısı süre: 0.0 - 5.35
kulüpteki bazı galatasaraylıların adnan polat'ı kongreye gitmesi yönünde talepte bulunuluyor. adnan polat o an kongreye gidemeyeceğini şu an açıklayamacağı sebeplerden dolayı o yeni bir seçime gidemeyeceğini söylüyor. bu sebepleri bu programda açıklamadı. şu an açıklayamayacağını söylüyor. ileride bir kaç sene sonra açıklayabileceğini söylüyor. aynı zamanda haklılık paylarının olduğunu yk'daki bazı yöneticilerin 180 derece döndüğünü ve bu yöneticilerin değişmesi gerektiğini ve ona yeni bir kurul kur yine seni seçeceğiz dendiğini söylüyor. o da kongreye git çağrısı yapılan kongrede "mesaj alınmıştır (bu galatasaray'a yakıştırılmayan yöneticilerden bahsediyor) gereği yapılacaktır." dediğini söylüyor.
hemen bir hatırlatma. konular çok dağıldığından bunların hepsini aynı noktada söylemiyor. bu yüzden farklı sorulara cevap verirken bu bilgileri topluyoruz.
ek süre: bu başlıkta yazdıklarımın bir kısmını şimdi vereceğim sürelerde daha ayrıntılı açıklıyor. üyelerin kongere isteme konusunda haklı olduklarını ve kongreye gitmemesinin sebebi olan çok gizli konu hakkında bir iki açıklama yapıyor (sebebi vermeden).
süre: 15.11 - 17.38
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=911 tüzüğe dokunma yanarız süre: 5.35 - 9.18
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=311 iç işleri bakanlığı dernekler masası medeni kanun ve dernekler yasasının değişmesi üzerine tüzüğü yenileyin diyor. 10 senedir de tüzük revizyonu için çalışılıyor. adnan polat bu tüzük yenilemesinde ilaveten bir %3'lük daha üye alım kontenjanı koymak istiyor. yani toplam aktif üyelerin %3'ü üye olabiliyor. bunun belli bir rakamı liseli olmalı. belli bir kısmında ise üyelerin yakınlarına öncelik tanınıyor. lise ve ya kongreye üye olmayanlar ile bağı olmayan insanların alımı çok az. bu yüzden bunu artırmak istiyor adnan polat. en azından senelik maksimum üye alım sayısını %6'ya çıkarmak istiyor. ha 400 sınırı konuyor o başka konu. aynı zamanda bazı kişilerin galatasaray üniversitesi mezunları için de imtiyaz istediğini söylüyor. adnan polat ise galatasaray lisenin içinden çıkmış haklı olarak liselilerin bir imtiyazı var ama ben başka bir imtiyazlı grup yaratmam diyor. bunun yanında teamül gereği zaten galatasaray üniversitesi çıkışlı insanlara öncelik tanırız (okumuş, bilgili, görgülü insanlar galatasaray'a üye olmak istiyor, neden geri çevirelim diyor) ama ben galatasaray'ın ana yasasına bunu koymam diyor. bu yüzden üniversiteye yakın bir kısım insanları karşısına aldığını söylüyor.
"galatasaray taraftarı bana göre galatasaray'ın ruhu." taraftarların içerisinde galatasaray'a hizmet edebilecek ve hizmet etmek istecek kalifiye insanların olduğunu, bu insanların kulübe girişi için kapının daha aralanması gerektiğini söylüyor.
`inan kıraç sizi seviyor mu?
-ses kayıtları ve organizasyonlar` süre: 9.18 - 11.02
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=558 soruya net bir cevap veriyor. "benden nefret ettiğini düşünüyorum." sebebine gelirsek ise tüzük değişikliğine gidildiğinde (ki ideal bir tüzük olmadığını üyeler ile alakalı tabuları kırmak amacıyla bu tüzüğün yapıldığını söylüyor.) 40 civarı dışarıdan alınan üye sayısına karşılık bir senede 200 civarı üye alındığını söyledi. bu durumun birilerini (galatasaraydan maddi manevi kazanç sağlayan birilerini -adnan polat'ın söylemi-) kızdırmış olabileceğini söyledi ki buradaki birileri adnan polat'a göre inan kıraç ve yakınındakiler. liselilerin %90'nının işinde gücünde insanlar olduğunu -haklı olarak- bu konulara kafa yormadığını bu yüzden bu bahsettiği %10'luk liseci kesimi tarafından çok kolay manipüle edilebildiklerini söyledi.
yazar notu: ses kaydına gelirsek.
bu olaydan sonra adnan polat'ın gönderilmesi için bir komite kurulmuş. hatta ses kaydının olduğunu da söylüyor. ileride ne yani galatasaray'da insanlar bir birini mi dinliyor sorusu gelince bu konuyu açıklayacak. olay şu. komiteden biri basına konuşmak için görevlendirilmiş. bunun üzerine bu kişinin konuşmalarını dinleyen bir gazeteci ses kaydı almış. adnan polat'ı bu adam severmiş, içine sinmediğinden ses kaydını adnan polat'a dinletmiş. ismini vermiyor.
ek süre: ses kaydı ile ilgili ayrıntı.
süre: 23.51 - 25.05
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=1431 kongreyi hak edecek ne yaptım -
bu ceket hakkaten dar geliyor süre: 11.00 - 13.04
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU şirket birleşmesi bitti, stad bitti... cümlesini bitirmeden -bırçlar hakkında konuşacakken- o dönem ve şu anda galatasaray'ın borcunun ne kadar olduğu soruluyor. 2011 kongresinde borcun 300 milyon dolar civarında olduğunu söylüyor ve şu an daha çok olduğunu hatta 2'ye katladığını düşündüğünü dile getiriyor. "borcunuz arta bilir..." böyle cümleye girdikten sonra senelerce galatasarayın 60 70 milyon dolar gelir ile yaşadığını ve ne zaman gelir 200 milyon dolara çıktı o zaman bizim gelirimiz borcumuzu aşağı yukarı 1.5 senede kapatıyordu diyor. şu anda ise gelirin borcu 3, 3.5 senede kapatabildiğini söylüyor.
yazar notu: bu konulara ileride devam edecek ama şu üye alımına geri dönelim.
bu 200 kişi alınınca kıyamet koptuğunu söylüyor. galatasaray'ın insan kaynaklarını geliştirmesi gerektiğini, kaynağın da galatasaray taraftarı olduğunu söylüyor. (yazar notu: ilk başlığa buradan ekleme yaptım) taraftarın için kalifiye insanlar olduğunu ve bu insanlara kapıların açılması gerektiğini söylüyor. artık "küçük olsun, benim olsun" düşüncesinden kurtulunması gerektiğini, galatasaray'ın dünya çapında, 30 milyondan fazla taraftarı olduğu söylenen bir kulüp olduğunu ancak 300-500 kişilik (liseci dediği) bir grup tarafından yönetildiğini söylüyor. geri kalan liseliler (aslında üyelerin hepsi) işlerinde güçlerinde olduklarından kolayca manipüle ediliyorlar diyor.
ibra olmama ve mahkeme süreci süre: 17.50 - 20.20
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=1070 "biz mali olarak ibra olduk. zaten o güne kadar mali ve idari ibra hep birlikte olmuştur."
yönetimi hakkında rapor veren denetim kurulu olumlu rapor verdiğini ve bu raporun oy birliği ile onay gördüğünü söylüyor. bütçenin oy birliği ile kabul gördüğünü söylüyor.
idari ibra ile ilgili ise salonun çok karışık olduğunu bu yüzden oylamayı yöneten türker arslan'a gidip sandık vs gibi bir yöntem ile oylamayı yapalım demiş. türker arslan "önce bir dene yapalım. 'dene yapıyoruz, kabul edenler, etmeyenler? kabul edilmemiştir.' dedi." adnan polat bunun üzerine mehmet arslan'a bu yaptığın yanlış, bu yaptığın hem seni, hem genel kurul divan üyelerini, hem galatasaray'ı yani herkesi çok zor duruma düşürür, problemlerin içine atacak bu durum demiş. mehmet arslan ise cevap olarak "artık geri dönemem." demiş.
bu kongreden sonra adnan polat mahkemeye gitmeyi düşünmüyor. ama yönetim kurulu üyeleri eğer kurul olarak gidilmezse, bireysel olarak mahkemeye gideceklerini söyleyince adnan polat yönetim kurulu olarak mahkemeye gidiyor. (bu mahkemelere ünal aysal döneminde sürekli itiraz edildi diyor. -vurguladı-)
yargıtaya hukuk kurulunda 46 tane yargıcın oy birliği bu ibra yok sayıldı. bunu anlatıyor.
ünal aysal öneri, iç barış süre: 20.05 - 21.35
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=1205 usulsüz ibra ile birlikte galatasaray'da bir çatırdama olduğunu ve iç barış sorunu olduğunu söylüyor. ünal aysal ilk seçildiğinde adnan polat "galatasaray'da iç barışı sağlamanız lazım." demiş. aynı zamanda yüz kızartıcı suçu olmayan galatasaray'lılar için bir af yapın o insanlarda size yardım etsin camiayı birleştirin demiş. bir de rica etmiş iade-i itibar diye bir şey denmemesini zira iade-i itibara ihtiyacı olmadığını bazı çağırtkanların olduğunu ve onların iade-i itibara ihtiyaç duyduğunu söylemiş. daha sonra iade-i itibar yapıyoruz lafı olunca da sinirlenmiş belli.
beyaz kapak ve savcı süre: 21.35 - 23.38
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=1296 haziran ayında galatasaray dergisinin kapağı beyaz çıkıyor. adnan polat genel yayın yönetmenini arıyor ve "bu ne demek?" diye soruyor. genel yayın yönetmeni bunun başkanın talimatı olduğu ve galatasaray'ın beyaz bir sayfa açtığını söylüyor. adnan polat "ne yani biz kirliydik, siz beyaz sayfa mı açıyorsunuz?" diye sorunca genel yayın yönetmeni "bana kızmayın başkanın talimatı." diyor.
kısa bir süre sonra şike süreci patlıyor. adnan polat'ı da savcı çağırıyor. adnan polat endişeleniyor. "kendi yaptıklarınızı biliyorsunuz, ama yöneticilerin ne yaptığını bilmiyorsunuz. bir sürç-ü lisan etse bu tapelerde delil olarak geçebiliyor." diyor. bu işe onunda karışmış olmasından korksa da polis 9 ay 24 saat bizi de dinlemiş ama bir şey bulamamışlar bunu söylemiş savcı.
stad açılışı ve protestolar süre: 25.05 - 32.30
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=1505 stad açılış tarihi 15 ocak. 13 ocakta selahattin beyazıt adnan polat'ı aramış ve stad açılışında kötü şeyler olacak demiş ve daha fazla bir şey diyemem deyip kapatmış. ertesi gün 14 ocakta inan kıraç adnan polat'ı aramış ve siz ali sami yen beyin ismini silmeye mi çalışıyorsunuz demiş. davetiyelerde ali sami yen ismi yazmıyormuş. (bu noktada "ben ali sami yen bey için pul bastırdım, kitap hazırlattım, sergisini ilk defa açtırdık..." diye sayıyor.) bunun bir hata olduğunu söyleyip bir televizyon kanalını çağırıp özür diliyor adnan polat. ertesi sabah gazetede tam sayfa inan kıraç'ın kendisi hakkında dediklerini görmüş.
stad açılışında dönemin başbakanı recep tayip erdoğan'ın ve dönemin cumhurbaşkanı abdullah gül'ün emniyet müdürleri adnan polat'a bir provakosyon haberi aldıklarını söylemişler. bir süre yere stad yapımında emeği geçen kurumlara ve aidatını ödeyip ödemediğine bakmadan bütün üyelere davetiyeler göndermiş. kendi söylemiyle 55.000 kişinin hepsi davetiyeli. adnan polat ve tayyip erdoğan'ın ismi duyulunca ıslıklar başlıyor (kendisinin tabiriyle 300-500 kişi.) bunun üzerine abdullah gül yoldan geri dönüyor. üzerine toki başkanının konuşması kendisine göre yangına benzinle gitmek gibi oluyor ve protestolar bütün stada yayılıyor.
burada önemli bir nokta var.
halil özer "acaba selahattin beyazıt'ın dediği çok kötü olay bu mu?" diyor, adnan polat'ta "bilemiyorum, yorumu siz yapın diye cevap veriyor." devam edelim...
ertesi gün erdoğan bayraktar (dönemin toki başkanı) arayıp özür dilemiş. adnan polat bu özürü taraftara dilemesini istemiş ama konuşma yasağı olduğu için böyle bir şeyin olamayacağını bildirmiş erdoğan bayraktar. adnan polat'ta ergoğan bayraktar'ın ağzından bunu söylemek istemiş ve izin almış. basın toplantısında bir hata yaparaktan provakatör demek yerine protestocular diyor adnan polat. ertesi gün bu hatasını fark ediyor ve lig tv'ye çıkıp bu hatasını anlatıyor.
ünal aysal alınan üye sayısı süre: 33.18 - 35.57
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=1998 son dönem 240 üye alınıyor ve 200'ü liseli. bunun üzerine adnan polat'a tüzüğü ne yapardı o soruluyor. adnan polat ünal aysal döneminde 1200-1500 üye alınması gerektiğini söylüyor. (400 sınırı üzerinden kabaca bir hesap yaparak.) ama yarısı sayısında bile üye alınmadığını zira alınan üyelerin liseli ve üye yakını olduğunu bu yüzden daha fazla aday olmadığını söylüyor. dışarıdan da üye alınmasının istenmediğini söyledi.
2 sene lisede okuyan insanlar direkt olarak üye olabiliyorlar ve eskisi gibi küçüklükten 14 15 yaşlarında takımlarını seçmiş bir şekilde liseye geliyor bu insanlar, bunun böyle olmaması lazım diyor. buna rağmen liseden mezun olanlar (mezun olmayı vurguluyor) gelsin sonucunda verilmiş bir hak var geri alınmaz diyor. hatta bedelsiz gelsinler ama dışarıdan insanların gelmesinin de önünü açsınlar diyor. %90 olarak rakkamlaştırdığı liseli sesiz çoğunluğu oluşturan üyelerin devrim olarak nitelendirdiği bu işi yapacağını söylüyor.
dip not: şu konuyu başlık olarak açmanın gereksiz olduğunu düşünüyorum. birazdan yazacaklarım "öyle şeyler oluyor ki, insanın aklı almıyor..." diye cümleye girip anlattığı bir anekdot.
galatasaray cemiyetinde başkanlık yapan kişi direkt olarak galatasaray kulübünün divanına üye oluyor. adnan polat 30 seneliklere berat verecekmiş. irfan aktar'a "sizin beratınızı, ben vereceğim." demiş. "irfan aktarda "aman başkan benim beratımı perdenin arkasında ver." diyor.
sebep irfan aktar 30 senesini doldurmadan cemiyet başkanlığı yaptığı için divan kuruluna üye oluyor. "eğer buradaki verilen imtiyazdan dolayı başkan oluyorsan bunu göğsünü gere gere söyle, eğer bunu bir yanlış olarak görüyorsan da o zaman divan kurulu başkanlığına da aday olma. yani çok çarpıklık var, galatasaray'ın bu çarpıklıkları kaldırması lazım." adnan polat'ın ağzından yazdım.
dursun başkan neden tepki alıyor -
geçmişe dönük inceleme süre: 37.35 - 40.50
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=2254 taraftar futbol takımının aldığı neticelere göre değerlendirir ki bu taraftarın hakkı çünkü bu yüzden taraftar diye söze girdi. ancak kulüp üyelerinin başka pencerelerden de bir başkanı değerlendirmesi gerektiğini söylüyor. bir başkanı değerlendirirken sportif kısım dışında idari, mali, tesisleşme açısından da bakılması gerektiğini söylüyor.
dursun özbek geçmişe dönük inceleme yapacağını söyleyince arı kovanına çomak soktu diyor.
duygun yarsuvat'ın 300 milyon kayıp olduğunu, fatih işbecerin sözleri dile getirerek son 20 senenin (alp yalman'dan beri) bağımsız uluslararası bir denetim firmasına incetilsin çağrısını yaptı dursun özbek'e. yanlış yönetim mi var, kayıp kaçak mı var anlaşılsın bu da kamuoyuna açıklasın diyor. ünal aysal 6 ay adnan polat'ın dönemini inceletmiş. bir daha incelesinler hatta özhan canaydın'ın döneminde başkan vekili olduğu dönemi de bana sayıp incelesinler diyor.
hırsızlıklar süre: 41.03 - 45.06
hayri kozak aynı programa çıkıp adnan polat'ın "galatasaray'da hırsızlık yapanlarla, kulübe mal satıp çıkar sağlamaya çalışanlar var." sözü üzerine bu insanların kim olduğunu açıklamasını söylüyor. bunu izletiyorlar.
adnan polat yönetimi kulübe zarar veren yaklaşık 39 kişiyi belgelerle buluyor ve kulüpten uzaklaştırıyorlar. (bu insanlar çalışan.) bu adamların hayatını karartmak istemediğinden kamuoyuna bu isimleri açıklamıyor. şu an listenin bir kopyası kendisinde yokmuş bu listeyi adnan polat ünal aysal'a bu listeyi söylüyor. ünal aysal da bu listeyi refik arkan'a vermelerini söylüyor. taner aşkın ile refik arkan genel sekreter selçuk rıza iren ve denetimden birisiyle bu dosyayı zabıt karşılığı kulübe teslim ediyorlar. eğer kaybolmadı ise bu listenin kulüpte olduğunu söylüyor. bu isimlerin bir kısmı ise daha sonra tekrar işe alınmış.
ali sami yen ve neden taşındık süre: 45.06 - 50.30
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=2706 ali sami yen daha önce faruk süren döneminde yapılan projelerde gençlik spor genel müdürlüğü ile yapılan sözleşmelerdeki tahütler yerine getirilmediği için resmi olarak bizim elimizden gitmiş. kendi deyimiyle mahkeme marifetiyle araziyi kaybetmemek için ucundan tutunmuşuz.
bunun yanı sıra 35.000 metre karelik bir araziye 55.000 kişilik stada yapmak için stadın çok katlı olması gerektiğini söylüyor. (şu an 120 dönüm arazi üzerine stadımız yapılmış.) yani hem fiziki hem de yasal sebeplerden stadın mecidiyeköy'e değil seyrantepe'ye yapılmasına karar verilmiş. ki seyrantepe arazisi de gerekli tahütler yapılmadığı için elimizden gitmiş aslında. dönem başbakanı recep tayip erdoğan'a bu durum anlatılınca işler hallediliyor.
aynı zamanda adnan polat ali sami yen'in teknik üniversitede betonarme incelemesini yaptırmış ve derhal buradan çıkın denmiş. kendi anlatımıyla stad yıkımı başlıyor adnan polat 1 hafta civarı yurt dışına çıkıyor ve geri geldiğinde stad yok diyor. kendi deyimiyle betonları sıkınca kum gibi akıyormuş. betonların içinde yeterince demir ve çimento yokmuş. tehlikeli bir durumda o stad senelerce kalmış bunu anlatıyor.
ek olarak: hiç stada gittiniz mi diye soru soruldu. ünal aysal inşaat devraldık deyince bir stadı görmeye gitmiş görmek için. "o zamandan beri o inşaat maç yapılıyor." dedi. daha da gitmemiş. zira meşhur kongrede olanlar kendisini kırmış ve prensip gereği bu ayıp kalkmadan galatasaray kulübünden içeri girmeyecekmiş.
"bu nasıl yapılır?" diye bir soru soruldu üzerine. adnan polat bir genel kurulla bunun kalkabileceğini ve ünal aysal döneminde çok kişiye disiplin cezası verildiğini söyledi. gerçekten yüz kızartıcı suç işlenmediyse bu cezaların kaldırılması ve iç barışın böyle sağlanması gerektiğini söyledi.
3 yıldaki toplam harcama 60 yıldakinden fazla süre: 51.55 - 56.23
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=3115 adnan polat 1951 - 2011 senesi arasında galatasarayın harcamaların toplamı 800 milyon dolar. 2011 mayıs - 2014 sonu 1 milyar dolara yakın para harcandığını söylüyor. 800 milyon'a itiraz edenlere de kulüp ellerinde itiraz ediyorlarsa gitsinler çıkarsınlar diyor.
60-70 milyon dolar ile galatasaray'ın yaşadığını ama planlarında 2011 yılında birleşme ve stad ile 200 milyon dolar gelire çıkacağımızı öngörmüşler. bu dönem fenerbahçe yeni bir stad ve 200 milyon dolar gelir ile yarıştığından dolayı ilk yapılması gereken şeylerin tesisleşme ve mali taplolar olduğuna karar vermişler. planlarına göre 2011 mayıs ayından sonra futbola yatırımı artıracaklarmış. 8 yabancının 5 ile sözleşme bitiyor ve gelir 2 katından fazla artıyor olduğundan yeni bir sportif yapılanmaya gideceklermiş.
1 milyar doları bakkal hesabıyla bile bulunabileceğini söylüyor. bıraktıklarında 200 milyon dolar konsalide gelir olduğunu söylüyor. 3.5 senede 700 milyon dolar ediyor. bunun yanında %83'lere çıkardıkları hisselerin satışından ve sermaye artışından 200 milyon dolar civarı para geldi diyor. bir de şike sürecinde büyük takımlarında işin işinde olmasından da faydalanarak galatasaray düzenli şampiyonlar ligindeydi ki buradan da 80-100 milyon koyuyor. %10'luk bir hata payı ile 1 milyar doları böyle hesaplıyor.
o araba mevzusu bir anekdot olarak bu noktada. ya da 2500'liralık bir adam 25.000 maaş bağladılar sözü de burada. bunları örnek olarak veriyor.
vergi borçları süre: 56.37 - 59.25
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=3398 2010 yılına ait vergi borcu soruluyor. 90'lı yıllardan beri maliyenin incelemeleri büyük kulüplerde mevcut. daha önce benzeri cezalar gelmiş. maliyede bu birazdan yazacağım konular hakkında kesin bir görüş yok. yurt dışından yapılan transferlerin bonservislerinden kdv-stopaj-damga vergisi isteniyor diyor. daha önceki dönemlere ait 75 milyon liralık bir vergi cezasını 3.9 milyon tl'ye düşürmüş doğru savunmayla. ünal aysal dönemi refik arkan bu durumu iyi savunmuştur diyor ancak herhalde ondan sonra geldi bu denetim raporu diyor. zira bahsi geçen seneye ait denetim raporu bahsi geçen seneden daha sonra kulübe geliyormuş. doğru bir savunma ile kdv ve stopajın düşeceğini çünkü görüşe açık bir konu olduğunu söylüyor.
süre: 59.26 - 1.01.12
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=3566 ünal aysal'ın döneminde borç alacak farkının sadece %9 arttığını, inşaat tamamladığını, bilanço değeri 0 olan futbolcu portföyünün 160 milyon değerine ulaştığını, kalamış tesislerini yaptıklarını ve bütün harcadıkları paranın kendilerini ürettiklerini söylediği konuşması soruluyor.
bunların hemen hemen hepsinin yanlış olduğunu söylüyor. bunların hepsine cevap verebileceğini ama bu polemiğin içine girmeye gerek olmadığını söylüyor.
örneğin futbolcu portföyü ile ilgili birleşmeden sonra spk'nın öngördüğü bir yerli kurum ile uluslararası bir kurum takımın değerini 140 milyon dolar olarak belirlemiş. hadi bunu sıfır kabul ediyor ama sıfır kabul ettiği takımdan sadece arda'yı 12 milyon euroya sattı diyor adnan polat. "ne söyleyeyim ki ben buna? bunların hiçbiri doğru değil ki. ben bunların hepsine cevap verebilirim ama bu polemiğe girmeye gerek yok."
yazar notu: sonraki başlığı da okumanızı öneririm. konuşmanın devamı orada.
culio, zapata, stancu ve kadrolar -
ünal aysal'ın ibrası -
kayıp kaçaklar süre: 1.01.19 - 1.08.54
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=3679 culio, zağata ve stancu gibi örnekler vererek taraftarın bu kadroları kötü kadro olarak nitelendirdiğini söylüyor.
adnan polat ben geleceği kurtarmanın peşinde olduğunu söylüyor. hesaplarında geleceğin 2011 sezonunun sonunda başladığını söylüyor. bu dönemde hagi antrenör. hagi bu 3 oyuncuyu istemiş. stancu'ya bonservis verilmiş diğerlerine adam akıllı para verilmemiş. kriz döneminde hoca getiriyorsunuz 3 oyuncu istiyor 1'ine para ödeyeceksiniz alıyorsunuz diyor.
bir önceki başlıkta konu olan ünal aysal'ın açıklamalarına dönüyor. beni eleştirebilir ama üslup böyle mi olmalı diyor. burada dedikleri bilgi kirliliği yapmak için yaptığını ve çoğunun yanlış olduğunu yeniliyor. bundan kurtulmak için son 20 senenin incelenmesi gerektiğini söylüyor.
ibre edildiği hatırlatılınca kehren dönemdaşlarının sayesinde itile itile ibra edildi diyor. hani duygun yarsuvat dönemi ile ayrı ibra edilecekti. duygun yarsuvat 300 milyon kayıp deniyor ve bu dönemi ibra ediyoruz diyor.
"bu 3 senede 2 şampiyonluk var, drogba sneijder geldi, taraftarın istediği bu..." şeklinde başlayan bir soru geliyor. benim dönemimde de 2 şampiyonluk oldu dedi. bazen bir iki seneyi heba edip gelecek seneleri kurtarmanın önemli olduğunu söyledi. önemli olan sürdürülebilirlik
bu süreçte iyi bir miras aldıklarını ve çok bonkör harcadıklarını ve hatta kayıp kaçak olduğuna inandığını söylüyor. duygun yarsuvat açıkladı, fatih işbecer açıkladı bunları incelemek gerek diyor.
2010 yılı ada oylaması süre: 1.09.07 - 1.13.03
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=4147 yazar notu: özellikle bu kısım -şayet iddia doğruysa- galatasaray'daki tuhaflıkları güzel bir şekilde özetliyor.
duygun yarsuvat'ın divan başkanlığı yaptığı ve adanın sözleşmenin uzatılmasında adnan polat yönetiminin yetkili ve ya yetkisiz olacağı oylanıyor. bu kongre soruluyor. adnan polat sıkıntıdan üye sayısını saymış. 220 kişi saymış. alehte ve lehte iki konuşmacı çıkarmış daha sonra sandık getirip yaka kartlarıyla kapalı oylama yapma kararı almış. (bu noktada alehte ve lehte oylar belli olur az kişi var, 2000 kişilik kongrede kapalı oylama yapılmadı deyip olaylı kongreye atıfta bulunuyor adnan polat.) duygun yarsuvat daha sonra kendi yaka kartını ve yanındaki 4 kişinin (genel kurul divan üyeleri) yaka kartını alıyor (tarafsız olması gerekmekte) ve alehte sandığını oy olarak atıyor. adnan polat bu anlattığını gördüğünü ve inanamadığını söylüyor. daha sonra sandıklar açıldığında 120 lehte 153 alehte oy çıkıyor. salonda 220 kişi varken 273 oy çıkıyor.
kongre bitip çıkınca haldun üstünel'in, murat yalçındağ'ın ve kendisinin şoförleri adnan polat'a gitmiş. saat 5'ten beri çıkan üyelerden yaka kartlarının istendiği bir kısmının verdiği, bir kısmının vermediğini söylüyorlar.
transferleri kim yaptı -
adnan sezgin -
mehmet özbek süre: 1.20.48 - 1.24.36
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=4848 transferleri şu an kim yapıyor ve adnan polat döneminde kim yaptı bu soruluyor. bir de "elmander'i siz getirdiniz açıklayın isterseniz." diye bir şey söyleniyor. elmander ile kendisinin görüştüğünü sözleşmenin ünal aysal döneminde yapıldığını söylüyor. selçuk inan'ın da sözleşmesini onun hazırladığını ve ali dürüst'e devrettiğini söylüyor. her neyse bu konu kapanıyor ve adnan sezgin'de soruluyor.
adnan polat öncelikle transfer organlarını söylüyor.
1 teknik direktör. birini ister ve ya teklif edileni kabul eder etmez.
2 varsa sportif direktör.
3 varsa futbol şubesinden sorumlu yönetici.
4 ilgiliyse bilgiliyse başkan.
örnek olarak 92-96 dönemi başkan yardımcısıyken alp yalman transfer bütcesini belirler ama adnan polat'a hiç karışmazmış. ama kendi döneminde kendisi müdahale ediyormuş. yönetim şekli ile alakalı.
galatasaray'da en büyük kaçağın olabileceği yer futbol olduğu için adnan sezgin'in en iyi silahı olduğunu söylüyor. kuruşu kaçırmadığını söylüyor. burada mehmet özbek örneğini veriyor. en güvendiği insanı oraya koymak istiyor diyor. bu bir yönetici, kardeş, profesyonel vs olabilir diyor. böylece kaçağı önlemeye çalışıyor diyor. eğer mehmet özbek bu kaçakları engelliyebiliyor ise ve floryayı hazır tutabiliyorsa bunda eleştrilecek bir şey görmediğini söylüyor. adnan sezgin'in kendisi için bunu ifade ettiğini söylüyor. kuruşun hesabını yaptığını zira önceliklerini tesisleşme ve ekonomi olduğunu söylüyor.
transfer yapmanın kolay olduğunu kulübün, oyuncunun ve menajerin istediğini ödediğiniz an transfer yapabildiğinizi söylüyor.
mektup süre: 1.24.37 - 1.31.48
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=5078 yazar yorumu: önemli...
şike olaylarına galatasaray'ın isminin bulaşmaması kendisini çok rahatlatmış. galatasaray potada olmadığı için bu işe girmedi dendi iletildiğinde adnan polat "ne diyeceklerdi başka, bir türlü çamur atılması gerekiyordu. böyle bir saçmalık olamaz." diye yorumluyor.
dönemin savcısı mehmet berk'e adnan polat'a yazıldığı iddia edilen bir mektubun fotokopisi gidiyor. 2007 mektupta "şoförünüz marifetiyle almış olduğunuz 1.5 milyon dolar galatasaray için laikiyle kullanılmıştır." fotokopiyle belge üretmek çok kolay, bana ıslak imza ile gelsinler diyor. bunu hazılayanın bülent tulun olduğunu söylüyor. savcı galatasaray'ı inceletmeye gönderiyor ve 1 milyon'un üzerindeki harcamaları özellikle inceletiyorlar.
gidip incelediklerinde 1.5 milyon doların kulüpten çıktığını ve floryaya girdiğini oradan da oyunculara çıkışın olduğu makbuzlarla görülüyor. bir süre sonra mahkeme kararıyla adnan polat'ın evi ve ofisi aranıyor mektubun orjinalini bulmak için. bir şey bulamıyorlar. bu sırada ankara'dan dönen adnan polat istanbul'a dönünce ifade vermesi için çağrılıyor.
bu sırada adnan polat bülent tulun'un yazılı ifadesini görüyor ve bir kopyasını alıyor. ifadede "ben adanan polat'ın bu parayı oyunculara dağıttığını biliyorum, orada çokta adil dağıtmadı futbolculara. benim hakkımda araştırma yaptığı için ona kızdığım için bu şekilde bir mektup yazdım." yazıyor adnan polat'ın dediğine göre.
adnan polat uğraşmak istemediği için mahkemeye gitmiyor.
aradan bir süre geçtikten sonra refik arkan ile sinan kalpakçıoğlu adnan polat'ı arıyor. savcı 1 milyon doların üzerindeki harcamaları da araştırtıyor. o senenin mayıs sonu 1 milyon dolarlık bir çıkış var ama makbuz bulunamıyor. savcı bu durum dernekler yasasına aykırıdır deyip başkanı mahkemeye veriyor. özhan canaydın rahmetli olduğundan başkan yardımcısı adnan polat'ı mahkemeye veriyor ki o dönem adnan polat'ın imza yetkisi yokmuş. bu yüzden adnan polat 7 sene ile yargılanıyor. mahkemeye gittiğinde hakim "böyle bir saçmalık olur mu?" deyip tek celsede beraat ediyor.
3 temmuz hakkında ne düşünüyorsunuz -
denizli maçı -
teşvik primi -
ankaragücü maçı süre: 1.33.04 - 1.38.44
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU?t=5584 genelde 3 temmuz'u nasıl yorumladığı soruluyor. alınan kararın dinlemelerin yasa dışı olduğundan yok sayıldığını söylüyor. "bu tapeler tüm kamuoyuna yayıldı kamuoyu vicdanında da bu tapeler yok sayılacak mı?" diye soruyor.
daha sonra denizli maçı için denizliye tevik primi gönderdi mi soruluyor. o sırada galatasaray'ın 1 sene para ödemediğini o parasızlıkta teşvik primi zaten gönderemeyeceğini esprili bir şekilde söylüyor. bahsi geçen paranın oyunculara dağıtıldığının ortaya çıktığını söylüyor. bundan bir şeyler yartılmaya çalışıldığını söylüyor.
bu sırada denizli'nin kümede kalması garantilenmiş, 16 dakika var, karşı karşıya pozisyonlar var, appiah eğer golü atsaydı ne diyeceklerdi diye soruyor. cevap: o zaman fener bağladı olacaktı.
adnan polat'ın ilk dönemlerinde teşvik olup olmadığı soruluyor. "vardı, normaldi o zamanlar." diye cevap veriyor.
daha sonra ankaragücü maçı konusu ortaya çıkıyor. o dönem ankara gücü konya ile oynuyor 5-0 kaybediyor. bu maçtan da önce beşiktaş'a 6-0 kaybediyor. bize ise 8-0 kaybediyor. (o dönem çok iyi futbol oynadığımızı ve kim gelse yenerdik o dönem diye ekliyor. ve aynı zmaanda beşiktaş ile oynadığımız 5 maçı da yendiğimizi söylüyor.) burada güzel bir soru soruyor. "zalad o maç gollerin 4'ünü yedi, diğer 4 golü yiyen kaleci neden hiç konuşul muyor?" ki 2-0 bize yetiyor.
cevat hocayla şampiyonluk süre: 1.38.45 - 1.46.13
https://youtu.be/tgq4qXR2RTU son 6 maç bu iş nasıl oluyor onu soruyorlar.
kalli'nin gidişinin hatası kendisinde olduğunu söylüyor. başkan seçilince takımla bir toplantı yapıyor. adnan sezgin'i arıyor "kalli'ye söyle ben takımla toplantı yapacağım kalli'de orada olsun." diyor. toplantıyı yapıyor kalli yok. kısaca kalli takımın başında sezon sonuda galatasaray'da burada kalacak oyunculara kallinin raporuyla karar verileceğini söylüyor. ertesi gün kalli istifa ediyor. sebep olarak takımla toplantı yapılırken haberinin olmadığını söylüyor. adnan sezgin kalli'ye söylemeyi unutuyor. adnan polat kalli'nin eşini arıyor ikna için. ama kalli bu prensip meselesi diyerek istifasını geri çekmiyor.
adnan polat'ta ahmet akcan ve kalli'nin istifasını alıyor. takımın morali çok kötü haliyle. takım yemeğinden sonra kafiledeki herkesi toplayıp bir konuşma yapıyor adnan polat ve herkes duygusal bir boşalma yaşıyor diyor. takım dinlenmeye çekilince cevat hoca en büyük olduğundan kenara onu geçiriyorlar. o akşam takımı adnan sezgin ile beraber takımı yapıyorlar. takımın eskileriyle de konuşup bir kenetlenme yaratıyorlar.
adnan polat floryada kalmaya başlıyor. adnan sezgin ve adnan polat ayrı ayrı bir takım yapıyorlar. 11'leri kendi değimiyle 5'te 5 uyuşuyor.
kenetlenmeyi şöyle açıklıyor. bir maçta lincoln'ü kesiyorlar. lincoln oynamadığı için ağlıyormuş, ağlarken de yerine oynayan oyuncuya ne yapacağını anlatıyor.
yani şöyle bir tablo oluşuyor:
adnan polat, adnan sezgin: 11 ve temel taktik
cevat hoca: maç içi müdahale
hasan şaş: gaz konuşması
hakan şükür: takımı disipline ediyor
yazar notu: gördüğünüz gibi galatasaray tarihinde görülmeyecek, galatasaray'da hayatta olmayacak bir şekilde değişik bir takımı sevk ve idare sistemi oluşuyor. aziz yıldırım'ın tek bir rüyası var herhalde o da hocasız şampiyon olmak. onu da biz yapmışız yahu.
yazar notu: 1 saat 46 dakikalı bir özet çıkarmış bulundum. geri kalanı kısa sorular ve cevaplar olarak geçiyor. ben kısaca konu başlıklarını biraz yazayım.
kulüp başkanlarının ilişki emre belözoğlu fatih terim(ki kendisine kırgın)
adnan polat'ın disiplin soruşturması iç barış daha önceki konular ile ilgili tekrar şu anki durumun sportif ve mali incelemesi arda turan galatasaray'ın arazileriyazar notu: bir sürü dil bilgisi hatam ve ya eksik yazdığım kısımlar olabilir. zor bir yazı oldu, sürç-i lisan ettiysem affola.