resim
Okan Buruk
Görev:Teknik Direktör
Takım:Galatasaray
Yaş:50
Uyruk:Türkiye
  • 3794
    2022-23 süper lig sezonuna esnek bir taktiksel anlayışla başlamış olan galatasaray teknik direktörü.

    okan buruk'un galatasaray öncesi teknik direktörlük kariyeri incelendiği zaman, takımının forvetlerine çok gol attırdığı net şekilde görülüyor. bu durumun galatasaray versiyonunu incelemek gerekirse; ben topa sahipken galatasaray'ın 3-1-5-1 oynadığını görüyorum. kalede tecrübeden yana muslera, önünde nelsson, abdülkerim ve aanholt'tan oluşan bir üçlü hat, bu üçlü hattın önünde tek kişilik ordu torreira ve torreira'nın önünde sağ baştan sayarsak boey, yunus, mertens, sergio ve kerem'e oluşan 5'li bir hat ve en ileri uçta forvet. görüldüğü üzere tüm yapı en ilerdeki oyuncuyu beslemek üzerine kurulmuş. bu yüzden de en uca alınabilecek en iyi bitirici oyuncuyu yani icardi'yi getirdiklerini düşünüyorum.

    okan hoca esasında sezona aanholt'u da ileriye göndererek başlamıştı, fakat aanholt'un son tercihleri saç baş yoldurunca aanholt'u geriye çekti ve hem ligin başında aksayan sol stoper abdülkerim'e destek oldu hem de geriden daha temiz oyun kurulumu için güzel bir opsiyon oldu.
    aanholt'un geriye çekilmesi demek sağ koridorun komple boey'e bırakılması ve boey'in hücum serbestliği anlamına geliyordu. boey olağanüstü atletizmi ile zaten bek olarak kanadı tek başına kaldırabilen bir oyuncuyken, şimdi bir de geride aanholt'un beklediğini bilmek onu daha da rahatlayacaktır.

    aanholt'un ileriye çıkmadığı senaryoda kerem daha geniş alana yani sol çizgiye kaymak durumda kalıyor, aanholt çizgi koridorunu tek başına kullansa kerem mecburen half spacelere kayacaktı. sadece basit bir soru, rakip half space gibi çok kritik bir konumda sergio ya da mata gibi bir maestro'yu mu tercih edersiniz yoksa kerem gibi topu bozuk para gibi harcayan birini mi?

    galatasaray'da taşlar da yavaş yavaş yerine oturacaktır, elbette zamana ihtiyaç olacak. mesela torreira kariyerindeki en iyi performansları merkezde tek başına oynadığı zaman vermişti ve şuan kağıt üzerinde takım 4-2-3-1 gibi görünse de , torreira merkezi tek başına topluyor. defans hattını ve hücum hattını bağlayan oyuncu durumunda.

    boey'in sağ koridoru tek başına kaldırması ile yunus akgün biraz daha merkeze kayabiliyor. yunus akgün, kerem'in aksine o rolü de becerebilen bir oyuncu bu yüzden bu kanatta da bir sorun görmüyorum. yunus rakibin durumuna göre, bırakılan boşluklara göre gerek kanatta gerekse merkezde oyunun boşluklarını değerlendirmeli.

    hızlıca toparlamak gerekirse; okan buruk oyuncuları verimlilik olarak şuan gayet iyi yönetiyor. muslera ve nelsson'un görev tanımı belliydi, mental olarak sallanan abdülkerim'in yanına aanholt'u koyarak abdülkerim'in üzerindeki yük alındı, hücumda aksayan aanholt'u geriye çekilerek onun oyun kurulumuna katkısı gibi olumlu yönleri öne çıkarıldı. boey'in en önemli özelliği olan atletizmine göre bir şablona geçildi, kerem dar alandan ziyade daha geniş alana çekilerek karar alması için zaman kazanması sağlandı, torreira'ya en iyi olduğu konum belirlendi, sergio'ya ceza sahasına koşu atabileceği ve kreatifliğini sergileyebileceği bir yer bulundu, yunus akgün'e de hem kanada hem de merkeze yakın oynayabileceği bir yer ayarlandı. ve tüm bu oyuncuların ön taraftaki forvete topu getirmesi gereken bir sistem var şuan, zaten ileri uçtakiler ceza sahası golcüsü. onların en iyi yaptığı şey ise topu içeriye atmak.

    şimdi bir de madalyonun diğer yüzüne bakalım, farkındaysanız herkese rol bulunurken mertens'ten, dubois'ten, midjsto ve mata'dan bahsetmedim.
    galatasaray'ın elinde çok kıymetli oyuncular var, mertens için faal olarak dünyadaki en iyi sahte 9'lardan biri diyebiliriz, icardi de en iyi poacherlerdan biri zaten.

    açıkçası ben bazı sert maçlar için okan hocamdan başka bir plan da bekliyorum.
    nedir bu plan?
    süper lig stoperleri pek fazla sahte 9'la karşılaşmadı bugüne dek, yani karşılarında gezen ve oyun içi aktifliği olan bir hücum oyuncusuna karşı ne yapacakları kestirilemez durumda. hemen basit bir örnek vereyim, mertens en ileri uçta diyelim, derine indi ve kendini boşa çıkarıp topu aldı, rakip stoperler mertens'e çıkacak mı yoksa geride bekleyecek mi? bu karar öyle kolay bir karar değil, eğer stoperler mertens'i takip ederse geride oluşan boşluğa kerem, yunus, barış alper, rashica gibi kanat oyuncuları koşu atmaz mı?
    ya da stoperler mertens'e çıkmadı ve bekledi diyelim, bu sefer markajsız olan mertens sizce de çok güçlü bir hücum silahı değil mi? şu şablonda en kötü orta sahadaki sayısal üstünlüğü alır galatasaray.

    bir de şöyle bir güzelliği var bu durumun, mertens'in bıraktığı orta saha boşluğuna midjsto gibi bir akıllı savaşçı ya da mata gibi bir organizasyon şefi koyabilirsiniz.

    hemen diamondumuzu çizelim.
    torreira en geride önünde sergio ve midjsto ve onların önünde elmasın diğer parçası mertens. çok güçlü bir merkez hat ve kanatlarda da yunus - kerem gibi seçenekler var hâlâ, boey de bindiriyor zaman zaman dubois oynarsa o da bindirecek.
    eminim ki bu şablon okan buruk ve ekibinin aklının bir köşesinde vardır.
    yani ligde şu merkezi aşabilen takım olursa onlara da helal olsun derim.

    okan buruk, terim'in pres ekolüyle yetişen bir oyuncu olduğu için top rakipteyken gerekli agresifliği gösterecektir. ki ben galatasaray'ın pres gücünden memnunum, gomis+ mertens gibi ihtiyar delikanlıların şuan oynadığı da göz önünde bulundurulmalı.
    galatasaray ligde 38 maçın yaklaşık 30 tanesinde oyunu oynamak zorunda ve rakibi açmak zorunda. bu yüzden şampiyonluğa giden yolun set oyunundan geçtiği de unutulmamalıdır.

    artık günümüz futbolunda biraz da ön alanda ön görülemez olmak gerekiyor, şuanki 3-1-5-1 sisteminin en güzel yanlarından biri de bu. torreira da destek verdiğinde hatta aanholt da geldiği zaman neredeyse 8 kişiyle hücum eden bir takım haline geliyoruz, abdülkerim bile neredeyse katılıyor hücuma. galatasaray'ın ligdeki xg oranının bir anda yükselmesinin temel sebebi de bu.

    okan hocamı transfer dönemindeki talepkarlığı nedeniyle de tebrik ediyorum, hamzaoğlu dönemi gibi elimde taylan kılınç var transfere gerek yok şampiyon oluruz deseydi yanmıştık. şimdi ise kadro neredeyse şişkin durumda, 2-3 kulvarı kaldırabilecek bir rotasyona ulaştık. hatta bir tık da overdose transfer yaptık diyebiliriz, çünkü maçların 21 kişilik kadrosunu seçmek bile çok zor hâle geldi neredeyse. oynamayan, kadroya giremeyen oyuncuların da gönlünü bir şekilde hoş tutmamız gerekiyor.

    allah yolunu açık etsin okan hocamın.
  • 5678
    şampiyonluk yolunda 10 haftalık periyoda girdiğimiz teknik direktörümüz.

    bölük pörçük bir sezon oldu, neredeyse 3-4 defa lig durdu yeniden başlatıldı. hani formüla 1 yarışlarında da kaza olduğu zaman piste servis aracı girer ve 15 saniye avantaj kazanan yarışçılar bile, bir anda fark attığı yarışçıyla dip dibe olur ya, ona benzer durumları çok yaşadık bu sene.

    daha önce okan hocam hakkında şöyle bir paylaşım yapmıştım. (bkz: okan buruk/@tyler)
    ve sene ortasında da futbol takımımız ile ilgili şöyle bir durum değerlendirmesi yapmıştım. (bkz: galatasaray futbol takımı/@tyler)

    kritik virajlara girerken, kendimce takımda sıkıntılı gördüğüm noktaları dile getirmeye çalışacağım.
    galatasaray top rakipteyken genellikle adam adama pres şablonunu tercih ediyor, stoperler dönüşümlü olarak orta sahaya kadar çıkıyor. bu sene için bunu değiştirmenin kolay olmayacağını düşünüyorum, zaten 14 maçlık galibiyet serisi de bu şablon sayesinde geldi.
    şahsen benim istediğim ön alan baskısı bire birden ziyade 96-2000 arasındaki gibi birden fazla adamın topa baskı yapması üzerine olan mentalitedir. bunu yapmak için tabii ki çok zeki oyunculara ihtiyaç var.
    gelelim şuanki pres şablonunda stoperlerin yaşadığı sıkıntılara.
    genellikle 3'lü savunma oynayan takımlar stoperin birini baskı için böyle öne çıkarmayı tercih eder, ikili tandem oynayıp bunu bizden başka deneyen kim var pek bilmiyorum.
    mesela stoperin biri öne çıkıp pozisyonunu kaybettiğinde arkada kalan 2 stoper yeni bir tandem oluşturarak dengeyi sağlarlar. abdülkerim'in özellikle hızlı oyuncuları kovalamak zorunda kalmasının temel sebebi de bu.
    dediğim gibi kısa vadede çözülecek bir sorun değil bu. çünkü kalan maçlarda 3'lüye dönmek riskli olacaktır. bu yüzden şuanlık es geçiyorum bu durumu.

    ligin son haftalarına geldikçe set oyununa daha çok ihtiyacımız olacak. bu yüzden kadroda set oyununu bilen oyuncuları tercih etmek iyi olacaktır. mümkün olduğunda fanteziye girmeden, bu yükü taşıyabilecek oyuncular sahada olmalı.
    teknik heyetimizin fenerbahçe deplasmanından maalesef yanlış bir ders çıkardığını söylemem gerekiyor.
    fb deplasmanı ve konya deplasmanı kadrolarına bakınca neredeyse birbirine çok yakın takımlar gördük. hatta iki maçta da 1-0 öne geçtik. birinde oyunu tutarken farkı açtık, diğerinde maçı verdik. burada farkı oluşturan unsur maça başladığın kadar maçı bitirdiğin 11 oluyor.
    fb maçında bir ara torreira, berkan, oliveira üçlüsüyle sahada kaldık. ve ilerideki kalite ile fişi çektik.
    konya maçında ise nelsson ve mertens gibi iki kilit isim yokken, dm'de mata forvette gomis+icardi, kanatlarda kerem+ zaniolo, sol bekte de yunus ile kaldık. korkunç bir durumdu. bizim teknik heyet fb deplasmanında kerameti barış, berkan'da sandı ama farkı açan bizim kaliteli ayaklarımızın dengeli şekilde maçın sonunda sahada kalmasıydı.

    galatasaray'ın terim döneminde de 4-2-4'e dönüp orta sahayı boşaltıp sonuç alamadığı çok maç olmuştu.
    peki konya ne yaptı bize karşı, 4-2-4'e döndü ve bizden maçı aldı. yani kimse kusura bakmasın ama maçı konya almadı biz verdik.
    sadece basit bir matematik hesabı yaparsak, konya 4-2-4'e döndüğünde orta sahada 2 oyuncusu kalmıştı. biz ısrarla merkezde 2 oyuncu ile kaldık, biri de sarı kartlı berkandı.
    yapılabilecek 2 basit hamle vardı. ya barış alper yerine torreira'yı alıp merkezi 3'leyip oyunu orta sahada kontrol altına almak. ya da emin bayramı oyuna alıp rakibin 2 santaforuna karşı geride 1 adam fazla olup sağlam bir yapıya kavuşmak. kaan ayhan bile orta sahaya atılabilirdi.
    fakat biz iki tane nokta santafor ile forveti çiftledik, merkezi mataya bıraktık, kerem yorgun zaniolo tam hazır değil, torreira'nın başka sıkıntıları var. beke de yunus geçince saçma sapan bir konumda kaldık.
    rakip td ise skorun 1-1'e gelmesinin hemen ardından forvetlerinden birini çıkardı orta saha aldı, yani bizim yapmadığımızı yaptı ve yürüye yürüye orta sahayı geçerek golü attı. biz konya'dan 4 gol yedik, 2'si ofsayta takıldı.

    savunmayı bazen 5'lemek ayıp değil, tarihin en kötü sevillası 5-4-1 ile savunarak fb'yi basitçe eledi.

    ekstra orta saha transferi için ben bu yüzden çok debelendim, maalesef ogulcan ulgun denen no name oyuncuya bile karşılık verebilecek fiziki kalitede orta sahamız yoktu kenarda.
    maç 1-1'e gelince galatasaray ağır darbeler almış boksör gibi geri adım atıyordu. bu adımları görmek beni üzdü. çünkü çok basit şekilde kapanıp, rakip savunma arkasını düşünsek farkı açacaktık. rakip savunma hattı ve orta sahası çok uygundu buna.

    umarım okan hocam bu maçtan gerekli dersleri almıştır. her şey çok açık çünkü.

    konya maçını geçtiğimize göre ben başka bir sıkıntıyı dile getirmek istiyorum. hikmet karaman her gs maçı sonrası youtubeda analiz yapıyor, genellikle söyledikleri temel olarak doğru şeyler olsa da bazı büyük yanlış yönlendirmeler yaptığını da söylemek zorundayım.
    birincisi şu beklerin kanattan bile daha fazla şekilde bindirme yapması. 2 stoperle oynayan takımlar için bu doğru değil, kim ne derse desin doğru değil. kimse yapmıyor bunu artık avrupa'da. çünkü gs beklerinin hücum gücü sınırlı. bekler hücuma çıkınca kanatlarda görev alması gereken oyuncular 10 numaraya kayıyor, birden gs'nin kanatları dar alana giriyor. dar alana giren kanatların oyun akışkanları yeterli olmadığını için basit top kayıpları geliyor. zaten geride bek yok, haliyle takım zorlanıyor bu negatif geçişler yüzünden.

    sevgili okan hocam galatasaray bu ligde her takıma bir şekilde gol atar, bu yüzden bazı noktalarda gereksiz risk almayı doğru bulmuyorum. gerekirse ittire ittire duran toptan atarız. mertens, kerem, zaniolo, icardi olacak artık. sergio da destekleyecek. ama geri kalan oyuncuları da biraz denge için kullanalım lütfen.
    mesela boey ha bire bindirme yapmak yerine, o gücünü senenin başındaki gibi rakipleri ezmek için kullansın. ve kanadı da zaniolo ya da rashicaya bırakalım. diğer bek geride kaldığı zaman boey de bindirir zaten.

    şuanki bizim sistemi söyleyeyim. 2 stoper var, iki bek de aynı anda kanat oyuncusu gibi 90 metreyi zorluyor, 1 tane defansif orta saha var, sergio da 10 numara gibi oynuyor, 1 tane zaten normal 10 var, bizim iki kanatta merkeze geliyor 10 oynuyor, yani toplam 4 tane 10 numara var. ve en ilerde icardi var.
    bence oyunu bu kadar merkeze sıkıştırmaya gerek yok. rakip olmasa bile bizim oyuncular birbirlerini bozuyor artık.
    mertens tek başına bile daha verimli olur inanın bu kadar kalabalıktan, zaten oradaki adam tek pas oynayabilsin yeter.
    kerem mesela sol kanattan uzasın savunma arkasına, diğer taraftan zaniolo uzasın. bunların koşullarına karşılık verebilecek pek oyuncu yok ligde. gerekirse genişten koşu atsınlar, boş kalan yarım alanlara mertens, sergio, hatta gerideki bekler girsin.
    diğer türlü sadece bek odaklı oyuna kalıyoruz, beklere diyagonal topları atacak sergio da çıkınca o bağlantı da kopuyor. beklerin hücum katkısı da yerlerde zaten, giresun'da dubois attı maçı aldık mesela ama her hafta atamıyor, işte o şutu kerem çeksin diyorum.

    ligdeki her takımdan kalite olarak daha üstünüz.
    umarım kalan haftalarda sakatlık olmadan iskelet kadromuzu koruyarak kalan haftaları tamamlarız ve şampiyonluğa ulaşırız.
  • 11598
    güncel olarak mourinho'dan çok daha iyi teknik direktördür.
    bundan kimsenin şüphesi olmasın.

    mourinho bir zamanlar dünyanın 1 numarasıydı ama gelinen noktada modern seviyeden çokça uzaklaşmış durumda. stil olarak jk'nin santos'una benziyor artık. ağır mağlubiyet alınca kırılan dövüşçüler gibi kırıldı mourinho, artık avrupa seviyesinde hiçbir ligde zirveye oynayabilecek seviyede değil. kaplumbağa gibi kapanan, kısır ve korkak takımlar kurdu hep. en önemli silahı da duran toplardı.
    fakat bizim ligimiz biraz sıkıntılı, elinde tadic ve ferdi olan takım bu ligde mou'ya rağmen set oyunu da oynayacaktır.
    ligin kalitesi ne kadar artarsa mou'nun başı o kadar belaya girer.
    danimarkalıların göztepe'si, city'nin başakşehir'i, fb'nin bjk'si, arda'nın eyüpspor'u, avcı'nın ts'si, tekke'nin alanya'sı bu takımlar ligin kaderini belirleyecek.
    eğer bu seneki gibi uçurum olursa yine rekor puanlar gelir.

    bizim için önemli olan mou ve okan hocaya verilecek olan kadrolara bakmak. önümüzdeki sezonun şifresi burada. eğer denk bütçeler ve denk kadrolar verilirse okan hoca yine başaracaktır.

    fenerbahçe'nin son teknik direktörü 99 puan aldı, ligdeki sponsorlu rakipler vasıtasıyla zaten fb'nin her sezon 85 puan üzerinde kemik puanı var yani mourinho değil ali veli konya da gelse alacakları minimum puan belli.
    büyük ihtimalle arabistan takımlarının bütçelerine yakın bir bütçe ile kadro kuracaklar. 11 senedir şampiyon olamamaları, limitler falan hak getire zaten.

    umarım rakibin bu transfer hamlelerine karşı pasif kalmayız. okan hoca jesus'u alta almıştı, jesus çok daha formda bir teknik direktördü. eğer mou'yu da altına alırsa şanına şan katacak. bence bu açıdan bakılırsa büyük bir fırsat. valla birazcık bütçeyle ben de bu mou karşısında olmayı çok isterdim.
    bizim takım için de ekstra motivasyon olacaktır.

    bu arada mou'ya verilen paranın da israf olduğunu düşünüyorum. zaten astronomik paralara daha transferler de yapacak fb. karşılığı olmayan harcamalar bunlar.
    hayırlısı olsun diyelim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın