31955
2022 senesini lider bitiren takım.
devre arası transfer dönemi yaklaşırken yarım dönemlik performansımızın da durum değerlendirmesini yapmak gerekiyor.
genel hatlarıyla bakarsak okan buruk'u tebrik etmek gerekiyor. bazı maçlarda çok bariz hataları oldu, bazen yanlış değişiklikler yaptı, aldırdığı bazı oyuncular yetersiz kaldı fakat genel resme dikkat çekmek istiyorum.
galatasaray'ın oturan bir sistemi var artık, oyuncular sağlıklı olduğunda kadroyu sayabiliyoruz.
sene başındaki van aanholt'un savunmayı üçlediği kısmı dışarda bırakırsak 2 tane galatasaray şablonu görüyoruz.
ilki zor rakiplere karşı olan galatasaray şablonu, ki benim daha çok sevdiğim şablon da bu. bu arada kadronun temellerin atıldığı düzen de bu.
nedir bu düzen hızlıca bakacak olursak, 2 tane kulüp takımı örneği vereceğim. ilki arsenal, bu sene premier ligin en genç takımı olmalarına rağmen ligi lider götürüyorlar; diğeri ise aşırı beğendiğim de zerbi'nin takımı, brighton.
bu iki takım ve galatasaray'ın kadro planlaması ve oyun şablonunu göz önünde bulunduralım.
bu üç takım da son haftalarda 4'lü savunma oynuyor. o yüzden şu aşamada geri 4'lüyü sabit tutalım (oyun kurulumunda vs bazı farklılıklar var ondan da yazının ileri kısmında bahsedeceğim)
bu takımların 2. ve 3. bölgedeki merkezi kurma biçimini ele alalım. yani orta saha ve ileri kısım.
arsenal'de dm olarak partey, brighton'da ekvadorlu caicedo, galatasaray'da torreira.
bu takımların 8 numarasına bakacak olursak; arsenal'de xhaka, brighton'da mac allister, galatasaray'da sergio oliveira.
bu ikili hat üç takımda da aynı. oyuncu tipleri de birbirine yakın.
peki bu oyunların önündeki ikililere bakalım.
arsenal'de odegard+ jesus, brightonda lallana + trossard, galatasaray'da mertens+ icardi.
hatta man city'e bakalım bu sene, ileri ikilide haaland + de bruyne var, arkalarında ilkay ve rodri var.
hatta ve hatta dünya kupası finalistlerine bakalım;
fransa'da griezman+ giroud ve arkasında 2 merkez orta saha; arjantinde ise messi + alvarez ve arkasında yine merkez orta sahalar (arjantin her maça farkı düzen ile çıktı, bazen kanattaki direnci artırmak için kanada da merkez orta saha atmayı tercih ettiler)
kadro kurulumunda modernliği yakaladıkları için okan buruk'u tebrik etmek adına da bu takımları paylaşıyorum.
bayern yıllarca müller+ lewa önde ikili, kimmich+ goretzka arkada ikili oynayarak ligini domine etti.
galatasaray'daki diğer dizilim ise, bence rakibi hafife aldığımız için bu durumla karşılaşıyoruz. orta sahayı boş bırakıp 4-1-5'e dönme durumu.
şöyle anlatayım; orta saha iki kişiye değil sadece torreira'ya kalıyor bazı maçlarda, midjsto mezzela gibi sağ kanada devriliyor ve topla çok az münakaşaya giriyor, böyle olunca merkez güç kaybediyor ve geriden oyun kurma problemleri başlıyor ve hafife aldığımız güçsüz rakip bize sahada üstünlük kurabiliyor. maçın belli kısımlarında bu şablona elbette dönebiliriz ama maç başlangıç senaryosu böyle olursa ben kızıyorum şahsen.
okan hocamdan bu noktada ricam, rakip ayırt etmeksizin merkezi güçlü tutması.
arteta'nın ne gibi farkı var ondan bahsedelim, zaman zaman sağ bekte ben white ya da tomiyasu'yu kullanarak geriden çıkışları ramsdale + 3 stoper + önlerinde 2 merkez ile yapıyorlar ve kolay kolay baskı yemiyorlar, yeseler de bu baskıyı kırabiliyorlar. çünkü saha yerleşimleri cidden muazzam.
biz ne yapıyoruz, başın sıkıştı mı dara topu gomis'e uzun yolla. ( bazen rakip o kadar iyi baskı yapar ki, pragmatik davranıp orta sahayı hızlı geçmek için uzun oynayabiliriz ve orada çoğalabiliriz. buna da kabul, ama rakip istanbulspor gibi 2. lig seviyesinde oyunculardan oluşurken bunu yaparsak ben rahatsız olurum yine)
yine arteta gibi aynı stil de zerbi'de de mevcut, hatta roberto mancini bu stilden etkilenip euro 2020'de de bunu kullanıp şampiyonluk kazanmıştı.
fransa ve brezilya milli takımları dünya kupasına sağ bekte stoper tandanslı oyuncular kullanıp başarılı sonuçlar da aldılar.
de zerbi'ye bir parantez daha açmak istiyorum, 3. adamı inanılmaz oynuyorlar, her defasında sahada üçgen kurmayı başarıyorlar.
boey bu kadar formdayken maç boyunca stoper gibi kalıp oyun kursun deniyorum, ama zaman zaman maçın bazı bölümlerinde biz de bu yola başvurabiliriz. boey'e de yazık her maç bindir allah bindir, sonra gelip bir de inanılmaz savunma yapıyor geride. yoğun maç temposunda allah korusun oyuncuyu sağlıklı tutmak da çok zor olabilir.
galatasaray ligin ikinci yarısında ciddi bir fikstür avantajına sahip olacak, bu durumun korkusu rakipleri sarmış durumda zaten.
bizim de bu durumdan faydalanmak için set oyununu daha da geliştirmemiz lazım, ki sette gelişimin şifreleri de var bu yazının içinde. diğer takımlar nasıl çözmüş görüyoruz. bazı noktalarda ufak teknik direktör dokunuşu ve oyuncuların birbiriyle akıcı şekilde paslaşması için yoğun tekrarlar gerekiyor.
yeni gelen transferlerin de değerlendirmesini hızlıca yapalım.
öncelikle başarı sağlayanlardan başlayalım.
abdülkerim, torreira, sergio, rashica, mertens ve icardi. son derece başarılı hamleler bunlar ve doku da tuttu.
dubois fizik olarak yarım maalesef, 60 dk'lık oyuncu bu yüzden yarım artı bu transfere, kazimcan da geleceğe yatırım buna da yarım artı ve ross da öyle tam anlamıyla göremedik henüz. ve miço da yarım artı.
okan hocamın kadro içindeki oyunculardan aldığı verime bakarsak; boey, gomis ve kısmen de barış alper iyi katkılar verdiler.
başarısız transferlere gelirsek; maalesef seferovic diyorum, mitroglu ile benzer kaderi yaşadı tek eksiği şampiyonluk golünü de atamadı seferovic.
mata transferi bence bize yarardan çok zarar verdi, çünkü fiziksel olarak pek iyi durumda değil ve mertens gibi de değil işte izleyince anlıyoruz, eksik oynatıyor takımı ve direnç katamıyor. mata çözülemeyen maçları son 30'da çözsün diye alındı büyük ihtimalle ama mata oyuna girince daha da düğümleniyoruz maalesef.
aanholt'u el birliği ile bitirdik, bundan sonra performans vermesi de zor, oyuncuya da kızmıyorum. sene başında verimli maçlar çıkardı ama olmadı, berkan kutlu da hayal kırıklığı yaratanlardan oldu. aslında berkan, ikili mücadele kazanıp basit oynasa çok değerli bir oyuncu olacakken aşırı şekilde kilit pas deneyip hata yaptığı için göze çok battı ve berkan fiziksel görünüş olarak da kazma biraz kalas gibi yani esnek değil, bu da tekniğini etkiliyor olabilir. yoga önereyim bari, elvin levinleri falan takip etsin belki esnerse açılabilir :)
ocak transfer döneminde takviye yapılacak yerler bence bariz ortada.
ama kadronun da daha fazla şişmemesi lazım, fos çıkan oyuncularla bir şekilde yolları ayırıp öyle takviye yapmamız lazım.
mesela aanholt gidiyorsa yerine daha nitelikli bir sol bek alabiliriz, mata yerine mesela ben çok dirençli bir orta saha istiyorum. sahaya girdiğinde ikili mücadeleye girmekten çekinmeyen ve takıma direnç katabilecek birini istiyorum. çünkü ligin dinamikleri de bunu gerektiriyor.
ha icardi transferi gibi luis alberto transferi de fırsat olarak çıkarsa ona bir şey diyemem, kimse hayır diyemez öyle bir kaliteye.
seferovic yerine de bir forvet bulmamız lazım, seferovic'in opsiyonu devreye girerse maalesef yandık, bu yüzden yol yakınken vazgeçmek en doğrusu olacaktır. aksi halde 3-4 sene boyunca hiç verim alamayacağımız bir oyuncuya astronomik maaş ödeyeceğiz.
şunu da söylemezsem içimde kalır, yedek stoper dediğin tecrübeli olur. çünkü bu stopere ansızın görev düşer, en azından 1 tanesi tecrübeli olsun yedek stoperlerin.
yarın abdülkerim cezalı duruma düşse emin ya da metehan ile kadıköy'e çıkmak zorunda kalıyoruz. ross, emin ve metehan güzel duruyor ama pratikte bakacak olursak biz bu gençlere hiç şans veremedik ve geliştiremiyoruz ve ansızın görev gelirse bu çocuklara hazır olmama durumları var yani.
okan hocamın oyun içinde de müdahele eksiklikleri oldu, mesela rakip savunma arkasına sarkmamız gereken maçlarda barış alper yerine gomis sahada kaldı.
bazı maçlarda 2-0 öndeyken 3. stoperi almak da ayıp değil bence, son 15-20 dk olabilir yani. ama hocanın da gün geçtikçe geliştiğini görüyoruz, barış alper savunma arkasına sarkarak golü buldu.
%70 üzeri transfer başarısı da var ortada ve bence çok iyi bir yüzde bu.
çok zorlu bir fikstürden lider de çıktık.
geriye ocakta ufak dokunuşlar kaldı, umarım neşteri doğru yere vururuz ve lider girdiğimiz yılı şampiyonlukla süsleyebiliriz.