• 1
    art niyetli rakip takım taraftarlarının zarar vermek için fırsat kolladığı sözlüğün geleceği için,
    bunca zaman emek harcanıp, kaliteli yazarlar tarafından oluşturulan seviyeyi korumak için,
    her türlü insanın bulunduğu internet ortamında, ahlaksız, karaktersiz insanları uzak tutmak için,
    çok ama çok dikkat edilmesi gereken, başlı başına değerlendirilmesi gereken husus.

    üzerinde konuşulacak genel bir konu olduğu için böyle bir başlığın olması gerekiyor bence. bu konudaki entry'ler "galatasaray sözlük" "bla bla yazar alımı" gibi başlıklarda kopuk kopuk bulunuyordu. sözlüğün geleceği için sağlıklı karar almak adına*, konuyu bütün olarak ele alalım diye düşündüm.

    konuyla ilgili fikrim şudur :

    bence yazar alımları hiçbir zaman açılmamalı. okur sıfatıyla üye alımı olabilir.
    bir kişi yazar olmak istiyorsa, önce mevcut yazarlar içinde kendisi için referans(lar) olmalı, daha sonra çaylaklık sürecini atlattıktan sonra yazar olmalıdır.
  • 3
    bence açıp t*şşaklarına bakalım çaylakların. biri sarı, diğeri kırmızıysa yazar olsun. çekimser durumlarda ise söz konusu çaylak sözlükten seçtiği bi yazarla kim daha uzağa işeyecek yarışı yapsın. kazanırsa yazar olsun. nickini de ilk kahramanlığını yaptıktan sonra verelim.
    kafanız mı güzel amk?
    sözlüğe mi yazar alıyosunuz askeri liseye ögrenci mi?
  • 5
    aslında öncelikli konu mevcut çapulcuların nasıl temizlenebileceği olmalıdır. yeni alım konusunda ise ilk entrydeki referanslı alım konusuna katılıyorum. 2000 tane sözlük yazarı mevcutken bunların iyi tanıdığı 2 şer arkadaşı referansla yazar olsa 6000 yazar yapar ki öyle bir durumda burası bir zamanlar dutluktu diye gezer hayıflanmaya bile başlarız.
  • 6
    sözlükte yazar olmayı gerçekten isteyen, emek veren, sözlük formatına hakim, özelde galatasaray sözlük kurallarını bilen, yeterli sayıda nitelikli entry giren, iş olsun diye yazmayıp gerektiğinde geriye dönüp çaylak entrylerini düzenleyen, yani kısacası galatasaray sözlük yazarıolma payesini hak eden bütün galatasaraylı kardeşlerimiz sözlüğümüze yazar olarak alınacaktır.

    ama bugün, ama yarın.
  • 8
    bu konu ile ilgili madde madde sıralamak gerekirse;

    -referans sistemi aslında mantıklı,sözlükteki yazarlar güvendiği kişilere referans olarak böylelikle moderasyonun işini de kolaylaştırmış olabilir bir şekilde.

    -alımlar konusu moderasyon açısından zor olsa gerek,bir yandan sözlük içi kontroller bir yandan da çaylakların uygun olup olmadığını gözlemlemek.bu yüzden moderasyona yardımcı olunacak bazı sistemler geliştirilebilir.(bkz: galatasaray sözlük/#915955)

    -çaylak yazarlara karşıda empati yapmak gerekir.çaylak birçok kişi sözlükte yazmak için oldukça hevesli ancak bekleme süreleri vs onların hevesini oldukça kırıyor.

    -benim naçizane görüşüm belirli periyodlarda belirli sayılarda alınmalı yazar olarak çaylaklar.bunun sebebi ise son 4.nesil alımında(kalabalık olan) oldukça tartışmalar yaşanmıştı ve sözlük birazcık karışmıştı hatırlarsanız.

    -kalabalıklaşma iki açıdan yorumlanabilir.

    1.- "nerde çokluk orda bokluk" bakış açısı ki bence bu şu an için olası değil çünkü moderasyon ciddi manada uğraşıyor sözlükteki yazılar gözlemleniyor.(neverfall bu konuda fena).
    2- bu madde ise sayımızın artması ile yeni görüşler yeni bakış açıları kazanmış olacağız bu sözlüğe renk getirecektir muhakkak.

    -gelen fenerli olursa onun için kullanılacak olan yol belli. (bkz: galatasaray sözlük hava yolları)

    edit: imza atmayı unutmuşum.justed reyizin referansıyla yazar olan sylar.
  • 9
    bence kasmaya gerek yok. eski sistem güzel. baktık aramızda ajanlar var modlar uçurur olur biter. troller de uçurulabilir. sonuçta burası anayasa mahkemesi değil. herkes yazar olduktan sonra her istediğini yazacak diye birşey yok. genel huzuru anlamsız yere bozan, trollük yapan, sözlükte provokasyon yapan, bölücü davranan uçurulabilir yani. ayrıca 4 nesil ilerlemiş bir sözlük burası. belki de şimdi en popüler zamanlarıdır bilemiyorum. ama seçici geçirgen modlar olduktan sonra 5. nesilde ajan bile olsa sorun olmaz sözlükten uçurulur olur biter. ayrıca işin çaylaklık dönemi bekleyişi de var. bir çoğumuzu çaylakken her gün mailimize bakmadık mı? her gün girip sırada kaç kişi kalmış takip etmedik mi? bu süreç uzatılırsa veya artık yazar alımı yapılmazsa insanlar sözlüğü sahiplenemez. oysa bu sözlüğü sahiplenebilmek her galatasaraylının hakkıdır. gönül verdiğin şey hakkında bir sürü adam bir sürü kadın konuşurken senin konuşamaman olumsuz birşey. ama daha da olumsuzu bu konuşma hakkını hiç elde edemeyecek olman. bence mevcut sisteme seçici geçirgen modlar eklenirse hiçbir problem kalmaz. ayrıca oylama falan sözlüğü tek düzeleştirir. hiç desteklemiyorum. yalnız sözlük fazla kalabalıklaşırsa butik yapısını kaybeder gibi geliyor bana. ekşinin yaşadıklarını yaşar. samimiyetini büyük oranda kaybeder. alımlar sınırlı tutulmalı.
  • 11
    bana göre yeni nesil yazar alımları sınırlı olmalı. çok fazla kalabalığı tek bir seferde almak moderasyonun işini zorlaştıracağı gibi, sözlüğün samimiyetini yitirmesine sebep olabilir. ama yeni nesil yazar alımı olmaması da sözlüğün çok fikirli olmasını, çeşitli olmasını engeller. zaten moderasyon kurulu çaylak yazarlar arasından eleme yapıyor. burada çok sıkıntı çıkacağını sanmıyorum. dediğim gibi yeni nesil yazar alımları sınırlı sayıda olmalı. çünkü, sizinde bildiğiniz üzere forum tadında sözlüklerde bulunmakta. böyle bir oluşum olmasını hiçbirimiz istemeyiz sanırım.
  • 12
    bana göre yazar alımları için en mantıksız öneri badovano'dan gelmiştir.

    (bkz: galatasaray sözlük/#915955)

    bu sözlüğe üye olmak için galatasaraylı mı olmak gerekiyor galatasaray sözlük yazarlarının yalakası mı olmak gerekiyor? adam galatasaray için kafa patlatabilir, galatasaray aşkıyla dolu olabilir ama bunu kanıtlamak için senin benim çok beğenmeme mi ihtiyacı olacak. oldu olacak kimin kime oy verdiği de belli olsun birbirine 10 verenler birlikte takılsın.

    al sana örnek: t a a r a b t. adamı beğenmezsin, yazdıkları saçma gelir, densiz dersin istersen. ne dersen de (ki yazdıklarının %80 nine katılmam) ama adam galatasaray'lı yahu. senden benden çok takip ediyor bu takımı. adamı beğenmedin diye silelim mi yeryüzünden. ne yapacağız sonra birbirimizin şeyine su mu vereceğiz?
  • 14
    gayet güzel bir uygulama ile yazar alımları yapılmaktadır. hepimiz yazar olana kadar bir sürü entry okuduk, sözlüğe bağlandık. bu süreç içerisinde nitelik kazanan bir kesimde var üstelik benimde dahil olduğum bir kesimdir bu.

    belki de galatasaray'ın en seçkin taraftarları bu platfromda hatta büyük bir çoğunluğu burada diye düşünüyorum. bu bağlamda yazar adaylarının nitelik kazanması için bir süre bekletilmesinde sakınca göremedim.

    yazarlığı onay bekleyenlerin arasında gerçekten sözlüğe birşeyler katabilecek seviyeli insanlar olabilir tabi ki fakat onlarında bu konuyu sıkıntı yapacaklarını sanmam. galatasaraylı olabilirsin elbette ama burası da sözlük neticede.

    eğer bekletilme olmasaydı yeni yazarlar sözlüğe alışana kadar eleştiri oklarını üzerlerine çekip kötü bir hava yaratabilirlerdi ve bu onlarada haksızlıktır bir yerde.
  • 16
    benim önerim (bkz: galatasaray sözlük/#915955) özellikle fikir ayrılıkları olan konular ile ilgili entry girildiğinde problem yaratacaktır. bu konuda bende size hak veriyorum. ancak şöyle bir sistemle desteklenebilir.

    çaylaklar yazacakları 20 adet entry'i belirlenen 50 konu başlığı içinden seçsinler.
    bu konu başlıkları polemik yaratmayacak, gerçek galatasaraylıların mutlaka yazabilecekleri cümleleri olduğu konu başlıklarını kapsasın.
    (örn: metin oktay , galatasaray , ali sami yen , george hagi , hagi'nin monaco'ya attığı gol v.b)
    evet bu sözlüğe üye olacak kişi galatasaraylı olmalı, değilse yazabileceği başka platformlar var. galatasaraylı olmalı ki sözlüğün adına yakışır entry'ler girebilsin. hiç entry girmeden sadece okuyucu olarak ve oy vererek bünyemizde bulunan yazarlar var. bence bu duruma el atılması lazım. aylık entry alt kotası olmalı bir yazarın. iyi ve kötü bu şekilde ayrılabilir. adımız yazar olarak geçiyor, ama adam yazmıyorsa bunun bir yaptırımı olmalı.

    ayrıca şöyle bir sistemde yapılabilir. çaylak entrylerinden ofsayt butonu çıkarılır. kötü bir entry zaten on almayacaktır. ama iyi olupta art niyetli yazarlar tarafından ofsayt verilmek istenen entryler bu şekilde engellenebilir.
  • 17
    referans olayına hiç sıcak bakmıyorum,sonra burada ufak ufak aşiretler ortaya çıkacaktır. *

    tek istediğim çaylaklık süresinin daha kısa olması.o kadar uzun süre çaylak olarak bekledim ki ne demek olduğunu çok iyi biliyorum.

    referans verilerek yazar alınacaksa,alınan yazar büyük bir yanlış yaparsa o yazarla beraber referans veren yazar da uçurulmalı ya da uzun süre ceza almalı.

    ayrıca ben sözlüğe gelene kadar sözlükten kimseyi tanımıyordum,bana referans verebilecek kimse de yoktu.

    ama bu benim galatasaraylılığımın ölçüsü değil.

    bu durumda olan insanlar da vardır muhakkak,onları da unutmayalım.sözlükten birini tanımamak iyi galatasaraylı, iyi sözlük yazarı olmaya engel değil.
  • 18
    madem bir kamuoyu oluştu ve fikirler paylaşılıyor, ben de naçizane önerimi kamuoyuna sunmak isterim.

    galatasaray sözlük'te yazar olmak için aranan iki temel kriter var, galatasaraylı olmak ve yazar niteliğine sahip olmak...

    çaylaklar bence 20 değil 10 adet çaylak entrysi girsinler, zira 10 iyi değerlendirildiği zaman gerçekten çok yeterli ve güzel bir rakam.

    bu 10 adet entrynin istisnasız tamamında kelime sınırı olabilir. örneğin en az x kadar paragraf ve y kadar kelimenin altında olmayacak yazılar... elbette çok büyük rakamlar değil bunlar, sadece bir cümlelik veya birkaç satırlık, çaylağı tam anlamıyla çözmemize yetmeyecek kısa entrylerin önüne geçip karşımızdaki adayı biraz daha düşünerek yazmaya ve içindekileri tam anlamıyla önümüze dökmesine yardımcı olacak bir kural. zaten bir kez yazar olduktan sonra tek cümlelik veya birkaç satırlık kısa şeyler yazılır, lakin çaylaklık aşamasında aranan şeyler biraz daha farklı... 10 tane orta uzunlukta entry girmek gerçekten zor bir şey, zorluğu düşünsel bir zorluk, kafa yormak ve zaman ayırarak emek vermek gerek.

    önemli olan nicelik değil nitelik, 10 adet hatrı sayılır uzunluktaki entry karşımızaki kişiyi tanımak için gayet yeterli bence. misal bu 10 entrynin 5 adedinin doğrudan galatasaray ile ilgili olması şartı konabilir. maç, kulübe hizmet vermiş veya halen vermekte olan biri, kulübün kendisi veye taraftarlık ile ilgili şeyler misal... diğer 5 şey de sporla ilgili herhangi bir şey olabilir.

    çünkü 20 adet ıvır zıvır şey okumaktansa sınırları açıkça çizilmiş 10 adet dolu şeyi okumak hem onaylayan kişiler açısından daha keyifli ve seri, hem de yazarın kendisini ifade etmesi açısından daha açıklayıcı ve tanıtıcı olacaktır... 10 adet yazı üzerine çaylak ile irtibata geçmek ve hatalarını, eksiklerini konuşmak güzel bir süreç olacaktır, iş sadece onayla/onaylama değil çünkü... çaylaklık hem bir mevcudu gösterme, hem de bir öğrenme süreci... onaylayan yazar başına ortalama 10 çaylak düşse süper olur mesela. bunlardan bir kısmı muhakkak en başta yeterli olmayacak ve sessizce elenecektir, kalanları ile de çok güzel içerik üzerine fikir alışverişi, yazım ve imla hataları üzerine uyarılar veya bkz'ları doğru kullanmak gibi sözlük kullanımı hakkında şeyler konuşulabilir. ha kimi başarılı yazar adaylarında buna hiç gerek kalmaz ise zaten hakkıyla yazar olur anında. onaylayan yazar tarafından bu 10 çaylak hakkında herhangi bir zaman zarfında net bir hükme varıldıktan sonra ikinci bir 10 kişilik çaylak önümüze sunulur falan filan...

    özet geçiyorum;

    1- 5 galatasaray, 5 de spor ile doğrudan ilgili toplam 10 entry.

    2- makul bir minimum kelime sınırı.

    3- süreci hızlandırmak için çaylakları onaylayan yazar sayısının artırımı(u: özellikle de sürekli ve uzun süredir sözlükte olanlar, duruma göre moderatör sayısı da artırılabilir...).
  • 19
    benim fikrim, okur alımı yapılsın diger bazı sözlüklerdeki gibi. okurlara online olma durumlarına göre belirli bir süreden sonra yazar olma hakkı tanınsın. zaten bu sözlüğe okuyarak mesai harcayan adam bize lazım adamdır. sonrasında 10 nitelikli entry girdikten sonra sırasıyla çaylak, kısa bi süre sonra eger kriterlere uygunsa yazar olsun. ama okur alımı hep açık olsun. bu benim fikrim. begenen alır , begenmeyen bırakır kaçar... hadi kaçtımm. *
  • 20
    yönetim her hafta 10 tane çaylağı sözlükte oylamaya sunsun. anketinho burada devreye girsin. biz yazarlar olarak bu 10 çaylak arkadaşlarımızın girmiş olduğu entryleri okuyalım ve kim daha çok oy aldıysa o yazar olmaya hak kazansın. her hafta seçilecek 10 çaylağı moderasyon belirlesin ve 1 hafta boyunca oylamaya sunsun.

    yazar olabilmek için oylamanın alt sınırı belli olmalı. oylamaya en az 50 kişinin katılması gibi. oylamaya 10 kişinin katılıp 2 oy alan birisi yazar olmamalıdır.

    bu öneri çeşitlendirilebilir. mesela 25 oy alan birisi direk yazar olabilsin. haftalık oylamada diyelim birisi 30 oy aldı, diğeri 25 oy aldı. 3. sıradaki ise 17 oy aldı. 30 ve 25 oy alanlar yazar olsunlar. yani aldıkları oyun da bir alt sınırı olsun.
  • 21
    yazar alımlarının yavaş olmasının sebebi, moderasyon ekibinin vaktinin az olması ise ki bu olabilir herkesin işi gücü var, bence ekstra bir ekip yaratılabilir. sadece bu on entry'sini yazmış çaylak bir şekilde bekleyen yazarlar için. ekşi sözlük'te kondüktör diye bir şey var. öyle bir ekip kurdular. adamlar yazar alımlarıyla ilgileniyor sadece. normalde 2.5 yıl beklerken artık 10 aya yazar olabiliyorsun. burda da o tip bir şey olabilir.
  • 23
    oylamanin sözlugun cok cesitliligini bozacagini dusunuyorum. simdi adam gelse sabri'yi ya da baros'u elestiren bir yazi yazsa sittin sene yazar olamaz. ya da gitse "alex de souza iyi futbolcu, istatistik sut mut" dese rahat bir senesi var caylaklik icin.

    sahsen, artik belli bir olgunluga erisen galatasaray sözlugun daha cesitli fikirlere, yazilariyla sözlugu aydinlatacak yazarlara ihtiyaci var diye dusunuyorum. kalabalik olup da her basliga 20-30 entry girilecegine, secici olunur 3-5 saglam entry girilir. okumasi da zevkli olur.
  • 24
    bu konu hakkında konuşurken bir konunun ayrımına varmamız gerektiğini düşünüyorum. bildiğiniz gibi uzun bir süredir yazar alımları kapalı. 5. nesil yazar alınıp alınmayacağı ayrı bir konu, mevcut çaylakların onay işlemleri ayrı bir konu. ilkiyle ilgili karar tamamıyla sözlük aslanlarının olup, bekleyen çaylak onaylarıyla ilgili konuda ise her gün yeni onayların yada redlerin devam ettiğini söylemek isterim.

    en son 20 eylül 2011'de yazmış, onu da sırf yazmak için yazmış çaylaklar kendilerini düzeltmeleri açısından sabırla beklenmelerine rağmen hala bir gelişme yok maalesef. buradan çaylak olarak bekleyen arkadaşlara bir daha seslenmek istiyorum, yazarlığınız onaylanmıyorsa bu şu an için yetersiz olduğunuzdan dolayıdır. o yüzden sürekli sözlükte durun, gerekirse çaylak entrylerinizi düzenleyin.

    yani zamansızlık diye bir şey yok, moderasyondaki herkes elinden geldiğince zaman ayırıyor ve gerçekten hak ettiği halde yazar olarak aylarca bekleyenlerin sayısı bir elin parmağını geçmez. o yüzden çaylaklar nerede hata yaptıklarıyla ilgili önce kendi entrylerine bakmalı, sonra da modlarla iletişime geçip yardım istemeli.

    ayrıca yine çaylak olarak bekleyen arkadaşlarımıza sesleniyorum, bu kadar bekledikten sonra kimse sizden referans istemeyecektir. referanslı alım eskiden yapıldı, gerekirse yeniden yapılır ilerleyen zamanlarda ama 20 eylülde açılan yazar alımlarında böyle bir şart yoktu. gs ve hagi de bu konu hakkında herhangi bir zorunluluk koymadı. o yüzden gönlünüzü ferah tutun, tanıdığım yok diye alınmıyorum telaşına girmeyin.

    ama tabi ki hem çaylak olarak bekleyen kişiler arasında mevcut yazarlarımızın referans verdiği kişiler, yazar alımlarında önceliği olması doğal. galatasaray sözlük yazarlarının bu konuda bir ayrıcalığı olmaması düşünülemez.

    şu da var bir gün içerisinde yüzlerce çaylağın birden sözlüğe alınacağını beklemek de hayalperestlik olur. taşları yerinden oynatmadan, alıştıra alıştıra zamana yayılarak olacaktır bu iş.

    not: işbu entry sürekli soran, eden arkadaşlara toplu halde cevap olması açısından yazılmıştır. kendi düşüncelerimdir, bağlayıcılığı kendime kadardır. *)
  • 25
    yazar alımı konusunda galatasaray sözlüğü diğer sözlüklerden ayrı ele almamız gerekiyor. çünkü ilgi alanımız itibariyle bozulmaya, seviyesizleşmeye, gerilmeye çok müsait bir ortamımız var. ortak paydamız* sayesinde güzel bir samimiyet ortamı olduğu kadar sporun, futbolun getirdiği gergin bir tartışma ortamı da oluyor zaman zaman. her ne kadar belli bir seviyeye ulaşmış olsak bile alenen yapılan seviyesiz tartışmaların, çocukça muhabbetlerin, özelden tehdit ve küfürlerin havada uçuştuğu zamanlar da oluyor bazen. böyle zamanlarda da kaliteli yazarlar* sözlük'ten soğuyor, yazmamaya başlıyor. veya girip sadece sözlüğü takip edenler yer imlerinden siliyor galatasaray sözlüğü, sonuçta ortam polemikten beslenen .....lara kalıyor.

    (bkz: galatasaray sözlük havayolları)

    amaç mümkün olduğunca az yazarın sözlükten atılacağı bir ortam yaratmak olmalı. çaylaklık döneminde galatasaray için methiyeler düzen, şiirler yazan çaylaklar yazar olunca ortamı bozabilirler. "yazarları alalım, nasıl olsa art niyetliyse, yanlış yaparsa uçururuz gider" mantığı bir zaman sonra önüne geçilemeyecek sorunlar doğurabilir.

    yazar alımları konusunun galatasaray sözlük için hayati önem taşıdığına vurgu yaparak referansla yazar almak konusunda nacizane bir kaç düşüncemi paylaşmak istiyorum.

    *-referans olmak için kişiyi illa özel hayatta tanımak gerekmiyor. çaylakların amacı kendisi için yazarlar arasından belli bir sayıda** referans bulmak olacak. bunun için çaylakların yazarlara özel mesaj atma imkanları olmalı ki zannedersem bu mümkün. çaylak için de bir seçicilik olacak bu noktada. öyle her önüne gelene referanslık teklif etmeyecek. sözlüğü okuyup yazarları tanıyacak; işi bilen, sözlük'te aktif olanlardan referans talebinde bulunacak.

    *-bir kere referans olmanın ciddi bir sorumluluğu olmalı. mesela kişinin ref. olduğu kişi sözlükten atılırsa kendisi de şu kadar ay uzaklaştırma alır veya ref. olduğu kişi uzaklaştırma alırsa, o da yarısı kadar uzaklaştırılır gibi yükümlülükler getirilebilir ki, hem her önüne gelene ref. olmasın, hem de mentörlük yapsın*.

    yazarlara referans olmak için bir limit konulabilir. mesela bir yazarın yılda 10 kişiye veya ayda 1 kişiye veya bir nesilde bilmem kaç kişiye referans olabilmesi gibi bir sınırı olabilir. yazarımız ilk olarak özelde tanıdığı, beraber maça gittiği, galatasaraylılığına ve yazarlığına güvendiği arkadaşlarını sözlüğe davet edip onlara referans olabilir. diğer yandan özelden referans talebinde bulunan çaylakları ister "sınırım doldu", "prensip olarak tanımadığıma ref. olmuyorum" gibi gerekçelerle en başta reddedebilir veya kendisine referans olmak için onu tanımaya çalışabilir. o sorumluluğa girmek tamemen yazarın tercihi olduğu için istediği gibi test edebilir çaylağı. ister twitter, facebook adresini alıp yazdıklarını inceler, ister telefondan görüşür kimdir nedir öğrenir, ister oturur çay kahve içer, isterse de direk "tamam kardeş sana referans oluyorum, nickini beğendim" der ve o sorumluluğu üzerine alır.*

    * -yazar alımları konusunda üzerine en az iş düşen yöneticiler ve moderatörler olacaktır. belki mevcut sistemi tamamen değiştirmezler ama bu durumda bile omuzlarındaki yük bir nebze olsun azalacaktır. sadece nick seçimi kurallara uygun mu, yazıları imla kurallarına uygun mu gibi kriterlere dikkat ederler ve referans bulsa bile bir çaylağın yazar olup olmaması en sonunda yine yönetimin takdirinde olur.

    bu konuyu düşünüp geliştirebilir ve sözlüğün geleceği için dört dörtlük bir sistem hayata geçirebiliriz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın