25
yazar alımı konusunda galatasaray sözlüğü diğer sözlüklerden ayrı ele almamız gerekiyor. çünkü ilgi alanımız itibariyle bozulmaya, seviyesizleşmeye, gerilmeye çok müsait bir ortamımız var. ortak paydamız* sayesinde güzel bir samimiyet ortamı olduğu kadar sporun, futbolun getirdiği gergin bir tartışma ortamı da oluyor zaman zaman. her ne kadar belli bir seviyeye ulaşmış olsak bile alenen yapılan seviyesiz tartışmaların, çocukça muhabbetlerin, özelden tehdit ve küfürlerin havada uçuştuğu zamanlar da oluyor bazen. böyle zamanlarda da kaliteli yazarlar* sözlük'ten soğuyor, yazmamaya başlıyor. veya girip sadece sözlüğü takip edenler yer imlerinden siliyor galatasaray sözlüğü, sonuçta ortam polemikten beslenen .....lara kalıyor.
(bkz: galatasaray sözlük havayolları)
amaç mümkün olduğunca az yazarın sözlükten atılacağı bir ortam yaratmak olmalı. çaylaklık döneminde galatasaray için methiyeler düzen, şiirler yazan çaylaklar yazar olunca ortamı bozabilirler. "yazarları alalım, nasıl olsa art niyetliyse, yanlış yaparsa uçururuz gider" mantığı bir zaman sonra önüne geçilemeyecek sorunlar doğurabilir.
yazar alımları konusunun galatasaray sözlük için hayati önem taşıdığına vurgu yaparak referansla yazar almak konusunda nacizane bir kaç düşüncemi paylaşmak istiyorum.
*-referans olmak için kişiyi illa özel hayatta tanımak gerekmiyor. çaylakların amacı kendisi için yazarlar arasından belli bir sayıda** referans bulmak olacak. bunun için çaylakların yazarlara özel mesaj atma imkanları olmalı ki zannedersem bu mümkün. çaylak için de bir seçicilik olacak bu noktada. öyle her önüne gelene referanslık teklif etmeyecek. sözlüğü okuyup yazarları tanıyacak; işi bilen, sözlük'te aktif olanlardan referans talebinde bulunacak.
*-bir kere referans olmanın ciddi bir sorumluluğu olmalı. mesela kişinin ref. olduğu kişi sözlükten atılırsa kendisi de şu kadar ay uzaklaştırma alır veya ref. olduğu kişi uzaklaştırma alırsa, o da yarısı kadar uzaklaştırılır gibi yükümlülükler getirilebilir ki, hem her önüne gelene ref. olmasın, hem de mentörlük yapsın*.
yazarlara referans olmak için bir limit konulabilir. mesela bir yazarın yılda 10 kişiye veya ayda 1 kişiye veya bir nesilde bilmem kaç kişiye referans olabilmesi gibi bir sınırı olabilir. yazarımız ilk olarak özelde tanıdığı, beraber maça gittiği, galatasaraylılığına ve yazarlığına güvendiği arkadaşlarını sözlüğe davet edip onlara referans olabilir. diğer yandan özelden referans talebinde bulunan çaylakları ister "sınırım doldu", "prensip olarak tanımadığıma ref. olmuyorum" gibi gerekçelerle en başta reddedebilir veya kendisine referans olmak için onu tanımaya çalışabilir. o sorumluluğa girmek tamemen yazarın tercihi olduğu için istediği gibi test edebilir çaylağı. ister twitter, facebook adresini alıp yazdıklarını inceler, ister telefondan görüşür kimdir nedir öğrenir, ister oturur çay kahve içer, isterse de direk "tamam kardeş sana referans oluyorum, nickini beğendim" der ve o sorumluluğu üzerine alır.*
* -yazar alımları konusunda üzerine en az iş düşen yöneticiler ve moderatörler olacaktır. belki mevcut sistemi tamamen değiştirmezler ama bu durumda bile omuzlarındaki yük bir nebze olsun azalacaktır. sadece nick seçimi kurallara uygun mu, yazıları imla kurallarına uygun mu gibi kriterlere dikkat ederler ve referans bulsa bile bir çaylağın yazar olup olmaması en sonunda yine yönetimin takdirinde olur.
bu konuyu düşünüp geliştirebilir ve sözlüğün geleceği için dört dörtlük bir sistem hayata geçirebiliriz.
(bkz: galatasaray sözlük havayolları)
amaç mümkün olduğunca az yazarın sözlükten atılacağı bir ortam yaratmak olmalı. çaylaklık döneminde galatasaray için methiyeler düzen, şiirler yazan çaylaklar yazar olunca ortamı bozabilirler. "yazarları alalım, nasıl olsa art niyetliyse, yanlış yaparsa uçururuz gider" mantığı bir zaman sonra önüne geçilemeyecek sorunlar doğurabilir.
yazar alımları konusunun galatasaray sözlük için hayati önem taşıdığına vurgu yaparak referansla yazar almak konusunda nacizane bir kaç düşüncemi paylaşmak istiyorum.
*-referans olmak için kişiyi illa özel hayatta tanımak gerekmiyor. çaylakların amacı kendisi için yazarlar arasından belli bir sayıda** referans bulmak olacak. bunun için çaylakların yazarlara özel mesaj atma imkanları olmalı ki zannedersem bu mümkün. çaylak için de bir seçicilik olacak bu noktada. öyle her önüne gelene referanslık teklif etmeyecek. sözlüğü okuyup yazarları tanıyacak; işi bilen, sözlük'te aktif olanlardan referans talebinde bulunacak.
*-bir kere referans olmanın ciddi bir sorumluluğu olmalı. mesela kişinin ref. olduğu kişi sözlükten atılırsa kendisi de şu kadar ay uzaklaştırma alır veya ref. olduğu kişi uzaklaştırma alırsa, o da yarısı kadar uzaklaştırılır gibi yükümlülükler getirilebilir ki, hem her önüne gelene ref. olmasın, hem de mentörlük yapsın*.
yazarlara referans olmak için bir limit konulabilir. mesela bir yazarın yılda 10 kişiye veya ayda 1 kişiye veya bir nesilde bilmem kaç kişiye referans olabilmesi gibi bir sınırı olabilir. yazarımız ilk olarak özelde tanıdığı, beraber maça gittiği, galatasaraylılığına ve yazarlığına güvendiği arkadaşlarını sözlüğe davet edip onlara referans olabilir. diğer yandan özelden referans talebinde bulunan çaylakları ister "sınırım doldu", "prensip olarak tanımadığıma ref. olmuyorum" gibi gerekçelerle en başta reddedebilir veya kendisine referans olmak için onu tanımaya çalışabilir. o sorumluluğa girmek tamemen yazarın tercihi olduğu için istediği gibi test edebilir çaylağı. ister twitter, facebook adresini alıp yazdıklarını inceler, ister telefondan görüşür kimdir nedir öğrenir, ister oturur çay kahve içer, isterse de direk "tamam kardeş sana referans oluyorum, nickini beğendim" der ve o sorumluluğu üzerine alır.*
* -yazar alımları konusunda üzerine en az iş düşen yöneticiler ve moderatörler olacaktır. belki mevcut sistemi tamamen değiştirmezler ama bu durumda bile omuzlarındaki yük bir nebze olsun azalacaktır. sadece nick seçimi kurallara uygun mu, yazıları imla kurallarına uygun mu gibi kriterlere dikkat ederler ve referans bulsa bile bir çaylağın yazar olup olmaması en sonunda yine yönetimin takdirinde olur.
bu konuyu düşünüp geliştirebilir ve sözlüğün geleceği için dört dörtlük bir sistem hayata geçirebiliriz.