1
futbol dilencisi, eda polat'la birlikte sözlükte gördüğüm en saçma üçüncü tartışma. haz etmem rapidden kardeşimiz uzun uzun ne güzel yazmış. ben onun kadar uzatmayacağım.
bir şeyi sevmek için illa ki başka bir şeyden nefret mi etmek gerek? benim gittiğim ilk maçlar pendikspor maçları, kaynarcaspor, küçükyalı yelkenspor maçları, maltepespor maçlarıdır. küçücük çocukken çamurlu sahaların kenarından izledim ben bunları. bunlar kendi hallerinde güzel. kim itiraz ediyor ki buna? dar alanda kısa paslaşmalar'ı izlediğinde kim duygulanmaz ki? kim o futbol hevesine imrenmez?
ama burada bile futbolun futboldan fazla bir şey olduğu gerçeği yok mu? top sahasındaki o kavga, o mücadele, bu ülke insanının yalnızca askere giderken, eline silah aldığında ya da dağda öldüğünde adamdan sayılmasından ileri gelmiyor mu? tribün kavgaları kendini ifade etme sıkıntısı yüzünden çıkmıyor mu?
amatörizm güzel ama bir de gerçeklik var. futbolun estetiği var, tribün medeniyeti var. ben maçlara gittiğimde kulağımın dibinde edilen küfürler yüzünden izlediğim maçtan keyif alamıyorum. tanımadığım insanlarla maç izleyemem o yüzden. kahvede, lokantada, statta. kimse kimsenin özlük haklarına saldıramaz. kimse kimseyi aşağılayıp hakaret edemez. ayıptır bu. buna katlamak zorunda değil kimse. ben maç izleyeceksem medeni bir ortamda izlemek isterim. yanımda küfürler savuranlarla birlikte değil. oyuncumun ayağına top geldiğinde onu ıslıklayanlarla, maçın bitmesine yirmi dakika kala yönetim istifa, rijkaard istifa! diye bağıranla birlikte değil. bunları isteyenleri bir şekilde yaftalayıp dışlıyor ve küçük düşürmeye çalışıyorsan, özür dilerim ama saygıyı hak etmiyorsun demektir. en azından ben, bu görüşlere saygı gösteremem.
ona bakarsanız "futbol şiddettir, futbol holiganlıktır, futbol adam bıçaklamaktır" diye de tezahürat var. bu da bu toprakların gerçekleri. sevmek zorunda mıyız? bir şey ülkemizin gerçeği diye sevmeli miyiz? "ya sev, ya terk et"çi zihniyet bu. zekice olduğunu söyleyemem. mantık zerresi taşıdığını söyleyemem.
kısacası bu sözün altı tamamen boş. zaten yazı da çelişkilerle dolu. üzerinde iyice düşünülmeden yazılmış. düşünülmeden yazılan bu tür yazılara niçin saygı göstermeli ki?
bir şeyi sevmek için illa ki başka bir şeyden nefret mi etmek gerek? benim gittiğim ilk maçlar pendikspor maçları, kaynarcaspor, küçükyalı yelkenspor maçları, maltepespor maçlarıdır. küçücük çocukken çamurlu sahaların kenarından izledim ben bunları. bunlar kendi hallerinde güzel. kim itiraz ediyor ki buna? dar alanda kısa paslaşmalar'ı izlediğinde kim duygulanmaz ki? kim o futbol hevesine imrenmez?
ama burada bile futbolun futboldan fazla bir şey olduğu gerçeği yok mu? top sahasındaki o kavga, o mücadele, bu ülke insanının yalnızca askere giderken, eline silah aldığında ya da dağda öldüğünde adamdan sayılmasından ileri gelmiyor mu? tribün kavgaları kendini ifade etme sıkıntısı yüzünden çıkmıyor mu?
amatörizm güzel ama bir de gerçeklik var. futbolun estetiği var, tribün medeniyeti var. ben maçlara gittiğimde kulağımın dibinde edilen küfürler yüzünden izlediğim maçtan keyif alamıyorum. tanımadığım insanlarla maç izleyemem o yüzden. kahvede, lokantada, statta. kimse kimsenin özlük haklarına saldıramaz. kimse kimseyi aşağılayıp hakaret edemez. ayıptır bu. buna katlamak zorunda değil kimse. ben maç izleyeceksem medeni bir ortamda izlemek isterim. yanımda küfürler savuranlarla birlikte değil. oyuncumun ayağına top geldiğinde onu ıslıklayanlarla, maçın bitmesine yirmi dakika kala yönetim istifa, rijkaard istifa! diye bağıranla birlikte değil. bunları isteyenleri bir şekilde yaftalayıp dışlıyor ve küçük düşürmeye çalışıyorsan, özür dilerim ama saygıyı hak etmiyorsun demektir. en azından ben, bu görüşlere saygı gösteremem.
ona bakarsanız "futbol şiddettir, futbol holiganlıktır, futbol adam bıçaklamaktır" diye de tezahürat var. bu da bu toprakların gerçekleri. sevmek zorunda mıyız? bir şey ülkemizin gerçeği diye sevmeli miyiz? "ya sev, ya terk et"çi zihniyet bu. zekice olduğunu söyleyemem. mantık zerresi taşıdığını söyleyemem.
kısacası bu sözün altı tamamen boş. zaten yazı da çelişkilerle dolu. üzerinde iyice düşünülmeden yazılmış. düşünülmeden yazılan bu tür yazılara niçin saygı göstermeli ki?