3161
galatasaray'ın yaşayan efsanelerinden biridir ve belki de en büyüğüdür. bu su götürmez bir gerçeklik olarak önümüzde duruyor.
tam bu noktada sıklıkla tekrar ettiğimiz bir mottoyu tekrar dile getirmekte fayda var. neydi o? hiç kimse, galatasaray'dan büyük değildir. bu cümleden ben, galatasaray harici kimse tartışılmaz bir tabu değildir anlamını çıkarıyorum. yani galatasaraylılar yine galatasaraylıları eleştirebilir, beğenmeyebilir, tartışabilir, olumsuz düşünceleri varsa saygı çerçevesinde bunları dile getirebilir, onlara karşı serzenişte bulunabilir, gönül koyabilir vesaire vesaire. bumetin oktay için de geçerlidir, gheorghe hagi için de, fatih terim için de. çünkü bu isimler galatasaray tarihi için çok büyük anlamlar ifade etmekle, simge olmakla beraber en nihayetinde hataları, günahları olması çok da doğal olan insan evlatlarıdır. bu bağlamda, asla tabulaştırılmaları söz konusu olamaz ve varsa hataların dile getirilmemesi, tersine olumsuz sonuçlar doğuracaktır kulubümüz için. belki bu tarz eleştiriler, başka sarı kırmızı platformlarda galatasaraylılığı sorgulayıcı nitelikte görülüp, bu tarz fikir beyan edenler dışlanmaktadır; ama galatasaray'ın internet dünyasındaki en demokratik ve en özgür kalesi konumundaki galatasaray sözlük'te bu tarz bir tutum sergilenmesi, en başta bizim savunduğumuz değerlere ters düşecektir. tabii ki bu konudaiyi niyet çok önemli bir kıstas. yoksa demokratik özgürlüğü, kötü niyetle suistimal edip, eleştiri adı altında hakaretamiz bir tavır içine girmek asla kabul edilemez.
fatih terim'in galatasaray'daki 3. döneminde gerek saha içinde gerekse saha dışında sergilemiş olduğu tavırlar, tutumlar, hal ve hareketler resmenolgunluğun zirve noktalarına çıkmış olduğunu kanıtlar niteliktedir. ki ben şahsım adına, fatih terim'in yüksek egosunun, ders almam ders veririm tutumunun kulubümüze kazandıracak bir şeyi olmadığını düşünerek 3. kez başımıza geçmesini hiç istemiyordum. çünkü saygıdeğer hocamızın, ne yazık ki geçmişte gerek kulubümüz ile ilgili , gerekse de milli takım ile ilgili bazı noktalarda tevazu sınırlarını aşmasından kaynaklanan tercih hataları olmuştur. belki içinde bulunduğu zamanın konjonktürü de buna yol açmış olabilir; fakat gerek kadro tercihlerinde, gerekse de bu kadroyu oluşturma safhasında transfer hamlelerinde hatalı olduğu dönemleri çok net hatırlamaktayız. gerçi yine söylemekte fayda var, belki gerçekten de imkanlar kendisinin istediği yönde değildi, ama hocanın seçimlerindeki inatçılık ve asla geri adım atmayan tavrı bazı olumsuz sonuçlar doğurmuştur geçmişte.
bu açıdan baktığımız zaman, özellikle bu son dönemde hocamızın dingin, olgun, mütevazi bir anlayışı kendisine düstur edinmesi, zamanında yapılan bu eleştirilerin de kendisi üzerindeki pozitif tezahürleridir şeklinde birçıkarımda bulunmak da mümkündür. en nihayetinde fatih terim an itibariyle takımımızın başındadır ve kendi deyimiyle sonuç her ne olursa olsun kendisi bizim gözümüzde hep kazanmıştır ve kazanacaktır.
günahıyla, sevabıyla, başarısıyla, hüsranıyla kendisi galatasaray tarihine adını altın harflerle yazdırmış gerçek bir simge ve dışımızdaki insanlar açısından galatasaraylı denilince akla gelenilk 3 isimden birisidir. kendisi bizim teknik direktörümüz değilken bile bir rakip takım taraftarına 3 galatasaray sembolü say desen, ilk üçte kendisinin ismini zikrederdi. bir de işin bu boyutu var. bu gerçeklik de tarihteki değişmez yerini çoktan almıştır. kendisi üzerinden anlık değerlendirmeler, yada skor üzerine tahliller yapmadan önce aklımıza ve vicdanımıza bu realiteyi hatırlatmak durumundayız.
tam bu noktada sıklıkla tekrar ettiğimiz bir mottoyu tekrar dile getirmekte fayda var. neydi o? hiç kimse, galatasaray'dan büyük değildir. bu cümleden ben, galatasaray harici kimse tartışılmaz bir tabu değildir anlamını çıkarıyorum. yani galatasaraylılar yine galatasaraylıları eleştirebilir, beğenmeyebilir, tartışabilir, olumsuz düşünceleri varsa saygı çerçevesinde bunları dile getirebilir, onlara karşı serzenişte bulunabilir, gönül koyabilir vesaire vesaire. bumetin oktay için de geçerlidir, gheorghe hagi için de, fatih terim için de. çünkü bu isimler galatasaray tarihi için çok büyük anlamlar ifade etmekle, simge olmakla beraber en nihayetinde hataları, günahları olması çok da doğal olan insan evlatlarıdır. bu bağlamda, asla tabulaştırılmaları söz konusu olamaz ve varsa hataların dile getirilmemesi, tersine olumsuz sonuçlar doğuracaktır kulubümüz için. belki bu tarz eleştiriler, başka sarı kırmızı platformlarda galatasaraylılığı sorgulayıcı nitelikte görülüp, bu tarz fikir beyan edenler dışlanmaktadır; ama galatasaray'ın internet dünyasındaki en demokratik ve en özgür kalesi konumundaki galatasaray sözlük'te bu tarz bir tutum sergilenmesi, en başta bizim savunduğumuz değerlere ters düşecektir. tabii ki bu konudaiyi niyet çok önemli bir kıstas. yoksa demokratik özgürlüğü, kötü niyetle suistimal edip, eleştiri adı altında hakaretamiz bir tavır içine girmek asla kabul edilemez.
fatih terim'in galatasaray'daki 3. döneminde gerek saha içinde gerekse saha dışında sergilemiş olduğu tavırlar, tutumlar, hal ve hareketler resmenolgunluğun zirve noktalarına çıkmış olduğunu kanıtlar niteliktedir. ki ben şahsım adına, fatih terim'in yüksek egosunun, ders almam ders veririm tutumunun kulubümüze kazandıracak bir şeyi olmadığını düşünerek 3. kez başımıza geçmesini hiç istemiyordum. çünkü saygıdeğer hocamızın, ne yazık ki geçmişte gerek kulubümüz ile ilgili , gerekse de milli takım ile ilgili bazı noktalarda tevazu sınırlarını aşmasından kaynaklanan tercih hataları olmuştur. belki içinde bulunduğu zamanın konjonktürü de buna yol açmış olabilir; fakat gerek kadro tercihlerinde, gerekse de bu kadroyu oluşturma safhasında transfer hamlelerinde hatalı olduğu dönemleri çok net hatırlamaktayız. gerçi yine söylemekte fayda var, belki gerçekten de imkanlar kendisinin istediği yönde değildi, ama hocanın seçimlerindeki inatçılık ve asla geri adım atmayan tavrı bazı olumsuz sonuçlar doğurmuştur geçmişte.
bu açıdan baktığımız zaman, özellikle bu son dönemde hocamızın dingin, olgun, mütevazi bir anlayışı kendisine düstur edinmesi, zamanında yapılan bu eleştirilerin de kendisi üzerindeki pozitif tezahürleridir şeklinde birçıkarımda bulunmak da mümkündür. en nihayetinde fatih terim an itibariyle takımımızın başındadır ve kendi deyimiyle sonuç her ne olursa olsun kendisi bizim gözümüzde hep kazanmıştır ve kazanacaktır.
günahıyla, sevabıyla, başarısıyla, hüsranıyla kendisi galatasaray tarihine adını altın harflerle yazdırmış gerçek bir simge ve dışımızdaki insanlar açısından galatasaraylı denilince akla gelenilk 3 isimden birisidir. kendisi bizim teknik direktörümüz değilken bile bir rakip takım taraftarına 3 galatasaray sembolü say desen, ilk üçte kendisinin ismini zikrederdi. bir de işin bu boyutu var. bu gerçeklik de tarihteki değişmez yerini çoktan almıştır. kendisi üzerinden anlık değerlendirmeler, yada skor üzerine tahliller yapmadan önce aklımıza ve vicdanımıza bu realiteyi hatırlatmak durumundayız.