199
yorum yok, ben bıraktım, surinamlıyı gözümde fazla büyütmüşüm. kimse kusuruma bakmasın. oyunlara eksi yönde somut katkılarını gördükçe soğumaya başladım, hatta iyiden iyiye kıllanmaya bile. 80. dakikaya kadar sayısız gol pozisyonuna giren takım sezonun en büyük futbolunu oynuyordu. nonda'ya rağmen çok iyi oynuyordu. hatta manda yiyicisi çıkıp yerine keita'nın girdiği ve elano'nun çıktığı o kısa periyotta unutulmaz futbol oynadı. ellerinde reçete var bu adamların. tabela ne olursa olsun, oyun nasıl olursa olsun 70. dakikada keita ya da kewell girecek. 80. dakikada bir değişiklik daha yapılacak ayhan girecek, son 2 dakika da da aydın girecek.
hepinizin kuponunu yatırdım, kusurma bakmayın, ben iyi oyundan emindim oysa. tribündekiler, televizyon başındakiler, kulübe hariç herkes galatasaray'ın gol yiyeceğinden de emindik. o dakikaya kadar posizyona bile girmeyen, hatta tek forvetini çıkarıp 1-0 a razı olan belediye, ayhan'ın girmesiyle lağımda altın buldu. belediye tek kaleye döndürdü maçı. arda, elano çıkıp takım 8 kazmaya dönünce beklediğimiz gol son saniye de de olsa geldi.
maç bitiminde hakeme yüklendi taraftar. sen hakeme yükleneceğine son saniye de firikik atılırken arabesk şarkına bir ara ver de ıslık çal.
bok çuvalı diyeceğim nonda sakatlanıp çıksın diye dua ettim her maç. surinamlıya kalsa gökhan'ı oynatacaktı, keiata'yı oynatmasa fırça yiyecek, oyna soktuğunda ancak çıkarabildi manda yiyicisini ve o anda benim galatasaray'ım sahadaydı. 5 dakikada 3 pozisyona girildi senmisin pozisyona giren. ulan düşman olsa yapmaz be. o anda sahanın en iyi oyuncusu elano ki 3 tane topu büyük bir şanssızlıkla içeri girmeyen, bir gol atsa artık tutamayacağı ve devamlı oynatmak zorunda kalacağı futbolcuyu oyundan çıkarıyor. ben elano'nun yerinde olsam geçen sene lincoln'ün yaptığından daha fazlasını yapardım.
inanın bu yazı sinirle yazılmış bir yazı değildir. ve maç 1-0 bitseydi bile son firikiği ben gol yazmıştım zaten, aynısını yazacaktım. beni bilen bilir 1-0 galibiyete ben galibiyet demem. hiç farketmez, ısrarlıyım herkesle iddiaya girerim. bu nonda oynamasın, elano, kewell, arda, keita sahada olsun her takımı yeneriz. bizi ancak bu saatten sonra surinamlı yener. burayı barcelano sanıyor, birbirinden farkı olmayan oyuncuları eşit şekilde sahada tuttuğunu sanıyor. maçı bitiren kadro idda ediyorum aynı şekilde sahaya çıksın bırakın galip gelmeyi, pozisyona bile girmeden sezonu kapatır.
ayhan, özenle kaptanlık bantını takıyor, aydın çaktırmadan topu taca vuruyor. bari yatacan alsana emre aşık'ı, aydın'ı sahaya alırken amacın neydi? ne dedin büyük surinamlı aydın'a. 3 senedir 3 gram futbolunu ilerletememiş futbolcuda bizim göremediğimiz neyi görüyorsun? bu ayhan'ı biz bıraktık, rakip takımda oynuyor sanki barcelano'da olsan ayhan'a acaba limon taşıtırmısın?
büyük takımlar son saniyede gol yemez, yediği golü de hakeme yıkmaz. neymiş, kewell'in kornerini vermemiş de o top dönüp gol olmuş. dün fener bugün biz ağlıyoruz. 2 top direkten dönmüş, 2 top direği sıyırmış, manda yiyicisi kaleciyi delecek gibi vurmuş, elano 3 topu içeri sokamamış, sayısız gol kaçmış, rakibin tek pozisyonu yok, karambol, panik, kazmalık, sen gel yediğin golü hakeme bağla. evet bende aynı fikirdeyim hakem iğrençti, e iğrençse iğrenç ne yapalım. atacaksın kardeşim, büyüksen kötü hakemi de yeneceksin.
hiç bir zaman tabelaya bakmadım, tabela benim için hesap makinası gibi bir şey. ben futbolun peşindeyim, elano eğer oynayacaksa, nonda oynamayacaksa mutlak güzel futbol oynarız. güzel oynayan takım da uzun maratonda mutlaka kendine yer bulacaktır. kimse üzülmesin berabere kaldık diye. eskişehir, manisa ve bu maç aynı oldu. dışardaki diyarbakırspor maçı da aynıydı, içerdeki trabzonspor maçı da. o maçlarda son saniyede kaleye gök tanrı geçmişti sadece. değişen bir şey yok, gelen gideni aratıyor, demek bu işin amentüsü böyle. lanet olası 1 golü atıp yatacak, 3 puanı alacaksın, euroları cebelleze indirip, aklında varsa bir şeyler onları da bu garip ülkenin takımını deneme tahtası yapıp deneyeceksin. haldun'un adnan polat'ın yerinde ben olsaydım elano çıkartılırken müdahele ederdim.
korkarım yenemedik diye takımı değiştirmez. 80 dakikalık takıma gelirsem eğer, mehmet topal topal bacağıyla hem servet, hem gökhan'dan daha iyi oynayacağını, uğur uçar bir dahaki maç oynamayacağını bile bile her zaman bu takımda var olduğunu, harry kewell'in galatasaray'ın en asil futbolcusu olduğunu kez daha belgeledi. arda turan eski moralli günlerinde olmasa da top ayağına geldiğinde rakibi maymuna çevirdi, topları direkten döndü, attığı unutulmaz pası, çuval içeri yollayamadı. mustafa sarp kaşıkla verdiğini kepçeyle alacak kuşkusuyla maç izlettiriyor bizlere. galatasaray oyuncusu olamaz, bu gün her maç oynayan sarp, yarın hiç bir takımda oynayamayacak duruma bile gelebilir.
kaleci bir topu da tut be kardeşim. bir maçı da sen kurtar ne olur. kalede zangır zangır titriyor, nerdeyse tuttuğu topla içeri girecek. elalemin kalecisi son saniyede serbest vuruş kullanıyor, aynı anda pozisyon dışında en az 4 galatasary futbolcus var. ben merak ediyorum, ayhan'la aydın kaçan puanlara üzüldüler mi?
neticede langırt liginden bir maç daha oynandı. bu kez langırt tahtasının sarı kırmızılı kalecisini tutan mil, yanlış hareket ettiğinde top delikten içeri girdi o kadar. futbolu bilmediğime artık iman ettim, ancak galatasaray'ı 50 tane rijkaard'dan daha iyi bilirim. şu pozisyonun alındığı haftada şu maçı tribünden 11 kişi oynasa, ya da tribünden her hangi birimiz yönetsek fark atardık. yazıklar olsun diyorum kenar yönetimine, ayhan'a, aydın'a.