• 451
    bizi az kalsın bataklığa götürecek planlamadır. işin psikolojik kısmına baktığımızda: küme düşecek takımların fikstürünü incelemek zorunda kalan galatasaray taraftarı, öne geçse bile her an gol yiyebilecek hissine kapılan galatasaray oyuncuları... bu yüzden alınan oyuncuların büyük bir kısmını takımdan göndermek zorunda kaldık.
    bunun örneklerini geçtiğimiz senelerde çok gördük, okan buruk gibi taktiksel bir deha, erden timur gibi vizyoner bir yönetici gelmeseydi büyük ihtimalle birkaç sezon kupa kaldırmadan geçecekti. böyle büyük ve riskli işlerin yanlış ellerde yapılmaması gerektiğini bir kez daha anlamış olduk. * arsenal gibi bir takım bile bu mantık yüzünden mali olarak kar ediyor gibi gözükse de uzun bir süreliğine liginde büyük takım olma olgusundan kopmuştu...

    işin mali kısmına baktığımızda: kötü oynayan bir takımda futbolcular kendini gösteremeyip kötü bir futbol sergileyecek, avrupa'ya da katılamayacağımız için fiyat olarak tabandan başka bir takıma transfer olacaktı.

    çok şükür ki yönetim, teknik direktör ve futbolcular kökten değiştiği için bunların hiçbirini yaşamak zorunda kalmadık.
  • 452
    hiç kimsenin bu 3 yıllık planlamayı överken, takımı futbol oynayabilen bir takım yapabilmek adına bir sonraki yıl (yani bu yıl) yapılan, yapılmak zorunda kalınan transferleri hesaba katmadığı planlama.

    mesela kimse kalkıp 3 yıllık planlamayla, burak elmas, ışıtan gün transfer aklıyla ve ne yazık ki bu planlamada başarısız bir dönem geçiren imparator ile devam edilseydi bugün ligde kaçıncı sırada olacağımızı anlatmıyor.

    ayrıca boey ve nelsson'ı liste dışında bırakırsak hiç bir anlamı olmayan bir matematik elinizde kalır. 3 yıllık planlama yapıp daha ilk yıldan takıma faydası olmayan 3'e alınıp 5'e satılcak morutan ile muhteşem iş yapıldı denilemez. dillendirilen planlama böyle vizyonsuz ve çapsız olamaz.

    bu 3 yıllık planlanmanın hesaplamalarına marcao, kerem ve mohammed'in eklenmesi, berkan'a 4 m euro değer biçilmesi de tüik enflasyon hesaplamasından öte değil.

    bu sebeple 3 yıllık planlama eğer fb'nin ali koç'u başında tuttuğu gibi burak elmas'ı takımda tuttsaydık çöküşümüzün gerçekleşeceği planlamaydı. allahtan camiamız çok büyük ve önemli bir refleks gösterdi ve yeni yönetim, yeni anlayışla her şer'den çıkan hayır misali rüya gibi bir dönem yaşıyoruz.

    edit: 3 yıllık planlama ile güncel planlamanın vizyonu arasındaki vizyon farkını anlatacak bir örnek aklıma geldi.

    3 yıllık planlamayı övenlerin vizyonu morutan'dan kazanılacak 2milyon euro iken
    güncel yapılanmanın vizyonu zaniolo'dan 6 ayda kazanılacak 20milyon euro. hepsi bu!
  • 453
    öyle müthiş bir planlamadır ki orta sahanın defansif orta sahasını erzurumspor'un eski on numarası taylan, alanyaspor'da bir sene performans vermiş berkan ve öylesine transfer edilen ama 1 maç bile oynatılmayan gustavo assunção oluşturmaktadır.

    yine bu müthiş planlama dahilinde 36 yaşındaki genç golcü gomis takıma yüksek bir maaşla dahil edilip atacağı birkaç golle bizi alt lige düşürmekten kurtarması beklenmekteydi. nitekim takım gol atamıyordu. gomis birkaç gol atıp gerçekten de bizi ligde tuttu.

    yine bu müthiş planlama çerçevesinde devre arasında kapımızda yatan yetenekli genç orta saha gedson fernandes yerine 3 aylığına erick pulgar alındı. böyle de müthiş bir 3 yıllık planlama.

    bu sene buralara geldiysek bu müthiş 3 yıllık planlama sayesindedir. tabi len. takımın omurgasını geçe sene alınan rumenler, yedlin, mohammed, aytaç kara, van aanholt ve halil dervişoğlu oluşturmaktadır.
  • 454
    mevcut durumdaki kadro kalitemizde yahut iyi oyunumuzda çok da payı olmayan planlama. şöyle ki;

    3 yıllık planlamanın başlangıcı kabul edeceğimiz dönem 2021/2022 yılından başlıyor. bu dönemde yapılan transferler; victor nelsson, alexandru cicaldau, olimpiu morutan, berkan kutlu, barış alper yılmaz, sacha boey, halil ibrahim dervişoğlu, gustavo assunçao, p. van aanholt, aytaç kara, alpaslan öztürk. bu planlamayı sadece fatih terim'e özgülemiyorum. burak elmas yönetimi de bu planın içinde. bu sebeple fatih hocadan sonra kış transferinde alınan inaki pena, gomis, erick pulgar ve semih kaya hamleleri de yine bu planlamadan söz edildikten sonra yapılan transferler. bir de bu planlamanın başına getirilen domenec torrent gibi bir facia var tabi.

    bu transferlerin başarısını, başarısızlığını tartışmıyorum. kimi potansiyeli için alınmıştır*, kimi gerçekten tutmuştur*, kimiyse fiyaskodur.* bu planda ısrar edilse ne olurdu sorusuna verilecek her cevap havada kalır. kimine göre zarar ettirmez ve para kazandırırdı, kimine göre bu isimlerle başarı gelmezdi. bu soruya verilecek net ve nesnel bir cevap yok.

    günümüze gelirsek... bugün sil baştan bir kadro kurup, yapılandığımız ilk sezonda fırtına gibi esiyoruz. üstelik belki aysal döneminden beri 8-9 senedir hayalini bile kuramadığımız kalitede oyuncuları bir bir getiriyoruz. bugün ''3 yıllık plan''dan sadece nelsson ve boey ideal 11'de. nelsson çok net bir transferdi, emeği geçenin eline sağlık. ama boey'de biraz da şansımızın yaver gittiğini söylemek gerek. bu isimlerden hiç birinden kasaya para koymadan 45 milyon euro civarı para harcayarak yeni bir kadro kurduk. marcao diyenler olacaktır, marcao açıklanan 3 yıllık plandan öncesinde geldi.

    velhasıl; bugün bulunduğumuz kadro kalitesi ve oyun kalitesinde bu 3 yıllık planın çok da payı yok. özellikle maddi anlamda sırtımızda kambur olmuştur. farazi satışlar günün realitesinde kasada değil, dolayısıyla kulüp bir yandan bu dönemde alınan oyuncuların bonservis taksitlerini ve ücretlerini öderken, diğer yandan sıfırdan kadro kurmak zorunda kaldı.

    farazi satışlar konusuna gelirsek... bugün bu kadroyu kurmuşsak hiç kimsenin, hele de erden timur gibi planlı ve realist bir insanın, farazi satışlara güvenerek kulübü bu yükün altına soktuğunu düşünmek fazla abes. herkes diyor nelsson 25, boey 15, morutan 5.5, mohammed 6, cicaldau 3-4 vs. ama bu tekliflerin geleceğinin bir garantisi var mı? yok. yahut allah göstermesin en önemli assetlerden nelsson ve boey'in yarın sakatlanmayacağının?

    oyuncu sakatlanmaz, yazın da bu teklifler kesin gelir para kazanırız diye erden timur'un 45 milyon euro yatırım yaptığını düşünmüyorum. kaldı ki cidden böyle bir düşünce üzerine kurmuşsak bütün planı, vizyonumuz o kadar da sağlam temellere dayanmıyor demektir.
  • 455
    maalesef sosyal medyanın hayatımıza getirdiği en kötü alışkanlıklardan biri sonuca göre geçmiş okuması yapmak oldu.

    3 yıllık planlamanın, 2021/2022 sezonunda getirdiği başarısızlığı; bugün ortaya koyduğu mali avantajlarından bağımsız devasa bir başarısızlık ve skandal olarak anlatanlar istisnasız tamamı, önceki senelerde 'artık ajax modeline geçmeliyiz abi' diyordu. bakın istisnasız. üst üste 2 sene şampiyon olup, seri-leminalı sezonda hayvan gibi zor grupta başarısızlık geldiğinde; babamızım liginde şampiyon olmaktan bıktık biraz geleceğe yatırım yapalım demeyen yok gibi bir şeydi.

    misalen, 2020/2021 sezonunun ilk yarısının son haftasında 5-1 yendiğimiz antalyaspor maçında oldukca iyi oynayan taylan antalyalı; o gün lemina-belhanda-seri-nzonzi'li rotasyonda oynatılmadığı için ortalık yangın yeriydi. sonraki sezon, taylan'ın tüm sezon 6 oynaması ile şampiyon puanı topladık. bir allahın kulu, neden taylan ile sezon planı yapıldı demedi tabiki. bir sonraki sezon ise taylan ile sezona başlanırsa böyle olur dendi.

    artık sözlüklerin, twitter'ın bilimum yerin sistematiği bu maalesef. şuan, tutmuş görülen formül bir süredir galatasaray forması giyen gençler ve yıldız karması. o yüzden bütün okumalar bunun üzerinden yapılıp tek norm kabul ediliyor. fikirsel tutarlılık ise hak getire.
  • 456
    yazarlar bana kızabilir ama modern futbolun çalışma ve ekip çalışması metodlarından bihaber bir teknik direktör ve sapına kadar vizyonsuz olan bir başkan ile gerçekleştirilmeye çalışılmış, her yönüyle göstermelik yapılmış olan, özentilik kokan hede.
    içinden hiçbir öznesini cımbızla çekip aklamaya gerek yok. düşünce doğru, yapılış şekli saçmalıktı. aktörleri bugün hala görevde olsalardı belki de 7-8 takımın puan kaybı hesaplarını yapıyor olacaktık.
    bu başlığı devamlı hortlatmanın anlamı yoktur. aktörleriyle birlikte geçti gitti.
  • 457
    galatasaray tarihinin ligde en başarısız dönemi olduğu için insanların bu planlamayı kötü hatırlaması ve kötülemesi son derece doğaldır. ama içindeki aktörlerden bağımsız olarak bakmak gerekirse bu dönem boey, nelsson ve kerem gibi değerli oyuncuları takıma kazandırmış, mali yönden kâr ettirmeyen futbolcusu neredeyse olmamıştır. ama galatasaray futbol takımı hem mâli hem sportif açıdan başarılı olmak zorundadır. zaten bu yüzden bu planlamanın bütün sorumluları şu an gitmiş, takımın ve yönetimin çehresi 180 derece değişmiştir. bu yüzden gerekli derslerin çıkarıldığını söylemek mümkün.
  • 459
    hiç kimse geçtiğimiz yılı başarılı görmüyor fakat kötü şeylerin eleştirilerin yazıldığı gibi geçtiğimiz yıl avrupadan gelen gelirin başarının hesaba katılmaması ve yaz döneminde yapılan transferlere enkaz kulüp battı muamelesi yapılmasına karşıyım. berkan her kötü oynadığında ıslıklanmasına ve o transfer dönemine sallanmasına karşıyım. bir iki kötü transfer üzerinden diğer transferlerin çöp ilan edilmesine karşıyım.

    edit: burak elmas yönetimi kulüp tarihinin en kötü yönetimldir.
    edit2: fatih hoca son senesinde formsuzdur.
    edit3:hakemler sistematik olarak 5-6 maçlık süreçte bizi doğramıştır.
  • 460
    bu konu hakkında zamanında şöyle bir entry girmiştim. (bkz: 3 yıllık planlama/#3347356)
    orada daha detaylı yazmıştım da özet olarak en büyük hata potansiyelli genç oyuncuların kırılgan yapıları olabileceğinin atlanılması ve ilk 11 seviyesinde yeterince lider karakterli oyuncunun bulunmamasıydı. bunun dışında kadro mühendisliğinin iyi yapılmaması büyük etkendi. mesela 3 yıllık planlama diye yola çıkıyorsan senin yedek kalecin ismail çipe olmaz, olamaz akıl var mantık var yani! mesela benim 2021-2022 süper lig sezonu ile ilgili iddiam mesela luyindama - donk'tan hangisi takımda kalmalı tercihi donk'tan yana kullanılsaydı her şey çok çok farklı olabilirdi. keza bu tercihin bedeli kelebek etkisiyle luyindama'nın 12 aralık 2021 sivasspor galatasaray maçında muslera ile çarpışması sonucu muslera'nın sakatlanması ve kalenin ismail çipe'ye teslim edilmesi sonun başlangıcı oldu... bunun dışında orta saha oyuncularımız maalesef yeterli değildi ve forvet rotasyonumuzun performansı toplasan bir forvet etmiyor gibi sorunlar vardı. kısacası 3 yıllık planlamayı amacı doğru olan ancak kadro mühendisliği, oyuncu tercihleri ve verilen bonservislerinde ciddi sıkıntılar olan bir dönem olarak tanımlıyorum.
  • 461
    galatasaray tarihinin en kötü sıralamasına sebep olmuş planlamadır. daha doğrusu düşüncede güzel bir fikir olsa da pratikte böyle yapılamadığı için ligde tarihimizin en kötü sezonuna yol açmıştır. çünkü galatasaray gibi büyük bir takım sahaya full çoluk çocuk ile çıkartılmaz. araya 2-3 tane de icardi, mertens gibi tecrübeli oyuncular serpiştirilse o zaman çok daha farklı olurdu işler.
  • 462
    bir tür başarısızlık kılıfıdır.

    uzaya roket göndermiyoruz ki 3 yıl argesini yapalım. adam gibi mevcut durum analizi yap, ihtiyaçları belirle, menejerlerin ve akbabaların kucağından kalk, liyakata önem ver başarı zaten gelir.

    3 yıllık planlamaya orta vade dersek zaten aynı anda hem kısa vade, hem orta vade hem de uzun vade planların zaten olmalı ve bunları yürütebilmelisin. yapamıyorsan da kenara çekilip yapabilene yol vermelisin.
  • 464
    galatasaray tarihinin en hayret verici dönemlerinden birini aklamak için ısrarla savunulan planlama.

    sevgili arkadaşlar bu takım geçen sene rizespor ile evinde küme düşme tehlikesi yaşamamak için maça çıktı. alt sıralardan ve küme düşme tehlikesinden kurtulmak için tribünde 90 dakika ıslıklarla tezahüratlarla takımı destekledik. tribünde bizzat o maçın derbi havasında geçtiğine şahit oldum. rizespor bizim dengimiz miydi? galatasaray göztepe deplasmanında kazanmasa ne halde olacaktık? bunları yaşamasak vallahi bizlere de yutturacaksınız bunları. taraftara yaşatılan bir sürü travma var. teknik ekibinden yönetimine herkesin bir dolu hata yaptığı sezondan bahsediyoruz.

    dursun özbek ve yönetimi bu sezon camianın yıkık dökük psikolojini ayağa kaldırıp şampiyonlukta son düzlüğe oliveira, torreira, mertens, icardi’lerle gelmeseydi acaba bu planlama hala böyle hayırla yad edilecek miydi? o 3 yıllık planlama yerle bir edilmeseydi şu an jesus editleri izliyor olurdunuz. fenerbahçeli trollerin tivitleri whatsapp gruplarında dolaşırdı. hala da hiçbir şey bitmiş değil, şampiyon olmuş değiliz yani teknik anlamda hala jesus editleri izleme ihtimalimiz söz konusu. allah korusun tabii.

    3 yıllık planlamada kimin ne kadar satılacağını da göreceğiz. bu yaz nelsson ve boey’e -her şey yolunda giderse- teklifler belkliyoruz tabii. onun dışında ali’yi 5’e, veli’yi 10’a satarız tarzındaki hayallerin kaçta kaçı gerçek olur izleyeceğiz.
  • 465
    bu konu hakkında yazmak-çizmek istemiyorum. başakşehir'in stadında başlayıp antalya'da sona eren 2021-2022 sezonu hakkında konuşmak istemiyorum aslında genel anlamda. zira bu "üç yıllık planlama" denilen olguyu gündeme getiren başkan da, teknik direktör de bugün görevlerinin başında değiller. yeni bir yönetim, yeni bir teknik heyet ve yeni bir takım var. 24 haziran 2022 günü okan buruk'un imza töreninde bu konu gündeme geldi, "fatih terim'in üç yıllık planlama anlayışına devam edecek misiniz?" sorusu okan hocaya yöneltildi. hoca da bu soruya uzun bir cevap verdi. özetle "hayır, bizim tek hedefimiz şampiyonluk" dedi. konu aslında o gün kapandı. o günün üstünden 8 ay geçmiş ve biz şubat 2023'te hala bu konuya dair rüyalar/hülyalar üstünde konuşmak ve bir sonuca varmak istiyoruz.

    hepimizin bildiği üzere galatasaray'ın aylık divan kurulları var. haziran 2021'den ocak 2022'ye kadar geçen süreçte, başkan burak elmas'ın veya herhangi bir yöneticinin 3 yıllık planlama hakkında galatasaray divan kurulu'na bir brifing verdiğini gören oldu mu? yönetim düzeyinde bu planlamayla önümüzdeki 3 yıllık süreçte ne amaçlandığına dair bir sunum yapıldı mı mesela? "3 yıllık planlama" kavramının mimarı fatih terim de galatasaray'ın divan kurulu üyesi üstelik. bu konu başlığının, bu planının ne olduğuna dair galatasaray'ın en yüksek danışma kurulunda yaptığı bir konuşma oldu mu hocanın? fatih terim'in pek çok basın toplantısı da mevcuttu bu dönemde, özellikle temmuz - eylül arasında. ne yapılmak istendiği veya 3 yılın sonunda varılmak istenen noktanın ne olduğuna dair geniş kapsamlı bir çalışma veya en azından bir taslak duyan oldu mu hocanın ağzından? bu konuya dair 18 aydır çok basit bir sorum var benim; 3 yıllık planlama nedir? "planlama şuydu, planlama buydu" gibi öznel cevaplarla karşılaşmak istemiyorum ama. yorum okumak istemiyorum çünkü. kulübün başkanının veya teknik direktörünün ağzından çıkan bu konuyla ilgili kapsamlı bir bilgilendirme okumak veya dinlemek istiyorum. ben o dönem hiç duymadım, görmedim. bu noktada eksik kaldığım bir şey veya gözden kaçırdığım bir husus varsa, sözlüğümüzden bir üye lütfen beni aydınlatsın.

    eğer yukarıda sorduğum sorunun cevabı "hayır, yok. böyle bir şey olmadı" şeklinde ise, ki öyle, başka sorularım da mevcut tabii. burak elmas 19 haziran 2021'de seçildi. seçim sürecinde veya burak elmas'ın vaatlerinin içerisinde "3 yıllık planlama" ya da benzeri bir kavramı gören/duyan oldu mu? benim bildiğim-hatırladığım kadarıyla burak elmas, avrupa futbol piyasasında bağlantılarının hazır olduğunu ve 10 gün içerisinde içlerinden bazıları yıldız statüstünde olan transferleri bitireceğinin sözünü vermişti. avrupa süper ligi'ne katılmak için görüşmeler yaptığını anlatıyordu burak elmas; mali disiplini sağlamak için gençleşme yoluna giderek birkaç yıllığına sportif başarıdan vazgeçmiş bir başkan adayının söylemlerine pek benzemiyordu konuşmaları. fatih hocaya geçelim. 21 temmuz 2021 akşamı meşhur 5 tane yediğimiz şampiyonlar ligi ön eleme maçına kadar, fatih terim'in ağzından "3 yıllık planlama" kavramını duyan oldu mu? bir gazetede örneğin hocanın böyle bir düşüncesi olduğuna dair en ufak bir söylemini veya röportajını okuyan var mı? burak elmas'ın seçildiği ve ertesi gün "mazbatayla, imza töreniyle kaybedecek vaktimiz yok. hocamız, florya'nın sahibi fatih terim'dir" dediği günden hemen sonra, bir aylık süreçte gazetelerde veya sosyal medyada galatasaray'ın olası transferlerine dair adı geçen isimlere bir bakalım: rachid ghezzal, valentin rosier, nicolae stanciu, mohamed elneny vs. bunlardı benim bildiğim kadarıyla hocanın istediği isimler. bu isimler de bana 3 yıllık planlamadan ziyade, ağırlıklı olarak 2020 ve 2021'de beşiktaş'ta başarılı olmuş futbolcuları kadroya katarak ligte kolay ve hızlı bir şekilde başarılı olma planlaması izlenimini vermekte...siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum tabii. bugün zaten benim veya sözlüğün ne düşündüğünün peki bir önemi yok çünkü 5 golle istanbul'a döndüğümüz psv maçının ardından birden geminin rotası değişti, "şampiyonlar ligine katılmak için pahalı transferler yapmak istemiyorduk zaten. bizim amacımız önümüzdeki 3 yıla dair daha büyük bir plan oluşturmak" minvalinde açıklamalar/demeçler okumaya, dinlemeye başladık fatih hocadan ve burak elmas'tan. bu açıklamaların başladığı andan itibaren konuda zaten bir önceki paragrafa dönüyoruz. 3 yıllık planlama nedir? bu soruya resmi ağızlardan cevap duyan var mı?

    önce sacha boey'in performansı, sonra nelsson'un kendisini daha da geliştirmesi ve en sonunda berkan'ın ve barış'ın ilk 11'i zorlamaya başlaması, bu konunun ısıtılıp ısıtılıp gündeme gelmesini sağlıyor ama 2022-2023 sezonunda futbolcuların verdiği performansla, 3 yıllık planlama arasında nasıl bir organik bağ kuruluyor anlamış değilim. "boey, nelsson, berkan, barış. teşekkürler fatih hocam" denilerek ne elde edeceğimizi veya bu futbolcuların bu sezonki performanslarının neyi ispatladığını ben anlamakta güçlük çekiyorum. berkan'ın bu sezon torreira'yı rotasyonda zorlar bir futbolcu hale gelmesini ben fatih terim'e yazmam. 3 yıllık planlamaya da yazmam. ben berkan özelinde fatih hocayla ilgili olumlu veya olumsuz bir yorumda bulunacaksam, 2021-2022 sezonuna bakarım. ağustos 2021 ile ocak 2022 arasına bakarım ki o galatasaray ligte 13.sıradaydı ve berkan da orta sahada rezalet bir performans sergiliyordu. bugün takımı çalıştıran ve maçlarda yedek kulübesinde bulunan okan buruk ve bambaşka bir teknik heyet var iken, sahada bambaşka bir takım var iken; "berkan çok iyi bir rotasyon oyuncusu oldu, avrupa'dan 4-5 milyon euro teklif gelmeye başladı. teşekkürler fatih terim" diyemem ben. kimse de kusura bakmasın bundan dolayı. teşekkürler okan buruk, teşekkürler irfan saraloğlu, teşekkürler ismael garcia, teşekkürler moritz volz derim rahatlıkla. ama "teşekkürler fatih terim" diyemem çünkü terim'in çalıştırdığı berkan ile az daha küme düşüyorduk. ne'sine teşekkür edeyim fatih terim'in ben berkan'la ilgili? berkan için dediklerimin aynısı barış alper yılmaz için de geçerli. barış bugün 2021-2022 sezonuna oranla çok daha iyi bir durumda diye, "teşekkürler terim" veya "teşekkürler necati ateş" mi demeliyiz? hayır, dememeliyiz. çünkü barış geçtiğimiz sezon yok hükmündeydi. hiçbir şey verememişti bu takıma fatih hoca ile, selçuk inan ile, necati ateş ile. bu sezon farklı bir teknik heyet ve farklı bir takım yapısında iyiye yakın performans verdiği için ben sırf o'nun döneminde transfer edildi diye fatih hocaya teşekkür edemem. çünkü berkan'ın da, barış'ın da, boey'in de, nelsson'un da bugün geldikleri noktada fatih terim'in bir katkısı yok. bunu kabul etmek zor biliyorum ama hakikat bu maalesef. "bu futbolculara terim ne kattı?" diye soracak olursanız da, cevap olarak "biraz avrupa maçı tecrübesi" diyebiliriz sadece. o kadar. "ligimiz özelinde ne kattı?" diye soracak olursak da bunun cevabı "ligte 10.sıranın altında kalmak ne demek'miş onu öğrenmiş oldular" şeklinde olur maalesef.

    kavga etmenin, tartışmanın, birbirimizi yemenin bir anlamı yok bu konu üstünden. bugün bazı futbolculardan alınan iyi performansa dair övgüyü, takdiri fatih terim'e ve gerçekleştirdiğine inanılan 3 yıllık planlaması'na vermek çok fazla bir zorlama olur. çok gereksiz bir çaba olur. bu sezon futbolculardan alınan iyi performans da kötü performans da mevcut teknik heyete yazar. okan buruk'a ve yardımcılarına yazar. berkan 5 milyon euro teklif mi getirdi? bunun takdirini okan hoca alır, performansıyla berkan alır. 3 yıllık planlama veya fatih terim almaz. nelsson için bugün "25 milyon euro'dan aşağıya satılması galatasaray'a ihanet olur" diyebiliyorsak, bundan dolayı da mevcut teknik heyet alkışlanır. sacha boey ve diğerleri için de aynısı geçerli. 2021 yazı'nda transfer edilen oyunculara dair fatih hoca ve teknik ekibi özelinde bir yargıya varılmak isteniyorsa, açılır 2021-2022 sezonuna bakılır. bütün sezonu baştan sona izlemek de gerekmez. 8 ocak 2022 akşamı arena'da oynanan ve fatih hocanın son maçı olan giresunspor karşılaşmasına bakmak yeterli olur. maça başlayan 11, o gün gerçekleşen oyuncu değişiklikleri, maçı bitiren 11 ve maç sonunda statta olanlar hepimize 3 yıllık planlama'nın ne olduğuna veya ne olmadığına dair gereken özeti verecektir...
  • 468
    artısıyla eksisiyle 2021-2022 yılında fazlasıyla tartışılmış, deyim yerindeyse taraftar arasında savaş çıkmasına sebep olmuş planlamadır. bu başlıkta şöyle 3-5 sayfa geriye gitsek zaten söylenebilecek her şeyin geçtiğimiz sene söylendiğini görebiliriz. kısa süre içinde lig maçlarının tekrar başlayacağı ve galatasaray'ın en yakın rakibinden 6 puan önde olduğu bir senaryoda hala bu planlamanın konuşulması gereksizdir, boşa harcanan enerjidir. tüm sinerji 2022-2023 yılının şampiyonluğu üzerinde olmalıdır bana kalırsa.
  • 469
    2021-2022 senesinde kadromuzda olup bu sezon yetersiz görüldüğü veya kontratı bittiği için takımdan ayrılan futbolcular:
    1- ismail çipe: boluspor ile anlaştığı söyleniyor. herhangi bir maçta süre almadı.

    2- fatih öztürk: kulüpsüz

    3- patrick van aanholt: devre arası psv'ye kiralandı. 5 maç 0 gol 0 asist

    4- ömer bayram: eyüpspor. 16 maç 0 gol 3 asist

    5- semih kaya: futbolu bıraktı.

    6- alparslan öztürk: eyüpspor. 10 maç 1 gol 0 asist

    7- omar elabdellaoui: bodo glimt. 0 maç

    8- alexandre cicaldau: al ittihad. 19 maç 3 gol 5 asist

    9- taylan antalyalı: ankaragücü. 17 maç 2 gol 2 asist

    10- olimpiu morutan: pisa. 24 maç 5 gol 7 asist

    11- emre kılınç: ankaragücü. 17 maç 2 gol 3 asist

    12- emre akbaba: adana demirspor. 17 maç 4 gol 3 asist

    13- sofiane feghouli: fatih karagümrük. 1 maç 0 gol 0 asist

    14- aytaç kara: kasımpaşa. 21 maç 4 gol 1 asist

    15- erick pulgar: flamengo. 14 maç 0 gol 0 asist

    16- arda turan: futbolu bıraktı

    17- gustavo assunçao: famalicao. 29 maç 1 gol 0 asist

    18- ryan babel: eyüpspor. 14 maç 4 gol 1 asist

    19- mustafa muhammed: nantes. 35 maç 8 gol 4 asist

    20- halil dervişoğlu: burnley. 6 maç 1 gol 0 asist

    21- mbaye diagne: fatih karagümrük. 22 maç 13 gol 4 asist

    22- oğulcan çağlayan: giresunspor/pendikspor. 11 maç/4 maç 0 gol 0 asist

    23- deandre yedlin: inter miami. 38 maç 0 gol 3 asist

    24- christian luyindama: antalyaspor. 5 maç 0 gol 1 asist

    toparlayacak olursak geçen sezon kadromuzda olup bu sezon herhangi bir takımda as takım oyuncusu olabilen isim sayısı 14, bir ülkenin en üst klasman ligindeki bir takıma imza atan isim sayısı 14, gol+asist verimliliği 10 ve üzeri olan isim sayısı sadece 2.

    sanırım sayılar bile geçen sezon ne kadar kalitesiz bir kadromuzun olduğunu gösteriyor. geçen sezonki isimlerden bu sezon iyi performans gösteren kişi sayısı bir elin parmağını geçmez. bu sezon kadromuzdaki isimlerden iyi performans gösterenler için de teşekkür edilecek birisi varsa bu isim okan buruk ve bu kaliteli kadroyu kuran yönetimdir. gerçek bu kadar gün gibi açıkken hala 3 yıllık planlama safsatasını ortaya çıkarmaya gerek olmadığını düşünüyorum.
  • 470
    uel’de oynadığı 8 maçın sonuncusunda yenildiği için-barcelona’ya- en azından tümüyle bir yanlışlık yoktu ancak uzun vadede; liyakatsizlik-teknik ekip ve oyuncu transfer/tercihlerinde- ve bulunduğun futbol coğrafyasına aykırı bir taktikle- çoğu stadın zemini bozuk ve neredeyse bütün takımların sana karşı 11 kişiyle defans yaptığı bir coğrafyada inadına paslaşarak oynama taktiği- uygulamaya çalışılınca ölü doğan bir planlama oldu. ama bugün geldiğimiz noktaya gelmemizde vesile olduğu da her şerde bir hayır vardaki şerdir.
  • 471
    mis gibi boey, nelsson, barış alper ve berkan kutlu’yu kazandığımız planlama. şu an bu 4 oyuncu da kadromuzda, 3’ü 11 oyuncusu, berkan da rotasyonda kullanılıyor + barış ve berkan da milli takım oyuncuları. morutan, cica gibi oyuncuları da öyle ya da böyle elimizden çıkarabiliriz. çok da zarar etmeyiz.

    şu an boey, nelsson, barış ve berkan’ı satsak 50 milyon euro’yu bulur total değerleri.

    hafızam beni yanıltmıyorsa o sezon diğer oyuncularla birlikte 22-23 milyon euro harcamıştık, uefa’dan da 15 milyon euro gibi bir gelir elde etmiştik. başımızda teknik direktörümsü torrent olmasaydı, barcelona’yı bile eleyecekti o kadro. ondan sonra ne olurdu artık allah bilir.

    2008’de araplara satıldıktan sonra önüne gelene milyonları sayan manchester city, 2011-2012 sezonunda mucize eseri şampiyon olabilmişti. bizim harcadığımız 20 milyon euro para değil harcadıklarının yanında.

    değil 3 yıl, 6 ay bile sabredilemedi. üstelik senelerce avrupa avrupa diye ağlamamıza rağmen sabredilemedi.

    şu sosyal medya taraftarı hiçbir şeyi haketmiyor aslında ama allah’tan kulübün gelenekleri sağlam. taraftarsız da yürütebiliyor bazı şeyleri.
  • 472
    avrupa'da son yillarin en iyi sezonunu izletmis, sampiyonlar ligi ayarinda gruptan namaglup ciktigimiz donemin planlamasi.

    o tecrubesiz takimin ligde hakemler tarafindan beli kirilmistir. en bariz ornegi de icerideki fener maciydi.

    avrupa'yi namaglup tamamlayan takimin, turkiye gibi vasat bir ligi 13. bitirmesi hayatin dogal akisina aykiri.

    psikolojik olarak kirilgan genc bir takimin ligde hakemler tarafindan bitirildigi sezonun planlamasidir.

    su an cok iyi gitmemiz gecen sezonu boklamayi gerektirmiyor. galatasaray'in hakkinin catir catir yendigi tarihi rezaletlere sahip bir sezondu. takimin fisini cok erken cektiler.

    bu sene de tarihte gorulmemis bir fiksturle aynisini denedi herifler zaten. erden timur sayesinde cok kaliteli bir kadro kuruldu ve sukurler olsun hakemleri de yendigimiz bir sezonu goturuyoruz bu sezon, en onemli fark bu aslinda.
  • 473
    bu başlığa çok yazdım ama tekrar etmekte sıkıntı görmüyorum.
    31 ağustos 2021 günüydü zannedersem. burak elmas mohamed elneny transferi için 2,5 bonservis ve 2,5 milyon eurodan 4 yıllık anlaşmaya onay verseydi oyuncu gelecekti.
    o gün buna onay vermediği için ben burak elmas’ı alkışlamıştım.
    bir de tabii gedson carvalho fernandes’in bitme ihtimali vardı.
    biz eğer o günlerde bu iki ismi bitirebilseydik avrupa’da daha da ileri gider, ligde de kolay kolay geride kalmazdık.
    avrupa liginde gruptan lider çıktığımızda kimse 3 yıllık planlama ile ilgili kötü konuşmuyordu.
    planlama doğruydu ama eksik yapılmıştı.
    bir de o günün şartlarında maaş limitini düşürmek çok doğru bir hamleydi.
    o günlerde 500 milyon tl etmeyecek ali sami yen oteli bugün leo residences projesi sayesinde 1,5 milyar tl’den fazla net gelir bırakacak.
    sermaye artışı ile bu rakam 2 milyar tl’yi bile geçebilecek.
    bahsettiğimiz para sportif a.ş’nin sırtında yük olan banka borcunu neredeyse kapatıyor.
    şimdi eliniz altında böyle bir güvence var, üstüne eleştirilen bu planlamada alınan oyunculardan 2023 yazında beklenen ve gerçekleşmesi çok yüksek bonservis gelirleri var.
    işte bu güvence sayesinde kulüp rahat rahat nicolo zaniolo transfer edip, arsen zakharyan transferi için şartları zorluyor.
    çünkü yönetim banka borcunun %70’ini kapattığı anda sportif a.ş’nin kendi geliriyle takımı döndürebileceğinden emin.
    150 milyon tl ödeyip florya’yı geri aldığı ve protokolü bozduğu için bizzat dursun özbek tarafından eleştirildi rahmet mustafa cengiz başkan.
    bugün florya için 10 milyar tl’lik gelirden bahsediyor kendisi.
    bugünün şartlarıyla o gün kıyaslanamaz. bunları o yüzden yazdım.
    doğru ama eksik bir planlamaydı. başarısız mıydık? lig açısından bakarsak evet ama avrupa açısından bakarsak değil.
    yanlış biliyorsam düzeltilir ama ilk defa bir avrupa kupası grubundan lider çıktık.
    hiç bir maçta 1 dakika bile geriye düşmedik.
    3 deplasmanda gol yemedik.
    sportif olarak kısmen başarısız diyebiliriz elbet ama verdiğimiz karşısında alabileceklerimiz yüzünden idari olarak çok başarısız bir planlama değildi.
    lig sıralaması olarak 2010-11’den daha kötüydü belki ama kadro olarak asla kıyas bile kabul etmez.
    2011-2012’ye silbaştan bir kadro ile girmiştik.
    burada ise boey, nelsson, barış alper, berkan ve kerem sürekli süre buluyorlar.
    ayrıca kirada olup iyi performans veren morutan ve mustafa muhammed var.
    yani kulüp zarar etmediği gibi üstüne iyi de kar edecek.
    mesela sürekli olarak morutan ve cicaldau’nın kazık olduğundan bahsediliyor.
    bence hala erken ama hadi öyle olsun diyelim.
    bu sezon takım iyi gittiği için konuşulmuyor ama yusuf demir ve midtsjö’nüm toplam maliyeti ile rumen ikilinin neredeyse aynı.
    yusuf’un verdiği katkı rakamla da yazıyla da sıfır.
    yanlış anlaşılmasın ileride toparlanma ihtimali çok çok yüksek.
    ama işte şu an her şey iyi gittiği için ses çıkartan yok.
    seferoviç’in yarım sezonluk toplam maliyeti digane’nin yarı maaşı da dahil toplam 5 milyon euro.
    konuşan var mı? tabii ki yok.
    neyse toparlamak gerekirsr mantıklı eleştiriye eyvallah ama asrın en kötü planalaması yapılmış gibi davranılması hayır.
  • 474
    ne fahis bonservis ve fahis maaslar odenip de sol beksiz ve yedeksiz birakilip bizi ffp'ye sokan 2017-18 sezonundaki planlamadan ne de kiraliklar, kronik sakatlar ve ici gecmislerle doldurulan 2019-20 sezonundaki planlamadan (bu ffp nedeniyle anlayisla karsilanabilir ama bence yine de daha dogru yapilabilirdi falcao yerine vedat hamlesi gibi v.s.) daha kotu bir planlama degildir.

    uygulamada basta orta saha ve insiyatif alacak futbolcular olmak uzere cok eksikler vardir ama dusunce olarak dogru yonleri daha fazladir. galatasaray'a sadece bir futbol sezonu kaybettirip, orta vadede 2 adet sampiyonlar ligi geliri getirmesi cok muhtemeldir. tabi galatasaray yarismaci olmayi birakabilecek bir kulup degil bu yonden de genclerle kaybedelim, ajax olalim gibi samimi olmayan suslu cumleler kuran sosyal medya taraftarina inanip bu kadar eksiklik ile yola cikmak buyuk amatorluktur. bu da bu donemden cikarilacak en temel ders olmalidir. burak elmas neyse de fatih terim gibi kurt birinin bu kuru romantik tongaya dusmesi hayretler icinde birakmistir.

    domenec torrent'in goreve getirilisinden sonraki sureci bu doneme dahil etmiyorum, orada pulgar, gomis, pena gibi bu anlayistan uzak transferler uzerine gedson rezaleti derken siraze iyice kaydi cunku planlama falan da taca cikti.
App Store'dan indirin Google Play'den alın