• 56
    bazısı 3 yılın sonunda süper ligde şampiyon olmak için başlatıldı sanıyor. bazısı 3 yıl sonra şampiyonlar ligi'ni almazsak hesap soracak raddede.

    kimisi takıma 26 yaş üzeri oyuncu adım attığı anda kutsal sözün bozulduğunu ve 3 yıllık planlamanın iptal olduğunu sanıyor. kimisi oyuna sonradan giren 30+ yaşındaki her isimle bu planlamanın mezarı kazıldı diyor.

    50 kişi okuduysam bu konuda, 48 tanesi aşırı net, aşırı somut, aşırı keskin beklentilerle bu planlamaya vuruyor ya da yapılanları biraz gerçek dışı bir optimistlikle yorumluyor.

    3 yıllık planlama bugün kadroda olan feghouli'yle, fransa'ya satılma ihtimali olan mostafa'yla ya da 60. dakikada oyuna giren babel'le alakası olan bir konu değil.

    bugün 16 eylül 2021 galatasaray lazio maçında belki iyi ve dirençli bir futbol oynayarak 10 ya da 20 yıl önce olduğu gibi puan ya da puanlar alacağız. belki de son yıllarda olduğu gibi tekrardan rezil rüsva olacak bir futbol göreceğiz.

    3 yıllık planlama, bu belkileri ortadan kaldırmakla alakalı.

    fatih terim överken çok sık kullanılan argüman: bu takım son 25 yılda fatih terim'le 8 şampiyonluk yaşadı, fatih terim'siz 4 şampiyonluk yaşadı. bu fatih terim adına övünülecek bir durum olsa da aslında galatasaray camiası için sorgulanması gereken bir durum. fatih terim'in gitmesini en şiddetli şekilde savunanlar bile bu takımın sonrasında ne olacağıyla ilgili bir kaygı duyuyordur.

    3 yıllık planlama, bu kaygıların azaltılmasıyla alakalı.

    türk futbolunun son 5 yılda avrupa'daki en büyük başarısı, net şekilde beşiktaş'ın namağlup gruptan çıkması. sonradan bayern'e elenmesine hiçbir şey demem çünkü 3 yıllık değil 40 yıllık plan yapsan bayern günündeyse diş geçiremezsin. o sene müthiş başarı geldi. sonrasında ne oldu? bir sonraki sene malmö ve genk'i tek maç dahi yenemedi beşiktaş. ertesi sene yine uefa grubunda sonuncu oldu. sonraki sene gruplara bile kalamadı. paok'a ve portekiz'de küme düşen rio ave'ye elenerek uefa'ya başlamadan veda etti. bugün ise dortmund'u yener mi gruptan çıkar mı onu konuşuyoruz. aynı takım seneye ne halde olur kimsenin fikri yok.

    3 yıllık planlama, bizim takımda 3 yılın sonunda bu fikrin oluşmasıyla alakalı.

    ünal aysal yönetimi ve fatih terim, 2011 yazında sıfırdan bir takım kurdu ve o takım 1.5 yıl sonra şampiyonlar ligi'nde çeyrek final oynuyordu. ee bak işte mis gibi 1.5 yıllık plan? bugün neden aynısı olmuyor?

    1) aynı takımı kurmanın maliyeti artık senin belini daha fazla büküyor.
    2) küçük rakiplerin daha kısıtlı kaynağını oyuncu keşfetmeye ve yetiştirmeye ayırarak uzun vadede senin önüne geçiyor.
    3) büyük rakiplerin yedekte oturacağı oyuncu için senin iki yıllık transfer bütçeni gözü kapalı verebiliyor.
    4) sen o takımların atıklarını toplayıp 1-2 senelik saman alevi başarılar yakalamayı kovalarken, her taraftan makas açılıyor. artık üçüncü torbadan bile ajax, atalanta, porto gibi takımlar geliyor.

    3 yıllık planlama, artık dilimizde laçka hale gelen bu makas olayını kapatmak için kendi adına üzerine düşen görevi yapmaya başlamakla alakalı.

    senden daha büyük ligin beğenilmeyenlerini toplamak değil, senden daha küçük liglerin en parlak oyuncularını almak yıllardır yapmamız gereken şeydi. 8 milyon kazanan adamı 4-5 milyona getirmek değil, 200-300 bin kazanan adamı 400-500 bine ikna etmek esas mali başarımız olmalıydı. seni son durak olarak değil basamak olarak gören oyuncuları almak, senin kendini de koyduğun yeri gösteriyor. bu futbolun al-sadd'ı, guangzhou'su, inter miami'si olmakla; benfica'sı, leipzig'i, club brugge'ü olmak arasındaki seçimi çoktan yapmamız gerekiyordu.

    3 yıllık planlama bu aşamada çok doğru bir stratejiyle başladı. o iyi oyuncu çıkar, bu maç kazanılır kaybedilir, x maçta yaşlı oyuncu 11 başlar bunlar olabilir. hatta 3 yıl sonunda avrupa'da başarı garanti de değil. 1996-2000 arası galatasaray bugün taraflı tarafsız herkes tarafından övülüyor. 3 kasım 1999 galatasaray milan maçı'nın son dakikasında ceza alanı içinde hakan şükür'e yapılan müdahaleye penaltı verilmese ne olacaktı? bu sonuç, o takımı kötü planlanmış kötü bir futbol takımı mı yapardı? 4 yıllık planın kötü çizildiğini mi gösterirdi? yoksa, ertesi sene aynı takım şampiyonlar ligi'ne katıldığında yine iyi işler yapacağını herkes bilir miydi?

    bu 3 yıllık planlamanın sonunda da avrupa başarısı diye bir garanti olamaz. grubuna psg, bayern düşer, ya da sen 3 yıllık plan yapmışken 20 yıllık plan yapan bi takım çıkar geçemeyebilirsin. ama oynadığın futbolla, tecrübenle, mücadelenle o seviyede olduğunu kanıtlaman lazım. ertesi sene tekrar avrupa'ya gittiğinde ne yapacağını biliyor olman lazım.

    yani 3 yıllık planlama, dördüncü beşinci altıncı yılda da iddialı olmakla alakalı.

    3 yıl boyunca aynı kadroyu koruyamasan da, giden oyuncunun yerini hızlıca dolduracak scouting/oyuncu yetiştirme ağını oluşturmakla alakalı.

    beni son yıllarda galatasaray'a dair en çok heyecanlandıran şey bu oldu. nihayet doğru transfer stratejisine, olması gerekene geçiş yapıldı. tabii bu yapı sadece transfere bağımlı kalmamalı, altyapı hamleleriyle de güçlenmeli. ve tabii ki her ekipte tecrübeye, saha içinde yıllanmış oyun görüşüne de yer olmalı. işte o zaman olabilecek en iyi galatasaray'ı yıllar sonra sahada görebiliriz.

    yarın x avrupa maçında arda oyuna girince 3 yıllık planlama bu mu denecek, ligin ikinci yarısı art arda puan kaybı gelirse aldığımız genç oyuncuların bize atılan kazık olduğu iddia edilecek. o yüzden ben türkiye'de böyle bir planı düzenli şekilde sürdürmenin çok zor olduğunu düşünüyorum. ama her şeye rağmen bu kadar cesur bir gençleştirme hamlesini uzun zamandır yaşamamıştım. bir müddet daha keyfini çıkarmak istiyorum.
  • 134
    --- alıntı ---

    beşiktaş 2. başkanı adnan dalgakıran: "artık menajerlerin restoran menüsü gibi listelerinden farklı bir konsepte geçeceğiz. yurtta ve dünyada yetenekli genç futbolcuları bulup onlara yatırım yaparak, onları yetiştirerek güçlü kadro yapıları oluşturacağız.” (milliyet)

    --- alıntı ---
    2021 yaz transfer döneminde elimizden ghezzal’ı aldıklarında, son gün pjaniç’i getirdiklerinde bi havalar bi havalar:)
    kazık o kadar büyüdü ki, 2-3 seneyi çöpe attılar.
    biz öyle doğru bir hamle yaptık ki, bütün kulüplerin 2-3 yıl önüne geçtik.
    babel ve feghouli’nin sözleşmesinden çıktığımız anda maaş olarak yükümüz kalmıyor.
    herkes bizim yolumuza gelecek, gelmek zorunda ama biz hızımızı almış olacağız.
  • 473
    bu başlığa çok yazdım ama tekrar etmekte sıkıntı görmüyorum.
    31 ağustos 2021 günüydü zannedersem. burak elmas mohamed elneny transferi için 2,5 bonservis ve 2,5 milyon eurodan 4 yıllık anlaşmaya onay verseydi oyuncu gelecekti.
    o gün buna onay vermediği için ben burak elmas’ı alkışlamıştım.
    bir de tabii gedson carvalho fernandes’in bitme ihtimali vardı.
    biz eğer o günlerde bu iki ismi bitirebilseydik avrupa’da daha da ileri gider, ligde de kolay kolay geride kalmazdık.
    avrupa liginde gruptan lider çıktığımızda kimse 3 yıllık planlama ile ilgili kötü konuşmuyordu.
    planlama doğruydu ama eksik yapılmıştı.
    bir de o günün şartlarında maaş limitini düşürmek çok doğru bir hamleydi.
    o günlerde 500 milyon tl etmeyecek ali sami yen oteli bugün leo residences projesi sayesinde 1,5 milyar tl’den fazla net gelir bırakacak.
    sermaye artışı ile bu rakam 2 milyar tl’yi bile geçebilecek.
    bahsettiğimiz para sportif a.ş’nin sırtında yük olan banka borcunu neredeyse kapatıyor.
    şimdi eliniz altında böyle bir güvence var, üstüne eleştirilen bu planlamada alınan oyunculardan 2023 yazında beklenen ve gerçekleşmesi çok yüksek bonservis gelirleri var.
    işte bu güvence sayesinde kulüp rahat rahat nicolo zaniolo transfer edip, arsen zakharyan transferi için şartları zorluyor.
    çünkü yönetim banka borcunun %70’ini kapattığı anda sportif a.ş’nin kendi geliriyle takımı döndürebileceğinden emin.
    150 milyon tl ödeyip florya’yı geri aldığı ve protokolü bozduğu için bizzat dursun özbek tarafından eleştirildi rahmet mustafa cengiz başkan.
    bugün florya için 10 milyar tl’lik gelirden bahsediyor kendisi.
    bugünün şartlarıyla o gün kıyaslanamaz. bunları o yüzden yazdım.
    doğru ama eksik bir planlamaydı. başarısız mıydık? lig açısından bakarsak evet ama avrupa açısından bakarsak değil.
    yanlış biliyorsam düzeltilir ama ilk defa bir avrupa kupası grubundan lider çıktık.
    hiç bir maçta 1 dakika bile geriye düşmedik.
    3 deplasmanda gol yemedik.
    sportif olarak kısmen başarısız diyebiliriz elbet ama verdiğimiz karşısında alabileceklerimiz yüzünden idari olarak çok başarısız bir planlama değildi.
    lig sıralaması olarak 2010-11’den daha kötüydü belki ama kadro olarak asla kıyas bile kabul etmez.
    2011-2012’ye silbaştan bir kadro ile girmiştik.
    burada ise boey, nelsson, barış alper, berkan ve kerem sürekli süre buluyorlar.
    ayrıca kirada olup iyi performans veren morutan ve mustafa muhammed var.
    yani kulüp zarar etmediği gibi üstüne iyi de kar edecek.
    mesela sürekli olarak morutan ve cicaldau’nın kazık olduğundan bahsediliyor.
    bence hala erken ama hadi öyle olsun diyelim.
    bu sezon takım iyi gittiği için konuşulmuyor ama yusuf demir ve midtsjö’nüm toplam maliyeti ile rumen ikilinin neredeyse aynı.
    yusuf’un verdiği katkı rakamla da yazıyla da sıfır.
    yanlış anlaşılmasın ileride toparlanma ihtimali çok çok yüksek.
    ama işte şu an her şey iyi gittiği için ses çıkartan yok.
    seferoviç’in yarım sezonluk toplam maliyeti digane’nin yarı maaşı da dahil toplam 5 milyon euro.
    konuşan var mı? tabii ki yok.
    neyse toparlamak gerekirsr mantıklı eleştiriye eyvallah ama asrın en kötü planalaması yapılmış gibi davranılması hayır.
  • 161
    insanların ne çok zoru varmış bu planlamadan ya!
    orta sahası josef, atiba, pjaniç, alex texeira’dan oluşan takım rezil rüsva oldu.
    senin bir çok topçunu scoutlar izliyor, kerem için masaya 15 m euro konmuş bunlar hiç önemli değil tabii. liderden nasıl 15 puan geri düşeriz, skandal!!
    avrupa liginden 18 milyon euro geliri şu an için garanti altına almışsın, tl karşılığı bir türkiye liginden çok çok fazla.
    kimse şampiyon olmayalım demiyor ama kısa vadeli şampiyonluklarda çok taze beşiktaş örneği var.
    her şeye aynı anda sahip olamazsın. adamlar premier ligde 30 yıl şampiyon olamadılar bak, 30 yıl. onlar taraftar değil mi? onların duyguları yok mu? kızdılar üzüldüler ama yine de o stada koştular.
    2020 yılında 18 puan fark ile şampiyon olup bir sonraki sezon şampiyonun 17 puan gerisinde ligi bitirdiler.
    hayır tabii ki lig olarak, bütçe olarak denk örnek değil ama adamlar sabır edebiliyor.
    mesela manu taraftarı ne yapsın? yıllarca ligi domine etti takımları ama 6-7 senedir resmen yokları oynuyorlar.
    biz altı üstü iki yıldır şampiyon olamıyoruz, birini de averajla verdik.
    adam, adam dediğime de bakmayın ha kulübün efsanesi olmuş. bir şey yapmak istiyoruz diyor,
    çok zor bir şey.
    bunun için de zaman istiyor. bunu yaparken de avrupa liginden takım lider çıkıyor. tek bir dakika yenik duruma dahi düşmüyor.
    ki takım daha 4 ay önce psv’den 5 yemiş:)
    şimdi çeyrek ve yarı finalden bahsedebiliyoruz. hayır nasıl bir kötü planlamaymış bu kardeşim ya? nasıl kötü takımmış ki insana böyle hayaller kurduruyor.
    sözlüğü açıyorsun neredeyse istisnasız her futbolcunun başlığında bir nefret kusma hali.
    hayır kardeşim içinizde ne besliyorsunuz, ne yaşıyorsunuz çok merak ediyorum.
    bir oyuncunun eksiğini söylersin, mesela berkan için “alan kontrolü kötü, geliştirmesi lazım” dersin.
    yok gs topçusu değil, yok skora katkı vermiyor veya bu çöp.
    kusura bakmayın da bu zihniyet ile yapılanma filan olmaz.
    fb maçı için yana yakıla bilet ara ama altay maçının yüzüne bakma.
    bu mu taraftarlık, bu karşılıksız sevgi.
    ulan biz harbi çok enayiymişiz be, yolu olmayan stadda maça gitmek için kırk takla atıyorduk.
    aç twitter’ı salla, aç sözlüğü salla babam salla.
    ne güzel istanbul be!!!
  • 31
    sonucunda ne olacağını gerçekten merak ettiğim planlama. fatih terim’i savunan, onun bunu gerçekleştirebileceğini düşünen veya bu yapılanma fikrini değerli bulan arkadaşların beni bu konuda aydınlatmasını rica ediyorum.

    mesela bizim takımımızda atalanta’nın geçirdiği teknik direktör temelli oyun planının %10 kadarını görebilecek miyiz? hadi buna bahane hazır, atalanta zengin takım, peki ya da slavia prag’ın, ne bileyim dinamo zagreb’in düşük bütçeyle ama yüksek mücadele gücüyle dev takımlara kafa tutabildiği oyunun yarısı kadarını görebilecek miyiz?

    hadi avrupa’yı boşverin, o hedefler büyük, bizim ligimizde rakipleri boğan, baskılı oynayan bir takım olmayı da geçtim, attığı golden sonra acaba yer mi diye kriz geçirte geçirte maç sonunu anadolu takımı gibi geçirmeye çalışan bir takım olmayacak mıyız artık? ya da kapanan takımlara karşı hücum edebilecek miyiz?

    yoksa bu bahsedilen hede gençleşme operasyonu mu? maaş bütçesini düşürüp genç dinamik oyuncu grubuna sahip olmak mı? ee biz altyapıda yıllardır oyuncu çıkaramıyoruz, hazırlık kampına aldıklarımızın nasıl çelimsiz olduğunu görüyoruz. dışarıdan alınacak gençler de yüksek maliyetle geliyor, bu mudur yani?

    yukarıdakilerin hepsini geçtim ya bizim bir oyun sistemimiz olacak mı?
  • 406
    3 yıllık planlama başarısız, neye göre başarısız mesela? süper lige göre başarısız evet ama avrupa liginde barça’ya nasıl elendiğimiz ortada.
    yani aslında komple bir başarısızlıktan söz edemeyiz.
    son 16 turunda dişimize göre bir rakip çekseydik belki şu an çeyrek finaldeydik.
    dönelim süper lige, hakem kıyımları olmasa en az 15 puan fazlamız olur muydu? evet olurdu.
    yani ilk 3 içinde olurduk, peki başarısız sayılır mıydık? tabii ki hayır.
    2022 yazında nelsson, kerem, mustafa, çika, marcao ve yunus’tan toplam 50-60 m euro (en düşüğü hesapladım) kazanır mıyız?
    e burada da bir yanlış yok.
    hiç kimseyi satmadan 2 orta saha transferiyle bu takım yürür mü? çok rahat yürür.
    e burada da bir yanlış yok.
    diyelim burak elmas ibra olmadı ve başkanlığı bıraktı, gelen başkan için bir bilinmezlik var mı? yok…
    iyi bir hoca ve iki iyi takviyeyle önü açık bir kadro var. yüksek maaşlı futbolcu yok, şişmiş bir kadro yok.
    e burada yanlış iş yok. demek ki o kadar kötü bir planlama değilmiş yani.
    bütçenin bende yanlış kullanıldığını düşünsem de yapılmak istenen iş doğrudur ve ortada komple bir başarısızlık yoktur.
  • 513
    (bkz: galatasaray)

    aradan geçen zaman gösterdi ki bu laf bizim için söylendiği yaz en iyi transfer sezonumuz oldu. sacha boey'i satarak harcadığımız 30 milyon euro'yu çıkardık bir kere. bedelsiz gelen patrick van aanholtdan bile kar ettik.

    victor nelsson - 7 milyon euro'ya alındı. bana kalırsa sözleşme uzatalım bayrak oyuncumuz olsun ama istersek satarız.
    alexandru cicâldău - 6.50 milyon euro. nazar boncuğu. dünyanın en iyi kulüpleri bile zarar eden transferler yapabiliyor. hea kalsa geçen yıl mata'dan bu yıl sergio'dan daha çok katkı verirdi.
    olimpiu moruţan - 4.10 milyon euro. kiralama ve ankaragücü'ne satışla kendisinden zarar yazmadık. tete yerine seneye gelse kimse itiraz etmez.
    berkan kutlu - 4 milyon. hala takımımızın oyuncusu.
    barış alper yılmaz - 2,1 milyon euro. kendisi ile ilgili bir şey söylemeye gerek duymuyorum.
  • 112
    liverpool
    jurgen klopp'u 2015'de takımın başına getirdikten sonra, bayrak adam henderson'ın bulunduğu takıma, 2015'de firmino'yu*, 2016'da altyapıdan alexander-arnold ile wijnaldum ve mane'yi, 2017'de robertson ve salah'ı, 2018'de alisson ve fabinho'yu, 2018 ocakta van dijk'ı eklemişler. bu oyuncuların başrollerde olduğu kadrosuyla 2018-2019 sezonunda şampiyonlar ligi'ni, 2019-2020 sezonunda çok uzun zaman sonra premier ligi kazandılar. 2018-2020 arası oynadıkları futbolla futbol tarihinin en iyi takımları arasında gösteriliyorlar.

    manchester city
    pep guardiola ile 2016'da anlaştılar. 2016-2017 sezonunda stones, jesus, ilkay ve zinchenko, 2017-2018 sezonunda laporte, walker, bernardo ve ederson, 2018-2019 sezonunda mahrez, 2019-2020 sezonunda cancelo ve rodri, 2020-2021 sezonunda dias ve torres, 2021-2022 sezonunda grealish transfer edilmiş. de bruyne guardiola'dan önce 2015'de gelmiş. guardiola'nın ilk sezonunda conte'nin chelsea'sine, 2019-2020 sezonunnda liverpool'a şampiyonluk kaptırdılar, geri kalan sezonları city şampiyon tamamladı. sınırsız imkanlara rağmen kadronun kurulumu ya da değişimi yıllar almış. her sezon ilk 11 oyuncusu diyebileceğimiz isimler eklenmiş. buna rağmen henüz şampiyonlar ligi'ni alamadılar. ama oyunları sürekli olarak iyiye gidiyor.

    ajax
    erik ten hag 2017-2018 sezonunda takımın başına geçmiş. 2015 onana, 2016 de jong ve van de beek(altyapı), dolberg(altyapı), ziyech, 2017 de light (altyapı), veteran huntelaar ve neres, 2018 blind, tadic ve tagliafico transfer edilmiş. kadronun kurulması 3 sezon sürmüş, teknik direktörün 2. sezonunda 2018-2019 şampiyonlar ligi yarı finali geldi. ajax kalibresinde çok büyük başarı. devamında saydığım oyuncuların yarısı çok yüksek bonservis bedellerine büyük takımların yolunu tuttu. kadro yenilendi, 2019-2020 ve 2020-2021 sezonları biraz daha silik geçtikten sonra 2021-2022 sezonunda 2018-2019 sezonunu anımsatan bir başlangıç yaptılar. nereye kadar ilerleyecekler göreceğiz. hollanda ligi şampiyonluklarına girmedim, çünkü çok da önemli değil. zaten yüzde 90 psv ya da ajax şampiyon oluyor. cocu, de boer gibi hocalığı şüpheli teknik direktörlerin birden fazla şampiyonluğu var. orada kalite olarak biraz daha yüksek olsa da bizimki gibi 2. sınıf bir lig.

    2015 sonrası avrupa'da en çok dikkat çeken takımlardan üçünün başarıya ulaşmadan önceki kadro planlamalarını inceledik. kadrolara baktığımızda city dahil uzun yıllar faydalanabilecekleri oyuncular almışlar. hedeflenen başarının gelmesi ortalama 3-4 yıl almış diyebiliriz. hocaların hiçbiri ilk sezonunda şampiyon olamamış. klopp ve guardiola'nın sonraki sezonlarda da şampiyonluk kaybetmişlikleri var.* ajax 2018-2019'daki harika şampiyonlar ligi performansından sonra 2019-2020 sezonunda grupta 3. olup, avrupa ligine ilk gittiği turda rangers'a elenmiş. ten hag kovulmamış. 2020-2021 sezonunda yine şampiyonlar ligi'nde 3.lük, avrupa ligi'nde çeyrek final. ten hag hala takımın başında, 2021-2022 sezonu şampiyonlar ligi'nde dortmund, sporting ve beşiktaş'ın olduğu grupta 3 maçta 9 puanla lider durumdalar. klopp için liverpool standartlarında başarısız oldu diyebileceğimiz bir sezon henüz olmadı. manchester city'nin tarihinde şampiyonlar ligi şampiyonluğu yok. son 5 yılı pep ile birlikte olmak üzere 10 yılı aşkın süredir muhtemelen dünyada en çok para harcayan takım. tüm bu imkanlarla 5 yılda 1 tane şampiyonlar ligi kazanamaması başarısızlık olsa da guardiola ile devam ediyorlar.

    gelelim bizim planlamaya. fatih terim'in bahsettiği 3 yıllık planlamadan benim anladığım yukarıdaki örneklerde olduğu gibi yıllara yayılan bir kadro kurulması ve galatasaray seviyesinde önemli başarıların elde edilmesi. bu planlamanın hocanın görevde olduğu 4. yılda olması çok doğal. çünkü önceki yıllar uefa'nın saçma sapan ffp cezası ile geçti. bu yıllarda uzun yıllar oynayabilecek oyuncular transfer etmek gerçekten imkansızdı. üstüne 2021-2022 sezonu başında yönetim değişti. bu planlamayı buna göre değerlendirmek lazım. takımda halihazırda muslera, marcao, taylan, kerem ve mohamed gibi planlamaya temel oluşturabilecek oyuncular vardı. planlamanın ilk transfer döneminde yüksek bir başarı yüzdesi ile bu oyunculara nelsson, boey, berkan, cicaldau, morutan gibi isimler eklendi. halil'i de saymak isterdim ama onun geleceği belli değil, zira opsiyonu yok. bu saydığım isimlerden bazıları da tabi ki şu an hayal ettirdiği katkıyı veremeyecek, bazılarını üzülerek para için satacağız. 2021-2022 sezonunda muhtemelen şampiyon olamayacağız. avrupa ligi'nde gruptan çıkarız muhtemelen ama ilk turda elenmek çok olası. belki seneye avrupa ligi grubundan da çıkamayacağız. ama gitmemiz gereken yolun bu olduğu çok açık. buraya kadar okuyan kaldıysa çoğu benimle aynı fikirdedir diye düşünüyorum.

    gelelim fatih terim'e. bu yapılanmanın başında olmayı hem hakediyor, hem başarabileceğine inanıyorum. dahası bunu başarabilecek başka birini getirebilmek, ona sabredebilmek bana fazla ütopik geliyor. bu entriyi yazdığım tarih itibariyle 3 yıllık planlamanın ilk sezonunun 10. haftasında ligde 17 puanla 8. sırada bulunuyoruz. şampiyonlar ligi elemesinde henüz transfer yapamadan psv'ye elendik. ezilerek elendiğimiz için başarısız olarak değerlendirebiliriz. avrupa ligi elemesinde 2 tane seviyemizden çok daha düşük takımı zorlanarak eledik. yine bir başarısızlık söz konusu. avrupa ligi grubunda ise 3 maçta 7 puanla lideriz. grubun zorluğunu da düşününce sonuçlar ve oyun oldukça başarılı. genel olarak ise henüz kadroyu ve oyunu oturtamadık. yine klopp ve liverpool'dan örnek verelim. klopp'un ilk sezonu olan 2015-2016 sezonunda 10. hafta sonunda liverpool 13 puanla 12. sırada. sezonu 60 puanla 8. sırada tamamlamışlar. bizdeki gibi bir yangın ortamı olmadığı için klopp görevine devam etti ve liverpool modern zamanların en başarılı dönemini geçiriyor. şimdi klopp değil de galatasaray seviyesinde ümit veren yabancı bir hoca getirdiğimizi varsayalım. gerçekçi bakmak gerekirse bu hoca vitor pereira, slaven bilic, philip cocu ayarında olacaktır. daha vizyonlusu bize gelmez, gelse de mancini gibi bütçe yoksa ben kaçar der. prandelli gibi olma olasılığı var. hep kötü ihtimalleri konuşuyorsun diyeceksiniz. diyelim ki şansımız yaver gitti hocamız brighton öncesi graham potter olsun. ya da entride bahsettiğimiz erik ten hag olsun. ya da gittik paraya da kıyarak daha üst kalibre tecrübeli hoca getirdik diyelim. rafa benitez, claudio ranieri, jorge jesus, marcelo bielsa aklıma gelen örnekler. bu noktada fenerbahçe'nin 2021-2022 sezonu başında fellik fellik hoca aradığını kimseyi bulamayıp vitor pereira'yı getirdiğini unutmayalım. pereira fenerbahçe ile yarım kalmış bir hikayesi olduğuna, önceki döneminde haksız yere gönderildiğine inanıyor. bu durum olmasa belki o da gelmezdi. yabancı hoca baktığımızda bizim için de durum farklı olmayacaktır. yerli hoca baksan tek seçenek var, okan buruk. başakşehir'le 2. sezonunda küme düşme potasına kadar düştü, ama yine de gelecek vaat ediyor. yine de 3 yıllık planlama yapıyoruz, onu yönetecek birikimi var mı derseniz soru işareti. saydığım hocalardan birini getirdik diyelim, cocu gibi tırt da değil gelecek vaat ediyor. liverpool'un 2015-2016 sezonunda olduğu gibi, ya da bizim 2021-2022 sezonunda olduğumuz gibi 10. hafta sonunda olumsuz bir durumda olsak, kim bu hocaya katlanır. fatih terim'e yapılan eleştirilerin 10 katı yapılır. basın iyice üstüne gelir, taraftar gitsin okan buruk gelsin diye ikiye bölünür. iyi kötü götürdü sezonu, ama şampiyon olamadı. gerçekten tahammül edileceğine inanan var mı? ilk sene şampiyon oldu, 2. yıl yine aynı problemler. kısaca hem tahammül edebileceğimiz, hem bizde çalışmaya gönüllü, hem bu yapılanmayı başarabilecek tek hoca fatih terim bana göre.

    son olarak fatih terim olmayan galatasaray teknik direktörlerindeki fatih terim baskısına değinelim. malumunuz takımımızın başında başka bir hoca olduğunda en ufak olumsuzlukta fatih terim ismi tüm camianın zihninde beliriyor. hadi itiraf edin. fatih terim 3. döneminde takımdan ayrıldıktan sonra bir daha kesinlikle gelmesin diyenlerinizin bile çok büyük çoğunluğu 4. dönemin başında nerede kalmıştık twitini görünce çok sevindi. ben de 3. dönemden sonra bir daha gelmesin demeyen biri olarak sevindim. ama şimdi de diyorum ki 4. dönem son olsun ve kimsenin kafasında soru işareti kalmayacak şekilde bitsin. bunun gerçekleşmesini 5 farklı şekilde simule edebiliyorum kafamda. 1.si takım küme düşme potasına kadar düşer, sezon ortası hoca kovulur. 2.si takımla bağı kopar, takım sabote eder, hoca gider. 3. ihtimal 2021-2022 sezonu konferans ligi bile olmayacak şekilde kötü biter. oyun da yoktur ortada, karşılıklı anlaşılır, hoca emekli olur. 4. ihtimal, 3-4 yıl hocayla geçer, bazılarında şampiyonluk gelir ama avrupa'da başarı gelmez. hoca yaşlanır, emekli olur. buraya kadar olan ihtimallerden ilk üçü çok olası gelmiyor, sonuncusu ise fazlasıyla olası geliyor bana. ama son bir ihtimal daha var ki en azından ilk üçünden daha olası olan bir ihtimal. ilk sene 3. oluruz, 2. sene kadroyu oturtur şampiyonluk serisine başlarız. 4-5 yıl içinde de beklenen başarı gelir. başarı dediğim de şampiyonlar ligi yarı finali olur, avrupa ligi finali olur, kim bilir belki avrupa ligi kupası da olur. benim 3 yıllık planlamadan anladığım bu son ihtimaldeki başarıya giden organize bir yol. bakın olabildiğince gerçekçi yazmaya çalıştım ama tarihimizde böyle bir dönem yok baktığınız zaman. 96-00 arası da dahil çünkü 1 sezon şampiyon olamasa fatih terim'i gönderirdik bence. tüm bu sebeplerle, ilk 3 ihtimalin olmadığı durum için, 3 yıllık planlamaya ve bunun fatih terim ile yapılmasına en az 2 yıl oyuncu ıslıklamasız, "terim istifa"sız desteğim ve inancım tam. tüm galatasaray taraftarını da bu planlamaya inanmaya ve destek olmaya davet ediyorum.
  • 100
    top kaybından, yenilen golden, oynanan kötü oyundan, kaybedilen maçtan sonra her fırsatta hortlatılan bu başlığın dün oynadığımız maçtan sonra açılmaması beni şaşırttı. hemde genç oyuncularla, camiamızın yaşayan en büyük değeriyle bu yola yürürken, her türlü kötü senaryolarla, negatif hava yayan yazar arkadaşların en azından biraz sabır göstermesi gerekirdi. niyeti kötü olanlara lafım yok. ama iyi niyetli sadece fazla sevdiği için eleştirinin dozunu, zamanını kaçıran arkadaşlara biraz daha sabırlı olmalarını tavsiye ediyorum. dün oynadığımız maçtan sonra bu takım, şuan bulunduğu durumla bunu kesinlikle hak etti.

    (bkz: 21 ekim 2021 lokomotif moskova galatasaray maçı)
  • 121
    3 yıllık planlama, 3 yıl boyunca başarısız olacağız demek değildir. 3 yılın sonunda mali olarak rahatlamış, bir sistem ve kültür oturtmuş takım olacağız demektir. planlama daha ilk yılında avrupada güzel sonuç vermiş, ligde de penaltıları çıkartıldığı zaman, en fazla xg üreten takım haline getirmiş. sadece skora bakarak konuşmayı bıraktığımız zaman, ileri gitmeye başlayacağız.
  • 131
    gelecek sezon takımın euro maaş gideri avrupa liginden (kötü olasılığı düşünerek yazdım) gelecek gelire eşit, hatta daha da az olacak gibi duruyor.
    yani otomatikman kur farkı zararını sırtınızdan atmış oluyorsunuz.
    devre arası kerem, marcao ve cicaldau 3’lüsünü toplam 50 milyon euroya sattığımızı düşünelim.
    tl olarak karşılığı 775 milyon tl yapıyor.
    yani banka borcunun neredeyse yarısı ediyor.
    şu ana kadar uefa avrupa ligi gelirimiz 17 milyon euroyu aşmış durumda, ki lider bitirip son 16’ya kalırsak 20 m euro civarına yükseleceği söyleniyor.
    süper ligde şampiyon olana en fazla 230 milyon tl gelir veriliyor.
    bu miktarları vermemin bir sebebi var, artık böyle yapacağız ve yapmak zorundayız.
    alacağız, satacağız, avrupa’da son 16, bazen çeyrek final yapıp yüksek kur sayesinde tl borçları daha hızlı eriteceğiz.
    3 yıllık planlama denilen şey bu aslında, 3 yılın sonunda kulübün borcunu sıfırlamak olmasa da doğru düzgün bir yerlere çekebilmek.
    bu hamle yapılırken şampiyonluklar da kaçabilir.
    roma, sevilla, atletico madrid gibi takımlar bu yöntem ile bataktan çıktılar.
    bizim onlara göre avantajımız euronun yüksek, banka borçlarının da tl olması. burada kritik nokta avrupa kupalarında olmak ve maksimum gelire ulaşmak.
    bu planı beğenmeyen veya istemeyenler olacaktır tabii ki ama başka çıkış yolumuz yok.
    3 yılın sonunda geldiğimiz noktayı görünce herkes yapılan işin doğru olduğunu söyleyecek.
  • 456
    yazarlar bana kızabilir ama modern futbolun çalışma ve ekip çalışması metodlarından bihaber bir teknik direktör ve sapına kadar vizyonsuz olan bir başkan ile gerçekleştirilmeye çalışılmış, her yönüyle göstermelik yapılmış olan, özentilik kokan hede.
    içinden hiçbir öznesini cımbızla çekip aklamaya gerek yok. düşünce doğru, yapılış şekli saçmalıktı. aktörleri bugün hala görevde olsalardı belki de 7-8 takımın puan kaybı hesaplarını yapıyor olacaktık.
    bu başlığı devamlı hortlatmanın anlamı yoktur. aktörleriyle birlikte geçti gitti.
  • 515
    türkiye'de sadece beşiktaş'ın yapabileceği eylemdir. onu da bir kere yaptılar (feda sezonu). gelen 2 şampiyonluk sonrası yine şımarıp harcamaları yönetemeyince ait oldukları yere geri döndüler.

    galatasaray 2-3 sene başarısız olmayı göze alabilecek kadar küçük bir camia değil. kaosla bile hareket etsek zaten aynı başarıyı elde ediyoruz.

    fenerbahçe ise böyle bir yapılanmayı becerebilecek mental özellikleri olan ne yönetime ne de taraftara sahip. her sene 30 transfer yapıp baştan kadro kurmaya aynen devam ederler.

    bu sistemi esas uygulaması gereken trabzonspor da trabzon şehrinde olduğu için yapamıyor. trabzon'da yapılanma plan falan yapmak mümkün değil. *
  • 254
    3 yıllık planlama, bjk'nin fedası gibi olur.

    şenol güneş gelene kadar menemenci ağa ve slaven biliç'le bir şeylerin temeli atıldı. o meşhur 2016 şampiyonluğuna kadar bjk hiçbir şey kazanamadı ama dün gibi aklımda, yenilse de her zaman pozitif futbol oynadı ve oyununu kabul ettirirdi. her zaman da ligi üst sıralarda bitirdi. o takım gerçekten fedaydı. hasan türk falan oynuyordu ama sahada bir futbol vardı. sonrasında olanlar zaten malum. şampiyonlar ligi'nde bir daha hiçbir türk takımının kıramayacağı bir rekorla namağlup lider çıktı. tipik türk hastalıklarına yakalanınca söndü gitti.

    bizimki planlama falan değil. sadece genç doldurmak. verilen paralar da öyle az buz paralar değil. alınan adamların hiçbiri 21 yaş altı da değil, kendi takımlarında sürekli oynayan, yaşlarına göre tecrübeli oyuncular. sadece yaşları genç. babel, feg gibi yılların tecrübesi adamlar da var. bu kadronun oynaması gereken oyun da sıralamada olması gereken yer de bu değil. her gün kandırılıyoruz.

    plan falan yok. olsa da en fazla "hallederiz" kafasıyla yapılmış bir plan var.
  • 41
    eğer victor nelsson transferi de gerçekleşirse gayet şahane bir şekilde hayata koyulan plan. bu plan sadece sahada rakiplerine üstünlük kuran bir galatasaray'ın değil; ekonomik anlamda ipleri eline almış, kayyum tehlikesini bertaraf etmiş, refah bir galatasaray'ın habercisidir.

    rica ediyorum üç beş kötü skora böyle güzel hedefleri baltalamayın. bahsettiklerimi yaptıktan sonra saha içinde güçsüz kalmamızın imkanı yok.
  • 252
    kötü giden ekonomiyi unutturmak için ayda bir söylenen "karadeniz'de doğalgaz bulduk" söylemlerini andıran planlama.

    aylar evvel burnuma leş gibi bir koku gelmişti. bu planlamanın bir şeylere paravan olarak kullanılacağı besbelliydi. bu çekincemi bu başlığa yazdım tabii. sonrasında ofsaytlar, mesajlar minik bir lince muhatap olmuştuk.* şimdi arada yine bu planlamayı eleştiren insanlara "yaşı geçmiş yıldız", "veteran futbolcu" istiyormuş muamelesi çekilince beni bir gülme alıyor. insanlar bu planlamayı zaten doğru ve düzgün hamleler yapılmadığı için eleştiriyorlar. planlamanın adı var kendisi yok. niyetiniz iyi olabilir ama niyetinizi hayata geçirirken facia işler yapıyorsunuz. niyetiniz iyi diye bunun bedelini ödemeyeceğinizi mi sanıyorsunuz? hayat niyetlere göre değil, eylemlere göre yaşanıyor. orta koyulan şey, galatasaray'ın kalitesini önümüzdeki yıllarda da kolay kolay tamir edilemeyecek bir şekilde aşağı çekmektir.
  • 235
    rezil futbolun, egon el vermediğinden yanına yardımcı antrenör bile almamanın, türkiye ligi gibi vasat dahi olmayan bir ligde 7 maç üst üste kazanamamanın, 2. lig 18. sıradaki takıma elenmenin, 25 milyon euro bonservis harcayıp küme düşme hattının dibinde olmanın adı 3 yıllık planlama olmuş.

    sahada senle oynarken rakiplerin terlemiyor bile artık, faul falan yapma gereği duymuyor, sen aheste aheste paslaşırken kendi sahasına yerleşip bekliyor.

    şuan atak bile yapamadığın giresunspor'dan kimi 11'ine alırsın desen gene senin gönderdiğin okan koçuk dışında adını söyleyeceğin 1 tane adam yok. ama giresunspor'a atağın da yok. bak bunlar hep 3 yıllık planlama yüzünden*.

    neyse maç önü olduğu gibi maç sonu da biraz daha arda turan övsün de fatih terim, en azından 3 yıllık planlamada gelecek yardımcı antrenörüne moral ve motivasyon kazandırsın. belki o da 3 yıllık planlamanın parçasıdır.*

    (bkz: 8 ocak 2022 galatasaray giresunspor maçı)
  • 224
    bu sezon* ligde 19 maçta 7 galibiyet, 6 mağlubiyet ile 27 topladık ve 10. sıradayız.
    türkiye kupasında tff 1. lig'in düşme adayı ve en az gol atan takımı denizlispor'dan kendi sahamızda 3 yedik ve elendik*.

    kısacası 4 yıl takımın başında kalıp, 4. yılında 3 yıllık planlama sunup milyon eurolar harcatan teknik direktörümüzün bahanesidir.
  • 299
    bu plan galatasarayı gençleştirme, gençleştirirken başarının da yanında gelmesi ve futbolcuları al parlat sat taktiği değil mi ben yanlış anlamadıysam durum bu. yaz transfer döneminde başkan çıkıp falcao,babel, feghoulinin maaşları çok yüksek bu futbolcularla yolları ayırmak için görüşüyorum demesinin ardından hoca bu üç futbolcuyu da ilk 11de oynatmadı mı? babel ile feghouli takımda tutmadı mı? hatta köy takımına karşı iyi oynayınca övmüşlüğü de var. plana ilk aykırı hareketi de hoca yaptı. üzerine istediği futbolcular alındı. hatta hocayla diyaloğu olan tansel taşanların(kazan dairesi) dediğine göre listenin ilk sıralarındaki oyuncular geldi 25 milyon euroluk yatırım yapıldı. takıma 8 milyon euroya aldırdığın luyindamayı beğenmeyip üzerine 7 milyon euroya nelsson'u alacak kadar lükse de kaçıldı. sonra da çıkıp ben hayatımda almadığım riski aldım diye açıklama yapıyor. ne riski ya. risk dediğin yaşlıları sepetlersin ben sağ kanatta bu sene yunus ve barışla oynayacağım stoperde luyindamayı adam edip yedekleri ışık kaan alpaslan ve emin olacak. tekniği olmayan berkana 4 milyon bayıltmak yerine atalayla bartuğu monte etmeye çalışacağım dersin o zaman risk olur. o zaman tüm taraftarlarda derki ekonomik şartlar belli altyapıya yöneldik. elimizdekini yükselteceğiz artık bu malzemelerden ne çıkarsa kabüldür. öyle bir durum da yok. sonra bu takım'a ocak'a kadar sabredin diye kendisi söyledi aralık son maçında 2. lig küme hattındaki takımın yarısı eksik denizliye kendi evinde elendin ocak'ın ilk maçında da 45 dakika kaleci degajı ile oyun kurmaya çalıştığın maçta lige yeni çıkmış giresun'a karşı doğru dürüst atağın olmadan yenildin. liderden de 22 puan fark yemişsin. ilk sezon git şampiyon ol beklentimiz yoktu da bu kadar transfer ile en azından konyaspor, hatayspor kadar da top oynamayı istemek en doğal hakkımız. planla ilgili bir sıkıntım yok kurtuluş böyle bir reçetede ya da kulübü komple satmakta. umarım plan düzgün işlenir artık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın