• 378
    25 milyon euro harcanmış sadece bir transfer dönemiyle değerlendirilen adı üstünde 3 yıllık planlama. bu 25 milyon euronun bir çoğu zaten yıllık ücret azalmasından karşılanıyor bile. avrupada rakiplerimiz bu parayı bir tane sol bek oyuncusuna veriyor.

    transferlerin çoğu başarılı bana göre, hepsi mükemmel olacak diye bir beklenti gerçekçi değil. 1 transfer döneminde kurulan bu kadro kendinden güçlü rakiplere karşı gayet iyi bir geçiş oyunu oynayabiliyor ama topa sahip olup baskı kurması gereken maçları beceremiyor. bu da zaten 6 ayda olacak iş değil, fm oynamıyoruz sonuçta.

    en aşağı bir transfer dönemi daha bu eksiğini giderecek (gedson, elneny, ghezzal gibi istekler zaten bu yüzdendi) zamana ihtiyacı var. ve son olarak bu bir tercih değil zorunluluk. yıllık maaş bütçeni 20milyon altına çekip, aldığın hemen hemen her oyuncuyu geri satman gerek bu bütçeyle. isteniyor ki tek transfer döneminde aldığımız oyuncular genç olsun, ucuz olsun ve çıkıp 6 ayda hem avrupada iş yapsın hem ligi süpürsün. akıl alır gibi değil.
  • 379
    25 milyon euronun 16.9 milyon eurosunu daha sezon bitmeden ve hiçbir oyuncusu satılmadan çıkaran planlamadır. yani ekonomik açıdan vurulmaması gereken planlamadır, zira ekonomik anlamda bu tablo gayet başarılı bir tablo.

    eksiktir, en önemli parçası tam gelmek üzereyken ne idüğü belirsiz bir erick pulgar'la değiştirilmiştir, "gençleşme" anlamında vadedilen şey olmamıştır, evet ama ekonomik açıdan zararı olmayan bir planlama. hatta büyük ihtimalle daha birinci seneden kârı olacak.
  • 380
    iyi mi kötü mü, alınan oyuncuların satışları ile cevap bulacak dönem.

    tamam saha sonuçları kötü ama, ikinci transferi ile para kazandıracak, kasa kolaylığı sağlayacak çok fazla futbolcu birikti elinizde.

    saha da iyi sonuçlar görmek için bence içinde 6 numaranın da olduğu en az 2-3 tane yıldız oyuncu olmalıydı, fegouli, babel gibi isimlerin elden çıkartılması ile belki o da olacaktı.
  • 381
    harcanan paranın sadece 6-7 milyon eurosunu çıkarmış planlamadır, çünkü 9-10 milyon euro performansa dayalı gelir değildir.
    buna ek olarak hataları vardır; misal oyunun oynanması için gerekli adamı almadan cicaldau ve morutan'a 11 milyon euro vermek yanlış gibi. buna ek olarak geleceğe yatırım olsa da ilk 11'de eksik varken barış alper almak da sıkıntı gibi. yedek kaleci olmaması, altyapıdan hiçbir şekilde desteklenmemesi vs var.
    buna rağmen harcanan para geri alınacaktır. ha büyük çoğunluğu bu planlama ile değil planlama öncesi gelen futbolcular olacak gibi (kerem ve marcao).
    başına eldeki kadroya uygun bir teknik adam getirildiği sürece iyi planlama bana göre.
  • 382
    asırlık çınar galatasaray'ın son kurşunlarından birini boşa sıkmasına neden olan planlamadır.

    hala "niyeti iyi" şeklinde aklanmaya çalışılması nasıl bir akıl tutulmasıdır? sorsanız ülkeyi yönetenlerin de niyeti iyi, sandığa gidince "niyetleri iyi" deyip oy mu veriyorsunuz. niyetlerinden bize ne? pratikte rezalet bir planlamayla galatasaray'ı teslim aldılar. victor nelsson harici her transfer karavana. güya taksitli almışlar... o taksitleri seçimlerin sonucuna göre euro 20-25 lira olunca nasıl ödeyeceksiniz? 28 milyon euro ve daha bilmediğimiz bonus ücretleri var. kerem ve marcao'yu satarak değil, bu planlamada aldırdığınız topçuları satarak çıkartacaksınız o parayı. bekliyoruz.

    bu planlamaya dahil olan kim varsa bir daha galatasaray ile buluşamazsınız umarım. burak elmas'tan tut, teknik ekiplere ve scout ekiplerine kadar bir daha size transfer yaptırırlarsa bu camia her türlü başarısızlığı hak ediyor demektir.
  • 384
    25 milyon euro harcandı denildiği zaman avrupa'daki başarıdan dem vuruluyor. avrupa'da başarılı olmak ile alexandru cicaldau'ya 6.5 milyon euro, olimpiu morutan'a 3.5 milyon euro, barış alper yılmaz'a 1.5 milyon euro ve berkan kutlu'ya 4 milyon euro bonservis bedeli ödenmesi arasındaki ilişkiyi hiçbir zaman anlayamayacağım. ayrıca avrupa'daki başarıda oynayan muhammed kerem aktürkoğlu ve taylan antalyalı da bedavaya geldi ona bakılırsa. demek ki harcanan para ile avrupa başarısının arasında bir ilişki yok.

    mevzu şudur ki galatasaray gibi bir takım 25 milyon euro harcayıp anadolu'nun muhtelif şehirlerinde hiçbir şey üretemeyen oyuncu topluluğu oluşturmuştur. insanlar bunu kabul etmiyor. zaten avrupa'daki başarıdaki mesele de bu. avrupa'da üretmek zorunda değil takım. ancak ligde böyle acı çeker işte. önümüzdeki sezon takıma üretsin diye oyuncular alınacak. toplam 10 milyon euro olan rumenler boşa gidecek. berkan yerine taylan oynasa yanında iyi bir orta saha ile bir şey kaybedeceğimizi de düşünmüyorum. boşa giden 4 milyon euro daha. bunun avrupa başarısı ile ilişkisini anlamadım, anlayamayacağım.

    son olarak bu 25 milyon euroyu hiçbir oyuncu cebine indirmediği için oyuncular kesinlikle eleştirilmemelidir.*

    (bkz: 20 mart 2022 gaziantep fk galatasaray maçı)
  • 388
    türkiye sınırları içerisinde gerçekleşmesi zor olan eylem. bunun suçlusu biz değiliz fakat, yalan söyleyen yöneticiler. benim planlamam var deyip devre arasında kasımpaşa canavar gibi muleka'yı getirirken sen gomis'in posasını çıkarmaya çalışırsan haklı olarak nerde senin planlaman derler. her başarısızlık sonrasında 3 yıllık planlama bahane edilemez. başarısızlığın bahanesi olarak kendi yaptığın planlamayı göstermek... inanılmaz bir zeka ürünü. sağ olsun bolca da yapılıyor. bir gün olur da gerçekten birisi ortada bir plan olduğuna ikna ederse, somut bir şekilde gösterirse o zaman 3 senelik planlama da yapılır, 5 senelik de. mesele dürüst olmakta, taraftarın güvenini yalanlarla kaybetmemekte.
  • 389
    coğrafyamıza ters olan düşünce biçimi.

    lakin yurdum insanı (ben dahil) iki vizyoner açıklama, bir kaç parlak fikir ve iyi yapılmış bir pr çalışması görünce bu mantalitenin bu coğrafyada yapılamayacağını/yapılmayacağını unutarak elimizde tuzlukla koşarız. zira böyle planlı programlı olaylara milletçe açız. bakın suyun karşı tarafı da aynı durumdan muzdarip. allah'tan bizim burada zaman zaman beğenmediğimiz camia içi dinamikler devreye giriyor da (çoğunlukla kötü sonuçları olsa da bu tarz durumlarda işe yarıyor) hooop hemşehrim dur bakim diyip -ki buda çoğu zaman galatasaray'ın menfaati için değil kişisel çıkarları için aslında da çaktırmayın işte- duruma el koyup haydi seçime gidiyoruz durumuna dönüşüyor. çok dibe çökmeden günü kurtarıyoruz.

    sonra tekrar başa dönüyoruz. bu zinciri kıran çıkmadı mı derseniz çıktı elbet. harika bir giriş, müthiş başarılar, sponsorlar, transferler falan derken biranda şaaak diye artık aralarında ne olduğu bilinmez (bilinir de bilinmez) bir anda erken seçim isteği başkan sabit ve eski yönetimi mumla aratan yeni yönetim. sonrası bildiğimiz şeyler.

    velhasıl kelam fok balıkları çok yalnız.
  • 390
    buna onay vermeyenlerin kafasız insanlar olduğu düşünülmektedir.

    kabul 3 sene de planlama yaparsın 5 sene de. bu süre içinde takım sürekli ilk 5'e oynar ve 3 sene sonunda şampiyon olur anlarsın. takım her sene avrupa'ya gider yine anlarsın ancak abuk sabuk oyunculara para yatırır ve takım düşme pozisyonuna gelirse dünya üzerinde buna evet devam diyebilecek kafaya sahip insan pek yoktur...
  • 391
    bizden olmaz demeyi bırakmak lazım.
    planlama ve hedef gayet doğruydu ben oyuncu seçiminde (yaş ve maliyet olarak) bir sorun görmüyorum problem "oyun" seçimiydi. belki de teknik adam seçimimiz yanlıştı bu durum kişiden kişiye değişir.

    ben olsam fatih terim ile bizim yaptığımız genç ve potansiyelli oyuncu yatırımına girmezdim fatih terim ile yola devam edeceksem kendisinin başarılı olacağı orta yaş grubu ağırlıklı oyuncularla kupa kazanmak üzerine bir strateji izlerdim.

    ama bu tarz bir oyuncu grubu ile öğretmen bir teknik adam seçerdim ve taraftara durumu düzgün bir iletişim ile anlatırdım "vallahi kusura bakmayın biz yönetimler olarak kulübü mahvettik ve batıyoruz desteğinizi bekliyoruz ama bu iş uzun sürecek haberiniz olsun" biz iletişimi kulüp sitesinden yapılan açıklamadan ibaret sanıyoruz ama değil. iletişimi sürdürmek kesmemek gerekli fatih terim'in belki bu süreçte en başarısız olduğu kısım bu iletşim kısmıydı gerçi o açıklamları yönetim varken hoca niye yapıyordu derseniz haklısınız.

    benim idealimdeki sistem daha önce fatih terim başlığına yazdığım gibi yönetimlerin yiyemeyeceği bir sportif direktör futbol aklı projesiydi. ve 3 yıl değil 10 yıldan az olmaması gerekiyordu.
    fatih terim (veya x ama bence ilk adımları kendisi atlmalıydı) ve ekibi sportif direktör.
    bu sportif direktör ve ekibin belirleyeceği oyun sistemi üzerine tepeden tırnağa bir yapılanma.
    teknik direktörü, oyuncuyu, alt yapıda oyuncuların yetiştirilmesini hepsini kapsayan bir sistem.

    özetle bizim başka şansımız yok. bu yoldan taraftarın bir kesimi istemiyor twitter'da laf sokuyor diye sapamayız.
    oyna devam.
  • 392
    planlama yapilmasindan çok bunun inanilmaz eğitimsiz bir kitleden oluşan okumamis altayapisi yetersiz insanlara anlatilmaya calisilmasi bence daha yanlis. planini yaparsin, programini oturtursun ama bunu anlamayacak olan güruha sanki hayatin her alaninda cok derin dusunceleri varmis gibi dusunup de detaylarla anlatmazsin. anlatırsan ve anlasilamazsan böyle yerle bir edilirsin. ıletisim, her seyi herkese palamut gibi anlatmak demek degildir. dogru sözü, dogru zamanda, uygun insanlara, makul dille anlatma sanatidir iletisim. bizim yönetim maalesef evde yok bu anlamda.
  • 393
    5 milyon euro karşılığında transfer ettiğin olimpiu morutan sezon başında kiraladığın yunus akgünün bu sezon gösterdiği çeyreği kadar performans gösteremiyorsa tek sorumlusu önüne gelene çöp diyen taraftar grubu olmamalıdır.
    yunus sezon başında oynatılıp çıkışa geçseydi teknik direktör kazanmış olacaktı ama gönderip yerine aldığın adam kötü performans gösteriyorsa eleştiri elbet olacaktır, bu işin sorumlusu olmakta zorundadır.
    yönetimler ve teknik direktörler projesine inanıyorsa karar alırken taraftarın çöp demesine veya nabzına göre hareket etmemesi gerekir.
    falcao transferini taraftar istedi diye yapmıştık demişti rahmetli mustafa cengiz, olabilir ama kararı alan o maliyete imzayı atan sizdiniz.
    marcao 4 milyona transfer edildikten sonra benfica maçında golü yediğimiz için çöp ilan edildi, kaybedilen maç sonraları bazı taraftarlar idam sehpasına oturttu fatih terim oynatarak kendisine o güveni verdi kendiside denilenlere kulak asmadı.
    sözün özünde önümüzdeki yaz dönemi taraftarın çöp dediği oyuncular yerine başkası gelsin taraftar yine tek maçta çöp diğer maçta kral ilan etmeye devam edecek, bu kafa yapısındaki insanlara göre hareket etmemeli, görmemezlikten gelmek gerekli.
  • 394
    planlama yapmakta hiçbir problem yok. mevcut 3 yıllık planlamamız da benim gözümde korkunç ilerlemiyor. bu takıma sezon başında cicaldau yerine stanciu, aytaç kara yerine dorukhan toköz gelseydi ligde muhtemelen ilk 4te olacaktık. orta sahada hem nicelik hem de nitelik olarak sıkıntı yaşadık. hücumda yaratmakta güçlük çeken savunmada da hem yetersiz hem de alternatifsiz bir orta sahamız var. dorukhan'ın trabzonspor'a imza attığı maaşlarla alınmaması doğruydu, stanciu'nun da bonservisi de istediği maaş da bize fazla geldi. bu transferleri yapmamak hataydı demiyorum, her şeyi doğru yapamazsınız zaten böyle bütçelerle. sorun 3 yıllık planlamada değil bu sezonun kadrosunu planlamada yapıldı. o da geri dönüşü olmayacak bir şey değil.

    barış alper ve morutan henüz isteneni veremediler ama her ikisi de genç futbolcular. 2 sezon kirada oynayıp büyük bir patlama yapabilirler, patlama yapmasalar dahi ortalama performanslarla da kendilerine ödenen bonservisi amorti edebilirler. boey verilen para ölçüsünde gayet iyi performans gösteriyor. berkan takımın 40 maç oynamak zorunda olan değişilmez oyuncusu değil de 25-30 maç süre alan görev adamı rolünde kullanabilse 4m euro değil 2,5m euro bonservisle gelse tartışılmazdı. ödenen bonservis fazla ama yerli oyuncu piyasası da belli. van aanholt konsantrasyonu yüksek olduğunda çok iyi bir sol bek, şampiyonluk mücadelesi veriyor olsak eminim çok daha iyi görünürdü şu an olduğundan.

    2022 yaz transfer sezonunda 2 tane iyi yerli 1 tane iyi yaratıcı orta saha alırsak çok düzgün bir mali yapı ve yaş ortalaması ile ligde yarışmacı olacağız 22-23 sezonunda. enseyi karartmaya da suçu planlamaya bulmaya gerek yok.
  • 396
    galatasaray bütçesine sahip bir kulüp 24.2 milyon euro harcayarak anadolu'da pozisyon üretmekte zorluk çeken bir takım kuramaz. bu kulübün temeline dinamit döşemek demektir. ancak insanlar bunu kabul etmiyor. hatalıyım demek bu kadar zor değil arkadaşlar. ligde ilk 10 içerisinde bile değil takım, 15. sırada ve küme düşme hattı ile 9 puan var. hala, planlama da planlama. planlama yanlış beyler. bunu söylemek kolay. bir takım avrupa'da üretmek zorunda olmadığı maçlarda iyi ama üretmek zorunda olduğu liginde kötüyse bir şeyler yanlış. peki ne yanlış? planlama adı altında 10 milyon euro veya daha fazla paraya üretsin diye alınan rumenler iş yapmıyor. galatasaray'ın böyle bir lüksünün cidden var olduğuna inanıyor musunuz? bu kadar para akıtılacak ama bir sonraki sezon yerlerine iki yeni oyuncu alınacak. hakikaten bu gücü var mı galatasaray'ın? rumenleri aldığımız fiyata elden çıkaracağımızı düşünen var mı? bu kadar aptal yerine koymayın insanları. ayrıca hadi diyelim biz kafasız insanlarız. bu planlamayı yapan başkan, planlamayı birlikte yaptığı teknik direktörü kovuyor ama suçlu taraftar. neden? sosyal medya yüzünden. aynı sosyal medya gedson fernandes için de baskı yaptı. o zaman taraftarı dinlemedi kimse. içi boş şekilde taraftar suçlanıyor. oysa taraftarın istediği tek şey anadolu'da her maç iki fark yememek. istediği şey on maçlık seride birden fazla galibiyet. istediği şey ikinci ligin son sıralardaki takımına kupada elenmemek. sanki takım ligde ilk beşte hatta beşi de geçtim ilk onda, kupada da kabul edilebilir bir rakibe elendi de taraftar yangın çıkarıyor. geçiniz efendim, geçiniz.
  • 397
    “siz ne anlarsınız cahiller” kıvamı hitaplarla, eleştirenleri sabırsız olarak itham etmekle işin içinden çıkamayacağınız planlama.

    dün 20 mart 2022 gaziantep fk galatasaray maçında görüldüğü üzere maxim, vatandaşı cicaldau'nun yapamadığı ne varsa yaptı ve takımına maçı getirdi. sen bariz şekilde antep'li maxim'den yetenek olarak geride bir oyuncuya 6.5 milyon euro veriyorsan eleştirilirsin, eleştirilmeyi geçtim, istifa mekanizmasıyla profesyonel şekilde bedel ödemelisin. 6.5 milyon euro para mı abi? evet para... galatasaray için türkiye için inanılmaz para hem de. pandemi döneminde futbol endüstrisi iyice daralmış durumda ve kulüpler kemerleri sıkmış durumda, lille takımını şampiyon yapan oyunculardan jonathan ikone bile 14 milyon euroya fiorentina'ya gidiyor. 6.5 milyon euro ödeyip karavana yaptın, 4.7 milyon euroyu (bonuslarla) rumen'lerin emre mor'u diyebileceğimiz yetenekli fakat inanılmaz toy bir futbolcuya bağladın ve kendi değerin yunus akgün'e şans vermeyip murat sancak'ın takımına kiraladın. genç oyuncu, düşük maaşlı gelecek vaat eden futbolcu düşmanı değilim. sapla saman karışmasın diye söylüyorum, taraftar olarak 3-4 senedir galatasaray'da transfer yapan akla karşıyım. siz futbolcu falan seçemiyorsunuz. siz yetersizsiniz, sizin ipinizle indiğimiz kuyuda şampiyonluğa hasret kalacağız. marcao'yu tutturdular diye ekmeğini yemeye doyamadılar. sözlükte de sosyal medyada da yaverler var. fenerbahçe'yi küçümserler, vitor pereira üç kuruşa miguel crespo ve kim min jae'yi getirtti. bizim scoutlar şu ikisini o ücretlere getirtseydi burada eleştirenleri darağacına asarlardı.

    yeni gelecek olan yönetim inşallah yabancı ve kurucu bir futbol aklıyla hareket eder. planlamayı kimle yapacağınızı bilmiyorum ama kimle yapmamanız gerektiğini çok iyi biliyorum. paranızı doğru akıllara emanet edin. şikeye batmış vasat rumen ligi'nde dahi sinameki top oynayan adamlara 10-12 milyon euro bağlamayın. bunların hepsi ibrettir.
  • 398
    " planlama " ifadesi yanlıştır, önüne koyulan ve süreyi belirten tamlama ise hezeyandır.

    1- iyi bir scout ekibi ve oyuncu tarama grubu kurarak işe başlarsın ki bu mali koşullarda elinde yapabileceğin başka hiçbir şey yok. kadro planlamanı genç ve gelecek vadeden yabancı oyuncular üzerinden yaparsın.

    2- iyi bir ekiple kurulan kadrodan gelecek ilk satışların bir kısmını borçlara kalan kısmını ise sattığın oyuncunun yerine çarkı döndürecek birkaç oyuncu daha alarak süreci devam ettirebilirsin. zaten başka bir yatırıma paran kalmayacaktır.

    3- sonra gidersin federasyona, "yaptığınız iş mi?" dersin. getirdiğiniz kural benim kulübümün ayakta kalması için uygulamaya çalıştığım son ve tek çareme çomak sokuyor kabul etmiyorum dersin.

    4- çark dönmeye başladığı anda gelir dağılımını yaparsın. bu gelir dağılımında altyapı, pilot kulüpler, scout ve tarama çalışmaları ve hatta yurt dışı futbol akademileri sahiplik ya da sözleşme dilimlerinin paylarını belirlersin.

    5- sonra da dönersin taraftara " biz türk futbol kulüpleri olarak altyapı adı altında sizi yıllarca kandırdık, göle maya çaldık. aydın yılmaz dedik, özgürcan dedik, ferhat öztorun dedik. ne zaman uyanmaya kalksanız yeni isimlerle geldik size. anıl dilaver dedik, bartuğ dedik, mustafa kapı dedik, sarper dedik. son on senede sadece ozan kabak verdik elinize.

    6- yeni bir döneme girdiğini belirtirsin kulübün ve adına da " yapılanma" dersin. süre belirtmeden " yeniden" tamlamasını da koyarsın başına, olur sana " yeniden yapılanma".

    benfica u19 takımına 11-1 yenilmeyeceğin dönemlerin tuğlasını koymuş olursun.

    girdideki kadar basit bir süreç olmayabilir bu yapılanma ama başka çaren yok, yok oğlu yok.
  • 399
    sezon başında yapılırken çok çok iyi bi anlayışla yapılmış ve galatasaray'ın geleceğini kurtarabilecek bir planlamayı, ta ki burak elmas yönetimi altına dinamiti döşeyene dek.

    galatasaray futbolcu bonservislerine 25 milyon euro ödüyorsa şampiyon olmak zorundadır. işte tam olarak bu anlayış bizim mali olarak çökmemizin nedeni.

    çünkü normalde, 25 milyon euro dünya futbol piyasasında para değil. üstelik biz o 25 milyon euro ile resmen takım kumuşken, ve hala eksiklerimiz varken.

    şimdi biz eski usül ilerleybilirdik sezon başında. giderdik yine 25 milyon harcardık, gedson, nelsson, boey, pva alırdık, sonra orta sahaya sözleşmesi bitmiş yıldızlar bulurduk ya da kiralama formülün giderdik mesela. örneğin, bilindik diye söylüyorum, pjanic veya muadilini kiraladık, ghezzal veya muadilini kiralardık, falcao veya muadilini kiralardık ya da sözleşmesi bittiyse getirirdik.

    ligde daha başarılı olur muyduk? muhtemelen. şampiyon olur muyduk? bu seneki hakem ve federasyon performanslarına göre asla.

    peki bunun sonucu ne olurdu? örneğin pjanic'i kiralama yoluna gitseydik takımına ve kendisine totalde minimum 5 milyon euro verir, sonra da sezon sonu vedalaşırdık kendisiyle. yani 1 senenin sonunda top3 takımdan birisi olmak için, geri dönüşü olmayan ve 1 sene due date'i olan 5 milyon euro'cuğu 1 futbolcuya harcayıverirdik. aynı 5 ghezzal'a giderdi, falcao'ya giderdi falan. 3 futbolcunun sana geri dönüşü olmayacak bir senelik maliyeti bir gedson ederdi yani.

    şu futbolcu maliyetlerine bakarken sadece bonservise bakmama işini çözdüğümüzde sağlıklı bir mali yapıya kavuşabiliriz belki. herkes için 7.5 milyon euro'ya alınmış sneijder referans noktası oluyor ama o gün bile tartışılıyordu bu sözlükte bu transfer, çünkü sneijder iki senedir sakattı. karakteri farklı çıksa bir falcao hikayesi de sneijder'den çıkabilirdi, allah korudu.

    bu sene yapılan planlamanın ana noktası bonservis değil, maaşlar ve yaş. alınan oyuncuların hepsi(pva hariç) belli bir standardı olan, 24 yaşını geçmeyen oyuncular ve en önemlisi düşük maaşla takıma katılan oyuncular. cicaldau mesela, bonservis 6.5 milyon euro, verilen maaş ise 1m euro. oyuncunun 5 yıl sözleşme aldıysa bize toplam maliyeti 11.5 milyon euro. ve oyuncu 24 yaşında. yani oyuncuyu biraz patlatıp satabilirsen sana ödediğin parayı geri getiriyor, ki şu anki transfermarkt değeri 9 milyon euro.

    peki bu oyuncular çöp mü? değil. yalnızca eksik bir kadroyla oynuyorlardı ilk yarı boyunca, haliyle görevleri olmayan şeyleri yapmak zorunda kaldılar. futbol momentum işidir. takıma 3 yıllık planlama dahilinde biraz sabredip eksiklerini tamamladık, cicaldau bizim için yıldız statüsünde olabilecek bir isime dönüşürdü.

    örnek mi? engin baytar'a bakalım örneğin. 2011 semih kaya mesela, açıp bakın entrylere, lucas neill'i cebinden çıkarır yazan vardı. neden? çünkü bir yanında ujfalusi, öteki yanında eboue, önünde melo vardı. semih hata yapsa bile galatasaray gidip 2 dakika sonra o hatayı telafi ediyordu.

    işte sabır dediğin olgu burda devreye giriyor. takımımızın paramız yetmediği için eksik olduğu aşikar, cicaldau'nun yanına gedson koysak sezon başında, şu an cicaldau'nun gözümüzdeki değeri minimum 15 milyon euro olurdu muhtemelen. o zaman bunun farkına varıp azıcık sabredecektik, eksiklerimizi tamamlamayı bekleyecektik.

    ama yok. biz yine gidelim bulalım bi falcao, gömelim 20m euro. ne güzel penaltı atıyordu di mi aslanım.
  • 400
    3 yıllık planlama takıma acemiler ordusu doldurarak ne yazık ki olmuyor. olmadığını da gördük. lider vasıflı 3 tane futbolcunun etrafına yetenekli ama toy gençleri serpiştirerek yapılırdı. hadi buda olmuyor diyelim, bu planlamada sezon başı gedson ya da onun muadili bir orta saha alınsaydı, mantıklı olabilirdi. galatasaray nasıl bir planlama yapıyorsa yapsın 15. sırada gezemez. eğer geziyorsa bu planlama değil, beceriksiz bir denemedir. ha ben demiyorum ki hemen şampiyon olalım. ama 15. de olmayalım bir zahmet.
App Store'dan indirin Google Play'den alın