398
sezon başında yapılırken çok çok iyi bi anlayışla yapılmış ve galatasaray'ın geleceğini kurtarabilecek bir planlamayı, ta ki burak elmas yönetimi altına dinamiti döşeyene dek.
galatasaray futbolcu bonservislerine 25 milyon euro ödüyorsa şampiyon olmak zorundadır. işte tam olarak bu anlayış bizim mali olarak çökmemizin nedeni.
çünkü normalde, 25 milyon euro dünya futbol piyasasında para değil. üstelik biz o 25 milyon euro ile resmen takım kumuşken, ve hala eksiklerimiz varken.
şimdi biz eski usül ilerleybilirdik sezon başında. giderdik yine 25 milyon harcardık, gedson, nelsson, boey, pva alırdık, sonra orta sahaya sözleşmesi bitmiş yıldızlar bulurduk ya da kiralama formülün giderdik mesela. örneğin, bilindik diye söylüyorum, pjanic veya muadilini kiraladık, ghezzal veya muadilini kiralardık, falcao veya muadilini kiralardık ya da sözleşmesi bittiyse getirirdik.
ligde daha başarılı olur muyduk? muhtemelen. şampiyon olur muyduk? bu seneki hakem ve federasyon performanslarına göre asla.
peki bunun sonucu ne olurdu? örneğin pjanic'i kiralama yoluna gitseydik takımına ve kendisine totalde minimum 5 milyon euro verir, sonra da sezon sonu vedalaşırdık kendisiyle. yani 1 senenin sonunda top3 takımdan birisi olmak için, geri dönüşü olmayan ve 1 sene due date'i olan 5 milyon euro'cuğu 1 futbolcuya harcayıverirdik. aynı 5 ghezzal'a giderdi, falcao'ya giderdi falan. 3 futbolcunun sana geri dönüşü olmayacak bir senelik maliyeti bir gedson ederdi yani.
şu futbolcu maliyetlerine bakarken sadece bonservise bakmama işini çözdüğümüzde sağlıklı bir mali yapıya kavuşabiliriz belki. herkes için 7.5 milyon euro'ya alınmış sneijder referans noktası oluyor ama o gün bile tartışılıyordu bu sözlükte bu transfer, çünkü sneijder iki senedir sakattı. karakteri farklı çıksa bir falcao hikayesi de sneijder'den çıkabilirdi, allah korudu.
bu sene yapılan planlamanın ana noktası bonservis değil, maaşlar ve yaş. alınan oyuncuların hepsi(pva hariç) belli bir standardı olan, 24 yaşını geçmeyen oyuncular ve en önemlisi düşük maaşla takıma katılan oyuncular. cicaldau mesela, bonservis 6.5 milyon euro, verilen maaş ise 1m euro. oyuncunun 5 yıl sözleşme aldıysa bize toplam maliyeti 11.5 milyon euro. ve oyuncu 24 yaşında. yani oyuncuyu biraz patlatıp satabilirsen sana ödediğin parayı geri getiriyor, ki şu anki transfermarkt değeri 9 milyon euro.
peki bu oyuncular çöp mü? değil. yalnızca eksik bir kadroyla oynuyorlardı ilk yarı boyunca, haliyle görevleri olmayan şeyleri yapmak zorunda kaldılar. futbol momentum işidir. takıma 3 yıllık planlama dahilinde biraz sabredip eksiklerini tamamladık, cicaldau bizim için yıldız statüsünde olabilecek bir isime dönüşürdü.
örnek mi? engin baytar'a bakalım örneğin. 2011 semih kaya mesela, açıp bakın entrylere, lucas neill'i cebinden çıkarır yazan vardı. neden? çünkü bir yanında ujfalusi, öteki yanında eboue, önünde melo vardı. semih hata yapsa bile galatasaray gidip 2 dakika sonra o hatayı telafi ediyordu.
işte sabır dediğin olgu burda devreye giriyor. takımımızın paramız yetmediği için eksik olduğu aşikar, cicaldau'nun yanına gedson koysak sezon başında, şu an cicaldau'nun gözümüzdeki değeri minimum 15 milyon euro olurdu muhtemelen. o zaman bunun farkına varıp azıcık sabredecektik, eksiklerimizi tamamlamayı bekleyecektik.
ama yok. biz yine gidelim bulalım bi falcao, gömelim 20m euro. ne güzel penaltı atıyordu di mi aslanım.
galatasaray futbolcu bonservislerine 25 milyon euro ödüyorsa şampiyon olmak zorundadır. işte tam olarak bu anlayış bizim mali olarak çökmemizin nedeni.
çünkü normalde, 25 milyon euro dünya futbol piyasasında para değil. üstelik biz o 25 milyon euro ile resmen takım kumuşken, ve hala eksiklerimiz varken.
şimdi biz eski usül ilerleybilirdik sezon başında. giderdik yine 25 milyon harcardık, gedson, nelsson, boey, pva alırdık, sonra orta sahaya sözleşmesi bitmiş yıldızlar bulurduk ya da kiralama formülün giderdik mesela. örneğin, bilindik diye söylüyorum, pjanic veya muadilini kiraladık, ghezzal veya muadilini kiralardık, falcao veya muadilini kiralardık ya da sözleşmesi bittiyse getirirdik.
ligde daha başarılı olur muyduk? muhtemelen. şampiyon olur muyduk? bu seneki hakem ve federasyon performanslarına göre asla.
peki bunun sonucu ne olurdu? örneğin pjanic'i kiralama yoluna gitseydik takımına ve kendisine totalde minimum 5 milyon euro verir, sonra da sezon sonu vedalaşırdık kendisiyle. yani 1 senenin sonunda top3 takımdan birisi olmak için, geri dönüşü olmayan ve 1 sene due date'i olan 5 milyon euro'cuğu 1 futbolcuya harcayıverirdik. aynı 5 ghezzal'a giderdi, falcao'ya giderdi falan. 3 futbolcunun sana geri dönüşü olmayacak bir senelik maliyeti bir gedson ederdi yani.
şu futbolcu maliyetlerine bakarken sadece bonservise bakmama işini çözdüğümüzde sağlıklı bir mali yapıya kavuşabiliriz belki. herkes için 7.5 milyon euro'ya alınmış sneijder referans noktası oluyor ama o gün bile tartışılıyordu bu sözlükte bu transfer, çünkü sneijder iki senedir sakattı. karakteri farklı çıksa bir falcao hikayesi de sneijder'den çıkabilirdi, allah korudu.
bu sene yapılan planlamanın ana noktası bonservis değil, maaşlar ve yaş. alınan oyuncuların hepsi(pva hariç) belli bir standardı olan, 24 yaşını geçmeyen oyuncular ve en önemlisi düşük maaşla takıma katılan oyuncular. cicaldau mesela, bonservis 6.5 milyon euro, verilen maaş ise 1m euro. oyuncunun 5 yıl sözleşme aldıysa bize toplam maliyeti 11.5 milyon euro. ve oyuncu 24 yaşında. yani oyuncuyu biraz patlatıp satabilirsen sana ödediğin parayı geri getiriyor, ki şu anki transfermarkt değeri 9 milyon euro.
peki bu oyuncular çöp mü? değil. yalnızca eksik bir kadroyla oynuyorlardı ilk yarı boyunca, haliyle görevleri olmayan şeyleri yapmak zorunda kaldılar. futbol momentum işidir. takıma 3 yıllık planlama dahilinde biraz sabredip eksiklerini tamamladık, cicaldau bizim için yıldız statüsünde olabilecek bir isime dönüşürdü.
örnek mi? engin baytar'a bakalım örneğin. 2011 semih kaya mesela, açıp bakın entrylere, lucas neill'i cebinden çıkarır yazan vardı. neden? çünkü bir yanında ujfalusi, öteki yanında eboue, önünde melo vardı. semih hata yapsa bile galatasaray gidip 2 dakika sonra o hatayı telafi ediyordu.
işte sabır dediğin olgu burda devreye giriyor. takımımızın paramız yetmediği için eksik olduğu aşikar, cicaldau'nun yanına gedson koysak sezon başında, şu an cicaldau'nun gözümüzdeki değeri minimum 15 milyon euro olurdu muhtemelen. o zaman bunun farkına varıp azıcık sabredecektik, eksiklerimizi tamamlamayı bekleyecektik.
ama yok. biz yine gidelim bulalım bi falcao, gömelim 20m euro. ne güzel penaltı atıyordu di mi aslanım.