• 151
    muhtemelen donk-fernando ikilisi ile oynayacağız. zaten n'diaye yokken başka da çaremiz yok. bu da maçın büyük bir bölümünde topu portoya bırakacağımız anlamına geliyor. topla da çıkmada sıkıntı yaşayacağımız için karşı yarı alana çıkmak için ya eren'e uzun top atacağız. tabi eren indirse bile etrafında ne kadar çoğalabileceğiz bu da önemli. karşı yarı alanda topu tutabilecek tek oyuncumuz feghouli. sağda,ortada, en uç noktada. nerede bilmiyorum ama sofian'dan faydalanmamız gerektiğini düşünüyorum. yoksa porto skor yapıncaya kadar her top duvara çarpar, geri döner.
  • 156
    rakibi açamadığımız, golü bulamadığımız maçlarda zorlanıyoruz. ama golü bulduktan sonra biraz daha açılan rakibi kontralarla darmaduman ediyoruz.
    bu sefer rakip porto ve deplasman. bizim açmaya çalışacağımı bir rakip olmayacak bence karşımızda. kendi evlerinde oynuyorlar ve nispeten güçlü bir rakip. üzerimize geleceklerdir.
    bizim en iyi yaptığımız işlerden birisi kaptığımız toplarla direk sonuca gitmek. üzerimize gelecek, bizi beklenmeyecek bir rakip olunca karşımızda niye yapamayalım diyorum içimden. ortada sağlam durup kaptığımız toplarla onyekuru ve garry'i kullanarak tehlike yaratabiliriz. bizim için tek soru işareti savunma performansımız. 0-0'da rakibe yüklenirken kontralarla etkili hücumlar yiyebiliyoruz.
  • 157
    ndiaye cezalı olmasaydı kesin kazanırız derdim. moskova duran toplarda çok iyiydi en büyük korkum duran toptan gol yemekti grubun ilk maçında. 2. maç olan bu maçta ise rakip porto. duran top tehlikeleri moskova kadar yok ama yine de belli olmaz. akan oyunda gol yiyeceğimizi düşünmüyorum. en kötü ihtimal serdar'ın penaltı yapması olur.

    donk fernando ikilisinin hücuma verecekleri katkıya bağlı olarak maçın skoru şekillenecektir. ndiaye'yi aratmazlarsa galibiyet kolay gelir. aksi takdirde fark bile yiyebiliriz. ama ben inanıyorumki bugün bu maçta yenilmeyeceğiz.
    haydi aslanlar.
  • 159
    maçın ilk 20 dakikası bir gol yiyebiliriz hatta ilk yarı 2-0 da olabilir. bu olaylardan korkmuyorum. benim korktuğum akhisar maçı gibi 1 gol yedikten sonra helva gibi dağılmamalıyız.

    eğer dağılırsak iyi olmayan durumlar bizi bekler. oyuncular ve yönetimin kararları ve bazı vizyonları konuşulmaya başlar.

    bu arada hoca (takım ne durumda olursa olsun) eleştirilmesi gereken son insandır şimdiden belirteyim.

    velhasıl kelam kötümser düşünmek istedim genelde böyle bir yapıya sahibim. inşallah bu akşam bunların hiçbirisi olmaz ve bu yazı da havaya, suya, toprağa karışıp gider. :)
  • 160
    son maçlarımızda gördüğümüz bencillik ve ciddiyetsizliği tamamen sıfıra çekerek oynamamız gereken maç. ilk golü atmanın bu kadar hayati olduğu bir maçta net bir pozisyonu futbolcularımızın tabela merakından dolayı harcarsak çok ah vah edebiliriz. takımımızın deplasman performansı malum. bu durumu aşmak için takımızında lider olmasını beklediğimiz fernando, muslera gibi oyuncularımızın mükemmele yakım oynaması gerekiyor. maalesef bu sezon rezalet oynadığımız trabzon ve akhisar maçlarında en kötü oyuncularımız bu oyuncularımızdı. daha tecrübesiz oyuncularımız bocalarsa bu oyuncularımızın onları yukarı çekmelerini bekliyorum artık. umarım maçı mümkün olduğunca 0-0 götürüp rakibi üzerimize çeker ve kontra fırsatları yakalayabiliriz. eren'li mi eren'siz mi oynayacağımız da söyleyeceklerimizi değiştirebilir.
  • 161
    yıllar sonra şampiyonlar ligi heyecanını yaşamaya başladık, bu maçta da büyük avrupa maçlarından önce yaşadığım tatlı bir heyecan ile karışık stresi yaşıyorum, hiç şikayetçi değilim, bizim yaşamamız gereken, genetik kodlarımız ile uyumlu olan duygular işte tam bunlar.

    eksiklerimiz göz önünde bulundurulduğunda bu maçın bence 4 tane kritik ismi var: fernando, belhanda, feghouli ve serdar aziz. bu dört oyuncumuzun performansı diğer dişlileri tıkır tıkır çalıştıracaktır. fernando'ya bu sene inanılmaz kızgınım, beklenti büyük olunca hayal kırıklığı da o denli büyük oluyor hali ile, kendisinin orta bölgede defansif müdahalelerinin ve çok daha önemlisi dikine akıllı başlangıç paslarının bu tip maçlarda önemi büyük. hatta takım fark etmeksizin şampiyonlar liginde deplasmanda hangi takım olursa olsun bu mevkide oynayan oyuncusu çuvallarsa o takımdan başarı beklemek hayal neredeyse.

    belhanda ve feghouli'nin ne kadar eleştirilirse eleştirilsin yetenekleri ve oyun zekaları belli bir seviyenin üstünde, hiç bir zaman tam seviye göremesek de bu maç neden o maç olmasın diye düşünmeyi de bırakacak değilim. atakları savuşturmaya çalışarak maç geçirmektense, bu arkadaşların ayağında topu kendi organizasyonumuzda tuttuğumuz süreyi arttırmak sureti ile tehlikeleri uzak tutmak adına mevkileri çok kritik. maçın başında atacakları bir kaç tehlikeli top ve top bizdeyken rakip yarı sahada kalma süremizi arttıracak bir kaç olumlu hareketleri porto'nun istediği oyun planını sahaya yansıtması üzerinde çok önemli psikolojik etkiye sebebiyet verecektir. bu iki oyuncun atacakları toplar ve yapacakları eksiltmelerin ev sahibi takımın ayarlarını bozması çok önemli bu sayede 5-10 dakikalık ev sahibi stresi anları yaratıp bu anlarda ceza kesme olasılıkları yaratabilmemiz gayet mümkün.

    son olarak biz deplasmanda ne olursa olsun geniş alanda yakalanıyoruz, hatta iç sahada farklı kazandığımız maçlarda da yakalanıyoruz. serdar'ın performansı bu açıdan oldukça önemli. ben kendisinden hiç bir zaman şüphe duymuyorum, riskli hamleleri zaman zaman olsa da kendisini güvenim sonsuz, onun defansif performans maicon'u da yukarıya çekecektir. tandemin başarısında psikolojik etkisinin maicon'dan fazla olduğunu düşünüyorum, ikiliden yıldızı yüksek olan kendisi bence. ilaveten üst paragrafta bahsettiğim yaratabileceğimiz 5-10 dakikalık rakibi strese sokan kaotik anlarda geriden zaman zaman görüğümüz isabetli, net ve mesafesi orta/uzun pasların ve karşı kalede yakalayabileceği kafa vuruşu tehditleri çok önemli. karşı kalede yapabilecekleri bonus tabi ama ilk bahsettiğim unsurlar mevkisinde böyle maçlar için başarıyı belirleyen önemli etkenlerden.

    neredeyse 9 saat kaldı, heyecan katlanarak artıyor, güzel oyun, galatasaray'ın avrupa genlerini sonuç ne olursa olsun rakiplerimize gösteren güçlü bir futbol olsun adımıza sahada.

    (bkz: zaferler senin ruhunda var)

    ilave: (bkz: zaferler senin ruhunda var/#2469874)
  • 162
    santraforsuz çıkacağımız maç. 4-6-0'ın en önemli özelliği top sendeyken ilerdeki oyuncunun orta sahaya gelmesi kanatların da forvete açılmasıyla 4-3-1-2 oluşturmasıdır. bunu liverpool çok yapıyor ancak biz şu an o tarz bir taktiksel birikime sahip değiliz. dolayısıyla bu tarz bir oyunda başarılı olacağımızı sanmıyorum. muğdat bu seviye için yeterli değil. bence maicon santrafor olarak muğdattan da onyekurudan da başarılı olur. bugün skor ne olur bilmiyorum ama oyun olarak portoya yenileceğimizi düşünüyorum. eğer önde basarlarsa büyük sıkıntı yaşayabiliriz. bu maçta alacağımız kötü skor portonun gücünden çok bizim zayıflığımızdan olacaktır diye düşünüyorum. en büyük gol silahımız maicon olur duran toplardaki etkinliğiyle. bir de sinan sonradan oyuna girerse etkili olabilir.
  • 165
    taktiksel açıdan herhangi bir problem yaşayacağımızı düşünmediğim maçtır. şahsen fatih hocamın rakibi iyi analiz ettiğini düşünüyorum. bunun dışında bizi zorlayacak olan tek konunun bireysel performanslar olacağı kanaatindeyim. umarım aslanlarımız ellerinden gelenin en fazlasını yaparlar çünkü ben %100'lerini vereceklerine canı gönülden inanıyorum.

    allah utandırmasın.
  • 167
    60 verip, yalnızca bu maç için bein sports'ta paket almaya gerek yok. napıyorsunuz arkadaşlar, 60 lira bir maça verilir mi? paranız cebinizde kalsın, ben sizlere kendi malikanemde ücretsiz maç hizmeti tedarik ederim. çaylar ücretli ama :(

    maç saati bana ulaşın, sizlere malikanemin linkini, pardon adresini veririm. şimdi vermeyeyim, hırlısı var hırsızı var.
  • 170
    normal şartlarda deplasmandaki bu maç için ümitli olmak için bir sebep yok. takımın böyle deplasmanlardan başarı ile dönmesini sağlayacak bir oyun planı yok; badu gibi emre gibi ciddi eksikler var; üstüne eldeki tek forvet oynayacak mı o da belli değil.ne var ki fatih terim'in varlığı ve galatasaray'ın adı hepimize ümit veriyor. sabahtan beri cl müziğini defalarca kez dinledim; her dinleyişimde maçı alacağımıza olan inancım artıyor.
  • 171
    ya rabbi bu akşam kalecimize ve defans oyuncularımıza bireysel hata yaptırma. bize ikinci ve üçüncü bölgede etkili takım presi, yüksek tempo, sınırsız enerji ve dikine hızlı ataklar nasip eyle..baskı yediğimiz anlarda bize soğukkanlı kalıp, ayağa paslarla rakibin temposunu düşürmemize yardım et..oyunu kilitleyecek zamanlar ver..kanatları da iyi kullanarak organize ataklar ihsan eyle..saha içi dengeleri ve futbol şansını bizden yana şekillendir. rakibimizin oyunu domine etmesine müsaade etme. ndiaye'nin yokluğunda ortasahamıza kuvvet ver. teknik heyetimizin ve hocamızın doğru kararlar vermesine vesile ol. kontrol futbolundaki eksiklerimizi tamamlamamızı sağla. amin..amin..amin

    not:mevlitlerinize ve cenazelere gidilir, kurşun dökülür, nazar çıkarılır, muvaffakiyet duaları ve dua zincirleri başlatılır.
  • 172
    (bkz: sezonun en önemli maçı)

    sözlükten bir arkadaş yazmıştı lokomotif moskova maçı öncesi 'fatih hoca basın toplantısında maçla ilgili mesaj vermeyi sever' diye. o basın toplantısında mesaj vermesine gerek yoktu, gözlerinin içinin gülmesinden mesajı aldık. 3 ekim 2018 porto galatasaray maçı öncesi basın toplantısında ise açıkça şu mesajı verdi:

    --- alıntı ---

    `bu maç itibarıyla bir mesajımız olmalı. biz müsaade etmediğimiz müddetçe hiçbir rakibimiz bize üstünlük sağlayamaz. bunu önce oyun sonra skor olarak göstermeliyiz`

    --- alıntı ---

    hocanın bu sözlerinden sonra sizi bilmem de ben puromu yaktım maçı bekliyorum. **

    kısaca maç ile ilgili de birşeyler yazıp geçeyim. on bir ile ilgili 9 isim belli, eren mi? onyekuru mu? ya da linnes mi? mariano mu? belirsiz iki bölge var. sağ bekte kontrollü oynayacağımızı varsayarak defansif zaafiyetlerinin sırıtmayacağını düşündüğümden dolayı mariano'nun oynaması daha mantıklı. top ile arası linnes'e göre daha iyi olduğundan geriden oyun kurmaya da yardımcı olabilir mariano.

    eren eğer sağlıklıysa doğru tercihin eren olduğunu düşünüyorum. pek beğenmesek te ilerde eren'in olması bana daha güven veriyor açıkcası. hava toplarını indirir, geriye gelip al ver yapar, rakip defansı rahatsız eder. yani inşallah iyi günündedir. kötü günündeyse hiç çekilmiyor çünkü.

    bizim adımıza maçın kilit adamı tabii ki rodriguez. son maçlardaki tavırlarından inşallah vazgeçer. son erzurum maçında* g*tü arşa değiyordu.

    hakkımızda hayırlısı olsun.
  • 173
    çok zor maçtır. beraberlik benim için oldukça iyi sonuç olur. zira biz iyi defans yapıp, iyi kontratağa çıkabilen bir takım değiliz. ne kadar defansif oyuncuyla çıkarsak çıkalım, fark etmez. porto'nun önemli eksikleri var. kabul ediyorum. ama gel gör ki porto öyle ya da böyle oyunu kanatlara açan ve hızlı oyunu nedeniyle bize çok sıkıntı çıkartacak bir takımdır. umarım 1 puanımızı alır, geliriz.
  • 175
    genel kanının aksine fernando-donk ikilisiyle başlamamıza sevineceğim maç olacak. geçen sezon 8 haftalık periyotta şampiyonluğu kopartmamızı sağlayan büyük maçları bu ikiliyle kazandık. rakiplere özellikle fizik olarak orta sahada çok büyük üstünlük kurduk. (bkz: 15 nisan 2018 galatasaray başakşehir maçı) (bkz: 29 nisan 2018 galatasaray beşiktaş maçı)

    tek sorun fernando'nun formunun çok düşük olması. ama hem eski takımına karşı oynamanın hemde şampiyonlar ligi'nin vereceği motivasyon ile yüksek performans göstermesi olası.

    televizyonda hangi yorumcu söyledi hatırlamıyorum. ama adam, "galatasaray aslında tam deplasman takımı" dedi.* bu ne demek deplasmanda rakibi orta sahayı geçince karşılayıp hızlı kontra ataklarla gol bulmaya çalışmak demek. elimizde bu oyunu oynayabilecek çok adam var. rodrigues, henry, ndiaye, linnes, capon vs. bunlar hızlı ve çok çevik futbolcular. mesela, şu an ndiaye cezalı durumda olmasa bu maça ndiaye, fernando, donk üçlüsüyle çıkarım. yok efendim, donk pas yapar mıymış yok efendim ndiaye top çevirir miymiş mesele pas yapmak, top çevirmek değil zaten. biz ne yapıyoruz haldır huldur rakip sahaya gitmeye çalışıyoruz rakip sahaya yerleştikten sonra pozisyona girebileceğimiz oturmuş bir oyun planımız şu an için yok. saçma sapan top dolaştırıp duruyoruz. daha çok bireysel performanslara bakıyor maçı kazanmamız.

    geride bekleyip kontra atak oyunu oynamak ayıp değil beyler. bu maçı kazanırsak şayet kontra ile kazanırız. ama bunu lafta değil sistemli halde yaparsak kazanırız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın