bana göre sıfır futbol zevki veren maçımız.
o kadar çok moralim bozuldu, o kadar çok sinirlendim ki ikinci kez entry giriyorum.
kimse tek suçlu aramasın arkadaşlar suç malesef bir tane değil.
suçlu ünal aysal, suçlu fatih terim, suçlu taraftar, suçlu galatasarayı savunamayan galatasaraylılar, suçlu mancini, suçlu tugay kerimoğlu suçlu ruhunu kaybeden futbolcular, suçluo bu şu.
bu muydu en kötü günden en sevinçli güne kadar bu takımın arkasında olan, kızsa da üzülse de bu renkleri sevmekten vazgeçmeyen bizlerin hakettiği. kaç maçtır doğru düzgün futbol izleyemiyoruz kaç maçtır belki heyecanlanamıyoruz bile, sadece üzülüyoruz sinirleniyoruz hayıflanıyoruz. gelen genç transferlerle,90 dakikada 1-2 tane olan güzel hareketlere sevinip kendimizi kandırıyoruz " olsun olsun düzelecek hep bunlar" diye. ama nasıl bir düşüşe girdikysek bitmiyor bu boşluk, sürekli düşüyoruz. ve korkarım ki haber şu ki sanırım tekrar yükselebilmek için en dibe kadar vuracağız. işte ne sabrinin sağ kanattan açıp taca çıkan ortası, ne emre çolakın kendi etrafındadönüp durması, ne umutun
* olmadık goller kaçırması ne de drogba'nın bu kadar ruhsuz oynayışı bunlar hiçbiri değil, beni gerçekten korkutan bu dibe vurma ihtimalidir!
ama olsun biz yine galatasaraylıyız yine bu takımın yanındayız yine bu camianın çocuklarıyız. yönetimdekiler, teknik ekiptekiler ve hatta sahadakiler inanmasa bile biz gönülden inanıyoruz çünkü biz baba gündüzlerin taçsız kralların ali sami yenlerin galatasaraylı çocuklarıyız!
not:peşinen özür diliyorum bir hışımla yazdığım için yazım hatası vb olmuş olabilir. şimdiden affola