• 177
    bugün hakan oynasa, hücuma caner'in yaptığı katkının yüzde 50'sini bile yapamazdı...
    bugün uğur oynasa, hücuma sabri'nin yaptığı katkıyı yapamazdı...
    bugün arda ileri uçta oynasa, takıma jo'nun yaptığı katkıyı katiyen yapamazdı...
    hatta bugün ilk 11'de mustafa oynasa, o da ayhan kadar katkı yapamazdı ileriye...
    bugün mehmet topal da eskisi gibi oynadı...

    diğer maçlarda nasıl performans gösterirler bilemem ama kasımpaşa maçına bu kadro iyi oturdu...
  • 180
    (bkz: işte bu)

    uzun zaman sonra galatasaray'ı bu kadar istekli bu kadar hırslı görmemiştim. harikaydık tek kelime ile. rijkaard takım savunmasını öyle güzel aktarmış ki futbolculara 90 dakika boyunca 5 kişi rakip sahada pres yapıyorduk. bir an 96-00 yılları arasındaki hakan şükür önderliğindeki önde savunma olayı geldi. defansata bugün neill yine çok harikaydı. servet'te biraz toparlanır gibi oldu hatasız oynadı. caner'i pek duymadık. sabri ise uzun bir aradan sonra oynayabileceğinin en güzelini oynadı bi söz söylenemez.

    bugün gözlerimi yaşartan santos oldu. bugün inanılmazdı. bir kıvılcım gerekiyordu. o kıvılcım oldu. bakıyorum dakika 60 top kalecide santos pres yapmak için depar atıyor. güveni yerine gelmiş. barça'daki günlerindeki gibi aynı olağanüstüydü. arda turan derdi de inanmazdım ben bu takımda defans bile oynarım diye. gerçekten öyleymiş. 10 numara pozisyonunda harika bir maç çıkardı. presi hiç unutmadı. ciğeri patlayana kadar oynadı. teşekkürler büyük kaptan. keita yine muhteşemdi. alıştık zaten ona. son sözüm ise jo'ya. muhteşemdi. bu adamın bonservisi 10 milyon euro osla bile alınmalı. harika işler yaptı. olumsuz bir pasını görmedim. ayağına gelen her topu tuttu. muhteşem paslar verdi. ilk golün asistini yaptı. galatasaray'ın en büyük sorunlarından biri ileride çoğalamamak ve top tutamamakta jo sayesinde bu olay kalkmış görünüyor. 10 puanda ona.

    maçın yıldızı mı? tabii ki santos. bu kadar baskıya rağmen bugün özgüvenini topladı ve aslanlar gibi oynadı. top ayağına çok yakışıyor.

    en mutlu olduğum anlardan biri ise nevizade gecelerini uzun bir aradan sonra yeniden duymaktı. gerçekten özlemişiz. ve bir de sabri'nin üçlüsü. harikaydı. şampiyonluğa başı dik yürüyoruz. haydi aslanlar. böyle devam..
  • 181
    --- alıntı ---

    maça çok hızlı başladı galatasaray, bol şut attı kaleye takım. yılmaz vural’ı da tebrik ediyorum (hocanın çok da umurundaydı, captano tebrik ediyormuş, peh), hakikaten iyi futbol oynayan, bol pas yapan bir takım yaratmış. şanssızlığı formu yükselmekte olan galatasaray’a denk gelmesiydi.

    kayseri maçındaki gibi forvette baş döndürücü bir tempoyla dönerek oynadı galatasaray. giovanni, arda, jo, keita dörtlüsünün hangi mevkide oynadığını tesbit etmek güç oldu kasımpaşa savunması için. çok adam kaçırdılar. şansları vurulan toplardan sadece 1 gol çıkmasıydı maçın başında.

    ikinci devre biraz daha temkinli başladı galatasaray. belki de yorgunluk etkili oldu. ama yorgunluktan başka sebepleri de vardı. çok ağır hareket eden, rakibinin yanında koşmaktan başka bir şey yapmayan mehmet topal, ikinci devre stoper gibi oynamaya başladı. zaten topa basma, top kullanma konusunda bu sezon yetersiz olan ayhan iyice yalnız kaldı orta sahada. mehmet topal’a kafayı takmışım gibi gelebilir ama kişisel bir şey değil, futbolun gerçekleri bunlar. ama hoca benden farklı bir şeyler görüyor sanırım. ya da elindekilerin en iyisi belki de.

    atletico maçında arda tek başına galatasaray’ın hücum gücüydü. ama bu maç jo ve giovani çok yardımcı oldu arda’ya, üzerindeki yükü aldı. keita da belki de sabri sayesinde çok daha etkiliydi.
    rakibin üzerine buldozer gibi giden bir hücum gücü. galatasaraylı’ların istediği, özlediği takım bu işte.

    sanki avrupa kupası’nı ayak bağı görüyorlarmış da elenince üzerlerindeki baskı kalkmış gibiydi.

    dikkat çekenler :

    arda turan : yine takımın lideriydi. golünü attı, gol pasını verdi, rakibi kovaladı.
    giovani: geldiğinden beri ilk defa oynadı sanki. işte bizim beklediğimiz gio bu. delici forvet nasıl olurmuş görmüş olduk. sezon sonu bonservisi alınmalı. (sözlük sana söylüyorum, haldun üstünel sen anla)
    jo : büyük bir futbolcu. belki çok etkili değildi, biraz kaçak güreşti ama işi bildiği, bu takımın santraforu olduğunu gösterdi. sezon sonu kesinlikle bonservisi alınmalı. (sözlük sana söylüyorum, haldun üstünel sen anla)
    caner: galatasaray takımının sol bek oynamayı öğrettiği bir oyuncu. sezon sonu bonservisi kesinlikle alınmalı. (sözlük sana söylüyorum, haldun üstünel sen anla)
    neill : bu sezonun en önemli transferi.
    servet : taştır taş.
    sabri : yine saçma sapan vurdu toplara, yine yenen golde uyudu. ama lazım bu takıma.
    ayhan : futbol onu bırakmış, bir söylemeli.
    elano : çok hatalıydı, oynaması gerekirdi.(ulan)
    baros : takım böyle oynarsa, kadroya girmek için çok çalışmalı.
    kewell : takım böyle oynarsa, kadroya girmek için çok çalışmalı.
    rijkaard : ilk sezonunda şampiyonluk beklemediğimiz ama takımı ısrarla şampiyonluğa taşıyan hocamız. orta sahanın ortasında m.topal, m.sarp, ayhan gibi adamlara mecbur olası kendisi için üzücü.

    sakin ol hayat da senin şampiyonluk da galatasaraylı.

    --- alıntı ---

    http://captano.blogspot.com/...ay-kasmpasa-4-1.html
  • 182
    maçın ilk 20 dakikasında yapılan önde topa basma isteği bana eskileri hatırlatmıştır. adam paylaşımı gayet iyi yapılmış ve alan kapama konusunda 10 dakika hariç hata yapılmamıştır. yenilen golde sadece sabrinin hatası değil ali güneş'e ortayı kestirmekte bir hatadır. caner ilk defa sol bek gibi oynamış kademe konusunda hata yapmamıştır. umut etmekle birlikte daha çok çalışmayla bu sistemin devam edeceğini tahmin ediyorum. sabri bir kaç kademe hatası yapmıştır ama kondisyon eksikliğinden kaynakladığını düşünüyorum. genel olarak çok az hatayla iyi bir skor elde edilmiştir. bence ligin kaderini değiştiren seyrini güzelleştiren bir maç olmuştur.
  • 183
    ...
    ilk zamanlar elano da ne çok eleşitiriliyordu. yok elano bu takıma yaramaz, elano koşmuyor, elano isteksiz, mücadele ruhu yok.. şimdi herkes ne diyor, elano bu takımın vazgeçilmezi! orta sahayı toplayan tek kişi! aynı şeyler giovani için de geçerliydi. geldiğinden beri diyorum, daha çok erken bu oyuncuyu eleştirmek için. bugün herkes gördü gerçek giovani'yi. adam kaç zamandır adam akıllı top oynamamış, biraz zamana ihtiyacı var. ama mükemmel medyamız anlar mı böyle şeyleri!?
    ...

    http://jaimelesport.blogspot.com/...-da-sampiyonluk.html
  • 187
    galatasarayımızın adeta stres attığı kin kustuğu maç olmuştur. gerek futbolumuzla gerek tribünümüzle tam tabiriyle şov yapmışızdır. uzun bir aradan sonra keyif alarak ve rahat olarak izlediğim galatasaray maçıdır aynı zamanda.
    giovanni dos santos sabri sarıoğlu ve joao alvesin dönüşlerinin kalıcı olmaları dileğiyle...*
    not: tabii ki her maçından keyif alıyorum ama rahat rahat oturup izlemek bambaşka oluyor sözlük*
  • 191
    sezon başında olduğu gibi yine 4-1 lik seriye devam ettiğimiz maçlardan biri olmuştur.

    bu senenin bizim adımıza en ugurlu rakamı, skoru: 4-1 dir. bu da böyle biline.
    demek oluyor ki, sezona 4-1 başladık, arada biraz bocaladık, ortalarda toparladık ve 4-1 ile göz kırptık... sonunda kapanışı da ( şampiyonluk) başlangıç gibi yapacağız. fırtına gibi.
  • 193
    çok hastaydım. mecidiyeköy'de oturmama rağmen hiç maça gidesim yoktu. fener yenilince bi gaz sarındım giyindim çıktım 6'da. eski açık kombinesi almıştım sezon başı. girdim ağır ağır stada bir çay aldım. güzel bir yerden tüm maçı izledim. gözlerim hastalıktan zaten kırmızıydı sabri daha da bir kızarttı son anda. bu çocuğu çok seviyorum. maç bitti. biraz bakındım. kalabalığa karışarak merdivenleri iniyordum ki, yanımdan bir hışımla geçen bir taraftar kardeşim şöyle haykırdı: "geri döndük lan !!! sike sike alacaz o şampiyonluğu !!!" bu maçın tüm anlamı o lafta saklı benim için.

    evet. alacağız o şampiyonluğu.
  • 198
    galatasaray'ın oynamaya çalışan rakibi karşısında oynadığı müsabakadır. öncelikle ben kendi adıma bana böyle bir maç izlettirdiği için kasımpaşa'ya teşekkür ediyorum. galatasaray'a gelirsek, kasımpaşa'nın delifişek ataklarından bazıları, ve golün geldiği dakikanın da içinde bulunduğu 10 dakika dışında, takım çok sorun yaşamadı. golü kalesinde görmesine rağmen keita'nın normal olmayan golüyle toparladı, penaltıyla da maçı kopardı. öyle maçı değerlendirirke ince ince işlemeye gerek yok, bazı ruh hastalarının anlayamadığı üzere, takım rijkaard'ın aslında oynatmak istediği futbolu, kasımpaşa'nın açık futbol anlayışının da etkisiyle %60-65 gibi bir verimlilikle oynadı bugün. baştan sonra hücumu düşünen, sahada olan bütün oyuncularının (ayhan akman hariç) takımı ileriye götürmeye çalıştığı, ve doğal olarak farklı bir galibiyet alan galatasaray, fenerbahçe'nin yine, yeniden kaybettiği haftalardan birini en sonunda değerlendirmeyi başardı. gio performansıyla özel olarak diğer oyuncuların önüne çıktı, ayhan akman performansıyla özel olarak dünyadaki bütün futbolcuların (selçuk şahin hariç) gerisinde olduğunu gösterdi. yani böyle bir yandan gio ile, keita ile, jo ile mutlu ederken, diğer yandan mehmet topal ve ayhan akman gibi iki kafadar ile insanı alkolik olmaya iten bir müsabaka izledik.

    leo franco yediği golde istisnasız her zaman olduğu gibi hatalıydı. topa bir kaleci gibi değil, bir top toplayıcı gibi çıkması trajikomik bir durumdu benim için, zira gözlerim dolarken, bir yandan da sinirden güldüm. neyse kendisi ile düzeyli bir beraberlik yaşamak isteyenler de var, bu kadar yüklenmeyeyim kendisine.

    savunma neill dışında yine biraz savruktu. caner zaten kafa yapısını düzeltemediği sürece artık takımda sol açık bile oynamaması gereken bir adamken, sol bek bölgesinde doğal olarak sapıttı. ilk yarının sonlarına doğru bir pozisyonda rakibinin bacaklarını yirmi parçaya bölme isteği, rakibinin üzerinden zıplamasıyla engellendi. gereğini çok fazla aşan çıkışlar yaptı. neyse klasik caner işte. servet ve sabri fena değildi, hatta sabri sadece sakatlıktan çıkmış bir durumda 90 dakika çıkarabildiği için bile takdir edilmeli.

    orta saha bölgesini değerlendirmek gerekirse, ayhan'ın tek başına ortasına sıçmaya çalıştığı bölgeyi, mehmet topal beklemediğim bir şekilde az da olsa toparlamayı başardı. kalan oyuncuların tamamı hücumda bölge değişerek oynadığı için, orta sahanın savunma ve oyun kurmaya yönelik, bu iki oyuncuya ait bölümü, ayhan'ın etrafındaki her adamı öldürmeye teşebbüsü nedeniyle ciddi anlamda rezaletti.

    hücum bölümünü değerlendirmeye gerek yok. frank rijkaard ve johan neeskens'in oynamalarını istedikleri futbolu sonuna kadar uyguladılar. yine de açık oynayan kasımpaşa'ya teşekkür etmeleri gerekir.

    özetle, takım bugün gayet iyi bir oyun ortaya koydu. lider durumda. puan farkı da tatmin edici. ama frank rijkaard'a sallayanlar, "biz yanlış düşünmüşüz" demediler, sadece saçmalamalarına bir süre ara verdiler. ilk fırsatta mukavvadan taraftarlıklarına devam edeceklerdir.
  • 200
    seyirci muhteşemdi. sezonun başından beri böyle coşkulu seyirci görmedim ali sami yen'de. anladığım kadarı ile fenerbahçe'nin ibb karşısındaki mağlubiyeti ve avrupa kupalarından elenip lige kalmış olmamız taraftarımızı oldukça ajite etmiş. harikaydılar. helal olsun.

    kasımpaşa bu sezonun başından beri ali sami yen'e futbol oynamak için gelmiş ilk yerli takımdı. bu cesareti ve özgüveni nasıl kazanmışlar bilemiyorum. sanıyorum önceden aldıkları bir kaç galibiyet ile jo ve dos santos bilinmeyenleri, onları katı defans yapıp beraberliğe yatmak yerine çıkıp top oynayarak gerekirse 3 puan almaya yönlendirmiş.

    maç başladıktan on dakika sonra kasımpaşa'nın bu cesur tavrına karşı ileride oynayan arda-dos santos-jo-keita dörtlüsünün bu açık defans karşısında yapabileceklerini görünce herkes "maç bizim" demeye başladı.

    benim salatalık sandığım dos santos, kasımpaşa'nın açık defansı önünde muhteşem sprintleri ve pasları ile beni mest etti. gerçi bir de kapalı defans karşısında yapacaklarını ileride görmemiz lazım. sprintleri mükemmel ama yakaladığı fırsatları kullanmak isterken ayaklarına tam hakim olamadı. eğer onu da becerebilirse başlığının altına okkalı bir özür yazısı döşeneceğim. onu geçtim, bu adamın bugün sahadaki oyununu görünce her ayağına top geldiğinde rijkaard'ı andım. bu adamın hali buysa iki gün evvelki atletico maçında 90+2 de oyuna alınması komik. komik olmasının yanı sıra galatasaray'ın avrupa vizyonuna resmen ihanet. rijkaard önceden verdiği beyanatta belirttiği üzere, galatasaray iki-üç kulvarda birden koşmasın, sadece milli lig de kalsın diye resmen satmış takımı. dos santos'un bugünkü performansı bize bunu gösterdi.

    takıma gelince, ayhan haricinde muhteşemdiler. hangi birini anlatalım. her dakikası ayrı bir güzeldi. bu sezon ali sami yen de seyrettiğimiz tek güzel müsabakaydı. gerçi 2-1 den sonra kasımpaşa'lı bir çocuk onsekizin içinden yukarıya vurdu topu. o top gol olsaydı biraz tadımız kaçardı ama bu takım bugün üç yese beş atardı dört yese sekiz.

    baros'u filan özlemem artık. ayhan'ı çıkar elano'yu koy, caner'i çıkar kewell'i koy barcelona'yı yensin.

    bir de; 1 kasım 2009 galatasaray sivasspor maçı'ndan beri, uzun zaman sonra 2 den fazla farkla kazandığımız ilk lig maçıdır kendileri. on maç sonra yani.

    umutlandım mı. evet... umarım boşa çıkmaz... lig şampiyonluğuna da razıyım. umarım rijkaard beni delirtmez..

    edit: ters kale oynadığımız maçlardan biridir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın