crouch’un rovesatasi bugun sosyal medyada orada burada halen karsimiza cikar. bu mactan once bordeaux ile grupta ilk macimizi oynamistik. olimpiyat cilesi sebebiyle bircok taraftarin yollarda mahsur kaldigi o mac sikici bir futbolla 0-0 bitmisti.
bu mac ise kabus gibi baslamisti. daha 15 dakika olmadan 2-0 geriye dusmustuk. butun yaz gerets’in sampiyonlar ligi kalibresinde on libero istiyorum diye bas bas bagirmasina ragmen vasat inamoto ve 19’luk ikinci ligden gelme mehmet topal disinda bir on libero alamadigimiz icin maca orta sahada ayhan akman ve comez mehmet topal ile basladik. ve bittabi donemin yildizi steven gerrard’in tabiri caizse icimizden gecmesini canli izledik. (hele mehmet topal’a 3 metre mesafeden attigi bir calim vardi ki aman aman).
ikinci yari kabus daha da derinlesti ve crouch’un o meshur rovesata golu durumu 3-0 yapti. ancak sonra futbol tarihinin en
underrated golculerinden biri olduguna inandigim
umit karan ile ard arda 2 gol atarak bir anda maca ortak olduk. baski kurup maci lehimize cevirdik. hatta sonrasinda duran toplarin usta ismi sabri
*’nin frikigi direge takilinca sac bas yolmustuk. 3-3 elimizden kacmisti ama o kadroya ancak bu kadar dedik ve cok uzulmedik. gerci sonra psv’ye gene sacma salak goller ile iki mac arka arkaya kaybettik, hatta o donem belamiz olan arouna kone sonra 34 yasinda sivas’a geldi yine bela oldu orasi ayri.
isin komik yani benzer sey ertesi sene besiktas’in basina gelecekti ancak onlarin kaderi cok ama cok farkli bir yere, tarihi bir utanca gidecekti.
(bkz:
6 kasim 2007 liverpool besiktas maci)