kaybederken de gurur duyulacak takım tabirinin ete kemiğe, canlı örneğe büründüğü maç. özellikle avrupa arenasında deplasmanda erken goller yemeyi yadırganacak bir durum olmaktan çıkartan takımımız, 14. dakikada 2-0 yenik duruma düşmeyi becerebilmiştir. ancak o dakikadan sonra öyle bir top oynamıştır ki, şu an bu topu oynasak, değil 14. dakikada 2-0 yenik duruma düşmek, 5-0 yenik duruma düşmeyi kabul edersiniz. hele de şu 2019-2020 sezonunun halini gördükten sonra. öyle de güzel top oynamıştık. önceki sezon 83 puanla kazanılan efsanevi şampiyonluğun mimarları, işbu sezonda pek de göremediğimiz bu kalite ve iştahını bu maçın 2-0'dan sonraki kalan 75 dakikasının genelinde sahaya koymuş, ancak gerek direği
*, gerekse kaleci pepe reina'yı geçememiştir.
2-0'dan sonra crouch'tan yediğimiz şanssız gol
* maça dair umutlarımızı kaybettirse de, 59-65 arası attığımız iki gol anfield road'ı susturup, galatasaray'ın ne kadar tedirgin edici bir takım olduğunu cümle aleme hatırlatmamıza yetmiş de artmıştı bile.
3-0'ken direkten dönen sabri sarığolu'nun frikiği ise, futbolun mu, yoksa sabri'nin mi cilvesidir, bilinmez...
iki gol atan ümit ve crouch'a rağmen, maçın en kaliteli işlerini yapan oyuncu ise maçta 1 asist yapan ve ne yazık ki şimdilerde oldukça kötü yad ettiğimiz eski futbolcumuz arda turan'dı. maçtan sonra kop forumlarında sabri ile ikisinin takıma kalite katabilecekleri konusunda görüşler bildiriliyordu. böyle de güzel oynamışlardı.