176
umut ediyorum ki ibra edilmemeleri durumunda domenec torrent, campos ve sensibile’nin tazminatını ceplerinden ödeyeceklerini beyan etmiş ve o söz sayesinde mali ibra alnışlardır. yoksa ben şahsen bunları mali de ibra etmezdim üye olsam. ibrasızlığın en yüksek tondan konuşulduğu bir ortamda gidip yurt dışından sportif direktör getirmek bana çok iyi niyetli gelmedi.
177
idari açıdan ibra edilmemiştir. doğru olan, hak edilen sonuç damat burak ve ekibinin yüzüne vurulmuştur. 30 gün içerisinde olacak seçimde galatasaray'ın öz değerlerine sadık, verdiği sözlerin arkasında ve yola çıktıklarının yanında duran bir başkanın seçilmesi dileğiyle.
178
milyonlarca kez söylendi ama tekrar tekrar söyleyelim. ne şirketler hukukunda, ne borçlar hukukunda ne de dernekler hukukunda mali ve idari ibrasızlık diye bir kavram yoktur. yargıtay içtihatları ile de bu sabittir. genel kurul bir bütün olarak yönetim kurulunu tüm icraatleri nedeniyle "ibra" eder ya da etmez.
bu saçma ve anlamsız idari ve mali ibra ayrımı ise spor kulüplerinin tüzüklerine bir şekilde geçmiştir. burak elmas yönetiminin mali yönden kılpayı ibra edilmesinin de bu anlamda bir önemi yoktur.
ibra mutlaka olması gereken ve yönetim kurullarının kafasına göre at koşturmasını engelleyen bir "kurum"dur. doğru şekilde kullanılabilmesi için tüzüklerden bu ikili ayrım kaldırılmalıdır. zaten yeni çıkacak yasa ile kulüp başkanları kendi dönemlerindeki borçlarından da sorumlu olacağı için fiili olarak da bu ayrımın bi değeri kalmamıştır.
180
koskaca klubü oyuncak etmiş genel kurullardan biri daha. 10 ayda bir seçime gider hale geldik. başkan; futbolcu satdı veya aldı, hoca göndedi, hoop değiştir. bakalım bundan sonra klube başkan bulabiliyorlar mı? burak başkanın başarılı olmadığı ortada ama böyle de olmaz.
181
ocak ayı gelmeden liderden 20 puan fark yiyen, orta ve alt sıralarda gezip tarihin en kötü sezonlarından birini yaşatan önce fatih terim ve ekibi daha sonra burak elmas yönetimi bedel ödemiştir. camia adına hayırlı olsun.
182
ıbra artık bir silah haline geldi, işler biraz istediği gibi gitmiyorsa, yakın zamanda kendi seçtiği başkanını doğru düzgün zaman tanımadan kafasına dayıyorlar ibra tehditini. hele taraftara kalsa ayda bir başkan, td değişir. sosyal medyanın iyice ilerlediği bu çağda, millet artık bilgiyi kendi araştırmalarından değil, insanların yaptığı yorumlardan alıyor. garip bir devirde yaşıyoruz. sabah açık mı kapalı mı oylama yapılsın diye oylama yapılıyor, açık oylama çıksa 5 saniyede iş çözülecek, ama millet yönetimin gözünün içine bakarak ibrasızık oyu vermek istemediği için, kapalı oylama çıkıyor. bunun dışında da 60 tane insan konuşma yapmak istediği için, çıkıyor konuşma yapıyor, her zaman böyle oldu, iş uzadıkça uzuyor, konuşmalar bitince de binlerce kişi kapalı oylama seçildiği için, tek tek hem mustrafa cengizi hem de burak elması ibra edip etmemek için oylama yapılıyor. böyle bir sürecin sabaha kadar sürmesi çok doğal. bunun burak elmasın "cengiz oyunlarıyla" ne alakası var? şeffaflık olsun diye konuşma sırasını bile değiştirmeyip, kendi lehine cevirmeyen, bir grup insandan bahsediyoruz. o dönemli trend o olduğu için insanlara asılsız çamur atmak ne kadar kolay. nedeni de, "yorumlardan anladığım kadarıyla". hele bir de medyaya kapatma mevzu var, gs tv'nin yayın yapacağı bilinmesine rağmen, nasıl "yayına kapalı" oluyor genel kurul, gerçek bir muamma. bu koşullarda hangi başkan adayı niye elini taşın altına soksun? neden gecesini gündüzüne kadar çalışsın millet. allah bir sonraki başkana sabır versin.
183
25 saatlik uykusuz ve kesintisiz bir maraton sonrası gereğinin yapıldığı yer..
tek üzüntü selçuk erdoğmuş’un son derece tartışmalı ve tuzaklı bir oylama ile kulüpten uzaklaştırılması oldu.
mahkeme ile dönecektir çünkü hukuki , usül ve zaman aşımı yönünden çok rezil ve kusurlu bir karar.
onun uzaklaştırılması karşılığı kirli ibra pazarlıklarına girenler ibrasızlıklarla rezil kepaze oldu.
galatasaray yönetimleri , 100-200 kişilik bindirilmiş ve uzaktan kumanda kıtaları şantaj aracı yapanlara kolu bacağı kaptırmamalıdır.
ayrıca rahmetli mustafa cengiz’in son dönemi hakkettiği gibi yüksek oranlarla ibra oldu.
orası galatasaray genel kurulu, orada eninde sonunda adalet yerine bulr..
haklı ve galatasaraylı liseli-alaylı bir araya gelip elele verince önünde statüko falan dayanmaz.
184
galatasaray tarihine geçmiş kongredir.
ben şahısları ve yapılan birçok işi herkes konuştuğu için tekrar etmek istemem. ben olaya başka başarısızlık yönünden bakmak istiyorum.
yönetim ibrasızlığı haketti hak etmedi konusuna furboldaki başarısızlık, yönetimde istenmeyen adamlar, kurullarda pasiflik, galatasarayın haklarını koruyamama, yola çıkılanları yolda bırakma, verilen sözleri tutmama gibi yönlerden bakmak yerine başka yönden bakmak istiyorum.
tüm yanlış işler ve başarısızlıkların yanı sıra burak elmas kurula aylar kala eli cebinde beklediği için ibra edilmedi benim nezdimde.
birçok alandaki başarısızlığın camiada yarattığı stres yüklü topu alıp taca atabilecem koskoca bir vakti vardı. amiyane tabirle camianın gazını almalıydı. iyi bir yönetici bunu yapardı. genel kurula aylar varken bile ibra etmeyeceğiz naraları atılırken burak elmas hala ışıtan günü savunmakla, lafı eveleyio gevelemekle, ali koçla birliklte poz vermekle uğraşıyordu. oysa verilecek ılımlı mesajlar, gs adası gibi birkaç güzel haberle servis edilse ibrasızlık oyları burun farkıyla geride kalabilir bugün yönetimde olabilirlerdi.
işte bu da koskoca bir yönetim başarısızlığıdır. o kadar çok başka şeylere odaklandı ki buna dönüp bakmadı bile. o yüzden evet malesef ibrasızlığı hak etti. kimse onu uçurumdan itmedi diyemem ama o da kuzu kuzu göre göre uçuruma ilerledi.
185
galatasaray’ın kurtuluş günlerinden biri. cidden burak elmas yola devam etseydi şu rüya gibi geçen son iki sezonu hiç yaşamayazdık.