104
türk futbolunun odaklanmaya artık tam anlamıyla başlayacağı maç. biz galatasaraylıların ve sözlük yazarlarının da yazacağı ana başlık burası olacak. şimdiden hayırlı olsun herkese.
312
sabri ve bilal şov sürüyor. biri saçma sapan top kaybeder, biri salak salak orta keser. koca galatasaray' ın oyuncularına bak ya!
3
en umutsuz bir şekilde bekleyeceğim kadıköy'deki derbi.
bir de böyle deneyelim. maçtan önce hıncal abi gibi 6 tane atarlar gibisinden konuşasım var. bakarsınız bu sefer kırarız laneti.
314
olcan-sabri-bilal-umut-hamza. tebrikler koşu mesafesi ve evlatlar.
316
1-0 devam eden ve hiçbirşey yapamadıgımız maç.
hamza oğlu bilal'i oynatmak ugruna herşeyi feda edebilir. allah hepinizi bildiği gibi yapsın lan.
317
gol % 100 ofsayt ofsayt olmasına da şu bilal, sabri filan nedir yahu, rezillik resmen.
408
fenerbahçe taraftarının kimseye zarar vermeden ve rezil olmadan bir koreografi yapabildiği maçtır. gerçekten güzeldi de ne var ki atatürk yerine tayyib onlara daha uygun olurdu sanki.
440
maçın genelinin yorumu aslında bir anlamda "fenerbahçe'nin sezon geneli yapısının" da yorumu olarak göze çarpıyor bence,
bir hücum planlaması ve yapılanması olmayan takımlar, ne kadar yetenekli isimleri olursa olsun "dağınık ve spontane" yani "o an nasıl hissediyorsa" öyle hücum yapmayı deniyorlar... bu bazen işe yarar, elinizdeki yetenekli oyuncular yoktan gol yaratabilirler...
ancak bu, özellikle büyük maçlarda başınıza çok büyük bela açar.
sistemsizlik kavramının en önemli ayaklarından birisi de "hücum planının olmaması"dır.
şimdi izleyen, takip eden, analiz edebilen bir futbolsevere net bir soru soralım, bakalım cevap alma ihtimalimiz var mı?
- fenerbahçe'nin hücum planı nedir?
cevap %79 ihtimalle "bilmiyorum" - %20 ihtimalle de "yok" olacaktır. kalan %1'lik kesim bir cevap verse de verdiği cevap muhtemelen gerçekle bağdaşmayan farazi bir tahmin olarak kalacaktır...
gerçekten bir sorgulayalım:
- soru: fenerbahçe set hücumu mu yapıyor? - cevap: hayır
- soru: fenerbahçe kanat akını mı yapyıor? - cevap: hayır
- soru: fenerbahçe bekleri bindirme mi yapıyor? - cevap: son 3 senenin cevabı evetti, ama artık hayır.
- soru: fenerbahçe doldur boşalt mı oynuyor? - cevap: hayır
- soru: fenerbahçe hızlı paslarla ve 2'ye 1'lerle mi hücum ediyor? - cevap: yer yer... istemsizce ve bilinçsizce... tamamen duruma göre
- soru: fenerbahçe nasıl gol buluyor? cevap: bireysel yetenekleri şapkadan tavşan çıkarıyor
- soru: fenerbahçe takım hücumu mu yapıyor? - cevap: hayır
- soru: fenerbahçe'nin hücum planı takımsal değil ise kimin üzerine kurulu? cevap: öyle bir oyuncu yok...
en önemli soru geliyor şimdi dikkat:
- soru: fenerbahçe'nin hücum planını bozmak için ne gibi bir plan yaparsınız? kimleri marke edersiniz, rakibi nasıl durdurursunuz?
- cevap: fenerbahçe'nin bir hücum planı yok... bu nedenle ekstra birşey yapma gereği duymam... diego, persie, nani ve markovic kitlenebilir, ancak aralarındaki bağlantıyı kesmek çok daha kolay ve mantıklı...
işte aslında maçın ve sezonun fenerbahçe adına özeti burada saklı.
fenerbahçe'nin mevcut kadrosu, bir sistem ve hoca faktörüyle yoğurulsa ürkütücü denebilecek isimlerden oluşuyor.
ancak zayıf kadro mühendisliği, hücum plansızlığı, alternatiflerin kullanılamaması bugün eleştirilen fenerbahçe'yi ortaya çıkarıyor...
fenerbahçe'de şimdilik doğru olan tek şey sahaya diziliş...
kondisyonları tükenmediği sürece fenerbahçe savunmadayken saha dizilişleri aşması zor bir duvara dönüşüyor.
ancak, dikkat: küçük takımları küçümseme ve futbolcuların yerini kaybetmesi, akhisar gibi gol atmakta zorlanan takımları bile golle buluşturacak bir zemin yaratıyor. tabi 1.70'lik olcan'ın ba'nın yanında kafayla gol atması da yine aynı sınıfa girebilir.
173
aziz yıldırım'ın mayıs 2016'da yargitay kararindan sonra baskanligi birakacagini acikladigi icin konusuyorum, kendisinin son kadiköy derbisidir. en cok galatasaray sampiyonluğu gören bu adamın gider ayak bir de galatasaray' a kaybettiklerini görmeyi hakettiğini düsünüyorum.
insallah!
323
ya yediğin gol ofsayt olsa ne olmasa ne! koskoca galatasaray' ın 45 dakikada kaleye tek bir şutu yok. neyin ofsaytı bu. al sneijder' de sakatlandı. bakalım hamza efendi şimdi ne filmler çevirecek. yazık ya galatasaray bu mu abi?
325
sikten boktan ofsayttan gol yedik amk ya. wesley de sakatlandı, allah vere üç beş güne toparlasa bari.
326
fenerde de bi sey yok. firat sag olsun sertlik ile yildirdi. tekme tokat mac oynatiyo. gol de ofsayt
327
fenerde de bi sey yok. firat sag olsun sertlik ile yildirdi. tekme tokat mac oynatiyo. gol de ofsayt
441
uzun uzun yazmaya gerek yok.
fenerbahce'nin galatasaray gibi.
galatasaray'ın fenerbahce gibi oynadığı maçtır.
iki takım da ekolüne ters futbol oynuyor.
328
gol atmamızın şu takımla mucizelere bağlı oldugu maç. birşey oynamayan takımdan yine golü yemeyi başardık, şu kadıkoyde sanki her maç yüzümüze 50 km/s rüzgar ediyormuşcasına herşey negatif gidiyor. üstüne şimdi bir de hamza denen bir çapsızın kazanan takımı bozmaması nedeniyle bir kez daha sıçramasını bekliyoruz. böyle hiçbirşey oynamayacaksak hiç çıkmasaydık maça.
ya arkadaş burda bazı spor yazarı(!) arkadaşlar sürekli savunuyor, biz de her maç söylüyoruz , hamza da ısrarla oynatmaya devam ediyor.
sabri - bilal - umut oynadığı sürece bu takım birşey yapamıyor. yok helvaymış bilmemne geç bunları bu adamları çıkar olur o helva.
412
sabri ve bilal yerine denayer ve rodriguez ile başlansaydı 2-3 farklı bir galibiyet çıkarmak çok kolay olurdu. fakat işte takımın başında teknik direktör olmayınca böyle bir rezalete 90 dakika dayanmak zorunda kalıyoruz. ofsayttan gol ve verilmeyen penaltı artık haber değeri taşımıyor bana kalırsa, bunlar her kadıköy deplasmanında gördüğümüz şeyler. hakan-chedjou-muslera üçlüsü olmasa tarihi bir fark yiyebilirdik. ucuz atlattık mı desem elimizden mi kaçırdık desem bilemiyorum açıkçası. tek bildiğim hayatımda izlediğim en ezik galatasaray'ı gördüğüm.
203
hocamız hagi iken kadıköy'de oynadığımız ve 0-0 biten maça benzer olacağını fakat bu kez kazanacağımızı hissediyorum. elano'nun caner'in karşısında çok iyi oyunu ve pino'nun sızmalarıyla galibiyete çok yaklaşmıştık. çok etkisinde kaldım bu maçın sanırım. kafamda, jose rodriguez sürekli caner'in üzerinden oynayıp podolski'yi ayıyla başbaşa bırakıyor.
orta alanda jose-selçuk-bilal-yasin optimum dörtlü olacaktır bana göre. topun bizde kalması nani, caner, diego, van persie ve gökhan gibi adamları sinirlendirecek ve hataya meyillerini arttıracaktır. ayrıca top rakipteyken metafizik savunma yöntemleri deneyen sabri'nin, saraçoğlu koltuklarını ısıtması hepimizin hayrınadır bugün. chedjou, denayer ve hakan balta ölü toplarda elimizi bir hayli güçlendirecektir. topal, sahanın her yerinde wesley'e refakat edecektir, bunu lehimize çevirmemiz için yasin ve podolski hatta zaman zaman bilal'in o boşalan alanlara doğru zamanlama ile girmesi çok önemli.
67
ulan hep inandık be. 2010'daki o maç hariç hep inandık, hafızanız mı zayıf bilmiyorum ki. hep bu sefer dedik dedik, hatta fener'i küçümsedik, bu sefer çok kötüler dedik ama maç sonları hep o asık suratla içilen sigaraları, gevşek fenerli gülümsemesini hatırlıyorum.
ben umutlu değilim arkadaş kusura bakmayın, isterseniz buna öğrenilmiş çaresizlik diyin ama bıktım arkadaş. bir takım deplasmanda 16 senedir ezeli rakibini yenemiyorsa taraftarın suçu ne olabilir ki. insan biraz utanır, bir kere de yener yahu.
430
iğrenç ötesi, seyir zevkinden yoksun bir maç oldu yine. he ben şahsen gram top oynamadığımız maçta kadıköy'den 1 puan çalmamıza sevinirim. ama tarafsız gözle izleyen bir futbolsever için hayatında izlemiş olduğu en sıkıcı, en zevksiz maçlardan biri olabilir.
fenerbahçe taraftarı eminim şu an "ehehe yine yenemediniz eheheh" ergenliğini yapıyorlardır fakat sezon başında yapılan bir ton transferden sonra kendilerini şampiyon ilan edip, içeride oynadıkları galatasaray maçında ofsayttan attıkları golle 1 puanı almış olmaları da büyük trajedi bence. ki van persie, markovic falan gram top oynamadı. eskiden kadıköy deplasmanlarını hatırlarım ben, fener çok rahat kazanmasının yanında çok da pozisyon bulup bizi baskı altına alırdı. lakin son yıllarda alırlarsa 1-0, 2-1 göt zoruyla alıyorlar, onda da maç genelinde doğru düzgün pozisyon veya baskı yok.
hamza hoca'ya da iki kelam edeyim, ilk yarıda takımın sahadaki silikliğini görüp ikinci yarıya oyuncu değiştirmeden başlamak neyin kafasıdır, ciddi merak ediyorum. umut-burak değişikliği çok bir fayda getirmeyeceği bariz olsa da yapması gereken ilk hamleydi ama bunun için 60'a kadar beklemesinin mantığı yok. sabri ise yine tüm yeteneksizliğini sergilediği bir maç oynadı. iddia ediyorum, top sürme-top kontrolü konularında tüm profesyonel liglerdeki en özürlü, en yeteneksiz oyuncu sabri olabilir. lakin gelin görün ki yıllardır galatasaray'ın daimi oyuncusu ve kaptanı. ben artık hayret edemiyorum.
83'te beraberliği yakaladıktan sonra 1 gol daha tıkılamak imkansız değildi ama süre az olduğu için pek şans da bulamadık. sonuç olarak ligdeki son 4 haftalık galibiyet serimizin ardından kadıköy'den, üstelik ilk 45 dakikasında sahada olmadığımız maçta, beraberlikle dönmek bizim için iyi sonuç.