• 97
    olası bir mağlubiyet veya beraberlikte tudor'a olan eleştirileri haklı kılmayacak olan maçtır. pusuya yatmış bekliyorlar, hocamızı itin çakalın önüne atmayalım. "ne olursa olsun destek verelim" değil benim kastım. bırakalım adam rahat çalışsın. çünkü kafası futbola basmayan bir hoca değil tudor.

    eksiklerimiz yok mu? var. real madrid'in yok mu? var. barcelona? onun da var. chelsea, manchester city, manchester united? hepsinin var. zaten doğada mükemmel diye bir şey olmadığından dolayı mükemmeli aramaya gerek de yok.

    konsantrasyonun üst düzeyde olması ve kendi oyunumuzu oynamamız durumunda galibiyeti söküp alacağımız maçtır.
  • 101
    bu hafta sanki bi' operasyon var gibi duruyor. bu operasyonun arkasında da aziz yıldırım varmış gibi sanki. koç'un başkan adaylığı ve fb'nin ligdeki mevcut durumu göz önüne alındığında puan tablosunun üst sınırı pek değişmeyecek gibi duruyor. bu şekliyle fb'de yarışın içine dahil olacak belki daha doğru bi' değişle fb 6.haftadan yarıştan kopmamış olacak.

    ibb'nin ve beşiktaş'ın 3'er puan kaybından sonra deplasmanda bursa'ya ancak, tabir-i caizse, çatır çutur oynayıp, ne hakemin olası abuk subuk kararlarına ne de seyirci baskısına aldırış etmeden basıp geçmemiz gerekir. böyle bi' dominant oyun haricinde işimiz pek kolay değil gibi.

    rahat bi' oyun ve 3 puan dileğiyle...
  • 234
    bursa tas gibi takim olmus. tas gibi sahada top oynuyorlar baslarinda da kurt bir hoca var. bu takimin sahasinda toplamda 5-10 dk’lik sure disinda tek kale top oynayip rakibi sahasina gömmek buyuk bir istir. ev sahibi takim 2-3 pozisyon bulacak tabii dogal olan da bu. barcelona da oynasa bulacak, psg de. maci kafanizda canlandirin sanki hic bursanin ayagina top degmemis gibi bir imaj olusuyor kafada. mukemmel oynamistir galatasaray. gol olabilecek en az 8-10 pozisyona girmistir. bu seyrettigimiz bursa istikrarini korursa, bjk ve fener’i bu sahadan cikarmaz. gelip burayi okursunuz o maclar oynanirken.
  • 39
    https://image.yenisafak.com/...2566655_12566653.jpg

    2 gün kalan maç.

    galatasaray yetmezliğinin zirve yaptığı anlarda iyiden iyiye sabırsızlıkla beklediğim maç. bir gün önce derbi olması, bizim maçı da fırat aydınus'un yönetmesi sebebiyle içimde inceden bir puan kaybı korkusu var ama inşallah 3 puanla döneriz.

    maçın skorundan ziyade nasıl oynayacağımızı da çok merak ediyorum. geçen hafta benzer bir rakip olan kasımpaşa'ya karşı çok iyiydik ama o maç evimizdeydi. bu maçta 40 bin civarı bir bursa taraftarı olacak. bu deplasmanda da sezon başından beri oynadığımız o agresif oyunu oynayabilecek miyiz? yoksa antalya maçı gibi skoru bulup çekilmeye mi çalışacağız?

    tabii burada bursaspor'un nasıl bir oyun anlayışı ile oynayacağı da önemli. dilerim onlar da atak yapmaya çalışır ve biz kaptığımız toplar ve dikine paslarla daha önemli pozisyonlar yakalayıp skor avantajını yakalarız. bursa geride bekleyip kaptığı toplarda batalla'yı bulup onun üzerinden oynar, biz de buna mani olamazsak sıkıntı yaşarız. batalla'nın bu maçta topla oynamasına asla izin vermemeliyiz, top ayağında 1 saniyeden fazla kalmamalı, mümkünse topu hiç aldırmamalıyız. bunu başarırsak ki ndiaye, fernando gibi oyuncular bunu rahatlıkla yapabilir, maçı kazanmaya yakın olan tarafız.

    şok bir oyun başlangıcı ya da inşallah erken bir golle öne geçebilirsek de taraftarın sesi kısılacaktır.

    (bkz: geçmiyor günler)
  • 236
    acayip mutlu eden maç. tudor'u yeterli görmeyenlerdenim ama bugün yenik durumdayken bile maçı alacağımızı hissettim. ilginç değişikliklerinde bile panik yapmadım ve ona güvendim. böyle yaptıysa vardır bir bildiği dedim ve sağolsun güvenimizi boşa çıkarmadı. tamam onu hep gömüyoruz ama iyi şeyler yaptığı müddetçe sıkıntı yok. ha bugün puan kaybı olsaydı bile olsun derdim çünkü takım çok iyi. daha 28 maç var önümüzde. hocadan tek ricam yasin ve selçuk isimli zatlara güvenmemesi.

    bursa taraftarına bir çift lafım var. serdar aziz'i niye ıslıklıyorsunuz lan? adam size 4.5 milyon euro kazandırmadı mı? serdar'ı sevmesem de ıslıklanması zoruma gitti. bursalı oyuncular maç 1-0 iken bir taç atışı kazandılar bizim sol kanatta. süreden çalmak için ağır adımlarla gidip kullandılar, hatta yaklaşık 1 dakikayı orada yediler. yenik duruma düşünce de deli danalar gibi koşturdular. oh olsun size lan. hadi gerideyken zaman çalın da görelim oynaklar.

    feghouli artık takıma monte olsun bi zahmet. bugün attığı golden bağımsız konuşuyorum. takıma kalite ve güç kattığı su götürmez gerçek. tolga zaman zaman sinir etse de golü güzeldi. harun çok iyiydi, gününde olmasa 5 tane atardık çünkü saydığım kadarıyla 5 tane golü önledi.

    özetle galatasaray ikinci yarı daha iyi olsa da maçın genelinde iyiydi. bu galibiyet takımın zor bir deplasmanda geriye düşse bile maçı çevirebileceğini göstermesi açısından bir milat olacak. darısı tiner arena'ya.
  • 250
    galatasaray için ligin geri kalan haftalarını direkt etkileyecek bir maçtı. basit bir tabirle; bir deplasmandan çok daha fazlasıydı. bunu yazının ilerleyen bölümlerinde açacağız. şimdi maçtan önce takımla ilgili söylenen, değerlendirme yapmak için beklenileceği belirtilen durumları yazalım;

    -sert bir takımla deplasmanda oynamadı
    -ilk golü yemedi
    -uzun bir süre yenik oynamadı

    bu maddelerin hepsi tek bir maçta vücut buluyordu; bursaspor. galatasaray teknik heyeti ve oyuncuları tüm bu sınavlardan başarıyla çıktı. maçın kısa özeti budur.

    şimdi gelelim detaylara.

    maçın ilk yarım saatlik bölümünde galatasaray maçın içine giremedi. bunda pek tabii bursaspor'un da katkısı fazlaydı. büyük bir enerji ve özgüvenle oynadılar. son iki haftada aldıkları skor, onları olduğundan çok daha güçlü bir pozisyona soktu. bunun yarattığı enerji, tribünlerde sinerjiye döndü ve bunu kullanarak galatasaray'ı bir şekilde durdurdular. galatasaray'ın transferleri türkiye şartlarında, böyle bir atmosferde daha önce maça hiç çıkmadı. bunun oyuncular üzerinde bir tedirginlik yaratmış olma ihtimali çok yüksek. bu yüzden takım bocaladı, bu da bursaspor'un ekmeğine yağ süren diğer etmenlerden biriydi.

    ancak zaman geçtikçe galatasaray, artık ezberlemeye başladığımız, oyuncuların da alıştığı o oyununu oynamaya başladı. bursaspor'un enerjisi bu dakikalarda çok yüksek olduğu için, tek silahları olan, kontra atakla galatasaray'ı vurmaya çalıştılar. maçtan önce de söylediğim üzere; savunmada daha derli toplu olan ancak hücumda sınırlı bir takım bursa. bu yüzden kontra atak planı teoride başarılı gibi gözükse de sonuçlandırma noktasında sınıfta kaldı, kalacağı da belliydi.

    ikinci yarıyla birlikte galatasaray, oynadığı oyunun dozajını bir tık daha yukarı çekti. genelde bu oyuna maruz kalan takımlar türk telekom'a deplasmana gelen takımlar oluyordu. bir nevi galatasaray, iç saha oyununu deplasmana taşıdı. bundaki en önemli noktalardan biri belhanda'nın kendisinden beklenen sorumluluğu alarak, takımı hücumda yönlendirmeye başlaması oldu.

    galatasaray modern bir avrupa takımı gibi hücum ediyor. sağ kanat ve sol kanatı hücumda eşit olarak kullanmak, oyunu geniş alanda oynamak demek. bu da rakibin sürekli enine doğru açılarak yorulmasına sebep oluyor. üstüne üstlük tüm bu kanat akınları yoğun bir baskı ile birleşip, rakip kalede tehlikeli pozisyona dönüştükçe rakip mental açıdan da yıpranmaya başladı. özellikle 60. dakikadan sonra neredeyse bursa hiç çıkamadı. rakibin zihnen bu kadar çöktüğü anda feghouli hamlesi gelince, galatasaray kalite olarak sahada bir tık daha yukarı çıktı. fizik olarak hala beklenen seviyede olduğunu sanmıyorum ancak kalitesi ciddi bir fark yarattı, hele ki yıkılmak üzere olan bir rakibe karşı.

    tudor'un çılgın değişikliklerini elbette tartışabiliriz, fakat şunu belirtmek gerek; sistem değişmeden sadece oyuncular üzerinden yapılacak değişikliklerle dahi galatasaray'ın gol bulma ihtimali çok yüksekti. çünkü deplasmanda nasıl oynanması gerekiyorsa onu oynayan, rakibi sağ ve soldan yaptığı ataklarla afallatan bir takım gördük. türkiye'nin en formda yerli kalecisi harun tekin olmasa belki de çok daha önce rakibi çözecekti galatasaray. ancak tudor'un hamleleri sonrası bunun gerçekleşmesi üç taraf için de en iyisi oldu. tudor, öyle veya böyle, taktiksel bir hamle ile geri düşülen maçı çevirdi. oyuncuların hocaya olan inancı biraz daha arttı, taraftar da zor bir deplasmanda dahi takımın oyun ezberinin bozulmadığını görmüş oldu.

    çok kısa olarak galatasaray'da görülen ve geliştirilmesi gereken yönlere de değinelim. oynadığı oyunla rakibi bu kadar yıpratan ve öne geçen bir takımın, önde olduğu maçları daha da kolaylaştırmak için biraz daha iyi kontra atak sonuçlandırması gerekiyor. zira tudor'un elinde kontra atağa da uygun oyuncular mevcut. elbette bu bir süreç, duran toplardaki zaaf her geçen hafta nasıl azalıyorsa, bu durum da süreç içerisinde çalışma ile belli bir seviyeye gelecektir.

    gelelim galatasaray'ın kazanımlarına. fenerbahçe'ye olan bakış açımızı sabit tutmakla beraber, mantık çerçevesinde baktığımızda fenerbahçe'nin beşiktaş'ı yenmesi bizim işimize daha çok geldi. zira uzun vadede ligde asıl rakibimiz beşiktaş olacak ve şampiyonlar ligi'ne deplasman galibiyeti ile başlayıp, ligde dışarda kazanacakları bir derbi onlara sene sonuna kadar yetecek bir özgüven kazandırabilirdi. derbide ortaya çıkan skorla birlikte çok daha gergin bir döneme girecekler. bunu unutmamakta fayda var. durum bu iken bursa'yı deplasmanda geriye düşüp yenmek rakiplere çok net bir mesaj verdi. galatasaray, fikstür olarak rahat bir 2-3 haftalık döneme girerken cebine muhteşem bir avantaj koydu. çok zayıf durumda olan bir karabük'le içerde, seyircisiz maçta konya ile dışarda oynamak büyük bir fırsat. sonrasında ise içerde oynanacak fenerbahçe maçı ile liderliği, oyunu ve lige hakimiyeti perçinleyip; fenerbahçe'yi yarışın uzağına itme şansı mevcut.

    aynı kararlılık ve inançla, oyun ezberini daha da geliştirerek devam etmeliyiz. galatasaray iyi yolda.
App Store'dan indirin Google Play'den alın