• 245
    15. dakikasından itibaren gol atacağımızı hem rakibe hem bizlere hissettiren bir takım vardı sahada. bu maç özelinde bence en büyük kazancımız bu biz elbet gol atacağız ama beş dakikaya ama on dakikaya bu hissi rakibe vermel inanılmaz güzeldi. şampiyonluk konusunda hep bir acabam vardı ancak dün akşam yaşananlar ve bize bu takımın hissettirdiklerinden sonra artık çok rahat (bkz: hedef21) diyebiliyorum.
  • 239
    bu maç özelinde işin teknik taktiğini geçsek dahi sayfalar dolusu not çıkartabiliriz, öyle bir maç oldu. bursa takımı beklediğim üzere geçen haftalardaki kopukluğunu ara ara yansıtsa da arkalarındaki seyirci gücü, iyi konsantre olan oyuncu grupları sayesinde çok daha komple bir performans sergilediler. ilginçtir önceki haftalarda pas hatalarıyla göze çarpan badu, galatasaray'ın baskılı futbolu karşısında kritik düzeyde hatalar yapmadı. yine titi ve ekong ikilisinin de daha önceki savruk ve birbirlerinden uzak mesafeli oynadıkları futbolu bugün görmedik. takım olaraksa daha kısa mesafede oynayarak, iki kanadı ve takımın enlemesine boyunu daha dinamik kullanarak kadro kalitelerinin oynayabilecekleri en iyi futbolu oynadılar.

    ancak galatasaray futbol takımı o kadar tempolu, o kadar ezici bir futbola sahip ki bursaspor'un son derece olumlu performansı bile oyunu dengelemek için yeterli olmadı. ilk 20 dakika ateşli atmosfer neticesinde gelen pozisyonlarının dışında oyunun 60-65 dakikasında galatasaray'ın art arda ataklarına dur diyemediler. maç 1-0, 2-0 bitebilirdi. futbol bu, olmayacak iş mi yok ancak kabul edelim ki takımımız tıpkı önceki maçlarımız gibi coşkulu, önde basan, hücum eden performansını bu maçta da sürdürdü. tek farkın, ndiaye- fernando-maicon üçlüsünün düşük performansı ve inanılmaz şekilde kaçan gol pozisyonlarının olduğunu söyleyebiliriz hatta. keza bursaspor takımının attığı gol de fernando'nun ayağına çarpmasa sittinsene gole dönüşmeyecek bir pozisyondu.

    böyle bir ortamda, maçın altmış dakikasını mağlup sürdürdüğümüz, henüz on dördüncü dakikada şanssız şekilde golü yediğimiz, rakiplerimizin puan kaybı karşısında fırsat yakaladığımız bir maçta dakikalar ilerledikçe oyuncularımız da gerildiler. gerginliğin, aceleci tavrın meydana geldiği bu noktada da panik yapıp oyunumuzu geriletecek miyiz yoksa şampiyon takım refleksi gösterip maçı çevirecek miyiz, çok önemliydi ki gerek teknik direktörümüz igor tudor yaptığı hamlelerle gerek oyuncularımız gösterdikleri mücadeleyle şampiyon takım refleksini sonuna kadar gösterdiler. psikolojik açıdan da takımımıza ve rakiplerimize önemli bir etkisi oldu. geriye düşen galatasaray'ın ne yapacağı, ateşli deplasmanlarda takımın etkilenip etkilenmeyeceği sürekli tartışıldı. ve bu maç da öyle bir maç oldu ki neredeyse takımımız üzerindeki tüm soru işaretleri cevabını bulmuş oldu, işte bu çok önemliydi. bir kısmımızın önceden de cevabını bildiği sorular şu şekildeydi:

    a) galatasaray geriye düşünce nasıl bir performans sergileyecek?
    doksan dakika tek kale bir maç çıkarttık ilk çeyrek saatlik dilimde geriye düşmemize rağmen. aynı şekilde de aslantepe'de oynadığımız oyunu devam ettirdik. daha da önemlisi hırsımızla şampiyon takım refleksi gösterdik.

    b) galatasaray ateşli deplasmanlarda baskılı oyununu ve skor üstünlüğünü sürdürebilecek mi?
    iki üç oyuncumuzda bireysel performans düşüklüğü gözlense de bursa deplasmanında, 40 bin kişi önünde ne kadar iyi oynanabilecekse o kadar iyi oynadık. belki aslantepe'deki gibi uç düzeyde baskı yapmasak dahi coşkulu futbolumuz, kazanma arzumuz ile ligin en önemli birkaç deplasmanından birinden çok iyi futbolla galip çıktık.

    c) takım, hakeme rağmen kazanabilecek mi?
    fırat aydınus'un verdiği vermediği her kararla takımımızın oyununu bozmaya teşebbüs etmesine rağmen bugün rakip taraftarı, rakip takımı ve hakemi üçünü birden yenen bir galatasaray izledik ve bu da bilindiği üzere açık ve net şekilde takımımızın şampiyonluk alametidir.

    d) tudor'un b planı var mı?
    hoca bugün yaptığı değişikliklerle ya ölürüm ya efsane olurum dedi, kazandı ve efsane oldu. öyle bir hamle yaptı ki galatasaray taraftarının kendisine karşı olan kitlesinin direnci bile kırıldı. öyle bir hamle yaptı ki maçtan sonra abartısız her futbol programında skor- oyun gibi şeylerden ziyade yaptığı hamle konuşuldu. öyle bir hamle yaptı ki ilk anda herkesin ''böyle iş mi olur?'' dediği değişiklik böyle kritik bir deplasmanda maçı kazanmamızı sağladı. dolayısıyla tudor bugün hem rakip takımlara hem tüm türkiye'ye ''siz bana hamle yapamıyor diyorsunuz ama hiçbirinizin düşünemeyeceğini ben düşünürüm. bir şekilde maçı kazanırım.'' dedi. aynı zamanda maça yaptığı müdahale türk futbol tarihine de geçmiş oldu.

    e) galatasaray her deplasmanda kapanıp korkak(!) futbol mu oynayacak?
    bu sorunun cevabı osmanlıspor maçımızda verilmişti bana kalırsa.

    f) fernando, ndiaye, maicon gibi takımın demirbaşlarının formsuz oldukları maçlarda da kazanmayı başaracak mıyız?
    başardık.

    bölüm bölüm ele alalım şimdi.

    tudor'un yaptığı değişiklikler: her ne kadar mariano'nun çıkması hala yanlış gelse de iki beki çıkartıp iki tane açık oyuncusunu alarak rakibin bütün dengesini bozdu. bir anda hücumda iki kişi fazlalaşmış olduk. özellikle sağda feghouli'nin içe kat edip çizgide yasin'i bindirme yapması, sağda da belhanda'nın içe kat edip rodrigues'in bindirme yapması rakibin alan savunmasını da dengesini de bozdu. ayrıca değişikliklerin yapıldığı esnada takımımızın en dirençli oyuncusu olan tolga'nın merkeze kaydırılması da orta alan üstünlüğünün tamamiyle bize geçmesine vesile oldu. yanına daha defansif tolga gelen ndiaye dribbling yapma şansı buldu ve yaptığı pas hataları azaldı.
    hayatımda gördüğüm en sıradışı hamlelerden biri olduğunu, çok cesurca ve kazanma arzusu içerdiğini ve başarının da sağlandığını söylemeliyim son olarak.

    sakin pas futbolumuz: acayip şekilde oyuncularımız skordan dolayı bir aceleye tutuşsa da oynadığımız futbol sakinliğini korudu. mağlupken de sabırla oyunun yönünü değiştirip boşluk aramak pas yapmak son derece önemli bir detay oldu bizim için, kadıköy- inönü gibi deplasmanlarda da işimize yarayacaktır. özetle bu sabırlı, ne istediğimizi bildiğimiz futbolu da tudor'a yazmak lazım.

    maicon- ndiaye- fernando üçlüsünün performans kaybı: beklenmedik şekilde en istikrarlı üçlümüz bu maçta lastik patlattı. içlerinden fernando yine genele vurduğumuzda güzel performans sergilese de özellikle maicon olmak üzere ndiaye'nin de maçta negatif performans verdiğini söylemek gerek. maicon'un serdar'a yapılan protesto nedeniyle konsantrasyonunun düştüğünü tahmin ediyorum. diğer oyuncularımızaysa anlam veremedim ama bunlar normal şeyler. altı haftada bir düşüşler gözlenmesi gayet normal denilebilir. önemli olan bu düşüşlere rağmen kazanabilmekti ve kazandık.

    futbolcularımıza, teknik direktörümüz igor tudor'a teşekkür ediyorum. yolun sonu 21. şampiyonluk...
  • 16
    2016-2017 --- 0-5
    2015-2016 --- 1-1
    2014-2015 --- 0-2
    2013-2014 --- 1-1
    2012-2013 --- 1-1
    2011-2012 --- 1-0
    2010-2011 --- 2-0
    .
    .
    .

    son yıllarda bursa deplasmanlarında aldığımız skorlar bu şekilde. *

    bunun dışında içeride genelde iyi sonuçlar alıyoruz bursa'ya karşı, averaj düzeltiyoruz desek yeridir. türkiye kupası ve süper kupa'da da yendik yakın zamanlarda.

    bursa tribünlerinin dolu olması bizim oyuncularımızın da motivasyonunu arttıracaktır diye düşünüyorum. belki de ilk 5 haftanın haricinde ilk kez bir maçta yenik duruma düşeceğiz. özellikle deplasmanda geriye düşersek takım buna nasıl reaksiyon gösterir bilemiyorum, görmek de istemiyorum :(

    inşallah 23 eylül 2017 fenerbahçe beşiktaş maçından da istediğimiz gibi bir skor gelir ve bursa'yı yenip puan farkıyla liderliğin tadını çıkarırız.
  • 20
    antalyaspor maçı gibi adı kendi yarı sahanda rölanti futbol olan maçı rakibe sunma futbolunu oynarsak beklentiler gibi zor geçecek maç ama iç saha da oynadığımızın daha az tempolusu ve kontra odaklısını oynarsak kazanırız. bursaspor, trabzonspor vs.. çok formda, bilendi, iç sahada çok iyi lafları ile bu sezon geçmez. umarım bu maçta kötü oynayarak tek farklı kazanırız ve bu takımın her şeyin altından kalkacağı ortaya çıkar çünkü baskılı oynuyoruz her maç böyle gitmezciler ortaya çıkıyor.
  • 3
    igor tudor'un kader maçı. ya bu maçı alacak varyasyonları geliştirecek ve şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerleyecek ya da aynı 10 eylül 2017 antalyaspor galatasaray maçında olduğu gibi takımın puan kaybetmesine seyirci kalacak ve takıma olumsuz bir hava gelecek. bu maç bizim şampiyonluk yolundaki en önemli maçımız bu yüzden. ya deplasmanlarda kaybolan bir takım olacağız ve ikincilik ya da üçüncülük ile yetineceğiz ya da zor puan kaybeden bir takım olup şampiyonluğa yürüyeceğiz. o yüzden bu maç beni çok geriyor, bir an önce oynansın istiyorum.
  • 21
    her ne kadar bursa lige fena baslamamis gibi gozukse de izledigim maclarda hic de iyi degildi. 3-0 kazandigi akhisar macinin skoruna aldanmayin mesela, ilk yari ve 0-0 iken akhisar'in cok net pozisyonlari var ve oyunun hakimiydi. zira alanya maci da ayni sekilde. bir son dakika goluyle 3 puani cok haketmeden cukkaladilar. malatya macini izlemedim ama besiktas macinda nispeten fena degillerdi. ancak gene de hic maca ortak olacaklarmis gibi bir goruntuleri de olmadi.
    derbinin oldugu hafta bu maci almali ve bizim derbilerin baslayacagi bolume kadar mumkun oldugunca puan farkini acmaliyiz. zira takimimiz iyi olsa da henuz derbiler icin pek guven olusturmadi. derbilerde donem donem maci tutabilecek oyun da gerekli oldugundan sorun yasayabiliriz gibi duruyor. bu yuzden bu tip maclari kayipsiz sekilde gecip kredi olusturmak onemli.
  • 8
    güzel bir zemin, iyi bir atmosfer olacak. takıma güvenim tam.

    bursaspor takım oyunu oynayan, savaşmayı seven bir takım. tabii ki takımın beyni batalla'yı bir şekilde etkisiz kılmak şart. bayağı güzel bir maç olacak.

    rodrigues iyi, güzel ve hoş fakat yavaş yavaş oraya feghouli'yi monte etmemiz lazım. sıkışan oyunlarda bize katkısı çok olacak. ayrıca ikinci forvet olarak daha etkili olacak rodrigues'e göre.
App Store'dan indirin Google Play'den alın