• 252
    bu maça 3-5-2 ile https://galatasaray11.com/67239 ve bu kadro ile çıkabiliriz. bu sistemde orta sahamız yerine göre 5'li hatta emre'nin desteği ile 6'lı olabilir ve lemina'nın yokluğunda oluşacak mücadele eksikliğini kapatabiliriz. bu formasyonda kanatlarda eksik yakalanma ihtimalimiz var ancak fenerbahçe'nin elinde doğru düzgün ne kanat var ne de bek oyuncusu.
  • 255
    akılıma gelince göğsümde nahoş hisselerin oluşmasına vesile olan maç. bunun sonu maç saatinde el ayak buz kesmesi şeklinde maçın izlenmesi olarak gerçekleşecektir, hiç sekmez.

    maç saati yaklaştıkça taktik, diziliş, kadro gibi saha içi konuları düşünmek benim için daha da zorlaşıyor. üstünde boncuk gözlü ali koç'un dün basın toplantısı ile hakem konularını konuşması yine bize buradan 3 puan almamamız için ne gerekiyorsa yapacaklar hissini veriyor.

    bunlara rağmen genel olarak bizim tarafta artık eskisi gibi kadıköy deplasmanının getirdiği psikolojik eziklik pek kalmadı. bunun baskısı biz değil de aman yenilmeyelim seri bozulmasın kafasına giren fenerbahçe'de olduğunu düşünüyorum. son dönemlerde oynanan derbilere bakacak olursak galibiyeti kaçıran bir taraf varsa o da biziz. biraz da şans yanımızda olsa çoktan bitirmiş olabilirdik bu seriyi.

    neyse bunlara girip yine umutlanmayalım sonra üzülüyoruz. çıkalım yine aslanlar gibi oynayalım ve zirvede puan kaybı yaşayan takımlara biraz daha yaklaşalım.

    inandık biz sizlere
    #ben23rsiz
  • 256
    biz eksiklerimizden bahsediyoruz ama karşı yakanın durumu bizden iyi sayılmaz. rodrigues, emre, gustavo gibi adamları yok.
    yani hücumcu kanatları yok, sol bekleri yok, orta saha zayıflamış durumda, stoperde ne olduğu belli olmayan falette oynayacak herhalde. kalede kaleci de var sayılmaz sonuçta altay takımın zayıf karnı.
    tek avantajları hakem ve kadıköy.
    bu takımın farkı temposu ve vedat’ın ileride top saklaması olacaktır.
    ahmet çalık’lı 3 lü savunma çıkmamız lazım bence. marcao bütün kafa toplarını kaybediyor maalesef tedbir amaçlı ahmet önlem olabilir.
  • 257
    fenerbahçe'nin puan veya puanlar almasını sağlayacak en önemli oyuncunun ozan tufan olduğu karşılaşma.

    evet, ozan tufan, şaka değil.

    ne stoperleri, ne bekleri ne de kanatları gerçek mevkisi olmayan oyunculardan kurulu olacak takımda, kendi mevkisinde oynayıp takımı toparlayacak tek adam belki de ozan olacak.

    bu yüzden ozan'ın tempoyu ayarlamasına müsade edilmemeli ve orta saha muhakkak elde tutulmalı.

    lemina'nın olmayışına en çok üzüldüğüm nokta bu. ozan'ın tempo yapmasına izin vermez, baskı altında kalmaz, topun bizde kalmasını sağlardı.

    yerine oynayacak seri-belhanda baskı altında top kaybı yapacak adamlar, donk oynasa onun da ne yazık ki temposu yetersiz kalacak.

    sanki adem'i biraz geride kullanıp orta sahaya pres gücü ve sertlik katmasını sağlayabiliriz.
  • 258
    seri ve belhanda'dan en fazla birinin sahada olması gerektiği karşılaşma. birinin top kayıplarını belki telafi edebiliriz ama ikisi birden sahada olursa mağlubiyet kaçınılmaz olur. zira fenerbahçe derbilerde hakemin de desteğiyle 12 kişi oluyor. e belhanda da genelde rakibe çalışıyor top kayıplarıyla. 13 e 10 oynanan bir derbi hele ki rakip sahada bizi zor duruma düşürür.
  • 260
    günlerdir her birimiz kafamızda oynuyoruz bu maçı, benim de kendime göre bu maça dair bir senaryom var. tabii ilk olarak en olası ihtimale göre saracchi'nin sahada olacağı lemina'nın ise sakatlıktan dönemediği bir senaryo öngördüğümü belirtmem gerek.
    özellikle lemina'da sahada yokken sert ve fiziki mücadeleye bağlı oynayan fenerbahçe orta sahasına karşı benim beklentim seri'nin kenarda tutulması, belhanda tam bir gamsız ancak burada iş hocaya düşüyor. sezonun kalanında isterse yatsın kalkmasın ama bu maçta belhanda bizim için şart oğlu şart gibi duruyor.

    muslera
    mariano-donk-marcao-saracchi
    belhanda-ömer
    feghouli-emre-onyekuru
    adem

    şeklinde bir dizilişle sahaya çıkmamızın daha iyi olacağını düşünüyorum. oyuncu oyuncu sebeplerine gelirsek.

    muslera: zaten takımda gözü kapalı yazılan ilk adam, kaptan, abi, evlat, kardeş. özetle takımın her şeyi.

    mariano: özellikle sezonun ilk yarısında rezalet bir futbol oynamış olsa da ikinci yarı daha derli toplu göründü, 10 gündür maç yapmamış ve dinlenmiş olması bizim için kıymetli rakibin sol bekinin olmayışı ve kanat oyuncularının da verimsiz olmasını avantaj çevirebilir.

    donk-marcao: özellikle ikili olarak yazdım çünkü luyindama'nın yokluğunda çok ciddi sıkıntılar yaşayabileceğimizi düşünürken zamanla standart bir uyumu yakaladılar ve 3-4 maçtır gayette iyi götürüyorlar, sertlik ayarları gayet iyi. sadece bazen düşüncesizce hamleler yapıyor olmaları risk teşkil ediyor, daha iyi bir seçeneğimiz yok zaten.

    saracchi: sakatlıktan dönüp sahada olması en elzem adam bana kalırsa, fb'nin bekleri ve kanat bindirmelerindeki savunma yapıları bana göre çok zayıf. gustavo gibi bir toparlayıcı da sahada yokken ciddi sıkıntılar yaşayacaklardır özellikle hızlı hücumlarda. saracchi bu profil için en iyi seçenek.

    belhanda-ömer: neden seri veya ön libero donk istemiyorsun denebilir. seri fiziken çok zayıf ve top kazanma noktasında çok etkisiz. bunun yanında donk'u ön liberoya çekmek pek tabii mantıklı geliyor olabilir ama donk'un yerine stopere ahmet çalık'ı koymak isteyen olacağını sanmam. iyi niyetli ve bazı maçlarda güzel iş çıkardı fakat burası saraçoğlu deplasmanı. belhanda geldiğinden beri bir var bir yok, şu sıralar hiç yok ama oynamayı istediğinde orta sahadaki mücadeleye dahil olması her maçta bizi öne çıkardı. hocanın burada kendisini psikolojik olarak hazır tutmasını umuyorum. ömer zaten takımın en iyilerinden, merkez orta sahada sezon başında çok sıkıntı yaşadık ve ömer denemsi olumlu olmuştu. tekrar kendini bulduğu mevkide görmek isterim, seri'nin fiziki zayıflığı ve lemina'nın yokluğu derken savunmadan top çıkarma işini layıkıyla yapabilecek tek adam.

    feghouli: inanılmaz kötü oynuyor. oynamasını istememin tek nedeni belhanda-mariano-feghouli üçgeninin bizi defalarca kurtarmış olması ve yorgun olmayan bir mariano'nun varlığı. o risk alınır.

    emre akbaba: sezonun ikinci yarısından beri her maç fiziken daha yukarı çıktı, bazı maçlarda bir şey yapmamış gibi görünüyor ama boş koşularıyla, rakip savunmayı şut tehdidi ile zorlamasıyla hücumda rahatlamamızın en önemli faktörü. mutlaka sahada olması gerek.

    onyekuru: 16 şubat 2020 galatasaray yeni malatyaspor maçında kendisini gayette toparlanmış buldum. son vuruşlarında geçen sezonki kadar verimli noktada değil ama bunun bir sebebi de maç eksiği, henüz tam hızına ulaşamamış hastalık sonrası fakat önemli değil. galibiyete ihtiyacı olan fenerbahçe karşısında bizim için en değerli hücum silahı olacak. geçtiğimiz hafta oynanan 15 şubat 2020 ankaragücü fenerbahçe maçında hızlı kanatların fenerbahçe savunmasını ne hallere düştüğünü gördük.

    adem büyük: beni inanılmaz şaşırttı. oynadığı her saniyenin hakkını veriyor ne kazanıyorsa bizden helali hoş olsun. adem'in yetenek ve hırs olarak kariyeri boyunca hep sivrilen bir oyuncu olduğu malum, problemi mental olarak sorunlu bir adam olmasıydı ki fatih terim bunu halletmişe benziyor. bu maçta benim için en kilit, en olmazsa olmaz adam. falcao büyük kalite ama adem hem formunun hem de hırsının ödülünü almalı. fb savunmasının türlü pislikler yapıp zorlayacağı malum, kendisini iyi motive edip provokasyonlara kapılmadan savaşmalı. ki sert savunmalara karşı hiç çekinmeden savaşabilen bir yapısı da var. o gol senden gelecek buna inanıyorum.

    bunların yanı sıra yedek kulübemizde falcao, seri, linnes (olurlarsa lemina-andone) gibi hamle şanslarımızın olması inanılmaz kıymetli. sakin kalıp, saldırmadan, kazanmak zorunda olanın fenerbahçe olduğu bilinciyle oynamalıyız. bu pek tabii defansa çekilip beklemek değil, kontrollü bir şekilde topu rakibe vermemiz lazım. fenerbahçe hızlı çıkan takımlar karşısında dağılıyor. haydi hayırlısı.
  • 262
    lemina'nın yokluğu ile beni kara, kara düşüncelere daldıran süper lig müsabakası;

    uzun, uzun düşünüp kafa yorduktan sonra bu maç özelinde lemina'nın yerine oynayabilecek tek oyuncunun maalesef ryan donk olduğuna karar verdim. bazı renktaşlar ömer bayram, belhanda gibi fantastik seçimler yapmışlar. ne belhanda ne de ömer bu görevi yapabilecek oyuncular değiller. o pozisyonda ki oyuncu ne zaman savunma arasına girecek, ne zaman rakibe basacak, nasıl pozisyon alacak bilmesi lazım. ayrıca baskı altında top dağıtması, oyunu yönlendirmesi gerekecek. solda oynama alışkanlığından ömer sürekli topu soluna çekerek oynuyor. ayrıca yine sürekli dikine oynamaya çalışıyor. belhanda'nın da en temel problemlerinden biri zaman, zaman konsantrasyon kaybı yaşaması ve tembel paslar atması. daha belhanda ve ömerin savunma taraflarından hiç bahsetmedim. bizim kadroda selçuk veya seri lemina'nın görevini üstlenebilirler ama onlarda fizik güç olarak çok yetersiz kalırlar. yani mecbur donk'u ortasahaya çekip savunma tandemini ahmet çalık&marcao ile oluştururum. donk daha önce önlibero oynuyordu ve o mevkiye alışkın. ayağı fena değil. topla çıkabilir. savunma tarafında da gayet iyi. ahmet çalık zaten kendi mevkisinde oynayacak. konyaspor, denizlispor, alanyaspor maçlarında oynadı ve maç eksiği yok.

    saracchi tam olarak hazırsa onbire koyardım. yok hazır değilse sol bekte linnes'i oynatırdım. onyekuru ve falcao'yu tam olarak hazır olmamaları, mücadeleye dayalı bir maç olacak olması nedeni ile 2. yarıya saklardım.

    benim bu maç için onbirim şu: muslera-mariano, ahmet, marcao, saracchi (linnes)- feghouli, donk, seri, ömer bayram- emre akbaba, adem

    çok zor maç olacağı kesin. 4 puan önde gidiyoruz ve fenerbahçe kendi saha ve seyircisi önünde mutlak kazanmak zorunda. sahaya sakin ama çok kararlı çıkmalıyız. kadıköy deplasmanlarında ilk golü yemek bizim açımızdan mağlubiyet demek oluyor. bilinç altına yerleşmiş "biz ne yaparsak yapalım bu sahada kazanamıyoruz" duygusu hemen öne çıkıyor. oysa 0-0 geçilen her dakika bizim lehimize olacak, fenerbahçe ve seyircisi baskı altına girecek. o açıdan ilk 20 dakika mağlup duruma düşmememiz çok önemli. ilk 10 dakika takımımın özgüven kazanması, saha ve atmosfere daha çabuk alışması için şok bir tam saha pres ile başlardım. stoperlere hatta kaleci altay'a kadar varan bir baskı. bize aynısını geçen yıl tt arena'da benfica ve bu yıl fenerbahçe yapmıştı. başarılı da oldular. ancak tabi bu bir deplasman maçı ve uzun süre bu oyun anlayışı ile oynayamayız.

    ana taktiğim şöyle olurdu: fenerbahçe'de rodrigues'in olmaması ve savunma arkasına koşu yapabilecek oyuncu eksikliğinden savunma tandemini öne çıkararak takım boyunu kısaltır, kompakt bir düzenle fenerbahçe'nin oyununu 2. bölgede alan daraltıp, 2'li-3'lü sıkıştırmalarla bozmaya çalışırdım. f.bahçe'nin tutulma, yani oyundan düşürülme sırrı nerede yatıyor?.. tabii ki; ozan'la jailson'un (veya tolga ciğerci) üzerine kurulacak baskıda. burada adem'in, emre akbaba'nın sürekli bu oyunculara baskı yapıp, bozmaları çok önemli. kruse'da çok hareketli oynamadığı için f.bahçe'nin hatları arasındaki bağlantı umudu sadece muriç'in omuzlarına kalırdı. burada da savunma dörtlümüz ile donk ve seri'nin iyi yerleşerek boş alan bırakmamaları çok önemli. kruse'a yakın olan stoperimizin markaj yapması elzem. muriç'e de donk ve yakın olan stoperle markaj yapılarak fenerbahçe hücumda etkisizleştirilebilir.

    hücum açısından ise fenerbahçe presli oynayacağı için basit top kaybı yapmamamız ve atakları sonlandırmamız şart. pas yapıp oyunu soğutamaz ve atakları sonlandıramaz isek savunmamıza çok büyük yük binecektir ve hata yapmaları kaçınılmaz olacaktır. prese karşı sakin ve sabırlı oynamamız lazım. adem, feghouli ve emre akbaba'nın performansları da belirleyici olacak. eğer bu oyuncularımız top tutabilirlerse savunmamıza soluklanma fırsatı yaratacaklar. bilhassa feghouli ve emre akbaba bu maçta savaşmalılar. feghouli gizli oyunkurucumuz ve top tutabilme özelliğine bu maç çok ihtiyacımız olacak. 2. devre fizik olarak toparlanmış görünüyor. mariano ile uyumu da bu maç için feghouli'yi ilk on bire yazmaya mecbur kılıyor.

    fenerbahçe bize karşı ankaragücü'ne karşı oynadığı gibi oynamayacaktır ve daha kontrollü oynayacaktır. ama eğer skoru tutmayı başarabilirsek ikinci yarı yorulan ve daha çok risk alan fenerbahçe'ye karşı onyekuru ve falcao hamleleri bize avantaj sağlayabilir.

    bu maç özelinde en kritik oyuncularımız adem, feghouli ve emre akbaba olacak. bilhassa emre akbaba'nın performansı skora direkt etki edecek. rakip önliberolara yapacağı baskı ve hücumda da sorumluluk alıp pas istasyonu olması, top tutup takımı rahatlatması çok ama çok önemli. bu maç oyunkurucularımız (emre, feghouli) savaşmalı ve sahaya karakter koymalılar. alabileceğimiz puan yada puanların anahtarı bu...
  • 263
    fenerbahçe'nin uzun yıllardır bir numaralı sezon hedefi olan etkinlik. birçokları gibi ben galatasarayımızın bir öğrenilmiş çaresizliğe veya herhangi bir psikolojik dezavantaja sahip olduğunu düşünmüyorum. aksine olaya diğer taraftan baktığımızda sonucun daha mantıklı geldiğini düşünüyorum.

    biz kurulduğumuz günden beri tüm yaptıklarımızla, kazandığımız kupalar, ligler avrupa kupalarındaki başarılarla kendi "kazanan" genetiğimizi oluşturduk. özellikle 2000 ve sonrası kazandığımız olağanüstü başarılardan dolayı tamamen bir "kazanan" mentalitesi oturttuğumuzu düşünüyorum. tek bir maçtaki başarının bir şey ifade etmediği, bir turnuva varsa eğer ne yapıp ne edip o platformda başarılı veya kazanan olmanın hedeflendiği bir dna yarattık. bazen kötü başlangıçlar yapsak da, gerilerden gelsek de bir şekilde yarışın içine girdiğimiz anda çoğu zaman eninde sonunda ipi göğüslememiz bunun en güzel ispatı.

    buna karşılık suyun öbür tarafında ne var derseniz aynı bizim yarattığımız bu kültürün, bu dna'nın tek bir maça odaklanmış, küçük bir pencereden bakan kötü bir replikası. bu maçı almak onlar için o kadar önemli ki alamadıklarında ellerinde tüm sezon sonunda kayda değer bir şey kalmıyor. ne yapıp ne edip bir şekilde bu maçı kazanmaya odaklanıyorlar ve bence başarılı oluyor. iyi de oynasak kötü de oynasak karşı taraf doğal olarak bu maçı kazanmaya bizden çok daha fazla odaklanmış olarak çıkıyor. bence esas farklılık bu.
  • 267
    lemina oynamazsa 5'li savunma ile çıkacağımızı düşündüğüm maç olacaktır.

    3'lü diyenlere de şaşıyorum bekler hücuma hiç çıkmayınca nasıl üçlü olur?
    açıkçası ben bir galatasaray'lı olarak bu sistemi takımımıma yakıştıramıyorum.

    bana göre bu maçta yapılması gereken; ahmet'e güvenip marcao'nun yanında tandemde oynaması, donk'un lemina'nın yerine ön liberoda oynaması. sağda feghouli - solda ömer; hücumda yine emre ve adem ile başlayıp 60'dan sonra falcao ve onyekuru takviyeleri ile sonuca gidilmeli.
  • 272
    ilk 20 dakika çok önemli. 20 dakikayı gol yemeden atlatırsak izlemesi de bizim için kolay olur. erken gol yemek maçı izlemeyi işkenceye çevirebilir.
    topu fenere verip basmak en iyisi. emre sayesinde baskıyı dindiriyorlardı ama artık o da yok. basıp topu onyekuru'ya aktarmak lazım. ama sakın feguli'ye aktarmayalım. dönecek de pas verecek de... feguli ile bunu asla başaramayız. bu maç feguli dahil herkes koşacak, koşmalı. bence feguli yerine seidika olsa afallar fener. bunlar ne yapıyor der. sonra şakkadanak mariano'yu da öne atacan.
  • 273
    lemina süprizi olmazsa benim de içten içe üçlü savunmayla çıkabileceğimizi düşündüğüm maç. açıkçası futbolun tadını kaçıran bir taktik olarak görüyorum ama buna mecbur kalabiliriz ve bu sene büyük maçlarda epey denedik bu dizilişi.

    bir haftadır herkes bu maçı konuşuyor, şampiyon olarak tamamlamak istiyorsak, bu sene önümüzde iyi bir trabzon varken kazanmamız elzem görünüyor.

    falcao haftaiçi nasıl görünürse bence ona göre de şekil alacak. evet herkes adem büyük üzerinde duruyor, kendisi elbette formuyla haketti. ama yine de tercih falcao olabilir gibi.

    ayrıca dörtlü savunma ile dizilirsek ortada muhtemelen belhanda şans bulacaktır, ki bunu çoğumuz istemiyor.

    hayırlısı olsun cimbom kazansın!
  • 275
    kritik derbiyi çok sevdiğim iki insan murat ulusan ve chakiz ile beraber plase dergi podcast yayınında değerlendirdik. buna ek olarak maçın analizini yazma fırsatı buldum. dinlemek ve okumak isteyenler için linkleri aşağıya bırakıp analizime geçeceğim:
    https://open.spotify.com/...dcqD3Ng09VxpxVLpHueU
    http://plasedergi.com/...isi-mac-onu-analizi/

    fenerbahçe ile başlayacağım:

    1. ersun yanal sezon başındaki baskın takımı bozdu

    biraz geriye gidelim. ligin ilk haftaları, fenerbahçe'de bekler sakat, moses formsuz. belki mecburiyetten de olsa sağ bekte ozan, sol bekte dirar'ın oynadığı, kanatlardan birinde deniz türüç'ün yer aldığı bir kadro ile sahaya çıkıyordu fenerbahçe. esasında bu tercihler, ersun yanal'ın basın toplantılarında tarifini verdiği basan, hücum yapan ve baskın takımın anahtarıydı. takımın her iki beki de çizgiden bindiren, rakip oyuncular tarafından öngörmesi zor, en önemlisi de teknik kapasitesi yerlerini aldıkları isla ve hasan ali'den yüksek futbolculardı. oyunun sıkıştığı alanlarda topun fenerbahçe'de kalmasını sağlıyorlar, fenerbahçe'nin topla oynama yüzdesini yükseltiyorlar ve oyunun rakip sahaya yıkılmasını kolaylaştırıyorlardı. ozan-dirar bek ikilisine ön alanda deniz türüç de eklenince, rakipler için fenerbahçe'den topu kapmak gerçekten zordu. zira deniz da orta saha kökeni sayesinde, içe kate eden yapısıyla bir istasyon görevi görerek atak olgunlaşmasında rol oynuyordu. öte yandan deniz-ozan çizgi kombinasyonu oldukça uyumluydu. ligimizin koşu kapasitesi en yüksek oyuncularından olan ozan tufan, deniz'in içe kat edip rakip beki üzerine çekmesiyle açtığı boşluklara yorulmaksızın bindirip sağ kanadı müthiş kullandı bu süre zarfında.

    aynı uyumlama sol kanatta da geçerliydi. bu kez açık oyuncusu yerine sağ ayaklı sol bek dirar hücum esnasında içe kat ediyor, topu sola yakın forvet arkasında konumlanan kruse'ye aktarıyor, kruse çizgideki rodrigues'i topla buluşturuyor ve atak yaratılıyordu. basit bir sirkülasyon gibi duran bu aksiyonlar sırasında rakip savunmalar ciddi düzeyde dağıldıklarından, oluşturulan atakların tehlike düzeyi de yüksekti. üstelik takımda birçok teknik kapasitesi yüksek oyuncu vardı o dönem. bir stopere göre tekniği yüksek jailson, önceki beklere göre tekniği yüksek dirar ve ozan, orta sahada yerine oynadığı ozan'a göre tekniği yüksek emre belözoğlu, yine aynı şekilde tolga'ya kıyasla daha yüksek teknikli deniz türüç ve ek olarak max kruse ile gustavo. hal böyleyken fenerbahçe'nin pas trafiği etkin ve uzun süreliydi. rakip ceza sahasında en çok topla oynayan takımlardan biriydi ersun yanal'ın takımı ama bazı maçlarda şanssızlıkların da payıyla puan kayıpları geldi. şampiyon havasının yavaş yavaş azalmaya başlayacağı an tam da burasıydı fenerbahçe için. ersun yanal sabredip doğru ve güçlü oyun kurgusunu devam ettirmek yerine, aceleyle hemen her puan kaybından sonra oyun kurgusunu değiştirdi ve ortaya bugünün baskınlık kuramayan, rakip savunmaları zorlayamayan, agresifliğini kaybetmiş fenerbahçe'si ortaya çıktı.

    derbide ozan-dirar bek ikilisinin sahaya çıkması özellikle yeni malatyaspor karşısında savunmada sıkıntı çeken ömer bayram ve savunma zafiyeti bilinen bir gerçek olan mariano'nun bölgelerine yapacakları koşularla fenerbahçe adına büyük bir silah yaratacaktır. ancak merkezde iki oyuncunun, emre belözoğlu ve luiz gustavo'nun yokluğu, bunlara ek olarak açıktaki rodrigues'in sakatlığı büyük bir mevki sirkülasyonunu mecburi kılmakta. merkezdeki bir oyuncunun jailson, rodirgues yerine geçecek oyuncun da tolga ciğerci olarak seçilmesi durumunda merkezde yine bir boşluk kalmakta. burayı da mecburen ozan tufan dolduracak gibi duruyor. dolayısıyla ozan-dirar bek ikilisini galatasaray karşısında sağlamak oldukça güç. bu şartlar altında da ersun yanal dirar ve isla ikilisini tercih edecektir.

    2. emre belözoğlu on birden çıkınca savunma önündeki boşluklar arttı

    emre belözoğlu'nun içinde olduğu orta saha ikililerinden, emre-ozan ikilisi sahaya çıktığında emre savunma önünde stoperlere yakın konumlanarak rakip kontratakların önlenmesine katkı sağlarken ozan ise daha önde, patlayıcı gücüyle rakip orta saha için bir tehlike unsuruydu. emre-gustavo ikilisinde ise savunma önüne gustavo geçiyor, pas dağıtımını kendisi yapıp emre'nin rakip yarı sahada savunma arkasına paslar atmasına olanak sağlıyordu. her iki versiyonda da savunma önünde bir oyuncu, etkin biçimde alan kapattılar. ancak iş ozan-gustavo ikilisine dönünce, ozan'ın merkezdeki pas kalitesi oyunu tutmada ve rakip saha yaratıcılığında etkisiz kaldı. bu etkisizliği kapamak amacıyla maç içinde sürekli öne çıkan gustavo ise bölgesini boşalttığından fenerbahçe stoper hattı ile orta saha hattının arasındaki mesafe açıldı ve rakipler daha fazla gol bulmaya başladılar.

    ersun yanal'ın derbide bu nedenlerle bir oyuncuyu savunma önünde konumlandırması gerekiyor. gustavo ve emre'nin sahada olmayacağını düşünürsek bu bölge için iki alternatif tolga ciğerci ve bu sezon neredeyse hiç orta saha başlamayan jailson. tolga'nın savunma önünde hantallığı nedeniyle başarılı olacağını sanmıyorum. bu bölgede oynayacak oyuncunun ya yüksek temaslı ya da iyi alan kapatan tarza sahip olması elzemdir. tolga hem temassız hem de iyi alan kapatamayan bir oyuncu olduğundan, görece daha dinamik, çok daha sert, pas kalitesi daha yüksek jailson'un oynaması en doğru tercih olur.

    3. zanka'nın yokluğu önde basan takım kurgusunu sekteye uğrattı

    her ne kadar pek beğendiğimi söyleyemesem de, zanka hamleli ve durdurucu kimliğe sahip bir savunmacı. merkezi aşan atakları öne çıkarak tek hamlede kesiyor, ikili mücadelelerde top kayıplarını asgari düzeye çekiyordu. bununla birlikte serdar aziz ve jailson'a kıyasla daha dikine düşünen bir oyuncu olduğundan savunmadan oyun kurulumunda ve kontrataklarda rol oynadı ligin ilk yarısında. üstelik mevcut stoper ikilisine nazaran hızlı yapısı sayesinde savunmanın önde kurulması mümkündü. fenerbahçe'nin ligin ilk yarısında rakibi dövercesine, deyim yerindeyse tek kale oynadığı maçların tümünde sahada zanka vardı. sonrasında ersun yanal'ın tercih etmeye başladığı jailson-serdar aziz ikilisi ise inanılmaz uyumsuz, savunmadan oyun kurulumunda tamamlayıcı değil ve yeterli mücadele gücünü sağlayamıyorlar. yanal'ın çoktan falette'i takıma ısındırması gerekiyordu. derbide sahada olsa dahi takım arkadaşlarıyla uyumu düşük. eh, yukarıdaki iki kısımda da bahsettiğim üzere jailson'un mecburiyetten orta sahaya çekilme ihtimali de söz konusu. son dönemde jailson'un stoper mevkinde yaptığı hatalar ve taraftarların eleştirilerini de göz önüne alırsak galatasaray karşısında fenerbahçe'nin stoper hattında değişime gidilecek ki bu da ya falette-serdar ya da rami-serdar olacak. rami ve serdar'ın yan yana oynadığı sadece bir iki maç var. falette-serdar ikilisi ise hiç beraber oynamadılar. yani vurgulamak gerekirse fenerbahçe derbiye korkunç bir kadro sirkülasyonu ile giriyor. adeta bir rulet olacak fenerbahçe adına. bu arada sarı lacivertlilerin stoper rotasyonunda sadık çiftpınar sakatlığı nedeniyle maçta forma giyemeyecek. zanka ise devre arasında gönderildi. rami en son türkiye kupası'nda kayserispor karşısında forma giyerken falette ise hiç şans bulamadı.

    4. max kruse'nin sahadaki konumu belirleyici olacak

    geçtiğimiz haftalarda yazdığım fenerbahçe analizinde ersun yanal'ın ligin ikinci yarısıyla birlikte kruse'yi uçta serbest oyuncu rolünde kullanmaya başladığını söylemiş, bu değişikliğin takımın hücum kalitesini arttırdığı belirtmiştim. hatırlarsak ligin başlarında kruse sol kanatta görevlendiriliyordu ve bu da oyuncunun hareket alanını daraltıp ceza sahası etkinliğini düşürüyordu. ikinci yarıyla birlikte ikinci bir forvet gibi ceza sahasında yer aldı ve goller buldu. tabi şunu da söylemek gerek, iyi bir uyumlama ve rol dağılımı ile kruse forvet arkasındayken de takımın iyilerinden biri oldu sezon boyunca. ama ve lakin galatasaray karşısında maça ikinci forvet çıkması fenerbahçe için daha doğru olacak. neden?

    birincisi, fatih terim'in lemina'nın sakatlığı sonrası orta sahaya donk'u kaydırıp, sağ stoperde ahmet çalık'ı oynatma ihtimali var. ahmet çalık ve marcao beraber çok az maça çıktılar ve her iki oyuncu da ceza sahası içinde anlık hataya meyilliler. bu hatalardan seken veya kaptırılan toplar kruse için fırsatlara dönüşebilir. ikincisi, galatasaray tandemi bu sezon çift forvetli rakiplere karşı az sayıda maça çıktı. burada donk-marcao oynasa dahi iki oyuncu da birebir eşleşmede, adam markajında zayıflar. bu nedenle ceza sahasındaki hücumcu sayısını bir arttırmak bölgedeki dengeyi bozup fenerbahçe'ye avantaj sağlar.

    gelelim galatasaray'a...

    1. seri'nin savunma önünde konumlanması gerek

    seri fiziki durumu temaslı oyuna elverişsiz bir oyuncu. en büyük artısı ise pas kalitesi. oyuncu, rakip yarı sahada temaslı oyunun en yüksek seviyede olduğu bölgede konumlandırıldığında ikili mücadelelerde kayıplarla takıma kontratak tehlikesi yaşatabiliyor. sıkışık alanda pas kalitesi de düşüyor. dikkat edersek galatasaray'ın son maçı yeni malatyaspor karşılaşmasında oyunun belirli dönemlerinde lemina savunma önüne geçerken seri daha önde görevlendirildi. seri'nin, öne kaydığı bölümlerde birçok pas hatası yaptığını ve rakibe kontratak imkanı verdiğini gördük. halbuki fatih terim 17. haftadaki antalyaspor maçı itibariyle seri'yi 8 numara değil, savunma önündeki oyun kurucu olarak görevlendir ve büyük bir katkı almıştı. çünkü bilhassa hücum esnasında oyunun en temassız alanlarından biri savunma önü ve seri burada ligin ilk yarısındaki gibi yalnız kalmıyor, etrafında daha fazla oyuncu bulunuyor. rakip yarı sahada oynatıldığında etrafında en az 3-4 rakip oyuncu tarafından hapsedilen ve destek için takım arkadaşı bulamayan oyuncu, savunma önündeyken ise donk, marcao, mariano, linnes, lemina ve emre akbaba'nın (oyun kurulumunda merkeze desteğe geliyor) ortasında konumlanıyor ve çevresinde altı pas opsiyonu bulunuyor. bununla birlikte doğal olarak daha az rakip oyuncu ile karşılanıyor.

    seri'nin savunma önünde konumlandırılmasının artıları bunlarla sınırlı değil. seri gibi pas kalitesi ve oyun zekası yüksek bir oyuncu varlığında mariano-donk-marcao-linnes-lemina-seri arasında müthiş bir pas bağlantısı oluşuyor. bu, linnes hariç kalan oyuncuların yüksek teknik kapasitesinden kaynaklanıyor. rakiplerin baskı ile galatasaray savunmasından topu kazanması zorlaşıyor ve bir yerden sonra baskı hattını ikinci bölgeye çekiyor. baskı yapmaya çalıştıkları bölümlerde de seri'nin organizatörlüğündeki altılı oyuncu grubu pas trafiği ile baskıyı kolayca kırıp kontratağa çıkıyor. seri, direkt rakip savunma arkasına attığı toplarla da büyük avantaj sağlıyor burada.

    2. serbest hücumcu emre akbaba'nın oyuna etkileri

    fatih terim'in antalyaspor karşısında ilk kez serbest hücumcu rolünü denediğini ve fark yarattığını söylemiştim. peki bu serbestliğin artıları neler? birincisi, serbestlik rakip ceza sahasına daha fazla koşu demek çünkü bu rolde kullanılan oyuncunun önceliği atak gelişimine katkı sağlamak. böylelikle en uçtaki forvetin markajı bozuluyor ve daha fazla boşta kalıyor. keza ceza sahasında kruse bölümünde değindiğim üzere artı bir olunuyor. ikincisi, serbest oyuncu bir sekiz numaraya kıyasla daha önde konumlandığından (belirli bir konumdan söz edemeyiz ancak ağırlıklı olarak bu şekilde) rakibin savunmadan çıkışlarında bir değil iki oyuncu ile baskı yapılıyor ve ön alan baskısının şiddet ve etkinliği artıyor. üçüncüsü, oyunun sıkıştığı ve ikinci bölgeye geçişte zorlanıldığı bölümlerde serbest oyuncu santraya kadar gelip oyun kurulumuna yardım edebiliyor.

    burada önce taylan’a yer verildi. iyileşmesiyle beraber de yerini emre akbaba aldı. emre, top takımdayken bir forvet edasıyla ceza sahasında rakip savunmayı bozmakta ve top rakibe geçtiğinde de orta sahayı desteklemekte. (hatta son maçlarda top galatasaray'dayken klasik 4-4-2 izledik birçok periyotta.) half space koridoru üzerindeki koşuları rakip bekleri üzerine çekiyor ve mariano ile linnes'i çizgide boşa çıkartıyor. sıkışan bölümlerde de seri-lemina ikilisine destek için santraya kadar geri geliyor. ayrıca adem büyük'ün son dönemde bu denli skor üretmesinde de emre akbaba'nın rakip savunma üzerine yaptığı dağıtıcı koşuların etkisi büyük. kadıköy'de de emre akbaba serbest hücumcu olacak biçimde emre-adem ileri ikilisinin değişmemesi gerektiğini düşünüyorum. ki, özellikle başta ele aldığım fenerbahçe'nin kadro sirkülasyonu ve stoper tandeminde değişime gitme mecburiyeti, olası bir uyumsuzluk halinde emre-adem uyumunun ceza sahasında gol veya gollere dönüşmesini sağlayabilir. galatasaray'ın derbide en büyük kozu, serbest hücumcu emre akbaba ve forvet adem büyük ikilisi olacak.

    3. mario lemina'nın sakatlığı ve maçta oynamama durumuna göre ihtimaller

    lemina ikinci bölgeye geçişte rakip orta sahayı delen profiliyle önemli bir isim galatasaray adına. artıları saymakla bitmeyeceği gibi en önemli artılarından biri seri'ye tabiri caizse bodyguard'lık yapmasıydı. fizik gücü ve çevikliğiyle seri'nin üzerine basan rakiplere siper olup top kayıplarını önlüyordu. ancak fenerbahçe karşısında lemina'nın oynaması zor gözüküyor. bu durumda da seri bodyguard'sız kalıyor. galatasaray cephesinde çözüme muhtaç en baş sorunlardan biri bu konu olacak derbide. zira takımda donk dışında lemina yerine merkezde seri'ye siper olacak, rakibi durduracak yahut takımın top kayıplarını önleyecek fizikli bir başka orta saha bulunmuyor. donk da uzun süredir stoperde marcao'yu tamamlıyor ve iyi bir uyumları var. yani lemina'nın yerine donk kaydırılırsa bu kez stopere ahmet çalık geçiyor. ahmet çalık ise bazı artı eksilere sahip.

    ahmet çalık'ın eksileri: düşük teknik kapasitesi, pas trafiğini sekteye uğratacak olması, maç temposunun düşüklüğü, tecrübesizliği. buna karşın stoperde ahmet çalık'ın tercih edilmesi demek büyük bir avantaj yaratabilir galatasaray tarafında. donk ve marcao birebir markaj eşlemesine müsait stoperler değiller. her an marke ettikleri oyuncuyu kaçırma potansiyeline sahipler ve birebir markaj için gerekli temaslı oyun ile sertlikleri yeterli değil. ahmet çalık ise birebir markajı konstrasyonunu yakaladığında etkin gerçekleştiren bir savunmacı. fenerbahçe'nin kruse'yi sık sık ceza sahasına sokmayı planlayacağı, hatta kruse'yi ikinci forvet oynatabileceği düşünülürse vedat'a kıyasla daha hareketli ve koşuları tehlikeli olan kruse'ye birebir markaj uygulamak galatasaray'a ciddi bir avantaj sağlayabilir. hem birebir marke edildiğini gören kruse stoperler bölgesinden kendini uzaklaştıracak, dolayısıyla galatasaray kalesinden de uzaklaşacak ve etkinliğini yitirecektir. böylece bir üst paragrafta sorunlardan biri şeklinde nitelediğim seri'nin ve tüm merkezin bodyguard'lığını üstlenecek oyuncu açığı donk ile kapatılabilir. (ahmet sadece ceza sahasında birebir eşlenebilir kruse ile. ceza sahası dışında da bir eşleme şart ancak takımda lemina'nın yokluğunda buna uygun bir oyuncu yok, en yakını donk.)

    kruse'yi neden seri marke etmeyecek sorusu sorulabilir. evet, sahadaki konumlar itibariyle kruse'nin bir savunma önü oyuncusuyla marke edilmesi daha doğru olacaktır ancak galatasaray'da savunma önünde seri oynuyor ve oyuncu birebir markaja uygun bir oyuncu değil. sadece alan savunmasında katkı sağlayabiliyor. bu nedenle asla kruse'yi birebir marke edemez ve etmeyecektir de. tabi lemina eğer oynarsa, işte o zaman markaj için ahmet çalık'a ihtiyaç olmaz ve bu görevi lemina üstlenebilir. oynarsa, üstlenecektir.

    özel notlar:

    1. kruse'nin sol açık ve forvet arkası/serbest hücumcu performanslarının karşılaştırması

    max kruse'nin merkez hücumcu-sol açık pozisyonlarındaki performansları değerlendirildiğinde oyuncunun solda görev aldığı maçlarda fenerbahçe'nin rakip ceza sahasında etkinlik kuramadığı net şekilde gözlenebilirken, forvet arkası yahut ikinci forvet olarak görev aldığındaysa tam tersine takımın bu alandaki etkinliğini yüksek seviyeye çıkarttığını görüyoruz.

    https://resmim.net/f/YEotsw.jpeg
    https://resmim.net/f/pFf28B.jpeg

    kruse'nin sol açık pozisyonunda oynadığı gaziantep fk maçının ısı haritasını incelediğimizde merkez yerine çizgide oynayan bir kruse varlığında fenerbahçe'nin rakip ceza sahası, ceza sahası önü bölgelerini ne denli az kullanabildiği anlaşılıyor. öte yandan kruse'nin forvet arkası veya ikinci forvet oynadığı maçlardaysa bahsettiğim bölgelerin etkin kullanılmaması gibi bir durum söz konusu değil. burada şuna geleceğim, galatasaray karşısında rodrigues sakatlığı nedeniyle oynayamayacak ve orta sahadaki emre-gustavo ikilisinin de yokluğunda son haftalarda rodrigues yerine oynayan tolga ciğerci'nin merkeze kaydırılma ihtimali var. böyle bir seçenekte de sol çizginin en büyük adaylarından biri en azından ersun yanal için, kruse olacaktır ancak yukarıda belirttiğim üzere kruse'nin sol açıkta görevlendirilmesi fenerbahçe'nin tüm hücum etkinliğini öldüreceğinden asla ama asla tercih edilmemeli.

    https://resmim.net/f/QEn978.jpeg :kruse'nin merkezde görev aldığı maçlardan bir tanesi. ceza sahası ve ceza sahası önü sıkça kullanılmış.

    2. ozan tufan'ın sağ açık ve sağ bek performanslarının karşılaştırması

    derbide fenerbahçe tarafında pozisyonu şüpheli oyunculardan bir tanesi de ozan tufan. mevcut durumdaki kanat oyuncusu eksikliğinde sıkça dillendirilen senaryolardan birinde ozan tufan'ın daha önce sezon boyunca çok kez olduğu gibi sağ açıkta değerlendirilebileceği söyleniyor. ancak bir gerçek var ki ozan tufan'ın sağda görev aldığı hiçbir maçta fenerbahçe tatminkar bir performans sergileyemedi, hücumda ise kısırlık çekti. bunun nedeni ise ozan tufan'ın her ne kadar bindirme özelliği olsa da, birebirde adam geçebilen profilde bir futbolcu olmaması. çizgiyi etkin kullanabilmesi için önden değil geriden bindirmesi ve boş bir alan bulması gerekiyor ki bu da bek oynaması şartıyla gerçekleşebilir zira sağ açık oyuncusu içe kat ettiğinde, bek arkadan bindirdiğinde önünde boş bir alan bulur. yani ozan tufan sağ açıkta kullanılmamalı galatasaray karşısında.

    https://resmim.net/f/g46OeN.jpeg :ozan tufan'ın sağ açık oynadığı sivasspor-fenerbahçe karşılaşmasının ısı haritası.

    yukarıda görülebileceği üzere sağ açık ozan'ın bölgesi çok az kullanılabilmiş. ancak oyuncunun sağ bek performansı ise etkileyici. bakalım...

    https://resmim.net/f/KtKRUy.jpeg

    3. derbide feghouli-dirar eşleşmesi

    feghouli içe kat etmeyi seven, yani sola çeken bir sağ kanat oyuncusu. dirar ise mecburiyetten sol bek oynayan sağ ayaklı bir futbolcu. dolayısıyla sağ ayaklı dirar, feghouli'nin çalım hamlelerini çok kolay biçimde savuşturabilir ki ligin ilk yarısındaki derbide de tam anlamıyla böyle oldu. ilk maçta feghouli kanadından neredeyse hiç ilerleyemeyen galatasaray, kısır bir hücum performansı göstermişti. 23 şubattaki maçta fatih terim'in feghouli yerine onyekuru ile başlamasının daha doğru olacağına inanıyorum.

    4. savunmadan topla çıkış bölgeleri ve oyuna etkisi

    bir diğer önemli nokta da takımların savunmadan çıkarken tercih ettikleri bölgeler. galatasaray'da savunmadan çıkışlar, seri ve lemina önderliğinde bek bölgesi civarından gerçekleşti bu maça kadar. fenerbahçe ise merkezden oyun kurulumunu tercih etti. kenardan oyun kurmak bir noktada merkeze nazaran avantajlıdır. kenardan oyun kurulumunda yapılacak top kayıplarının kalede gol pozisyonuna dönüşme ihtimali, merkezdekine göre daha azdır. bu doğrultuda derbide fenerbahçe'nin merkezdeki top kayıpları, maçın sonucu için büyük bir etken olacaktır. aynı şekilde galatasaray'ın ön alan baskısı da burada bir etken olacak.

    `takımlar hangi kadrolarla maça çıkabilir?`
    *fenerbahçe'nin her şeyden önce iç sahada seyirci desteğini arkasına alacağı bir maçta baskın ve ofansif beklerle sahaya çıkması gerektiğine inanıyorum. bunun yolunun da her ne kadar biraz fantastik dursa da ozan-dirar bek ikilisi olacağı aşikar. jailson ise artık artan tepkiler nedeniyle stoperde oynatılmamalı. yani dezavantajlı dursa da, taktiksel bakımdan mantıklı durmasa dahi stoperde falette'in yer alması daha doğru olur ki, böylelikle emre akbaba jailson ile birebir marke edilebilir. orta sahada ise pek seçenek bulunmuyor. sağ bekte ozan'ın düşünülme durumuna göre jailson-tolga yahut jailson-ozan ikilileri merkezde kullanılacaktır. fenerbahçe'de en büyük sorulardan bir tanesi de kanatlarda kimlerin oynayacağı. evet belki tecrübe hele ki derbide önemli bir faktör ancak tolga ve deniz gibi iki orta saha orjinli statik oyuncu, hücumda büyük bir kısırlığa neden olacaktır. dolayısıyla sol kanatta ferdi kadıoğlu, sağ kanatta deniz türüç tercihleri en doğru seçenek olacak fenerbahçe adına. hücumun ileri ucunda da tabi ki kruse ve vedat yer almalı.

    *galatasaray'da ise gerek seri'nin bodyguardlığını yapabilecek gerek kruse'yi nispeten marke edebilecek bir oyuncu olmasından donk'un lemina'nın yerine oynaması en uygun seçenek. keza yukarıda feghouli-dirar eşleşmesinin feghouli'yi kilitleyeceğine değinmiştim, burada da daha öngörülemez çizgiden hücum edebilen bir profile sahip olduğu için şahsen onyekuru'yu tercih ederim. ileri uçta ise emre akbaba ve adem büyük ikilisi mutlaka bozulmamalı. yani mariano-ahmet-marcao-saracchi geri dörtlüsünün önünde seri-donk ikilisi, sağ açıkta onyekuru ve sol açıkta ömer bayram, ileride de emre-adem ikilisi oynamalı.

    maçin en'leri

    fenerbahçe;

    *en çok şut çeken oyuncular sırasıyla vedat ve kruse. (ortalama 4,0 ve 3,1)

    *en çok top çalan oyuncular isla ve gustavo. (2,7 ve 2,5)

    *en çok top kaybeden oyuncu vedat muriqi. (1,8)

    *en çok kilit pas atan oyuncular kruse ve deniz türüç. (2,3 ve 1,8)

    *en çok asist yapan oyuncu kruse. (6)

    *en çok gol atan oyuncu vedat. (12)

    *en yüksek pas yüzdeli oyuncular gustavo, alper potuk ve jailson. (90,8-90,6-89,7)

    *en fazla sayıda pas yapan oyuncu gustavo. (62,6)

    *iç sahada en efektif oyuncu kruse. (2,9 kilit pas)

    *iç sahada en çok top çalan oyuncu isla. (3,1)

    *iç sahada ikinci yarılarda en çok top kaybeden oyuncular vedat ve gustavo. (1,1 ve 0,8)

    galatasaray;

    *en çok şut çeken oyuncular sırasıyla falcao ve feghouli. (2,7 ve 2,4 maç başı şut ortalaması)

    *en çok top çalan oyuncu mario lemina.

    *en çok top kaybeden oyuncu ömer bayram. (2,0)

    *en çok kilit pas atan oyuncular onyekuru ve ömer bayram. (2,7 ve 2,2)

    *en çok asist yapan oyuncu ömer bayram. (8)

    *en çok gol atan oyuncu adem büyük. (6)

    *en yüksek pas yüzdeli oyuncular taylan antalyalı, lemina, marcao ve seri. (92,2-92,0-89,8-89,4)

    *en fazla sayıda pas yapan oyuncu mariano. (ortalama 63,9)

    *dış sahada en efektif oyuncu onyekuru. (4 kilit pas)

    *dış sahada çok top kapan oyuncu mariano. (1,8)

    *dış sahada ikinci yarılarda en çok top kaybeden oyuncular adem ve belhanda. (0,8 ve 0,7)

    maça dair bazi istatistikler?

    *galatasaray'ın bu sezon ligde en etkili olduğu dakikalar 16-30. dakikalar arası. galatasaray bu süre diliminde rakip kaleye 11 gol gönderdi.

    *fenerbahçe'nin ise ligde en çok gol yediği dilim ilk 15 dakikalık bölüm. bu periyotlarda fenerbahçe kalesinde 5 gol gördü.

    *galatasaray kadıköy'de fenerbahçe'ye karşı son 20 yılda sadece 18 dakikayı önde götürebildi. sadece 3 maçta öne geçebilen galatasaray sırasıyla 5, 8 ve 5 dakika üstün oynayabildi.

    *her iki takımın gol tipleri, atak yönleri ve hareket bölgeleri:
    https://resmim.net/f/IEkMc7.png
    https://resmim.net/f/6QhIL6.png

    buraya kadar dayanıp okuyan herkese çok teşekkür ederim. *
    bu haftanın, beşiktaş trabzonspor maçı da dahil olmak üzere en hayırlı şekilde bitmesini umuyorum. maç çok zorlu geçecek...
App Store'dan indirin Google Play'den alın