• 154
    fenerbahçe'nin kadıköy'de yine bir şekilde kazandığı maç. bence iyi oynamadılar, işte sıkıntı da orada kötü ya da vasat oynarken de o stadda bir şekilde kazanıyorlar. üstelik taraftarı maçlarda doğru düzgün tezahurat bile yapmıyorlar ama inanılmaz gergin oluyorlar, iyi futbol ve oyundan zevk almak umurlarında olmuyor, sadece yemek, parçalamak , ısırmak istiyorlar.

    kadıköyde fenerbahçe'yi fatih terim gibi hocalar yenebilir ya da istediğini alabilir. 2012 deki derbide bana göre fatih hoca dışında başka biri olsa biz yine oradan çıkamazdık. kim ne derse desin o stad boğucu, depresif bir stad.
  • 156
    bir maçın kazanılması için stadyum, atmosfer ve tribün etkilidir. ama bu faktörlerden önce teknik konular gelir. bu iş stadyum, atmosfer ve tribünle olsa tüm şampiyonlar ligi kupalarını türk ve yunan takımları alırdı. ama rakamlar yalan söylemez. fenerbahçe kadıköy'de derbi maçlarında açık ara üstün.

    aynı kadıköy'de futbolun gerektirdiklerini yapan avrupa takımlarının, 4-5 tane sallayıp rahat maçlar kazandıkları da ortada. fenerbahçe kadıköy'de futbolcu, yönetim, taraftar güçlerinin %100'ünü vererek beşiktaş ve bize karşı oynuyor. mesela bu maç öncesi ali koç'un başkanlık adaylığını açıklamasının üstüne aziz, ne gazlar vermiş, ne primler vadetmiştir takıma. beşiktaş bu maçı orta sahası yüzünden kaybetti. atiba, oğuzhan, babel, q7, talisca da kötüydü.

    bizim son 15 sene tüm kadroları göz önüne getirelim. ünal aysal'lı dönemlerin dışında fenerbahçe ile kadro kaliteleri kimi zaman eşit, kimi zaman adnan polat dönemlerindeki gibi biz kötüydük. ama bir takım iyiyse her deplasmanda kazanır. her takım için geçerli bunlar. baros'un direkten dönen topu, play off'lu 2011-12 sezonunda daha iyi kadroyla, daha iyi oynamamıza rağmen yine kazanamamıştık mesela.

    özetle duygular, gaz vermek, atmosfer, tribün iyidir. ama maçları taktik, teknik, mücadele, pres ve akıl kazandırır.
  • 157
    seyretmesi çok keyifli bir müsabakaydı. özellikle bu tarz maçlarda herhangi bir taraf değilsen keyfi 2 kat artıyor. kadıköy, derbi, hakem mevzularına girmeden maçla ilgili bir kaç şey yazmaya çalışacağım.

    fenerbahçe geçen hafta oyun formasyonunda değişime gitti. pek uçuk kaçık bir şey olmasa da bence 2 haftalık oyunlarını buna borçlular. gerek dirar'ın vasatın altı sağ açık performansı gerek valbuena'nın gezgin oyunu gerekse de isla kulvarını daha etkili kullanma çabası bu farklılığa neden oldu. aykut kocaman konyaspor'da yaptığı beki etkili kullanma arayışı skubic ile kendini göstermişti. ilk haftalar bunu fenerbahçe'de fazla göremesek de futbol anlayışı içinde bunun yer aldığı son 2 haftadır isla ile görüyoruz. formasyon değişikliği diyorduk:

    josef
    dirar(ekici) ozan
    guilano valbuena

    dirar'ı sağ iç pozisyonuna çekilmesi orta saha oyuncu sayısını artırarak hem savunmada bi tık emniyeti artırma hem de hücumda valbuena'nın organizatörlüğünün etkinliğini artırma arayışının bir sonucu. böylece hem josef'i hep istediği tek ön liberoda kullanıyor ek olarak isla'nın kulvarını daha etkili kullanmaya başlıyorlar. zira valbuena da sık sık sağa gelerek sağ tarafta çok oyunculu aynı zamanda meziyetli bir alan paylaşımı yaratmış olunuyor. derbide dirar sakatlığı sebebiyle yoktu, ekici de sakatlıktan yeni dönmesi sebebiyle 45 dk oynayabildi. ek olarak kırmızı kartlar da vardı. dolayısıyla aykut kocaman'ın oynatmak istediği sistemi ilk 45 dk'da daha net görebildik. fazlasıyla agresif, rakibi yıldırmaya yönelik bir mücadele ve buna ek olarak doğrudan 3.bölgeye hızlı geçiş çabası içinde bir takım gördük. buna da beşiktaş'ın antitez üretmemesinden ötürü planın fenerbahçe'nin istediği gibi gittiği söylenebilir.

    beşiktaş içinse; şenol güneş'in maça özel bir planı yok demek ne kadar doğru olabilir bilmiyorum ama en azından maça etki edecek ekstra bir oyun, değişiklik gösteremedi. oğuzhan ve atiba'ya yapılan prese herhangi bir cevap veya bir b planı ortaya koyamadılar. ayrıca maçı tabiri caizse uyutması gereken taraf beşiktaş iken; provoke olmaya meyilli oyuncu sayısının fazlalığı ile de fenerbahçe'nin arzu ettiği oyunun oynanmasına sebebiyet verdi.

    son olarak janssen'den bahsedeyim istiyorum. hakikaten çok komple bir forvet. inanılmaz istekli buna ek olarak pepe'yi sırtında taşıyacak kadar kuvvetli bir santrfor. ikinci yarıda o da bi hayli düşse de lig için fazla bir forvet.

    açıkçası bu maç gösterdi ki; iki takımın da bi hayli defosu var ve şampiyonluk ve derbi maçları için umutlu olmamak için hiçbir sebep yok. yeter ki oyun iştahımız ve arzumuzu kaybetmeyelim. bursa maçını da kazanırsak rüzgarı arkamıza alacağımızı düşünüyorum.*
  • 159
    kirli türkiye futbolunun kirli derbilerinden bir tanesidir. hakemiyle falan olay olmuştur. senelerdir gösterilen kırmızı kartlar çıkınca mevzu herkese ilginç hale gelmiştir.

    benim açımdan ise bu derbi bir yöneticinin terbiyesizliği ile hatırlanacaktır. sevmesek de, antipatik de olsa futbolcunun aile hayatını ona sataşmak için kullanmak hazımsızlığın en büyük halidir.

    nitekim mahmut uslu hakkında söylenenleri merak ettim. fenerbahçelilerin dahi çoğu iğrenç buluyor adamın tavrını. yani tv'de savunan 3-5 paralı köpek dışında aklı yetmeyen az sayıda fanatik var.

    velhasıl mevzu ahlak mevzusudur. genellersek kaybetmeyi sindiremeyen fenerbahçe yöneticisinin durum karşısındaki ahlaki değerlerini ortaya koymaktadır. peki şimdi soruyorum aynı adamlar niye şike yapmasın? kazanmak, para, başarı allahları olmuş. senelerce takımına hizmet etmiş futbolcuyu en iğrenç şekilde bel altı vurmaya çalışan adamı durduracak ahlaki değer nedir?
  • 161
    bir sürü kırmızı kart, olaylar, beşiktaş'ın yenilip hızının kesilmesi bizim çok işimize geldi. yine de hakemin negredo'nun golünü yalandan iptal ettirip cenk'in penaltı pozisyonuna hiçbir şey çalmaması bende buruk bir sevinç yarattı.

    allah'ın her senesi fb'yi ite kaka ligde tutuyorlar, deliriyorum. tinerci tayfa ile atışmaktan daha sinir bozucu bir şey gözümde.
  • 162
    beşiktaş'ın hak ettiği maç. fener'in ilk penaltısında jansen medel'in önüne kendini atıyor 1-0. beşiktaş'ın ofsayt olmayan golü verilse maç 1-1. cenk'in pozisyonu % 1 milyon penaltı. maç oldu mu 1-2. hala oturmuşlar hakem pek maça etki etmedi diye tartışıyorlar.

    galatasaray taraftarı olarak rakibimiz de olsa yapılan haksızlığa karşı duramazsak, yarın bize yapılan haksızlıkta konuşmaya hakkımız olmaz.

    hakemin etkisi olmasa beşiktaş 2-0 kazanır bu kadar net.
  • 163
    maçı özetlerden izleyip bjk ye haksızlık yapıldığını söyleyen taraftarlarımız var. hakem iki tarafa da yanlış düdükler çaldı. pepe'nin bilinçli attığı dirsek, medel'in yerde yatan alper'in koluna bilinçli basması, tosiç'in rakip futbolcu kafasından çekerek durdurdurmaya çalışması özetlerde yer almıyor arkadaşlar.
    bjk'nin oyununa gelmeyin. bir hafta ağlayıp önümüzdeki haftalar için hakemlerden, federasyondan avanta puanlar alacaklar, tıpkı geçen sene olduğu gibi.
    geçen seneki maçta talisca'nın yasin'e attığı tokat burada bile konuşulmadı. kendi eviimizdeki maçta net penaltımızı vermeye korktu hakem.
    eskden fener yapardı bunları, şimdi bjk yapıyor.
  • 164
    her şey tahmin ettiğim gibi en az 3 kırmızı bekliyordum 5 çıktı.

    - kazanan fenerbahçe ancak çok büyük ihtimalle ilk deplasman maçında puan kaybedecekler jansen dışında vay be dedirten oyuncu yok o kadro iç saha maçları dışında seyirci ve hakem kararları olmadan bir cacık yapamaz zaten maç boyu edilen küfürler nedeniyle sahaları kapanacak kırmızı kartları da sayarsak bu galibiyet çok şeye mal oldu.

    - bu maçın bjk tarafına en önemli etkisi psikolojik tarafı olacak sonuçtan ziyade fenerbahçe'nin derbi kazanma metodu olan sinir harbi dengelerini bozdu en kritik adamları kırmızı gördü, şenol güneş tribüne gönderildi bu gerginlik ve yorgunluk üzerine hafta içi cl maçı var özetle efendi bjk'in hocasının ve oyuncularının psikolojisini bozan bir maç oldu, evlerinde oynayacakları ve vurgun yemiş trabzon maçına çok büyük eksiklerle çıkacaklar her şey olası.

    özetle bizim adımıza (bence) beraberlikten çok daha iyi bir sonuç çıktı.
  • 166
    niye bu kadar yangın yerine döndüğünü benim de anlayamadığım maç. 4 kırmızı kart var ve hepsi doğru. hatta en tartışmalısı netonun kırmızısı. fenerin penaltıları bence doğru. zaten "ilk penaltı penaltı değildi, ikincisi değildi, yok kırmızı kart saçmaydı" falan diyen beşiktaşlıya rastlamadım. varsa yoksa aleyhimize 2 penaltı, 2 kırmızı verildi diyorlar. kendileri 2 yıldır bu hareketleri cezasız kaldığı için alışık değiller de o yüzden öyle ağlıyorlar anladık da bize ne oluyor anlamadım. ağladıkları kararların hepsi doğru, sadece cenkin penaltısı hariç. ofsayt da zaten yardımcının bok yemesi. adamlar öyle güzel algı yapıyorlar ki, biz bile haksızlığa karşı susmayalım falan diyip duyar kasıyoruz.

    tanım gerekirse; 2 yıldır beşiktaşın oynadığı ve zorlandığı klasik anadolu maçlarındaki hakem hatalarının yarısının bile olmadığı maçtır. evet penaltı çok netti ve vermesi gerekirdi ama bu kadar. memleketi yangın yerine çevirecek hiç bir durum yok. yok üst akıllarmış, şikeymiş, şaibeymiş. beşiktaşlıların da bu kadar ağlaması, iki hafta sonra kendi rakipleri katledildikten sonra "ama bizim de başımıza bunlar geldi, kudurun." demek içindir. siz de algıya gelmeyin.
  • 167
    fenerbahçeyi bu sezon ilk kez izlediğim, izlediğim maçta da taraftarları tarafından beğeni yağmuruna tutuldu.
    kısa kısa analizlerimi yazayım.

    kameni, kalede güven veriyor. iki defa yüksekten gelen topa yumruk atarak risk konusunda cimri olduğunu da gösterdi. yan toplarda yapacağı tokatlamaları toplarsak kaleleri ablukamız altına girer.

    defans hattı
    ısla efsane bir performans ortaya koyuyor, takım presten daralınca riera gibi teknik bir çalım ya da klas bir pas ile takımına nefes de aldırıyor. neto ve neustadter ikili henüzü uyumu yakalayamamış, sert ve hava toplarında etkili bir ikili, sol bek hasan ali savunmanın yumuşak karnı. o kanatta feghouli ile çılgın atabiliriz.

    orta sahada ön libero josef de souza bildiğimiz gibi, enerjik ve süpürücü, önündeki mehmet ekici ile ozan için ise şunu diyebilirim ki, eğer pres yaparsak duman olurlar, pres yapmazsak özellikle mehmet ekicinin pasları çok sıkıntı yaratır. orta sahanın ortasında mehmet ile ileride valbuenanın topla buluşmaması lazım.

    valbuena-guliano ikilisinde valbuena tam bir maestro görevi görürken guliano kayıptı. guliano pres ile baskı altına alınır ama valbuena biraz zor. özellikle ters tarafa attıkları toplar, adam yercesine tek bir noktaya doğru yaptığımız preslerde ters kanat problemi yaratabilir bize. bu konuyu umarım tudor çözer ve valbuena'nın topla buuşmasını engeller, aksi halde tehlike çanları çalar.

    gelelim forvet janssen'e,
    ben çok beğenmedim, standart bir janssen işte, hava toplarında etkili, tempolu o kadar.
    araya kaçamıyor pek, adam eksiltmesi biraz zayıf. aha bu adam forvet dedirtecek bir duruşu yok. iyi kondisyon, basit oynamak ve hava topları dışında bir artısını göremedim.

    eğer bu fenerbahçe sami yen'e gelene dek oyununun üzerine oyun koyamazsa,
    tempolu ve tarafar destekli bir oyunla biz bunları tarumar edebiliriz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın