• 351
    belhanda'nın dönüşü ile iyi oynayarak kazandık fakat takımın eksikleri hala çok göze batıyor.bir kere takımda iyi orta saha eksikliği çok net.hem defansı hem de hücümü yapan defans oyuncumuz yok.fernando bir ara pası attı diye hücumda çok iyi işler yapıyor olmuyor devamlılık olarak zaten sorunları olan futbolcular var.bu yüzden kimse rehavete kapılmasın ve gerekli bölgelere gerekli transferler yapılsın.
  • 353
    çok değerli bi 3 puanı hanemize yazdırdığımız ve başakşehirin puan kaybı beşiktaşın fark yemesi üzerine bir de parkeden gelen güzel derbi galibiyeti ve bu akşam ki güzel oyun ile hafta sonuma keyif üstüne keyif katan maç

    genel anlamda istekli arzulu baskılı başladığımız maça şok bir gol yiyerek başladık, bu yenilen golleri sadece stoperler ve her ne kadar formsuz olsa da muslera üzerinden değerlendirmek çok doğru olmasa gerek. takımımız ligin ilk yarısında sadece 5 maçta kalesini gole kapatabilmiş ve bu açıkca gösteriyor ki takım savunmasında ciddi manada problemler mevcut. bugün de özellikle ilk yarıda gördük ki çıkarken kaptırdığımız toplarda hiç rakibe basmadan adam paylaşımı yapmadan alanları da kapatmadan çok rahat gelmelerini sağlayarak goller yedik ve pozisyonlar verdik. kendi sahamızda bu kadar çok gol yememiz hücumda ekstra ekstra bir şeyler yapmaya zorluyo ki son haftalarda maalesef bunu başaramayarak beraberliklerle rakiplere puanları dağıttık. bugün neyse ki aylar sonra bir iki oyuncumuz hariç ideal kadromuzla en azından yediğimizin fazlasını atarak ligin ikinci yarısına büyük bir moralle giriyoruz.

    hocanın nihayet rodrigues'e bir mesaj vererek ilk on birden kesmesi ve onyekuru'nun bugün çok doğru oyunu ve bitiriciliği maç özelinde önemli detaylar ama en önemlisi sürekli tartıştığımız olması olmaması ayrı ayrı dert dediğimiz belhanda'nın oynadığı zaman çevresindekilerin de performansını nasıl arttırdığını bir kez daha görmüş olduk.

    hazır olarak dönen bir emre akbaba ve nokta atışı transferlerle, ligin ikinci yarısındaki fikstür avantajımızla ve en önemlisi hocamızın da cezasının bitip yeniden saha kenarında yerini almasıyla, bunlara ilave güzel de bir kamp dönemiyle ikinci yarıda bambaşka bir galatasaray izleyeceğimize inancım tam.

    #hedef22
  • 357
    son dönem her maç kırılma anları yaşıyorduk. henry kaçırıyor, dönen top gol oluyordu. henry attı, maç 3:2 iken muslera karşı karşıya kurtardı ve ne olduğunu gördük. henry ayrıca akıl yönünden eleştiriliyor ya genelde, var ile gelen golden sonra karşı yarı sahaya gidip sevinmesi oyunun hızlı başlamaması ve stad sinerjisi açısından mükemmel bir akılcı detaydı.

    ilk yarı takım savunmamız zayıftı. ısırmıyorduk rakibi. ikinci yarı bunu başardığımızda sivas gelemedi. ndiaye iyiydi. feghouli’ye asisti şahaneydi.

    ikinci yarı maicon mükemmel müdahalelerde bulundu ve çok iyi oynadı.

    nagatomo kendi standardında idi. yalnızca sivas o bölgeyi iyi kapattığından hücuma çıkmakta zorlandı. taktik gereği o işi orta sahamız halletti.

    feghouli aynen tam gaz devam ediyor.

    belhanda ise sakatlık öncesi tuttuğu form ile dönerek mutlu etti. sağlam savaştı. attığımız son golde mükemmeldi. yerden kalkıp mücadele edince böyle oluyor işte.

    eren de kendi standardındaydı. maalesef. artık kurtarılacağız inşallah.

    geceye bıraktığımız en güzel hatıra ise sevimli bonus kafa idi: mustafa kapı! yolun açık olsun aslan parçası.
  • 358
    gerek rakiplerin puan kaybetmiş olması, gerek devreyi galibiyetle bitirmenin vereceği motivasyon, gerekse rakibin son 2 deplasmanda başakşehir ve beşiktaş'ı yenen sivas olması nedeni ile hem çok önemli, hem çok kritik hem de hafiften bir tedirginlik uyandıran bir maçtı.

    böyle bir maçı, çok erkenden yediğimiz bir golle geri düşmüşken kazanmak fevkaladenin fevkinde oldu.

    ndiaye'nin asist öncesi yaptıkları, onyekuru'nun ilk golde fernando'nun attığı muazzam ara pas kalite kokuyordu. her ne kadar robinho için işleri kolaylaştırıp 2 gol yemiş olsak da hücum anlamında sıkıntı çekmediğimiz, feghouli ve onyekuru'nun çok istekli oynadıkları bir 90 dakika oldu.

    geçtiğimiz sezonun 33. haftasında 12 mayıs 2018 galatasaray yeni malatyaspor maçının son dakikalarında oyuna girip ilk profesyonal maçına çıkan ozan kabak ise, bu maçta takımın as oyuncusu olarak topu taca attı ve mustafa kapı'nın aynı heyecanı yaşamasına yardımcı oldu.
  • 360
    2017-2018 sezonu başında çıkmamız gereken formasyon ve taktikle çıktığımız maçtır. sene başında sinan'la falan uğraşacağımıza sofian ile başlasaydık, şu forvetsiz dönemi bile lider olarak kapatabilirdik. fatih hoca'nın en iyi yönlerinden birisi hatasından dönmesi. bu sene biraz geç oldu. hata da baya da direnç gösterdi ama sonunda dönmüştür umarım. inşallah bundan sonra ki ilk maçta ilk 11'de sinan'ı görmeyiz.
  • 367
    2018 senesinin futbol adına son haftası, 2018 senesinin getirmiş olduğu şampiyonluk gibi mutlu bitti...
    aslında sadece sami yen'de sivasspor karşısında gülmedi yüzümüz, sinan erdem'de de "euroleague fiyakalısı" fenerbahçe'nin "façasını bozdu" yenilmez armada... helal olsun kaptan göksenin ve arkadaşlarına. bu sene basketbolda güçlü bir kadro oluşturulamadı, verilen sözler tutulmadı, oktay hoca "mecburen" bıraktı ve avrupa liginde de takım son sırayı alarak, kupaya veda etti ama söz konusu ezeli rekabet olunca, hele ki inanmış galatasaray taraftarı salonu doldurunca karşısındaki rakip "milyon dolarlık" fenberbahçe olsa da, mağlubiyeti tattırabiliyorlar sarı-kırmızılılar rakiplerine.
    obradoviç'in yüzü muhtemelen yine "turp gibi kıpkırmızı" olmuştur da, göksenin köksal'ın maç sonu dediği gibi : "namağlup takım yoktur, galatasaray'la oynamamış takım vardır"

    basketboldaki mutluluk, futbolla da perçinleşince galatasaray taraftarı için de "çifte kavrulmuş lokum" tadında bir gece oldu... özledik gülmeyi, öyle değil mi?

    aslında, ligin tepesindeki başakşehir ve beşiktaş'ın puan kaybettiği haftada galatasaray'ın taraftarı önünde sivasspor'u geçip, ocak ayına liderin 6 puan gerisinde girmesi "şampiyonluk" için oldukça önemliydi. hocasının olmadığı, bir sürü sakatlık sorunu yaşadığı ve üstelik federasyonun saha dışında, hakemlerin de saha içinde galatasaray aleyhine verdiği cezalar ve kararlarla buraya gelmek yabana atılacak bir durum değildi... bu arada golcüsüz oynadığını da unutmayalım galatasaray'ın koca bir ilk devre...

    eksikler listesinin tek tek sahaya döndüğü ve sadece emre akbaba ile fatih terim ve hasan şaş'ın ali sami yen'de olmadığı maçta galatasaray baskılı başladı sivasspor karşısında oyuna. deplasman ekibi de hakan hocasıyla beşiktaş'ı yenmiş, başakşehir'le berabere kalmıştı dış saha maçlarında, kendilerine güvenleri tamdı, galatasaray'a da çelme takmak arzusundaydılar. belhanda'nın yönlendirdiği, feghouli'nin canlandırdığı oyunda eren daha ilk 5 dakikada öne geçirecekti takımını ama kafa vuruşunda başarısız olurken, sivaslılar oyunu kendi sahalarında kabullenmeyip, pres yapmanın ödülünü 9. dakikada robinho'nun penaltı atar gibi muslera'yı avladığı golle aldı. brezilyalı golü rahatça attı atmasına da ona boşluğu yaratan arkadaşı muhammed'in ters koşusuydu.

    taraftarı önünde geriye düşen galatasaray, moral bozmadı, aynı oyununu oynamaya devam etti ve çok geçmeden onyekuru'nun orta saha cıvarında rakibinden harika bir vücüt çalımı ile kurtulup, ceza sahasına getirdiği topta, belhanda'nın düşürülmesi ile penaltı kazandı. alıştık ya, bu sene bize kolay penaltı verilmeyecek, var'a gidildi ama uğur "bariz" bir şekilde basmıştı ayağına belhanda'nın, beyaz noktayı göstermekten başka çaresi yoktu halil umut meler'in. penaltıyı "klas" attı eren ve beraberliği sağladı.
    yetmedi, kazanmak gerekiyordu galatasaray'a ve sağlı sollu ataklarla yine geldi sarı-kırmızılılar rakip kaleye ve kazanılan bir korner atışı sonrası n'diaye "slalom" yaparak iki rakibini pazara yollayıp, feghouli'nin önüne yuvarladığı topu, cezayirli topçu klas bir vuruşla tolgahan'ın sağından filelere yolladı.

    galatasaray öne geçmişti, farkı da arttırmak istedi, özellikle belhanda sakatlıktan dönmesine rağmen kariyer maçlarından birini oynar gibiydi. sadece top ayağındayken değil, topsuz oyunda da vardı faslı oyuncu, top kapmak için yerlere yatıyor, rakibe "sert" giriyordu. zaten bu emeğinin karşılığını da onyekuru'nun attığı ikinci golde gösterdi. kendi kaptığı topla başlattığı atakta, mariano'nun ortasında "uçarak" asist yaptı ve galatasaray'ın dördüncü golünün mimarıydı. bu blog vasıtasıyla belhanda'ya bolca "salladık" ama dün geceki oyununa devam etsin, özür dilemeye de razıyım... umarım beni yanıltırsın belhanda...

    soyunma odasına önde gitmeyi beklerken galatasaraylılar, robinho tekrar sahneye çıktı ve ilk attığı golün daha güzelini bu kez ceza sahası dışından muslera'nın kalesine yolladı. ilk golde olduğu gibi yine muhammed dengesini bozmuştu sarı-kırmızılı savunmanın ama o topu oradan köşeye yollamak da robinho gibi "star" topçunun başarabileceği bir iştir. bu arada sivas robinho'yu getiriyor, antalya eto'o'yu alıyor, kasımpaşa diagne'yi buluyor da "üç büyükler" transfere o kadar para saçarken bu oyuncuları neden takımlarına getiremiyorlar?

    soyunma odasına gitmeden yine savunmadan başlayıp, rakip ceza sahası önünde paslaşarak onyekuru ceza sahası içine sokuldu ara pasla da nijeryalı oyuncunun şutunu savunma son anda araya girerek kornere çeldi. taraftar oyundan memnundu, yollamadı topçuları içeri, "cim bom buraya" diye çağırıp, "bizler inandık, siz de inanın" tezahüratı ile bağlılıklarını gösterdiler.

    ikinci yarıya 2-2 beraberlikle başlayan galatasaray, sanki soyunma odasında fatih terim'in "kamçısını yemiş" gibi bir 45 dakika çıkararak sahadan sildi süpürdü rakibini. ali sami yen deplasman tribününde yer alan sivaslılar, 58. dakikada telefon ışıklarıyla plaka kutlaması yaparken, galatasaray çoktan 3-2 öne geçmiş, iki tane de kaçırmıştı. tabii, ikinci yarının yıldızı henry onyekuru'ydu, önce fernando'nun orta saha yayı üzerinden attığı ara pasta savunmanın arkasına "yay gibi fırlayıp" tolgahan'dan önce topa dokunup, fileleri havalandırdı. ilginçtir, yan hakem bayrak kaldırmıştı da, var görüntülerinden onyekuru'nun 1-2 metre geride olduğu gözüküyordu. yan hakemin durduğu yer de iyiydi ama neden o bayrak kalkmıştı? galatasaray'a karşı şartlanmış mıydı hakemler acaba? sonra belhanda'nın "cansiperane" pasında eren'in ıskaladığı topa sert vurarak skoru belirleyen golü attı onyekuru... goller dışında da her atakta nijeryalı topçu vardı ikinci devre... ilk 45 dakika nispetten daha iyi oynayan deplasman ekibi, ikinci yarı hakan'ın kaçırdığı ya da muslera'nın kurtardığı top dışında pek varlık gösteremezken, robinho bir kaç şut attı ama onlar da isabetsizdi...

    galatasaray kendisi adına oldukça kritik bu maçtan 3 puan alırken, önümüzdeki yıllarda sivas maçı dendiğinde galatasaray taraftarının aklına geleceğin yıldızı mustafa kapı gelecektir. keçiörengücü maçında oyunun son dakikalarında sahaya sürülmek istenmiş 16 yaşındaki oyuncu ama dördüncü hakemin yanında kenarda beklerken, maçın hakemi oyunu bitirmişti. sivas karşısında da uzatmalarda oyuncu değişikliği için mustafa saha kenarına gelince, tribünde bir "alkış kıyamet" koptu da oyun bir türlü durmuyordu ve o anda sahanın en genci ozan topu istedi abilerinden ve meşin yuvarlak ayağına gelir gelmez taca yolladı. mustafa'nın oyuna girmesi için ozan'ın topu taca atması... bu kısacık cümlenin altına roman yazılmaz mı? yolun açık olsun çocuk... bu heyecanın ve mahcubiyetin bir ömür sürsün...

    kaynak ve maçtan fotoğraflar için link:
    https://ultrasmovement.blogspot.com/...-grup-sivasspor.html
  • 368
    31 ağustos 2018'den beri galatasaray taraftarı bu maçın bitmesini bekliyordu. çıkarlarını galatasaray'ın önünde tutmayan her aklı selim galatasaray'lı 2018 - 2019 sezonu transfer döneminin niceliksel olarak forvetsiz kapanmasını dehşetle izlemiş ve 2018-19 sezonunun ilk yarısında canımızın yanacağını çok net biliyordu. iş bilmez yönetimin yapamadığı hesaplar yüzünden galatasaray forvetsiz kalmış ve lokum gibi şampiyonlar ligi grubundan bu beceriksiz yönetim yüzünden elenmiştir.
    çalışkan yönetim ligde uğradığı haksızlıklara çanak tutanlara da plaket verme yarışına girmiştir. ilk devrenin son maçında alınan galibiyetle liderle aradaki fark 6 olmuştur ama galatasaray taraftarı 2018 - 2019 sezonu transfer döneminde yapılan beceriksizliğin, iş bilmezliğin, saçmalığın 2018 - 2019 sezonu ara transfer döneminde yapılmyacağını sanıyordu. çünkü "yok artk, o kadar da değil yani" idi, öyle sanılıyordu. taraftar doğal olarak eylül-ekim-kasım ve aralık aylarında gerekli rama taramalar yapılmış, görüşmeler gerçekleştirilmiş, ön anlaşmalar yapılmıştı diye sanıyordu. 23 aralık 2018 gecesi milyonlarca galatasaray taraftarı için umut dolu bir gece idi ama ...
App Store'dan indirin Google Play'den alın