• 353
    bu maçın şampiyonluk habercisi olmasını umuyorum. ikinci yarı kayseri büyük baskı kurdu. bütün riskleri aldılar. stoperleri kana-bıyık bizim 18 üzerinde fink atıyodu bi ara. yine de sakin kalarak bu baskıyı savuşturabilmek önemliydi. bu baskının ardından kayseri biraz yorularak oyundan düştü. işte o dakikalarda sinanla oyunu koparabilirdik ama olmadı son dakikaya kısmetmiş.

    biraz iddialı olacak ama lig sonuna kadar kadıköy dahil görüp görebileceğimiz en zor deplasmandı bence.

    çok çok önemli bir galibiyet
    1-rakipler bu maçta 3 önemli eksiğimizle puan kaybetmemizi bekliyordu, g.t oldular
    2-deplasman özürlüsü takımın kendine güveni geldi
    3-yeni yönetime moral oldu

    nazar değmesin
  • 354
    skor taraftarlığını bir kenara bırakırsak açıkçası bu maçta şans yanımızdaydı. tüm istatistiklerde kayseri'nin gerisinde kaldık, hele ikinci yarıdaki futbol bize hiç yakışmadı. kayseri ceza sahamıza tam 35 tane orta yaptı. 35. hoca'nın bazı oyuncu değişikliklerini de anlamakta zorlandım. orta alana iki tane defansif oyuncu alınca takım çıkmakta zorlandı. tanım: ders çıkarılması gereken maç.
  • 356
    kayserispor ligin en iyi futbol oynayan ekiplerinden biri, üstelik bu deplasmana 3 önemli eksikle gittik. buna rağmen çok rahat bir şekilde 2-0'ı bulup, maçı ilk yarıda bitirmek varken 2-0 sonrası skora yatmayı tercih ettik. rakip fiziksel olarak oyundan düşene kadar pozisyon üstüne pozisyon yedik, sonlara doğru yakaladığımız pozisyonlardan biri "hele şükür" gole çevirerek maçı bitirdik.

    fatih terim'in daha çok işi var.
  • 357
    latovlevici'nin sakatlık dolayısıyla topu dışarı atmasının akabinde oyun tekrar başlayınca kayserisporlu oyuncular topu centilmenliğe aykırı bir şekilde geri iade etmeyip yeni bir atak geliştirmek için kullandılar. çok geçmeden topu kaptıran kayserispor kalesinde üçüncü golü yedi. çok da güzel oldu.

    galatasarayımız da ligin en çetin deplasmanlarından birinden üç puanla ayrılarak ikinci devreye galibiyetle başladı.

    maç için kısa bir değerlendirme yapmak gerekirse de, maça arzulu ve hırslı başlamamıza ve erken goller bulmamıza rağmen ikinci yarı kaysersipor karşısında epey sindik. golün yanı sıra inanılmaz pozisyonları kaçırdılar. gerek fatih hocanın değişiklikleri gerekse de sık sık yaşanan sakatlıkların etkisiyle maçın temposu bizim işimize gelecek şekilde düştü ve biraz rahatladık. bu bölümde oyuna giren sinan maçın fişini çekebilecek üç net pozisyonun hiçbirinden faydalanamadı. bu yüzden son dakikalara girilirken tekrardan gereksiz bir baskı oluştu üzerimizde. uzatmalarda maç sallantıdayken ndiaye ve rodriguez'in etkili kontra oyunuyla üçüncü golü bularak maçı bitirdik.

    takımın iskeletini oluşturan maicon, fernando ve gomis'in sakat/cezalı olmalarından ötürü oynamadığı belhanda'nın ise muhtemelen taktiksel bir karar sebebiyle yedek beklediği bir maçta oynanılan futbola çok takılmamak gerekir. önemli olan galibiyetti. yukarıda saydığım dört ismin dönmesiyle oyun kalitesinin de iyileşeceğini umuyorum.
  • 358
    altın değerinde 3 puan diye bir şey varsa bundan daha değerlisi yok. bugün oyunun bir önemi yoktu. bütün rakiplerin kazanmış, hepsi puan kaybederek camianın havayı kaybetmesini bekliyor, zaten dar kadron varken en önemli 3 oyuncun yok, ligin en zorlu rakiplerinden birine karşı deplasmanda kazanıyorsun. bu 3 puan belki de bizi şampiyon yapacak 3 puan olacak.

    budur.
  • 360
    çok şükür çok zor bir maçı kazandık. bu kadar eksikle, kayseri gibi zor deplasmanı anca fatih hocayla alabilirdik. tudor olsa ölmüştûk.

    ayrıca tudor gibi 12 -13 kişiyle degil, takımın maksimumundan kapasiteleri imkanınca yararlanabilirsen şampiyon olursun.

    kazandık ve kuduruyorlar şimdi cüneyt muneyt diye, işte bu. en son böyle kudurduklarinda yok veysel maçı satti, ferhat ferhat elini çekti dedikleri 4. yıldız senesiydi. yine şampiyon olacağız. 21 gelecek allah'ın izniyle !
  • 362
    kendine inanmayan taraftarlarını göt etmeyi çok seven ve bugün bir kez daha eden takımımın 3 tane sallayıp döndüğü maçtır. sırf fatih terim'i sevmiyorlar diye, 1-2 oyuncu tercihinden dolayı hocaya sallamak için hazır kıta bekleyen güruh uzaktan çok acınası görünüyor. futbolda en önemli olayın sahaya çıkan kadro değil oyun mantalitesi olduğunun farkına varalım artık. bu kadar eksikle tudor bu deplasmana 0-0a bağlamak için çıkar, 2-3 tane yer elimize alıp dönerdik. tesadüf değil o 8 maçta 1 puan falan. egolarınızı bir kenara bırakıp dursunla bile çalışmayı göze alıp bu takıma gelen, en az bizler kadar galatasaraylı olan bu adamın ve karakterli oyuncularının yanında olun.
  • 363
    geçen sezon 2. devre oynanan kayserispor maçı'nı çok ağır hakem hatalarıyla kaybetmiştik. bu yüzden mutluyum. ustelik biz hakemi kandırmadık sadece pozisyonu suzemedi hakem. denayer'in pozisyonu tartışılır, bence faul yok ama hava topu mücadelesi, topu tam kontrol etmesi gibi bir durum söz konusu değil. en fazla sarı olurdu. ilk gol ise net ofsayttı. ama şunu söylemekte fayda var, kayserispor için çıkmayan önemli sarılar var... bir defa da bizim lehimize hakem hatası oldu. koca sezonda olur o kadar.
  • 365
    3 adet çok önemli oyuncumuz eksik olmasına rağmen bütün herkese şu mesajı verdik; sezon daha yeni başlıyor. gomis,maicon ve fernando bu takımın neredeyse omurgasını oluşturuyor. kayseri deplasmanında 10 kişi rakibini yenemeyen beşiktaş, yenilen başakşehir'i gördükten sonra maç daha erken kopabilirdi. ne olursa olsun güzel oyun oynadık ve dönem dönem baskı yaptık.
  • 367
    mariano ya hala tam güvenemiyorum defans kısmında. bazı futbolcuların bir atımlık barutu varmış onu gördük. denayer golü yedikten sonra bulunduğu bölgeye beton döktü. sinan ın olduğu yerde rodrigues in oyun zekası einstein seviyesinde. tolga nın fabrika ayarlarından çıkması gerek. donk üstüne koyarsa takımın vazgeçilmezi olur, muslera 3 sene öncesine dönüş yapmış. yine bir yan top meselesi var kangren ötesi sanki 1905 yılında yan toptan gol yemek üzere kurulmuşuz gibi bir durum var. ve son sözüm sakatlık pozisyonunda latovlevici topu dışarı atmak için hareket ederken sırtlan gibi topun peşinden gidip sonrasında hakem atışından çakallık yapmaya kalkarsan aslan pençesi gelir bir yerine saplanır dediğim maç.
    şimdi haftaya deplasmanı olanlar düşünsün. ayrıca 3. golden sonraki sevinç bile her şeyi anlatır.
  • 370
    22 ocak 2018 kayserispor - galatasaray maçını analiz etmek gerekirse; öncelikle şunu söylemeliyim, ligin iyi futbol oynayan, dirençli takımlarından kayserispor'a karşı deplasmanda kazanmak çok önemliydi.

    maçta forma giyen oyuncuların performanslarını değerlendirmek gerekirse şu şekildedir;
    (puanlama 10 üzerinden yapılmıştır)

    muslera : 8 / 10
    taffarel ile beraber performansının artmasını beklediğimiz muslera, bu maçta bunun izlerini bize gösterdi. çok önemli kurtarışlar da yaptı. umut bulut'un attığı golde yapacak çok fazla bir şeyi yoktu ama muslera standartlarına göre yorumlarsak bu tip topları da çok defa çıkarmışlığı vardır, yine de bunun için onu suçlayamayız. eleştireceğimiz tek husus, bazen maceraya kaçan hareketlerini azaltması. bu maçta da 2 defa benzer şeyler yaptı. çok büyük riskler değildi ama yine de yapmamalı. maçı kazanmamızda emeği büyüktü.

    mariano: 8 / 10
    çok iyi oynadı. golü onun kanadından yedik ama bu mariano'nun suçu değil, yeterince destek görmüyor maalesef, takımın oyundan düştüğü dakikalarda çok yalnız kalmasına rağmen çok iyi bir maç çıkardı. ikinci yarıda oyuncu değişiklikleri yapılana kadar, defans dörtlüsünde oyundan düşmeyen tek isimdi. başarılı oyununu sürdürmesini diliyoruz.

    denayer : 6 / 10
    konsantrasyonu yeterli değildi, ilk yarıda denayer'in kaçırdığı topları kayserispor değerlendiremedi, yediğimiz golde de umut'u kaçırdı. 2. yarıda oyuncu değişikliklerinden sonra performansı arttı, bir çok topu karşıladı. yine de performansını arttıramazsa sezon sonuna kadar yedek kulübesinde kalır, sezon sonunda da yollarımız ayrılabilir. galatasaray seviyesinde oynayabilmesi için performansını ciddi ölçüde arttırmalı. yine de, ikinci yarıda çıkardığı topların hatrına kendisini çok ağır eleştirmek istemiyorum kendisini. işin özeti, denayer'i seviyoruz ama performansını ciddi biçimde arttırmalı.

    serdar : 6 / 10
    maça direkt tesir edemedi, oysa ki bu maçta serdar'a denayer'den daha fazla güveniyorduk. yanında maicon varken daha iyi oynuyor. denayer'e göre daha basit oynuyor ama bursaspor'da kaptanlık yapmış bir oyuncudan, bu maçta savunma liderliğini eline almasını bekliyordum. çok kötü oynadığı söylenemez, ama çok iyi oynadı da denemez. dediğim gibi direkt takıma tesir eden, gözle görülür bir performans sergileyemedi. ikinci yarıda oyuncu değişiklikleri gelene kadar o da oyundan fazlasıyla düştü.

    latovlevici : 4 / 10
    latovlevici'yi çok ağır eleştirmek istemiyorum, zira adamın kapasitesi bu, kesinlikle galatasaray seviyesinde değil, elinden gelen bu ve maalesef yeterli değil. kendisini geliştirebilecek dönemleri de çoktan geçtiği ortada. bu saatten sonra yedek olarak da olsa latovlevici'den faydalanacak isek, fatih terim sadece latovlevici'ye basit oynaması, topu ayağında tutmaması konusunda telkinlerde bulunmalı, öğretmenlik yapmalı, yapacak başka bir şey de yok zaten. bu maçta takımın en kötü performans gösteren oyuncusuydu.

    selçuk : 5.5 / 10
    selçuk da pek tesirli bir oyun oynayamadı maalesef. takım direncine katkı sağlayamadığı gibi, takım direncinin düştüğü anlarda topu ayağında tutup, pas alışverişleri ile takıma nefes aldırmasını beklerdim, ama bunu beklediğim seviyede yapamadığı gibi 2 tane ciddi top kaybı ile atağa çıkarken atak yedik. ilaveten fiziksel dayanıklılığı da yeterli değil. yedek bir oyuncu olarak kulübede oturup, sahip olduğu özelliklere ihtiyaç duyduğumuz anlarda son 20-25 dakika girip katkı sağlayabilecek bir oyuncu. maalesef hepsi bu, fazlası değil.

    ndiaye : 7.5 / 10
    18-20 milyon euro'ya transferinin konuşulduğu bu günlerde, elbette ndiaye'den daha fazlasını bekliyoruz. fernando varken daha iyi oynuyor, bugün nispeten daha fazla yük bindi kendisine, zaman zaman gereksiz pas hataları yaptı. bir de top kontrolünü ciddi biçimde geliştirmeli, bu seviyede bir oyuncunun top kontrolü bu kadar kötü olmamalı. son golün asistinde ise topu çok iyi taşıyıp, maçı koparttı. daha iyi oynadığı maçları gördük. yine de enerjisiyle, dinamizmiyle takımın ayakta kalmasını sağladı. maçı kazanmamızda payı var. fernando döndüğünde performansının artacağına eminim. özetlersek, 1 asist ve dinamizmi ile galibiyete katkı sağlayan oyunculardandır kendisi.

    rodrigues : 8 / 10
    bu takımın sağ kanat oyuncusu benim dedi. 1 gol 1 asist ile oynadı. fiziksel dayanıklılığını geliştirip, enerjisini 90 dakikaya yayarsa bir süper yıldız kazanmış olacağız. bence bruma'dan daha fazlasını verebilecek bir oyuncu. maçın sonlarına doğru enerjisi bitti. ama fatih terim kendisini oyundan almayarak, benim sağ kanat oyuncum sensin mesajı verdi. ben de kendisine güveniyorum. yalnız başka mevkide değil, sağ kanatta oynamalı. bu şekilde hem etkili bindirmeler, etkili ortalar yapabiliyor bu şekilde asistler yapabiliyor hem de sağdan ceza sahasına girip şutlar atabiliyor.

    yasin : 6 / 10
    kendisinden bu maç çok daha fazlasını bekliyordum, ama maalesef beklediğim etkinliği göremedim. çabuk yoruluyor. yorulunca da sahada etkisizleşiyor. şampiyonluk yolunda katkı verebilecek bir oyuncu ama ilk 11 değil de sonradan girdiği maçlarda çok daha etkili oluyor. yine de kendisini acımasızca eleştirmek istemiyorum. daha iyisini yapabileceğini biliyorum, ki daha iyisini yaptığı zamanları gördük.

    feghouli : 6.5 / 10
    fiziki yapısı ve oyun stili gereği zaten kanat oyuncusu profiline uygun olmadığını düşünüyordum. fatih hoca da bunu görmüş olacak ki kendisini forvet arkasında değerlendirdi. kalitesine dair maç içinde ara ara bizlere güzel sunumlar yaptı ama maç içi devamlılığını ve savunmaya katkısını arttırmalı. 1 asistle oynadı, çok etkili bir de şutu vardı, kayseri kalecisi güzel çıkardı. doğru zamanda oyundan alındı. performansını arttırmalı, zira kendisinden beklentilerimiz daha fazla.

    eren : 8 / 10
    gomis'in yokluğunu aratmadı. attığı 2 gol de çalışılmış olduğu belli. attığı 2 golden ziyade indirdiği toplar, yaptığı pres, savunmaya kadar gelip çıkardığı toplar taktire şayan. ikinci yarıda yeterince top alamadı, yoruldu ve takımın oyundan düştüğü anlarda, eren de oyundan düştü ve indirmesi gereken hava toplarını alamadı. fiziksel dayanıklılığını arttırırsa devre arasında forvet transferi yapmamıza gerek kalmayabilir.

    tolga : 8 / 10
    oyuna girdiği andan son dakikaya kadar, takıma liderlik etti. duran topları bile tolga kullandı. top tuttu, pas yaptı, oyundan düşen takımı ayağa kaldırdı, galibiyete direkt katkı veren tesirli bir futbol oynadı ve oynadığı futbol ile fatih terim'e "hocam, ben ilk 11 oyuncusuyum dedi". hem savunmada, hem hücumda başarılıydı.

    donk : 7.5 / 10
    fatih terim donk'tan faydalanacak gibi görünüyor. performansını arttırmış. takımın oyundan düştüğü anlarda takımı tolga ile beraber ayağa kaldırdı. sinan'a attığı gollük pas muhteşemdi. maalesef sinan değerlendiremedi. donk, "şampiyonluğa ben de katkı sağlayacağım" dedi.

    sinan : 5 / 10
    3 tane çok net pozisyonu değerlendiremedi. bunları değerlendiremezse forma yüzü göremez. konsantrasyonu yeterli değil. sanki işin ciddiyetinin farkında değil gibi. daha sıkı çalışmalı, daha iyi konsantre olmalı.

    fatih terim : 10 / 10
    ben galatasaray'ı şampiyon yapmaya geldim dedi. takımı iyi hazırlamış. oyuncuların performansları artmış. takımın oyundan düştüğü dakikalarda doğru hamleler yaptı. bir kez daha, kulübede fatih terim olduğunu hissettirdi ve oyunun zora girdiği anlarda dahi bize koltuklarımıza yaslanarak, güvenle maç izlememizi sağladı. teşekkürler hocam.
    takımın kaliteli transferlere ihtiyacı var, kaliteli 1-2 transfer ile fatih terim'in eli güçlendirilmeli. sol bek şart.

    şampiyonluk geliyor.
    şampiyonluk yakın, meşaleleri yakın
    :)
  • 371
    uzunca bir aradan sonra stadyumda izlediğim maç. öncelikle son dakikada bir arkadaşımın işi çıkması üzerine kombinesini devretti arkadaşa teşekkür edelim buradan, tabi truva olduk pek sevinemedik ama içimizde yaşadık maçı. uzun zamandır stadyumda maç izleyemiyordum. cidden çıplak gözle maç çok farklı. şeref trübününe yakın bir noktadan takip ettik maçı. bazı futbolcular özelinde incelemek istiyorum maçı.

    öncelikle fatih terim:dürüst olmak gerekirse gelişini pek sindiremedim. hala da içime sinmeyen şeyler var. ama artık bunlar için geç, hocanın başarısı elzem. kulübenin enerjisi muazzamdı. son ana kadar ekipteki enerjiyi almak mümkün. hoca da her an oyunun içinde, bu güzel. sadece kısa bir süre kayboldu. her pozisyonda o da yaşadı, bu çok önemli

    fernando muslera:ilk yarıya nazaran ciddi gelişim göstermiş. bunu görmek mümkün. sanki yediği golü de tutacak gibime geldi açıkcası şaşırdım gol olunca, hatası var minvalinde demedim. tafarel ona çok yaramış anlaşılan.

    mariano:defansif olarak iyi olsa da ofansif olarak tutuktu bana göre. yenilen golde muslera ile atıştılar, muslera çok kızdı reyise.

    denayer:ikinci yarının iyi isimlerinden. maçın kurtarıcılarından. ben beğendim. umarım devamını getirebilir.

    selçuk inan:son yıllarda gördüğüm en kötü performans olabilir. adam gerçekten çok kötü. topsuz oyunda kaçak, ikili mücadelde kaçak. resmen takımı on kişi oynattı. bence artık ısrar edilememeli.

    eren derdiyok: hocanın yaradığı isimlerden eren de. çok istekliydi, nerdeyse tğüm kafa toplarını aldı. mücadelesi üst düzeydi. bence yedek forvete adı rahatlıkla yazılabilir.

    rodrigues: bana göre maçın adamı. adam sağ kanadı tünel yaptı. hem defansif hem ofansif muazzamdı. hoca ile iletişimi de çok iyi. hoca resmen elinde joystick rodriguesi yönetti yerini ayarladı. gelişiyor ve gelişmeye devam edecek.

    tolga ciğerci:adı listeye ilk yazılacaklardan birisi de tolga. katkısı çok önemli. bence tolga iyiyken selçuk'un oynaması ihanet takıma. adam resmen oyunu rahatlattı. pasları, baskısı çok yerinde.

    kayserispor özelinde teknik direktörleri bence oyunu iyi okudu. ilk yarı leş oyuncuları ikinci yarı çıkarttı. deniz türüç'ü başıma birşey gelmeyecekse beğenmedim. fizik kalitesi yerlerde. resmen 50. dakikada öldü adam. ama güray vural eh işte ayağı düzgün. yine de takım oalrak kaliteli oynadılar 2. yarı. ilk yarı şok yaşamasalar bizi daha çok zorlarlardı.

    yıllardır görmediğim sevgilimi görmüş gibiyim. şimdi huzurla uyuma zamanı sözlük. umarım güzel zamanlar yakındır, takımın yaydığı enerji güzel. şimdiden şampiyonluk türküleri söylenmesi lazım.

    edit: yasin efendiyi unuttuk laf arası. çok yatması beni bile sinir etti açıkçası. orda kayserisporlu oyuncuların topu oyuna sok ması ne kadar fair dışıysa yasin'in dakika başı yatması da saçmaydı. yine de iyiydi o da defansif anlamda bile gayretliydi, oynadığı süre boyunca.
    edit2: tolga ciğerci dedik düzelttik teşekkürler, o kadar soğuk yedik :)
  • 372
    selçuk inan yeniden ilk on bir seviyesine gelebilir mi? hayat, neden olmasın… ancak bugün selçuk’u ilk yarıda çok çok çok beğenmeme rağmen ikinci yarıdaki korkunç performansıyla, performanstan öte yarım saatten sonra bıçak gibi kesilen kondisyonuyla bir kez daha gördük ki o zaman daha gelmemiştir. tekrar ediyorum, ilk yarıda kayserispor savunmasını neredeyse tek başına bazen yerinden kımıldamadan attığı paslarla dağıtmasına, birçok top kesip istekli de bir görüntü vermesine rağmen hala ilk on bire yazılacak isim değildir. daha doğrusu olmamalıdır.

    maçın geneline dönecek olursak, olmadı bir şeyler tat vermedi bu sefer. alınabilecek en güzel skoru aldığımız halde, ilk 18 dakikada 0-2 öne geçmemize rağmen sonrasındaki futbol ve maçın bütününe yakın yaptığımız baskı hataları, pozisyon almadaki hatalar, verdiğimiz pozisyonlar derken aman aman huzur yakalanmadı. elbette ki her şeyden önce çok zor bir maça çıktığımızı, yine çok da önemli eksiklerimizin olduğunu kabul ederek başlamak zorundayız. içimi sıkan şeyse maç içinde yaşadığımız en bariz sorunların isimsel değil takımsal sorunlar olması, yani taktiksel sıkıntılardan kaynaklı sorunlar yaşamamız. neydi bu sorunlar diye sorabiliriz:

    maçın 8. dakikasında top kayserispor takımında ve onların sahasındayken şiddetli bir baskıya çıktık takım olarak. orta sahamızın ilerisindeki oyuncularımızın tamamına yakının katıldığı bir baskı olmasına rağmen o kadar savruk davrandık, o kadar acemice bir baskı uyguladık ki rakibe, tekrar ediyorum takımın çoğu hareket halinde olmasına rağmen yayla gibi bir boşluk bıraktık sahada. kayserispor takımı da altın tepside sunulmuş korkunç boşluğu geri çevirmeyerek kalemizde pozisyon oluşturdu baskı yemelerine rağmen. baskı pozisyonunda sağ açıkla sol açık arasında bir hiza yok derinlik hiç yok, orta elemanların birisi arkasındaki rakibi bırakmış topa koşuyor arkadaki adam bomboş, ortanın diğer oyuncusu apayrı bir yerde, santra civarı oyuncuları kopuk kalmış, savunma yeterince önde değil ve tankla tüfekle saldırdığın bu anda da topu kazanamıyorsun işin kötüsü asıl bu. doğru baskı bu değil.

    yakın dönemde simeone’nin atletico madrid’i, ranieri’nin leicester city’si ve conte’nin italya’sı bu baskı işini çok iyi yaptı. üç takımın ortak yanı da çift forvetli oynamalarıydı. baskı pozisyonlarında uçtaki ikili araları biraz genişçe olacak şekilde açılırlar –oyunun beklere aktarılmasını önlemeye yarar- , arkadaki oyuncu grubu da artık üç oyuncu mu dört oyuncu mu beş oyuncu mu o formasyona kalmış tıpkı önlerindeki iki oyuncu gibi ip gibi dizilerek organize hareket ederler. dolayısıyla rakip topu kaptırmamak için bin bir şekle girer, sıklıkla birkaç oyuncusu düz hattın arasında kaybolur –insigne orta hatta yer aldığında gerçekten kaybolabilir- ve yüksek oranda da rakip topu kaybeder.

    biz ise bu görüntüye yaklaşamadık bile. yaklaşamazsak da eğer iki uç oyuncuyla oynamayı düşünüyorsak sıkıntılı maçlar yaşarız. neyse, zamanla gelişecektir diye umuyorum ve konuyu geçiyorum.

    12. ve 18. dakikalarda bulduğumuz gollerde takım kimliğini hissettik. devre arası kamp dönemindeki maçlarda bolca bulduğumuz türden goller olması daha anlamlı kıldı olayı. dar alanda, tam olarak ezberlenmiş varyasyon diyemesem de aşinalığın olduğu paslaşmalarla hızlıca sonuca gitmeyi başardık ki gerçekten ligin kalitesinin üzerinde pas akışlarıyla bulduk golleri. bunaysa fatih terim etkisi diyebiliriz ancak zira önceki dönemde bu kadar bariz deyim yerindeyse paket gol bulmamıştık. çalışılmış, düşünülmüş, en önemlisi üzerine düşülmüş bir organizasyon olması teknik direktörümüzün kalitesini de belli ediyor. tekrardan maçı kopartanın da bu artımız olduğunu söylemeden geçmeyelim. şunu da söylemeden geçmeyelim,

    ilk yarıda takım diriyken daha bir net gözüme çarpsa da ikinci yarıda da fazlasıyla devam eden bir sorun vardı ortada. top ne zaman santra ile santranın bizden 15 metre tarafında dolaşsa ya top kaybı yaptık ya da pas bağlantılarımızın tıkanması sonucu baskı yedik. burada fernando ve belhanda’nın yokluklarını hissettik kısacası. topun santradan hücum bölgesine geçiş süresi kısalmasına rağmen yukarıda bahsettiğim alandaki geçiş süresinin eskiye kıyasla uzaması da takımın dengelerini bozdu. her ne olursa olsun belhanda- ndiaye- fernando üçlüsünü korumalı ve iyi yaptığımız rakip yarıya sahaya hızlı geçişi sürdürmeliyiz. hocamız da muhtemelen ileriki maçlarda bu üçlüyü kullanacaktır diye düşünüyorum.

    belhanda’nın önemi: selçuk ilk yarım saatte çok güzel oynamasına rağmen bu zamandan sonra öyle bir koptu ki takım da dağıldı. hele ikinci yarının başlarındaki darmadağın görüntü tüylerimi diken diken etti. işte bu noktada belhanda farkı ortaya çıkıyor. belhanda gününde olmayabilir, etkisiz kalabilir, paslar atamayabilir ancak oyun içi performansı en sabit isimlerden biridir. maçın başında da sonunda da koştuğunu, mücadele ettiğini, oyundan kopmadığını görürsünüz ve dolayısıyla takımın bütünlüğüne de doğrudan etki eder. bölgeler arası geçişlerde bir standart sağlar, maçın hiçbir anında bağlantıların yavaşlamasına neden olmadığı gibi rakibin zaman ilerledikçe düşen temposuna koşu kapasitesiyle üstünlük sağlar. takımının maç ilerledikçe, skor ne olursa olsun rakibine üstünlük kurmasına yardımcı olur. bursaspor maçımız, karabükspor maçımız, göztepe maçımız…

    bir konudan daha bahsedeyim, 75. dakikada kalemizde bir duran top yaşandı. herhalde sezon boyunca en sinirlendiğim anlardan biri oldu. ceza sahasının içinde abartısız 15 kişi var. bizim takımın zannedersem tamamı ceza sahamızın içinde ve havadan süzülerek inen topa rakip futbolcu voleyle vurdu. hani az biraz yetenekli de bir oyuncu olsa orada her türlü fantezik vuruş denemesi yapabilirdi. akıl alır gibi değil… orada rakibe öyle bir boşluk vermek gerçekten akıl alır gibi değil.
  • 373
    fatih terim'in 60-66-70'te 3 oyuncu degistirerek kazandirdigi mac.

    mac plani tuttu, mac icinde olusan negatif oyunu da cevirdi, kac tane kontra da yakaladik, maci kaybedebilecigimiz gibi 5-1 de kazanabilirdik.

    sonucta hoca 3 önemli eksik(maicon, fernando, gomis) ve belhanda'sız kayseri deplasmaninda 3 puan aldi.

    bence cok buyuk is. bu 3 puanla birlikte 27 ocak 2018 osmanli maci 45 bin uzerini gorur.

    resmen onumuz acildi.

    tebrikler takim, tebrikler hoca.
  • 375
    2 gün önce hayırlısı uğurlusuyla yönetim demeye bin şahit boş kümesi değişmiş, hocası resmi 5 maça çıkmış bir takım ve son 4 lig deplasman maçını kaybetmiş bir takım, ikinci devre oynayacağı 9 deplasmanının en zor 3 tanesinden birine çıkan bir takımın daha 35. dakikada maçın fişini çekme şansını elde etmesi çok önemli bir olaydır. aksaklıklara değinecek olursak ki hala çok var, yan toplara bir fatih terim reçetesi yazılmış ama belli ki reçete henüz tam manasıyla yaraya merhem olmamış. takımın fizik gücü ikinci yarının ilk maçı olmasına rağmen düşük. takımın sol beki latovlevici ve sağ stoperi denayer bu takımın oyuncuları değil. latovlevici için ucuz etin yahnisi ve ederi bu diyordum ama bugün topu vermedikleri pozisyon desem hepinizin anlayacağı pozisyonda lato topu taca atamadı, o kadar lakayıt şekilde vurdu ki topa. biz orada adamlar da topu vermedi yiyebilirdik de golü. her pozisyonda ikinci yarı bilhassa sinan da girdikten sonra o kadar çok orta kesildi ki o kanattan kalemize, gol yemememiz bir talih ve orta sahanın boyunu uzatma hamleleri oldu. donk ve tolga bir kaç kez çıkardı kafa ile topu. denayer taraftarımız olarak bize destek sağlayabilir ama stoper mevkisinde yapacağı bir şey yok, kendisinde ısrar etmenin bir manası da... bugün ilk yarıda yaptığı hamle ve alan kontrolü hataları belki de kırmızıya neden olabilirdi. ikinci yarı umut bulut'a kendini ronaldo gibi hissettirircesine tam da kendisine ait yerden kafa vurdurması, köşe vuruşlarında adam alacağına boş boş yerinde sıçraması beni bugün epey sinirlendirdi. bugün mariano da özellikle ikinci yarıda epey aksadı ve beşiktaş maçından sonraki en etkisiz oyununu oynadı. hakem ilk yarıda sarı kartını da es geçti. yanında maicon'un önünde fernando'nun olmaması nedeniyle iletişim sıkıntısı da çekmiş olabilir diyelim. donk bugün savunma yönünde bir kaç iyi hamle yaptı ama hem savunmada hem de hücumda hata da yaptı. donk güvenilip de 11 oynatılamaz. böyle hamle anlarında hoca alabileceği verimi en iyi şekilde almaya çalışacaktır. eren'in bugün gösterdiği performans ile bence transfer ihtiyaçlarımız sol bek transferi, stoper transferi, forvet transferi ve sol açık transferi şeklinde sıralanıyor. en azından sol bek transferi ile galatasaray'ın bugün ilk 25 dakikadaki hali teknik ekip tarafından 70 dakikaya kadar çıkarılır, maddi yönden de sorunları yeni seçilmiş ve çok uzun süre sonra somut olarak görmüş olmayı umduğumuz yönetimimiz çözerse bu takım ipi göğüsleme konusunda sahip olduğu avantajı kesinlikle kullanır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın