2014-15 Türkiye Kupası G Grubu 4.Hafta Maçı
20:30
0 - 2
  • 102
    çok iyi bir hazırlık maçı oldu.

    1- melo'nun bu takımda stoper oynamaması gerektiğini
    2- yekta, olcan gibi adamların şu an için bu kadroya girme şanslarının olmadığını
    3- sinan gümüş, emrecan gibi gençlere şans vermekten korkmamamız gerektiğini
    4- pandev'in 2. yarı bize çok katkı sağlayabileceğini

    inşallah hoca macera aramaya devam etmez.

    edit: 5- ve en önemlisi. son zamanlarda ki performansları yüzünden giydirilme şansı bulunamayan oyunculara sağlı sollu girişildi. böylece içlerinde biriken kurtlar döküldü. malum lig başlayınca yine inzivaya çekilmek zorunda kalacaklar..
  • 103
    zayıf bir rakibe kaybetmenin o ilk üzüntüsü geçtiğine göre mantıklı yorum yapmanın zamanı gelmiştir. öncelikle bu maçı kaybetmemizin en önemli sebeplerinden biri özellikle de defansta sakat futbolcularımızın oluşuydu. semih kaya ve koray günter'in yokluğunu felipe melo ile doldurmaya çalışınca hem defans, hem de orta saha olarak çöktük ki hamza hamzaoğlu burada ve diğer noktalarda hatalarını gayet iyi anlamış ve özeleştirisini de maçtan sonra güzelce yapmış, bunları tek tek vurgulamak gereksiz. belli ki pandev'den bolca yararlanmak, emre can'ı bir şekilde monte etmek ve orta saha direncini de her zaman yüksek tutmayı en az bizim kadar istiyor.

    bu maçta yaptığı değişiklikler yanlıştı ama gördük ki hamza hoca bu maçı kazanmak için takımı çok da zorlamak istemedi çünkü kupada zaten büyük ihtimalle bir üst tura, hem de lider olarak çıkma şansımız bu yenilgiye rağmen oldukça fazla. bu yüzden de hamza hoca hataları maç içerisinde fark edip, ligde önümüzdeki ilk maç olan rize sınavını da hesaba katarak kondisyon eksiğkliği yaşayan pandev'i dinlendirmek, melo'yu orta sahaya çekip emre can'ı defansta şöyle bir görmek istedi. bu maçı kafada sildi aslında çünkü çok da 2-0'lık yenilgi biz taraftarlar için üzücü olsa da etki ettiği şey olarak o kadar da mühim değil, tek kaybettiğimiz şey prestij oldu, yeter ki ligdeki maçımız için bir takım dersler çıkaralım ki %100 eminim hamza hoca bunları gayet iyi analiz etti, basın toplantısında bize de aktardı. yani hamza hoca'ya gözlem ve eylem açısından ilerisi için güveniyorum ama elbette ki dönem dönem eksikleri, hataları olacaktır, mesela dün öyle biraz sert çıktım diye kendisinden desteği asla çekmedim çünkü bilindik laflarla değil gerçekten çok yerinde tespitler ile maçı değerlendirdi ve "ders aldığını" gösterdi. bu bir teknik direktör aşırı önemi bir şey. hele ki papağan gibi aynı şeyleri tekrarlayan cesare prandelli'den sonra çok çok daha mühim... hamza hocanın hataları olsa da maç sonu demeçleriyle benim için aklanmıştır, önümüzdeki maçlara bakalım hocam sen yeter ki gördüğün, aldığın dersleri icraata dök, o kadar da önemli bir maç değildi, taraftarız biz, hazırlık maçlarını bile kafaya takarız.

    tabi buna ek olarak daha maçın başında gerçekten hatalı bir gol yiyen sinan bolat da yenilgide baş sorumludur. keza bok gibi bir maç yöneten hakem volkan bayarslan da... hadi hakemler hep dandik zaten onu geçelim de sinan o golü yememeliydi, jeneriklik falan da değil bildiğin yanlış pozisyon almadan kaynaklanan öylesine bir gol. ikinci golde de emre can'ın bir hatası var ama dakika olmuş 90+4, takım geride ve moraller sıfır, çok da önemli değil.

    en başta sakatlıklardan dem vurdum ama arada kaynamasın, bu maçı kaybetmemizde adına international royal cup denen sikik turnuva ve düzenlenmesinde emeği geçen futbol cahili yelloz karı arka plandaki baş sorumludur. o sakatları biz antrenmanda veya lig maçında vermedik, kasap mıdır, manav mıdır belli olmayan topçulara karşı leş gibi bir patates tarlasında oynarken verdik. o "castro" var ya hani semih'in bacağı üzerinde manda gibi devrilen, onu oraya koyan allah'ından bulsun.

    işte bu sebeplerden kaybettiğimiz gerekli veya gereksiz her puanda o leş turnuvayı ve baş düzenleyicisi olan, futboldan da "ama gs de çok agresifti :)))" diyecek kadar anlayan karıyı bu ortamda zikredeceğim. galatasaray'a karşı ha baytar oynamış ha seyis, ne fark eder değil mi? oradan oraya koşuşturun, bir şeyler yapmaya çalışın, maksat turnuva gibi gözüksün. allah'ından bul futbol cahili...

    inşallah rize maçında çok daha iyi bir galatasaray izleriz, hemen sonrasındaki kupa maçında eskişehir'e karşı da puan veya puanlar alıp grup liderliğini garantileriz.

    yelloz karıya öfkem hala geçmedi dönüp dolaşım sövesim geliyor.

    "ama gisi di çik igrisif iynidi :))))"

    senin ben...
  • 104
    rize maçından önce bulunsun burada.

    galatasaray – diyarbakır b.b. : 0-2 hamza hoca denedi, yanıldı

    kabus gibi. mi? değil yahu ne kabusu. kimileri için kabustur tabii ki. gençliğimden hatırlıyorum, mahalleye dönerken gece olsun, herkes evine gitsin de eve öyle gideyim dediğim maçlardan birini oynadık. eh, o dönemleri atlatalı çok oldu çok şükür. yaşım ilerlemeden atlatmıştım diye de not düşeyim.

    devre arası galatasaray’a yaramadı. zaten şişkin olan kadrodan önemli sakatlar verdik. durum iyice karıştı. bir yandan o şişkin kadroya rağmen işe yarayacak adamın eksikliği, bir yandan ffp baskısı kulübün elini kolunu bağlıyor.
    hamza hoca sürekli “transfer düşünüyoruz ama öncelikle sorunu kendi içimizden çözmeye çalışacağız” demesi bu yüzden.
    çok kişinin salladığının aksine bu maç hamza hocanın deneme yapacağı maç oldu. hazırlık maçı gibi amaçsız değil, lig maçı kadar kaybın önemsenmeyeceği orta karar bir maç. güzel fırsattı.

    bu fırsatın değerlendirilip değerlendirilmediğini ligde göreceğiz. dersler alınmışsa, bu maçın kaybedilmesinin önemi yok. bu yüzden hocaya-topçulara sallamadan önce bir durun, derin nefes alıp düşünün. yok yine aynı sonuca ulaşıyorsanız, siz bilirsiniz tabii. iyi uyku kaçmalar size.

    ben hamza hoca olsam bu maçtan alacağım dersler şöyle olurdu. melo asla stoper oynamamalı, orta saha kesinlikle melo’suz olmamalı. en zor konu bu. safkan stoper yok elimizde. hakan balta ilk yazılacak adam, sonrası karışık. emre can’a ben olsam güvenemem. daha çok zaman var önünde ama bana tek hamleli bir oyuncu gibi geldi. hem tek hamleli hem tecrübesiz stoper takım için büyük tehlike. büyük ihtimalle yine melo oynayacak. orta sahada da bu durumda emre çolak oynamalı. yekta ile olcan ile falan olmaz o iş. belki sürpriz yapıp sneijder’i de oynatabilir ama bir ipte iki cambaz olmaz misali selçuk’la sneijder birbirini bozabilir. futbol olarak tabii ki, siz ne sandınız? ayrıca, sneijder’i orta sahaya çekmek hücum etkinliğini de azaltır. ancak denenmeyecek kadar absürd bir şey değil. önemli top kayıpları yapan hamit’i oynatmaktan daha iyi bir seçenek.
    stoper ve forvetten burak yılmaz’ın eksilmesi bütün takımın dengesini bozdu. sıra geldi forvete. pandev hala güçsüz, umut hala savruk, olcan hala formsuz. fakat umut santrafor oynayacak gibi görünüyor. yanında ya da arkasında kim oynayacak? emre çolak’ı orta sahanın ortasında kullanmayacaksak forvetin arkasında kullanmalı. aslında cesur davranıp bugün şans verilmeyen sinan gümüş’ü kullanmalı.

    hayatımda yapmadığım şeyi yaptım, maçtan önce kadroya kafa yordum. yorucuymuş hakikaten. kadromu da yazayım tam olsun amk :)
    muslera
    sabri – melo – balta – telles
    hamit – selçuk – emre çolak
    sinan gümüş – sneijder
    umut bulut

    savunması riskli ama forveti dosta güven, düşmana korku veren bir kadro.

    *
App Store'dan indirin Google Play'den alın