2014-15 Türkiye Kupası G Grubu 4.Hafta Maçı
20:30
0 - 2
  • 99
    saçma sapan bir maç oldu.

    öncelikle hamza hoca'nın ideale yakın bir 11'le sahaya çıkmasını yadırgamadım. her ne kadar pazar günü lig maçı olsa da zayıf bir rakibe karşı devre arasının son provasını yapmak istemesi son derece normal. fakat sistem içindeki tercihleri bana kalırsa yanlıştı. chedjou'nun afrika uluslar kupası'nda* oluşu, semih kaya ve koray günter'in sakatlıkları defansın göbeğinde ciddi bir problemi ortaya çıkardı. halihazırda kadromuzda stoper orijinli tek isim 20 yaşında emre can coşkun. fakat o da galatasaray formasını sadece kupa maçlarında sırtına geçirmiş ve oynadığı rakipler de ciddi rakipler değil.

    defansın göbeğindeki kıtlık sorununun ilkini hakan balta ile kapatmaya çalışacağız. burası kesin. her ne kadar ağır da olsa tecrübesi ve hamle yeteneği var. bunun dışında zaten başka hiçbir alternatifimiz de yok. asıl problem hakan balta'nın yanında kimin oynayacağı.

    hamza hamzaoğlu galatasaray'ın başına geçtikten sonra herkesin fikir birliğine vardığı bir konu vardı; "hamza hoca galatasaray'ı ligin başından beri yakından takip edip iyi analiz etmiş". zaten geldikten sonra yaptığı ilk hamleler de defoları kapamaya yönelikti. fakat galatasaray'ı bu kadar yakından takip eden hamza hamzaoğlu'nun melo'nun stoperde oynayamayacağını da rahatlıkla öngörmesi gerekirdi. melo'yu geride oynatmanın iki tane maliyeti var; birincisi orta sahadaki en iyi oyuncundan o bölgede mahrum kalmak, ikincisi defansı asıl mevkisi defans olmayan bir oyuncuyla savunmak. hamza hoca bu maçta elbette rakipten çekindindiği için değil tamamen hakan balta-melo uyumunu görmek için melo'yu geride oynattı. fakat bunu bizzat yaşayarak tecrübe etmesine hiç gerek yoktu. ayrıca karşısında süper lig kalbresinin çok altında bir ekip olduğu için bana kalırsa bu test çok da sağlıklı olmadı. buna rağmen maçı 2-0 kaybettiğimizin de altını çizmek gerekiyor.

    bana kalırsa maça kesinlikle emre can coşkun'la başlamamız gerekiyordu. defansın göbeğinde gerçek mevkisi stoper olmayan iki oyuncuyla beraber oynayıp aynı zamanda melo'nun orta sahadaki gücünden vazgeçmek yerine, genç ve tecrübesiz olsa da asıl mevkisi stoper olan emre can'la oynamak ve aynı zamanda melo'nun orta sahadaki gücünden yararlanmak çok daha tercih edilebilir bir ihitmal olarak duruyor önümüzde. ayrıca genç bir çocuğu kazanma ihtimalimiz de var.

    emre can'ı geçen sezondan beri dikkatlice izliyoruz. bu sezon da devre arası kampında hazırlık maçlarına iyi bir görüntü çizdi. sert ve soğukkanlı bir yapısı var. bu maça 11'de başlamak aslında kendisi için çok iyi bir prova olurdu. ayrıca yükleyeceği özgüven ve arena taraftarıyla tanışması da önemliydi. sıradan bir kupa maçında en kötü senaryo kendisinin hatasıyla maçı kaybetmek olurdu ki bu da o kadar dert edilmezdi. oysa şimdi pazar günü rize maçına emre can'la başlamak büyük bir risk olacak. dahası emre can'ın olası bir hatası sadece puan kaybına değil kendi kariyerine de mâl olabilir. ayrıca hakan balta ve melo'nun da sakatlanma ihtimalleri olduğunu düşünürsek bu 3 haftalık dönemde özellikle bursa ve eskişehir gibi kritik maçlarda emre can'a ihtiyaç duyma ihtimalimiz de var. kısacası melo-hakan balta provasından daha önce emre can'ı o bölge için ısındırmak çok daha isabetli bir karar olurdu. hatta bu maçta sergileyeceği iyi bir oyunla rizespor maçında adını 11'e yazdırabilir; böylelikle biz de melo'yu geride oynatmanın maliyetlerine katlanmak zorunda kalmazdık. muhtemelen hamza hoca melo'yu geride oynatmanın doğru bir karar olmadığını gördü. hatta bana kalırsa maçın son 20 dakikasını sneijder - emre can değişikliğiyle oynamasının sebebi de melo'yu ileri atmak değil, emre can'a hazır ol mesajı vermekti.

    kısaca özetlemek gerekirse; yekta gibi galatasaray'a artık hiçbir şey veremeyeceği dünden belli olan bir isimle maça başlamak yerine, emre can'la maça başlayıp rizespor maçı öncesi çok daha iyi bir prova yapabilirdik.

    gelelim hamza hoca'nın maç içindeki tercihlerine. ikinci yarıdaki pandev - umut değişikliğini aklım almadı. geldiği günden beri tüm lig maçlarına iki forvetle çıkan hamza hoca'nın bu prova maçında pandev'i çıkarıp umut'u oyuna almasının aklıma gelen tek sebebi pandev'i pazar gününkü maç için fazla yormak istememesi. yoksa burak yılmaz'ın yokluğunda, maça ne pandev'le ne de umut bulut'la tek forvet başlamanın akılcı hiçbir tarafı yok. 4. sınıf rakip arasında bile kayboldu bugün forvetlerimiz.

    futboldaki hatalar çoğu zaman domino taşları gibidir. sürekli birbirini tetikler. maça başlarken yapılan tek yanlış, olcan adın'a tam tamına 90 dakika sabredilmesine mâl olduğu gibi hem oyunculara gereksiz bir sinir harbi yaşattı hem de maçın kaybedilmesine neden oldu.

    maçın hakemine hiç gelmeyeceğim; ilk yarıdaki skandal hataları olmasa maç zaten bu noktaya gelmeyecekti ama işte futbol bu. bazen her şey üstüstte biniyor.

    son olarak sinan bolat için birkaç şey söylemek istiyorum. kendisini ilk kez geçen sene içerde oynadığımız kayserispor maçında çıplak gözle izlemiştim. maçı 1-0 kaybetmemize rağmen arkadaşlarıma arena'da son yıllarda izlediğim en kötü kalecinin sinan bolat olduğunu söylediğimi dün gibi hatırlıyorum. zaten o gün maçı sinan iyi olduğu için değil, biz çok kötü olduğumuz için kaybetmiştik. sinan'ın duruşu kaleyi doldurmuyor kesinlikle. sezon başından beri süregelen güzel goller yemesinin sebebi de bu sanırım. bir büyük takım kalecisi her seferinden güzel goller yiyorsa bu kaleci şansızlığı değil, net olarak kaleci yetersizliğidir. maçın başında yediği gol net olarak kendi hatasıdır, vuruşun güzelliğinden değil.

    sonuç olarak bu maç bende oldukça negatif bir elektirik bıraktı. rize, bursa ve eskişehir gibi önemli maçlar öncesi bu maçta alınan sonucun hayırlı bir mağlubiyet olmasını temenni etmekten başka bir şey gelmiyor elimden.
  • 30
    yekta oynayacak diye emre can coşkun'un oynayamadığı maç. yekta hala takımda oynayabiliyor, hayret verici bir olay bu. bu adam bu takım için yetersiz arkadaş bunu bir tek ben mi görüyorum? adama istersen git bizim için çok fark etmez dendi. madem böyle dedin niye oynatıyorsun bu adamı hocam? yekta hala takımda durabiliyor, yekta rahatsız etmiyor albayrak'ı fakat gökhan zan oldukça rahatsız ediyor, ben anlayamıyorum buradaki ikiliği. yekta'yı mı kazanacağız yoksa birhan, sinan ve emre can'ı mı? yani kritik bir karşılaşma olur anlayabilirim tecrübeli diye daha önce düşünülür. ama şu durumda bile gençlerimizin oynatılmaması beni rahatsız ediyor. yağ gibi sahada kendi seyircisi önünde oynayamıyor bu çocuklar gidip belki de aylarca sakatlanmalarına sebep olacak patates tarlalarında ilk on bir oynuyorlar.
    galatasaray'ımın farklı şekilde galip geleceği karşılaşma.
  • 10
    stoper yokluğu çektiğimiz şu dönemde emre can coşkun için çok önemli bir sınav olacaktır. eğer iyi oynarsa hepimiz rahatlarız, allah korusun kötü oynarsa yönetim acil bir stoper transferi için gaza köküne kadar basabilir.

    hakan balta ile uyum sorunu falan da çekmez ayrıca. adam hem orijinal bir sol stoper, hem de commandante tipli, emre can'a muhakkak ki ağabeylik yapar. haydi aslanım, haydi oğlum, haydi kürdan bacaklım...

    https://pbs.twimg.com/...s6DShYW_400x400.jpeg
  • 7
    ne kadar yedek oyuncu varsa oynatmak gereken maçtır. ama en önemlisi stoper bölgesinde oynayan oyuncuların uyum sağlaması açısından önemli bir maçtır. emre can- hakan balta ikilisi umarım bizi mağdur etmez. sonucundan çok bu ikilinin ve sinan gümüş'ün performansını merak ettiğim ziraat türkiye kupası 4. grup maçıdır.

    bu da benim kadro tercihim.
    http://galatasaray11.com/...rbakir-bsb-maci-1825
  • 35
    öncelikle çok özledik. maça başlayacak 11'e bakınca bruma'nın sneijder ve pandev ile birlikte oynayacak olması sevindirici. bu iki zeki, tecrübeli ve teknik isim bruma'yı deyim yerindeyse "oynatacaktır". elbette herkes gibi ben de sinan'ın ilk 11'de yer alıp performansının, çalışmasının karşılığını alabileceğini görüp üzerine daha fazlasını koymasını isterdim. genç emre'nin hakan'ın tecrübesi ile dengeli bir tandem oluşturup oluşturamayacağını görmek isterdim ama belli ki hocanın kafasında orada melo'yu oynatmak var. maç sonu mutlaka kendisine sorulur ve yapılacaksa eleştirileri bu açıklamalar üzerine yapmak daha makul olacaktır.

    bir de son olarak bizimle olacak denilen ve kampın tamamında yer alan dzemaili'nin ilk 18'de yer alıp ikinci yarıda süre bulması iyi olurdu. zira en formsuz halinin bile yekta'dan çok daha iyi olduğu ve takıma katacak bir şeyleri olduğu ortada.
App Store'dan indirin Google Play'den alın