• 927
    ana konusu mauro icardi'ydi ve geldi. o yüzden geri kalan transferlerin tamamı başarısız bile olsa yüzde 51 olumlu sonuçlandı bana göre. maçın adrenali ile bazen yanlış düşünebiliyor insan ama sakin kafayla düşüncem bu. o yüzden erden timur ve okan buruk'a transferler üzerinden çok yüklenmemek gerek. hatalar oldu mu? oldu tabi ama aşk adamının bugün formamızı giyiyor olması muazzam bir olay olduğu için yine de kötü bakmak imkansız bu döneme.

    şöyle bir değerlendirirsek diğer transferleri icardi dışında pek iç açıcı değil zaten durum.

    1) günay güvenç geldi, okan kocuk ve batuhan şen gitti. günay şu zamana kadar sadece bir maçta oyuna sonradan girdi. diyebilirsiniz ki bu transferin ne zararı var? batuhan altyapı oyuncusuydu ve günay türkiye'de yetişmiş değil. batuhan takımda tutulsa belki de berkan'ı da takımda tutup şampiyonlar ligi kadrosuna yazma ihtimalimiz vardı. genoa'da oynayıp oynamaması önemli değil. berkan bizde iyi kötü katkı yapıyordu. en kötü ihtimalle kopan maçların son 15, 20 dakikası torreira'yı dinlendirse iyidi.

    2) leo dubois'nın ayrılışı da eksi yazdı. hem boey alternatifsiz kaldı hem de sol beke lazım olduğunda koyamadık

    3) davinson sanchez geldi ve mathias ross gitti. burada sanchez ile ross'u kıyaslamak gibi bir gaflete düşmeyeceğim. asıl mevzu sanchez, nelsson kıyaslaması. sanchez hem oyun planımıza daha çok uyuyor hem de belli ki daha iyi stoper. ancak 9 milyon euro para verip oyuncu alıyorsan bu oyuncu senin en az 15 milyon euro gelir beklediğin oyuncunun yerine koymazsın. sanchez geliyorsa nelsson gitmeliydi. bizim ikisini de takımda tutup birini yedek bırakmak gibi bir lüksümüz olduğunu düşünmüyorum.

    4) kaan ayhan kalıcı olarak geldi. kılçıksız transfer oldu. hem stoper hem orta saha yedeği, üstelik de yerli. bu transferden sonra da emin bayram kiralandı.

    5) angelino geldi, sam adekugbe gitti. kağıt üzerinde beğenilen bir transfer oldu ama maalesef tutmadı.

    6) kerem demirbay geldi, berkan kutlu gitti. demirbay ve berkan'ın arasında demirbay'ın daha yetenekli olduğu kesin ama bize berkan daha çok katkı verirdi.

    7) tanguy ndombele geldi, fredrik midtsjö gitti. tartışmaya gerek bile yok.

    8) eyüp yıldız geleceğe yatırım olarak alındı.

    9) hakim ziyech geldi, nicolo zaniolo gitti. zaniolo gitmek istedi deniyor. o yüzden bir şey diyemem. ziyech de sağlıklı olduğunda etkisini gösteriyor. benim bu transferde tek olumsuz baktığımda her iki kanatta iki ters ayaklı oyuncu oynatmanın çok mantıklı olduğunu düşünmemem. ama kötü transfer diyemezsin.

    10) mateus tete geldi, milot rashica gitti. ikisine de aynı veya benzer bonservis ücretleri ödenmiş olsa neyse ama biri bonservissiz biri 6 milyon euro bonservis bedeli ile transfer yaptı. burada sıkıntılı nokta yunus ve barış varken tete'ye gerek yoktu.

    11) wilfred zaha, aktürkoğlu yerine geldi. defalarca dedim yine diyeyim. yabancı sınırı varken, en değerli iki yerli oyuncundan birinin yerine yabancı almamalısın. aktürkoğlu ile icardi uyumu, aktürkoğlu'nun yaşı ve maaşı, benzer skor katkıları düşünüldüğünde yanlış görüyorum bu transferi.

    12) halil ibrahim dervişoğlu geldi. tahminen yunus akgün ve juan mata'dan açılan boşluğa forvet oynama durumu da olduğundan rotasyon için alındı. nötrüm.

    13) cedric bakambu, bafetimbi gomis yerine geldi. bakambu yeterli şans bulsa iş yapacağını kısa sürede gösterdi.

    sonuç olarak nelsson'daki düşen maddi değeri saymadan konuşuyorum sanchez, kaan, ziyech ve bakambu dışında olumlu sonuçlanan transfer yok. eyüp ve halil de nötr işte. yılın son 15 gününe girerken görüşlerim bu yönde. ancak başta söylediğimi bir kez daha tekrarlayım. icardi'nin gelmesi başlı başına tek bir dönemi olumlu hala getirmeye yeter. sanchez, kaan, ziyech ve bakambu'yu da düşününce kötü sonuçlanmış olarak görmüyorum bu transfer dönemini.
  • 928
    maalesef makine gibi takım olma fırsatını kaçırdığımız transfer dönemidir. sezonun ortasına geldiğimize göre artık bu transfer döneminin sağlıklı bir otopsisini yapabiliriz.

    transfer dönemi başlarken elimizde güçlü bir iskelet vardı ve eksiklerimiz o kadar belliydi ki hata yapmak çok zordu aslında bu dönemde. yeni sezonda 11'de yeri garanti olan şu isimler kadromuzdaydı:

    muslera
    boey
    abdülkerim
    torreira
    kerem

    mauro icardi her koşulda bonservisiyle takıma katılmalıydı. başarılı şekilde avrupa elemelerinde oynatacak kadar erkenden bunu başardık. böylece iskeletin altı oyuncusu tamamlanmış oldu.

    takımımız geçiş hücumunda mükemmele yakındı. set hücumunda zorlansak da ligi çözecek kadar oynuyorduk. ama esas gücümüz üstümüze gelen, alan bırakan ve pres yapan takımları cezalandırmadaki becerimizdi. zaniolo eklemesi ileriye dönük olarak bu becerimizi artırma potansiyelindeydi. bu sebeple şampiyonlar ligi'nde ciddi sürprizler yapma potansiyelimiz vardı bana kalırsa.

    22-23 sezon sonuna doğru artık oturmuş bir 11'imiz vardı

    muslera
    boey
    abdülkerim
    nelsson
    dubois (kazımcan, adekugbe)
    torreira
    oliveira (berkan)
    mertens
    rashica (zaniolo)
    kerem
    ıcardi

    hata 1: torreira'nın yanına okan hoca pres oyununa uygun bir 6-8 istiyordu. buna göre torreira'nın kesicilik yükünü azaltacak ve ona hücum pres için gereken serbestliği verecek ayağı düzgün, kesici bir orta saha almalıydık. alınacak oyuncunun profili değişiklik gösterebilirdi. paredes, de paul, renato sanches, guendouzi, ounahi, hojberg gibi isimler gündeme geldi. kabul etmek gerekirse hepsi zor transferlerdi, fakat mutlaka ismen daha az bilinen ama bu profile oturan oyuncuları izlemişizdir. bunun yerine temposuz 8 demirbay alındı ve uygun profilde transfer yapılmadı ve futbolu mental olarak ve fiziken bırakmış ndombele kiralandı.

    hata 2: sol bekteki eksikliği isim olarak wow dedirten ama dogru profilde olmayan angelino ile kapamaya çalıştık. kariyerinde 352 sol kanat beki olarak parlamış, defansif zaafları dünyaca bilinen angelino uygun sayılacak bedelle takıma katıldı. tutmasını çok istesek de olmadı. burada kesinlikle 4'lü savunma beki olarak kendini kanıtlamış bir isme gitmemiz gerekiyordu.

    hata 3: taraftar rashica'nın açıklanmasını beklerken kulübümüz önce zaha'yı, sonra ziyech'i açıkladı. bu isimlerden en fazla biri takıma katılsa ve rashica da alınsaydı bence daha doğru bir iş yapmış olurduk. rashica beşiktaş'a gittikten sonra oyuncuyu isteyen taraftar anlamsız biçimde dalga konusu oldu. bekini kovalayan kanat bla bla. oysa rashica'yı şampiyon olduğumuz sezon her maç "helal lan sana" diye izleyen taraftar da aynı taraftardı.

    hata 4: hata 3'teki zaha transferi dolayısıyla kerem merkeze kaymak zorunda kaldı ve telepatik kerem-icardi uyumu bozuldu.

    hata 5: yerine davinson sanchez gibi bariz daha iyi bir oyuncu alınan ve takımdan ayrılma isteği herkesçe bilinen, geçen iki sezonun bir diğer "helal lan sana" oyuncusu nelsson değersizleştirildi. bir önceki senedeki uefa performansı ve şampiyonluktaki cesur yürek performansları bir çırpıda silinip atıldı. sanchez alınmasaydı ve nelsson oynasaydı demiyorum. nelsson satılmalıydı. şimdi 10 milyon veren olursa öper başına koyarsın.

    hata 6: aynı haltı farklı biçimde zaniolo transferinde de yedik. fakat oyuncuyu anlaşılan tutarlara satamazsak bile seneye bizim formamızı giyerse unutulmaz bir performans vereceğini düşündüğüm için bu hata kısmen affedilebilir. aston villa parayı basıp alırsa ne ala.

    kısacası bizim ihtiyaçlarımız şunlardı:

    ıcardi'yi al (aldık)
    sol beke uygun profili getir (tutması düşük ihtimalli kumar oynadık, tutmadı)
    orta sahaya en az 2 net oyuncu getir (bir yarım bir dombili getirdik)
    mertens'i geçen seneki mata gibi kullan, ortaya kreatif bir oyuncu al (ziyech ve zaha gibi iki kumar oynadık, birini oynasak yeterdi, ikisini de oynadık, şimdilik hayal kırıklığı)
    rashica'yı al getir, zararı yok, gerekirse rotasyon oyuncusu yap (yapmadık bir de tutup adam sanki bizim yerimize bjk'yi seçmiş gibi gömdük durduk)

    yani toplamda 5-6 doğru hamleyle makine gibi takım olabilecekken gidip 10 transfer yaptık ve sezon ortasına yine geçen seneki takımla; üstelik daha eksik haliyle çıkıyoruz.

    umuyorum ki bu transfer dönemindeki hatalar ders alınacak hatalar olarak hatırlanır ve kış dönemi ile gelecek yaz döneminde bu dersler ışığında hamleler yaparız. okan hoca plansız, stratejisiz bir hoca değil. bana kalırsa biz geçen yaz biraz zafer sarhoşu olduk transferde. okan hoca'nın kafasındaki oyuncuları aldığımızı düşünmüyorum ben.
  • 929
    takımımızın 14 transfer yaptığı yaz transfer dönemi.

    bir değerlendirme yapmadan önce kısaca gelen ve giden oyuncu listesini yazalım.

    gelenler: mauro icardi, wilfried zaha, hakim ziyech, davinson sanchez, tete, angelino, kaan ayhan, kerem demirbay, tanguy ndombele, cedric bakambu, halil dervişoğlu, günay güvenç, siraçhan nasve eyüp aydın.

    gidenler (kiraya giden genç oyuncular hariç): nicolo zaniolo, berkan kutlu, friedrick midtsjo, yunus akgün, leo dubois, emin bayram, bafetimbi gomis, juan mata, okan kocuk, milot rashica (kiralama sonu), yusuf demir, sam adekugbe, emre taşdemir, mostafa mohamed ahmed, alexandru cicaldau, olimpiu morutan, emre kılınç ve taylan antalyalı.

    listelere şöyle bir bakıldığı zaman maaş anlamında epey bir yük altına girdiğimiz, isimli-kariyerli fakat düşüşte pek çok oyuncu ile risk aldığımız, gidenlerin pek çoğunun rotasyonda yerini dolduramadığımız, maddi anlamda da epey sıkıntılı bir transfer dönemi yaşamış olduğumuzu söylemek mümkün.

    takımın en iyilerinden kerem aktürkoğlu'nun yerine yıllık maliyeti €5m'dan fazla olan, koca bir devre geçmesine rağmen kesintisiz 15 dakika umut dahi vaat edememiş 31 yaşındaki wilfried zaha'yı transfer ettik. yaşlanan mertens'i kulübeye daha yaşlı ikamesi mata yerine çektik fakat zaha'da maliyetlendiğimiz için o bölgeye hiçbir transfer yapamadık. kerem'den o bölgeyi kotarmasını bekledik. ne kerem'den tam fayda alabildik, ne de mertens'ten. zaha ise arka arkaya 3 maç bırakın iyi oynamayı sahada dahi yer alamadı, son dakikalarda girdiği maçlarda dahi ayakta kalmakta güçlük çeker vaziyette.

    geçen sezon işleyen makinenin parçalarından milot rashica'yı almamaya karar verdik, rotasyonundaki yunus akgün ile de yolları ayırdık. yerlerine son birkaç senedir futbol oynamayan hakim ziyech ile tete'yi transfer ettik. ikisine de bonservis ödememiş olsak da rashica ile yunus'un bonservis+maaşları kadar maliyeti yeni aldığımız ikilinin yıllık maliyetlerine verirken bulduk kendimizi. ziyech sahada neden bir zamanlar dünyanın zirvesinde olduğundan izler taşıyan anlar izletti allah var. fakat bu anlar sahada kaldığı sürenin %20'si kadar dahi değil. bugün taraftarımız ziyech geriye koşabildi diye seviniyor. tete ise alınabilir bir risk transferi iken hiçbir umut vaat edemeden kulübeye hapsoldu. bugün sağ kanatta da sürekli soru işareti ile sahadayız.

    geçen sezon sonunda anket yapılsa ve 'gelecek sene en çok hangi mevkiye transfer görmek istersiniz?' sorusu yoldan geçen insanlara sorulsa, ezici çoğunluk sol bek ve orta saha transferini işaret ederdi.

    bir önceki sezon kadromuzda sol bek oynamış leo dubois, emre taşdemir ve sam adekugbe ile yollarımızı ayırarak angelino transferini yaptık. kiralama bedeli ve maaşı ile bize 5 aylık maliyeti +€3m seviyelerinde oldu. taktiğimize, oynamak istediğimiz oyuna olabilecek en uzak beklerden birisini alarak leipzig'e geri göndereceğimiz günü saymakla meşgulüz. devre arasına kadar geçen sezon sağ-sol açık ve forvet olarak oynattığımız barış alper yılmaz'dan sol bekte bir hikaye yaratmaya çalışıyoruz.

    orta saha transferi süreci ise baştan aşağı berbat bir süreçti. berkan kutlu, friedrick midtsjo gibi isimlerle yollarımızı ayırdık, sıkışık fikstürde rotasyonda kullanılabilecek kimse bırakmadık. onlarca ismin dedikodusu geçtikten sonra transfer döneminin bitiş anlarında kulübü tarafından gönderilecek yer bulunamayan tanguy ndombele'yi müthiş bir maaş maliyeti ile kiraladık. takıma tek katkısı antrenmanlarda fazlalık yapması ve sürekli yemek yemesi ile taraftara espri malzemesi olması. kerem demirbay transferi ile de yerli olarak güçlensek de sergio oliveira'nın verdiğinden fazlasını alamadık. elimizde iki tane yüksek maliyetli, oyun anlayışımıza uzak ve doğru kullanılamayan 8 numara olmuş oldu.

    stoper transferinde de süreç iyi yönetildi demek pek mümkün değil. nelsson ayrılamadı, ayrılamaması itibariyle bence hatalı olarak kötü demeçler verdi ve küstü. nelsson'dan kazanabileceğimiz meblağ bence -doğru zamanda ayrılmayarak- ciddi manada azaldı. emin bayram'ın kiralanmadığı senaryoda nelsson'a hiç ihtiyacımız kalmayacaktı. davinson ise bu sezon takıma katılan oyuncular arasında maliyetinin karşılığını veren tek oyuncu belki de.

    günün sonunda 2023-24 sezonunun devre arasına geldiğimiz şu günlerde tarihi bir sezon yaşayan galatasaray'ın kadrosu deliklerle, defolarla, alakasız isimlerle dolu. okan buruk inanılmaz bir saygıyı hak ediyor.

    takımın sağ beki cezalı duruma düştüğünde hiçbir alternatifi yok, tek alternatifi yanlış kadro planlaması sonucu başakşehir'e zararına kiralandı. sol bekinde sağ açıktan bozma barış alper yılmaz oynuyor. orta sahada aslan payı yedek stoper diye aldığımız kaan ayhan'a yazılıyor. kadroya ismi sol kanat olarak ilk yazılacak kerem, yeni transferler neticesinde 10 numara bölgesine alışmaya çalışırken ileri hatta her hafta başka bir dizilim denemek zorunda kalıyoruz. üstüne üstlük sakatlıklar da -sakatlık geçmişi kabarık olan veya gelmeden önce uzun süre oynamamış oyuncuların eşyanın tabiatına uygun olarak düzenli olarak sakatlanmaları sebebiyle- sürekli belimizi büküyor.

    en geç 1 sene içerisinde bu transfer döneminde aldığımız futbolcuların pek çoğunun gitmesi için uğraşacağız. eyvallah, galatasaray büyük takım. oyuncu yetiştirmekle genelde işimiz olmaması gerek. fakat gidip de her sönmüş yıldızdan icardi hikayesi yaratmaya çalışmamak gerektiği dersini de sorumlu kişiler almalı. biz takımı nasıl koruyacağız diye korkarken, en ideal senaryo aynı takımı koruyup 2-3 ekleme yapmak derken bugün geçen sezonki kadroyu koruyabilmemize rağmen 5-6 transfer ve 7-8 ayrılığa ihtiyaç duyar hale geldik. bu, çok acı bir derstir. tekrardan okan buruk hocaya ve ekibine sevgi ve saygılarımı yolluyorum. aşçımız mahir olmasa, bu malzemelerden olsa olsa aşure olurdu. bize her şeye rağmen kusursuz bir yemek sunan hocaya dev saygılar.
  • 931
    ne yazık ki çok kötü geçirdiğimiz transfer dönemi..

    zaha yerine szymanski, ziyech yerine rashica , angelino yerine borna sosa, ndombele yerine de bir tempolu 8 numara alınsaydı şu an takım mükemmel seviyede olur, şampiyonlar liginden de gruptan çıkardı.

    ama ne yazık ki okan hoca'nın oturmuş taktiği yerine cv'ye baktık...

    umarım kış transfer döneminde doğru dokunuşlar yaparız. özellikle ziyech'in sözleşmesi kesinlikle iptal edilmeli.
  • 933
    her geçen gün ne kadar verimsiz ve paramızı çöpe attığımız bir dönem olduğu daha da belli olan dönem.

    milyonlarca euro maaş ve imza parası bayıldığımız futbolcular geçen sezon çöp gözüyle baktığımız oyunculardan bile fazlasını veremiyor. ndombele yerine berkan, tete yerine yunus, ziyech yerine rashica, angelino yerine dubois falan olsa, zaha'ya bayıldığımız paranın daha azına tielemans ya da kamada gibi başka bir free agent getirmiş olsak bugün olduğumuz noktadan daha geride olmayacağımız gibi milyonlarca euro para da cebimizde kalmış olurdu. düşündükçe üzülüyorum.
  • 934
    çok kötü geçirdiğimiz transfer dönemi, bunu o dönem de yazdık ancak taraftarın geneli sarhoştu. geçtiğimiz sezondan kalan icardi ve kaan'ı dışarda bırakırsak alınan 12 futbolcudan davinson sanchez dışında faydalı transfer yok.

    en kritik bölgelere (8 numara ve sol bek) alınan futbolcular: angelino, nbombele, demirbay. demirbay yerli olduğu için kulübede kalsa sorun teşkil etmez ama diğer ikisini bugün göndersek taraftar bayram eder.

    kanatlara alınan dolgun maaşlı zaha ve ziyech'in toplam gol katkısı kerem aktürkoğlu'ndan az. bu ikisini arabistan'a itelesek kimse de ya durun napıyorsunuz demez.

    tete 21 maç toplam gol katkısı 3, yaşı genç brezilyalı diye sabredersin. ama yunus akgün'den herhangi bir artısı var mı bu adamın? yok. yunus bedavaya oynuyordu bu adam 2.8 milyon euro maaş alıyor.

    neresinden tutarsan tut çok kötü bir transfer dönemi. tabii ki bu erden timur'a yazar. yaptığı iyi işlerden dolayı aldığı gazla birlikte takımın maaş yükünü arttırdığı ancak verimi düşürdüğü bir transfer sezonu yönetti. çıkıp bunun sorumluluğunu da alacaktır elbet.
  • 935
    2022-2023 sezonunda son maçımızda çıktığımız kadro şöyleydi.
    https://gss.gs/bK1.png

    muslera - boey nelsson abdülkerim kazımcan - torreira berkan - kerem barış zaniolo - icardi

    geçen sezon son maçımızdaki kadroda bile düşününce takıma sol bek, orta saha, 10 numara ve gidenlerin yerine koyabileceğimiz oyuncular gerekiyordu.

    sol beke angelino aldık, 4. ayında geri gönderdik.
    orta sahaya demirbay, ndombele alındı ama biz geçtiğimiz sezon kadromuzda olan kaan'ı oynatıyoruz.
    10 numara mevkisi için hiç adım atılmadı. takımın geçen sezon da en net eksiği burasıydı.
    giden oyunculardan da yalnızca zaniolo yerine transfer yapılması gerekiyordu ki orada yunus akgün ve barış alper vardı hali hazırda. biz tete ve ziyech aldık.

    geçen sezonun son maçıyla bu sezon oynadığımız son maçı kıyaslayınca transferlerin büyük fiyasko olduğu gözüküyor. güçleneceğimize daha da güç kaybettik maalesef.
    umarım devre arasında bir hal çaresini bulabiliriz.
  • 937
    bonservis bedeli ödeyecek bir paramız olmadığı için bonservisi elinde, yakın zamanda hızlı bir şekilde elden çıkarabileceğimiz ve para kazanabileceğimiz bir transfer politikası yürüttüğümüz transfer sezonu. bunu anlamak bu kadar zor olmamalı ya, paramız yoktu bonservis veremiyorduk ve bu adamları aldık. hepsi alınabilir risklerdi ve tutmamış olabilir, risk zaten bu demek.
  • 938
    geçtiğimiz sezonun şampiyon takımın kimyasını yanlış yorumladığımız dönemdir. mertens, torriera, icardi ve oliveira’dan katkı alınca diğerlerinden de alırız nasıl olsa diyip tete hariç bütün parayı düşüşte olan yaşlı futbolculara yatırdık. aralarında en iyisi davinson o da sakatlıktan dolayı epey kritik maçlar kaçırdı.

    burada net bir biçimde kaçırdığımız konu şampiyonlukta yıldız oyuncular kadar asker oyuncular da etki yaptı. kerem, abdülkerim, nelsson, boey, barış alper, berkan, yunus gibi oyuncular en az yıldız oyuncular kadar katkı verdi.

    genelde hep cicaldau ve morutan üzerinden 3 yıllık planlama ile dalga geçiliyor ama yukarıda saydığım genç oyuncular bu planlamanın eseri olan oyuncular. 3 yıllık planlama kötü bir planlama değildi. her alınan oyuncu %100 tutacak değil arada çürükler elbet çıkacaktı. zaten senin kadronda babel, feghouli dururken başarı hayaldi. şanssızlıklar da gelince tepetaklak oldun. o takımdaki çürükleri ayıklayıp bir kaç tecrübeli ile doldurunca şampiyonluk geldi işte.

    işte biz bunu iyi analiz edemedik. üzerine bir kaç tane daha genç oyuncu ile birlikte transfer yapabilseydik şu an bunları konuşmuyorduk.

    yine de kötü durumda değiliz. devre arasında iyi bir sol bek ve bir orta saha ile yine toparlarız. yeterki idarede bir mantalite değişimi olsun.
  • 939
    transfer döneminin iyi geçip geçmediğine transfer dönemi biter bitmez karar verilir, verilebilir. aradan aylar geçtikten sonra fikir değişmez. aylar sonra gelinen noktanın sorumluları farklıdır. transfer döneminin son gününde orta saha transferindeki eleştiriler haricinde hemen herkes çok iyi geçtiğini düşünürken bugün kötü geçti diyerek yönetim falan eleştirilmez. böyle saçma bir mantık yok. herkes iş işten geçtikten sonra konuşuyor maşallah, kimse zamanında çıkıp konuşamıyor. 2 ay önce müthiş transfer dönemi, kalite arttı, genç yetenekler vs., 2 ay sonra avv ne var a...
  • 940
    kolpaçino sabri abilik yaptığımız transfer dönemi. bir tane kumarımız* tuttu diye gidip "biz buraya kumar aleminin en nezih insanlarını getireceğiz özgür kardeş" diyerek, ziyech, tete, zaha, ndombele gibi forumsuz ve uzun süre oynamamış futbolcular ile takımı doldurduk. üstelik sezonu en erken açan takım olmamıza rağmen. sonuç olarak bu saydığım isimler 1 oynuyor 2 oynamıyor. kendimizi maddi manevi zora soktuk.

    okan hocamıza ayrıca parantez açmak isterim. allah kendisinden razı olsun. takımda bu kadar formsuz isimler varken biz ligde averaj ile ikinciyiz ve yolumuza uefa avrupa liginde devam ediyoruz. en büyük pay kesinlikle canım hocamın. ayağına taş değmesin.
  • 941
    ligde derbilerini bitirmiş takım sadece 3 maçta 7 puan kaybetmiş takım bu transfer döneminde kurulmuştur, üstelik şampiyonlar ligini de oynarken. maksimum toplayabileceği puandan sadece 7 puan eksikte bu takım. şu lige real madrid'i koysan zaten rehavete kapılıp en az bir maçta puan kaybederdi. tüm maçlarını kazanarak şampiyon olamazsın, fm'de bile olamazsın.

    uzun yıllar sonra çekişmeli bir lig izliyoruz, sadece puan olarak değil oyun olarak da çekişmeli ve kafa kafaya. şu durumun keyfini sürmek yerine transferlere sarmak tırt bi durum maalesef. yok yaz dönemiymiş yok kış dönemiymiş, bunlar boş işler. yeri geldi zaha da ziyech de maç almasını bildi. bugün şampiyonlar ligi gruplarından manu çıkamadıysa buna en büyük katkıyı golleriyle zaha ziyech tete ve kerem aktürkoğlu verdi. istikrarsız oyun konusunda haklısınız ama şu an kimseden vazgeçilecek bir dönemde değiliz.
  • 942
    alınmış sonuçlara bağlı olarak geriye dönük eleştirilerin yapıcı olmadığını hatta popülizm içerdiğini düşünüyorum.
    yapılan hamleler hem cesurca hem takımın birkaç adım ileri atmasına öncülük edecek nitelikteydi. oyuncuların bizde beklenen performansı verememesi kötü olduklarını göstermez, ya da olası senaryoda yerine alınan gönülden geçen başka ismin başarıyı garanti ettirmesi beklenmez.

    transfer işi böyledir, ya tutarsa. her takım imkanları doğrultusunda kendini ileri taşıyacak hamleler yapar. transfer sezonu başarılıydı, ama sezon arzu ettiğimiz düzeyde ilerlemiyor. ancak başarısız da gitmiyor.

    takımın olumsuz yönlerini eleştirelim, gelişmesi için ne gerektiği konusunda fikrimizi beyan edelim. ama her bölgeye gerekli takviyenin yapıldığı bir transfer sezonunu isimlerin beklenen performansı verememesi nedeniyle başarısız adledip yeni takım kurmaya kalkmayalım.

    bugün yaz dönemine dönsek şu hamlelerin aynısının yine yapılmasını isterim.
  • 943
    yaptığımız ve yapmadığımız transferlerle takımın dengesiniz bozduğumuz transfer sezonudur.

    1- rashica transferi: kiralık olan ve takımla dokusu tutmuş oyuncuyu almadık. popülist davranarak yerine tete, ziyech transferleri yaptık.
    2- zaha transferi: kendisinin transferi, aktürkoğlu'na kadro içinde yer bulmaya itti. ne zaha takıma ait olabildi, ne de kerem'e yer bulabildik. sol açık ile forvet uyumunu da bozduk.
    3- ortasaha transferi: n'dombele transferi ya tutarsa transferiydi ve maalesef tutmadı. sezona ya tutarsa transferi ile başlamak resmen ayağımıza sıkmak oldu. neyse ki imdadımıza kaan yetişti.
    4- davinson sanchez transferi: en çok tutan ve içimize sinen transfer oldu. bonservisine ve kendisine verilen para ilk başta tepki çekse de, performansı ile bu tepkileri dindirdi.

    özet olarak rashica, 10 numara, 6-8 numara ve davinson sanchez transferleri yapsaydık, takımın görüntüsü bugüne göre daha iyi olurdu kanısındayım.

    bütün olumsuzluklara rağmen takımın avrupa ve lig performansı kötü değil. devre arası bazı sorunlarımızı çözeceğimizi düşünüyorum.
  • 944
    umarız "fatih terim adam eder" "okan buruk adam eder" gibi beyin yakan tezlerle dengesiz, yüksek riskli kadroların son kez oluşturulduğu transfer sezonu olmuştur. umarız "taştan olsun avrupa'nın üst seviye kulübünden olsun" diye özetlenebilecek bir anlayışla kulübün bir lirası bile artık harcanmaz. grup aşamasında bizi geçen antipatik takımdan öğrenecek şeylerimiz var. gurur yapmak, hamasetle adamlara sövmek yerine ders çıkarırsak kârımıza olur.

    bu yanlış transfer hamlelerinde sadece yönetimin değil, sosyal medyadaki taraftarın da, hayvan oğlu hayvan bilmem ne diye her gece yayınlar açıp yangınlar çıkaran yorumcuların da payı olduğunu düşünüyorum. ne talep edersek yöneticiler de parayı başı kesilmiş tavuk gibi saçıyorlar işte. ziyechleri, angeliño'ları biz talep ettik ama bu oyuncuların galatasaray pek umrunda olmadı. galatasaray'ı ve kendi kariyerlerini umursayan futbolculara ihtiyacımız var.
  • 947
    elimizde makine gibi işleyen takım varken, küçük rötüşlarla bu makineyi daha da korkutucu hale getirecekken isimlerin parıltısına ve transfer çalımı adı altında göz boyayıcı hamleler yaparak bir çuval inciri berbat ettiğimiz dönemdir.

    çok değil; rashica, bir 6-8oynayabilen ortasaha, bir de 10 numara transferi yapabilseydik şampiyonlar liginde yolumuza devam ederdik diye düşünüyorum.

    fakat transfer sezonunda attığımız karavanalara rağmen şampiyonlar ligi performansımız iyiydi bence. türkiye liginde de fenerbahçe bu kadar kollanmasa liderdik. şu ana kadar çok kötü bir durumda değiliz ama daha iyi olabilirdik. bu fırsatı kaçırdık.

    edit: solbek alındığını unutmuşum, düzeltme yapıldı.
  • 949
    bizim adımıza süren sessizlik, transfer sezonunun bitmesine sadece 8 gün kala endişe verici olmaya başladı. daha önce, erden timur'un bu süreçte pasif kaldığını söyleyemeyeceğimizi ve sessizliğin transfer sürecini olumlu yönde etkileyebileceğini belirtmiştim. ancak, transfer döneminin son aşamalarına yaklaşırken, bu kadar sessiz kalınması beni biraz rahatsız etmeye başladı. umarım her şey yolunda gider ve yakın zamanda takımın eksik bölgeleri için transferler peş peşe açıklanır.
  • 950
    her bir zerremle nefret ettiğim dönem. genele baktığımızda bu dönem transfer ettiğimiz hiçbir isminden istikrarlı katkı alamadık. tek istisna davinson burada ama ona da inanılmaz bir yıllık ücret vermek durumunda kaldık. imza para+maaş çözümünü o kadar çok kullandık ki eldeki asıl değerli isimleri maddi olarak tatmin edemedik, manevi olarak da rahatsızlık yaşattık, geriye götürdük oyunlarını.
App Store'dan indirin Google Play'den alın