erden timur'un bu dönemin başındaki röportajı, takımla ilgili teşhisin çok doğru konduğunu gösteriyordu: "amacımız şampiyon kadroyu korumak; sol bek, yedek forvet gibi eksilen bölgeleri takviye etmek ve sadece ligde değil avrupa'da da başarılı olma adına 8-10 numara gibi mevkilerdeki dinamizm eksikliğini gidermek."
şimdi bu teşhisin ne kadarı tedaviye yansımış bir bakalım:
1-
kadroyu korumakçoğumuz, bu sezon bittiğinde kadronun çaya batırılmış bisküvi gibi dağılacağını düşünüyorduk. nelsson, boey gibi isimlere teklifler yağıyordu. torreira'ya sulanmalar başlamıştı. icardi'yi böyle iyi performans verdikten sonra, araplar da gözü karartmışken tutmak çok zordu vb. ama bugün kadrodan hiçbir önemli oyuncunun satılmadığını ve son yılların açık ara en heyecan verici oyuncusu icardi'nin kalıcı olarak alındığını görüyoruz. icardi çok önemli bir figürdü ve yönetim onu bizim için, gerçek olamayacak kadar güzel bir yaz aşkı olmaktan çıkardı. artık futbolcumuz. bu dönemin en güzel hareketi. gönül isterdi ki milot rashica da en azından 2 sağ açığımızdan biri olsun, geçen sezonun tüm ağır taşları yerinde olsun ama toplama baktığımızda ilk maddede harika bir iş çıkarmış yönetim.
2-
eksik bölgeleri takviyekadroyu koruduğumuz için eksik bölge çok çok azalmıştı. yedek oyunculardan giden birkaç kişi oldu. hepsi mevki ve tip olarak tutmuyor ama gidenler ve yerlerine gelenleri yazarsak toplamda kalitenin de epey arttığını görebiliyoruz.
adekugbe <->
angelino okan kocuk <->
günay güvenç emin bayram <->
davinson sanchez midtsjö <->
tanguy ndombele juan mata <->
hakim ziyech nicolo zaniolo <->
tete milot rashica <->
wilfried zaha gomis <->
bakambu berkan kutlu -
kerem demirbaygeçen senenin şampiyon kadrosunu baz alırsak eksikler çok çok iyi doldu diyebiliriz. ancak elbette, geçen sezonun sonlarına doğru takımdaki bazı bölgelere sirayet eden yorgunluk ve formsuzluk, kağıt üzerinde eksik olmayan bazı konularda da takviyeyi gerektiriyordu. onun için de üçüncü maddeye geçelim.
3-
dinamizmişte bu sezon biraz tatlar kaçtıysa buradan kaçtı. gülümseyen fotoğrafta dudaklar hafif burulduysa burası büktü. geçen sezonun kadrosu, yorulmak nedir bilmeyen boey-torreira-rashica-berkan gibi isimlere sahipti. yetenekli ayaklarımız biraz da bu isimlerin özverisiyle parladı. buna rağmen dinamizmi eksik görüyordu erden timur. bu kadroya 1-2 dinamik oyuncu takviyesi hayal ettik. oysa gerçekte, rashica ve berkan gibi iki tane daha efor zengini adamı kaybettik, yerlerine ise dinamizmiyle öne çıkan 1 tane dahi oyuncu ekleyemedik. son ana kadar, orta sahaya gelecek aygır, hayvan gibi tabirlerle betimlenen dinamik oyuncuyu bekledik. son anda ise, bu konuda beklentiyi asla tatmin etmeyecek vecino ve ndombele gibi isimler arasında kaldık. ndombele seçimi vecino'ya göre daha fazla enerji ve güç vaat ediyor ama geçen sezondan kalan dinamizm eksiğimizi giderecek, presimize pres katacak o "torreira çarpı iki" hamlesi olmaktan uzak. hali hazırda takıma katılmasını sabırla beklediğimiz oyunculara, sabredilecek bir tane daha ekledik. bu da şampiyon kadroyu koruma gibi avantajların tam tersi yerde duruyor.
genel tabloya bakınca, "takımın dinamizmi gitti, bir çuval incir berbat oldu" raddesinde değilim. erden timur da zaten dinamizm örneğini avrupa için vermiş, lige bu kadronun dahi yeteceğini söylemişti. bence de yeter. hatta beşiktaş'ın 2017-2018 kadrosunu hatırlarsak, avrupa'ya dahi yetebilir.
ama benim esas sıkıntım, ideal galatasaray'ı bir kez daha bulamama hissine dair. bugüne kadar izlediğim en iyi galatasaraylar hep yoğun mücadele ve efor içeriyordu. dünya klası yetenekle, durmak bilmeyen eforu harmanlamak takımın alametifarikasıydı. ideal bileşime çok çok yaklaşmışken; son hamlelerle dümeni yeteneğe kırıp ağır ama daha yetenekli bir takıma dönüşmek bir miktar üzse de, büyük işler yapmaya aday donanımın hala bizde olması sevindirici. iyi sonuçların devam etmesi ve doğru anda gelen 1-2 takviye ile tekrar durdurulamaz bir canavara dönüşmek işten bile değil.
bu seneye de umutla ve heyecanla başlamamızı sağlayan herkese teşekkürler. yolumuz açık olur inşallah.