• 153
    okuduğma göre barış özbek, sağbek oynayacakmış... rijkard seni çok seviyorum vallahi bak o kıvırcık saçların, sempati gülüşlerin, ama hocam be, sağda oynayabilecek adam hiç mi kalmadı? o kadar vahim mi hocam ya? barışın yeri sağ bek değil. hani yine diyorum inşalalh bir bildiğin vardır hocam, beni yanıltırsında bu entrimi yerim. inşallah yarın sağ tarafımız yol geçen hanı olmaz ve inşallah barış hayatının oyununu oynar...

    (bkz: in rijkard we believe)
    (bkz: in haldun we trust)
  • 154
    a.madrid son oynadığı 30 maçta* sadece 5 maçı gol yemeden tamamlamıştır. gol yemeden tamamladığı maçlar la liga'da espanyol, la liga'nın dibine demirlemiş iki takım olan xerez ve valladolid; şampiyonlar ligi'nde ise bizim 2 kere dize getirdiğimiz panathinaikos ve bir diğer seviyesi belli olan kıbrıs rum kesimi ekibi apoel nicosia'dır.

    bu durumda her ne kadar forvetsiz olsakta, a.madrid'in savunma gücü bellidir. bugün ki maçta gol atamamız için hiçbir neden yoktur. birazda savunma ve duran toplarda hata yapmamaya dikkat edersek ispanya'dan puan ve puanlarla dönmemiz normaldir.
  • 155
    endülüs'te halay

    ne zaman bir isyancı takımla karşılaşsak, gözlerim dolar, içerim sızlar. hele ki bu isyancı takım kırmızı formalıysa bir başka olurum. hele bir de beni çocukluk çığlığımı attığım tribünlere geri gönderebiliyorsa eğer, zamanı geldi işte şimdi raksın vaktidir. zil, şal ve gül, arda'nın çalımı, keyta'nın hızı ve perşembe gecesi endülüs'te sarı kırmızı.

    futbolun sihirli şarkısı yüzlerce dilde söylenir, bu gece şarkılarımız ispanyol ziliyledir.

    nerden nereye gelmişiz? 37 sene önce atletico madrid'le eşleştiğimizde, büyük ispanyol futbolcularını görmek için koştuğumuz tribünlere, bu gün onları yenmek elemek için koşuyoruz. en babalarına kan kusturduk. kral'ın takımından süper kupa'yı aldık, averajla yarı finalden döndük. katalonya prensine çeyrek finalde ofsayt golle geçildik. mallorka'larını, bilbaolarını saymıyoruz bile. alayına, ali sami yen'de harman dalı, kılıç kalkan oynattık.

    bu gece seferiyiz büyük endülüs'e. atalarımız tarık bin ziyad'ın cebbelleştiği kayalıklarda, yelpaze çevrilir gibi dönüşlerini, işveyle saçılış, örtünüşlerini seyredeceğiz.

    her rengi istemeyiz, bizim gözümüz, kalbimiz aldadır. ispanya, madrid, calderon'da çıldırmaya koşanlar, dalga dalga bu akşam şaldadır.

    televizyon başında bizlerin, orada olamayacak olanların kadehleri eldedir. galatasaray'lı nerdeyse gönülleri galatasaray'ın olduğu yerdedir. madrid, bu akşam galatasaray'lıların dünya'daki baş şehridir.

    arda başta, elinde mendil, halay ortasında bir durup bir zıplar gibi, bir baş çevirmesiyle elano, seyredeni mest eder gibi. gül tenli, kor dudaklı, kömür gözlü, sürmeli atletik madrid'li güzelleri. şeytan diyor ki kaptan, maç ne olursa olsun, sarmalı, yüz kere bin kere öpmeli.

    şeytanla ben diyoruz ki kaptan arda turan; atletico madrid çocukluk aşkımdır. elensek bile fazla kadar üzülmem. bırakın lan maçı, bırakın endülüste raksı. maç bittiğine, topla takımı çekin bir halay, oynayın bir kasap havası.

    gözler kamaştıran şala, meftun eden güle, her kalbi dolduran sarı kırmızı renklere, zile, her sineden, her kalpten, çekin bir ''oleeeeeee''
  • 159
    artık kacıncı kez cümlelerimi silip yeniden yazdığımı bilmiyorum. bu maç teknik, taktik açıdan bu işin üstadları tarafından aylardır irdelendi. ben istesemde yazılanların üstüne bir şey ekleyemem. bir taraftar olarak futbolcularımızdan beklentilerimi şöyle ifade etmeye çalışayım...
    babam anlatır. rahmetli dedem erzurumun o soğuk günlerinde, askerden getirdiği radyonun başına oturur, sigarasını sarar metinin maçını dinlermiş.
    zor koşullarda geçen hayatında kendi için yaptığı tek şey buymuş rahmetlinin. bugün maça çıkacak galatasaraylı futbolculardan tek beklentim işte o metin gibi oynamaları. yenilmekten korkmamaları.
    aslında her maç o hep anlatılan metin gibi oynamalarını isterim ama bu maç özellikle belirtme ihtiyacı hissetim. çünkü hem tanıdığım galatasaraylılarla yaptığım konuşmalardan hem de internetten takip ettiğim yorumlardan çıkardığım kadarıyla bir yenilme travması almış başını gitmiş... o yok, buramız eksik, çok pis yenilcez vs vs. şimdiden olası bir mağlubiyetin bahaneleri üretilmeye başlanmış.
    olabilir... galatasaray yenilebilir ve hatta fark yiyebilir ama galatasaray taraftarının ve medya kalemlerinin yenilgi fobisi, yahut yenilgi travması geçirmeleri olmaz/olmamalıdır. galatasarayı kuranların bugünkülere yüklediği misyonu bilenler böyle hislere kapılmamalıdır.
    bugün sahaya çıkacak aslanların "metin gibi" oynayarak o travmadaki kesime "galatasaray" ın ne demek olduğunu göstermeleri en büyük dileğim.
  • 160
    kimin nerede oynadığı hiçbirşey değiştirmez artık. artık savunmak, saldırmak ve kazanmak zamanı. ben futbolcularıma ve galatasaray'a o kadar güveniyorum ki. karşımızdaki rakip bize deli gibi defans yapacak bir rakip değil. herşey bizim için çok daha rahat olacak. onlar gol isteyecekler, biz de gol isteyeceğiz. maçın genel gidişhatını ortasahamız belirleyecek. ve güzel sözlükçü kardeşlerim, bugün ortasahamız çok savaşacak. öyle basacak, öyle ısıracak, öyle saldıracak ki, gözleriniz dolacak. haydi aslanlarım benim, bitirin orada bu işi. güzel günler gelsin artık.
  • 165
    sabah ilk işim futboldan hiç anlamayan kız arkadaşıma mesaj atarak bugün 2 tane önemli maç var, tarafları, maçları ve ev sahibi konuk takımı bilmeden, ilk oynanacak ve ikinci oynanacak maça skor yaz dedim.
    ilk maç 2-1, ikinci maç 2-3 dedi. birden kazanmışız gibi sevindim.
    hamburg maçını bile bu kadar heyecanla beklememiştim geçen sene. başla be maç.
  • 167
    atletico'nun çılgın atan forvet hattına direnmemiz çok zor, yani gol yemememiz için mucize gerekiyor (allah'ım bu cümlemi yemek istiyorum). yani bu maçta savunma yaparak bir yere kadar dayanabiliriz, açık oynamak ve yediğimizden fazla, yediğimiz kadar, o da olmadı yediğimize yakın sayıda gol atmamız gerekiyor. türkiye kupasında elenmemize yol açan "deplasman golü" şimdi gerekiyor bize. alacağımız 1-1, 2-2, 3-2, 2-3, 2-1, 1-2 tarzı skorlar bize sami yen'de turu getirebilir gibi geliyor, yeter ki gol bulalım, yani maçı 1-0 gibi bir skorla-gol bulamadan- kaybetmeyelim. niyedir bilmiyorum, kalbimden bu maçı düşününce benfica maçı geçiyor ve 2 gol bulacağız gibi geliyor; eh bir de yesek, 1-2 bitse şu maç diyorum hep.
  • 168
    bizim için fevkalade önemli olan bu maçın başlamasına yaklaşık olarak 9 saat gibi bir vakit kaldı...

    fevkalade önemli dedim, çünkü nedenlerim var. bunlardan başlıcaları uefa avrupa ligi'nde tur vizesi alabilmek, 3 gün sonra oynayacağımız ve şampiyonluk yolundaki en büyük engellerden biri olan beşiktaş maçına moralli çıkabilmek, takımın kendine olan güvenin artması ve daha bilinçli top oynama istekleri bunların ana maddeleri...

    şimdi, önce aklımızdan geçen ve olası kadroyu yazalım; kalede leo, sağda uğur, ortada neill ve servet, sol bekte hakan balta, defansif ön libero olarak mehmet topal ve mustafa sarp, onların bir adım önünde elano, sağda giovani, solda arda, en ileri uçta da keita. tabii bu diziliş değişebilir, bilhassa keita - arda değişikliği düşünülebilir. bu durumda giovani sol kanada geçer, keita da kendi yeri olan sağ kanada... son birkaç maçtır gerçekten göz dolduran bir emre güngör var. ciddi bir alternatif ancak rijkaard'ın bu gibi zorluk derecesi yüksek bir maçta ona forma şansı vereceğini zannetmiyorum. forma verebilir de tabii olabilir, rijkaard bizden daha iyi biliyor, birşey hesaplamıştır. ses çıkartmak bize düşmez. ama ben pek zannetmiyorum...

    tahmini kadroyu yazdık. şimdi geldi değerlendirme yapmaya. kalede leo, birinci tercih zaten. sağda uğur var. biraz da mecburiyetten. gözlerimiz sabri'yi aramıyor değil. gönül isterdi ki sabri olsun lakin yok. sabri yoksa elbette en doğru tercih uğur'dur. stoperler lucas ve servet olacaktır büyük ihtimalle. yanyana çok maç yapmadılar ancak uyumsuz olduklarını söylemek abesle iştigaldir. emre güngör - lucas neill ikilisi kadar olmasalar da iyiler. sol bek hakan balta. kuşku yokki en iyi seçimdir hakan. yokluğunda da bunu rahatça gözlemleyebilmiştik. orta sahada mehmet topal - mustafa sarp ve elano. şimdi, mehmet topal iyi bir kesici. mustafa sarp mücadeleci, elano ise topu kullanan, oyuna yön veren ve çok iyi paslar çıkartabilen bir oyuncu. gayet iyi bir tercih. elimizde daha iyileri olmadığı için kabulümüzdür. ileri uçta arda - keita - giovani. mevcut durumda çıkabilecek en iyi hücumcular. bu üçlüyü zorlayacak tek adam şahsi kanaatimce caner'dir. ama bu üçlü iş yapabilecek bir üçlüdür. giovani, haksız yere çok eleştirildi, gelmesinin doğruluğu tartışıldı. giovani daha çok genç. uyum sürecini tam atlatamadı. elano geldiğinde edilen sözler şimdi hiçbir değişime uğramadan giovani'ye ediliyor. eğer giovani, tanıdığımız ve bildiğimiz " giovani dos santos " gibi oynarsa takımımız için çok ciddi bir silah konumuna gelebilir. arda, sakatlığını atlattı - atlatamadı gibi bir durumda. büyük ölçüde atlattı tabii ki. bu akşamda oynar zaten. arda için çok daha önemli olan iki karşılaşmadan birincisi olacak bu maç. kendini gösterme, ispanya ligi'ne transfer olma şansı bu maçlarla çok ciddi oranda artabilir, ancak bunun şartı arda'nın kendi gibi oynamasından geçiyor. keita ise sağ kanatta oynarsa en zayıf halkaları olan lopez'e karşı oynayacak. çok tehlike yaratabilir atletico madrid kalesinde. umarım da öyle olur. forvette oynarsa da bütün iyi niyetiyle, elinden geleni yapacaktır kuşku yokki...

    bu akşam şans takımımızın yanında olsun. ülkemize yeni bir avrupa galibiyeti hediye etsin. bütün iyilikler sizinle olsun aslanlar. fatih terim'in de gaza getirmek için dediği gibi allah yardımcınız olsun...
  • 169
    "galatasaray adının olduğu her yerde umut vardır." demiş, güzel hagi.

    işte bu maçtan önce umut var, fakat çok değil. barcelona'ya oynadıkları gibi oynamazlar argümanını anlamakta güçlük çekiyorum. neden? bu adamlar ligden kopmuşlar mı? evet. ee nasılsa ligden koptuk, barça'yı da yendik, kral kupasında da finale de çıktık gibisinden lakırdılarla bu maça asılmayacak mı bu adamlar? bu maça barça maçı kadar önem vermeyecek olanlar taraftarlardır, milyon euroları götürüp aldığı paranın hakkını vermesi gerekn profesyonel futbolcular değil. bu yüzden geçiniz, bize karşı böyle olamazlar geyiklerini.

    barça maçında da gördüğümüz üzere bu adamlar fizik kuvvet olarak bizim 2 katımız, oradan oraya koşup alan daraltıyorlar, önde basıyorlar, forlan-reyes-agüero-simao gibi 4 seri adam da oradan buradan ayaklarını uzatarak kaptıkları toplarla 1 ara pas gönderirler agüero ve forlan 1-2 kaçırır 3.sünde franco küfür yiyen adam olur. bu 1.

    tiago ve asunçao 2'lisi her türlü bizim topal-sarp 2'lisini döver, biz atağa çıkarken toğpu kaptırıp dağınıl savunma anlayışımızla golü yeriz. etti 2.

    agüero sola doğru attığı meşhur çalımlardan birini ceza sahası içinde uğur'un belini kırarak yaparsa, franco klasik elini uzatıp çekme ve topa melül melül bakma hareketiyle topu ağlardan alır. bu da 3.

    forlan'ın o hayvani füzeleri var bir de ama şükür ki franco o açıdan iyi biraz. fakat jeneriklik gol yememe konusunda kimse garanti veremez bu da 4.

    şimdi adamların bize bariz üstünlük sağladığı 4-5 alan var. ahan da yukarıda yazdık. bunların hepsini bir maçta yapamayacaklarını umut ederek en az 2 gol yeriz hacım. işte burada devreye biz giriyoruz.

    kalecileri 19 yaşında bıyıkları terleyen genç delikanlı, tecrübe yok, yan toplar zayıf, birebir zayıf, uzaktan şutlar zayıf-(tır herhalde). bu yüzden elano, keita, caner bol bol uzaktan şut çeksin, kaleyi bulanlardan 1'i mutlaka gol olacaktır.

    kornerlerde ve serbest vuruşlarda türk milli takımından farksız olnmalarından kelli adam paylaşımı özürlüsü olmaları hasebiyle buradan da 1 gol bulabiliriz.

    orta sahayı top kaptırmadan geçtiğimiz zamanlarda, elano ve arda gibi araya iyi oynayan 2 oyuncumuz için bir zahmet araya kaçacak olan keita-gio-çolak kişileriyle de bir gol kaçırmamız gayet muhtemel, bak kaçırmak dedim.

    ve keita... aceto'nun dediğine göre antonio lopez aksıyormuş. e o zaman yaz tahtaya keita'nın bir asistini.

    skor tahmini yapılamayacak 3 maçtan 1'idir bu. adamlar günlerinde olursa 5 atarlar, değillerse gol bile atamazlar; keza aynı durum bizim için de geçerli.

    umarım gününde olan taraf biz oluruz, fatih terim deyişiyle "allah yardımcımız olsuun!!!"
  • 170
    --------------------------- leo ---------------------------

    uğur ---------- emre ------------ neill -------- hakan

    --------------- mustafa ------ mehmet ---------------

    ------------------------- elano --------------------------

    keita --------------------------------------------- caner

    -------------------------- arda --------------------------

    bu maça dair ilk onbirimizin bu şekilde olacağını düşünmekteyim. rijkaard'ın stoperde neill'in yanında kullanacağı ismin servet'ten daha seri ve hızlı olan ve topu daha olumlu kullanan emre güngör olacağını, orta sahamızda ise elimizdeki en iyi ikili olan mustafa ve mehmet'in, onların önünde de elano'nun oynayacağı, kanatlarda keita'nın her zamanki gibi sağda, caner'in de en verimli olduğu sol açıkta yerini alacağı, ardamızın ise forvet olarak sahaya çıkacağını düşündüğüm tur için kader maçlarımızdan ilki.

    edit: imla.
App Store'dan indirin Google Play'den alın