• 76
    takım olarak uyguladığımız futbol hücum futbolu. bu maçta eksta önlemli defans futbolu oynayacağız. ben farklı bir skor olacağını düşünmüyorum. tabii bunu melo'nun oynayacağını düşünerek söylüyorum. iyi bir takım savunması yapabilirsek etkili bir maç çıkarabiliriz. tabiiki de yenileceğimiz kesin ama en azından oyun olarak ezillmeyeceğiz diye tahmin ediyorum.
  • 78
    tehlikenin farkında mısınız?
    valla bir felaket teorisi sayayım : maç hazırlık maçı olmasına rağmen hırslı geçecek. madrid 5 as oyuncu 6 yedek oyuncuyla falan cıkacaktır. sonra tabi4-0 gibi bir skor yakaladıktan sonra herkes yedek olur. madridin yedekleri bile bizle billur geçer ve yine de 4-1 yada 5-1 gibi maç biter. sonra anlaşılır ki bu takım böyle yürümez ve yollar ayrılır.

    tabi felaket senaryosu dedim ama sonu mutlu. ayık olun
  • 79
    bizim açımızdan çok zor geçeceğine inandığım maç.top karşı takımdayken yani set hücumda yada ileride kaptırdığımızda takım olarak topun arkasına geçmeye çalışıyoruz.yada bunu yapmaya çalışıyoruz diyelim.ancak topun arkasındayken çok geniş yayılmamızdan ve ortasaha ile defans bloklarımız arası kopukluğun fazlasıyla olmasından dolayı topu kapmamız-hele ki selçuk ve bilal ortasahası ile-çok zor.bu şekilde oynayacaksak bu sezon hamza hocanın ileride top kapıldığında rakip sahaya yerleşmemizi kolaylaştıracak,istasyon görevi görüp top saklayabilecek kalıplı bir santrafor veya babel tarzı bir kanat adamını takıma transfer etmesi gerekiyor.çünkü açıkça görüldüğü üzere takımın yaş ortalaması ortasaha ve forvet hattında 30 civarı ve bu oyuncuların sete set oyunda 90 dakika ileri-geri koşmaktan pestili çıkması muhtemel-ki zaten hiçbiri koşmuyor yasin harici geriye-.tabi bu dediğim durum burak yılmaz faktöründen dolayı gerçekleşemeyeceği için ikinci bir önerim olacak kendisine nacizane:

    bu yaş ortalamasındaki oyuncuları top kaybedilince 30 metre geriye koşturmaya çalışmaktansa ileride topun olduğu bölgede kalabalık oynayıp,topu kaybettiğimizde ileride bir şok pres uygulatmak.bir takımın savunmasının en zayıf olduğu,en dengesiz olduğu an topu ilk kaptıklarındaki andır -hatta pep guardiola'nın bayern'i gibi bazı takımlar kasıtlı olarak hücumda top kaybetmeye yönelik çalışmalar da yapmaktadırlar- ve bu dengeyi bozduğumuz anda dengesiz savunma arkasına koşularda türkiye'de şenol güneş üniversitesinde doktorasını tamamlamış ve ünvanını almış olan burak yılmaz kardeşimiz devreye girecek.burak yılmaz'ı evrimleşmeye zorlayıp ondan geriye gelip top alan,top dağıtan,duvar olabilen bir komple forvet yaratmaya çalışmaktansa iyi olduğu özelliğine yönelik bir sistem yapmamız daha iyi olabilir.

    daha uzun da yazabilirim ancak demem o ki hamza hoca bu yaş ortalamasına sahip takımı sahada bu kadar enine ve boyuna geniş mesafede oynatmamalı.bu sayede tüm yaşlı futbolcularımızın defolarını örtecek bir sistem inşa edebilir ve bu kadro bile türkiye ligi için yeterli olabilir.
  • 84
    olaya başka bir açıdan bakıyorum. real madrid bizi hazırlık maçına davet ediyor. daha önce de etmişti. geçen senelerde de arsenal etti. iyi bir imajımız, marka değerimiz, avrupa arenasında belli bir ismimiz var. fakat bunu en kötü değerlendiren camiayızdır yer yüzündeki. bunun baş sorumlusu da tabii ki müteahit kafasıyla kulüp yöneten yöneticiler. aslına bakarsanız müthiş bir potansiyelimiz var. yakın zamanda mancini de belirtmişti bunu. galatasaray'ın çok potansiyelli olduğunu ve bunu kullanabilirse avrupa'daki en güçlü kulüplerden biri olabileceğini, daha önce kendine ait adası olan bir spor kulübü görmediğini falan söylemişti. elin italyan'ı bunları diyor, bizse daha formaya sponsor bulamıyoruz. transfer için para bulamıyoruz. tek kelimeyle rezalet. insan kahroluyor bu potansiyelin yanıp gittiğine.

    skoru falan umrumda değil. benim için onur verici bir maç. diğer türk takımlarının hayal dahi edemeyeceği cinsten. adamlar daha tarihlerinde real madrid'le resmi maça çıkamamış. bizse heriflerden davet alıyoruz lan lükse bak. *
  • 89
    jose rodriguez'in eski takımına karşı kaptanlık pazubasjkhdasdjl.

    en iyi dönemlerimizde bile bir şekilde üçer gol yemeyi başardığımız deplasmana tarihin en durgun futbolunu oynayan takımla çıkacağız. tek umut veren gelişme real madrid'in son iki hazırlık maçından 0-0'lık skorlarla ayrılması. aslında üzerine düşününce bu da çok umut vermiyor, bize karşı farklı bir skor elde ederek sezona hazır oldukları mesajını vermek isteyeceklerdir.
  • 91
    çakma taraftarların fark beklediği, taraftar dahi olamayanların ise fark istediği karşılaşma. köylü de gidecekmiş falan filan. sorsan atatürkçüyüm der, köylü milletin efendisidir sözünün sahibini ata kabul eder ama kendi takımının teknik direktörünü aşağılar.

    fark yersek rahatlayacak mısınız? kaç zamandır yamak istiyorum bu başlığa nasip olacak. nasıl toparlayacağımı da bilmiyorum çünkü mevzunun kendisi dağınık ve anlamak istemeyenin anlamamakta ısrar edeceği bir konu. sırf hamza hoca var diye bizim elitler galatasaray'ın puan kaybından, fark yemesinden zevk alacak durumda. neymiş transfer olmuyormuş, yerlilerin eline kalmışız falan filan. takımı maddi olarak bu duruma getiren adamı sorsan büyük başkan der. demirören'e büyük başkan diyen beşiktaşlı neyse bu da aynı kafa. bu kısmı uzatmıcam, tekrar tekrar yazıldı sözlükte.

    benim konum bu profildeki insanların genel tavrı. millet olarak yükselmekten veya ilerlemekten anladığımız ilerimizde olanları aşağıya çekmek olduğundan normal karşılıyorum ama yine de anlayamıyorum bu tutarsızlığı. galatasaray'ın tecavüze uğrayacağını düşünmek, benzetmek nedir? galatasaray'dan bahsediyoruz yahu! bakın fark yeriz denilmiyor, fark yemekten korkulmuyor, fark isteniliyor, tecavüze benzetilip bu içten içe isteniliyor. 4 atsalar ne 5 atsalar ne? real madrid bizi 6-1 yendiği* sezon(ki bu maç benim ali sami yen'de ve genel olarak galatasaray futbol takımını izlediğim ilk maç olur, hala biletini saklarım) biz o gruptan juventus'u geride bırakıp çıktık. kaldı ki bu bir hazırlık maçı. daha geçen gün barcelona bilbao karşısında 4-0 ezildi. ne oldu? barcelona kötü takım mı oldu? onurlarını şereflerini kaybettiklerinden dolayı kapıya kilit mi vurdular? sen, real madrid ile son 15 senede iki defa uefa şampiyonlar liginde çeyrek final mücadelesine girmiş ve 2 maç kazanıp 2 maç kaybetmiş takımsın. günümüze bakacak olursak da takım olarak iyi durumda olmayabiliriz. yenilebiliriz. fark yiyebiliriz. ve? seni sevindiren ne dostum?

    bakın şimdi, galatasaray yenilsin de, fark yesin de takımın başında görmek istemediğiniz kişiler gitsin istiyorsanız çok yanlış yoldasınız. ortada bariz bir hata, yanlış veya ihanet yoktur. başarı ise başarı da var. buna rağmen yapılan nankörlüktür. eleştiriden falan bahsetmiyorum. yukarıda saydığım şeyleri isteyen taraftarlardan bahsediyorum. bir adım daha geri gidelim ve biraz daha geniş açıdan bakalım. mesela milli takımın yenilgisini, fark yemesini isteyenlerin sayısı da bir hayli fazla. kimlerdir bunlar? fatih terim'i sevmeyen fenerli ve beşiktaşlılar ilk sıradalar. fatih terim'i ve yıldırım demirören'i sevmeyen galatasaraylılar. ve hiç kimseyi sevmeyen, milli takımı istanbul takımı olmakla suçlayan trabzonlular. hepsi değil tabi ama bu grupların içinde çoğunluk olanlar da var azınlık olanlar da. sosyal medyada takılan kesimin içindeki ağırlıkları daha fazla diye tespit yaparsak yanlış olmaz. bunu bağzı basketçiler var diye veya bağzı basketbolcular yok diye basketbol milli takımına da uyarlayabilirsiniz, diğer sporları da katabilirsiniz. mesela benzer sebeplerden dolayı euro 2016 şampiyonasına ev sahipliği başvurumuzda finale kalmamıza rağmen bize değil de fransa'ya verilmesine sevinenler azımsanmayacak kadar fazlaydı. yine aynı şekilde olimpiyat gibi müthiş önemli bir organizasyonu finalde japonya'ya karşı kıl payı kaybetmemize sevinenleri daha dün gibi hatırlıyorum. kimisi siyasi sebepleri öne çıkarır, kimisi sportif başarısızlığımızı, kimisi ise ''biz beceremeyiz ya kesin rezil oluruz'' özgüvensizliğiyle bahane üretmişti. bunların tartışmasına girmicem. çünkü girersek çıkamayız. iyice geriye çekilip de fotoğrafın hepsine baktığımızda bu profildeki insanların aslında sırf istedikleri hükümet, kişi, rejim, siyasi görüş iktidarda değil diye kendi ülkesinin insanlarının ölümüne sevinmesine şaşırmamak lazım. son bağlayış biraz keskin oldu ama yazmaya üşeniyorum. çünkü yazarken bile kime neyi anlatıyorum dedim. bu profildeki insanlar benden uzak dursun yeter. gerçek hayatta da çevremde bunlardan fazlasıyla mevcut. asker polis ölüyor diye sevinenler, devletin ve hükümetin bu şekilde zorda kalmasına sevinenler, artan terör olaylarını sanki devlet çıkarıyormuşcasına alttan alttan terör propagandası yapanlar, bunu fırsat bilip haksız yere kürt kökenli insanlara saldıran, en iyi kürt ölü kürt yazan ırkçılar...

    güncel olaylardan bağımsız yazmak bir hayli güç. bunu da siyasi bir entry olarak değil de bir bakış açısı olarak kabul ederseniz sevinirim. şu aralar özellikle sözlükte konuşmak istediğim son şey siyaset. demek istediğim, hamza hoca var diye, sabri takımda diye, burak ve selçuk takımda diye takımın fark yemesini umanlar, başarısız olmasını dileyenler diğer konularda da sırf kendi bencilliği, çıkarı veya görüşü söz konusu olduğunda terör örgütlerinin saldırısını haklı görenlere, yabancı ülkelerin çıkışlarını destekleyenlere kızmaya hakkı yok. zaten bu iki insan büyük ihtimalle aynı kişiler olduğundan sorun yok ama aynı kişi değilseniz birinden vazgeçin bence.

    not: kendi yazdığım yazıda sıkıldım resmen daraldım. sonra silerim ben bu entry'i muhtemelen. insan doğum gününde böyle şeyler yazmamalı :(
  • 92
    ispanya ligi henüz başlamadı. dolayısıyla real madrid'in santiago bernabeu'da taraftarına merhaba diyeceği maç bu maçtır. sezonun ilk maçı da bu hafta sonu gijon deplasmanı olduğu için taraftarlar bu maça ilgi gösterecektir. sonunda da varlığıyla ve kazanılacağı yer sebebiyle ilgimizi çeken bir kupa var. dolayısıyla güzel maç olacaktır.

    real madrid ile oynuyorsan o maçı oturur izlersin. fark olur mu olmaz mı bilmem de biz koskoca real madrid'e bir gol sıkıştırırız. ama biz bu negatif enerjiyle salı günü koskoca real madrid'e atacağımız gole, gollere sevinmediği söylenen burak yılmaz kadar bile sevinmeyiz benden söylemesi. ahanda iştiareye yattım, golü burak atacak. ofsayt mofsayt idare edeceksiniz artık.

    şahsen ben her devre birer bira açıp santiago bernabeu'da oynanan mücadeleyi izleyeceğim. sonuçta, dünya üzerinde orada maça bile çıkamamış binlerce takım var. isveç'in boden şehrinin bir kasabasında doğup yerel bölge takımı taraftarı olmak da vardı. o kadar uzağa da gitmeye gerek yok. şu şehrin diğer yakasındaki büyük takım bile tarihinde santiago bernabeu'nun yanından geçmemiştir. umuyorum bir gün bu rütbeye onlar da nail olurlar. son olarak bu cümleyi onların nasıl anlayacağını da yazıyorum. "nail kim?"

    edit: öyle iştiareye yattım deyip üstüne de biralı falan cümleler yazarsan senin yatacağın iştiare bu kadar olur derler adama. burak'a gol atacak yazdık. adamı ispanya'ya bile götürmediler. sonra, vay efendim bu hayatta ters giden şeyler var. var tabi.
  • 93
    valla yiyeceğimiz fark falan umrumda değil, galatasaray'ım bir dünya deviyle hazırlık maçı oynayacak. ucunda bir şey olmayan alelade bir maç nasıl olsa.* biliyorum ki 10-0 da yenilsek sonunda çıkıp yapılacak olan açıklama, "eksiklerimizi gördük, dersimizi aldık, daha çok çalışacağız" olacak. o yüzden bu maçı sadece zevk alarak izleyeceğim.
  • 94
    maç kadrosu açıklanmıştır;
    fernando muslera, ismail çipe - alex telles, hakan balta, lionel carole, koray günter, tarık çamdal, sabri sarıoğlu - bilal kısa, jem paul karacan, yasin öztekin, selçuk inan, wesley sneijder, jose rodriguez, olcan adın, emre çolak - umut bulut, lukas podolski

    not: semih, sinan sakat. melo, chedjou, burak yok, umarım bjk'nin rekorunu kırmayız, başka diyeceğim yok.
  • 95
    şampiyolar ligi'ndeki direk rakiplerimizden biri ile oynayacağımız maçtır. dünya üzerinde her takım bu tip hazırlık maçlarına tam kadrosu ile çıkar son kez gücünü sınar ve gerçek manada eksik nedir görmeye çalışır. peki bu durum bizim için geçerli mi? tabiki hayır. hamza hamzaoğlu muhtemel "muslera-sabri-koray-balta-selçuk-birlo-podolski-sneijder-yasin-umut bulut" 11'i ile eksiklerini görmeye çalışacaktır. iş iyice çığrından çıktı artık hamza hamzaoğlu koşar adım kovulma/istifaya doğru gidiyor. saçmalıktan başka bişey değil.

    (bkz: eksiklerimizi görmeye gidiyoruz)
  • 100
    fark yiyeceğimiz garanti ancak yiyeceksek de 4-0, 4-1 falan bitsin. taşak konusu olmayalım. bu sene 4 ile taşak yapamazlar. kaldı ki benim korkum fark yemek veya rezil olmak da değil. maç sonu terazi basküloğlu'nun; eksiklerimizi gördük, transfere gerek yok, sabri'yi forvete kaydırabiliriz gibi açıklamalar yapma ihtimali çok yüksek.

    edit: ulan gaassaray.
App Store'dan indirin Google Play'den alın