• 177
    maç hakkında değinmek istediğim üç beş oyuncu var, onlar hakkında birkaç kelam etmek istiyorum.

    chedjou'yu çok severim, ama inanın bu akşamki görüntüsü barış özbek ciddiyeti ile mustafa sarp yeteneksizliği karışımıydı. afrika uluslar kupası'ndan dönünce şaşırmış.

    tarık çamdal zaten ortaya karışık. bek olduğuna inanmıyorum ayrıca ben bu oyuncunun. gerçi futbolcu olduğuna da inanmıyorum o ayrı bir mesele de.

    koray günter, iyi olmak istiyordu, ancak rakiplerine o da ayak uydurdu. yine de ışık veriyor. 2011-2012 sezonunda semih kaya yerine o forma giyse inanın acayip geliştirebilirdi. bu çocuk seneye as stoperimiz olarak kalmalı, ancak yanına onu eğitebilecek ve tamamlayabilecek adam gibi taş gibi 30 yaşında bir stoper ile.

    olcan bu dörtlü arasında en çok puanı alan isimdi, ancak hem balıkesir'in gücü, hem de ofansa verdiği katkı bunda etkiliydi. defans olarak telles kadar kötü zaten, fakat hücumda telles'ten bir tık iyi. kontenjandan yememesi sebebiyle de tercih edilmesi mantıklı duruyor, en azından bundan sonraki maçlar için.

    selçuk-hamit-yekta-umut. abiler siz niye böyle ipimle kuşağım, bilmem neremle bilmem nerem takılıyorsunuz? ikiye bir oyun, verkaç, organize atak, tek top, çalım atabilme, bunlardan herhangi biri neden yok? veya siz bu takıma bizi sınamak için israil tarafından gönderilmiş esas adı kohen olan yahudi işadamları mısınız? fenalıklar basıyor, terliyorum, sinirlerim tavana çıkıyor, kollarım uyuz gibi kaşınıyor. stres full ulan top size geldiğinde.

    şu takıma gelecek başkan adayı gözünü seveyim pozisyon almasını ve organize şekilde hücum etmesini bilen 3-4 tane oyuncuyla anlaşıp gelsin. bıktık artık umut'u, selçuk'u, yekta'yı, hamit'i, tarık'ı seyretmekten. işi bitmiş, emekliler lokalinde olması gereken adamlar galatasaray forması giyiyor tövbe yarabbim.

    ayrıca, bir daha da wesley'e bırakın açık açık gönderilsin demeyi, en ufak bir mırın kırın eden adamı gördüğüm zaman mimleyeceğim. şu hücum bölgesinden sneijder'i çıkart = torku konyaspor, karabükspor. gerçi onlar kadar var mı bizim ihtiyar heyeti ona bile emin değilim.

    adnan öztürk, olacaksa ünal aysal, alp yalman, serdar eder, aklıma gelen-gelmeyen seçime başkan adayı olacak bütün kodamanlar, gözünüzü seveyim bizi şu slowmotion oynayan adamlardan kurtaaarıııııın :(
  • 178
    ilk yarıda yarım saatte maçı bitirdik tamam kabul ama galatasaray takımı geri kalan 60 dakika bu kadar laubali oynayamaz,o formanın bir ağırlığı vardır ki stadda ya da tv başında milyonlarca insan ilk yarım saatten sonra şölen havasında bir maç beklerken bu mücadele bu taraftara layık görülmemeli.

    rakibin 5 gol atmış sen de imkanın varsa 6-7 at ki mesajı ver herkese bu ligin şampiyonu benim de yakışmadı son yarım saat ama umarım bu bir ders olmuştur takıma da hocaya da...
  • 179
    tamam ikinci yarı iyi oynamadık kabul de ilk yarıdaki futbolu çok beğendim ben. rakip eksik kaldı ama aynı zamanda melo sakatlandığı için biz de iki kişi kaybetmiş gibi olduk. bir de çift forvete dönünce orta sahamız tamamen düştü. burak'ın da tam hazır olmaması bizi iyice eksik bıraktı. zaten rakip tamken bile çok kasmadığız o kadar belliydi ki atıp bırakacağımızı tahmin ettiğim için ben şaşırmadım açıkçası.

    üç kırmızı kartla 1-0 falan kazanmayı isteyen arkadaşlar var. valla ben böyle rahat rahat maç izlemek istiyorum heyecan sizin olsun. adamlar işini yaptı aktif dinlenerek maçı bitirdi. burak hazır olup sabri de gelince ilk yarıdaki oyunla yenemeyeceğimiz takım olmaz.
  • 180
    ilk yarı oynadığımız topu çok beğendim evet ama bu takıma olan kızgınlığımı geçirmiyor. açıkcası ben bugün beğenmedim. yani oynana futbolu değil, mantaliteyi beğenmedim.

    şöyle 5-6 gol atabileceğin maçlar, bir sezonda elinde en fazla 3-4 defa geçer. bence bu da onlardan biriydi. 3-0 yapmışsın 30 dakikada. rakip 60. dakikada 10 kişi kalıyor ama sen değil gol atmak, üstüne gol yiyorsun ve maç 3-1 bitiyor. abi yardırsana ya? rölanti falan deniyor. ulan rakip ligin sonuncusu. 10 kişi kalmış, rölanti nedir lan? neyin rölantisi bebeğim? atabilecek gücün varsa atacaksın. gerekirse 8-9 gol atacaksın.

    bugün aynı şekilde fenerbahçe 3-0 öne geçse kendi sahasında ve rakip 10 kişi kalsa, rahat 7 tane atarlar. bizdeki bu rölantiye alma olayını hakikaten anlamıyorum. yahu balıkesirspor'a karşı rölantiye almasan ne olacak?
  • 183
    galatasaray – balıkesirspor : 3-1 galatasaray gibi

    #özgecanaslan

    bu hayatta hiç bir şey insan hayatından kıymetli değil.

    sezonun ilk yarısında ligin en zayıf takımı balıkesirspor’a yenilmişti galatasaray. ligi bilmeyen, kendisine doğru dürüst bilgi verilmeyen prandelli’nin italya ligindeki gibi deplasmanların zor olduğu sanmasından kaynaklandı galiba o kaza. prandelli bize çok zarar verdi ama en barizi balıkesirspor maçıydı.

    maçtan önce kimsede endişe yoktu, hele hazma hoca sneijder, bruma, burak, yasin dörtlüsüyle çıkınca saldıran, işi erken bitiren bir takım göreceğimiz belliydi. çok nadir bal-kes tehlikeleri de görmedik değil, hatta 0-0′ken 5 dakika baskı bile kurdu bal-kes. golden sonra maçın son 20 dakikasına kadar bir daha neredeyse atak bile yapamadı bal-kes.
    galatasaray kendi sahasında hele böyle zayıf rakiplere karşı böyle oynamalı. rakiplerin de kabul ettiği doğal bir oyun şekli budur. maç rakip ceza sahası üzerinde oynanır. takım çok istekli, coşkuluydu. istekli olmak önemli. takım oyundan zevk alıyor. mancini ve prandelli zamanlarında topçular oyundan zevk almıyordu. illa hocayı sabote etmek gerekmez isteksiz oynamak için. ama onlar milyon yüro alan profesyoneller. paraya doymuş adamı parayla motive edemezsin, bunu her yerde öğretirler. onlara mesleki tatmin, oyundan zevk alma seçeneği sunmalısın.

    burak yılmaz ve sneijder çok güzel goller attılar. melo’nun sarı kartına gelelim. faul bile yok pozisyonda. ancak adam oluşturulan hava sebebiyle damalı eşek oldu, hakemler sürekli onu kesiyor. normal faullerine bile sarı kart çıkarıyorlar. bıktırma amaçları varsa başarmak üzereler. melo çok daralıyor bu durumdan, çok belli oluyor. sakatlığının ciddi olduğunu sanmıyorum, umarım haklıyımdır.

    ikinci yarı da bal-kes ceza sahası önünde ve içinde oynanarak başladı. takım çok kolay pozisyona girereken başladı bir laubalilik. böyle bir maçta forvetin laubaliliğini anlarım da savunmadaki laubalilik nedir arkadaş. ama işte saha içinde böyle enayi durumlar oluşabiliyor. forvetin laubaliliğine kızan savunma da amann bana ne diyebiliyor. burada hoca devreye girer ipleri alır. gerçi bazı maçlarda fatih terim gibi otoriter bir adamın bile laubaliliğe çare bulamadığını gördük, az maçta oldu tabii.

    yazıya yarım saat ara vermek zorunda kalınca gördüm ki; hamza hoca da kızmış laubaliliğe. gerekli uyarıları yapacaktır.

    verilmeyen penaltılar konusuna girip ağız burun dalmak lazım aslında. çünkü rakipler sıkışınca haybeden penaltıları almaya devam ediyorlar. biz kazanınca çalınmayan penaltıları gündeme bile getirmiyoruz. ancak böyle sürerse bunun adı delikanlılık değil ahmaklık olacak.

    bu maç ikinci yarının yarısı hariç oynanması gerektiği gibi oynandı. galatasaray’ın kendini hatırlaması ve galatasaray gibi oynaması açısından önemli.

    hem zaten, 3 puan her zaman iyi topçu.

    *
  • 184
    canımı sıkan maç. ilk yarı keyiften 4 köşe olan ben, ikinci yarı hakkında yorum yapmak istemiyorum. rıdvan antep maçı sorası hakemin neden maçı 1 dakika uzattığına taktı, olası eşitlikte her golün etkisinin farkında olan bir şeytan var. ancak bizim oyuncular 3 ten sonra kafaca tatile gittiler. rezalet bir ikinci yarı oynadık, emeği geçen herkese teşekkürler. tek tek aklımdaki oyuncuları değerlendireyim:

    umut bulut: oynama hocam sen. atlet ol git koş, beni acayip geriyosun. bu kadar beceriksiz olmak zorunda mısın?

    burak yılmaz: sen adamsın, sakın sakatlanma olm ama biraz dikkat et. bana kim sakatlanmasın deseler senle muslera'yı söylerim. sonuç olarak sakla kendini, taraftar kendine geldi senin arkanda herkes.

    wesley sneijder: kalite kokuyosun yaptığın her şeyle. seni aşağı çekiyoruz çok üzülüyorum. bir sürü gereksiz adamla takım arkadaşısın, top yapabileceğin adamlarla pas yap, gördüğün yerden vur, ve solda oynama gözünü seviyim(son kısım hamza hocama)

    koray günter: istediğim stoper tipi. böyle devam çocuk.

    emre çolak: bugün çok lakayitti. arada böyle kazalar olur ama emre'nin en büyük sorunu bu zaten, dengesiz. başa dönmeyelim emre'cim.

    armindo tue na bangna bruma: bazı maçlarda gösterdiği 10-15 dakikalık performanslar dışında benim için hayal kırıklığı. bu kadar para verilmesi kendisinin suçu değil ancak o para verilmişse bruma karşısındaki standart türkiye ligi bekini geçicek, geçmek zorunda. bir daha 11'e yazmam kendisini en azından bu sezonluk.

    en sona kimi bıraktım assolistimiz:
    tarık çamdal: git bu takımdan daha da bişi yazmak istemiyorum. kaç maç oynadın bir tane ortan yok, herkesin dediği gibi tarık çamdal değil tarık çalımdal.
  • 187
    30 dakikada birbirinden güzel 3 gol atarak ezildiğimiz maç. hafta içinde konyaspor'a da 40 dakika da 4 gol atarak ezilmiştik. yeter artık adam akıllı top oynayın. sabrımızı taşırmayın, gaziantep maçından sonra bariz bir düşüş var prandelli'nin kazandığı tüm avantajları yediniz. tüm kredileri tükettiniz 10 puan fark ile liderken 2 puan farkla 3. lük kovalıyoruz yazıklar olsun.
  • 189
    3-0'lık skor yüzünden mi yoksa fiziken mi maçın ikinci yarısını bıraktık bilemiyorum. şampiyon olacak takım 3-0 önde bile olsa oyunu bu kadar bırakmaz. bu kaçıncı maç bilmiyorum ama hep böyle oluyor. ilk yarı fişi çekiyoruz ama ikinci yarı aynı tempoyla devam etmiyoruz ya da edemiyoruz. gol atma ve hücum etme alışkanlığı kazanma yolunda maçın son düdüğüne kadar hücum etmek ve gol atmaktan asla vazgeçmemek lazım. tabiki de sakatlık olur diye temkinli olmak lazım ama bu kadar da yatılmaz.
  • 193
    tek devrelik maçlar vol 2. gibi bir maç oldu. konya'dan sonra balkes karsisinda da ikinci yariya cikmak istemedi takim. hamza hoca maçtan sonra hakli olarak oyuncularin bu lakaytligindan sikayet etti. ama neyse, bu maçi da kazanmamiz gerekiyordu ve kazandik. rakiplerle puan farkini koruduk. maçin hakemi melo'ya tamamen haksiz bir kart cikarmasi disinda bence gayet iyi bir yonetim gosterdi. yasin'in pozisyonunda da, burak'in pozisyonunda da mudahale var ama bunlara penalti calinmamali. elbette fener'e ve besiktas'a verilen penaltilari gorunce bunlara agir ceza mahkemesinde dava bile acilir ama avrupa standartlarinda penalti falan degildi bu hareketler. oyuncularimizla ilgili ufak tefek notlarim da soyle:

    muslera : her zamanki gibi iyiydi. fazla pozisyon dusmedi ona, o ayri. yalniz yenilen golden sonra bizim takimi tokatlasa yeriydi. lakaytligin luzumu yok.

    tarik : macin en kotusuydu sanirim. buna balikesirli oyuncular da dahil. bir kere macin basinda kendi kalemize bir gol atiyordu ki evlere senlik. uzerinde baski kuran bir rakip yokken karsi yonden gelen ortayi kaleye gonderdi. neyse ki direkten dondu. ayrica macta rakip ceza sahasina 20 civarinda orta gonderdi ve yanlis saymadiysam bunlarin 2’si falan bizim adamlari buldu. cidden toparlanmasi lazim.

    chedjou: attigi golden bahsetmeyecegim zira o gol aslinda burak’a ait bence. vasat ile iyi arasinda, vasata daha yakin tarafta oynadi.

    koray: iyiydi. ceza sahasinda rakibe bir topu armagan etmesi tek hatasiydi.

    olcan: hucumda cidden etkiliydi. sol acik gibi oynadi. savunmada zaaflari var ama ozellikle boyle icerdeki maclarda onu sol bek oynatabilecek olmak faydali.

    melo: cok cok iyi oynadi. orta sahada herkesi ezip gecti. haksiz bir sari gordu yine ilk yarida. ikinci devre sakatlanip cikti. umarim durumu ciddi degildir.

    selcuk: vasatin ustuydu.

    yasin: gayet iyi oynadi. oyundan cikmasini pek anlayamadim dogrusu. iki assist balli borek oldu. forma yarisinda kesinlikle var.

    sneijder: diyecek soz yok. harikaydi yine. golu de muhtesemdi.

    bruma: cok uzuluyorum ama yani cidden rezalet oynadi.

    burak: bir zahmet susulsun ve destek olunsun artik. muthis bir gol atti. oyle boyle degil. muhtesem, harika bir gol. ikinci yari takim ona skor yaptirmaliydi ama durdu bizim esekler.

    umut: 60’da oyuna girdi. golunu kacirdi ve cok kostu. her mac yaptigi gibi. kizamiyorum da adama.

    emre colak: oyuna girdikten sonra sik hareketler ve sutlar gonderdi ama fanteziye kacmasi yakismiyor. emrecim bi‘ dur. daha yeni yeni formayi kapiyorsun, lakaytlik yapacak durumun yok.

    hamit: 83’de bruma yerine girdi. muhtesem bir sut cekti. tam hali saha dayisi gibi lan. bir vakitlerin buyuk yildizi. mac bitmeye yakin yorulan gencin yerine giriyor falan.
  • 194
    ne zamandır paylaşacaktım, unutuyorum.
    maçla ilgili güzel bir değerlendirme yazısı.
    özelikle selçuk'un, 4-6-0 gibi oynadığımızda; yani ilerde değişerek, kayarak ve sabit olmadan, nasıl etkili olabildiğini de görebiliyoruz sıcaklık haritasından.

    http://www.futbolakademi.net/...y-balikesirspor.html

    ayrıca site, çok keyifli bir platform. sıklıkla takip ediyorum, tavsiye ederim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın