• 1057
    şöyle bir başlıkta gezinirken farkettim, benim de o döneme kadar (bkz: 17 mayıs 2000 galatasaray arsenal) maçından daha da heyecanlandığım tek maç buydu diyebilirim. 2005 - 2006 sezonu şampiyonluğu da çok özeldi ama orada 16 dakikalık bekleme süresi çok ızdıraplıydı. bu maçın öncesi, maçın kendisi apayrı bir azaptı. normal sezonda eze eze fark atarak şampiyon olmamıza rağmen bin türlü ayak oyunuyla sezon bu maça bırakılmıştı.
    okan hoca'nın kesinlikle bu maçtan alması gerek bir çok ders var. fatih terim'in onca başarısına rağmen teknik direktörlük kariyerinin son dönemlerinin ustalık eseri bu maçtır bence. senelerdir kazanamadığımız bir atmosferden 0-0 beraberlik nasıl alınır, bu maç nasıl oynanır ders niteliğindeydi.
  • 967
    kadıköy'de ışıklar kapanmadan 2 saat önce:

    https://twitter.com/...116246042902528?s=20

    nasıl da hazırlanmışlar ama fenerbahçe'nin şampiyon olacağına, nasıl da kendilerinden eminler. o kadar eminler ki maçtan 2 saat önce 'galatasaray da bu sene şampiyon oldu, galatasaraylılar üzülmesin' demeye getiriyor lafı nihat özdemir; ama işte ilahi adalet böyle tecelli eder. sen son maç, 'fenerbahçe kesin yener' düşüncesi ile kupayı saraçoğlu'na getirirsen ve maçtan önce de fb'yi şampiyon ilan edip kibirli bir şekilde "bence 2 şampiyon var" dersen; galatasaray hem şampiyon olur hem de kupayı sahanın içinde alıp, karanlıklar içinde böyle kayar.

    https://gss.gs/Fzn.png
  • 973
    eskiyi şarkılarla hatırlar ya insan çoğunlukla. ya da bir koku, bir akşamın rengi. eski bir şarkı çalar radyoda, o şarkının ilk çıktığı zamandaki kendini ve etrafındaki insanları hatırlarsın. babanın o silinmez kokusu mesela! elini öperdin, baba kokardı o el. ağlamayacağım, tamam.

    ömrüne sarı ve kırmızıyı seçenlerin bunların yanında bir başka hatırlatıcıları daha var. bu maç onlardan biri.

    şampiyon olmaktan, kazanmaktan bağımsız söylüyorum, güzel günlerdi. ne bileyim; daha yakışıklıydık be.

    galatasaray, çok seviyorum seni. kazansan da, kaybetsen de.
  • 1015
    bu maçı lübnan'da izledim. askerdeydim. birleşmiş milletler barış gücü birliğinde. bi astsubay vardı, çok ileri geri konuşuyordu, size şöyle koyacaz böyle koyacaz. dedim sevgili astsubayım, görünen köy kılavuz istemez, sizden daha iyi takımız, 13 senelik seri falan bilmem, koyar geçeriz. çok güveniyosan iddaaya girelim dedi, orda maaşımız 1540 dolardı. tam 1 maaşına girdik. beraberliği de bana vermişti.

    sonucunda o 1540 dolar yeğenime ipad, bana 1 laptop, şimdiki hanım o zaman ki sevgilime de boş bir takı kutusu olarak çatır çatır yendi. haha gerçekten de hanıma takılarını koysun diye eşantiyon takı kutusu almıştım kuyumcudan. ben ne bileyim ilerde eşim olacak, boşa yatırım olmasın demiştim heralde.

    olay şu ki, galatasaray'a fenerbahçe karşısında hiç o kadar güvenmemiştim. çok iyi takımdık, çok da iyi futbol oynuyorduk. bu maçta açıkçası beklentilerimin altında oynadık ama sonuçta da kupayı kaldırıp alnımızın akıyla çıktık ordan. 35 senedir galatasaray'ı izliyorum, heralde uefa kupasını aldığımız zamanlarda bile böyle güvenmemiştim takıma. bizim o maçı kaybetmemizin imkan ihtimali yoktu.

    sevgili astsubay selçuk, biliyorum, buraları okumazsın sen ama söylesene; nasıl koyduk?
  • 944
    hadi o maçı benimle birlikte yeniden yaşayalım:

    maç öncesi totem ikilemi... o dönem fenerbahçe maçlarında giydiğim metin oktay formasıyla hiç kaybetmemişiz ama 10 hagi formasıyla izlediğim maçlarda da inanılmaz oynamışız (içerdeki beşiktaş ve dışardaki trabzonspor maçları mesela), 1-2 kaybettiğimiz ama inanılmaz iyi oynadığımız fenerbahçe maçında hagi formasını giymiştim, ya yine öyle oynayalım yine kaybedelim diyeceğim ama bir senenin emeği , gözyaşı, alın teri var işin ucunda.. en önemlisi şampiyonlar ligine direkt katılmak var. 6 senedir katılamıyoruz o platforma. çok fazla özledim. ait olduğumuz yerde olmalıyız.. baya ikilemdeyim.. maç öncesine kadar bu kararsızlığım sürecek sanırım.. saraçoğlunda 2-2 berabere kaldığımız ve son dakikada baros'un direkten dönen topunda metin oktay formamı giymiştim.. acaba?? zaten beraberlik de yetiyordu bize.. metin oktay'a devam...

    maç saati ve maçın başlaması.. sanki narkoz verilmiş gibi vücudum çok soğuk. heyecanlıyım ama vücut sıcaklığıma yansımıyor bu heyecan. fenerbahçe beklediğim baskıda başlayamadı sanki. bizimkiler de iyi soğutuyor oyunu. eboue, melo, selçuk, riera.. gerektiği yerde faulü alıp oyunu ve taraftarı soğutuyor.. bu iyi bir şey.. kolay değil, senelerdir galip gelemiyoruz orada. onu geçtim, hagi dönemi haricinde beraberliğimiz bile yoktu ama son maçlarda baya baya üstünüz. artık o stres yok. rahat olmalıyım. bu maç bizim olacak..

    ah elmander.. nolur çıkma elmander.. sen oyun planımızın en önemli parçasısın elmander. gerekirse gelecek sezonun ilk yarısı yat ama bu maçı bitir elmander.. bütün planımız ileride senin yaptığın presle başlıyor çünkü..

    elmander denedi ama olmuyor.. çıkması lazım. imparator acaba tek forvete mi dönecek yoksa çok fazla şans vermediği baros'a mı şans verecek?

    teşekkürler elmander.. bizi buraya kadar taşıyanlardansın.. sakatlanmana rağmen 10 dakika seke seke oynadın.. bu sezonda emeğin büyük. baros oyuna giriyor.. çift forvete devam ama baros elmander kadar pres yapmıyor. umarım bu tercih pahalıya patlamaz bize. emre çolak girip orta sahayı kalabalık yapıp presle boğabilirdik rakibi ama vardır hocanın bir bildiği.. alex de oynamıyor zaten bunu fırsat biliyordur büyük ihtimal...

    maç ortada gidiyor ama inanılmaz gergin iki takım da. normalde kolaylıkla gol yapabileceğimiz pozisyonları son pozisyonda tercih hataları nedeniyle topu kaybediyoruz. fenerbahçe de çok gergin. taraftar da boğamıyor. biz sakin kalalım ne olur. kart görmek yok, riziko hiç yok. şampiyon olarak geldik, şampiyon olarak çıkmalıyız burdan..

    ne olduğunu anlayamadan ilk yarı bitti.. analiz bile yapamıyorum. iyi oyuncumuz yok ama kötü oyuncumuz da yok. çok kısır futbol. pozisyon sayısı da fazla yok. iyi kapanıyoruz. hadi aslanlar.. son 45 dakika kaldı...

    ikinci yarı başladı.. iki takım da aynı kadrolarla sahada..

    kart görmememiz bizim artımız.. onlardan dia gördü, maç ilerledikçe daha da gergin olacaklar. ne olur oyunlarına gelmeyin. daha önce defalarca tuzağa düşürdüler keita ile emre aşık ile hasan şaş ile ama bu defa daha soğukkanlı oyuncular var sahada.. allahım bitsin artık...

    fenerbahçe oyunu hızlandırmaya çalışıyor ama 60 dakikada doğru düzgün pozisyonları yok.. iyi kapanıyoruz, vakit geçiriyoruz. tam bir italyan takımı gibiyiz.. ah baros ahh. zor pozisyon ama yazsan kral olacaksın. zaten hiç atamadın fenerbahçeye gol. bu kabul edilemez...

    aslanım muslera. sezonun en iyisisin belki.. seni sezon başı eleştirenler utansın. semihin kafa vuruşu çok iyi çıkardın yavrum benim bee.. allahım titremeye başladım heyecandan son 25 dakika ):

    aha dia kırmızıyı gördü itirazdan. o vakte kadar maçın en iyilerindendi. oh bee. hem hızları düşecek, hem de eksik oynayacaklar. hazır bu haldeyken bir tane de yuvarlasak olmaz mı acaba ): yok ya böyle bitsin yeter. hoca bitir hocaaa.

    saha karıştı, oyuncular birbirine girdi. gördüğüm en çirkef galatasaray var sahada ama inanılmaz profesyonel davranıyoruz. ne olur oyuna gelmeyin. bu kez sağlam çıkalım şu derbiden...

    melo yapma melo, orta sahamızın sigortasısın. sarı görecek vakit değildi, biraz korkak oyna bari az kaldı sık dişini..

    ileri çıkamıyoruz. fenerbahçe hapsetti bizi ama onlar da pozisyon bulamıyor... necatinin yerine aydın girdi ama çıkamıyoruz.. tek forvete döndük.. top çıkarmamız lazım geçmez biyle 15 dakika.. daha uzatmalar da var.. offf...

    fenerbahçe iki oyuncu değişikliğine gitti.. ilk 11 oynamalarını beklediğim alex ve bienvenu giriyor semih ve christian çıktı.. bienvenu zaten yeteneksizin allahı ama alexe önlem almamız lazım. 1 kişi eksik olmalarının fırsatını kullanamıyoruz. biraz çıksak halbuki fişi çekeceğiz ama kolay değil be abi.. ben burda titriyorsam onlar ne durumdadır kim bilir...

    çubuklu tosun da sarı gördü.. gollük atağı kesti, yoksa aydın gidecekti. akıllı bir faul. sarı kart görmesi de iyi oldu.. bizden de ujfa gördü sarı kart. oyunu yavaşlatmaktan. iyi güzel de böyle geçmez abi.. biraz ileri çıkın diyeceğim ama takım da gerginlikten dolayı yoruldu sanki..

    ulan cüneyt o pozisyon faul mü allah aşkına.. tertemiz topa giriyor baros..

    ve yine eyyamını yaptın cünü.. o pozisyonun ertesinde oyunu yavaşlatan urfa'ya kırmızı gösterdin. bi önceki pozisyona devam desen bu kırmızı olmayacaktı.. sevmiyorum seni cünü.. işin gücün eyyam aq.. son 10 dakika ama maç en az 5 dakika uzar offf vakit geçmiyor..

    kırmızıdan sonra iyice kapanacağız sanki.. baros çıktı yerine gökhan zan giriyor. defansı sağlamlaştırdık ama ileride kim oynayacak? çift forvet başladık ama şu an forvetsiz oynuyoruz. üstelik fener de 10 kişi.. bitsin artık şu maç..

    taktik maktik yok artık, oyun kopuk ama gerginlik dorukta.. hiçbir maçta bu kadar heyecanlanmadım. bundan sonra da heyecanlanmam herhalde. abdülrahim albayrak nasıl izliyor acaba maçı ): kesin kalpten gider, dikkat etsin kendine..

    alex düşündüğüm kadar etkili olamıyor. bu yüzden hep hagi'den sonra geleceksin alex.. 2 şampiyonluk verdin son maçta, bunu da vereceksin. hagi olsa şu an 35 metreden gömmüştü kaleye. seni hagi ile kıyaslayan kişinin aklını s*keyim...

    son dakikalar artık.. oyun doldur boşalta döndü. semihin kafası haricinde pozisyon yaşamadık ama yok böyle bir heyecan.. bakalım uzatmaları ne kadar verecek eyyamcı cüno..

    doldur boşaltları muslera ağaçtan elma toplar gibi topluyor maşallah. bir de yan toplarda zayıf diyorlardı senin için.. maçın adamısın aslanım benim.. az kaldı biraz daha dayanın çocuklar ):

    cüno bitir artık bitir alooo.. doldu uzatmalar.. ayı volkan pozisyon aramaya ceza sahamıza geliyor, allahım yok böyle bir heyecan...

    fener taraftarı muslerayı alkışlıyor. öküz gibi bindirdi bekir son pozisyonda musleraya.. faulu verdi cüno. burdan dönmez artık.. muslera yat oğlum.. volkan zamanında çok yattı. azıcık da sen yat..

    ve bitti.. şampiyonuz.. allahım sana şükürler olsun.. ilk yarısını polonya'da kaçak yayınlarla izleyip şubat ayında istanbulda bütün maçları takip etmem boşuna değilmiş.. allahın adaleti şaşmaz.. işte şampiyonuz. kupa da play off da bi yerlerinize girsin... puanları böldünüz, son maçı kadıköy'de ayarladınız da ne oldu? gittik ordan aldık kupayı. s*ke s*ke vereceksiniz orda kupayı.. şen ola cimbom şen ola. avrupa avrupa duy sesimizi. imparator imparator imparator fatih terim .

    ertesi gün üzerimden kamyon geçmiş gibi yorgunluk, ses tellerimin yok olması ve alkolün etkisiyle inanılmaz baş ağrısı ama helal-i hoş olsun çünkü;

    (bkz: şampiyon galatasaray sezonun en büyüğü oluyor)
  • 521
    izleyemediğim, sonunda da en sessiz şampiyonluk kutlamama sebep olan maçtır.

    efendim ben, istanbul'u bilenler bilir, söğütlüçeşme metrobüs istasyonuna 30 metre mesafede bir yerde çalışıyorum. şükrü saraçoğlu da bahsettiğim metrobüs durağına olduğunca yakın.

    zaten işte olduğum için maçı izleyemedim. hoş, zaten işte olmasam bile kalp krizinden korktuğum için izlememe kararı almıştım. üstüne, işten çıkış saatim maçın bitiminden 10 dakika kadar sonrasına denk geldi. e tahmin edebiliyorsunuzdur, olayların tam içinde kaldım.

    hayatında kavga etmemiş bir adam olarak, gece 23:00'a kadar metrobüse yaklaşamadım bile. "fenerbahçe taraftarı" çöp tenekelerinden taşlara, buldukları her şeyi polis panzerlerine atıyordu, polis de karşılık olarak tazyikli su ve biber gazı veriştiriyordu. yaklaşamadık haliyle metrobüse.

    biber gazını da yedik, boğazlarda acı, gözler galatasaray kırmızısına döndü. kadıköy'ün başka taraflarını bilsem, vapura falan ineyim, başka otobüse bineyim, taksiye bineyim diyeceğim de, olduğum yerden kıpırdamaktan korkuyorum.

    saat 23:00 gibi, biraz sakin gördüğüm, ters yönden gelen bi metrobüse atlayıp boş bulduğum bir yere oturdum. metrobüsün içi tıkış tıkış fenerli doldu tabi. hareket edemedik. tekerlek çöktü.

    20 kadar kişi indikten sonra, metrobüs bi 10 metre hareket etti ki, tam olarak fenerbahçe taraftarı olan bir güruh, ön cama saldırıp ön camı yerle bir ettiler. o anda, başka bir mal arkadaşını içeri alabilmek için, imdat valfini çevirdi. metrobüs anında durdu. hareket edemedik.

    biraz sonra bildiğin, içinde fenerli dolu olan metrobüsü, diğer fenerliler, bakın aynı renklere sahip insanlar devirmeye çalıştı. allah'tan adamın teki valfi kapattı, şoför de atik davrandı da hareket edebildik.

    zincirlikuyu'ya gelene kadar akla karayı seçtim. bi yandan da muhabbetlerini dinliyorum, nasıl çaktık şikeci ibneler, beter olun diye diye gülüyorum içimden.

    canımla uğraşırken şampiyon olduğumuzu unuttum nerdeyse.

    metrobüsten inip de, fenerlilerden uzaklaştığım an öyle bir bağırmışım ki, ne dediğimi şimdi bile hatırlamıyorum... muhtemelen, nasıl koyduk ....... minvalinden bir şeyler.

    işte hayatımın uefa ve süper kupa finallerinden sonraki en değerli şampiyonluğunu böyle yaşadım. sessiz, ölüm korkusuyla, biber gazı yiyerek!

    ama ne olursa olsun. şampiyonuz lan, var mı ötesi!
  • 806
    aradan 5 yıl geçmiş ama sanki dün gibi. sözlükten arkadaşlar; alakaya maydanoz, conquistador de europa, aklinyolu1 ve eski kız arkadaşımın da dahil olduğu toplam 13-14 kişi taksim'de izlemiştik maçı. maçtan bir gece önce uyuyamamıştım, başlama düdüğüne kadar heyecandan titriyordum ama eski kız arkadaşım 90 dakika bırakmamıştı elimi. çok sakinleştirmişti beni. dia'nın kırmızı kartında ben hariç herkesin gol gibi sevinmesi, bitiş düdüğüyle çılgına dönmemiz, taksim'de saatlerce eğlenmemiz vsr. her şeyiyle muhteşem bir geceydi.

    hakikaten sanki dün gibi. zaman ne çabuk geçmiş.
  • 1034
    sahasında kupa kaldırdığımın çocukları tamlamasına neden olan maç.

    - alex'in yedek başlaması ve 75. dakikaya kadar kulübede oturması (aykut'un kocaman egosu)
    - elmander'in maçın başında sakatlanması ama kendisini deneyerek 27. dakikaya kadar zorlaması. peşine aşırı formsuz milan baros'un girmesi.
    - dia'nın dünyanın en gereksiz iki sarı kartını görerek fenerbahçe'yi 10 kişi bırakması. (selçuk'a direkt kırmızı kartlık hareket yaptı ama orada kart bile görmedi)
    - ujfalusi'nin daha saçma bir kart görmesi.
    - futbolcularımızın maçın bitiş düdüğü ile olan sevincini polis kordonu içinde yapması.
    - kupa merasimi olmasın diye herşeyi yapan fenerbahçe yönetimine inat karanlıkta kupa kaldırmamız.

    unutulmaz sezonun unutulmaz final maçı. psikolojik üstünlük diye tabir edilen alışkanlığın galatasaray'a geçmesi ve fenerbahçeyi bitirmesi. (fenerbahçe o tarihten bugüne kadar sadece 1 kez şampiyon olabildi).
App Store'dan indirin Google Play'den alın