Türkiye Kupası Çeyrek Final Rövanş Maçı
20:00 Ali Sami Yen Stadyumu
3 - 2
  • 176
    beni günaha sokmuş olan maçtır. maçı izlerken antalyaspor futbolcularının ve özellikle ömer çatkıç zamandan çalmak için her türlüğü pisliği yapması beni çileden çıkarmıştır. birde üstüne elenmenin verdiği asabiyet ve sinir beni şeytana uydurmuş ve benim bile bilmediğim küfürler etmeme neden olmuştur. bizim futbolcuların bazı hataları da buna tuz biber olmuştur. ama oynanan futbol nedeniyle galatasarayıma karşı bir asabiyetim yoktur. güzel günler geleceğine inanmaktayım ve inanmakta istiyorum. hemen asıp kesecek değilim.

    (bkz: mazeretim var asabiyim ben)
  • 177
    takımımın benim beklediğimden çok daha iyi oynadığı fakat sonucunda elendiği maç olmuştur.

    gazete ve spor sitelerini okumayı bıraktım uzun süredir. bizi bizden dinleyebileceğim tek yer olan sözlük'e giriyorum sadece. o yüzden burdaki yorumlardan yola çıkacağım.

    gördüğüm kadarıyla taraftar takımdan memnun. anlaşılmayan 1-2 konu var sadece. elimden geldiğince izah etmeye çalışayım. beğenmeyenler ile teke tek mesajla kapışabiliriz.

    1. servet neden forvet arkasına geçti?

    rijkaard'ın ve yönetimin kendi ayıbını kapatma yöntemlerinden biridir bu. ilerki maçlarda da görebileceğimiz bir durumdur. jo'nun sakatlığının yol açtığı bir durumdur aynı zamanda. işe yarar mı? yarar. dün de yarayabilirdi. ama uzaktan bakıldığında böyle bir ihtimal varmış da, fazla üzerine çalışılmamış gibi geldi bana. servet kanatta adam geçmeye çalıştığı an hissettim bunu, sizler de hissetmişsinizdir.

    yönetimin ayıbı diyorum ya. aslında adamlar jo'yu düşünerek ileride oynayacak bir adam daha almayı tabi ki düşünmemiş olabilirler. zaten baros ve kewell dönecek diyerek belki de. ama jo sakatlanınca, servetin uzun top almak için ileride oynaması gerekti.

    bir de şöyle bakın, o servet bir kafa topu indirseydi ve gol olsaydı?

    2. galatasaray neden gol yiyor?

    çok basit. uyumsuzluktan. 2 bek farklı, servet yok, lucas var. 4 adamın dördü de birbirine aşina değil. sebep bu. kornerde arka direğe bir adam gönderememek nedir ya? bu maç içerisinde karar verilecek bir durumdur. rijkaard'ın vereceği bir karar değildir. maç içerisinde birisini oraya koyar defans lideri. koyulmadı, 2. golü yedik.

    ömer üründül ağzında geveleyip durdu. sonra lucas bir top kaptırınca da patlattı "eahah sen iyi iyi diyorsun ama bak görüyorsun, iyi adam orda top kaptormaz yeaa" diye. ulan anten, fırsat kolluyorsun laf geçirmek için lucas'a. lucas neill türkiye'ye gelmiş en iyi 3-5 stoperden biridir. bunu herkez görüyor, ama kimse söylemiyor (biz hariç). adam top kapıyor, her kafa topuna çıkıyor. hiçbir mücadeleden korkmuyor, 10 seneden fazla epl tecrübesi var. lan daha ne istiyorsunuz? gülüyorum buna sadece.

    3. dos santos'un durumu nedir?

    dos santos şu anda hayal aleminde yaşıyor. ulan diyor, baros, kewell yokken oyundan çıkartılıyorum. onlar da gelince ben ne yapacağım diyor. bu adamın feci zamana ihtiyacı var. oynadığı futbola bizim takımımızda hiçkimse alışkın değil. birebirde adam geçecek, süratlenip sıfıra inecek, belki 1 adam daha geçecek ve pas verecek bir adam bu. bahsettiğimiz adam toplu oyunu çok iyi oynayan bir adam.

    ama sıkıştığında yanına gelen yok. kimse ne yapacağını bilmiyor çünkü. mesela jo öyle değil. o her golcü gibi golle beslenen adam. pozisyonlara girmesi doğasında var. dos santos ise takımın bir parçası olma yolunda ilerlemeli. hepimiz, takımımız onu kucaklamalı. neler yapabileceğine inanamazsınız.

    sonuç: her yönden beni sevindiren maçtır bu. elenmemize sevindim, çünkü kupanın angaryadan başka birşey olmadığını düşünüyorum bu sezon bizim için. haftada 3 maç yapan arda, servet, elano gibi adamlarımız az da olsa maçlar arasınad dinlenme şansı bulacaklar. ayrıca maçı kazandığımız için de sevindim, toplu oyunu iyi oynadığımız için de. düzgün bir defans kurgusu ve gününde bir leo franco ile atletico madrid'e terör estiririz. sanırım bu düşüncede herkez benimle hemfikirdir.

    saygılarımla.
  • 178
    uzun yazacaktım ama 4-5 tane uzun yazı var ben yoruldum, başkası yorulmasın .

    ömer çatkıç ın sinir ettiği bir başka maç. adamın bize karşı oynayacağı maç için 90 dakikalık mücadele yerine 80 dakikalık mücadele denmesi lazım. zamanı eğip büken bir karaktermiş meğer kendisi.

    bir de nacizane öneri hava topu şişirelim, zaten şişiyor bare defansın arasına uzun adam koyalım falan diyoruz madem en azından ayağına da hakim olan neillgeçsin forvete. hatta direk geçsin servet defans oynasın. servetsavunmada kafa topunu çıkartır da hücumda keçiboynuzu misali. neill geçsin forvete neill, valla bak.
  • 179
    yediğimiz 2. golü neill'in yerini kaybetmesi yüzünden değil, emre çolak'ın orta sahada kaybettiği topun ardından emre güngör'ün hemen kendi yerine dönememesi(çok ani bir ataktı zaten dönmesi beklenemezdi) yüzünden yediğimiz maçtır.. eğer defansımızın sağına doğru atılan uzun ara toptan yediğimiz golde, illa birisi yerini kaybetti diyeceksek o dün sol stoper oynayan neill değil, emre güngör'dür.. neill o golde yerini kaybedip ileri falan çıkmamıştır, defansın en gerisindeki adamdır..
  • 180
    uzak kale direginde oldugu için ilk golü nasil yedik göremedim. o ara attigimiz golün sevincini arkadaslarimla paylasiyordum. baktim necati çimlerin üzerinde numarali tribüne ve ekran basindakilere karsi nazire yaparcasina kayiyor. 1-0 ve 2-1* olmak üzere 2 kere avantaji ele gecirmemize ragmen gercekten cok amatör 2 gol yediginiz zaman, bunun üzerine, içeride ve deplasmanda 4 gol yediginiz zaman bir üst tura cikmak imkansiz hale geliyor. herseye ragmen takim güzel oyun oynadi. forvetsiz oynamamiz ve buna ragmen 3 gol atmamiz iç açici bir olay. türkiye kupasi'ni 14 kez kazandigimiz ve en yakin rakibimizle 6 kupa fark oldugu için daha çok toleransimiz var.

    galatasaray taraftari olarak temennimiz basarisiz olunan maclardan ders cikarmak, uefa ve tsl adina...
  • 181
    can sıkmaya gerek yoktur. pozisyon bile vermeden iki gol yemek her maç olacak şey değildir. antalyanın tek net atağı 3-2 den sonra bir kontra ataktan gelmiştir o da olur o kadar. maç boyunca çok pozisyon yakaladık ama bazen olmayınca olmuyor işte. zaten topun iki defa direkten dönmesinden belliydi bu maçın nasıl biteceği. forvetsiz 3 gol ve bolca pozisyon bulduk bu da "nonda gitti artık gol falan atamaz bu galatasaray hocu" diyenlere kapak olsun. tek sıkıntı keita ve santos'un abartılı şekilde etkisiz oluşuydu. eğer onlar da bir an önce vadettiği performansa ulaşabilirse kork bizden atletico madrid!
  • 182
    galatasaray'ın mükemmel oynayıp kazandığı ama maalesef verdiği 3 pozisyondan (ki biri duran toptu) ikisini ağlarında görerek kupadan elendiği maç..
    mustafa sarp açıkçası galatasaray'da en beğendiğim futbolculardan biri ancak bu maçta futbol zekası açısından 0'a yakın olduğunu gördüm arkadaşın...eğer o koyduğun omuz işe yarasa necati kaleye topla beraber girer lan...
    rijkaard galatasaray'daki en mükemmel maçlarından birini çıkarmış, emre çolak ümit vermiş, keita noluyo dedirtmiş, neill 10 numarasın hoca diye bağırtmıştır..
  • 184
    -ardından yapılan yorumlara baktığımda 'ben başka bi mac mı izledim acaba' diye düşündüğüm maçtır.
    -kupadan elenmemize hiç mi hiç uzulmedigim maçtır.tek üzüntüm futbol düşmanlarını ve yıllarca kupaya hasret kalmışları sevindirmemizdir.
    -antalyaspor'un necati'den başka "futbolcu"su olmayan, fırsat bu fırsat deyip tac atarken bile zaman geçiren bir "futbol inhibitoru" olduğunu bir kez daha gördüğümüz mactir.ey antalyalilar!bundan sonraki maclarda yere yatmak için daha yaratıcı nedenler bulmanızı öneriyorum.bu numaralar bayatladi artık.seyirci yuhalamaktan yoruldu,siz hala bıkmadınız.minareyi çaldıktan sonra da 'profesyonellik gereği' diye bi de kılıf hazırlamıyorlar mı?pes!!!
    -elano'nun geldiginden beri tartışmasız en iyi performansını gösterdiği maçtır.faydalı olmak için savunmadan top çıkarmak dahil herseyi yaptı.adam golü attiktan sonra sevinirken sanki beni sevin,bağrınıza basın diye bağırıyordu.
    -caner'in bir sol açık olduğunun 1678. kez kanitlandigi maçtır.bu adam bek oynarken ileri çıktı mı, daha da geri gelmiyor.
    -hem takımın hem de taraftarın çok çabuk demoralize olduğunu gösteren maçtır.dakika 75 bile olmamış ama herkeste bi dunyanın sonu gelmiş havası.eleme usulü uefa maclarında bunun tekrarı bizi zora sokar.
    -neill emre gungor mehmet topal üçlüsünün deplasmandaki madrid macı için topu karsilamada ideal bir üçlü olduğunu düşündüren maçtır.bi de neill'in mac 2-2 iken daha hersey bitmedi der gibi topu ayağına alıp isyan edercesine atağa kalkması kendine hayran biraktirmistir.iyi ki geldin 2.kewell!
    -emre colak'i yavaş yavaş değil hızlı hızlı kazandigimizi gösteren maçtır.keske macın kahramanı olabilseydi.arda'daki talih yok bu cocukta.
    -santrafor ayakkabısı arda'nın ayağına büyük geldi.umarım gercek kulkedisini bulmak için çok geç değildir.
    -hersey bir yana en önemlisi de uzun zamandır yanmasını beklediğim umut isigini nihayet gördüğüm maçtır.bana sadece biraz daha sabretmemiz halinde guzel günler göreceğimizi hissettirmiştir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın