1 ekim 2019 galatasaray paris saint germain maçı

• 501

  seri'ye yapılan hareket sonrası kafalar orada kalıp konsantrasyonu kaybedince golü yedik.
  
  maç iki lider adayının maçı gibiydi. eksikliklerimiz var evet ama insan sormak istiyor "neredeydiniz ulan şimdiye kadar?"
  
  ligde mala bağlayan oyuncular bu maçta ne güzel paslaşmalar yaptılar öyle. umarım böyle devam edip geliştirirler oyuncularımız oyunumuzu.
  
  fenerbahçe'ye karşı böyle oynasaydık dağıtırdık fenerbahçe'yi. darısı sonraki maçlarımıza.
  
  şampiyonlar liginde ise sahamızda real madrid'i yenersek 2.lik için oynarız. ki bugünkü maçlara bakıldığında real madrid'i yenebiliriz gibi görülüyor.
  
  bu oyunu oynadıkça geliştireceğiz. böyle devam.
  
  bu arada yine de gole gitme konusunda gelişmelere önem vermeliyiz.
  
  bu arada maçın son saniyelerinde hakem bizim oyuncunun koşusunu önledi. hakem olmasa ceza alanında topla buluşacaktı.
  
  luyindama ise hayatının maçını oynadı sanırım.
  
  ama net görünen bir şey var ki beklerimiz daha iyi olmalı.
• 502

  bu senenin en iyi oyunuydu, ilk defa zevk aldım izlerken. ama bu demek değil ki iyiyiz, tamamız. hala eksiklerimiz var, ama gelişim görmek geç de olsa güzel.
• 503

  uzun zamandır hissetmediğim duyguları bana hissettiren maç. yenilsekte en azından canınız sağolsun dedim. belki de sahada uzun zamandır doğru düzgün bir şeyler görmediğim için bu kadar duygusala bağladım bilemiyorum ama sıcağı sıcağına benim durumum bu.
• 504

  müthiş mücadele, çok güzel çalışmışız maça. ilk yarı belhanda’nın top kayıpları hariç takım çok iyiydi bence. fatih hoca bu oyun stilini cl maçları için üretti muhtemelen, bu bütçe farklarıyla olabilecek en iyi oyunlardan biriydi diye düşünüyorum. beklerimiz daha iyi olsa oyunumuz çok daha iyi olurdu ama açıkçası ben mariano ve naganın fazlasıyla sınırlarını zorladıklarını düşünüyorum bence bu seviyede sırıtmadılar. bence takımın en iyileri sıraysıyla seri, nzonzi, falcao ve lyuindamaydı. umuyorum ki önümüzdeki maçlarda daha da iyi bir takım izleyeceğiz.
• 505

  takımın mücadelesi önümüzde ki zaman için umut verici bir maç olmuştur. ayrıca pozisyonlara girip gol attığımız zaman bu mücadelenin bizi başarıya götüreceğine inancım tam. şu an için tek sıkıntı üçüncü bölgede ki etkisizliğimiz, pozisyona girememiz.
• 506

  ah nagatomo ah japon ah. biraz verimli olabilseydin şuan buralarda başka şeyler konuşuluyordu.
  takım gerçekten bana ümit verdi. mücadele gücümüz çok üst düzeydi. karışında ki takımın öyle etkili silahları var ki oyuncularda çaresiz kalıyor.
• 507

  hakkı beraberlikti. dünya çapında top oynadigimiz karsilasma. evet psg daha fazla pozisyon buldu ama olacak o kadar.
• 508

  kaybettik ama savaşarak kaybettik. en azından bu yönde pozitif reaksiyon gösterebildik. teknik kadro psg'yi iyi analiz etmiş. maçın iyileri bizim adımıza muslera, seri, nzonzi. bazı oyunculardan ise verim alamıyoruz ve hala sabır gösteriyoruz. bu noktada teknik ekip tarafından artık net kararlar verilmeli.
  
  bekler çok aksıyor. belhanda, feghouli, babel de bu isimlerle beraber belli bir süre dinlendirilmeli. bu isimlere marcao da eklenebilir ama alternatifi yok. jimmy, emre mor,adem, şener,andone,lemina rotasyonda daha çok değerlendirilmeli.
• 509

  solbekte alex telles, sağbekte 9 nisan 2013 galatasaray real madrid maçındaki sabri sarıoğlu olsaydı, babel yerine de andone ile başlasaydık 3 puan gerçekten işten bile değildi.
  
  anladık ki babel'in pili 3 maçlıkmış. o hakkını da hazırlık maçlarında harcamış pembe kafa. kendisine emeklilik sözleşmesi vermiş bulunduk. zararın neresinden dönsen kardır. anladık ki adam ne 4-5-1'in sol açığı, ne de 3-5-2'nin ikinci forveti.
  
  japon'un ciğeri söndüğü gün kariyeri de sönmüş. kendisinde ısrar ede ede puan kaybediyoruz. savunmada etkili olmadığı gibi ileride de sadece koşuyor. sezon başından beri 1 isabetli orta yapabildi. ocak ayında linnes tekrar kadroya alınmalı.
  
  mariano bu maçta önceki maçlara göre daha iyi olsa da isabetsiz ortalara devam etti. önceki kadar aksamama sebebi 3'lü defans hattının arkasında durmasıydı.
  
  takımın geri kalanı gayet iştahlı ve düzgün oynadı. özellikle nzonzi-seri ikilisi orta saha kontrolünü rakibe bırakmadı. luyindama da bossluğunu ortaya koydu.
  
  andone, ömer, şener bu takıma monte olursa ve bu maçtaki gibi oynarsak ligde rakibimiz yok.
• 510

  mücadele.
  bu maç için tek olumlu şey bu.
  şampiyonlar liginde sadece mücadele etmek bir şey kazandırmıyor.
  psg’nin 6 isabetli şutu var. bizim 1
  ceza sahasına giremiyoruz.
  arkaya çok kolay adam kaçırıyoruz.
  hızlı oyumcumuz yok.
  yılın en eksik psg’sini yakalamışız. cavanisiz, neymarsız, mbappesiz hem de. kendi sahamızda 50 bin kişilik 90 dakika susmayan taraftarın önünde 1 puan dahi alamıyoruz.
  mücadele. tek olumlu şey.
• 511

  futbol endüstrisinin kazandığı maç !
  
  taktik varyasyon, sistem değişikliği, pozisyon vs vs hepsini bir kenara koy. bundan 10 sene önce sıradan bir takım olan, şampiyonlar ligi gruplarında rakip olsan gözüne kestirebileceğin, forvet hattında peguy luyindula‘dan medet uman psg’nin maddiyatın verdiği huzurla takır takır maç kazanması bizlerinde iyi niyetle ama sonu üzüntüyle biten umutlarımızın olması canımı sıkıyor.
  
  türk futbolu avrupa da başarı bekliyorsa kendini futbol endüstrisinin para babalarına teslim etmek zorundadır. zorla güzellik olur o da kırk yıl da bir olur.
• 512

  galatasaray futbol takımından beklediğim reaksiyonu aldığım maçtır. yani paris'e karşı ne kadar iyi oynanabilirse mevcut şartlarda o kadar iyi oynadık diyebilirim. bir anlık dalgınlıkla golü yeyip de bu oyunu puansız bırakmak üzücü. teşekkürler beyler.
• 513

  öncelikle kalite farkına göre oynayabileceğimiz en iyi oyunu oynadığımız maç olmuştur. defansta ikili pozisyonlarda rakip hücümcuları resmen yemiş olmamıza rağmen psg iki pasla atak bitirebilen kalitede oyunculara sahip. bunu kullanarak buldukları birçok pozisyon oldu. bunları engelleyebilmek için defans organizasyonumuzun hazır olması lazım yani hücüm organizasyonu kadar defans organizasyonumuz da tam oturmuş değil. (3-5-2 'nin ilk defa denenmesi ve marcao'nun yerini yadırgaması gibi minik sorunlarımız vardı.) sistemimiz pas oyununa dayalı bir sistem ve bu sistem hiçbir takıma kolayca oturmaz. oyuncuların birbirini ezberlemesi ve pas daha ayaklarına gelmeden verecekleri pas yollarını ezbere bilmeleri gerekir. hızlı pas oyununu ancak böyle oynayabilirsin. keza her maç daha iyiye gittiğini görüyoruz bu oyunun. ilk yarıda kaleye geldiğimiz seri'nin şut pozisyonu bu oyuna güzel bir örnek, bunları arada yapabilsek de sıklaşması biraz zaman alacaktır. kaldı ki psg'ye böyle bir atakla gelmek kolay bir iş değildir ve kalite gerektirir. bunun dışında etkili şutumuz olmasa da üçüncü bölgeye geldiğimiz zamanlar oldu. babel'in cömertçe harcadığı pozisyonu örnek verebilirim. belirli bir süre kontrolü ele bile aldık ama falcao'yu kullanabilmemiz için bu pas oyununu ileride oynayabilmemiz lazım. hak vereceksinizdir ki topu ileriye taşıdıkça pas oyununu oynamak zorlaşır çünkü alan artık daha dardır. dediğim gibi pas oyununu geliştirmemize bağlı her şey. ileride tıkır tıkır paslaşıldığı zaman serinin pozisyonu gibi bir çok pozisyon falcao'nun ayağına gelecektir ve biliyoruz ki falcao bunları affetmez.
• 514

  savaştık ve vurulduk. ama daha ölmedik. sahaya karakter koyduk.oynanan oyunu hiç begenmeyen arkadaşlara tavsiyem city'i desteklemeleri. para takımı degil his takımıyız. rakibin toplam degeri 1 milyar euro. bazıları rezil oynadı diyor. pes.
• 515

  bu maçla ilgili birkaç soru var benim için cevaplanması gereken,
  
  1- rakip senden daha teknik ve daha hızlıdır. zaten bu yüzden bonservis olarka da senden daha pahalı bu tamam. ama atılan her uzun topun rakipte kalması, rakip uzi top attığında ise topun yine onda kalması para ile açıklanamaz. bu nasıl oluyor?
  
  2- iyi mücadele ettik denirse kabul ederim. rakibin psg olduğu düşünüldüğünde oynanan oyun tatmin ediciydi, beklentilerin üzerindeydi denirse anlarım ama rakibin 18 şutu varken senin şut sayın altı. kaleyi tutan şut sayısı 1 ki o da zaten serbest vuruş. bu nasıl iyi futbol?
  
  3- oyunun başında rakip uzun vurdu. orta sahada oyuncu rahatça indirdi ve sola, di maria'ya oynadı. o da çaprazdan karşı karşıya kaldı ama muslera'nin üzerine vurdu. iyi kesme vurabilse daha oyunun başında yiyorduk golü. rakip bu pozisyonu nasıl buldu ve çok daha önemli soru; buna benzer şeyi biz nedne hiçbir avrupa maçında yapamıyoruz? yanı ya hücumunuz kötü. basit, doğru ve hızlı oynayamıyoruz rakipler gibi ya da savunmamız rakipler kadar iyi değil ve onlar bu pozisyonları vermezken biz veriyoruz.
  
  iki şampiyonlar ligi maçı oynadık ve bu iki maçta rakip kaleyi bulan şut sayımız sadece 2. brugge, sadece madrid deplasmanında 4 defa kaleyi bulmuş. söylemek istediğim şu; pozisyon vermez oyunu iyi kitlersin, o kaleyi bulan 2 şuttan bir gol çıkartır 2 maçta 4 puan ya da 3 puan alırsın bu iyi bir savunma futboludur. pozisyon vermez ve sürekli pozisyon bulursun, bu zaten harika futboldur. pozisyon verirsin ama verdiğinden fazlasını bulursun, atarsin ya da atamazsın ama bu iyi bir hücum futboludur. geride kalan 2 maç var ve sahanın en iyi 3 oyuncusunu say deseler iki maç için de muslera'yi söylersin mutlaka o 3'te. buna karislik rakip kalecilerin 2 maçta kurtardıkları toplam şut sayısı 2. ne iyi futbolu ya?
• 516

  sene başında söylemiştim sol ayaklı sol bek mutlaka almalıyız diye. gerçi birçok yazar bu sıkıntının farkında. sol ayaklı bir sol bek bugün açacağı ortalarla tehlike oluşturabilirdi. aksine ortalar dağlara taşlara gitti.
• 517

  haddinden fazla korktuk bana kalirsa. biraz daha cesur olabilirdik. pozisyona giremedigimiz macta fena oynamadik diyorsak icimizdeki fark yeme korkusundan biraz da. gerci bu sezonki en saglam oyunumuzu oynadigimizi da soyleyebiliriz. dusunun sifir pozisyonla en iyi oyunumuzu oynadik diyoruz. katetmemiz gereken cok yol var. ozellikle hucum anlaminda. arkada bosluk verecegiz korkusuyla hic yuklenemiyoruz.
  
  bir not maca giden taraftara: uzun suredir bu kadar iyi performans vermemisti taraftar. gucunuze, emeginize saglik. o etkileyici, baskici turk deplasmanini yasattiniz rakibe. bir de gol attirabilseyiniz sukela olacakti. yine de tesekkurler.
• 518

  (bkz: mutmain oldum)
  
  gelecek adına umut veren maç.
• 519

  olumlu seyler de siralayabiliriz elbette ama kotu seyleri siralasan siralayacak baya malzeme bulabilecegin mac. puan almayi hakedecek bir goruntumuz yoktu, bu da bir gercek. ama rakip baska bir seviyede, kabul etmek gerekiyor, hemen her seyi bizden daha iyi yapiyor uyguluyorlar, her mevkide. bu yuzden cok fazla detayinin irdelenmesi gerektigini dusunmuyorum, olumlu yanlarini cebimize katalim gecelim en iyisi. buradan alinan bu olumlu goruntunun altini doldurmak gerekiyor sadece artik, bunun yolu da milli araya kadar oynanacak 2 lig macinda guzel futbol ve galibiyet almak tabi ki.
  
  sadece su bakimdan beklentimi goremiyorum kendi adima. arkadas biz yillarca turk oyuncularla ciktik boyle maclara, yani balta-sabri ile falan da boyle oynadigimiz oluyordu. 11 yabanciyla oynarken en azindan artik amatorluk gormeyecegimizi umuyordum, olmuyor. her savunma arkasina kosuda pozisyon yiyoruz, hicbir duran topu etkili kullanamiyoruz, topu ayagimiza aldigimiz an adamlarin o baskisinda o kadar caresiz kaliyoruz ki topu kaybedecegimizi resmen izlerken hissediyoruz. seri ve nzonzi disinda bu seviyelerin adami goruntusu veren oyuncumuz yok, muslera haric tabi ki. ben bunu hazmedemiyorum kendi adima, bu kadar da siklet farki hissedilmemeliydi ne olursa olsun. yine de mucadeleye tesekkur ederiz tabi, dedigim gibi kafaya takmayacagiz olumsuz seyleri, olumlulara odaklanacagiz, bundan sonra da bu goruntuyu vermek sartiyla.
• 520

  en umutsuz oldugum macta fark beklerken takimin sahaya koydugu karakter ile puan veya puanlarin kacmasina uzulur hale geldim. hincal uluc gibi gozukmek istemem ama yine derli toplu bir oyun oynamadigimiz, seri’nin sutu haricinde organize pozisyona giremedigimiz bir mac. pas hizini arttirabilirsek bu karakter onumuzdeki donem icin isik vermektedir. geriye sadece hocamin forma adaleti kaliyor.
• 521

  psg forvetleri biraz gününde olsa çok başka şeyleri konuşabilirdik. skorda fark oluşsaydı maç boyunca sürdürdüğümüz disiplin ve konsantrasyonu koruyamayabilirdik ve hikaye çok farklı da sonlanabilirdi.
  
  takım muazzam olmasa da iyi futbol oynadı. çok ama çok iyi mücadele etti. ama bundan fazlası da değildi, abartmanın kimseye faydası yok.
• 522

  https://hofoot.toclipit.com/...p=yes&autoplay=1
  
  maci izleyemedim ama ozete bakilirsa psg baya domine etmis. 3-4 farktan zor kurtulmusuz. bir tek seri'nin pozisyonu var, o da ceza sahasi cizgisi ustunden bir sut. sozlukte yazilanlara bakilirsa sahanin en iyileri muslera ve luyindama. psg'ye karsi zaten daha baska bir durum beklemek olmazdi ama ne yazik ki hucumda hic bir planimiz, organizasyonumuz yok.
  
  her sene farkli bir kadro kuruyoruz olacak o kadar. acikcasi bu mali sartlarda falcao, seri, nzonzi, lemina gibi adamlari nasil aldik hala hayret ediyorum.
• 523

  kimse kimseyi kandırmasın, maç boyu mahkum oynayıp sonuçta da yenildiğimiz maç. bizim her zaman bildiğimiz galatasaray bu mudur aq? öyle ki, neredeyse, kendi sahamızda 1-0'lık yenilgiye sevineceğiz! mağlup duruma düştükten sonra herhangi bir ''razı olmayış'' da görmedim açıkçası. tam tersine, ''0-1 iyidir daha fazla gol yemeyeliyim, zevahiri kurtaralım.'' anlayışı gördüm sahada. 2 takım arasında onca fark varmış... geçiniz efendim bunları. ben ne galatasaray takımları gördüm sahada 40 yıllık ömrümde. bizi kandırıyorlar akılları sıra. kiralık oyunculardan kurulmuş fleurquínler , sakat perezler, kolombiya bilmem kaçıncı liginden kiralanmış victorialarla nelerin yapılabildiğini gördük. madem arada bu kadar fark var, sen neden aranda on milyonlar fark olan -örneğin- yukatel denizlispor'u, akhisar'ı, psg'nin seni sahadan sildiği gibi silemiyorsun? biz bu farkı kendi lehimize sahaya yansıtabiliyor muyuz? cevap, hayır. bu takımdan bu sene hiçbir şey olmaz.
• 524

  teselli eden bir sonuçla bitmemiştir. taraftarimizin standartlarinin "serefli ikincilik" seviyesine dusmesi uzucu. galatasaray camiasi icin teselli real madrid'e 5 atmamiz gerekirken 3 tane atabilmektir. sevinilecek kayip budur. mac ozelinde konusmak gerekirse umut verici gelismeler var. umarim oyunumuz olgunlasip skora etki etmeye baslar.
• 525

  galatasaray taraftarını mutlu etmenin hiç de zor olmadığını gösteren maç. kazanmak, berabere kalmak hatta gol atmak değil, parçalının son düdüğe kadar savaştığını görmek bir çoğumuza yetiyor.
  
  (bkz: adanmış hayatların umudu)