• 103
    kötü oynadigimiz müsabakalara eklenen bir ba$ka kar$ila$ma olarak tarih'in aki$inda yerini almi$tir. kötü oynadigimiz ilk kar$ila$ma degildir, sonuncusu da olmayacaktir. onu bo$ver de, bjk bu adamlara nasil 4 tane atti beya, onu tam cözemedim?

    ha, bir de $unu söylemeden gecemeyecegim. bugün e kadar devamli rijkaard hocanin arkasinda durdum, lakin bugün ele$tirecegim. kazansaydi ele$tirmeyecektim. hiçbir kazandigi maçtan sonra ele$tirmeyecegim, çünkü almanlarin bir sözü vardir "ende gut, alles gut" yani sonuç güzel ise, her$ey güzel'dir. bugün bu olmadi, sonuca gidemedik. geri yaslanan ve kontralarla cikan bir galatasaray olmaliydi saha da. her zaman güzel futbol oynamak, her zaman hücum etmek zorunda degilsin. karabük ü üzerine çekip, aydin ve pino gibi hizli adamlarla rakibini vurabilirdi. burada ilk top misimovic e, ordan da hizli adamlar a oynanmasi gerekiyordu ama biz hic geri yaslanip rakibi kendi sahamizda kar$ilamadik. farkettiysek, golden sonra karabük 3. ü golü bulmak için yüklendigi dakikalarda kontralar'la pozisyonlar girdik. golde bir kontradan geldi. galatasaray bence bu ak$am bunu yapmaliydi. zemin bozuk, bu zeminde güzel futbol oynanamayacagi apaçik ortada idi ama rijkaard bunu yapamadi.

    maglubiyetin ba$lica sorumlusu rijkaard'tir, sonra kardemir karabükspor yönetimi - rezil bir zemin e sahip olduklari icin - sonra da futbolcular. beraberlik içten bile degildi. sabri nin ortasinda kewell in kafasi kö$eye gitse, skor 2-2 idi ama olmadi. olsun, nasip degilmi$. artik önümüzdeki maçlara bakacagiz.

    ps. macin ilk 20 dakikasini seyretmedim! karabük ün golleri hakkinda herhangi bir bilgim yok. penalti varmi$ diyorlar. degilse yakarim aytekin seni. *
  • 104
    ligde herhangi bir maçta bu kadar çaresiz bir takım izlememiştim. kewell son dakika da o golü atsa yine sevinmeyecektim. hakem yanlış kararlar verse de zemin kötü olsa da bir gerçek var ortada. galatasaray'ı yaklaşık 95'ten beri izliyorum. bu maça benzer bir maç hatırlamıyorum. belki gol yediğimiz, yenildiğimiz maçlar olmuştu ama bu kadar ışıltısız bu kadar sönük bir maçı daha önce hatırlamadım. hatırlayan varsa beri gelsin.
  • 105
    maçı kaybetmek bir yere kadar da ruhu ve ışığı kaybetmiş olmak beni üzdü. mazeretler sonsuzdur, o yok bu yok gibi on tane sebep sonuç atılabilir ortaya. ama iki yıldır baros'un bir yedeği alınamaz mı be kardeşim? hiç mi kafa çalışmaz, hiç mi takım yönetilmez ben anlamadım ki? hiç mi bakmadınız piyasaya bir tane emmanuel emenike bulamadınız? ben izlediğim karşılaşmada içimden ulan bir emenike bizde olsa diyorsam ve izlediğim maçtaki karşı takımın teknik patronu daha 5 maçtır süper lig'deyse artık diyecek bir söz yoktur zaten. susuyoruz, kapattık kardeşim dükkanı ne olursa olsun.
  • 108
    lorik cana'nın hatası sonucunda gelişen pozisyondaki yanlış hakem kararı sonucunda 1-0 geriye düştük. o kadar ekren geldi ki gol maça 1-0 geride başladık adeta. ardından bir yan toptan lorik cana yüzünden (evet yüzünden, kimsenin arkasında durmuyorum artık. sözlükte yazıyoruz diye güzel futbol sevdalısı gibi davranmayacağım) 2-0 geriye düştük. ardından rezalet bir oyuna rağmen barış ile golü bulduk. o değil de ilk 15 dakika içinde 2-0 geriye düşmeseydik iki hafta önce oynadığımız bucaspor maçındaki gibi bir durum yaşayabilirdik.
  • 109
    deplasmanda yine gitti 3 puan. çok mu komik bir maç oldu, bana mı öyle geliyor?

    sahanın zemini komik, 40. saniyede penaltı olması komik, barış’ın sahada olması komik, barış’ın şahane bir gol atması daha da komik, neill’in oyundan çıkmak zorunda kalması komik, yerine ali turan girmesi de komik iyi oynaması da komik, baros’un, arda’nın olmaması zaten komik, servet’in kadro dışı kalması komik, yerine gökhan zan’ın oynaması daha da komik, misimovic’in yerine sabri’nin kurtarıcı olarak girmesi komik ama takımın hareketlenmesi de komik. bunların çoğu aslında trajikomik elbette.

    maç başlamış, ben daha bilgisayarı açana kadar 1-0 olmuş. tekrardan gördüm penaltıyı ki bence penaltı. gençler kusura bakmasın, aynı pozisyon 1988 avrupa uluslar kupası finalinde olmuştu, van basten’in ayağındaki topa rus futbolcu vurmuştu ama hakem penaltıyı vermişti. sonradan yapılan değerlendirmelere göre penaltı verilmesi gerektiği konusunda anlaşılmıştı. neden? topa vurulsa bile önce rakibe müdahale olduğu için. penaltıyı da gullit gol yapmıştı. van basten dedik, gullit dedik rijkaard’ın her zamanki gibi ilk 11 başladığını söylemezsem eksik kalır.

    çok rahat izledim maçı. yediğimiz gollere, atamadığımız gollere çok üzüldüm ama niyeyse çok da soğukkanlıydım açıkçası. hani “elle gelen düğün bayram” şeklinde bir ruh halindeydim.

    bu sahada vuracaksın ileri, kuvvetli, fizikli santraforun topları indirecek, orta saha topçuları da yardıma gelecek. maçı böyle kazanırsın. galatasarayda uzun topları alacak, rakipleriyle boğuşup topları indirecek santrafor var mı? yok. ama karabük’te var, emenike. galatasaray kadrosunda böyle bir santrafor yok zaten. sadece bugünkü değil, sakatı, sağlıklısı içinde böyle bir santrafor yok. baros değil, batdal boylu poslu ama topları indirebilen bir futbolcu değil. çünkü rijkaard böyle santrafor istemiyor, yılda 1-2 kez oynanacak böyle bir maç için santrafora para vermek istemiyor. haksız mı, valla değil.

    bu sahada topu şişirmeyeceksen, ille de pas yapacaksan tek pas yapman lazım. top taşımaya çalışmak hiç akıllıca değildir. ya da kapanacaksın, kontra arayacaksın. ama galatasaray çok erken 2-0 geriye düşünce kontra imkanı da kalmadı. sadece 1 kez yapabildik, pino’nun ortasında misimovic’in vuruşu dışarı gitti. tam burada bir tespit yapmak istiyorum. iyi niyetli yazar benim yazdığım gibi “vuruşu dışarı gitti” yazar, kötü niyetli ise “topu dışarı attı” yazar.

    bu sahada maçı kazanmak için yapılacak işlerden biri de duran topları etkili kullanmak. her iki takımda bolca gol bulabilecek yerlerden duran top kazandı. karabük golleri böyle attı. ilk gol penaltı ikinci gol duran topun dönüşünden. avut çizgisine çok yakın yerden vurulan top nasıl direkten döner yahu? tek başına barajı kuran adam dalga geçer, nasılsa kaleye vurmaz diye ciddiye almazsa, top direkten de döner, gol de olur. aynı golde cana’nın başına gelen tamamen şanssızlık. cana’dan ben hala çok umutluyum. bize stumpf’un yaşattığı şaşırmayı yaşatacak.

    şöyle bir problem var. beşiktaş aynı sahada yendi karabük’ü. nasıl? kısa sürede öne geçmeyi başardı çünkü. böyle sahada öne geçersen işin çok kolaylaşır.

    kaybeden takımın hocasına laf etmeden olmaz. ama düşünüyorum da sadece barış’ın ilk onbirde oynamasını eleştirebiliyorum. başka da yok. ne gerekiyorsa yaptı hoca. bazı değişikliklerini ben hayatta yapmam desem bile, kulübe o kadar zayıftı ki. servet’in kadro dışı kalması emenike gibi bir rakip futbolcu varken acayip, ama bir takım için 3 puandan önemli şeyler var, hocanın otoritesi gibi. aslında kötü niyetli olsam, hocanın takımı sabote ettiğini bile söylerim. aynı takım kaybettiğinde yerli oyuncuların takımı sabote ettiğini iddia edenler gibi. çok şükür ki o modellerden değilim.
    takım üzerinde bir şanssızlık var, hayırdır inşallah. ama bu maçla ilgili sıkıntım yok. (bkz: olur öyle top bu) maçı oldu. galatasaraylı çetin altan’ın dediği gibi “enseyi karartmayın”.
  • 110
    işçi kardeşlerimizin takımı kardemir karabüksporu tebrik eder başarılar dilerim..

    rijkaard'ın başı sağolsun.. üzgünüz..

    - sakatlıklar ve takım içindeki huzursuzluklarla karabük'e gelen galatasarayın bir refleks göstererek içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan çıkacağını düşündük! (umut fakirin ekmeği)

    -maç öncesi taraftar olarak bu maçtan endişemiz vardı; ama bizim futbolcular bizden daha korkarak çıkmışlar stada,bir an düşündüm saraçoğlu stadında fenerbahçeye karşı mı oynuyoruz? çünkü dk 15 skor 2-0!!

    - futbol, oynanan zemin kötü,çimler uzun diyen kardeşlerime.. (bkz: florin cernat)

    -hakem camiası ve türk futboluna hayırlı olsun(!) aytekin durmaz geliyor!!.. yeni bir oğuz sarvan,ali aydın yetişiyor!! maraton programında ve tedavülden kalkmış hakemler tarafından haftanın hakemi seçilmesini bekliyorum..

    - misimoviç'e bana #474001 #476317 #477054 nolu entrylerimi yedirdiği için çok teşekkür ediyorum..

    - galatasaraylı futbolcular oynadığı kulübün , taşıdığı büyük formanın farkında değiller malesef! en azından yalan koşularla jogging yapacaklarına biraz mücadele etmesini deneselerdi bu kadar üzülmezdik..

    - bir maçla kötümser olmak istemiyorum ama 7/3 yenilgi daha derbiler oynanmadı??

    - arda ve sabri'ye milli maçlarda başarılar diliyoruz!! aman takımda oynamamazlık etmeyin!! milli dava(!)..
  • 111
    2. fatih terim dönemi' ni de büyük oranda hatırlıyorum. ama o dönemde bu maçtaki kadar kötü bir performansı hatırlamıyorum. yani hakkında '' galatasaray türkiye' dir. '' sözü söylenen galatasaray ile bu maçta sahada olan galatasaray' ın uzaktan yakından alakası yoktu. hayatım boyunca hücumda bu kadar kötü olup aynı zamanda savunmada da rakibine bu kadar pozisyon veren bir galatasaray izlemedim. ayıptır, günahtır. asırlık takımın en göze batan oyuncusu 35 yaşına yaklaşan ayhan akman olmamalı. öyle bir maç izledimki özellikle ilk yarıda takım savunmaya geçerken karabükspor oyuncularına orta sahada baskı yapan ayhan akman, hücuma çıkarken oyun kuran ayhan akman. dünyanın parası verilip misimovic alınmış ve ben misimoviç' i sadece duran toplarda görebildim. öyle ki misimoviç' in kullandığı duran top sayısı ile maç içinde topla buluşma sayısı arasında pek bir fark olduğunu sanmıyorum. bu maç bir kez daha galatasaray' ın sıradanlaşmaya başladığı, ekip ruhuna sahip olmadığı gerçeğini yüzümüze vurmuştur. neyse biraz unutulmaz maçlar cd sini izleyim de belki moralim düzelir.
  • 112
    --- alıntı ---

    karabük 2 - 1 galatasaray || bazen çiçek açıp, bazen de solacağız

    7'de 7 hedefi suya düştü ne yazık ki. ama futbol bu, her zaman galip gelmek olmaz. olacak böyle şeyler, sakin.

    hedef çoğunlukla rijkaard. sahaya çıkan kadroda benim de eleştirdiğim bir iki nokta vardı: neden ali turan ve aydın ilk 11 başlamadı?

    başka da eleştirebileceğim nokta yok benim, mevcut kadro bu.

    gerçi bu iki eleştiri bile şüpheli. emenike'nin ali turan'ı ne kadar rahat geçtiğini gördük ali oyundayken. barış desek en çok çabalayanlardan, golü atan.

    tabi; barış galatasaray'ın ilk 11 değil, 18 oyuncusudur. bunu unutmamak gerek.

    --- alıntı ---

    http://jaimelesport.blogspot.com/...bazen-cicek-acp.html
  • 113
    maçı izlemedim , attığımız golü bile görmedim. bunun üzerine "ne yorum yapacaksın lan o zaman ?" diyenler olacaktır ama söylemek istediğim tek bir şey var ;

    galatasaray'ın yediği penaltı golü tamamen bir rezalet öyküsü gibi. hani stad modernizasyonu , taraftar kitlesi ya da kapasite falan demiyorum ama türkiye süper ligi dediğimiz şu şey söz konusu olduğunda bu tarz zeminler görmek gerçekten kahredici. penaltı golünü dikkatli izlerseniz topu kurtarması gereken ufuk topa müdahale edemiyor çünkü top tam önünde sıçrıyor. neden sıçrıyor , çünkü zemin patates gibi olmuş.

    hala daha "dünya üçüncüsü" ya da "avrupa üçüncüsü" olduğumuzu falan konuşanlar var , bırakalım bence bu işleri. cidden söylüyorum , ülke olarak futbol yerine tarım sektörü için çaba verelim , bu zeminler değerlendirilsin.
  • 114
    bu maç bana kalırsa futbolun bir takım oyunu olmadığını gösterdi. hani hep deriz ya futbol bir takım oyunudur herkesin emeği vardır diye bu teori bu maçla geçerliliğini yitirdi benim gözümde. baros olmadan takım doğru düzgün pozisyon bulamıyor. arda olmadığında takım kendine gelemiyor. eee hani nerde takım oyunu? nerde sahaya çıkan 11 kişinin fark etmediği önemli olanın sahaya tam çıkmak olduğu?burdan da görülüyor ki baros ve arda olmadan takım 0' a yakın. tabi ki sahaya çıkan herkes çok kıymetli, değerli ama kilit oyuncular olmadan maalesef takım oyunumuzu oynayamıyoruz.
  • 115
    henüz 1 hafta önce (26 eylül 2010 galatasaray istanbul bb maçı) atak yapan, goller kaçıran, hatta ve hatta karabükspor'a göre daha oturmuş ve sistemli bir rakibe karşı oynayan galatasaray 1 hafta sonra nereye gitti, anlayabilmek mümkün değil...

    demek ki bu takımın tek bir oyuncusu var, o da milan baros.

    gerisi -kewell biraz kıpırdıyor- komedi...

    gerçekten de "galatasaray'a herkes barcelona"...
  • 117
    öncelikle buradan karabük halkına teşekkür etmeliyim. hiç bi sıkıntı olmadan maça gittik ve geldik. maç içinde ufak küfürleşmeler oldu tabi ama yani su topu maçıda izlemiyoruz. .

    bir de şu stat konusunu hakkında birşeyler demek istiyorum. söylemeliyim ki adamların stadı için ben utandım arkadaş, o nedir öyle ? bizim küçükçekmece sporun sahası daha iyimiş lan.. 5. sıra yere tribün adını verip 40 tl bilet yapmışlar! anlamak güç vallahi...

    neyse maça gelirsek hayatımda izlediğim en kötü futbollardan birisiydi. ve özellikle değinmeliyim ki en çok hayal kırıklığına uğratan isim misimovicti. . . biz mi çok beklenti içine girdik anlamıyorum. umarım daha yeni gelmesine ve takıma alışamamasına bağlanıyordur bu durum.. onun dışında hakem gerçekten maçı çok kötü yönetti. bizim futbolcularımızda işi sıkı tutmayınca böyle bi mağlubiyet kaçınılmaz oldu ama eğer karabük biraz daha akıllı oynasa maç 4-1 falan biterdi herhalde.

    neyse umarım bundan sonra takım bi toparlanma içine falan girer. yoksa durumumuz . . .
  • 118
    nereden başlasak acaba? servet'in nihayet kadro dışı kaldığına mı sevinelim, gökhan zan'ın sakatlanmadan bir maç çıkardığına mı üzülelim? evet nihayet, bana göre iş işten geçtikten sonra da olsa takımın içini oyan aykut, servet, sarp üçlüsünden kurtulduk. bizim oraların meşhur ata sözünü bir daha yad edelim.'' kadı sikildiken sona kapıyı kapattılar'' geçmiş olsun.

    sezon başında milyonlarca galatasaray'lıya anket yapsalar, içlerinden biri acaba ligin 7.haftasında ufuk, gökhan zan, serkan kurtuluş, ayhan akman, barış,aydın oynayacak, daha düne kadar banko oynayan aykut, servet, sarp oynamayacak diye bir tahminde bulunabilir miydi? bu kadar mı kötü bir sezon planlaması yapılırdı? transferin son günü apar topar getirtilen misimoviç, ve insua'dan takım elendiği halde ne beklediniz? ne işimize yarayacaklar, karabükspor'u yenemeyen takımın ilk 11 varlar ise?

    başımızdaki simon, dünkü maçtan sonra kusmuş. sahayı patates tarlası, hakemi bahçıvan yapmış. dün simonlaşacağına, bir kaç maç önce aynı yerde beşiktaş oynarken azıcık mertlik gösterseydin. bu sahada ben takımı maça çıkarmam deseydin. evet ne yazık, karabük'te kahvelerden toplanmış sandalyeleri taç çizgisinin kenarına dizmişler insanları oynanan oyun lig maçı diye yutturmuşlar. karşı tarafta inşaat panoları, zemin iğrenç, hakem iğrenç biz iğrenç, hoca iğrenç başkan iğrenç. istanbul'un göbeğinde polat tower'i görenler var değilmi? o ne muhteşem binalar yabancının değil, patronu ne başarılı bir iş adamı. işte iş adamlıkları bu kadar, pkk kampında kız kardeşini, liderlere yaranmak için, haksız yere ölüme mahkum eden mahkeme komutanı simon'un adaleti kadar. kendilerine oldu mu en ufak bir hata yapmazlar, iş milyonlarca galatasaraylıyı ilgilendiriyorsa da önemli değil, yalan dolan.

    koskoca(lafın gelişi artık benim için) reykart, kazma servet'i ben artık oynatmayacağım o yüzden kadro dışı bıraktım diyemiyor da, milli takımda rahat rahat oynasın diye dinlendirdim diyor. babası ölmüş bu hafta eleştiri dışı da, biz bu kadar da keriz değiliz be reykart. dün o pis zeminde en iyi mücadele edecek adam gördüğümüz kadarıyla cana'ydı, sence öyle değilse bir daha sakın oynatma o zaman.

    ben dün servet'in olmadığını öğrendiğimde, bir heyecanla hezimet olur diye fetva vermiştim. doktora demişiz sanki, aman doktor bizi koleradan kurtar vebaya bulaştır. servet'i oynatma da gökhan'ı oynat demişiz. yere düşse sakatlanacak, bir kafaya çıksa burnu çatlayacak adamı. galatasaray kötü oynuyormuş, ben kabul etmiyorum. bu futbolcular kötü, oynayacakları en büyük futbol bu kadar. iyi futbolu kötü futbolcularla oynayamazsın. bunun tek bir istisnasını gördü bu taraftar, o da lucescu zamanında. ölülerle çeyrek final'in kapısından dönüp ülkede şampiyon olduğu zamanda.

    eskiler bilir, bizim zamanımızda amatör maçlar oynanırdı. biz de sabahtan akşama kadar maç seyrederdik. hiç bir takımı, futbolcuyu tanımazdık. sahaya çıkarlarken, duruşlarına, fiziklerine, formalarına bakarak tahmin yapardık, şu takım yener diye. o günlerden kalma biri gibi sandalyeden maçı seyretsem, tahminde bulunsam açık ara karabük kazanır derdim. dünkü maçın tarafları hangi sporu yaparsa yapsın, hangi oyunu oynarsa oynasın galatasaray'ı yenerdi. basket oynasalar daha uzunlar, voleybol oynasalar servis atacak oyuncumuz yok.güreşe tutuşsalar bir tozo, bizim 5 kişiyi birden yere yıkar. bir kavga çıksa emenike tek başına, serkan,neil, insua, pino'yu döver. yani futbol dışında hiç bir sporda baş edilemez bir durum. futbola gelince de bizim hanım evladı forvet deumi karşısında ayakta duracak mecal bulamadı. bir emenike'yi 3 kişi engelleyemedi.

    çocuk oyunları oynasak yine onlar yenecek bizi. misket oynasak daha nişancılar, yakar top oynasak her tarafımızı yakar bunlar, ha bir oyun var ki mutlak galibizdir. saklambaç oyununda üstümüze yok. misimovic, pino, aydın öyle bir saklanıyor ki cinlerin isyan edesi geliyor. madem saklambaç oynayacağız bu oyunu dünya'da en iyi oynayan mustafa sarp'ı niye oyun harici bırakıyoruz? adam 90 dakika, televizyona, hakeme, taraftar görünmeden maçı tamamlama yeteneğine sahip.

    gökhan zan kazmasına ne demeli? en büyük piyangolardan biri vurmuş, oynamadığın halde kendini galatasaray'da bulmuş, daha büyük piyangoyla hiç hesapta yokken ilk 11 çıkmışsın. ulan adi herif senin yerinde ben olacam, o emenike'yi ısırırım , yerim, bir bacağımı sahada bırakırım da yine iyi oynarım lan. önündeki maça bakma sakın kepaze herif. baktırmayız evellalah.

    takımda tek oynayan kaleci. yanlış anlaşılmasın kelime manasında ufuk oynadı en iyi, belki en çok o koştu, en çok o terledi, ben yenilmem diye bağırdı. tekmeye uçtu, saha kötü olmasa penaltıyı da kurtarıyordu. bu sene de bekar gezdik belki ama artık bizim de bir kalecimiz oldu sayılır.

    arda turan'ı bitirme safında olanlar anladı en azından. eğer takımda arda yoksa topu gol bölgelerine bile getiremezsin bu kadro yapısıyla. reykart'ın suçu yok diye kendimizi avutuyorduk, ama suçlu sorumlu aramak beyhude.

    başımızda bu simon'lar varken biz haliç'te farkına varmadan çok bok kokusu koklarız daha. lanet olsun
App Store'dan indirin Google Play'den alın