• 1
    27 eylül 2009 galatasaray eskişehirsporve 1 ekim 2009 galatasaray sturm graz maçlarından sonra söylediğim cümledir.
    bunu sadece bu maçlarda değil, bundan önceki 20 sene içinde bir çok maç için söylemişimdir.
    bu maçlarda takımımız elinden geleni yapmış, her şeyi denemiş, iyi mücadele etmiş, gol pozisyonlarına da girmiş ama mesela maçı kaybetmiş, berabere kalmış belki de kazanmasına rağmen elenmiştir.
    veya, aynı maçlarda takım hiçbir şey oynamamış, gol pozisyonuna bile girememiş, mücedele edememiş , kaleci veya savunma hatasından saçma sapan goller yemiş yine sahadan istediğini alamadan ayrılmıştır.
    fark etmez, bu sözü söylemenin en önemli şartı, takım sezon boyunca hep futbol doğrularını yapmıştır ve iş kazası denen bir sonuç almıştır. işte o zaman söylerim ben bu lafı. eğer sezon boyunca yerlerde sürünmüşseniz bunu söylemeye gerek yoktur.

    bu sözün içinde kendinden emin bir umut vardır. eğer bu umut olmasa, söz havada kalır.

    bu bağlamda, galatasaray takımının puan kaybettiği son 2 maçta mücadele etmediğini, pozisyona girmediğini iddia eden yoktur sanırım.
    bazı eksiklikler ve yanlışlar elbette var. yeni bir oyun şeklinden çok yeni bir futbol mantığı oturtulmaya çalışıyor sezon başından beri.
    bunun en önemli göstergesi,sturm graz maçının son dakikalarında seyircinin uğultusu arasında servetin yaptığı ileri vuruştur. bunun dışında bir tane bile ileri şişirme top oynanmamıştır, eskişehirspor maçının üzerinden kısa sürede bile takımın bir şey öğrendiğini gösteriyor. ileriye top şişirilmeyecek!
    futbol mantığı bunu gerektirir, top sende kalırsa istediğini alırsın, ileri şişirdiğin her top yüzde 50 sana yüzde 50 rakibinin işine yarar.
    bir, iki, üç, beş maçta istediğini alamazsın belki ama uzun vadede kesinlikle başarılı olursun.

    anlaşıldığı üzere, rijkaard ve neeskens bu takıma kaos futbolu, kontratak futbolu oynatmayacak. ayağa bol pas yapan, topa sahip olan, kaleci degajına, ileri gelişi güzle şişirme toplara izin vermeyen bir kurgu.
    buradaki sorun bu oyuncularla bu iş olur mu? neden olmasın?

    yıllarca üst düzey takımlarda oynamış, milli takımlara yükselmiş futbolcuların saha içindeki alışkanlıklarını değiştirmek kolay değil. hala pozisyon hataları yapan yılların profesyonel futbolcularına bunları öğretmek zaman alacak.

    bu ülke, bunlarla uğraşmak istemeyip de istifa edip giden çok hoca gördü. akıllı olanları ise fatih terim gibi, ülke futbolcusuna uygun futbol stili geliştirdi. bunun adı da kaos futbolu. adı bile kötü. ancak sistemsizlikten elbette iyidir. fatih terimin yönetimindeki galatasaray takımının ilk sezonunda başlarda çektiği sıkıntıları hatırlamanızı rica ederim. takım bastırır bastırır gol atamzdı.
    karakterimize en uygun sistemi oturtmak bile çok zaman alıyor. devamındaki yıllarda gelen şampiyonluklar ve uefa, süper kupa, yapılan çalışmaların, sabrın sonucunu net gösteriyor.
    ve bu sürede galatasaray asyde fenerbahçeye 4-0 yenilmişti, ama nasıl. geriden çıkarken kaptırılan 4 topla. olur öyle, top bu.
    uefayı aldığımız sene yine asyde , fenerbahçe kalemize attığı tek şutun baraja çarpıp girmesiyle 1-0 kazanmıştı, olur öyle, top bu.

    çetin altanın dediği gibi, enseyi karartmayın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın