• 130
    her bir entrysi okunmaya başlandıktan sonra acaba ne zaman lafı "bülent korkmaz"a getirecek beklentisiyle bizleri meraklandıran yazar. neyse ki çok uzatmıyor, en kısa yolu bulup şapadanak gelip bülent korkmaz sonucuna konuveriyor. sevgili zizonkovac, bülent korkmaz efsane kaptanımızdı. galatasaray'ın gelmiş geçmiş en iyi stoperidir ve hatta en fazla milli olmuş galatasaraylı futbolculardan biridir. ama futbolcudur, canım benim. bülent korkmaz'ın teknik direktörlük yetenekleri hakkında hala derin soru işaretleri mevcuttur. türkiye ligi'ndeki dört takım tecrübesi bu şüphelerin artması ve güvensizlik kavramına doğru yola koyulmasına sebebiyet vermiştir ne yazık ki. elbette, biz de zatıalin gibi bülent korkmaz'ın mourinho ayarında teknik direktör olmasını isteriz, futbolculuğundaki gibi galatasaray'ı zirveye taşımasını isteriz. ancak ne yazık ki istemekle, olmak ya da yapmak bunca yaşamışlığınla senin de bileceğin gibi farklı şeyler.

    futbolla ilgilendiği halde gullit, van basten ve rijkaard üçgenini bilmeyen yoktur. ancak teknik adam olarak onlardan bir tek rijkaard öne çıkmıştır. diğerleri ne yazık ki futbolculuk kariyerlerindeki başarıya teknik direktör olarak varamamışlardır. ya da mourinho'nun veya ferguson'un futbolculuk kariyerlerinden haberdar olan var mı acep? ama elbette bazen de cruijf gibi hem futbolcuyken hem de teknik adamken kariyerinin zirvesine çıkabilen adamlar da vardır. yani? bu işlerin formulü yok sayın zizonkovac. iyi futbolculuğun ya da bir takımı ölümüne desteklemen başarılı olmanın biricik amili, etmeni ya da etkeni değil.

    o kadar zaman geçmiş olmasına ve tamamen farklı bir yapılanma sağlanmış olmasına rağmen lafın lincoln'a getirilmesi de yine zizonkovac'a özgüdür. zira yazdıkları hep bu minval üzredir. bülent korkmaz, lincoln!! başka? yok. l"incoln'den bi cacık olmayacağını nası bildim ama lan hıyarlar"ın ötesine pek uzanamadığımız gibi iddiamızın altını da ne yazık ki sağlam argümanlarla destekleyemiyoruz. zizonkovac cephemiz bu ne yazık ki!

    bambaşkayı uzakta arama ihtiyar dostum, o senin içinde. "merdivenlerden çıkarken gördüğün o adam" senin içinde zizonkovac. bülent korkmaz'dan iyi bir teknik direktör olamayacağı konusunda sanırım artık hem fikir olduk değil mi zizonkovac?
  • 620
    #602025 burada özetle demiş ki stada girip satın aldığı koltuğa oturmak isteyen insanlar fakir fukaraymış da 3-5 kuruşu denkleştirip, evde izleyecekleri maçı stadta izlemek istiyorlarmış zengin gibi görünmek adına. hatta hatta bunlar çök çök tayfa imiş dolayısıyla "pis, kaka" imiş her biri galatasaray'ı falan da destekledikleri yokmuş tabi.

    her şeyi geçtim, aklımda tek bir soru var çıldırasıya merak ettiğim. bilen biri lütfen cahilliğime son vererek beni kurtarsın.

    kanunen bana tanınan bir hakka sahip çıktığım, öyle veya böyle parasını verip seçerek aldığım numaralı koltuğuma oturmak istiyorum diye, benim cebimdeki paraya kadar sorgulayıp beni "zengin olmaya çalışmak" gibi abuk sabuk bir ithamla yargılayabilme, 3 kuruş para verip aldığım kombineme 2 kuruş daha verip 5 kuruşluk yerden almamam ve buna rağmen hala biletimde yazan numaralı koltuğuma oturmak istemem dolayısıyla hakkımda atıp tutabilme ve tüm bunlar hakkında yorum yapabilme haklarını kazanabilmek için kaç yaşında olmak, kaç yıl maçlara gitmek, sözlükte kaç tane tarihi bilgi aktarmak ya da totalde kaç tane insan tanımak gerekiyor?
  • 325
    birşeyleri düşünüyor yazıyor saygımız var falan filan yazarı. ama bir şeyleri atlıyor bazen değil çoğu zaman yazarı. galatasaray'ı eleştirecem diye ''18 takımlı ligde 12. sırada olan kasımpaşa'' şeklinde yerlere vurması içler acısı. o kasımpaşa ligde fenerbahçe, beşiktaş ve trabzon'u 3-1 lik skorlarla yenmiş bir takım.

    (bkz: düşünme demiyorum hobi olarak yine düşün) düşün ama.
  • 714
    sözlüğün kuruluş zamanlarında mahalle takımı ile birlikte huysuz ihtiyar kontenjanını başarıyla dolduran abimiz. kendine ait bir teminolojisi ve dere tepe dümdüz gitmesiyle meşhur mahalle takımı'nın aksine "formata uydurma" konusunda nispeten elimizi rahatlatan bir yazımı vardı kendisinin. aktüel konularda hemen her entrysi ile sözlüğü bir kaosa sürüklese de kendisi yazmasaydı muhtemelen sözlükte hiç yer almayacak, gelecek nesillere aktarılamayacak olan bir sürü konu vardır.

    hayattaysa allah uzun ömür versin. eğer ki aramızdan ayrıldıysa da allah rahmet eylesin...
  • 401
    sözlüğün yeni tanrısı. bir zamanlar başlık altına saydıranların şimdilerde hergün altına güzellemeler yazdığı yazar. bilgi birikimini, entry sayısını daha önce yazdığım bir iki yazıda takdir etmiştim.

    ama birinin babam yaşında olması, fikirlerine katılmıyorsam ağız dalaşı da yaparım, uluslararası standartlarda yazılı müzakere de yaparım.

    sonuçta zizonkovac benim için sanal bir karakter. engin bir tarih bilgisi var, belki 15 yaşında bir çocuk da olabilir. bizim yan apartmandaki amcada olabilir hatta fenerbahçeli annem bile olabilir.

    kendisinin frank rijkaard yalakalarına gıcık olmasını çok iyi anlıyorum. kendi yalakalarını gördükten sonra o hissettiği şeyleri ben de hissediyorum.

    lig tv konusunda çok haklı. frank rijkaard konusunda ise haklı bile olsa, haksız olmasını umuyorum hatta haksız olmayı ummasını umuyorum. çünkü ben, bu ülkenin çarpık çemçük futbol düzenine bir çomak sokabilmek için rijkaardı destekliyorum.

    neyse zizonkovac başlığı altına frank rijkaard güzellemesi yazmamı heralde kendisi de hiç istemez.

    kendisinden tek beklentim kendi ideal galatasaray portresi. çünkü yazdığı üçbinküsür yazıda bir tek kendi fikrini göremedim. kafasındaki galatasaray nedir kimdir? eğer uefa kupası kadrosuysa o ideal, kendisinden( ve birikiminden) beklediğimle pek uyuşmaz bu da tabi ki benim sorunumdur.

    üslubunun gitgide sertleşmesi ise, bence sözlük adına başka bir sorundur. sözlükte son zamanlarda çıkan muhalif havayı ateşlemek adına yaptıysa onun tercihidir, ama yine de insanların kafasını duvara vurmak falan niye ki?

    dediğim gibi sözlüğün yeni tanrısı. sezon başlarda rijkaardlı takım uzun süre yüksek performans gösterene kadar bu tanrı statüsü kalır. gösteremezse daha çok fazla bilgi birikimini, tecrübesini öven yazılar görürüz.

    bundan 6 ay önce herkes söverken neydi diye sorarlar aslında ama ben sormayayım. önemli değil.
  • 143
    #203501 frank rijkaard'ı rezaletine kılıf araması ile suçlamış yazar demeye dilimin varmadığı kişi. halbuki aynı rijkaard bütün sorumluluğu üzerine almış ve hiç bahane üretmemiştir aynı maçtan sonra. doğruyu söylediği için rijkaard'a kılıf arıyor demiştir bu yazar. şu anda eminim ondan mutlusu yoktur. ellerini çırpıp bülent korkmaz oley diye seviniyordur.
  • 636
    kendisi, ünal aysal'dır. eger bana inanmıyorsanız şuna inanın, adnan polat'ın işleri sıkıntıya girdiğinden bu yana ortalarda gözükmemesi de bunun bir kanıtıdır.
    adaylık süreci, başkanlık dönemi derken eskisi kadar vakit bulamıyor sözlüğe girmeye. merak etmeyin ama, bizden biri başkan. ayrıca aramızdaki samimi abi kardeş ilişkisi de, benim ilerisi için sportif direktör olmamın kapısını aralamaktadır.

    lav ya sivithart zizon abi :)
    dön yolundan,
    vur odunla bizimkilerin kafasına.
  • 157
    bülent korkmaz ı ayrı bir tarafa galatasaray ı ayrı bir tarafa rijkaard ı ayrı bir tarafa koyup düşünememektedir malesef kendisi. rijkaard hakkında ki yazıları elestirmek degil bariz saldırmaktır. galatasaray a ölümüne baglıyım diyerek basında bulunan teknik adama saydırmak kendiside dahil kimsenin hakkı degildir. o armayı tasıdıgı için, galatasaray ın basında oldugu için rijkaard a saygı duymak zorundadır. ayrıca, galatasaray adı altında olan birine ya da birşeye hakaret edilmemesi gerektigi gerçeginin yasla ve ömrü tribünlerde geçirmekle ögrenilemeyecegini ögreten bir yazardır.
  • 119
    sözlük içerisinde kendi çocuğumuza sahip çıkmadık, rijkaard'ı asalım edebiyatı yapan garip yazar. kendi çocuğumuzu da gördük. yaranılmaz arkadaş bu millete. kendisinin düşüncesine uymayana rahatlıkla b.k atmaktadır bu yazar arkadaş aynı zamanda. en ufak olumsuz sonuçta rijkaard için dara ağacını hazırlayacaktır. galatasaray taraftarı için çok tehlileli bir zihniyettir bu tarz düşünceler. bir nevi hincal uluç modu. rijkaard hata yapsında yerin dibine sokayım diye bekliyor.

    (bkz: yazık)
  • 114
    #197044 numaralı girisindeki düşüncelerine katılmadığımdır. bir maç ve bir beraberlikle ezber bozulmamalı. bu sezonki ezberimiz galibiyettir. ayrıca eskişehir maçı göstermiştir ki; rakiplerin bize karşı zafer mottoları ancak beraberliği kurtarmak olacaktır. yüklenirlerse neye uğrayacaklarını biliyorlar çünkü.

    zira alınan sadece "bir beraberliktir". o da leo franco'nun yatıp kurtaracağı bir topun solbek oynamayı sevip, zulümle sol iç stoper oynayan hakan balta'nın kıçına çarpıp rakibin önüne düşen bir top olarak gol olması sonucunda bizim talihsizliğimizdir.

    beyler, bayanlar galatasaray lig tarihindeki en iyi başlangıcı yaptı. oynadığı hiçbir resmi karşılaşmada bileği bükülmedi ve şu anda net 6 adet sakatı var. ayrıca uefa tarafından haftanın takımı seçildi. beşiktaş'a 0-6'lık tsyd zaferinden çok sonra 3 net gol farkı yaptı.

    biliyorsunuz einstein "tanrı zar atmaz" demiştir. iyi oyun er ya da geç hakkını bulur. önemli olan buna inanmak ve takımına her daim destek olmaktır.

    meditasyon: düzeltme
  • 137
    şu anda yaptığı şey bir nevi yansıtma geçmişten günümüze. eğer sadece yazdığı entrye odaklanırsanız çok yanlış bir kişi kendisi.

    daha sezon başında ne yapacağını söylemişti. şu an yazdıkları o yüzden şaşırtmıyor. entrylerine cevap yetiştirmek yerine bülent korkmaz -ve hatta benim açımdan skibbe- zamanındaki entrylerinize/düşüncelerinize bir bakın.aynı olayları geçen sen yaşasanız ne tepki verirdiniz. cevap yazmayın. kendinizi karşılaştırın.

    *uğur uçar ı sol bek oynatmak.
    *eskişehir maçında elano nun oyuna alınmaması.
    *tek forvet *.
    *takımda hakan balta dan başka sol bek yokken volkan ın satılması.
    *caner den sol bek yapma gereği.
    * şu kadar defans sakatlandı hala semih kaya demedik.

    benzer şeylerde geçen sene verilen tepkileri hatırladığı için bu sene bunları sözlüğe yansıtıyor.
    son olarak kendisi çıkıp demediği sürece ben sadece rijkaard ı eleştiriyorum yazdıklarına benim bakışım budur.

    kişisel not: yazdığım maddelerin tersinin doğru olduğu gibi bir iddiam yok. sadece kişisel bakışımızdaki değişimi karşılaştırmak, kendimizle yüzleşmek amacıyla yazdığım şeyler.
  • 52
    kendisini tanırım, gerçek hayata da arkadaşımdır. düz adam dır. anket ten kunket ten anlamaz. açtığı (örneğin) (bkz: spor tarihinin en büyük yalanı) ve diğer başlıkların amacı, ilgili konuda ironi yapmanın yanı sıra, bilgi vermek, kamuoyuna yansımış bu tür şeyler varsa onların öğrenilmesini ve bu konularda bir kamuoyu imgesi olmak yolunda sağlıklı adımlar atan galatasaray sözlüğün içeriğinin bilgi açısından dolu olmasını sağlamaya çalışmak, ortamın daha neşeli ve hareketli olmasına katkı sağlamaktır.

    (bkz: geldim kars tan anlamam dans tan)
    (bkz: ota boka anket muamelesi yapmak)
  • 116
    osman tamburacı'nın galatasaray sözlüğe uyarlanmış versiyonu. yani skor yazarı.

    ben ironi mironi nedir hiç anlamam.

    #197044

    ironiyse de sıçmış, ironi değilse de sıçmış. her türlü kokarı var yani.

    lig başladı başlayalı kafamızı siken ciddi rakip muhabbetine son noktayı koyması ise onun bize yaptığı bir güzellik.

    aranan ciddi rakip bulundu : eskişehirspor

    günümüzde olsak 5-6 tane sallayacağımız kıçı kırık eskişehirspormuş meğersem ciddi rakip.

    kim bilir geçen hafta kasımpaşaya karşı puan kaybetseydik ciddi rakip kasımpaşaspor olacaktı.

    fenerbahçe ile ilgili yorumlara girmeye bile gerek yok.

    adama sorarlar biz ne zamandır rakiplerin aldığı skorlara göre başarılı ya da başarısız sayılıyoruz?

    biz başarılıysak da başarısızsak da bunu kendi kendimize belirleriz.

    elin takımı 7 de 7 yapmış, bu onların başarısıdır. bizimle ilgili bir tarafı yoktur.

    ayrıca fenerbahçe şeytan'ın ağa babasıdır.

    elbet o da hep yek atar.
  • 159
    kendisi hakkında sözlük ikiye bölünmüştür. kimileri söylediklerine değer verip, ciddiye alıp onu yerer. kimi ise, onun taşak geçtiğini söyleyerek bu söylediklerinin gerçek hissi olmadığını diğer yazarlara yansıtmaya çalışır. sadece bu yazdıklarımdan bile bir ortak nokta çıkar, o da şöyledir; kimse sözlükte bu tip yazılar okumak istemiyor, bir kısım bunu açıkça beyan ederken diğer kısım da ''nasılsa adam taşak geçiyor, bırakın geçsin yavrucak'' tarzıyla bunlara gerçek muamelesi yapmıyor. asıl konu ise zizonkovac ın kimsenin duymak istemeyeceği şeyleri yazması. ha yazdıkları doğru mu dersen, tartışılır o ayrı. ayrıca bu yazdıklarına en çok yakışan nick için;
    (bkz: dikkatçekmeyeçalışıyorum)
  • 122
    (bkz: #154463) ve (bkz: #154566) enrtyleri yüzünden eleştirdiğim yazar. tamamen ön yargılı yorumlar yapmaktadır. eleştirdiğim yönü budur doğal olarak. bir zahmet eleştirelim arkadaş. kimse kimsenin galatasaraylılığını sorgulamıyor burada. eleştiriyor. eleştiriye tahammülünüz yoksa gerçekten bu tarz platformlarda bulunmayın o zaman.

    benim dediğim şudur. rijkaard geldiği zaman böyle entryler giren bir yazarın eleştirilerinin sağlıklı ve mantıklı olamayacağı yönündedir. ön yargı ile yapılan yorumlar hiç bir zaman sağlıklı olmayacaktır. rijkaard konusunda getirdiği eleştirileri bu yüzden ciddiye almamak gerekir. biliyorum ki yapacağı eleştiri teknik ve taktik eleştiriden çok, öz evladımıza sahip çıkmadık, elin yabancısını savunuyoruz gibi ucuz yorumlar olacaktır.

    halbuki kendisi sabri sarıoğlu'nu eleştirenlere köpürmektedir. çok rahat hem de. biz bir eleştiri getirince sözlüğün faşisti oluyoruz. bu kadar kolay demek yaftalayabilmek.
  • 194
    "(bkz: frank rijkaard), kewel çıkıp nonda girdikten sonra, geldiğinden beri ilk defa sisteminden vazgeçip 5-4-1'e dönerek takımı geriye yaslamıştır. (bkz: bülent korkmaz)'a "abi golü attımı galibiyeti korumak için takımı geriye yaslıyo yeaa" diye bok atanlar nedense geldiği günden beri her maçta galibiyet durumunda takımı geriye yaslayan rijkaard'a ses çıkarmamaktadırlar. "

    kendisi böyle buyurmuş.
    iyi de kewell çıkıp nonda girdiğinde takım nasıl 5-4-1 düzenine geçti ? elano ? kırmızı kart ?

    tanım: tanım yok işte tanım yukarda bak adam demiş .. bülent korkmaz'a sallayanlar nerde demiş. yok tanım.. tanım sensin zaten. otorite.
  • 238
    kendisi dikkat çekmek için galatasaray'ın değerlerini ayaklar altına almaktadır. en sonunda hakarete başlamıştır. moderasyon ise hala bir yaptırım uygulamamaktadır kendisine. bu şahıs dikkat çekmek için birlik olmamız gereken şu günlerde yönetim istifa çığırtkanlığı yapmaktadır. isterse 60 yaşında olsun beni ilgilendirmez. şu anda bulunduğu durum zarar vericidir. doğal olarak tepki çekecektir. kimse gocunmasın arkadaşım.
  • 197
    kendisi benden yaşça büyüktür saygısızlık etmek asla istemem fakat kendisinin anlayamadığı bir tek şey var:

    bülent korkmaz futbolcu olarak büyük başarılara imza atmıştır, efsanemizdir futbolcu olarak kredisi sonsuzdur ama;

    teknik direktör olarak tecrübesizdir,pek bir başarısı yoktur dolayısıyla kredisi yok denecek kadar azdır.

    rijkaard barcelona ile ispanya ligi'ni , şampiyonlar ligi'ni kazanmıştır. kredisi çok fazladır.

    kredisi çok fazla olanla, yok denecek kadar az olana tabiki aynı muamele yapılmaz, yapılamaz.

    bülent ile rijkaard'ı karşılaştırma abi, ona böyle yaptınız buna böyle yaptınız deme komik duruyor.
  • 347
    (bkz: #338468) no'lu entry'si ile yine bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanın örneğini veren yazardır. o olaylar esnasında keşke sokak'ta olsaydı da daha bilinçli atıp tutsaydı. döner bıçağı ile tahrik yok ortada bildiğin galatasaray taraftarına sallama var. taş atma var, hatta kaya statüsüne girecek büyüklükte olanlardan atma var. şelale'yi basma var, ha tabi derseniz şelale'yi 2 bira içmek için bastılar o ayrı. bu arada aynı a.gücü taraftarı ramazanda, çarşıdaki pide kuyruğunda bekleyen beşiktaşlılara saldıran adamlar. yani orada o olaylarda kimse göstermiyor, direk sallıyor döner bıçaklarını.

    ayrıca döner bıçağı zirvesi düzenleme hazırlığında olup aslında bunlardan tahrik olunmamasını belirtmektedir. yarın öbür gün eskişehir gibi, ankaragücü gibi döner bıçağıyla sami yen'e gelen taraftarlarla stat etrafında karşılaşırsa aynı zihniyeti korusun. kendisine döner bıçağı sallandığında diğer yanağını da dönsün. o zaman burada hariçtan gazel okuyup sallamakla prim yapma amacında olmadığını anlarız.

    edit : işbu entry, yazarın kasap gökhan başlığında silinen entry'si üzerine farklı bir formatta bu başlığa yazılmıştır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın