• 2
    ıngiltere premier lig'de pek bahsi gecmeyen topcu tipi.

    turkiye'de herkes 15km kosup, orakla tarlada gunes altinda calistigi icin hep bahsedilir bu futbolcu turunden.

    ne dogru durust rejenerasyon ne de duzgun beslenme ve uyku rutini var cunku turk ligindeki topcularin. sebebi budur. acayip liberal hayatlar yasanan bir ulke olsa gece hayatini da ekleyebilir ama zaten muhafazakar bir ulkede ancak evde kacamak yapiyorlardir.
  • 11
    haftada iki maç kaldıramayan topçu tipi.

    spor bilimi ve fizik konusu son 30 senede daha fazla ilerlemişken, şimdinin topçuları hocalari tarafından özellikle türkiye'de yorgun ilan ediliyorlar.

    96-2000 takımımız 4 sene haftada neredeyse 3 maç yapıp bir de milli takımı sırtlıyorlardı.

    suat'ın açıklaması var bazen sadece uçakta uyuyorduk diye.

    noldu da bu yorgunluk kavramı geldi inanması zor.
  • 12
    işini yapmayan çavuşların sürekli sığındığı bir söz. nedense sadio mane, gnabry ne bileyim bi bernardo silva vs. bunların yorulduğunu görelim bir kere de. bir futbolcu haftada iki maç yapmayı kaldıramıyorsa ya futbolcu olacak bir fiziğe sahip değildir. ya antrenman yapmıyordur ya da kendine bakmıyordur. ben kendimi bildim bileli dünyada maç programı böyle ama 30 yıl önce de bu bahane vardı şimdi de var
  • 9
    devrede oyuna girmesine rağmen 55. dakikada topu kontrol edemeyen futbolcu için söylenemeyecek tabirdir.

    29 ağustos 2021 kasımpaşa galatasaray maçı özelinde konuşacak olursak kimseden 10 kişi birden 90 dakika depara kalkması beklenmiyordu. 2-0 skoru da almışken oyunu tutmamız bekleniyordu. oyunu tutamayıp üstüne laubali laubali goller yersen ve üstüne bunun sebebi yorgunluktu dersen bu taraftarın zekasıyla alay etmektir. aynı tarihlerde trabzonspor da fenerbahçe de bizimle beraber maç oynadı. hiçbirinde böyle gevşek paslaşmalar ve basit hatalar yüzünden gol yeme durumu olmadı.
  • 13
    bahane değil gerçektir.

    96-2000 arası nasıl 3 günde bir maç yapıyorlardı argümanı saçma. çünkü o günden bugüne oyunun temposu yükseldi. en basit ve açık örneği ise 10 numara pozisyonunun üst seviyelerde tedavülden kalkması. 2005 öncesi her üst seviye takımın yetenekli ama az koşan 10 numaraları olurdu. bugün o mevki 8 numaraya evrildi. ya da artık her forvetten pres katkısı bekleniyor 2000 senesi için daha ekstra bir şeydi. oyun eskisi gibi değil. eskisi kadar geniş alanlarda oynanmıyor. bütün oyuncular hareket ederek alan parselliyor.

    bayern münih, man.city, liverpool tarzı takımların oyuncuları neden yorulmuyorlar? çünkü yorulmadıkları için ordalar. en üst seviye futbolcu olmak bir bütün. hem yetenekli, hem taktiksel zekası yüksek hem mental olarak güçlü hem de yoğun tempoyu kaldırabilecek olması gerekiyor. ne bileyim uluslararası firmaların ceo'su olmaktan çok farklı değil. hem iyi eğitimli hem zeki hem işine hakim hem de yoğun çalışma temposunu kaldırabilen adamlar oluyor onlar. o pozisyonda görev almak bir bütün çünkü. bir tanesi eksik olunca seviye düşüyor. o yüzden galatasaray seviyesinde oraya göre dalgalanmalar olur. galatasaray seviyesinin bir altı mesela sivasspor geçen sezon 20-21 sezonunda avrupa liginde oynadı ilk yarıyı berbat geçirdi. bu sezon sivas 21-22'de ön elemede elendiler 12. hafta oldu hala toparlanamadılar bir alt seviye takımlarda bizden de daha keskin yaşanıyor. çünkü sezon başı oynadığı 3-4 yüksek yoğunluklu maç yüzünden adamlar 2-3 ay zor kendine geliyor. oranın parası da ona göre az. adam haftada 1 oynayacak seviyede biri zaten. daha üst seviye olamamasının sebeblerinden biri de bu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın