zamanında, galatasaray tarihine bir kara leke sürme pahasına pasifize edilen kişi.
2006 seçimlerinde "acılarla yüreğimizi kararttın" özhan canaydın'ın karşısında adaydı. özhan canaydın'ın devrilmesi için gün sayarken liselilerin tokadını yiyerek hayata dönmüştük, galatasaray tarihinin o döneme kadarki en kötü başkanı 3. dönem için onay almıştı. galatasaray'ın o sevdiğimiz aslan kaplan kulüp değil de kendini beğenmiş bir zümrenin mezunlar derneği toplantısı olduğu gerçeğini 17 yaşında kavramıştım...
basketbol şube sorumluluğu döneminde oynanan sikindirik bir yurt dışı hazırlık maçında dahili bedhahlar tarafından cezalı olan cemal nalga'ya
* tufan ersöz'ün forması(!)
* giydirilip sahaya çıkarılmış, daha sonra salonun dört duvarının bile izlemediği bu maçın haberi ve görüntüleri fenerbahçe'ye itinayla servis edilmiş, bu olayın üzerine konuyu gazetelerden öğrenmiş olmasına rağmen gururlu bir davranış göstererek istifa edip elini ayağını çekmiştir bu işlerden.
(bkz:
cemal nalga skandalı)
2006 seçimlerinde, ki o dönem liseli olmayan üye oranı çok daha azdı şimdiye göre, tarihin en kötü galatasaray başkanına seçim kaybettirilmiştir. bir sonraki seçimde adnan polat'ın listesinden seçime girip kazanmış, ikinci başkanlık görevine başlamıştır. o sezonun sonuna damga vuran meşhur
çıldırın çıldırın marşı bizzat bu abimizin ithalatıdır. fena olmayan bir yönetici profili çizerken galatasaray tarihine kapkara bir leke düşürmek pahasına 10 santim daha uzun 20 küsur kilo daha ağır bir oyuncuya özel forma bastırılıp giydirilerek, maçın haberi ve görüntüleri fenerbahçe'ye bilerek servis edilerek başına çorap örülmüştür.
bu rezilliğin bizzat kulüp içinden tezgahlanmasının ardından yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmiştir. olaysa
kol kırılır yen içinde kalır felsefesi gereği "yiğit şardan'ın onurlu davranışı" olarak lanse edilmiştir. galatasaray kendisini ileriye taşıyabilme potansiyeline sahip bir başkandan olmuştur...
(bkz:
bu da böyle bir anımdır)