• 40
    tribündekiler eleştiriliyor da, sanki burada o düşmanlık yok mu?
    insanların içini nefret kaplamış.
    yerlisi yabancısı, küçüğü büyüğü filan kalmamış.
    istedikleri gibi olmayan şeylerden anında nefret ediyorlar.
    konunun kerem ile uzaktan yakından ilgisi yok.
    sorun bizim insanımızın ruh haliyle ilgili.
    kardeşim siz bu haliyle nasıl yaşamınızı sürdürüyorsunuz?
    kafayı yersiniz bak yemin ediyorum, manyak olursunuz.
    öyle bir nefret var ki, kusa kusa bitmiyor.
    birileri kötü oynasın da, okan hoca kötü kadro çıkarsın da saldıralım diye bekleyen bir kitle var.
    yani eleştirirsin, kızarsın, üzülürsün ama hayatın yıkılmış gibi nefret kusmazsın.
    o yüzden konu konunun yerli futbolcu ile alakası yok.
    doyumsuz insanların tüketim çılgınlığını yaşıyoruz.
  • 14
    hasan şaş, selçuk inan ve günümüzde kerem aktürkoğlu’na yapılan gereksiz günah keçisi ilan etme de diyebiliriz.

    hasan şaş’ın ve selçuk’un yediği istikrarlı ıslıkları bir yabancı yemedi.*

    nedense hep kadrodaki aktif en iyi yerli oyuncumuz bu ıslığı yiyor. sonra da performansı düşüp “eski şaş yok” “eski selçuk değil artık” eleştirileri alıyor.

    ne bu düşmanlık?
  • 43
    herkese tepki var diyen varsa hayal görüyordur. gidip bakalım, kilo problemi olan icardi’ye ne kadar tepki var, ayağının altından top kaçırıp alkışlanan ziyech’e ne kadar tepki var, hatta genel anlamda eleştiri alan angelino’ya bile ne kadar tepki var? bir de bakalım kerem’e, barış alper’e ne kadar tahammül var… ve bu adamlar bahsedilen yıldızların zekatına oynuyor. üç kuruşa oynayıp azarın kralını yiyorlar.

    ekşi’de falan türkiye’den siktir olup gitmek başlıkları boşuna dolup taşmıyor. insanlar bu cehaletten, linç ortamından, kıymet bilmemezlikten kurtulup gitmek istiyorlar. gayet de haklılar. biraz eğitimi olan, elindeki yeteneklerini az-çok avrupa’da ya da amerika’da gösterebileceğini düşünen hiç kimse kalmak istemiyor. futbolculara da şu düşmanlığın aynısını gösterip kaçırmanın ne lüzumu var, takıma ne faydası var merak ediyorum.
  • 45
    vardır. yok demek çok saf kalplilik olur. .

    pek çoğunuz ınstagram kullanıyor. açarsanız kerem'in hesabının son paylaşımı altında yazılanları incelerseniz daha iyi anlarsınız. bu maçın * böyle gelişmesinde etkisi olan fernando muslera ve mauro icardi'de en az kerem kadar etki etti. peki aynı şeyler hatta yakınları yazıldı mı? baya yaşı da olan bir kadın yazmış: "kerem kendini iyi hissetmiyorsan oynama, yoksa bizi hasta ediyorsun."

    kerem'i de küstürün bakalım o da seneye gitsin. bazı şeylerin kıymetini kaybettikten sonra anlaşılır. hakaret edip, küfür kıyamet koparanlar kerem baba geri dön moduna girecek çoğunuz. futbol bu ya gol de kaçar kötü de oynar manyak mısınız siz? nedir bu kerem ile alıp veremediğiniz konu.

    son bir ekleme de spor gecesi digital yayıncılarına ön eleme maçlarında yunus akgün'ü hedefe koydunuz şimdi kerem'i sizin amacınız ne? takip falan etmiyorum ama twitterda önüme düştüğü için gördüm. icardi'de goller kaçırdı, mertens'te kötü oynadı onun için yazabiliyor musunuz böyle şeyler? tabi kerem kolay hedef, vurun abalıya...
  • 18
    her daim vardır ve var olacaktır. çünkü insanımız kompleksli ve kıskançtır. kerem aktürkoğlu'nun çokca eleştirenlerden birisiyim mesela, ama taraftarımızın yaptığı eleştiri değil kıskançlık. bir tc vatandaşı 3. ligden gelip galatasaray'a ilk 11 oyuncusu olacaksa bu ben olmalıydım kıskançlığı var mesela bir çok kişide. 20 eylül 2023 galatasaray kopenhag maçına kerem çok iyi başladı 2 şanssız gol kaçırdı sonra oyundan düştü. ilk yarıdaki kerem kötü değildi gayet iyi ve istekliydi. ilgili maçta nelsson, muslera, icardi çok kötüydü mesela onlara 1 kişi ağzını açabildi mi? ama kerem'e ıslık. neden? çünkü yerli, çünkü hayalimizi yaşıyor.
  • 12
    özellikle sosyal medyadaki galatasaray taraftarında diğer büyük takımlara nazaran daha fazla gözlenen durum. bu tutum internet üzerinden başlıyor ve stada giden taraftara dahi uzanabiliyor. başlığı bulmaya çalışırken arama butonuna yeri yazdığımda çıkan öneriler bile yerli futbolcu mafyası, yerli futbolcuların galatasarayı sabote etmesi gibi başlıklardı.

    twitter'ın vs konvansiyonel medyanın yerine geçmesi ile post-truth diye bir kavram çıktı son yıllarda. tam doğru karşılık olmamakla beraber türkçe'ye hakikat sonrası siyaset diye çevirmişler. seçmenlerin hassas oldukları durumlarla ilgili gerçek olmayan haber bombardımanı sonucu gerçeklerin değişmesi, farklı bir temele kayması diye özetlenebilir. ben de bugün burak yılmaz ve sabri sarıoğlu'nun muslera'yı ziyaret etmesi sonucu bu durumu bizim taraftardaki yerli futbolcu düşmanlığına çok benzettim. özellikle aysal'la kavga edip terim gittikten sonra terim dahil yerli her şeye karşı büyük bir nefret başladı. 4 senede 3 kere şampiyon olan çekirdek şampiyon olamadığı bir senede yerden yere vuruldu. ama özellikle selçuk inan, burak yılmaz ve sabri sarıoğlu'na burasi dahil pek çok yerde yeniçeri, yabancı düşmanı dendi. zaman eninde sonunda gerçeği gösteriyor ya; yıllar geçti mancini bizden ayrıldı burak ve selçuk ile sarıldı; sabri sneijder'i uğurlamaya havaalanına gitti; sneijder jübile maçına selçuk ve burak'ı davet etti. daha nice örnekler var. 10 yıldır bizde olan selçuk için ayrılan gelen kimse tek kötü sözde bulunmadı. ama 2014'te her gün hizipçi entrylerini okumam mümkündü. tıpkı ligde en çok yabancı kullanan hoca terim'in evlatçı diye suçlanması gibi...

    ali koç'un gelmesi ve comolli'yi getirmesi ile başlayan süreçte fenerbahçe nasıl vizyon kelimesi ile zehirlendiyse; biz de benzerini ünal aysal ve italyan hocalar döneminde yaşadık. oynayan veysel sarı olmasına rağmen sırf kanat beki oynadığı için dizilişler övüldü, sırf yabancı diye ontivero'lar hayrovicler wonderkid diye pazarlandı.

    ben taraftar olduğumun bilincindeyim. bugün scout olmayı yarın gazeteci olmayı kovalayamam. ben bu renge aşığım, kim faydalıysa kim arma için uğraşıyorsa onu desteklemek görevim. bu yüzden, ömer bayram bu sene beni yarışta tuttuysa ideal 11'de yine de yazılmıyorsa tepki gösteririm, 4. yıldızı aldıran yasin'in yazılmadığında gösterdiğim gibi... çünkü faydalı o olmuştur, evet nzonzi'nin cv'si harikadır ama tekmeye kafayı ömer sokmuştur.

    vasat sevici diye bir kelime çıktı. türkse otomotikman vasatlığa tabi oluyor. övgü entryleri bile ömer yeteneksiz ama diye başlıyor mesela. cavanda sırf kar ettirerek gittiği için iyi hatırlanır sabri'nin göbeği unutulmaz. drogba chelsea maçını satar legend olur, umut hayatının en zor zamanında yuhalanır. niye, çünkü vasat.

    galatasaray taraftarı olarak, yangın kelimesine gerektiğinden fazla kutsiyet atfederek yalandan dedikodulara çok oyuncumuzu kurban ettik yıllarca. geçmişi çabuk unutuyoruz. 3 sene önce 6. 7. olduk. bu zaferlerden sonra 'gs taraftarı doymaz abi bizim farkımız bu ehehe' goygoylarına erken başladık. savaşan, bize ait insanlar lazım. topa tam doğru açı ile vuramasa bile önemli maç öncesi takım whatsapp grubuna 'beyler uyuyamadım, yarın kazanmalıyız' yazacak adam da lazım.

    özetle: hayır arkadaşım, selçuk pasta keserken sneijder'in kuyusunu kazmadı; sabri ben varken linnes niye geliyor da demedi ; burak türk oyuncuları restaurant açılışına çağırıp 'agalar bu yabancılardan kurtulmamız lazım,yaşasın turancılık' diye de bağırmadı. sen buraya her şeyi biliyor gibi yazmak, kaos duygunu tatmin etmek için uydurdun bunları. ama takımına da verdin zararını...
  • 50
    (bkz: 14 ekim 2023 galatasaray yıllık olağan genel kurulu)nda kongre üyemiz deniz ismail arasın yaptığı inanılmaz konuşmanın sonunda söyledikleriyle yerle yeksan edilmesi gerektiği liseliler tarafından bile kabul görmüş düşmanlık çeşidi.

    haydi atkılılar göreve...

    --- alıntı ---

    bir de isimlere takılanlar var. bizim aslanlar gibi sahada her şeyini veren kerem aktürkoğlu... 30 gol, 30 asistle sezonu kapatsa dahi tek bir pas hatasıyla ağzına geleni söylüyorlar. ben hayatımda ilk defa sahada dua ettiği için eleştirildiğine şahit oldum. gerçekten pes diyorum. sonuna kadar hak ettiği için ıcardi'nin aşkı olalım elbette ama barış'ı kerem'i yunus'u berkan'ı da sevelim lütfen. onlar da bizim evlatlarımız.

    --- alıntı ---
  • 16
    sadece yerli olsa yine bir mantığa oturtabiliriz.

    galatasaray futbolcusu rakipleri haricinde hakemlerle ve sosyal medyadaki profesyonel algıcı ....'ler ile boğuşurken bir de ilk başta transferine karşı çıkmış, kendisini transfer eden ile derdi olan ya da kendisini oynatan ile derdi olan galatasaray taraftarlarından eleştiri adı altında akıl almaz ifadelere maruz kalıyor.
  • 47
    yerli oyuncularin kredisinin daha dusuk oldugu dogru. aynisi yabanci hocalar icin de gecerli. yerli bir teknik adamin elestirilme sekli, yabanci bir teknik adamin elestirilme sekline gore cok daha hafif kalir. ama dusuk profilli yabanci bir oyuncu da ayni yerli oyuncu gibi kolay linc ediliyor. cicaldau, tete, ve latovlevici aklima ilk gelen ornekler. yani burada aslinda oyuncunun pasaportu degil, etiketi kredisini belirliyor. yildiz bir isim kotu oynasa bile dikkat cekmezken, daha siradan bir oyuncu 5 iyi macindan sonra 1 kotu mac oynayinca acimazisca eletirilebiliyor.
  • 4
    normalde yerli futbolcu düşmanıyım evet. ancak aslolan galatasaray ise piyasada da durum ortadaysa illaki bazı yerli oyuncuları almak zorunda olduğumuz da bir gerçek. aldığımız/alacağımız yerli futbolcular arasında bir tek serkan kırıntılı midemi bulandırıyor. emre akbaba da muğdat çelik de transferlerini beğenmemezlik yapamayacağım futbolcular. serdar gürler ve deniz kadah (ki yabancı statüsünde sanırım) ise başıma birşey gelmeyecekse beğenmediğim topçular.
  • 42
    bunun olmadığını düşünen başka ülkede yaşıyordur.
    kendimizi aşağılayan ve aşağılayarak da mutlu olan bir halkımız var. çünkü güvenmiyoruz insanımıza. sadece futbolda değil; neredeyse her alanda güvenmiyoruz. bugün evinize elektrikçi çağıracak olsanız ve biri türk, diğeri japon iki elektrikçi olsa ve aralarında da fiyat farkı olmasa çoğumuzun türk elektirikçiyi tercih edeceğini sanmıyorum. yabancı hayranlığımız var çünkü kendimize güvenmiyoruz. atatürk’ün türk milletine güvendiği günlerin çok uzağındayız, çünkü zekasını ahlaksızlık ve kolay yoldan para kazanmak için kullanan, çalışkan ve üretken olmayan bir toplumuz.
  • 33
    abdülkerim'in samiyendeki ilk maçını, sonrasında yaşananları unutanların olmadığını iddia ettikleri durum.
    bir nebze haklı oldukları husus sadece yerlilere değil futbolculara düşmanlık var. milyonlarca euro alıyorlar, başarılı olmadıklarında üslüpsuz eleştirilere hatta hakaretlere katlanmaları gerektiğine dair bir inanış var bazılarında. kombine, bilet, forma, lig tv aldığı için parasının karşılığını tahsil etmeye çalıştıklarını öne sürüyorlar ekseriyetle. bu açıdan taraftardan çok müşteriler ve müşteri her zaman haklıdır. diğer yandan kulübün ödediği paraların kaynağının aldıkları bilet, forma vs olduğunu öne sürenler de var. dolayısıyla bu yönüyle de işveren konumundalar kendilerine göre. adama 2.5 milyon euro veriyorum yazanı gördü bu gözler. elbette beğenmedikleri çalışanlarını göndermeye de hakları var.

    bitmeyecekler. her zaman hayatın içinde olacaklar. cem davran'ın da dediği gibi olumsuzun yüksek etkileşim özelliği var ve zehri kuvvetli.
App Store'dan indirin Google Play'den alın