• 51
    ne zaman kaliteli hocalar gelir gayet de hepsi başarılı olur. sanki her gelen yabancı hoca klopp guardiola anasını satayım.

    aynı futbolcular gibi nerede kariyeri düşüşe geçmiş, artık futboldsn para kazanma aşamasına gelmiş ya da bildiğin vasat altı hocalar geliyor ve başarısız oluyor. türkiye'den gittikten sonra kariyeri yükselişe geçen kaç hoca var acaba?

    hem avrupa'nın çoğu ülkesinde de böyle.
  • 58
    basındaki sırtlanlarla baş edememesi en büyük dezavantajları. tudor galatasaray kalibresinin çok çok altında bir hoca olmasına rağmen her basın toplantısında kendisine karşı yöneltilen cömertçe soruları gördükçe taraftar sinirden haftalar ilerledikçe azılı tudor'cu olmuştu. östersunds maçı sonrası adama adeta basın toplantısında dayak atan basın ilahi adalet olarak aynı yıl vardar'a elenen fenerbahçe teknik direktörü aykut kocaman'a maç sonu soru bile soramamıştı. şu haftalarda şu maçları ve oyuncu tercihlerini terim yerine tabancı bir teknik adam yapsa maç sonu basın toplantısında belhandasından tutunda emre mor tercihine kadar her konuda sorgulanırdı.
  • 59
    fatih terim'den sonra yerine yerli bir teknik adam bulamayacağımıza göre artık yönelmemiz gereken taraf genç ve başarıya aç, mümkünse alman bir teknik adam olmalı.

    hiç öyle yabancı teknik adam ülkemizde başarılı olamaz demesin kimse.
    zamanında jupp derwall, karl-heinz feldkamp ve hatta rakiplerimizdeki arthur zico devrim yapmadı mı kendi takımlarında?

    jan olde riekerink gibi kötü örnekler de var elbette.
    igor tudor iç sahadaki yenilmez galatasaray'ı yarattı ama deplasmanda kötüydük.

    ayrıca basın mensuplarındaki bazı köpeklerin riekerink'e kızının üzerinden sordukları sorular ve tudor'a östersund maçı sonrası yapılan terbiyesizlikler de cabası.

    böyle adi köpeklere izin vermezseniz, medyayı da kontrol altında tutup hocanın kafasının rahat olduğu bir ortam sağlarsanız elbette başarılı olacaktır.

    neden yabancı teknik adam?
    yerli hocalar çağdaş futbolun geldiği noktadan çok uzaklar.
    bunu nereden anlıyoruz?
    bizden daha düşük bütçeli avrupa takımları ile maç yaptığımız zaman bile rezil rüsva oluyoruz dünyaya.

    sadece galatasaray değil, ülkemizdeki her takım rezil oluyor.
    dibimizdeki yunan takımları bile bizden iyi yahu.

    önce yönetim dik duracak, medyanın paralı köpeklerine yem etmeyecek hocayı.
    okan buruk gibi hadsizlerin başka takımda hoca iken galatasarayımızın başındaki hocaya vasıfsız demesine izin vermeyecek ya da ağzının payını verecek.

    keşke şöyle julian nagelsmann gibi birisi olsa da takımın başında, sabırla beklemeyi öğrensek, içimizdeki yamyamlara ve medyadaki köpeklere yem etmeden adım adım başarıya ulaşmasını şahit olsak.

    ama nerdeeee.
    nato kafa nato mermer amk, ha matbaaya karşı çıkmış osmanlı insanı, ha yabancı teknik adama karşı çıkmış türk taraftarı.
    ne de olsa aynı kanı taşıyoruz, dede-torun...
  • 60
    günümüzde yabancı teknik direktörün ligimizde başarılı olmasının tek yolu ülke dinamiklerine uygun ve hakim olması.

    ülke futbolunun değil, ülke dinamiklerinin. nedir?
    bir kere magazinsel olması lazım. örneğin mantık dışı tepki veren bir yapıda olması lazım sumidica gibi. böylelikle bir süre adın anıldığında futbolun değil, magazinin konuşulacak. bir şeyler denemek için alan bulabileceksin.

    sonra, karizmatik bir çirkef olması lazım. mesela mourinho. böylelikle tartışılmaya başlandığı an konuyu başka yere cekebilmeli ve kendisine alan yaratsbilmeli. karizması olmadan çirkeflesirse ama gidişi hızlanır. 1 yil once şampiyonlar ligi kazanmış mourinho çirkefligi ile, manu daki mourinho çirkefligi arasında büyük fark var. adam aynı adam, çirkeflik aynı çirkeflik ama manudayken gözümüze çok battı.

    hızlı başlayan bir tarzı olması lazım. yani pragmatik yaklaşımla kısa vadede iyi sonuçlar alabilmeli. yani klopp değil, pep değil heynckess olmalı. 'emeklilikten döndü 20 puan fark attı 'olmalı.
    ülkemizde insanlar sonuç odaklı yaşıyorlar. eğer maaşi iyiyse sevmediğimiz işi yapıyor, eğer derdi tasası yok evi gecindiriyorsa sevmediğimiz kişiyle evleniyoruz.
    elbette azımsanmayacak bir kesim sürece önem veriyor. ancak kısa vadede bir şey göremeyen 'sonuç odaklı kesim' öyle bir bağırıyor ki, mantıklı insanlar savunamiyor.
    'adam olacak çocuk bokundan belli olur' kafası çok hakim ülkemize.

    sonra, zorluklarla baş edebilmesi lazım. bugün iki üç kulüp hariç her takımda oyuncular maaşını geriden gelerek alıyor. hakemler oyunun önünde. taktik kasmaya elverişsiz, durağan bir oyun oynanıyor. yönetimler, günümüzde azalsa da, hocaya çok karışıyor.

    sıra uzayıp gidiyor. ülke iklimi değişmeden yabancı td ler ancak yukarıdaki şartları sağlıyorsa başarı yakalar.
  • 67
    galatasaray'ın futbol devrimini gerçekleştiren isimleri de kapsayan topluluktur. rahmetli jupp derwall zamanında galatasaray'a kazandırılmasa uefa kupası alan o geleneğin önü belki onlarca yıl açılmayacaktı. ondandır fatih terim sonrası için bence de galatasaray'a kendini kanıtlamış ve hala başarıya ulaşmayı arzulayan bir yabancı hoca gelmelidir. fakat fatih terim sonrası gelmelidir yani fatih terim tümden hocalığı bıraktıktan sonra.
  • 68
    çoğu futboldan anlamaz.

    niye bu konu açılıyor anlamıyorum. bizim ülkemizde samet aybaba, tolunay kafkas, bülent uygun gibi dünya çapında teknik direktörler var. bunlar gibi hocaların anadolu'nun her köşesini karış karış gezmesi, yılmaz vural gibi seksen takım çalıştırması varken ne gerek var genç yabancı hocalara. nasılsa bu ligin dinamiklerini yerli hocalarımız çok iyi biliyor. o yüzden hiç bit takım paylaşamıyor onları bak her sene bir takım çalıştırıyorlar. onlar bizim canımız ciğerimiz... aman ha açmayın böyle konular. bizimkilerin yiyeceği ekmeği başkaları mı yesin?
  • 69
    (bkz: coach)

    nereli olduğu merak edilendir.

    ülkede kullanılan “yabancı” ve “yurtdışı” kelimeleri çok derinlerde bir yerlerde birilerini ve bir yerleri anlatıyor ama tam olarak muhattapları da bulunmamakta.

    örnek olarak sosyal tartışmalarda çok kullanılan kelimeler grupları:
    “abi yurdışında şöyleymiş böyleymiş.”
    yurtdışında ayağını yola bir atıyormuşsun arabalar hemen duruyormuş.”
    “yurtdışında yaşayacağım abi ilerde”

    hangi yurdışı mesela? kamboçya? çin? rusya? abd?

    yabancı teknik direktör... fatih hoca’nın olmadığı dönemler biz de dahil tüm türk taraftar sohbetlerinden hemen herkesin işittiğini düşündüğüm bir kaç örnek;

    “yabancı teknik direktör olacak abi, kurumsallaşacaksın.”
    “türk teknik direktör kim var abi, yabancı getireceksin takıma.”

    yav yabancı tamam da, nerenin yabancısı? alman mı fransız mı rus mu? almansa feldkamp mı arıyorsun, skibbe mi? italyansa ancelotti de var prandelli de. e sinyor mancini’yi de beğenmedik. anadolu takımları eski yıldız futbolcu eğitim kampına döndü yılmaz vural’ı 1234. kez geri getirmemek için.

    geçeceğiz abi, yabancı diye bir şey yok yeni dünya’da. sistem ve eğitim var. almanya’nın tesisleşme ve altyapıları, ingiltere’nin futbola bakış açısı, hayatı ona göre dizayn etmesi var. hollandası, ispanyası hepsinin kendine özgü futbol kültürü ve organizasyonu var.

    türk kulüpleri atılım yapmak istiyorsa hedeflerine göre; muhattap alacağı birilerini örnek almalıdır. modern arabayı icat eden adam, asırlar önce tekerleği icat edenden utanmayıp onun çıkarımını kullanmış, hagi bu siteyi oluştururken “eee ekşi szlük var zaten, yapmayalım yaa” dememiştir. tarihteki tüm icatlar ve geliştirmeler, önceki tecrübeler sonucunda yapılmıştır.

    derwall’i, cruyff’u, guardiola’yı getirirsen bir sistem oluşturur ve yıllara damga vurursun. skibbe’den sonra rijkaard’ı, ondan sonra hagi, mancini, riekerink, tudor getirirsen günü bile kurtaramassın.

    benim aktüel futbol bilgim “sistem oluştaracak adam” bilmeye yetmiyor malesef.* ama bu platformda, böyle teknik adamların analizlerini yapan çok güzel yazarlar var mesela. kulüplerse bu ekonomik şartlarda çerçevelerini değiştirmek zorundalar zaten.

    minimum 2025’e kadar avrupa yakası sınırları içerisinde görüşmemek dileğiyle sevgili coach... yani diğer semtleri bilmem de beyoğlu, florya, seyrantepe gibi yerlerde ihtiyaç yok.

    (bkz: %100 yerli fatih terim)
  • 70
    galatasaraylı olmayan teknik direktörlerdir. ne lucescu ne gerets ne mancini hiçbir yabancı antrenör galatasaraylı değildir. onlar birer profesyonel çalışandır. işleri bitince çeker giderler. çünkü galatasaray onların işyeridir. ama fatih terim, tıpkı sizin gibi, benim gibi hakiki galatasaraylıdır. görevde olmasa bile bir taraftar gibi maç gününün, maç anının heyecanını yaşar. yüreğinde galatasaray'ın heyecanını taşır. temel fark budur.
  • 71
    2001-2007 arası şampiyon olan tek yerli hoca mustafa denizli'ydi.

    2008'de bitime 6 hafta kala feldkamp koltuğu cevat güler'e bırakırken aynı zamanda türk futbolundaki yabancı hoca dominasyonunu da yerlilere bırakıyordu.

    2008 yılından 2020 yılına geçen bu sürede bir daha yabancı hoca şampiyonluk yaşayamadı. hatta yaklaşan bile çok olmadı. bunun etkisiyle ligdeki takımların %90'ı yerli hoca tercih etmeye başladı. uzunca bir süre ligdeki tek yabancı hoca samudica'ydı.
  • 72
    fatih terim sonrası vizyonlu, yeni dünya futbol sistemine ayak uydurmuş olanından bir tane ihtiyacımız vardır.

    ligi tanıyor ayağına okan buruk'u falan getirecekse yeni yönetim şimdikinden daha fazla acı çekeriz. bu kulube terim'den sonra bir yerli teknik adam daha girmemeli. zaten tarihin en iyisi ile çalışmışsın, hem de onlarca yıl boyunca kalkıp da bir anadolu kulubu teknık dırektörü ile devam etmek saçmalıktır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın