• 381
    yabancı oyuncu sayısında kısıtlamaya gidilmesi: bu kabaca, bir şirketin idaresindeki fabrikanın ana uğraşı/üretimi/istihsaline konu olan ham madde veya ara malların ithalatına kısıtlama getirmekten başka bir şey değil. hani galatasaray a.ş. statüsünde ve borsaya açılmış bir şirket ya; yatırımcıları falan var ya o bakımdan diyorum. lan bu şirketin işi futbolcuyla lan deyyuslar; şirketin mali ve manevi değeri futbolcusunun kalitesiyle paralel. e siz ne yapıyorsunuz, bu şirketin varlığına, istikbaline kastediyorsunuz. hem sonra bu işin müşterisi olarak benim yalçın ayhan veya ibrahim dağaşan benzeri inferior malzemeye para vereceğimi, onları izleyeceğimi mi sanıyorsunuz lan futbol sefilleri?
    şimdi mevzu şu: bu futbol pazarının borsaya, spk'ya zarta zurta hesap vermek zorunda olmayan, federasyon binasında birbirlerine silah çeken; aziz fedaileri, kulüp birlikçileri, cukkacıları var. bu piyasadaki canlıyı bu mafyöz kesimler kaldırmak istiyorlar ve bunlar siyasetle de haşır neşir kimseler; aralarında babası belediye başkanı olanları da var. ayrıca bunlar için azizgiller veya başkaları çok fazla önem arz etmiyor; bunlar cukkayı kim verirse onun pırasasını yalarlar.
    şimdi aklıma geldi, bizim başbakanın oğlunun gemicik alışverişi yaptığı rehmetli hasan doğan ölmeyeydi bu işleri büyük bir hırs ve şevkle düzelteceğidi fekat yüce rebbim o badem gözlü merhumu aramızdan aldi. sonra yine başbakanımızın yakini olan göksel arkadaş gündeme geldi fekat o zaman da maalesef şike olayları patlak verdi. eee tabi ilahi adalete güç yetmiyor.

    peki hesap ne? hesap şu:
    alper potuk 10 milyon yüro
    osman kütük 20 milyon yüro
    fatih fıtık 50 milyon öööro
    yüro yavrum yüro, cukkala yandan.
    yaşasın türk fitboli!

    fakat bu kısıtlama eninde sonunda yine bize, yani galatasaray'a yarar; galatasaray yine en iyisini bulur çıkarır evelallah.
  • 383
    fenerbahçe'nin şike yüzünden uefa'dan ceza alma riski devam ettiği sürece kalkmayacak sınırlama. düşünsene fenerbahçe avrupa kupalarına 5 sene katılmama cezası alıyor. galatasaray her sene şampiyonlar ligi'nde. drogba geliyor, sneijder geliyor, hulk geliyor, terry geliyor, lescot geliyor. hani beşiktaş bitti artık 2 büyük var deniyor ya. biranda 2. büyük fenerbahçe de biter, beşiktaş onun yerini alıverir yada bir zamanların fransa ligi'ne, portekiz ligi'ne döner ülke futbolu. tek takımlı bir hal alır. işte bu yabancı sınırının tekrar hortlamasının temelinde yatan göt korkusu budur.
  • 384
    avrupa liglerindeki yabancı oyuncu sınırlamalarına bakalım. arada yanlışları görürseniz düzeltiniz.

    avusturya ligi: kadroda ab dışında en fazla 7 yabancı oyuncu olabilir. (bizim türk orada yabancıdan sayılıyor yani.)

    belarus ligi: maç kadrosunda en fazla 5, ilk 11'de 4 yabancı olabilir. (bizimle yarışır.)

    belçika ligi: yabancı sınırı yok. (benim sülalem rahat diyor.) şaka bi yana adamlar kaldırmış yabancı sınırlamasını ama gel gör ki son dönemde müthiş yıldızlar yetiştirmişler. eden hazard, vincent kompany, axel witsel, marouane fellaini, jan vertonghen, romelu lukaku, vermaelen, courtois, mertens, daha sayıyım mi lan. demek ki neymiş yabancı sınırı uygulamak çare değilmiş. bence bizim referansınız belçika olmalı.

    bulgaristan ligi: sınırsız yabancı oyuncu ile sözleşme imzalanabilir, ancak maç kadrosunda ab dışından 3 oyuncu bulunabilir. (buna razıyım lan.)

    hırvatistan ligi: ilk 11'de 6 yabancı olabilir.

    çek cumhuriyeti: ilk 11'de ab dışında en fazla 3 oyuncu.

    danimarka: maç kadrosunda 18 yaşından küçük ab oyuncusu bulunamaz. (bunlarda ayrı bi manyak.)

    ingiltere ligi: ve beklenen an. yabancı sınırlaması yok.

    fransa ligi: kadroda ab dışında 4 oyuncu bulunabilir.

    almanya ligi: yabancı sınırlaması yoktur. ama buna rağmen bayern münih maçlara en az 6-7 alman oyuncuyla çıkmaktadır. alman milli takımının iskeletini oluşturur. keza borussia dortmund'da öyle. bütün dünya almanın daşşağını yesin. http://www.itusozluk.com/...ini-yesin_150148.jpg

    italya ligi: her sene yurt dışından en fazla 2 oyuncu transfer edilebilir. (yalnız bunu ilk defa duydum ne güzelmiş lan.)

    ispanya ligi: kadroda ab dışı 3 oyuncu bulunabilir.

    50 tane ülke var sıkıldım yazamadım. ama kısacası elit liglerde herhangi bir yabancı oyuncu sınırlaması neredeyse bulunmuyorken, belarus, çek cumhuriyeti gibi liglerde yabancı sınırlaması bizim liglerle eş değer.
  • 387
    maddi manevi her anlamda yardırıp gidecekken, en çok belimizi büken uygulama olacak. ulan bari 8'de sabitleyin şunu, 6 nedir, 5 nedir yahu? kırk yılda bir avrupa standartlarında futbolcu yetiştirilebilen bir ülkede, tek çözüm tesisleşme ve altyapıya önem vermek iken, bu sorun yabancı sınırlaması ile çözülmek isteniyor. yabancı sayısı 5'e inince dünya kupasını mı alacağız biz aga?
  • 388
    sürekli gündeme taşımayı ve gündemde tutmayı kendime misyon edindiğim ve bu saçmalığın ortadan kalkması için her gün hakkında yazacağım kural..

    taraftarımızın bu saçmalığa karşı çıkmak yerine kabullenerek muslera'yı, melo'yu falan gözden çıkartması artık sabrımı taşırmış durumda.. adamın kadrosunda dünyanın en iyi 5 kalecisinden biri ve en iyi 7-8 ön liberosundan biri bulunuyor fakat akıllı! muslera'nın yerine onur'u, melo'nun yerine alper potuk'u koyuyor! akil adamlar sizi.. ben de sonuna kadar bu konuda yazmaya devam edeceğim..

    boş konuşma, peki senin var mı bir fikrin, çözümün? diyenlere ise cevabımız;

    juppderwall tarzı yabancı oyuncu kuralı:

    her insan gibi her ülke de kendine özel. dolayısıyla farklı ülkelerdeki uygulamalar örnek alınsa da, aynen kopyalayıp uygulamak doğru değil.. nacizane ülkedeki futbolun sorunlarına yabancı transferi kurallarıyla çözümlerim:

    öncelikle yabancı sayısı serbest..

    sorun: ülkeye kalitesiz yabancı ithalatı

    çözüm: ingiltere’de ki gibi transferde milli olma şartı.. son 2 yılda milli takımında maçların %70’inde oynama şartı konabilir..

    ek: ingiltere’den farklı opsiyon olarak ayrıca en az 40 kez milli olmuş oyuncular da kabul görebilir.. böylece ingiltere için olmasa da türkiye’de hala iş yapabilecek kariyerli ve tecrübeli yabancıların önü kesilmemiş olur.. anadolu takımlarının kolay kolay milli takımlarında düzenli oynayan oyuncuları alamayacağını unutmamak lazım..

    sorun: altyapıdan oyuncu çıkaramamak

    çözüm: 18 kişilik maç kadrosunda en az 4 tane kulübün alt yapısından yetişmiş oyuncu bulundurma şartı..

    kulüplere esneklik, genç oyunculara daha fazla şans tanınması adına maç kadroları sayısı 20’ye, bulundurulması gereken altyapıdan yetişmiş oyuncu sayısı 5’e çıkarılabilir.

    altyapının şartı: türk oyuncular için 17, yabancı oyuncular için 18 yaşından önce kulübe imza atmış olmak.

    (kurala uyulmaması halinde ağır yaptırım şart. mesela ilk ihlalde oyuncu başına ağır para cezası, 2nci ihlalde oyuncu başına puan silme cezası gibi..)

    böylece yabancı sınırlaması var diye, almanya’dan , hollanda’dan yapılan türk oyuncu ithalatının bir önemi kalmayacak ve bu oyuncular genç oyuncuların önünü kesemeyeceklerdir. zaten kendi kulüplerinde şans bulan oyuncular gerekirse o ülkelerden de milli takıma seçilebilirler..

    yine bu kural ülkede fiyatları aşırı şişmiş türk oyuncuların piyasasını da normal seviyelere çekecek ve takımları daha çok oyuncu yetiştirmeye teşvik edecektir.

    sorun: ülke dışına oyuncu ihraç edememek

    çözüm: 23 yaş altı yabancı oyuncu transferinin kriter olmaksızın serbest bırakılması.
    bir önceki kural bu sorunu kısmen çözecektir. yine de büyük takımlar kadar kaliteli yabancı almakta zorlanacak anadolu kulüpleri için oyuncu yetiştirip ihraç etmeleri için bir fırsattır bu kural. 2. ligde benzer bir kural uygulanmış ve emenike gibi bir oyuncu bu sayede 2.lige gelmişti unutmamak lazım. demek ki isteyince oluyor. bırakalım yaşı müsait olduğu sürece istedikleri kadar adam alsınlar..

    bu tür bir serbestiyetle kulüpler, portekiz kulüplerinin brezilya’ya, fransız kulüplerinin afrika’ya açıldığı gibi, başta azerbeycan olmak üzere orta doğu ve orta asya ülkelerine açılarak genç oyuncu keşfinde bulunabilirler.
  • 389
    muslera: kontenjan bahanesiyle bu adamı satmak büyük gaflet olur, hedef ilk 10 takımdan olmaksa tutmak şart.
    eboue: gökhan gönül'ü almadığın takdirde mecbursun, ya da başka yabancı alacaksın.
    yabancı stoper: şart oğlu şart.
    sol bek: türkiye'de bir tane bile yok. öpe öpe yabancı alacağız.
    melo: dünyada eşi benzeri yok. bonservisini almadığımız her saniye hata.
    sneijder: yani, sneijder.
    drogba: drogba.

    söylenenlerin hepsi haklı.
    yerin dibine batsın yabancı sınırlaması.
  • 391
    türkiye'nin ne kadar kötü, ne kadar yasakçı, değişimi, gelişimi ne kadar reddeden bir anlayışla yönetildiğinin kanıtıdır.
    matbaa tekrar icad edilse yine 300 sene geç girer bu memlekete.
    internet çıktı, çağ değişti bunlar hala telefonun icadından bi haber. tayvandan karı ayarlıyorum lan. tayvan nere türkiye nere.
    tayvan lan tayvan. dünyanın öteki ucu. artık sınır mınır kalmadı dünya denen yuvarlakta. herkes her yerde.
    almanya bile siyahi oyuncu oynattı milli takımında.
    sen hala engelle, yasakla.
    olan türk klüplerine oluyor.
    amacına ulaşmak için yapman gereken basit.
    alt yapına yatırım yapmak.
    ama yaptığın yabancıyı yasaklamak.
    işte bu zihniyet sonunda memleketi ırak'a çevirecek zihniyet.
    yaptığınız işe sokayım sizin.
  • 393
    yabancı oyuncu sayısı serbest bırakılmadığı sürece :

    hiçbir avrupa kulübünün 1 milyon euro dahi vermeyeceği mehmet topuz gibilerine 10 milyon eurolar verilir.
    anadolu kulüpleri yeteneksiz türk oyuncuları büyüklere kaktırmaya (evet tam manasıyla kaktırmak) devam eder.
    gururla avrupa'nın büyük sayılabilecek takımlarına gönderdiğimiz futbolcularımızı ertesi sezon kolundan tutup parayla kandırararak geri getiririz biz getirmezsek diğeri getirir (o mevkide daha kaliteli türk yok mantığı).
    ilk maça çıktığında yeteneğine hayran kaldığımız elimizden nasıl kaçırdık diye hayıflandığımız futbolcular her sezon daha da geriye giderek hayat gayesinin lamborghini'den ibaret olduğunu bizlere gösterir (bkz: gökhan gönül).

    böylelikle fazla fazla kazanan ve yerini garanti gören hiçbir türk futbolcu kendini geliştirmeye çalışmaz. kazandığı paraya bakar sadece. çünkü ortada mücadele yok, zorluk yok niye kassınlar kendilerini.

    kendin pişir kendin ye, para türkiye içinde dönsün dursun, anadolu kulüpleri rahat olsun.

    türkiye futbol federasyonu'nun örnek aldığı sistem bana kalırsa (bkz: kuzey kore)

    nükleer başlıklı füzelerimiz de gökhan gönül ve ismail köybaşı.

    kolla kendini avrupa sağlı sollu geliyoruz!
  • 394
    ilgili kararı futbol federasyonu verdiği sürece hiçbir düzelme görülmeyecek uygulama.

    başka bir kurul kurulmalı en başta, ünal aysal'ın bahsettiği gibi. avrupa'daki sistemler incelenmeli. madem ülke futbolunu geliştirmek istiyorsun, git almanya'yı ispanya'yı örnek al. ama yok, biz napıyoruz, 60'ların macaristan'ına falan bakıyoruz. çok zekiyiz çünkü.
  • 395
    her gün ama her gün gündemde kalması gereken konu..

    belki 'bu saçmalığı kabullenmiş' taraftar bu sayede muslera'yı, melo'yu bırakmaktan vazgeçip dikkatini federasyona baskı yapmaya verir ve kendi yönetimini bu konuya odaklamak için çalışır..

    (hayır bir de adam her hafta dev takımların maçlarını izleyip, o canavar ön liberoları görmesine rağmen melo'nun yerine 20 yaşında çocuğu koymuyor mu, bir de şampiyonlar ligi'nde yarı final 'hayal' etmiyor mu.. işte o an bittiğim andır..)

    benim bu konudaki fikrim ise özetle;

    juppderwall tarzı yabancı oyuncu kuralı:

    her insan gibi her ülke de kendine özel. dolayısıyla farklı ülkelerdeki uygulamalar örnek alınsa da, aynen kopyalayıp uygulamak doğru değil.. nacizane ülkedeki futbolun sorunlarına yabancı transferi kurallarıyla çözümlerim:

    öncelikle yabancı sayısı serbest..

    sorun: ülkeye kalitesiz yabancı ithalatı

    çözüm: ingiltere’de ki gibi transferde milli olma şartı.. son 2 yılda milli takımında maçların %70’inde oynama şartı konabilir..

    ek: ingiltere’den farklı opsiyon olarak ayrıca en az 40 kez milli olmuş oyuncular da kabul görebilir.. böylece ingiltere için olmasa da türkiye’de hala iş yapabilecek kariyerli ve tecrübeli yabancıların önü kesilmemiş olur.. anadolu takımlarının kolay kolay milli takımlarında düzenli oynayan oyuncuları alamayacağını unutmamak lazım..

    sorun: altyapıdan oyuncu çıkaramamak

    çözüm: 18 kişilik maç kadrosunda en az 4 tane kulübün alt yapısından yetişmiş oyuncu bulundurma şartı..

    kulüplere esneklik, genç oyunculara daha fazla şans tanınması adına maç kadroları sayısı 20’ye, bulundurulması gereken altyapıdan yetişmiş oyuncu sayısı 5’e çıkarılabilir.

    altyapının şartı: türk oyuncular için 17, yabancı oyuncular için 18 yaşından önce kulübe imza atmış olmak.

    (kurala uyulmaması halinde ağır yaptırım şart. mesela ilk ihlalde oyuncu başına ağır para cezası, 2nci ihlalde oyuncu başına puan silme cezası gibi..)

    böylece yabancı sınırlaması var diye, almanya’dan , hollanda’dan yapılan türk oyuncu ithalatının bir önemi kalmayacak ve bu oyuncular genç oyuncuların önünü kesemeyeceklerdir. zaten kendi kulüplerinde şans bulan oyuncular gerekirse o ülkelerden de milli takıma seçilebilirler..

    yine bu kural ülkede fiyatları aşırı şişmiş türk oyuncuların piyasasını da normal seviyelere çekecek ve takımları daha çok oyuncu yetiştirmeye teşvik edecektir.

    sorun: ülke dışına oyuncu ihraç edememek

    çözüm: 23 yaş altı yabancı oyuncu transferinin kriter olmaksızın serbest bırakılması.
    bir önceki kural bu sorunu kısmen çözecektir. yine de büyük takımlar kadar kaliteli yabancı almakta zorlanacak anadolu kulüpleri için oyuncu yetiştirip ihraç etmeleri için bir fırsattır bu kural. 2. ligde benzer bir kural uygulanmış ve emenike gibi bir oyuncu bu sayede 2.lige gelmişti unutmamak lazım. demek ki isteyince oluyor. bırakalım yaşı müsait olduğu sürece istedikleri kadar adam alsınlar..

    bu tür bir serbestiyetle kulüpler, portekiz kulüplerinin brezilya’ya, fransız kulüplerinin afrika’ya açıldığı gibi, başta azerbeycan olmak üzere orta doğu ve orta asya ülkelerine açılarak genç oyuncu keşfinde bulunabilirler.
  • 400
    amacının türklerin gelişmesini engelliyor diye ortaya atılması beni daha da çileden çıkartıyor. sen futbolun yönetimi ve uygulanması ile ilgili bütün unsurları adam gibi denetlemedikten ve denetimden geçemeyenlere gereken yaptırımı uygulamazsan hiç bir şey gelişmez.

    bir çok yerden örnek model alabilirsin. ortalığa mal gibi içini nitelikli sporcularla ve onları izleyenlerle dolduramayacağın bir sürü tesis yapıp veya yapmayı vaadedip çıkacağına mesela almanya'dan al süper lig ve 1.lig takımlarına altyapı tesisi zorunluluğunu adamlar gibi parayı pompala oraya buraya kime ait olduğu ve kimin kullanacağı belli olmayan tesislere harcayacağına ve o paranın kullanımını, sonrasında tesisin işleyişini hocalarını doktorlarını denetle. klüplere uygulama alanlarında zorunluluklar getir sahası ışıkları boku püsürü adam gibi olsun. herşeyden önce adam gibi mali yapılarını denetle denetimden geçemeyenlere transfer yasakları getir aldığı yayın gelirlerinden zorunlu kısıntılar yap ödeyemedikleri ile ilgili. bak bakalım ozaman bir tanesi salak salak yabancı oyuncu alabiliyor mu araştırmadan transfer yapıyor mu, görürsün nasıl tıpış tıpış altyapıya önem verdiklerini.
App Store'dan indirin Google Play'den alın