• 153
    beşiktaş ve galatasaray tarafının çok kaçırıyoruz, atamıyoruz söylenmelerini mantıklı bulmuyorum, hücum hattınızı bitirici ve soğukkanlı isimlerden seçmeniz gerekir. pozisyon üretimi tek başına hücum gücünü belirleyemez.
    sezon başında taylan-berkan-cicaldau-kerem-morutan-halil(diagne) ile başlarken golü kim atar, çift haneleri kim görür diyebileceğin kerem dışında olmadı, diğerleri bu skorerliğe dair hiç güven vermedi ve istikrar sorunu yaşandı.
    tüm bunların yanında pozisyonların kaybı sonrası ne gibi savunma önlemleri alınıyor, rakibin tehditlerine nasıl çözüm bulunuyor bunlarda incelenmesi gereken konular. topyekün hücum etmek yerine bilinçli ve savunma güvenliğini sağlamış bir takım olsaydık tek farklı skorlar takıma yetecekti. alt lig takımı denizlispor'a 3 gol atıp 3 gol yedikten sonra xg üzerinden hala oyunu yorumlamanın mantığı yok senin üç gol yemen problemdi, attığın goller turu geçmek için yeterliydi.
    yüksek xg üretiminden bu sonucun çıkması kadro mühendisliğine yazar.
  • 155
    geliştirilmesi gerektiği apaçık ortada olan veri türü.
    bakın büyük sayılar kuramı gereği yazı tura attığınızda 4 atıştan 2-2 çıkmak zorunda değildir. ama 1000 atış yaparsanız 500-500e çok çok yakın sonuç alırsınız.

    konuya bağlarsak bu doğru bir ölçme şekli olsa her maçta xg’si fazla olan kazanmaz yine elbette, ama bir sezona yayıldığında eğrisi doğrusuna gelir ve sezonu önde bitiren daha fazla gol şansı yaratmış olan takım olur. aksi türlüsü istatistik bilimine aykırı, belli ki analiz verilerini toplamada bir hata yapıyorsun.
  • 156
    çok fazla sayıda data üzerinden hesaplandığı için isimler üzerinden kıyas yaparak eleştirmenin hatalı olacağı istatistik türü. isimler üzerinden kıyasla eleştiri daha çok dillendirildiği için dedim. yoksa aynı şekilde bu verinin isimler üzerinden övülmesi de saçma.

    bizde golleri mohamed kaçırıyor da sanki hesaplamaya giren tüm takımların elinde lewandowski mi var? hayvani bir ham veri miktarının çeşitli şekillerde işlenerek, ortalaması alınarak ortaya çıkarılmış veridir. her şutu lewandowski çekmeyip, her pası da de bruyne atmadığına göre futbolcu isimlerinin değiştirilerek çıkarımlar yapılması çok saçma. onbinlerce futbolcu içinden top class seviyede artı eksi 200 tane futbolcu var diyelim. böylesine az bir ağırlık, matematiksel olarak koca bir denklemi nasıl etkileyebilir?

    edit: imla.
  • 157
    ya yine mi derede boğuluyoruz. daha önce buraya yazıp göndermediğim bir mesaj vardı. onu bitireyim diye geldim ve yine nasıl o iki oyuncunun gol atma ihtimali aynı olsun gibi sorulara geri döndüğümüzü gördüm. üzücü artık bu. bakın galiba 1 önceki sayfada upuzun ve derin bir eleştiri yazısı var. istatistik biliminden gelen birisinin bu veriye dair yaptığı verinin alehinde bir analiz. bu istatistiğin berbat bir istatistik olduğunu düşünüyorsanız gidip ona bakın derim.

    bakın 2 tane şeyi kıyaslamak için diğer değişkenleri sabitlemeniz gerekiyor. eğer hagi'nin mi berkan'ın mı daha iyi golcü olduğunu anlamak için değişkenlere sabitlemeniz gerekir. yani aynı pozisyonu yaratıp bakmanız gerek. bunu yapmanız imkansız olacağına göre bizler pozisyonları belli özelliklerine göre kategorize edip bu kategorizasyonları sabitliyoruz. yani bu istatistik zaten hagi'nin berkan'dan daha iyi şut çektiğini göstermek için oluşturulmuş bir istatistik. bunu anlamak neden bu kadar zor? bu istatistiğe getirebileceğiniz en kötü istatistik o vuruşu yapan x olursa gol ihtimali artar demek. bu istatistik golcüleri daha iyi değerlendirmek için çıkartıldı. sonra geliştirildi geliştirildi ve farklı alanlarda kullanılmaya başlandı. belli bir seviyenin üzerindeki oyuncuların ortalama kabiliyetine göre o sayılar belirleniyor. sonra da elimizdeki oyuncu bu ortalamanın neresinde ona bakıyoruz. hagi 0,05 xglik şutlardan da gol çıkartıyor çünkü bu ortalamanın sağında berkan 0,15ten olması gerekenden az çıkartıyor çünkü ortalamanın sağında.

    bir örnek daha verip bitireceğim. ondan sonra da daha önce yazdığım yazıyı paylaşırım herhalde.

    25 gol atmış bir adamla 18 gol atmış adamı sadece gol sayılarından golcülüklerini kıyaslamak yeterli gelmiyor. o 25 golün 10u boş kaleye atılmış gollerse bu bize golcülük becerisini anlatmıyor. başka becerileri anlatabilir ama aradığımız şey golcülük. o yüzden bakıyoruz ve ne görüyoruz. 25 gol atan adam toplamda 27 xg'yi şu kadar şutta bulmuş ve bundan 25 gol çıkartmış. 18 gol atan adamsa 15 xg toplamı şu kadar şut deneyerek bulup o golleri atmış. hatta çok daha az şut çekmiş olsun. o zaman diyoruz ki daha az atan adam aslında golcülük anlamında diğerinden daha iyi olabilir. gol sayısına aldanmamak gerek, diyoruz. bu kadar basit bir istatistikle bu kadar kavga etmenin manası ne hiç anlamıyorum.

    edit: şunu da eklemem lazım. galatasaray özelinde sorun neydi? galatasaray geçen sene de bu senede gayet yüksek xg üretip gol atamıyor ve az xg ürettirmesine rağmen gol yiyor. geçen sene ikinci kısım o kadar yoktu ama özellikle bu sene bu durum ayan beyan göze çarpıyordu. özellikle pozisyonlara baktığımızda galatasaray 0,2 üzeri xg ürettiği şutlarda dahi golü bulma konusunda kötüyken 0,1 civarı ve altı şutlardan en çok gol yiyen takımlardan biri. galatasaray'ın oyun içi istatistiklerinin en azından fatih hoca döneminde (torrent hocayla beraber değişen veriler o kadar aklımda değil) trabzonspor'un verilerinden çok farklı olduğunu falan düşünmeyin. gayet yakın ve hatta üstte istatistiklerimiz vardı. ancak trabzonspor düşük xg'li şutlardan bile gayet yüksek gol sayısına ulaştı ve bunun yanında uğurcan yüksek xg'li şutları bile çıkartacak bir performans verdi. yani hem iyi attılar hem de çok iyi tuttular. yoksa özellikle ligin ilk yarısı savunma ve baskı istatistikleri berbattı trabzonspor'un. her durum için bu çıkarım yapılabilir denemez. sadece xg sayısına bakıp bu yorumu herkese uyduramazsınız ama galatasaray özelinde durum bu. bu kadar ceza sahasına topla giren, bu kadar xg üreten, bu kadar kaliteli xg üreten bir takımın gol sayısının bu kadar az olması bitiriciliğinin berbat olduğundan başka bir şeyi göstermez. yahu forvetler arasında xg/gol oranına bakıyorsunuz çıkan sonuçların dibinde halil, batsuahi, berisha var. bu durum ile 3 büyüklerin bu seneki performansı arasında bir ilinti olmadığını mı düşünüyorsunuz hakikatten.

    -------------------------------------------------------------------------------
    bir süredir xg'nin üzerine daha sofistike konuşulan, eleştirilen, üzerinden daha fazla metrik oluşturulmaya çalışılan istatistiki bir metrik olduğunu görüyorum. bu çok hoşuma gidiyor çünkü xg en temelinde çok basit tanımlanan bir veri. sonrasında da bir sürü farklı şekilde genişletip geliştirmeye çalışıyorlar. bu sebepten biz ölümlüler seviyesinde de kendine bir yer bulduğuna inanıyorum.

    ancak fark ettiğim bir hata var. bu analizcilerin bir hatası değil, daha temel seviyede oyunu ve bu tarz metrikleri amatör seviyede algılamaya çalışan insanların yaptığı bir hata. xg toplamını tek bir anın sonucu gibi görüyor bazı insanlar. oysa bu bir sürü anın toplamı. ancak gol dediğimiz şey o bir anla alakalı. haliyle toplam xg ne kadar önemliyse şut başına xg ve/veya yüksek xg'li şut sayısı da önemli.

    yanlış hatırlamıyorsam opta yaptığı analizler sonucunda 0.10, 0.11 xg'li şutlara standart şutlar derken 0.2 ve üstü şutlara daha verimli şut olarak kabul ediyor. şimdi 2 takim alalım. 1 tanesi 4 tane şut çekmiş olun. bunların xg'leri de 0.25, 0.2, 0.1 ve 0.05 olsun. burada dikkat edersek şut başına 0,15 xg üretilmiş. bir başka takım da toplam 1,8 xg'yi 12 şutla üretsin. şut başına yine 0,15 xg üretildi dikkat edersiniz. şimdi buraya 12 tane xg sayısı uydurmaya üşeniyorum o sebepten 2. takımın ürettiği en yükse xg'li şut da 1,17 olsun. peki bu iki takımın kendi aralarındaki maça baktığımızda ne görüyoruz?

    2. takım çok daha fazla şut çekmiş ve çok daha fazla xg üretmiş. o zaman daha çok gol atmış olmalı değil mi? hayır değil. bu iki takımın güç, kurgu, kalite, oyun tarzlarındaki farklılıklardan dolayı oyunun oynandığı alan, şut sayıları vs farklı olabilir. aslında eğer ilk takım rakibine bol şut verme pahasına kaliteli şut vermemeyi hedefliyor bunun yanında da bulabileceği koridorları kontra ataklarla değerlendirip az ama iyi pozisyona girmeyi hedefliyorsa ilk takım amacına neredeyse ulaşmıştır. evet belli ki 2. takım 0,1'den fazla xg üreten şutlar bulmuş ve bunlar plana tam oturmuyor. böyle bir fikirde şut başına xg'yi daha da düşük tutmak istersiniz. ancak verdiği hiç bir şut da 0.2 xg'yi üretmemiş. bu açıdan da plan fena tutmamış denebilir. aynı zamanda bu takım 2 tane çok iyi pozisyon bulmuş. yani ilk takımın hocası gayet planının o maç için doğru olduğunu ama performansın artırılması gerektiğini düşünebilir. bu sırada 2. takım da rakibinden 3 kat fazla xg ürettiğini düşünüp bunun illüzyonuna kanıp performans veya plan sorgusu yapmayabilir.
  • 158
    galatasaray takımının yüksek xg'si ile ilgili bilgi vermek biliyorsunuz bir aralar suçtu. işte efendim "istatistik mini etek gibiydi", "takım ne oynuyordu ki xg'den bahsediliyordu", "rakip zaten geriye çekiliyordu, takım o yüzden pozisyona giriyordu, xg de yüksek çıkıyordu". bunları hatırlamayanımız yoktur. şimdi sormak lazım; 6 şubat 2022 alanyaspor galatasaray maçında, rakip 10 kişi kalmış, maç berabere, var mı pozisyonumuz? var mı şutumuz? hani rakipler geri çekiliyordu da ondan bizim xg yüksek çıkıyordu? peki bu mesela bu maçta xg kaç? 0.45. yine kaybettiğimiz başka bir maç; 5 mart 2022 konyaspor galatasaray maçı. hani rakip öne geçince geri çekiliyordu ya, biz de o yüzden yüksek xg yakalıyorduk. kaçmış bu maçta xg? 0.75. demek ki neymiş; xg hepimizden akıllıymış; xg yalan söylemez; xg siz pozisyona girmeden, pozisyona giriyormuşsunuz gibi yüksek çıkmaz, xg size iyi oynadınız, kötü oynadınız da demez, xg size girdiğiniz pozisyonlardan çıkartabileceğiniz gol miktarını söyler. hayır en komiği de insanların xg sonuçlarından çıkardığı yorumlara kızıp xg'yi kötülemek. xg pozisyonun nasıl oluştuğuna bakmaz, sen pozisyona gelirken yürüyerek mi geldin, koşarak mı geldin, şutu çekerken nabzın 300 mü, 10 mu ona bakmaz, senin bitiricin iyi mi kötü mü ona da bakmaz; yahu tek bir şey söylüyor bu istatistik; sayfalarca analiz yapmaya gerek yok; diyor ki x noktasından çekilen bu şutun gol olma ihtimali şudur. bu kadar yahu. ve bunu o kadar fazla örnek içinden alıyor ki; o şutları çekenlerin içinde messi gibiler olduğu gibi, berkan kutlu gibiler de var. zaten o yüzden bunun adı "istatistik" oluyor. bakın şunu tekrar tekrar söylüyorum; xg sizlerin yaptığınız analizlerle yakından uzaktan ilgilenmiyor. şutun kalitesiydi, şuydu, buydu zerre umrunda değil. onu xg'yi analiz edenler yapıyor. xg sana sadece bir şey veriyor; onu da defalarca yazdık zaten.

    pas oyununu beceremeyen takımlar yüzünden pas oyununa küfreden tipler var ya. bu da öyle bir şey. yahu birileri bu istatistikten çıkan sonucu yanlış analiz ediyor diye bu istatistik çöp olmuyor. o analizi yapanın çöplüğüdür en fazla.

    tekrar tekrar tekrarlamakta fayda var. xg tek bir şey söylüyor. sen sezon boyunca 10 gol attın ama girdiğin pozisyonlara göre 20 de atabilirdin. ya da tersi 20 attın ama 10 golde de kalabilirdin. bunun yorumunu yapmıyor. sen 20 atabilirdin, niye 10 attın, senin bitiricilerin çok kötü demiyor. ya da tersi; sen 10 golde kalabilirdin ama bitiricilerin çok iyi diye 20 attın da demiyor. xg'nin sonucu senin daha iyi ya da daha kötü oynadığının da kanıtı değil. en basit örnek önümüzde işte. fatih hoca zamanı iyi oynamıyorduk, xg çok yüksekti; torrent zamanı yine iyi oynamıyoruz, bu sefer xg de düşük. trabzon iyi top oynuyor, xg'si bizden düşük. vs vs gibi bir sürü örnek var önümüzde.

    bunun bu kadar mesele olmasının sebebini aslında hepimiz biliyoruz. misal fatih hoca zamanında kötü oyunun yanında düşük de xg çıksaydı; xg şu an dünyanın en isabetli istatistiğiydi. neyse ki torrent zamanı hem kötü oyun hem düşük xg ile biraz dengeye geldik.
  • 159
    veriler, çok iyi bir destekleyicidir ve doğru kullanıldığında fayda sağlar. lakin xg'ye göre puan durumu yapmak falan futbolun özünde olmayan şeyler. futbol böyle bir şey değil. oyuncuların, teknik direktörlerin ve başka onlarca dinamiğin bir araya geldiği yerde sadece sayılara bakarak halihazırda gerçekleşmiş olanı aslında olmaması gereken olarak yorumlamak gerçeklere tamamen aykırı.

    galatasaray'ın veya fenerbahçe'nin xg istatistiğinin trabzonspor'dan yüksek olması hiçbir şey ifade etmiyor. maçlarda ne kadar güçlü bir oyun oynamışsın, savunma kapasiten nedir, oyuncu değişiklikleri oyuncuları doğru pozisyonlarda doğru anlarda konumlandırmak, sezon başı oyuncu seçimi, ona göre oyun belirlemek, maçına göre realist tercihlerde bulunmak ve her şeyden önce anları doğru oynamak. futbol özünde bir an oyunudur. bütün verilerin, analizlerin yanında nihayetinde saniyelik tercihlerdir. veriler sadece sonuçlar üzerinden yorumlanır. ve dediğim gibi iyi bir destekleyicidir ama futbol denen oyun için asla ana aktör kabul edilemez.

    bugün sosyal medyada instat üzerinden futbol yorumlayan, grafik bilenler duayen kabul ediliyor. ama işin tekniğine yönelik yorumlarında da futbolun özüne kadar uzak oldukları ortaya çıkıyor. bu insanlardan bazıları türk halkını avrupa liglerini takip etmemekle küçümserken gedson'un sadece ön liberoda falan oynayabileceğini söylüyor.* sonra buna atıfta bulununca da özelden tanıdıkları araya sokup dert yanıyor veya hakaret ediyor. oluyor böyle şeyler.
    sözlüğümüzde bu konuların üzerine düşüp, harmanlayarak bu işi kaliteleri yapanları ayırıyorum elbette.
  • 162
    bunun birde ters versiyonuna bakmak lazım, kalemizde kaç xg ile kaç gol yemişiz!

    bazen 1 pozisyon verip 2 gol yendiğimiz maçlar oldu.

    evet mükemmel değildik ama şampiyon da mükemmel oyunla şampiyon olamayacak bu sezon.
    hatta bence her iki trabzonspor maçında da adamları oyun olarak ezdik.

    sadece muslera (pena) farkı ile bile en az 10 puan fazlamız olurdu. vasat üstü bir forvet ile de muhtemelen şampiyonluğa oynuyorduk.
    yazık oldu koca sezona.
  • 163
    henüz oynanan oyunu yeterince hesaplamaya katmadan hesaplanan futbol istatistik birimi.

    https://understat.com/team/Manchester_City/2021

    manchester city 2021/2022 sezonunda 52.39 xg'den 49 gol çıkarmış ki bu %8'lik bir bitiricilik eksikliğine işaret ediyor. ve bu istatistiği paralize eden 4 xg ile 9 gol çıkaran de bruyne'ye rağmen bu istatiğe göre manchester city gibi bir takımın bitiricilik problemi var. de bruyne'nin sapması çok yüksek olduğu için onu hariç tutarak hesaplama yapılırsa 48.34 xg'den çıkarılan 40 gol var bu da %20.85'lik bir eksiklik anlamına geliyor.

    eğer bir istatistik manchester city gibi her yönden dünyanın en kaliteli oyuncularına sahip bir takımın bitiricilik sorunu olduğuna işaret ediyorsa, o istatistiğe gereğinden fazla anlam yüklememek gerekir. kesinlikle faydalı bir istatistik ama tek başına hiçbir anlam ifade etmiyor. şutların kapalı savunmalara karşı ve baskı altında atılmasını hesaba katıyor ancak belli ki yeterince değil. kapalı savunmalara karşı gol atmaya çalışmak yerine kapalı savunmayı delerek gol atmaya çalışmak bu istatistiğe dayanılarak iddia edilen bitiricilik sorunun önüne geçecektir.
  • 168
    iktisatta bir tabir vardır "ceteris paribus". yani her şey sabit iken tek bir değişkenin sonuca etkilerini anlatmak/hesaplamak için kullanılır. ancak gerçek hayatta hiçbir şey sabit değildir. herhangi bir konudaki istatistik tek bir değişkenle okunamaz. en basiti çok param var çok zenginim bile diyemezsin. enflasyon %10000 olduğu bir ülkede isen nominal olarak çok para bir şey ifade etmez.

    burada da "xg" tek başına bir göstergedir. her bir şut için bir değer içerir. yani 0,20 xg'li 10 şut çekersen xg 2 olur. diğer tarafta 0.5 xg'li 4 şut çekersen yine 2 xg olur. ancak 0.5 xg'li bir şutun gol olması için şutu çeken bir oyuncuda bulunması gereken yetenek/şans 0.20'ye göre çok daha yüksektir. sonuç olarak verilere bir de ortalama xg'den bakmak gerekir. nba'deki başarılı şut yüzdesi ve bunların toplam şut sayısını kıyaslamak gibi (500 şut üzerinden %45 ile oynayan bir oyuncu 40 şut üzerinden %50 ile oynayan bir isimden daha evladır).
  • 172
    11 eylül 2022 kasımpaşa galatasaray maçı'nda iki takımın şut sayısı ve isabetli şut sayısı gibi gerekli istatistiklerine baktığımızda, şut sayısında galatasaray'ın bir adım önde olduğunu, isabetli şut sayısında da kasımpaşa'nın üstün olduğunu görebiliriz. bu durum maçı izlemeyen birine müsabakanın hakkının beraberlik olduğunu düşündürebilir.

    oysa gerçekte girdiği az sayıda net pozisyonu golle sonuçlandıran; onun dışında uzaktan cılız şutlarla kaleyi yoklayan, 30-35 metreden şişirilen toplarla bile bir şekilde muslerayı bulan bir kasımpaşa vardı maçta.

    maçı izleyen herkes görecektir ki galatasaray daha fazla pozisyona girdi ve birbirine yakın olan isabetli şut istatistiğinin aksine gole daha yakın olan taraftı. gereksiz istatistik xg'ye baktığımızda kasımpaşa'yı 0.80, galatasaray'ı ise 2.55 görerek bu durumu perçinleyebiliyoruz.

    tabii nadir örneklerde (kötü oynayan takımın 2 penaltı kazanması gibi) xg'nin de yanıldığını görebiliyoruz. tek başına çok fazla anlam yüklememek makul ama futbola bir zenginlik katan istatistiği argüman silahi yapıp kendisine karşı duygusal bir tavıra girmemiz sonra da yerden yere vurmaya çalışmamız son derece manasız duruyor.
  • 173
    bu istatistikle alakalı iki temel sorun var. istatistikte sorun yok ama değerlendirilmesi ile alakalı iki sorun.

    birincisi xg yani "expected goal" türkçesiyle gol beklentisi kavram olarak sakıncalı. çünkü istatistik özünde bir çok benzer şutu temel alarak aslında "çekilen şutun" kalitesi ile ilgili bir done veriyor. örneğin ilk hafta oynadığımız antalya maçında* haji wrightın muslera ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda muslera oyuncunun çalım atma isteğine el koyarak topu çekti aldı. bu xg istatistiğine yansımadı çünkü bu pozisyonda bir şut çekilmedi. yani kalenin içinde bir futbolcu topa dokunamazsa yani şut olmazsa pozisyon çok ciddi de olsa bu istatistikte yer almaz. dolayısıyla istatistiğin "gol beklentisinden" ziyade "çekilen şutun kalitesi" istatistiği olarak güncellenmesi ve yorumlanmasında fayda var.

    ikinci problem ise daha yapısal. çekilen şutların kalitesinin olasılıksal hesapla belirlenmesi güzel. ancak bu olasıkların toplanması ve toplu olarak bir gol sayısı olasılığı belirlenmesi bir problem. yani matematiksel olarak bir şutun gol olma olasılığı yüzde 10 iken 10 tane bu şuttan attığınızda 1 gol beklentisi oluşması teorik olarak sorunlu. olasılık teorisinde bu olasılıkların hepsi birbirinden bağımsız olaylar ve mutlak toplam yapılarak bir yüzdenin mutlak bir gol sayısına evrilmesi söz konusu değil. bu durumu daha sonra olasılık teorisinden bahsederek daha detaylı da açma şansım olur umarım.

    yani çok değerli bir istatistik sonucu olmasının yanında okuma yaparken her bir şutun kalitesine ilişkin bir veri olarak okunursa istatistik isabetli sonuçlar verecektir. bunun yanı sıra toplu bir okumadan ziyade tek tek şuta ilişkin verileri değerlendirmek daha sağlıklı olacaktır.

    einstein'ın çok değerli bir lafıyla bitireyim.

    ölçülemeyecek hiçbir şey yoktur. henüz ölçecek enstrümanlara sahip olmadığımız gerçeği vardır.
  • 175
    eğer sorunuz "neden xg üzerine daha az yazı yazıldığı?" ise son paragrafı okumanız yeterli olur. ancak genel bir şeyler okumak isterseniz yazının kalanı da orada.

    öncelikle bu istatistiğin hala daha anlatılamamış olması nasıl hesaplandığının aktarılamamış olması çok üzücü. zira bu istatistik geliştiriliyor. en basitinden pozisyon havuzunu geliştiriyorlar. ancak ilk anlamanız gereken şey bu istatistiği şirketler çıkartıyor ve aralarında kategorizasyon farkları olabileceğini bilmek. her ne kadar ben bu istatistik şirketlerinin profesyonel verilerine sahip olmasam da kamuya açılan verileri kontrol ettiğimizde çok bir fark yok. demek ki kategorizasyonları 3 aşağı 5 yukarı birbirine yakın.

    ınstat'tan devam edelim.
    -şutun çekildiği yer
    -şutun açısı
    -şutun nereyle çekildiği
    -kalecinin yeri
    -şutla kale arası kaleci hariç oyuncu sayısı
    -şutun çekildiği anın karakteri ("big chance" başlığıyla görürsünüz. 15. dakika çekilen şutla veya 3-0'ken çekilen şut ile 85. dakika 0-0 giden bir maçtaki kategorizasyon bir değil.)

    bu maddelere göre elindeki şut havuzunu bölüştürüyorsun ve gol olma ihtimaline bakıyorsun. bu kadar basit yahu. siz sabaha kadar şut çekilen bölgeyle alakalı olduğunu zannedin bu istatistik şutun kendisiyle alakalı.

    peki neden toplanıyor? bu istatistik ilk çıktığında golcülerin verimini anlamak için çıktı. bu sebepten yıl sonu toplam gol ile xg arasında bir ilişki kurup oluşan + veya - farklar ile golcüleri bir hiyerarşiye koymak için çıktı. bundan topluyorsunuz. uzun vadede kontrol etme yöntemi olarak kullanılıyor. hakikatten 1 xg'ye ulaştığında 1 gol atmalıydı diye iddia eden mi var zannediyorsunuz? belki çok gereksiz şut çekmiştir takım. örnek verelim mi? ligin ilk maçlarında galatasaray'ın şut başına xg'si 0,07'ydi. kimi örneklem havuzlarına göre değişkenlik göstermekle beraber 7 veya 8 şutta bir gol olduğunu biliyoruz. bu da bize bir eşik veriyor. yine analiz şirketlerinden şirketlere farklılık göstermekle beraber 0,12 ile 0,14 arası bir eşik xg değerimiz oluşuyor. bunun altındaki şutlara verimsiz şut deniyor. geçen yıl galatasaray yüksek xg'li pozisyonları gole çeviremeyen ancak düşük xg'li şutlardan da gol yiyen bir takımdı. bu size bir şey anlatmıyorsa (benim anladığımdan bambaşka bir şey olabilir bu) gözünüz kördür, yapacak bir şey yok. gördünüz mü, istatistik bir şey anlatmaz. bu bir veri ve sizin sorular sormanıza ve soruları cevaplamanıza yardımcı olur.

    üst sıra xg ilişkisi ne peki? üst sıralara oynayan takımlar ekseriyetle toplam xg'lerinin 1,2 katı kadar gol atar. sebebi basit. elinizdeki havuzda her türlü beceriden adam var. ligler maddi farklar üzerinden kurgulanmış. yani şampiyon olacak takım haliyle çok daha para harcayabildiğinden ligin dibindeki takımdaki oyunculara kıyasla aynı zorluktaki pozisyonları gole çevirme ihtimalleri daha yüksek. ancak xg'nin havuzunda messiden tutun en alttaki oyuncuya kadar pozisyonlar kullanılıyor. bu sebepten ligin üst seviyelerine oynayan takımlar ekseriyetle ortalamanın üzerinde gol atma becerisine sahiptir.

    fonksiyon istatistiklere gelelim şimdi. burası daha önemli. xg bize bir metrik veriyor ve bunun üzerinden bir anlatı yakalamamızı sağlıyor. ancak bu üzerine daha fazla istatistik yaratabileceğimiz bir istatistik. başka bir istatistikten örnek verelim. pas sayısına bakıyoruz ve bu bize yetersiz geliyor değil mi? yana veya baskıyı kırmak için geriye atılan bir pasın değeri ile boş alana oyuncunu taşımanı sağlayan pasın değeri aynı değil. yana atılan pas değersiz demek değil ama amaçları kategorisi bir değil. pas sayısı temel istatistiği üzerinden biz bölgelerdeki atılan pas sayılarını, rakip oyuncuyu geçen pas sayısını, akın başlatan pas sayısını ve benzerlerini çıkartıyoruz. xg'de de oluşan pozisyonu oluşturan diğer oyuncuların katkısı, pozisyon başına xg sayısı gibi ekstra üretilmiş kaynağını xg'den alan fonksiyon istatistikler. işte bunlara girince xg'yi okumanazı da daha verimli hale getiriyor.

    gelelim asıl meseleye. neden xg hakkında daha az okuma görüyorsunuz burada? öncelikle yeterli maç sayısı yok. istatistik üzerine çalışmak için bir süre geçmesi gerekiyor. yarın öbür gün daha fazla maç oynandığında koşu mesafelerine, sprint sayılarına, xg'lere, şut başına xg'lere vs bakacağız ve yorum yapmaya başlayacağız. oyunu anlamaya çalışacağız. bakalım muslera geçen yıl gibi düşük xg'li pozisyonlardan çok mu gol yemiş ona bakacağız. yediğimiz gollerin veya pozisyonların hangi şekilde oluştuğuna bakıp geçen yıldan nasıl farklı olduğunu kontrol edeceğiz. ama daha bunun için zaman lazım ki veri toplansın. bunun dışında daha az bu konu hakkında yazı görmenizin çok temel bir sebebi var. (lütfen buraları kocaman harflerle okuyun) yordunuz bizi. vallahi de billahi de yordunuz. sadece bu konuda da değil. kişisel olarak ben hiç bir bakış açısının değişmemesinden çok yoruldum. bundan dolayı daha az yazıyorum ancak xg meselesi bambaşka bir şey. bakmayın bu yazıyı da yazmayacaktım ama dayanamadım yazdım. bin kere anlatıldı bin kere anlaşılmak istenmedi bu. istatistiğe, veriye karşı bir gurup var burada. artık sıkıcı bir hale geliyor ve kimse de bununla uğraşmak istemiyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın