vizyon

• 126

  vizyon budur:
  
  (bkz: galatasaray markası/#2350421)
  
  yazar kardeşimi tebrik ederim. okuyunca gözlerimden alev çıktı. sanki şu an stadımızda şampiyonlar ligi marşı bitti ve we’re the best galatasaray diye haykırıyorum...
• 127

  fikret orman'in yine konusturdugu hede. come to besiktas, youtube subat ikinciligi derken simdi de bu proje. ne denilebilir ki buyuk is, tebrikler.
  
  https://twitter.com/...828412241477634?s=21
• 128

  (bkz: knock knock guess who is back)
  
  fatih terim’in 21. şampiyonluğumuzun ardından şampiyonlar ligi resmi hesabına attığı tweettir.
  
  hocamız ciddi şekilde vizyonumuzu şampiyonlar ligi kupası olarak belirlemiştir.
• 129

  14-15 ve 17-18 sezonları şampiyonluk kutlamalarında bulunmayandır. allah için şu kutlamaları artık biraz daha kaliteli yapın.
• 130

  aykut kocaman’ın vizyonu aşağıdadır.
  (bkz: knock knock guess who is back @ziraattürkiyekupası :( )
• 131

  türk halkı bu kelimenin anlamını tam bilmiyor anladığım kadarıyla. ota boka vizyon diyorlar sosyal medyada.
  
  gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği, uzağı görüş, seziş, anlayış, kavrayış, sağgörü, basiret.
• 132

  (bkz: #2524163) tam olarak budur.
• 133

  bu kelime ne zaman bir kulüpte yüksek seslerle söylenmeye başlasa o kulüp boka batıyor.
• 134

  kulüp başkanlarının, arkasına saklanarak saçma sapan işlere yönelmesi sonucu ne zaman dile gelse, o kulübün kötüye sürükleneceğini anladığımız sözcük. vizyonu en fazla galatasaray’a çelme takmak olan ali koç’un şirketlerini de iyi biliyoruz. hangi vizyon ile fenerbahçe’yi ileri taşıyacak merak ediyorum. sürekli vizyondan bahsediyor. vizyon 6 yıldır işsiz gezen bir adamı direktör yapıp futbol takımını ona emanet etmek mi? geçmiş olsun. su veren itfaiyenin hortumunu seveyim.
• 135

  bugun kuyuya atilan bir tas yuzunden transfer söylentisi ile direkt belirledigimiz sanilan kavram. vizyon zidane ile gorusmekmis bunu da bugun öğrendim tesekkur ederim. o zaman ibrahimovic icin yoklama yaptigi icin dursun ozbek vizyon konusunda everestin tepesinde oluyor.
  not: isbu entry efsane baskan faruk süreni vizyonsuz gostermek değildir. birini överken digerini gommenin gereksizligi üzerine atılmıştır. unal aysal da efsane başkandır ve alternatif samp ligi icin gorusmeler yapması bile vizyon dedigimiz seyin en onemli gostergelerinden biridir.
• 136

  anlamı, takımın başına saçma sapan bir sportif direktör getirip, nerede boş beleş topçu varsa transfer edip takımı kümede tutmaya çalışmak olarak güncellenmiştir. teşekkürler ali koç sayende çok eğleniyoruz.
• 137

  rakipte olunca iyi, sende olunca kötü olan bir kelime.
• 138

  boş bir kelime, soyut. hangi takım zikrederse o takım için sezonun kötü geçeceğinin garantisidir. herkes kendisini devrimci görüyor. herkes en akıllı kendisi zannediyor. herkes aklına gelen inanılmaz vizyon dolu hamleleri bir tek kendisi düşünüyor sanıyor. klasikleşmiş ama doğru hamle yapmayagör... yeni nesil şekilci taraftar hemen vizyonsuzlukla suçlarlar. ama biraz böyle alışılmışın dışında şova yönelik hamleler yap, hemen vizyoner oluyorsun bunların gözünde. vizyon nedir? futbolda vizyoner hamleler nelerdir? inanın ki bilmiyorum. şu ülkede kimsenin bildiğini de düşünmüyorum.
• 139

  son dönemlerde eski köye yeni adet getirmeye çalışan herkes için kullanılan bir kelime. o yüzden içi boşalmış anlamını kaybetmiş hale geldi. vizyonu olan bir kişinin geleceği görüp, doğru planlamalar yapması, gelecek olası tehlikelere karşı önlemler alması, ve doğacak fırsatları önceden sezip avantaja çevirmesi gerekir. bu yüzden fenerbahçe taraftarı kadar olmasa da bizim de bu kelimeden çekmişliğimiz var (bkz: ünal aysal'ın vizyonu)
  çok doğru hamlelerle futbol, erkek basketbol ve kadın basketbolda önemli başarılar yakaladık ünal başkan zamanında. şike dönemindeki söylemleri ve tavrı, tff ve diğer kulüplere karşı duruşu muazzamdı. ama maalesef vizyonu olmayan bir başkandı.
  birkaç yıl sonra ffp belasının kapımıza geleceğini göremedi. ülkedeki kur riskini hesap edemedi ve buna karşı bir önlem alamadı. 29 yaşındaki selçuk-burak ikilisiyle her sezon artacak şekilde 5 yıllık sözleşme imzaladı. fatih terim'le yollarını ayırdıktan sonra futbol takımını ve transferleri bülent tulun gibi bir adama emanet etti.
  avrupa'da yetişen, avrupa'da, yaşayan dolayısıyla olaylara bir türk gibi sıcakkanlı ve duygusal değil, bir avrupalı gibi sakin ve realist bakan bir başkandı ünal aysal. ama vizyonu olan bir başkan değildi ne yazık ki.
• 140

  bu dediğiniz şey "avrupai olmak" değildir. bizde vizyon bununla karıştırılıyor. öte yandan vizyon tek başına yeterli de değil. o vizyon için uygun ortam var mı? o vizyon senin gerçeklerinle uyuşuyor mu?
  
  mesela ünal aysal avrupai'ydi, ali koç da hakeza öyle; bu adamların vizyonları da var. tamam ama bu vizyon bu ülkenin şeraitine uymuyor ki. çünkü bu ülke bir batı avrupa ülkesi değil. bu ülke hala demokrasisini oturtamamış, o yüzden otoriterliğin hüküm sürdüğü ve genel olarak ekonomik sorunlarla boğuşan, genelde istikrarsız bir doğu avrupa ülkesi. bu ülkede avrupai vizyonun sağlayacağı bir şey yok çünkü halk ve yönetim böyle evrilmemiş. haliyle tüm o vizyonlar, misyonlar türkiye gerçeklerinin sert surlarına çarpıp geri sekiyor.
  
  bu spor camiasında gerçekten vizyoner ve vizyonunu ülkenin şartlarını hesaba katarak kuran bir adam arıyorsanız aha o adam:
  
  (bkz: fatih terim)
  
  gözüm kapalı derim ki bu ülkenin en vizyonlu ve en gerçekçi spor adamı fatih terim'dir. şenol güneş hariç diğerlerini toplasan fatih terim'in sağ beyin lobu belki ederler. şenol güneş'te de o potansiyel var ama onda başka problemler olduğu için seviyesi o kadar yükselemedi.
  
  o yüzden fatih terim varken galatasaray'da vizyon sorunu olmaz.
• 141

  "tukiye'de futbol" kapsaminda ele aldigimiz vizyon bence ikiye ayriliyor:
  
  paran varsa* hagi, drogba, sneijder, eto'o, pepe, robinho, van persie gibi en ust duzey takimlarin a sinifi futbolculari olmus gercek yildizlari buraya getirebilmek(u: tabi oyuncunun burada oynama isteginden, sakatlik/form durumundan vs emin olman gerekiyor), paran yoksa ajax* veya porto* modeli takim kurmaktir.
  
  turkiye liginde sampiyonlugu arac olarak kullanip avrupa'da basari hedeflerken ajax ya da altinordu modeli maalesef su an icin cok erken ve fazla romantik kalir. o yuzden 3 buyuklerdeki baskanlar* ne yapti/yapiyor? cesitli kaynaklardan gelen paralar 30 yas ustu kariyerli futbolculara yatirilip, lokalde ve avrupa'da basari bekleniyor. ancak cesmenin suyu kesildigi anda, daha dogrusu bu durum surdurulebilir olmadigi icin geriye kalan kocaman bir finansal fiyasko.
  
  o zaman elimizde tek bir secenek kaliyor: kisitli butceyle en fazla basari icin once turkiye'de sonra dunyada scouting isini en iyi yapan takimlardan daha iyisini yapmak. ali koc bence bunu yapmaya calisti ama verdigi kararlar sonrasi durum ortada. basta cikip seffaf bi' sekilde kulubun ne kadar dar bogazda oldugunu vs anlatti ve vizyon falan dedi. comolli'yi getirirken roma'daki monchi gibi olsun diye dusunmustur muhtemelen. fakat "listemizde 100 futbolcu var" deyip sonra o listeden frey'i, harun'u, reyes'i falan alirsan monchi gibi sonuc vermiyor ne yazik ki.
• 142

  fransızca kökenli bir kelimedir. (bkz: vision)
  
  tdk'ya göre anlamları:
  
  --- alıntı ---
  
  1. sinema salonlarında filmin gösterilmeye başlaması. 2. daha sonra olabilecekleri düşünme işi. 3. insanı duyular dünyasının üstüne yükselten ve hiçbir zaman tam olarak gerçekleştirilemeyecek olan, yalnızca erişilmesi istenen amaç olarak kalan kılavuz ilke. 4. bir şeyin dıştan bakıldığında görünen biçimi, görünme durumu. 5. gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği.
  
  --- alıntı ---
  
  link: http://www.tdk.gov.tr/...326b843b058.09220893
  
  diğerlerini bilmem, geri kalanı beni ilgilendirmiyor. beni bu kelimeyi bir entryde kullanırken görmüşseniz eğer, kastettiğim tdk'ya göre 2. anlamdır.
  yani daha sonra olabilecekleri düşünme işi. geleceğe hedeflerini koyabilmek için, bunları düşünüp ona göre aksiyon alma hali.
  
  altı boş bir kelime de değildir görülebileceği üzere. çünkü geleceği düşünmeyen bir insan olacağını ben zannetmiyorum. bu bağlamda bakarsak her insan az ya da çok vizyon sahibidir. buradaki iş, senin vizyonun ile gerçeğin ne kadar uyuştuğunu görmek ve bunu çözmektir. yani atıyorum hepi topu bütün varlığın sadece 200 bin liralık bir ev almaya yeterken sen kalkıp "yahu yarın öbür gün kendime bir bugatti veyron falan alırım, evin geniş bir garajı da olsun" dersen bu vizyon olmuyor. ama "civarda park sorunu olmasın yeter gelecekte bir araba alırsam" diyerek düşünürsen geleceği burada işte vizyon giriyor devreye.
  
  galatasaray açısından eğer ki uyarlarsak, galatasaray gelecek hedefini her zaman için avrupa tutmuştur. ali sami yen'in kulübü kurarken bizlere hedef olarak gösterdiği "türk olmayan takımları yenmek" hedefi de bir vizyondur. uefa kupasının alınması da bu vizyonun içerisindedir, şampiyonlar ligi kupasının hedef olarak koyulması da bu vizyonun içerisindedir.
  
  bu bağlamda gelen geçen başkanlara baktığımızda bizim "başarılı başkan / yönetim" veya "başarısız başkan / yönetim" bakış açımız da tam olarak buradan gelmektedir. en azından benim açımdan bir başkanın ve yönetiminin başarılı sayılabilmesi için ali sami bey'in 1905'te koyduğu bu vizyonu ne kadar takip ettiği önemlidir.
  
  son olarak, kelime fransızca arkadaşlar. nasıl anlamayabiliyorsunuz ki? * *
• 143

  bu ülkede kim bende vizyon var diyorsa kesinlikle o kişide vizyon yoktur.
• 144

  (bkz: siz benim hayalimdeki fenerbahçeyi anlayamamışsınız)
• 145

  (bkz: siz benim hayalimdeki galatasaray'ı anlayamamışsınız)
• 146

  vizyon kelimesi köken olarak fransızca kökenli bir kelimedir, anlam itibariyle görüş, hayal ve boş düşünme eylemi olarak fransızca dilinde kullanılabilmektedir. lakin son zamanlarda üzülerek söylemekteyim ki galatasaray'ın başkanlık koltuğuna geçen şahıslar için boş düşünme ve hayal anlamları daha ağır basmaktadır. bugün burak elmas yönetimini bünyesinde verilen sözlere göz atarsak fatih terim ile devam edilmesi vaadi, yeni ve kulübe bol para kazandırılacağı iddia edilen ancak nef şirketi ile imzalanan sponsorluk anlaşması burak elmas yönetiminin vizyonunu en özel şekilde tanımlamıştır.
• 147

  yöneticiye, kişiye veya takıma göre değişkenlik gösteren tabir. fatih terim’i görevden alan milan ancelotti ile anlaşıyor, fatih terim’i görevden alan burak elmas torrent’le olmak ya da olmamak işte tüm mesele bu.
• 148

  artık ülkedeki boktan futbol gündeminden ve bizi aşağı çekmeye çalışan sözde rakiplerden sıyrılıp nihayet başka bir seviyeye geçtik. bizi bu seviyeye yeniden taşıyan ve bu özgüveni tekrar sağlayan başta erden timur ve okan buruk olmak üzere herkese teşekkür ederim. galatasaray'ın ve galatasaray taraftarının yeri, hedefleri bellidir. kurucumuz rahmetli ali sami yen bey'in gösterdiği hedef doğrultusunda yeni maceralara yelken açmış bulunuyoruz. hepimize hayırlı uğurlu olsun.
• 149

  resmen bu kavramı kullandığımız o şanlı günlere geri döndük. osimhen zorla gelmese, icardi mertens torriera büyülerini yapmasa erden daha bile kötüydük.
• 150

  çift haneli gol ve asist katkısı veren 24 yaşındaki türk yerine 30 yaşındaki premier lig halil akbunar'ına yılda 8 milyon avro bağlayıp geri dönüşü olmayacak bir para harcamak ve kerem'i de mevkisinden ederek çocuğun üzerinde iyice baskı oluşturmaktır. o yüzden erden timur asla eleştirilmez. eleştiren aforoz edilir.
  
  vizyon nedir size söyleyeyim: keremlerin, yunusların, barışların sayısını artıracak ve onları rahat ettirecek, yeteneklerini sergilemelerini sağlayacak ortamı ve takımı yaratmaktır.
  
  vizyon mauro icardi'yi almak da değildir. illa para harcayacaksan mesela 25 yaşında gabriel sara çekmektir. ama ikincisini yapan linç edilirken ilkini yapan yeri göğe konamaz. çünkü bir dalga yarat yeter türkiye'de, ondan sonra kimse yaptıklarını sorgulamaz. her şey hype'tır. örneğin fenerbahçelilerin erden timur düşmanlığı... adamın kendilerini tehdit ettiğine herkesi bir inandırdılar ya, ondan sonra istediklerini söylemek hakkını elde ettiler. şimdi herkes söyle diyor: timur da ligi bitirtmeyiz demişti.
  
  mesela bu sözlük fenerbahçeli olsa ali koç'un aday olduğu seçimlerde onun ne kadar vizyoner olduğunu anlatırdı. ne kadar? diye sorsan asla cevap gelmezdi ama. çünkü vizyondan bahsetmek kolay ama içini doldurmak? onu asla göremiyoruz.