• 26
    oncelikle sizden ricam yillar evvel fatih terim hakkinda yazdigim entryi okuduktan sonra bu entrye dalmaniz..
    (bkz: #843453)

    surada yazilan butun entryleri okumus biri olarak oncelikle soylemek durumundayim, bu vasatligin sebebi ne ffp, ne parasizlik, ne yanlis transfer.. oncelikle 1 numarali sebep hocan.
    " makas acildi, hazir degiliz, ocak ayinda bambaska bir gs olacak, galatasaraylilarin gurur duydugu bir takim, sene sonu bazi arkadaslarla yolumuzu ayiracagiz, bundan sonra 17-18 yasindaki gencleri sahada gorebilirsiniz " vs soylemlerinin sahibi ve bunlara inanan insanlardir galatasaray'i vasatlastiran..
    bir ton insan transfer yapamadigimizdan bahsetmis de, sanki basarili oldugumuz seneler yillik 40€ para harcardik da su an 15€ harciyoruz. ya tarihin en pahali stoperi luyindama, en pahali 2. forveti diagne, en fazla para kazanan falcao.. bunlarin ucu de kadronda ve yollamaya calisiyorsun.
    diagne'ye 13€ para verdik, iyi ki almisiz sampiyon olduk diyen bir hoca, sampiyon olduktan 2 ay sonra adami kiralik yollamaya calismadi mi? buradaki amacim diagne'nin inanilmaz yararli, degerinin cok ustunde bir topcu oldugunu soylemeye calismak degil, diagne zaten bu parali etmez de, hem bu paralari veriyorsun ve iyi ki verdik diyorsun. sonra da adami yollamaya calisiyorsun, bu kadar kolay mi ya? kim sesini cikarabildi, hanginiz hocayi hatali buldunuz?
    psv macinda - bence takimin en isteklisi - baris'i oyundan alip babel'i oyuna suren bir hoca, genclere yatirim yapacagiz, 3 seneyi bu yuzden istedim deyince inandirici oluyor mu hakikaten ya?
    avrupanin vasat takimlarindan birinden 2 macta 7 gol yiyen bir adam, 1 hafta sonra gazetecileri toplayip gule oynaya toplanti yapamaz ya, hic mi zorunuza gitmiyor? eskiden psg, real'den 5 yerdik!!!!(!) yeaaa makas acildi iste diyen adamlardiniz, simdi psv'yi mi ovup durmamiz lazim ki bence gercekten sadece iyi antreman yapmis, diri bir takimdi psv..
    bu topcularla ne bekliyorsunuz abi diyen tayfaya geldi sira, ne mi bekliyorum? 3 pas ya, sadece 3 tane adam akilli pas bekliyorum.. dogru zamanda pres, tek pas, adam eksiltme, top indirip oyunu yigma..ne bilim, frikik oldugunda topa kimin vurmasi gerektigini bileyim istiyorum. mac sonrasi hocanin " aytac vurmak istiyorsa, vursaydi o zaman, omer'e cekil deseydi " lafini nasil soylememesi gerektigini, sizlerin de buna tepki gostermenizi bekliyorum. lan aklim almiyor, bir hoca bu lafi diyebilir mi ya? kimin ne yapacagi bu kadar mi belirsiz?
    nasil mi vasatlastik? arda'nin terim'in elini opunceye kadar lafinin gecmemesi ama nedense asy'de herkesin onunde terim'in elini optukten sonra bir anda nasil kadromuzda olmasi gerektigini bize yedirmeye calisan bu hocaya tepki verilmemesinden dolayi vasatlastik.. sirf bundan dolayi baskani da karsisina aldi, yonetimi de.. hanginiz tepki gosterdiniz? hocanin vardir bi bildigi dediniz..
    vasatlasan galatasaray ve taraftari hakkında daha cok seyler yazarim da artik icimden gelmiyor.. kimse galatasaray'dan buyuk degildir ve galatasaray tarihinde inanin su ankinden kotu olmadi, olamaz da..
  • 27
    fatih terim, galatasaray futbol takımı teknik direktörü iken onu savunan taraftarlara verilen etiket.

    peki fatih terim yok iken ne oluyor?

    hoca en son 2018 ocak ayında geldi, ondan önce de 2013 sonbaharında ayrılmıştı. 2014 yılında şampiyon fenerbahçe olurken, 2016 ve 2017 senelerinde beşiktaş şampiyon oldu. 2015 yılında şampiyon oldu galatasaray, yine bugün sorsan herkesin vasat diyeceği hamza hamzaoğlu ve 1-0 şeklinde alınan skorlar ile. avrupa'da ise roberto mancini'nin juventus'u elemesi dışında bir başarı yok. hadi bi de hamza hoca'nın astana'yı geçerek grup üçüncülüğünü koyalım. bunun dışında dörtlük olduğumuz maçlar, östersunds faciaları falan var.

    hoca 2013 yılında ayrılmadan önce 2011 yılı yaz aylarında takıma dönmüştü. 2011 yılından önceki ayrılık ise 2004 ilkbaharındaydı. 2004 ile 2011 arasındaki 8 şampiyonluk kupasından sadece 2006 ve 2008 yılındakileri alabilen galatasaray ligi 8. sırada bitirmeye kadar gerilemişti. 5 aralık 2006 galatasaray liverpool maçı galibiyeti dışında tamamen bir avrupa ligi takımına dönüşen galatasaray 4. turdan ötesini görememiştir. karpaty lviv'e elenen, tromsö faciasını yaşayan bir takımdır galatasaray.

    hocanın 1. ve 2. dönemi arasındaki 2 sezonda ise mircea lucescu ile 1 şampiyonluk yaşayan galatasaray bu yıllarda cidden iyi bir avrupa mecarası yaşamıştır. şampiyonlar ligi çeyrek finali görmüş ve bir sezonki sezon belki de tarihin en zorlu şampiyonlar ligi grubunu oluşturmuştur.

    bizi vasata hoca mı alıştırdı bilemem ama hoca yok iken de tablo* pek parlak değil.
  • 30
    19 ağustos 2021 randers fc galatasaray maçı'ndan sonra artık önü alınması gereken taraftardır.

    artık yangıncı taraftar mı ortaya çıkar, kapalı tribün lütfen sakin olalım anonsu mu yapılır yoksa ilk ali sami yen'deki ilk iç saha maçında pasolig mi yakılır bilemem.

    artık kulüpte hoca başta olmak üzere kimse lagaluga yapmasın.

    köy takımlarına karşı aciz durumlara düşmeye başladık efendiler!

    ve teknik direktör bizimle maytap geçip bulduğumuzu atacaktık ya da yer yer iyi pres yaptık diyor.
  • 32
    vasat ortalama demektir. bir futbol takımında, en az 8 10 vasat oyuncu olur zaten. bu normaldir. 2000 kadrosuna bakınca capone, marcio, vedat, ahmet, fatih, arif, hatta suat gibi oyuncular vasat oyuncuları. o takımı o kadar büyük yapan taffarel, bence bülent, popescu, hagi, hakan şükür ki dünyanın sayılı forvetlerindendir kendisi, okan, emre'ydi. bunlar o takımın yıldızlarıydı. diğerleri tamamlayıcı vasat oyunculardı. o vasat oyunculardan herhangi birini günümüz galataasaray'ına koy, o da eleştirilir, yerden yere vurulur. ya da tam tersi bugün vasat diye beğenmediğin herhangi birini o uefa kadrosuna koy zerre sırıtmaz, çıkar o çalışan makinenin bir dişlisi olurdu.
  • 36
    süper lig 2021-22 sezonunda yaşadığımız hayal kırıklığına yeteri kadar ses çıkarmayan, bu durumu normalleştiren taraftardır. avrupa ligi'nde her şey güzel gidiyor ancak avrupa ligi bir illüzyon ve hata payı yok denecek kadar az. 2021-22 uefa avrupa ligi'nde gruptaki 6. maçta alacağımız bir lazio yenilgisi her şeyi çöpe atabilir yada son 16'da havlu atabiliriz birden. ancak lig uzun, bitmesine çok var. galatasaray futbol takımı hedefsiz kalmamalı, 13 maçta 6 galibiyet almamalı.

    sportif başarı büyük takımlar için bir ihtiyaç, gereklilik. 2 senedir bu takım başarı görmedi, bizi başarılara en çok alıştıran kişi fatih terim. ben geleceği inşa edeceğim diyip lig 9. olmak, liderin 12 puan gerisinde olmak, her derbiyi kaybetmek ki derbiyi kaybettiğimiz takımların bir sıkımlık canı yok, galatasaray'a, bu ülkenin bir numaralı camiasına yakışmıyor.

    an itibariyle vasat bile görmüyorum ben 2021-22 galatasaray futbol takımını, sınıfta kalmış bir takım olarak görüyorum. ayağa kalkmak bu takımın genlerinde var ancak başarısızlıklığı normalleştirmeyi anlayamıyorum.

    ticari bir kuruluş değiliz, sportif başarıyla ekonomik başarıyı bir şekilde aynı yere bağlamak gerekiyor.
  • 37
    galatasaray isterse 2021-22 sezonunu 5. sırada bitirsin. türkiye kupasını kazanıp, tekrar avrupa'ya gittiği sürece bir problem yok benim açımdan.

    lakin bu sezon yeni kurulan bir takım var ortada. ocak ayında da transferler devam edecek. en basitinden geçtiğimiz sezon takıma seviye atlatan gedson gelecek.

    beklentileri doğru ayarlamak lazım. eskiden sırf şampiyon olmak için hazır topçulara, gereğinden fazla paralar harcardık. ama yine de bir mantığı vardı, şampiyon olan şampiyonlar ligi'ne gidiyordu. şimdi şampiyon da olsan direkt katılamıyorsun.

    ligde geriye düştük diye hiçbir şey bitmiş değil. varsın bu sezon da şampiyon olmayalım. ama takım iyice otursun, oyuncular gelişim göstersin. marcao'nun, kerem'in geldiği seviye ortada. bu oyuncuların sayısı yükseldikçe ve oyunumuz geliştikçe zaten karşı koyulması zor bir takım olacağız.

    belki bir sezon şampiyon olamayacağız ama önümüzdeki sezonlarda 96-00 arasını tekrar yaşayacağız. çünkü hem trabzon, hem beşiktaş, hem de fenerbahçe bizim girdiğimiz yola henüz girmedi ve geç kaldılar.

    bence vasata alışmak, falcao gibi yıldız futbolculara altından kalkamayacağın kontratlar verip, 3-5 maç kazandırsın diye ayağına bakmaktır.
  • 38
    bu seneye kadar çoğumuzun içinde yer aldığı gruptu. çok şükür geçen yılki başarısızlıkla bu sene yavaş yavaş bu zihniyetten çıkıyoruz.

    içi geçmiş, adı olan ama avrupa'nın büyük takımlarında oynayamayacak kadar vasat futbolcuları büyük yıldız diye isteyen taraftar zihniyeti vasat sevicidir.

    bize eskiden avrupa'da iyi takımlarda oynamış futbolcu değil bundan sonra oynayabilecek oyuncu lazım. avrupa'da başarı isteyen galatasaray'a avrupa takımlarında oynayamayacak değil oynayabilecek oyuncu lazım.
  • 39
    var olandır. ama bu çeşit taraftar tam tersine kendilerindeki kusuru görmek yerine, bu seneki gibi bir yapılanmayı kısa vadedeki olası başarısızlığa rağmen destekleyenleri vasata alışmakla suçlar, vasatı kısa vadeli başarıda arar. oysa ki asıl vasatı hatta vasat altını mentalitede aramak gerekir.

    mesela 'büyük takımın başarısızlık lüksü yoktur.' sözü vasat bir mentalitenin çıktısıdır. herkes hem uzun vadede başarılı - ekonomok olarak sürdürülebilir, hem de kısa vadede işi kotaran takım ister. tamam da senin ikisini birden yapabilecek gücünün olması için rakiplerinden ekonomik olarak çok önde olman gerekir, çünkü adam kısa vadede başarı getirecek olgun oyuncuya parayı basıyor, senin o seviyede oyuncuyu bir de 22 yaşında alman için 2-3 katını harcanan lazım ama eşit ekonomik koşullarda yarışıyosun. bu durumda kısa vadedeki başarısızlığı göze alarak risk almak durumundasın ki şu an da yapılan bu. uel'de de başarısız olabilirdi bu takım mesela o zaman külliyen yangın yapıp projeyi çöpe atarlardı ama allah'tan uel tampon oldu biraz. mühim olan oyunun, oyuncuların geliştiğini görmek sonrasında başarı bugün olmasa da yarın illa gelir hem de katlanarak gelir ama vasat mentaliteye alışmış taraftar sağolsun istenen şey ilk başarısızlıkta yangın yapıp her şeyi çöpe atmak.
  • 40
    galatasaray'ın geleceğini kurtarmak, maaş bütçelerini avrupa seviyesine düşürüp avrupa ile kafa kafaya oynamak, oyuncudan maddi olarak geri dönüş yapabileceğin bu politikayı desteklemek vasata alışmak oluyorsa evet ben vasata alıştım. umarım hem transfer hem kulüp politikamız bu şekilde devam eder. benim için galatasaray'ın geleceği ve avrupa ile mücadele edebilmek yerel kupalardan çok daha önemli. 80 milyon euro maaş harcayarak lig kupasını alıp, şampiyonlar liginde elek olup kulübün borçlarının katlanmasını isteyenler halen var ise bu zihniyette devam edebilirler. zamanla çok önemsenen yerel kupaların da teker teker geleceğine inanıyorum/biliyorum orası da ayrı, ajax'da bir günde ajax olmadı. yaşasın vasatlık diyorum*
  • 41
    euro kuru artık artmadan mevcut düzeyde devam etse dahi vasatın üzerine çıkabilecek ekonomik koşullara erişmek imkansıza yakın görünüyor.

    senin gelirin avrupa dışında tl üzerinden sabit kurla geliyorsa, avrupa da cl oynaman şampiyon olduğun durumda dahi garanti değilse uefa’da her sezon çeyrek final ve ötesini görmeden yarışmacı bir takım kurman imkansıza yakın.

    700.000 euro bile artık şu şartlarda büyük para olmaya başladı. sneijder’i aldığımızda senede bonuslar ile 3.5 milyon euro verip, 10.500.000 tl’ye oynatıyorken, şimdi 900.000 euro’ya boey ya da morutan’ı oynatıyoruz.

    bu demek değil ki bu adamlar kötü, asla. ancak bu takıma bir yıldız almak istesek sneijder gibi melo gibi şu an 3.500.000 euro 48.000.000 tl yapıyor ki bu nerdeyse şampiyon olunan sezonda alacağımız lig gelirinin 3’te 1’i. hali hazırda soso bunu kazanıyor düşünün.
  • 42
    daha ligin yarısına gelmeden dört sezonun üçünde liderden bir kez 14, bir kez 10, bir kez de 8 puan fark yiyen, o diğer sezonda da ikinci yarının ortalarına doğru liderden 8 puan yiyip de hala daha tozpembe tablolar çizip anlamsız argümanlarla umutlu bakabilen taraftardır. galatasaray'ın kötü olduğu ilk değil, ben canaydın dönemini de çok iyi hatırlıyorum adnan polat dönemini de dursun aydın özbek dönemini de. hepsinde yönetime ve teknik ekiplere çok yoğun tepkiler vardı. isyan ediyordu taraftar başarısızlığa. şimdi bakıyorum kimseden ses seda yok hatta eleştiri yapanlar galatasaray düşmanı addediliyor, aynı fenerbahçe'nin aziz yıldırımlı dönemindeki gibi bir ortam var şu an. böylesini, taraftarın başarısızlığı saçma sapan argümanlarla bu kadar normalleştirdiği bir dönem hatırlamıyorum. üçüncü fatih terim dönemi'nde çeyrek final oynarken falan dahi bundan daha çok eleştiri vardı be şimdikinden. akıllara durgunluk verecek bir tablo resmen. son 2,5 yıldır somut da hiçbir başarı yok, seneler sonra iki sezon üst üste kupa alamıyoruz üst üste üçüncü sezona koşuyoruz başarısızlık anlamında, kaç sezondur 10 küsür puan geri düşüp duruyoruz, futbol anlamında senelerdir somut bir istikrar da yok, 1 ileri 1 geri 2 ileri 1 geri şeklinde ite kaka giditoruz ve kimseden çıt yok herkes gelecek tozpembe havasında. şu tablo fener'de olduğunda antu'dan yorumlar getirip kahkahalarla gülüyoruz da şu an bizim ne farkımız var onlardan? onlar da her başarısızlığı hakeme bağlıyordu suçu devamlı başkalarına atıyordu ne oldu sonları? isteyen ofsayt versin bilmemne yapsın gerçeklere doğru söze demir bile dayanmaz.
  • 43
    vasata alışmak çok geniş bir kavram.
    konu eğer daha düşük bütçelerle devam etmeye karşı müspet yaklaşımsa gayet akıllıcadır.

    ünal aysal bakış açısı: büyük bütçe ile büyük risk alıp, avrupada başarılı olalım, ciro artışıda yapalım aynı zamanda sportif başarıda olsun yaklaşımı galatasaray özelinde yanlış buluyorum.

    burada talepkar olunması gerekilen konu düşük bütçe ile daha fazlasıda yapılabilir beklentisi. bu konuda vasata alışmamak lazım.

    kısa vadede başarılı olamayan takıma süre vermek veya süre verene vasata alışıyor demek konusunda ise kimin haklı olduğunu bu takımın potansiyelini en iyi analiz edenler belirleyecek.

    burada örneğin transferler konusunda %100 yönetim doğru yolda veya değil gibi bir yaklaşım olmaması gerekir. genel kapsamda olumlu bakılabilir ama detaylara girilip futbolcu özelinde daha iyisi talep edilebilir. (profil, yıllık ücret, bonservis, yaş, potansiyel beklenti vb. gibi)

    bu arada bu kavramlar zaten çok temel ve herkesin bildiği şeyler genel bir toparlamak istedim.
  • 44
    galatasaray sözlük'te açılan bir başlık olduğundan haliyle galatasaray taraftarı için konuşursak asla olmayan durumdur. avrupa'da en çok başarı kazanmış, süper lig'de en çok şampiyon olmuş, türkiye kupası vs. gibi kupaları en fazla müzesine götürmüş bir kulübün taraftarı asla vasata alışmaz, alışamaz. eğer öyle olsa bu sözlükte, bu sezon özelinde en fazla entry girilen başlıklar; fatih terim ve fatih terim istifa başlıkları olmazdı. bırak galatasaray'ı türk futbol tarihinin en büyük figürü olan hocanın birkaç sene şampiyon olamadı diye direk istifası istenmezdi. sizin bu dediğiniz en fazla fenerbahçe taraftarı için söylenebilir.
  • 46
    gözlemlediğim kadarıyla son 5 sene içerisinde ben dahil sözlüğün yaklaşık %80’inin içinde bulunduğu taraftar oluşumuydu.

    bu sezon ile beraber bu yüzde düşmüş olsa da maalesef bana göre hala daha vasatlıktan kurtulamamış galatasaray taraftarları var. kendilerine bir yandan hak da veriyorum. son 5 sene içerisinde kimleri süperstar zannetik, kimleri genç yıldız zannetik, ne travmalardan geçtik. bu olayların kalıntısı bir anda geçmez ama şöyle mantıklı düşününce bence yavaş yavaş idrak etmemiz lazım.

    arkadaşlar bu sezon itibari ile galatasaray kabuğunu değiştirdi. gerçek ve olması gereken kimliğine dönüyor. hadi yeni neslin bu vasatlığa alışmasını anlarım. mesela 2005 yılından sonra doğan bir galatasaraylının gördüğü en büyük yıldız feghouli, belhanda, fernando flandır. ama benim neslim sneijder, drogba, melo, hamit, selçuk, burak, eboue, riera flan gördü. hatta benim de bir üst neslim hagi, taffarel, popescu, jardelleri türkiyenin gelmiş geçmiş en iyi türk oyuncularını gördü. mesela babam bana hagi’nin geldiği zaman inanılmaz bir transfer başarısı olarak anlatır. ben bunu tam idrak edemeyebilirim çünkü anı yaşamadım. aynı şekilde ben de 17 yaşında bir çocuğa 2013 kış transferinde yaptığımız sneijder-drogba transferlerinin hikayesini anlatsam o da idrak edemez. sneijder’in 2010 yılında nasıl dünyayı salladığını ve sonrasında 28 yaşında geldiğini, drogba’nın bize gelmeden 6 ay önce tek başına şampiyonlar ligini kazanıp galatasaray’a geldiğini anlatsam o da anı yaşamadığı için tam olarak idrak edemez. galatasaray 2013 ocak ayında dünya futbolunda en ses getiren transferleri yapmıştı.

    bu sözlüğün yaş ortalaması diğer sosyal medya uygulamalarına göre çok daha fazla. biz bile gördüğümüz o kadar transfere ve başarıya rağmen hala daha vasatlıktan tam kurtulamadıysak yeni nesile galatasaray’ın büyüklüğünü nasıl anlatabiliriz ?

    yaklaşık son 1 aydır saygı duymamla beraber çok saçma yorumlar görüyorum. morutan sene sonu dönsün okan hoca değerlendirsin, mohamed’i çağıralım icardi’nin yedeği olsun, cicaldau gelsin oliveira yedeği olsun. arkadaşlar farkındamısınız ama biz morutan ile aynı yaşta olan ve aynı mevkide oynayan italya’nın en çok umut vaat eden futbolcusu zaniolo’yu aldık!! ne morutan’ı ne cicaldau’su allah aşkına. bırakın artık şunları. 3-5 milyon euro getirsinler gitsinler. bu adamlar mental olarak asla ve asla galatasaray’ı hak etmiyor. bu futbolcuların artık daha galatasarayda işi yok. 1 sene önceye kadar fransa milli takımının sağ bek rotasyonunda bulunan dubois şu an yedek pozisyonunda. mata yedek pozisyonunda. 18 yaşında barcelona görmüş adam forma bile bulamıyor. rashica, kaan ayhan, gomis rotasyon topçularımız oldu. geçen sezon ki oyuncular bırakın galatasaray seviyesini rotasyon seviyemizde bile değillerdi.

    2021-2022 sezonunda 13. bitiren galatasaray kadrosunda olup şu an güncel kadromuzda bulunan 7 futbolcu var. kaptanlarımız olan ve daha önce galatasaray ile başarılar kazanmış muslera ve gomis’i saymazsak geriye 5 futbolcu kalıyor.

    - victor nelsson
    - kerem aktürkoğlu
    - sacha boey
    - berkan kutlu
    - barış yılmaz

    nelsson hariç kalan dört futbolcu sezona resmen bitik başladı. boey şaman olacağım flan diyordu. berkan psikolojikmen bitmişti ve gitmek istiyordu. kerem bile kendini yadırgıyordu. ama bu futbolcular o mental eşiği aşabildi, zorluklar ile başa çıkabildi ve galatasaray kadrosunda kendilerine yer bulabildiler. ama o lanet sezondan kalan diğer oyuncular bu eşiği aşabilecek kapasitede değiller. taylan, emre kılınç, oğulcan, mohamed, cicaldau, morutan ve başka kim varsa sene sonu gönderilmelidir. merak etmeyin biz mohamed yerine çok daha iyisini buluruz. en az oliveira kadar iyi bir orta saha daha getiririz. şu kadro kalitemize böyle adamlarla yazık etmeyelim.

    takım sadece yıldızlar üzerinden olmaz genç yetenek de lazım diyorsanız genç yeteneğinde galatasaray’a layık olanını almamız lazım. mesela zakharyan transfer haberi beni çok mutlu etti. futbolcu gelmese bile ilgilenmemiz çok önemli bir durumdu. kvaretskhelia ve mudryk ile beraber o coğrafyadan çıkmış en özel yeteneklerden birisi zakharyan. eğer kendini bir şekilde avrupaya atabilirse 3-4 sene sonra ne dediğimi anlarsınız. telles galatasaray’a geldiğinde brezilyanın en potansiyelli sol bekiydi. bizden sonra porto, manchester united ve brezilya milli takımı yapmış olsa bile potansiyeline hiçbir zaman ulaşamadı. ama işte biz zamanında böyle bir genç yıldız alabiliyorduk. aynı şekilde ülkemizde 2013 yılında düzenlenen u-20 dünya kupasının pogba ile beraber en önemli yıldızı olan bruma’yı alabiliyorduk. düşünün işte brezilya’nın en potansiyelli sol beki ve portekiz’in en potansiyelli kanat oyuncusu galatasaray’a geldi. bizim genç seviyemiz de bu. başarılı olsun veya olmasın biz 18 yaşında barcelona görmüş yusuf demir’i genç yıldız adayı diye almalıyız. bize romanya liginin orta sıra takımından gelen 24 yaşındaki orta sahayı genç yıldız diye yutturdular ya!!!

    gedson fernandes’in rize ve beşiktaş’a transferi beni en çok kahreden futbol olaylarından bir tanesidir. çoğu sözlük yazarını da aynı şekil de kahretmiştir. resmen çöküntü yaşamıştık. bunun en önemli sebebi de vasata alışmamızdı. gedson’u o kadar gözümüz de büyüttük ki rakip takıma gidince hayata küstük. 1 hafta ruh gibi gezdik. şimdi ise gedson ile aynı tip oyuncu olan ve onun en az 5 katı iyi futbolcu renato sanches’in sene sonu transferi konuşuluyor. işte galatasaray seviyesi bu.

    allah’ın izni ile bu sene şampiyon olursak önümüzde ki sene şampiyonlar ligine gideceğiz. işte kabuğumuzu tamamen kırmamız için sami yen’de bir avrupa devini devirmemiz gerekiyor. city, paris, bayern, madrid kim olursa olsun kazanmalıyız. hadi transferleri kadro kalitesini flan da bir kenara bırakalım. yeni nesilin gördüğü en büyük başarı kazanılan süper lig şampiyonlukları. feghouli’nin aldığı şampiyonluğu müthiş başarı olarak görüyorlar. lazio’yu yenince avrupa devini flan yendik zannediyorlar. şimdi ben 2013 yılında juventus’un nasıl bir takım olduğunu anlatsam nasıl idrak edebilirler ? bilmiyorlar çünkü. 10 sene üst üste italya şampiyonu olan takımın en iyi kadrosunu eledik. aynı şekilde mourinho’nun madrid’ine neler yaptığımızı da bilmiyorlar. özeti izlerler aaa sneijder karda gol atmış, drogba topukla gol atmış flan diyip kazandık diye sevinirler. ama o anı o heyacanı yaşayamadılar ki… drogba’nın golünden sonra galatasaray’ın büyüklüğünü hissedemediler ki… aynı şekilde 2000 yılında ki başarıları da anlatsak hissedemezler. galatasaray’ın avrupa da rakipleri titrettiği hiç bir ana şahit olamadılar.

    özetlemek gerekirse galatasaray daha yeni başlıyor. gerçekten önümüz çok aydınlık. hissediyorum avrupada tekrardan tarih yazacağımız günler gelecek. ama önce allah için şu vasatizm gömleğini çıkaralım. sosyal medya üzerinde ki en olgun ve en tecrübeli galatasaray taraftar grubu bu sözlükte yer alıyor. en önce buradan başlamamız lazım. galatasaray yönetimi ve okan buruk bu sezon yaptıklarıyla bana göre şampiyonluktan da çok önemli bir işi başardı. bana öyle bir tokat attılar ki gaatasaray’ın büyüklüğünü tekrar hatırladım. gerçekten bunu 10 sene sonra ilk kez bu sezon hatırladım. 2018 ve 2019 yılında yaşadığımız şampiyonluklar gibi bir şampiyonlukta yaşayabilirdik. yine her şeyi unutup başarılı olduğumuzu zannederdik. ama bu sezon yaptıkları çok farklı. tekrardan gerçek galatasaray’ı bize hatırlattılar. ben dahil bir çoğumuz resmen vasata fena alışmıştık. bu gözler paris’e real’e 1-0 yenilince iyi oynadık diye sevinen insanlar gördü. şimdi hatırlıyorum da utanıyorum resmen. biz avrupanın en büyük takımlarını tekrardan sami yen’e gömeceğiz. bu takımlar hangi inançla, hangi atmosferle, hangi kadrolar ile gömülür en çok bu sözlükteki insanlar biliyor. o yüzden lütfen diyorum şu üzerimizde ki vasatlığı bir an önce atalım da gerçek hedeflerimize koşalım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın